Amerika Lise Değişim Öğrencileri Tartışıyor (1956) : Filipinler, Japonya, Birleşik Krallık, Endonezya (2)
-
0:00 - 0:03"Ön Yargının Kökeni" konulu
forumumuza hoş geldiniz. -
0:03 - 0:12Ön yargılarımızın sebeplerine ve
onlardan kurtulma yollarına değineceğiz. -
0:12 - 0:17Bugünkü tartışmaya katılan dört öğrenciyi
sizlere tanıtmak isterim. -
0:17 - 0:26Endonezya'dan Ratanati. 17 yaşında bir
lise öğrencisi. Çok da iyi bir dansçı. -
0:26 - 0:30Az önce dinlediğimiz Yoriko Konishi.
Kendisi Japonya'dan katılıyor. -
0:30 - 0:36Zaman zaman bu tür güzel detayları da
sizlerle paylaşacağız. -
0:36 - 0:39Yoriko sık sık bizim için
şarkı söyleyip dans ediyor. -
0:39 - 0:46İngiltere'den Judith Reader.
Kendisi bugün biraz rahatsız. -
0:46 - 0:51Atlantik Okyanusunda yüzmektendir dedik
ama kendisi öyle olmadığını söylüyor. -
0:51 - 0:58Filipinlerden Raul Contreras,
Bağımsızlık Gününde 16 yaşına basacak. -
0:58 - 1:03Bazı ön yargıları olduğu doğrudur ama
kadınlara karşı ön yargılı olmadığı kesin. -
1:03 - 1:09Aksi takdirde üç kadının arasında
tek erkek olarak bu programa katılmazdı. -
1:09 - 1:15Ön yargı demişken yavaş yavaş
ön yargılarımızdan bahsetmeye başlayalım. -
1:15 - 1:17Ratnati, sence ön yargı nedir?
-
1:17 - 1:25Ön yargı bence bir bireyin ya da grubun
diğerlerine karşı olan nefret duygusudur. -
1:25 - 1:31Nefret duygusu diyorsun. Sence ön yargı
nefret kadar güçlü bir duygu mudur? -
1:31 - 1:38Evet. Ön yargılı birine sorsanız
şundan bundan nefret ediyorum der. -
1:38 - 1:42Doğru olduğunu varsayıyorum.
Yoriko, peki sence ön yargı nedir? -
1:42 - 1:49Fark ettim ki iki beyaz arasında
ayrımcılık yapmak ön yargı sayılmıyor. -
1:49 - 1:57Ama bir beyazla siyahi arasında yapılan
ayrımcılık ön yargı sayılıyor. -
1:57 - 2:05Ön yargı subjektif olarak oluşturulan
sabit fikirler olarak tanımlanabilir. -
2:05 - 2:13Bir kişinin kendisine saygı duyulmaz...
-
2:13 - 2:19kişi ırk, din, ekonomik statüsüne göre
yargılanırsa bu ön yargıdır. -
2:19 - 2:23Peki senin ön yargıların nelerdir?
-
2:23 - 2:31Waller Hanım, ben açıkçası Japonlara karşı
ön yargılıyım. -
2:31 - 2:40Nefret etmiyorum asla.
Sebebi 2. Dünya Savaşının sonuçlarıdır. -
2:40 - 2:46O zamanlar çok küçüktüm.
Ne yaşandığını tam kavrayamadım sanırım. -
2:46 - 2:54Bu talihsiz olaya şahit olan
akraba ve arkadaşlarım... -
2:54 - 3:06bana durumun vahametini gösterdi.
Ülkem Japon hakimiyetinde çok acı çekti. -
3:06 - 3:09Japonlara karşı hala
aynı derecede ön yargılı mısın? -
3:09 - 3:155 yıl önce tam bu ön yargımdan
kurtulacakken Japonya bize... -
3:15 - 3:23savaş tazminatı ödemeyeceğini açıkladı.
