< Return to Video

Felsefe hayatınızı nasıl kurtarabilir | Scott Samuelson | TEDxBismarck

  • 0:12 - 0:14
    Konu hayat kurtarmak olduğunda,
  • 0:14 - 0:18
    zannederim aklınıza gelen şeyler
    kemoterapi veya CPR gibi
  • 0:18 - 0:21
    felsefeden çok uzak şeyler olacaktır.
  • 0:21 - 0:25
    Fakat benim bugünkü konuşma başlığım
    "Felsefe Hayatınızı Nasıl Kurtarabilir"
  • 0:25 - 0:26
    ve bunda samimiyim.
  • 0:26 - 0:28
    Konu hayatınızı kurtarmak ise
  • 0:28 - 0:31
    ben gerçekten felsefe gibi bir şeye
    ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.
  • 0:31 - 0:33
    Bunu bir düşünelim.
  • 0:33 - 0:37
    CPR, kemoterapi ve bütün diğer
    olağanüstü tıbbi teknikler
  • 0:37 - 0:41
    çok muhteşem ve değerli olsalar da
    hayatınızı gerçekten kurtarmazlar.
  • 0:41 - 0:43
    Aslında, sadece ölümünüzü ertelerler.
  • 0:43 - 0:48
    Batı felsefesinin büyük kahramanı
    Sokrates 'in, Atina Mahkemesi tarafından
  • 0:48 - 0:51
    ölüme mahkûm edildiğinde
    şöyle dediği söylenir:
  • 0:51 - 0:55
    "Teknik olarak beni ölüme
    mahkûm etme gücünüz yok.
  • 0:55 - 0:59
    Beni ölüme mahkûm eden hayattır,
    sizin tek yapabileceğiniz tarih vermek."
  • 0:59 - 1:04
    Bir ölüm cezası vermek
    veya başarılı bir kemoterapi uygulamak
  • 1:04 - 1:08
    kaçınılmaz olan ölümümüz için
    sadece bir tarih ayarlaması yapmaktır.
  • 1:08 - 1:11
    Hayatınızı kurtarmak istiyorsanız
    onu monoton bir şey olmaktan çıkarıp
  • 1:11 - 1:14
    olması gerektiği gibi
    değerli bir şeye dönüştürmelisiniz.
  • 1:14 - 1:18
    Bu konuda kemoterapinin çok fazla
    şey önerebileceğini sanmıyorum.
  • 1:18 - 1:20
    Ben felsefeden bahsederken
  • 1:20 - 1:23
    kelimenin Antik Yunandaki
    anlamını kastediyorum:
  • 1:23 - 1:27
    Bilgelik aşkı, bilgeliği aramak.
  • 1:27 - 1:31
    Bazen bir endişeye kapılıyorum,
    bazı çağdaş uygulayıcılarımız
  • 1:31 - 1:35
    size felsefenin sadece büyük beyinlerin
    işi olduğu duygusunu verebiliyor,
  • 1:35 - 1:38
    yani bütün evren için mükemmel
    bir teori ortaya koyacak
  • 1:38 - 1:41
    veya daha yakın ihtimalle
    herkesin sözlerini eleştirecek
  • 1:41 - 1:43
    büyük beyinlerin işi olduğu
    duygusunu verebiliyor.
  • 1:43 - 1:46
    Eleştiri ve teori oluşturmak
  • 1:46 - 1:49
    felsefenin önemli ve hatta
    eğlenceli tarafları olsa da -
  • 1:49 - 1:50
    bunları küçümsemek istemem -
  • 1:50 - 1:53
    gerçekte felsefe bundan
    çok daha fazla bir şeydir.
  • 1:53 - 1:56
    Sanırım şundan endişeleniyorum,
    insanlar genelde felsefe için
  • 1:56 - 1:58
    sanki izinleri olmadığını düşünüyor,
  • 1:58 - 2:00
    bundan gözleri korkuyor
  • 2:00 - 2:03
    veya onları felsefeden uzaklaştıran
    bir sosyal baskı hissediyorlar.
  • 2:03 - 2:08
    Bu çok kötü çünkü bence felsefe
    hepimizin ilgilenebileceği bir şey
  • 2:08 - 2:11
    ve bence daha çok
    ilgilenmemiz gereken bir şey.