Bu da ön yargımı iyice körükledi. -
3:23 - 3:30Yoriko'dan Japonya'nın bu tazminatı
şu an karşılayamadığını öğrendim. -
3:30 - 3:40Japonya'daki çoğu öğrenci bu yüzden
soğuk sınıflarda eğitim görüyormuş. -
3:40 - 3:43Yuriko senin hiç ön yargın var mı?
-
3:43 - 3:47Filipinler'e karşı bir ön yargım yok ama..
-
3:47 - 3:58Çoğu Japon, Kore'den nefret eder.
Kore ortak denize sınır çizdi. -
3:58 - 4:11Sınırı geçen Japon balıkçıları
Koreliler yakalayıp bir süre tutarlar. -
4:12 - 4:17Kore ile dostluk ilişkileri
kurmaya çabalıyoruz. -
4:17 - 4:22Judith'le devam edelim.
Senin ön yargıların nelerdir? -
4:22 - 4:28Büyük ihtimalle güleceğiniz
çok saçma ön yargılarım var. -
4:28 - 4:33Mesela kırmızı saçlı birini gördüğümde
hemen kendimi korumaya alırım. -
4:33 - 4:39Çünkü tüm kırmızı saçlıların
öfkeli kişiler olduğunu düşünürüm. -
4:39 - 4:47Avustralya delegesi Elizabeth Woodgate ile
tanıştığımda daha TV'ye çıkmamıştı. -
4:47 - 4:54Aksanına şaşırmıştım. Aynı bizim
Doğu İngiliz şivesi gibiydi. -
4:54 - 5:00Kimseyi küçük görmek istemem ama
çoğu İngiliz bu aksandan çekinir. -
5:00 - 5:06Elizabeth hanımsa benim aksanımdan
çekindiğini söylemişti. -
5:06 - 5:08Peki neden çekinmiş?
-
5:08 - 5:15Beni sevmek için aksanımı unutmalıymış
çünkü aksanım çok resmiymiş. -
5:15 - 5:19Amerikanlar da bu şekilde düşünüyorlardır.
-
5:19 - 5:21Ratnati, sıra sende.
-
5:21 - 5:32Hollandalılara karşı biraz ön yargılıyım.
Endonezya'ya yaptıklarından dolayı. -
5:32 - 5:39Kendisiyle çok övünen, herkesi küçük gören
-
5:39 - 5:49çok bilmiş kişilere karşı da
ön yargılıyımdır. -
5:49 - 5:55Raul'a geri dönelim. Filipinler'de
farklı gruplar arası ön yargılar var mı? -
5:55 - 6:07Evet, var. Doğruya doğru, çoğumuz hala
melez doğanlara karşı ön yargılıyız. -
6:07 - 6:14Filipin'den çok İspanyol kanına sahip
kişilere Mestizos (Melez) diyoruz. -
6:14 - 6:24Bu durum genelde okulda oluyor.
İspanyol rahiplerin okuluna gidiyorum. -
6:24 - 6:33Okulumda melezler çoğunlukta.
Genelde onlara ayrıcalık tanınıyor. -
6:33 - 6:45Toplumdaki genel kanıya katılıyorum.
Melezler genelde kendini beğenmiş oluyor. -
6:45 - 6:51Soylu kanından olduklarını düşünüyorlar.
-
6:51 - 6:55Bu oğlanlarla nasıl geçiniyorsun peki?
Onlarla sorunlar yaşıyor musun? -
6:55 - 7:02Açıkçası aramız pek iyi değil.
Genelde kavga ediyoruz. -
7:04 - 7:07Efendim, Yoriko?
-
7:07 - 7:12Savaştan sonra çok Amerikalı ve Avrupalı
Japonya'da yaşamaya başladı. -
7:12 - 7:19Çoğu da Japon kızlarla evlendiler.
Onlardan çocukları oldu. -
7:19 - 7:26Bu çocuklara da toplum "melez" dedi.
-
7:26 - 7:31Melezlerin suçsuz olduğunu düşünüyorum.
-
7:32 - 7:41Kimi büyükler melez çocuklara
kötü davrandılar, ayrımcılık yaptılar. -
7:41 - 7:50Annelerine de kötü gözle baktılar.
-
7:52 - 7:59Melez annelerinin kötü ve korkunç
olduğunu düşünüyorlardı. -
7:59 - 8:05Yabancı bir erkekle evlendikleri için.
-
8:05 - 8:11Çoğu Japon, yabancıyla evlenmek istemez.
-
8:11 - 8:22Gelenekleri görenekleri ayrı olduğu için.
Zihniyetleri farklı olduğu için. -
8:22 - 8:31Japonya'da hala bu ön yargının sürdüğünü
söyleyebilir miyiz? -
8:31 - 8:35Sanırım evet.
-
8:35 - 8:41Yoriko bize Japon kadınlarının
sosyal statüsünden bahsedebilir misin? -
8:41 - 8:45Çok ilginç şeyler duyuyoruz.
Senin söylediklerin de oldukça ilginç. -
8:45 - 8:46Savaştan öncesini mi?
-
8:46 - 8:48Hem o zamanki hem de şimdiki.
-
8:48 - 8:5660 yıl öncesine kadar Japonlar beyazların
çirkin olduğunu düşünüyordu. -
8:56 - 9:04Kırmızıya kaçan saç renklerinden dolayı.
Ayrıca vücut uzuvları büyük olduğu için. -
9:05 - 9:09Birtakım kişiler hala böyle düşünüyor.
-
9:09 - 9:16Japonlar ufak ve narin şeyleri güzel bulur
-
9:17 - 9:21Japonya'ya yolladığımız koca koca askerler
"narin" diye adlandırılamaz sanıyorum. -
9:21 - 9:26Bizi büyük olduğumuz için
küçümsüyormuşsunuz. -
9:26 - 9:30Uzun ve yakışıklı erkekler
Batı'da iyi görülür. -
9:30 - 9:32Gerçekten mi?
-
9:32 - 9:32Evet!
-
9:32 - 9:37Ufak ve narin olmayı seviyoruz.
-
9:37 - 9:44Çinlilerin bizi pembe tenli olarak
adlandırdığı doğru mu? -
9:44 - 9:46Pembe tenli olmaktan gurur duymak zor.
-
9:47 - 9:48Evet, öyle diyorlar.
-
9:51 - 9:53Yüzleşme vakti Judith!
-
9:53 - 9:54Ben al tenliyim.
-
9:56 - 9:57Ratnati şimdi...
-
9:57 - 10:03Judith, her yerde İngiliz kolonileri var.
-
10:07 - 10:11Kolonidekiler hakkında ne düşünüyorsun?
Onlarla ilgili ön yargıların var mı? -
10:12 - 10:16Hayır, yok.
Umarım yoktur. -
10:16 - 10:23Çoğu Avrupalının Asyalılara tembel gözüyle
baktığını biliyorum. -
10:23 - 10:28Kolonileşmenin başında
böyle bir izlenim vardı. -
10:30 - 10:35Size yardımcı olduğumuzu düşünmüştük.
Mesela Endonezya'daki Hollandalılar. -
10:35 - 10:38Size yardım ettiklerini düşünüyorlardı.
-
10:38 - 10:47Bize yardım etmiyorlardı. Bak sen dedin.
Bize tembel diyorlardı. -
10:48 - 10:55Bize hiç şans tanımadılar. Kendi ülkemizi
inşa etme fırsatımız olmadı. -
10:55 - 10:58Judy, tüm Asyalıların tembel olduğu
fikrine katılmıyorum. -
10:58 - 11:02Hayır, yanlış anladınız.