  • 2:11 - 2:14
    Felsefe hepimizin hissettiği
    bir merakla başlar,
  • 2:14 - 2:17
    doğru nedir ve gerçekten
    değerli olan nedir?
  • 2:17 - 2:23
    Bu bizi büyüleyici ve bazen tehlikeli bir
    spekülasyon ve şüphe yolculuğuna çıkarır.
  • 2:23 - 2:26
    Fakat yolculuk bizi kendi
    hayatımıza geri döndürerek
  • 2:26 - 2:29
    ve onu ilk kez anlamamıza
    yardım ederek biter.
  • 2:29 - 2:32
    Sözünü ettiğim şeyi açıklamak için
    izninizle birkaç hikâye anlatayım.
  • 2:33 - 2:36
    M.Ö. beşinci yüzyılın sonuna doğru
  • 2:36 - 2:40
    Chaerephon adında bir adam
    Delphi Kâhinine gidip şunu sorar:
  • 2:40 - 2:44
    "Buralardaki en bilge adam
    arkadaşım Sokrates mi?"
  • 2:45 - 2:50
    Kâhin şu cevabı verir:
    "Hiç kimse Sokrates'ten daha bilge değil."
  • 2:50 - 2:54
    Sokrates, bu açıklama
    kulağına gittiğinde şaşırır
  • 2:54 - 2:57
    ve "En bilge kişi ben olamam,
    aslında hiçbir bilgeliğim yok"
  • 2:57 - 2:59
    diye düşünür
  • 3:00 - 3:03
    ve çok basit bir strateji ile kâhinin
    yanıldığını ispatlamaya girişir:
  • 3:03 - 3:06
    Birazcık bilgeliği olan birini bulacak
  • 3:06 - 3:10
    ve bu kişi, bilgelik seviyesi sıfır olan
    Sokrates'i kolayca alt edecektir.
  • 3:11 - 3:13
    Bu amaçla Atina'yı dolaşmaya başlar
  • 3:13 - 3:15
    ve din adamlarıyla, politikacılarla,
  • 3:15 - 3:18
    işçilerle ve eğlence
    sektörü çalışanlarıyla
  • 3:18 - 3:20
    eleştirel sohbetler yapar.
  • 3:20 - 3:23
    Sonunda kâhinin doğru söylediğini anlar,
  • 3:23 - 3:25
    o en bilge kişidir.
  • 3:25 - 3:27
    Ancak büyük bir bilgeliğe
    sahip olduğu için değil,
  • 3:27 - 3:30
    paha biçilemez küçük bir
    bilgeliğe sahip olduğu için böyledir.
  • 3:30 - 3:33
    O da şudur, Sokrates hiçbir şey
    bilmediğini biliyordur.
  • 3:33 - 3:34
    Kendinden başka herkes
  • 3:34 - 3:36
    aslında hiçbir şey bilmezken,
  • 3:36 - 3:39
    değişik alanlarda özel bilgilere
    sahip olduğunu iddia etmiş
  • 3:39 - 3:41
    ve bilgelik açısından
    kendilerini rezil etmişti.
  • 3:41 - 3:43
    Sokrates'in bu öyküsü
    beni hep büyülemiş
  • 3:43 - 3:46
    ama biraz da kafamı karıştırmıştır.
  • 3:46 - 3:51
    Bilgeliğe sahip olmadan bilge olmak
    ne anlama geliyordu ki?
  • 3:51 - 3:55
    Cevap aramak nasıl
    bir bilgelik biçimi olabilirdi?
  • 3:55 - 3:59
    İyi olan şey neden cevaplara sahip
    olmak değil de onları aramaktı?
  • 3:59 - 4:03
    Bu öyküyü çok daha derin bir
    biçimde anlamamda
  • 4:03 - 4:05
    bir öğrencimin yardımı gerekecekti.
  • 4:06 - 4:10
    Öğrencim, bu öyküyü, Platon'un
    Sokrates hakkındaki yazdıklarından
  • 4:10 - 4:13
    hiç haberi olmadan tekrarladı
  • 4:13 - 4:16
    ve galiba hem felsefenin hayatlarınızı
    nasıl kurtarabileceğini,
  • 4:16 - 4:20
    hem de felsefenin büyüklüğüne
    nasıl dahil olabileceğimizi gösterdi.
  • 4:21 - 4:22
    Adı Jillian'dı
  • 4:23 - 4:26
    ve ahlak dersime girerken
    bir yardımcı hemşireydi.