Genel bir görüştü. -
11:02 - 11:03Umarım kaybolmuştur.
-
11:03 - 11:10Genel bir görüş mü? Yine de
tembeller diyemeyiz. -
11:11 - 11:16Diyelim ki Asyalıların ayak tabanı çok düz
olduğu için parmak ucuna kalkamıyorlar. -
11:16 - 11:20Asya'nın genel iklimini
göz önüne almak gerekir. -
11:21 - 11:27Sıcak bir iklimde çalışmak kolay değildir.
-
11:28 - 11:35Elbet sürekli kendini yellemek istersin,
soğuk yerlere kaçarsın. -
11:36 - 11:40Yalnızca iklim farklılığı iş temposundaki
farklılığı açıklamaya yeter mi? -
11:41 - 11:45Yoksa Batı'nın henüz anlamadığı
bir felsefe mi var? -
11:46 - 11:50Bildiğim kadarıyla...
Programda da bahsetmiştiniz. -
11:51 - 11:54Mesela Hintliler elini toprağa sürmez.
-
11:55 - 12:03Biz de Filipinler'de açıkçası beyaz yaka
işleri tercih ederiz. -
12:03 - 12:09Özellikle de yeni mezunlar.
Elimizle çalışmayı sevmeyiz. -
12:09 - 12:15Güzel sekreterlerin etrafta dolaştığı
büyük ofislerde çalışmaya eğilimliyiz. -
12:18 - 12:20Tembel olduğumuzu kanıtlayabilir misin?
-
12:20 - 12:24Beni köşeye sıkıştırdınız.
Örnek vermekti maksadım. -
12:25 - 12:29Ülkeleri eleştirdiniz. Mesela Hollanda.
-
12:30 - 12:37Ama biliyorum ki İngilizler kolonileşmeyle
o ülkelere yardım etmek istiyordu. -
12:38 - 12:41Siz ise işinize karıştığımızı,
imkanlarınızı çaldığımızı söylüyorsunuz. -
12:42 - 12:46Evet, öyle düşünüyorum.
Sana Hollandalılardan bir örnek vereceğim. -
12:46 - 12:50Eğitim hakkımız elimizden alınmıştı.
-
12:51 - 12:53Hollandalılar zamanında mı oldu bu?
-
12:53 - 12:53Evet!
-
12:55 - 13:04Kolonidekilerin özgür olma şansı olsa
onlara bu fırsatı verir misin? -
13:04 - 13:07Konudan tamamen sapıyoruz.
-
13:07 - 13:15Malaya'dan bir arkadaşım ülkesi seneye
bağımsızlığını kazanacağı için çok mutlu. -
13:15 - 13:24Bundan oldukça gurur duyuyor ve
herkese bunu anlatıyor. -
13:24 - 13:32Diğer ülkelere de bağımsızlığı verilse
mutlu olmazlar mı? -
13:32 - 13:36Memnun olmalarını umuyoruz. Her ülke
bağımsız olmak ister. Bu çok doğal. -
13:36 - 13:40Ama bir noktada birisinin karar vermesi
gerek. Bağımsızlığa hazırlar mı? -
13:40 - 13:42Uzun uzun tartışılacak bir konu bu.
-
13:43 - 13:44Buyur Raul.
-
13:44 - 13:53Ön yargıların temel sebebi nedir?
Yalnızca ten rengi midir? Sormak isterim. -
13:55 - 13:56Olabilir.
-
13:56 - 14:02Güney Amerika'daki sorun gibi mi?
-
14:02 - 14:10Amerikalıların tarafından bakarsak
beyazlar diğerleriyle karışmak istemiyor. -
14:10 - 14:13Diğer ırklar peki? Ya onlar da
beyazlarla karışmak istemiyorsa? -
14:13 - 14:17Amerika'daki ırkçılık sorunu demişken
sana sormak isterim. -
14:17 - 14:23Önceden düşündüğün kadar kötü müydü?