  • 4:26 - 4:29
    Sanırım bunu bazı şartları
    tamamlamak için yapıyordu.
  • 4:29 - 4:33
    Tam yetkili bir hemşire
    olmak için okuyordu.
  • 4:33 - 4:39
    Bir gün, uyuşmuş sınıfa
    gelişigüzel bir soru sordum
  • 4:39 - 4:42
    ve çok ilginç bir sohbet başladı.
  • 4:42 - 4:45
    Soru şuydu: "Hastaneler ne için var?"
  • 4:45 - 4:49
    Olağan cevaplara itiraz etmeye başladım.
  • 4:49 - 4:50
    "İnsanları onarmak için."
  • 4:51 - 4:53
    "Peki ya ölümcül hastalar?"
  • 4:54 - 4:56
    "İnsanların acılarını dindirmek için mi?"
  • 4:56 - 4:59
    "Peki ya acıları dindirilemeyenler?"
  • 4:59 - 5:02
    "Acıları dindirilemeyenlerin
    acılarını dindirmek için mi?"
  • 5:02 - 5:04
    "Sağlıklı insanlar için
    zorunluluk yok mu?"
  • 5:04 - 5:07
    Görevlendirildiğim bir hastanedeki
    bazı makalelerden yola çıkarak
  • 5:07 - 5:09
    zihinlerini biraz açmak istiyordum.
  • 5:09 - 5:12
    Sohbet Jillian'ın içindeki bir şeyi
    harekete geçirmişti
  • 5:12 - 5:16
    ve bu konuyu bir sonraki proje
    olarak hazırlamak için izin istedi.
  • 5:17 - 5:19
    Birkaç hafta sonra,
  • 5:19 - 5:22
    öğrenciler kâğıtları yazıp teslim ederken
  • 5:22 - 5:25
    onu çağırdım ve projenin nasıl
    gittiğini sordum.
  • 5:25 - 5:28
    Bana sınıftaki sohbetin
    kafasını çok karıştırdığını,
  • 5:28 - 5:30
    hatta onu biraz rahatsız ettiğini söyledi.
  • 5:30 - 5:34
    Bir hastanede çalışıyor
    ve olanı biteni iyi anladığını düşünüyordu
  • 5:34 - 5:36
    ama o sohbetten sonra,
  • 5:36 - 5:39
    bir hastanenin amacı konusunda hiçbir
    bilgeliğe sahip olmadığını fark etmişti.
  • 5:40 - 5:43
    Ödevine bir tez oluşturmada
    destek almak için
  • 5:43 - 5:46
    hastanede gezip
  • 5:46 - 5:49
    oradaki doktorlar, yöneticiler,
    hemşireler, yardımcı hemşireler gibi
  • 5:49 - 5:53
    çeşitli kişilere soru sorma
    fikri aklına gelmiş.
  • 5:53 - 5:55
    "Oradakiler bir hastanenin
    amacı konusunda
  • 5:55 - 5:59
    kesinlikle biraz bilgeliğe sahiptir
    diye düşünmüştüm" dedi.
  • 5:59 - 6:02
    Ancak onlarla eleştirel
    sohbetler yaptığında
  • 6:02 - 6:07
    genelde sınıftaki öğrencilerle
    aynı basmakalıp cevapları verdiklerini
  • 6:07 - 6:10
    ve birazcık eleştirel yaklaşımla
  • 6:10 - 6:14
    cevaplarının çok da yeterli
    olmadığını ispatlayabilmişti.
  • 6:15 - 6:19
    En iyi cevabı, ilk birkaç denemesi
    bir yardımcı hemşire tarafından
  • 6:19 - 6:23
    boşa çıkartılan bir doktorun
    verdiğini söyledi.
  • 6:23 - 6:26
    "Belki de yukarıdakilerin
    hepsini yapman gerekiyor." demiş.
  • 6:26 - 6:29
    Ama Jillian bunun da biraz
    yetersiz bir cevap olduğunu anladı.
  • 6:29 - 6:31
    İnsanlara her zaman
    istediklerini vermeleri mi gerekirdi?
  • 6:31 - 6:34
    İnsanlara her zaman ihtiyaçları olan
    şeyi vermeleri mi gerekirdi?
  • 6:34 - 6:38
    Yaptıkları hizmetlerin çeşitliliğini
    belirleyen şey ne olmalıydı?