Yoksa beklediğinden iyi miydi? -
14:24 - 14:33Gördüğüm, duyduğum ve okuduğum kadarıyla
beklediğimden daha da kötü bir durumda. -
14:34 - 14:35Katılır mısın Judith?
-
14:35 - 14:42Hayır, katılmıyorum. İngiltere'de bu konu
bir olay olmadıkça pek konuşulmaz. -
14:43 - 14:47Yüksek Mahkeme kararını biraz duyduk.
-
14:47 - 14:55Emmett Till cinayeti yüzünden durum
daha kötü olur sanıyordum. -
14:55 - 14:57Olumlu bakabileceğimiz bir yönü de var.
-
14:57 - 15:04Siyahi bir ailenin yanında kaldım.
Olaya kuş bakışı baktım diyebilirim. -
15:04 - 15:12Dikkatimi ilk çeken şey siyahilerin
hallerinden memnun olmamasıydı. -
15:12 - 15:15Ama gelinen aşamadan memnunlardı.
-
15:15 - 15:18Durumun iyileşeceğine inançları tamdı.
-
15:19 - 15:22New Jersey'de kaldığın zaman mıydı bu?
-
15:22 - 15:27Evet. Siyahi bir ailenin yanındaydım.
Kuzeyde koşullar daha iyiydi. -
15:27 - 15:33Değişimin yavaş bir süreç olacağını ama
zamanla gerçekleşeceğini söylemişlerdi. -
15:33 - 15:37Bu, kalıpların yıkılması demekti.
Beni oldukça mutlu etmişti. -
15:37 - 15:41Diğer tecrübelerini de merak ediyorum.
Evet, Yoriko? -
15:41 - 15:44Hiçbir ka... görmedim.
-
15:45 - 15:48Kanıt.
-
15:50 - 15:54ABD'deki ırkçılığı kanıtlayacak bir delil.
-
15:54 - 16:03Ama çoğu siyahinin düşük pozisyonlu
işçi olarak çalıştığını gördüm. -
16:03 - 16:11Southridge-Columbia Lisesinde
siyahi bir kız görmek beni mutlu etti. -
16:12 - 16:17Öğrenci meclisi başkan yardımcısıydı.
-
16:18 - 16:20Çok güzel. Efendim, Ratnati?
-
16:20 - 16:30New York ve New Jersey'de ırkçılık
olayıyla karşılaşmadım. -
16:30 - 16:36Ama Williamsburg'de gezdiğimiz
siyahiler okulu çok katıydı. -
16:36 - 16:40Siyahiler onlara özel okullara gidiyor.
-
16:41 - 16:48Okuldaki kızlara beyazlardan ayrı
okumak hakkındaki düşüncelerini sordum. -
16:49 - 16:54Bunu önemsemediklerini, eşit haklara
sahip olmak istediklerini söylediler. -
16:56 - 17:00Restoran ve kulüp gibi yerlere
girmeleri yasak. -
17:03 - 17:10Amerika en demokratik ülke olduğunu
iddia etse de... -
17:12 - 17:19ırkçılık bitmedikçe bence asla
tamamen demokratik olamaz. -
17:19 - 17:28Ayrıca Amerika bayrağına
bağlılık yemininde şöyle bahsediliyordu: -
17:28 - 17:37"Amerika bayrağına ve cumhuriyetine
bağlılık yemini ederim. Herkes özgürdür." -
17:37 - 17:44Yaşanan ırkçılık olaylarına bakarsak
son kısım pek tutarlı değil. -
17:44 - 17:59Herkes nasıl özgür olabilir?
Çocuklar bile ırkçılık yaparken. -
18:00 - 18:07Bir STK'nin sponsor olduğu
bir dans gecesine katılma fırsatım oldu. -
18:07 - 18:14Dans pisti çok büyüktü ama beyaz gençler
pistin solunda toplanmışlardı. -
18:14 - 18:21Salonun en kötü kısmını da
siyahi gençlere vermişlerdi. -
18:21 - 18:30İki taraftan da birbirini dansa kaldıran
hiç kimseyi görmedim. -
18:31 - 18:39İlk geldiğimde bir grup gence siyahi bir
aileyle kalacağımı söylemiştim. -
18:39 - 18:45Oğlanlardan biri kalkıp odayı terk etti.
Berbat hissettim. Kuzey böyledir. -
18:45 - 18:49Güneye gittiğimizde ırkçılığa
bir kez daha şahit oldum. -
18:49 - 18:58Kadınlar tuvaletinde elimi yıkıyordum.
Esmer tenli delegeler de vardı. -
18:58 - 19:06Onlardan biraz uzakta duruyordum.
Bir kadın, Amerikan olduğumu sandı. Bana: -
19:06 - 19:08"Bu Negroların burada ne işi var?" dedi.
-
19:08 - 19:15Çok sinirlenmiştim ama ona sakince
onlardan biri olduğumu söyledim. -
19:15 - 19:20Tavrı hemen değişti. Bizzat yaşayınca
insan ne yapacağını bilemiyor. -
19:20 - 19:27Bu tür olayları okursun duyarsın ama
ancak yaşayınca anlarsın. -
19:29 - 19:33Ön yargının temel sebebi bence ten rengi.
-
19:38 - 19:48Niye bilmem ama beyazlar sanırım
diğerlerinin kirli olduğunu düşünüyor. -
19:49 - 19:52Kültürlerinde hoşgörü yok.
-
19:54 - 20:02Bu yüzden beyazlar dünyanın en büyük ve
harika ırkı olduklarını düşünüyor. -
20:04 - 20:09Ten rengi demişken... Yazın Amerikanların
plajda güneşlendiğini görürüz. -
20:09 - 20:11Bence bunun üzerinde düşünülmesi gerekir.
-
20:11 - 20:12Acaba sebebi nedir?
-
20:12 - 20:20Bence bizim aşağılık kompleksimiz var.
Doğulu ve siyahi kadınlar meşhurdur. -
20:20 - 20:23Yani diğer ırkları kıskanıyorsunuz.
-
20:23 - 20:24Sanırım öyle.
-
20:24 - 20:26Benzer bir örnek verirsek?
-
20:26 - 20:34Katılıyorum Waller hanım çünkü
Filipinli kadınlar da böyle. -
20:34 - 20:42Esmerse, güneşten yanmışsa
veya buğday tenliyse özellikle. -
20:42 - 20:51Hele orta yaşlı elitler. Kırışıklıkları da
olsa beyazlamaya çalışıyorlar. -
20:51 - 20:56Tanıştığında esmer yanık tenli oluyorlar.
-
20:56 - 21:02Üç ay sonra karşılaştığında halleri
tavırları çok farklı oluyor. -
21:03 - 21:07Yürümeleri değişiyor, kültürleniyorlar
asil gibi davranıyorlar, vs. -
21:07 - 21:11Fark ediyorsunuz ki elleri,
yüzleri, kolları bembeyaz olmuş. -
21:12 - 21:19Farklılık o kadar bariz oluyor ki
şaşırmamak imkansız. -
21:19 - 21:27Bir yerleri beyazsa diğer tüm yerleri
esmer oluyor. -
21:28 - 21:35Vücutlarının üst kısmıyla alt kısmı
arasında dağlar oluyor. -
21:35 - 21:37Gerçekten ciltlerini beyazlatıyorlar mı?
-
21:37 - 21:38Evet, Waller Hanım.
-
21:38 - 21:41Ya Japon kadınlar? Onlar
değişmek istemez sanıyorum. -
21:41 - 21:49Bazıları saçını kırmızıya boyuyor.
-
21:49 - 21:50Gerçekten mi?
-
21:50 - 21:54Evet. Kırmızı rengi seviyorlar.