  • 6:38 - 6:38
    Neden oradalardı?
  • 6:38 - 6:41
    Jillian, problemin şu olduğunu düşünmüştü:
  • 6:41 - 6:46
    Hastaneler bütün amaçlarını bozulan
    vücutları tamir etme üzerine kuruyordu.
  • 6:47 - 6:50
    "Hamile kadınlara çoğu kez
    hasta muamelesi yapılıyor,
  • 6:50 - 6:54
    yas tutan insanları da psikolojik
    vaka gibi ele alıyorlar.
  • 6:54 - 6:58
    Ölmekte olan insanlar boşuna onarılıyor.
  • 6:58 - 7:01
    Eğer hastaneler mekanik vücut
    tamirhanesinden başka bir şey değilse
  • 7:01 - 7:05
    tam insani olmayan bir dünyada
    yaşıyoruz demektir.
  • 7:06 - 7:08
    Düşünsenize, doktorlar, hemşireler,
  • 7:08 - 7:11
    insanlar tıp okumak ve uygulamak için
    onlarca yılını feda ediyor
  • 7:11 - 7:14
    ve bunu neden yaptıklarını hiçbir
    zaman ciddi ciddi düşünülmüyor" dedi.
  • 7:15 - 7:20
    Düşünsenize, Atinalılar Sokrates'in
    sorusuna iyi cevap verememişti.
  • 7:20 - 7:23
    Düşünsenize, belki de insanlar,
    özelikle de hastanede çalışanlar
  • 7:23 - 7:27
    kendi hayatlarını kurtarmayı unutuyorlar.
  • 7:27 - 7:30
    Jillian ayrıca pek çok iş arkadaşının
    görevlerini yaparken
  • 7:30 - 7:33
    oldukça iyi iş çıkardıklarını
    düşünmeye devam ettiklerini söyledi.
  • 7:33 - 7:36
    Ancak bu konuda onların zihinlerini
    gerçeğin tamamına açmanın
  • 7:36 - 7:39
    daha iyi olup olmayacağını da merak etti.
  • 7:39 - 7:42
    Jillian, Sokrates'in şu ünlü
    sözünün bir yankılanmasıydı:
  • 7:42 - 7:46
    "Sorgulanmamış bir hayat
    yaşanmaya değmez."
  • 7:46 - 7:49
    Jillian çalışmasında ona ödev
    olarak verdiğim filozofların
  • 7:49 - 7:52
    meseleleri daha net anlamasına
    yardım ettiğini söyledi.
  • 7:53 - 7:57
    Bu hastalık, bu acı, bizi
    etrafımızdakilere yabancılaştırabilir
  • 7:57 - 8:00
    ve onlar bizi insan topluluğundan
    atmakla tehdit edebilirler.
  • 8:00 - 8:04
    Hastanelerin amacı konusunda
    vardığı en yakın formül şuydu:
  • 8:05 - 8:07
    "İnsanlar için varlar."
  • 8:07 - 8:11
    "Hasta olduklarında oradalar,
    ölürken oradalar,
  • 8:11 - 8:13
    yas tutarken oradalar.
  • 8:13 - 8:16
    İnsanlar yardım istediğinde
    onlara yardım edebilmemiz için varlar
  • 8:16 - 8:17
    ve tabii ki,
  • 8:17 - 8:21
    hepsinden önemlisi onlar
    insan insana olmak için var."
  • 8:21 - 8:25
    "Tıbbın amacı bakımdır" dedi
  • 8:26 - 8:27
    ve muhteşem bir şekilde tamamladı:
  • 8:27 - 8:30
    "Oradaki doktorlar
    hemşirelere yardım etmek için var."
  • 8:30 - 8:32
    Ancak şundan korkuyordu,
  • 8:32 - 8:34
    doktorlar teknik ve bilimsel
    uzmanlıklarına dayanarak
  • 8:34 - 8:37
    bazen bilgeliklerini
    gözlerinde büyütebiliyordu.
  • 8:37 - 8:40
    Ayrıca şunu da kabul ediyordu,
    bütün cevapları biliyor değildi,
  • 8:40 - 8:43
    hatta söylediği şeylerden
    bazı şüpheleri de vardı
  • 8:43 - 8:48
    ama yaptığı şey konusunda
    bilgeliğin peşinden gitmenin
  • 8:48 - 8:51
    eğitimini aldığı görevin
    tam anlamını ve önemini anlamada
  • 8:51 - 8:54
    ona yardım ettiğini söylüyordu,
  • 8:54 - 8:58
    yani felsefe, onu mesleği ile
    tam bağlantıya geçirmişti.