Ben sevmiyorum. -
21:55 - 21:56Ya Endonezyalılar?
-
21:57 - 22:08Batılı kadınlar güneşlenir
biz ise güneşten kaçarız. -
22:08 - 22:11Ten renginiz oldukça güzel oysaki.
-
22:12 - 22:19Güneşin altında kararmayalım diye
dışarıya uzun bluzle çıkarız. -
22:20 - 22:25Hükümetleriniz ön yargı konusunda
ne yapıyor söyleyebilir misiniz? -
22:25 - 22:28Ülkenizdeki ön yargılardan bahsettiniz.
-
22:30 - 22:33Hükümetleriniz bu konuda ne yapıyor?
-
22:33 - 22:38Melezlere karşı ön yargıdan bahsettiniz.
-
22:38 - 22:45Ama kadınların toplumdaki yerinden pek
bahsetmediniz. Japon kadınlar özgür mü? -
22:46 - 22:55Savaştan önce demokrasi yoktu.
Kadın erkeğin malıydı. -
22:58 - 22:59Ya şimdi?
-
22:59 - 23:06Erkekler her şeyde öncelikliydi.
Kapıyı bile kadınlar onlara açardı. -
23:07 - 23:09İlk erkekler çıkardı.
-
23:10 - 23:20Otobüs ve sinemada ilk onlar oturur,
yer yoksa kadınlar ayakta kalırdı. -
23:20 - 23:22Japonya'da yaşamak vardı.
-
23:24 - 23:26Bu durum değişiyor mu peki?
-
23:26 - 23:35Evet, çok değişti. Kadınlar da oy veriyor,
her alanda eşit fırsatlara sahipler. -
23:36 - 23:40Judith, Doğu şivesine olan
ön yargıdan bahsetmiştin. -
23:40 - 23:43İngiltere'nin bu şiveye bakışı aynı mı?
-
23:45 - 23:48Hayır, savaştan sonra çok değişti.
-
23:48 - 23:56İngilizceyi ya Doğulu gibi konuşacaksın
ya aristokrat gibi derler. -
23:56 - 24:00Bu artık geçerli değil. Şivesi olanları
aşağı görmüyoruz artık. -
24:00 - 24:07Mecliste Kuzey, Doğu, Batı şivelerinin
hepsini duyabilirsiniz. -
24:07 - 24:13Onlarla gurur duyuyoruz. Bizi son savaşta
onlar kurtardı. Herkes onlara saygı duyar. -
24:13 - 24:19Aslında şu an
aristokrat ağzıyla dalga geçiliyor. -
24:20 - 24:27Şivemin kibar olduğunu düşünebilirsiniz
ama ülkemde şiveli konuşuyorum. -
24:27 - 24:30Hocanın bunu onayladığını mı söylüyorsun?
-
24:30 - 24:31Hayır, beni hep düzeltir.
-
24:31 - 24:34Üç ay sonra döndüğünde bakalım ne diyecek?
-
24:34 - 24:35Ben de merak ediyorum.
-
24:36 - 24:44Bana yazarsın, değil mi? Sana kişisel
ön yargılar nasıl yıkılır onu soracaktım. -
24:44 - 24:47Ama vaktimiz dolmak üzere. Cevabı olan?
-
24:47 - 24:55Kişiyi yargılamadan dinlemeliyiz.
Herkese eşit yaklaşmalıyız. -
24:57 - 25:04Konuyu çok güzel toparladın. Teşekkürler
Ratnati, Yoriko, Judith ve Raul. -
25:04 - 25:10Haftaya aynı konuyla devam edeceğiz.
Biri beyaz dört Afrikalı konuğumuz olacak. -
25:11 - 25:15Güney Afrika Birliği, Gold Coast, Etiyopya
ve Nijerya'dan dört delege. -
25:15 - 25:16Translated by Buse Köse
Show all