  • 8:59 - 9:03
    Jillian on yıldan fazladır
    tam yetkili hemşire,
  • 9:03 - 9:08
    geçenlerde onu aradım ve bana şunu dedi:
  • 9:08 - 9:10
    "Size verdiğim ödevi saklıyorum
  • 9:10 - 9:14
    ve yönelim ve amaçlarımı
    hâlâ o şekilde tanımlıyorum."
  • 9:14 - 9:18
    Jillian, insanlar için orada bulunarak
    kendi hayatını kurtarıyor.
  • 9:19 - 9:22
    Sokrates'in gelişiyle birlikte
  • 9:22 - 9:24
    antik dünyadaki felsefe,
  • 9:24 - 9:28
    iyi bir hayat nasıl yaşanır
    sorusuna odaklandı.
  • 9:29 - 9:33
    Her şey "eudaimonia" dedikleri
    şeyi aramakla ilgiliydi
  • 9:33 - 9:34
    ve bu Antik Yunanca kelimeyi
  • 9:34 - 9:37
    genelde mutluluk, mutluluk arayışı
    olarak tercüme ediyoruz.
  • 9:37 - 9:39
    Mutluluk oldukça iyi bir karşılık
  • 9:39 - 9:42
    ama aslında eudaimona
    bundan daha geniş anlamlı:
  • 9:42 - 9:44
    "Ömrünüz boyunca gelişmek"
  • 9:44 - 9:47
    veya "Tam insani potansiyele
    ulaşmak için yaşamak."
  • 9:47 - 9:51
    Felsefe yalnızca
    düşünsel bir oyun değildir,
  • 9:51 - 9:54
    bize mutluluk getirecek
    prensipleri anlamak
  • 9:54 - 9:58
    ve onları hayatımızda
    uygulamakla çok ilgilidir.
  • 9:59 - 10:03
    İtiraf edeyim, derslerde öğrencilerime
    bazen şu soruyu sorma suçunu işlerim:
  • 10:03 - 10:06
    "Doktor sana sadece
    bir yılın kaldığını söylese
  • 10:06 - 10:09
    kalan günlerini nasıl yaşarsın?
  • 10:09 - 10:14
    Genelde ölmeden önce yapılacaklar
    listesi gibi veya klişe cevaplar alırım
  • 10:15 - 10:18
    ve bu da hayatlarımızı
    sorgulamadığımızı gösterir.
  • 10:18 - 10:22
    Ölmeden yapılacaklar fikri
    gerçekten kötü bir varsayım,
  • 10:22 - 10:28
    sanki iyi bir hayat, sadece bir dizi
    alakasız ve gösterişli deneyimmiş gibi.
  • 10:28 - 10:33
    Bir keresinde, hava dalışı yapmak
    ve Piramitleri görmek gibi
  • 10:33 - 10:36
    cevaplara yorum yaparken
  • 10:36 - 10:39
    Kimberly'nin gözlerinin
    parıldadığını fark ettim,
  • 10:39 - 10:42
    o, geleneksel olmayan
    çok iyi öğrencilerimden biri.
  • 10:42 - 10:45
    Dersten sonra yanıma çağırıp sordum:
  • 10:45 - 10:48
    "İnsanlar hayatlarının son yılını
    nasıl yaşayacağını anlatırken
  • 10:48 - 10:50
    sanki gülüyor gibiydin.
  • 10:50 - 10:52
    Aklından ne geçiyordu?"
  • 10:52 - 10:54
    Bana şu açıklamayı yaptı:
  • 10:55 - 10:59
    Oldukça yakın bir zamanda,
    tam da bu durumla karşı karşıya kalmış.
  • 10:59 - 11:04
    Ona az görülen bir nöromüsküler
    hastalık teşhisi koymuşlar.
  • 11:04 - 11:07
    Doktor "Hayatımda gördüğüm
    en atak vaka" demiş
  • 11:07 - 11:11
    ve ona yaşayacak fazla zamanı
    kalmadığını söylemiş.
  • 11:12 - 11:15
    Karanlık bir keder döneminden sonra,
  • 11:15 - 11:18
    Kimberly kontrolü ele almaya karar vermiş.
  • 11:18 - 11:22
    Doktorun yazdığı reçetelere ek olarak
    bazı tedaviler araştırmaya başlamış.
  • 11:22 - 11:26
    Fakat sonra, dünyada o kadar da
    zamanının kalmadığını anlamış
  • 11:26 - 11:28
    ve bana dedi ki:
  • 11:28 - 11:32
    antik anlamıyla felsefeyle
    ilgilenmeye karar vermiş.
  • 11:32 - 11:35
    Mutluluğun gerçekten ne olduğunu
  • 11:35 - 11:39
    ve onu hayatına nasıl uygulayacağını
    anlamaya çalışacakmış.
  • 11:40 - 11:41
    Şarabı çok severmiş
  • 11:41 - 11:45
    ve her gece birkaç kadeh şarabın
    tadını çıkarmaya başlamış.
  • 11:46 - 11:48
    Bisikleti çok severmiş
  • 11:48 - 11:51
    ve bisiklet dünyasına dalmış.
  • 11:52 - 11:55
    Öğrenmeyi çok severmiş
    ve koleji hiç bitirememiş,
  • 11:55 - 11:56
    okula geri dönüp
  • 11:56 - 11:58
    felsefe dahil,
  • 11:58 - 12:02
    en çok ilgisini çeken dersleri almış
  • 12:02 - 12:08
    ve benimle Platon, Epikuros ve Epiktetos
    gibi düşünürlerin derslerini aldı.
  • 12:08 - 12:13
    Bu düşünürlerin, yaşamın mantığı
    sezgisini keskinleştirtirdiğini söyledi.
  • 12:14 - 12:17
    Ölümünüzle uzlaşmaya varırsınız.
  • 12:17 - 12:20
    Bedensel varoluşunuzun
    sınırlarıyla yüzleşirsiniz.
  • 12:20 - 12:22
    Erdemin peşinden gidersiniz.
  • 12:22 - 12:26
    Gerçekten haz verenin
    ne olduğunu anlamaya çalışırsınız.
  • 12:26 - 12:28
    Kendinizi derinleştirmek
  • 12:28 - 12:32
    ve eşsiz insan beyninizi kullanmak
    için bilginin peşinden gidersiniz.
  • 12:32 - 12:38
    Kimberly'nin yaşamı gibileri son derece
    muhteşem, son derece felsefi buluyorum.
  • 12:39 - 12:44
    Jillian, Kimberly
    ve diğer pek çok öğrencim
  • 12:44 - 12:45
    bana şunu gösterdi,
  • 12:45 - 12:50
    kahramanlarımdan biri olan Amerikalı
    filozof William James'in sözüyle,
  • 12:50 - 12:55
    "En derin insan hayatı her yerdedir."
  • 12:55 - 12:58
    Felsefenin destansı
    yolculuğu hepimize açık;
  • 12:58 - 13:02
    büyük filozofların kitapları
    bize yardım için var
  • 13:02 - 13:07
    fakat şüphesiz ki, bu sonuçta
    kendi başımıza çıkacağımız bir yolculuk.
  • 13:07 - 13:10
    Şu anda son derece parlak ve güzel olan
  • 13:10 - 13:16
    prensip ve fikirlere göre
    yaşıyor olabilirsiniz.
  • 13:16 - 13:19
    Bu doğru bile olsa
    felsefe yine de size yardım edebilir.
  • 13:19 - 13:21
    Sizi otomatik pilottan çıkarıp
  • 13:21 - 13:25
    güzel hayatınızın dümenine
    sizi oturtabilir.
  • 13:25 - 13:32
    Peki ya hayatınızı yapılandıran fikirler
    ideal olmaya uzaksa?
  • 13:32 - 13:35
    Peki ya, bir hemşire, bir doktor,
    bir öğretmen, bir öğrenci
  • 13:35 - 13:38
    bir vatandaş, bir ebeveyn,
  • 13:38 - 13:41
    bir kadın, bir erkek, bir insan
  • 13:41 - 13:45
    olmak hakkındaki fikirlerinizin bazıları
  • 13:45 - 13:48
    biraz dengesiz fikirlerse?
  • 13:49 - 13:51
    İşte o zaman felsefe,
  • 13:51 - 13:52
    bu saçmalığa bir son verme
  • 13:52 - 13:57
    ve bizi gerçekten anlamlı ve değerli
    olan şeylere yaklaştırma gücüne sahiptir.
  • 13:57 - 14:00
    Size bu haberi vermek hoşuma gitmiyor
  • 14:00 - 14:02
    ama hepiniz öleceksiniz.
  • 14:02 - 14:04
    Hepimiz ölüme mahkûm edildik
  • 14:04 - 14:09
    ve bunun önümüzdeki yıl olmayacağına
    dair kozmosla bir anlaşma da yapmadık.
  • 14:10 - 14:12
    Peki öyleyse, neden bir karar verip
  • 14:12 - 14:16
    kendinizi antik anlamıyla
    felsefeye vermeyesiniz?
  • 14:16 - 14:20
    Kimberly gibi, Jillian gibi
    ve bütün dğer büyük filozoflar gibi.
  • 14:21 - 14:25
    Büyük filozofların kitapları
    bize yardım için orada duruyor
  • 14:25 - 14:29
    ve onları okumak için
    benim iznime ihtiyacınız yok.
  • 14:29 - 14:31
    Aslında şunu söylemek istiyorum,
  • 14:31 - 14:35
    özgürlük asla izin isteyeceğiniz
    bir şey olmamalıdır.
  • 14:36 - 14:41
    Bir yıl kadar önce, nasıl oldu diye
    Kimberly ile görüştüm,
  • 14:41 - 14:45
    bana, hayallerinin işi olan
    kadınlar bisikleti geliştirme programına
  • 14:45 - 14:49
    ara vermek zorunda kaldığını söyledi.
  • 14:51 - 14:53
    Kemoterapi alıyormuş.
  • 14:54 - 14:56
    "Ama" dedi " Endişelenmeyin,
  • 14:56 - 14:58
    işler iyiye gidiyor
    ama hiç kötüye de gitmemişti.
  • 14:58 - 15:00
    Hâlâ mutluluğun peşinden gidiyorum.
  • 15:00 - 15:02
    Hâlâ felsefenin peşindeyim.
  • 15:02 - 15:06
    Bu yaz geçen yazdan daha iyi,
    bir süre bakım evinde kaldım.
  • 15:06 - 15:09
    Sanırım bisikletimle yolda
    yarışmaya devam ederim."
  • 15:10 - 15:13
    Kimberly kendi hayatını hâlâ kurtarıyordu.
  • 15:14 - 15:16
    O zamandan beri haberleşmedik.
  • 15:16 - 15:18
    Çok teşekkür ederim.
  • 15:18 - 15:20
    (Alkışlar)
Title:
Felsefe hayatınızı nasıl kurtarabilir | Scott Samuelson | TEDxBismarck
Description:

Felsefe gerçekten hayatınızı kurtarabilir mi? Sizi ölmekten alıkoyamaz ama gerçekten hayatta olduğunuzdan emin olmanızı sağlayabilir. Bu konuşmada nasıl olduğunu öğrenin.

Scott Samuelson, Grinnell College (Lisans derecesi, 1995, bölüm birincisi) ve Emory Üniversitesi'nde (Doktora, 2001) felsefe okudu. 2000 yılından beri Iowa'daki Kirkwood Community College'da ders vermektedir. Öğrencilerinden ilham alarak ilk kitabı The Deepest Human Life: An Introduction to Philosophy for Everyone (Chicago Press, 2014) adlı kitabını yazdı. Ayrıca Little Village ve Ethical Perspectives on the News'te için film incelemeleri yazıyor ve yerel ABC üyesi olan KCRG'de Pazar sabahları yayınlanan bir sohbet programında sunuculuk yapıyor. On yıl boyunca, çakıllı bir yoldaki Fransız restoranı olan Simone’in Plain and Simple'da ara sıra şef yardımcısı olarak ek iş yaptı. Wall Street Journal, The Huffington Post, The Chronicle of Higher Education, The Philosopher’s Magazine ve The Atlantic'te makaleler yayımladı. Kirkwood'daki işine ek olarak Oakdale Hapishanesi'nde felsefe dersleri veriyor. Halen ikinci kitabı, Seven Ways of Looking at Pointless Suffering üzerinde çalışıyor.

Bu konuşma, TED konferans formatı kullanılarak bir TEDx etkinliğinde yapıldı ancak yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlendi. Daha fazla bilgi için http://ted.com/tedx adresini ziyaret edin

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
15:32

Turkish subtitles

Revisions