WEBVTT 00:00:11.581 --> 00:00:14.077 Konu hayat kurtarmak olduğunda, 00:00:14.077 --> 00:00:18.274 zannederim aklınıza gelen şeyler kemoterapi veya CPR gibi 00:00:18.274 --> 00:00:21.204 felsefeden çok uzak şeyler olacaktır. 00:00:21.279 --> 00:00:24.916 Fakat benim bugünkü konuşma başlığım "Felsefe Hayatınızı Nasıl Kurtarabilir" 00:00:24.916 --> 00:00:26.121 ve bunda samimiyim. 00:00:26.121 --> 00:00:27.807 Konu hayatınızı kurtarmak ise 00:00:27.807 --> 00:00:31.091 ben gerçekten felsefe gibi bir şeye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum. 00:00:31.091 --> 00:00:32.619 Bunu bir düşünelim. 00:00:33.045 --> 00:00:37.321 CPR, kemoterapi ve bütün diğer olağanüstü tıbbi teknikler 00:00:37.321 --> 00:00:40.802 çok muhteşem ve değerli olsalar da hayatınızı gerçekten kurtarmazlar. 00:00:40.802 --> 00:00:43.234 Aslında, sadece ölümünüzü ertelerler. 00:00:43.370 --> 00:00:47.760 Batı felsefesinin büyük kahramanı Sokrates 'in, Atina Mahkemesi tarafından 00:00:48.037 --> 00:00:51.232 ölüme mahkûm edildiğinde şöyle dediği söylenir: 00:00:51.232 --> 00:00:54.590 "Teknik olarak beni ölüme mahkûm etme gücünüz yok. 00:00:54.590 --> 00:00:59.067 Beni ölüme mahkûm eden hayattır, sizin tek yapabileceğiniz tarih vermek." 00:00:59.098 --> 00:01:03.598 Bir ölüm cezası vermek veya başarılı bir kemoterapi uygulamak 00:01:03.598 --> 00:01:07.537 kaçınılmaz olan ölümümüz için sadece bir tarih ayarlaması yapmaktır. 00:01:07.537 --> 00:01:11.328 Hayatınızı kurtarmak istiyorsanız onu monoton bir şey olmaktan çıkarıp 00:01:11.328 --> 00:01:14.095 olması gerektiği gibi değerli bir şeye dönüştürmelisiniz. 00:01:14.153 --> 00:01:17.602 Bu konuda kemoterapinin çok fazla şey önerebileceğini sanmıyorum. 00:01:17.602 --> 00:01:20.341 Ben felsefeden bahsederken 00:01:20.341 --> 00:01:22.832 kelimenin Antik Yunandaki anlamını kastediyorum: 00:01:22.832 --> 00:01:26.609 Bilgelik aşkı, bilgeliği aramak. 00:01:26.609 --> 00:01:31.255 Bazen bir endişeye kapılıyorum, bazı çağdaş uygulayıcılarımız 00:01:31.255 --> 00:01:35.345 size felsefenin sadece büyük beyinlerin işi olduğu duygusunu verebiliyor, 00:01:35.345 --> 00:01:38.005 yani bütün evren için mükemmel bir teori ortaya koyacak 00:01:38.005 --> 00:01:40.684 veya daha yakın ihtimalle herkesin sözlerini eleştirecek 00:01:40.684 --> 00:01:43.431 büyük beyinlerin işi olduğu duygusunu verebiliyor. 00:01:43.432 --> 00:01:45.601 Eleştiri ve teori oluşturmak 00:01:45.601 --> 00:01:48.682 felsefenin önemli ve hatta eğlenceli tarafları olsa da - 00:01:48.682 --> 00:01:50.168 bunları küçümsemek istemem - 00:01:50.168 --> 00:01:52.612 gerçekte felsefe bundan çok daha fazla bir şeydir. 00:01:52.612 --> 00:01:55.618 Sanırım şundan endişeleniyorum, insanlar genelde felsefe için 00:01:55.618 --> 00:01:57.559 sanki izinleri olmadığını düşünüyor, 00:01:57.586 --> 00:01:59.760 bundan gözleri korkuyor 00:01:59.760 --> 00:02:03.336 veya onları felsefeden uzaklaştıran bir sosyal baskı hissediyorlar. 00:02:03.336 --> 00:02:07.597 Bu çok kötü çünkü bence felsefe hepimizin ilgilenebileceği bir şey 00:02:07.597 --> 00:02:11.097 ve bence daha çok ilgilenmemiz gereken bir şey. 00:02:11.165 --> 00:02:14.015 Felsefe hepimizin hissettiği bir merakla başlar, 00:02:14.015 --> 00:02:17.299 doğru nedir ve gerçekten değerli olan nedir? 00:02:17.311 --> 00:02:22.855 Bu bizi büyüleyici ve bazen tehlikeli bir spekülasyon ve şüphe yolculuğuna çıkarır. 00:02:22.875 --> 00:02:26.106 Fakat yolculuk bizi kendi hayatımıza geri döndürerek 00:02:26.106 --> 00:02:28.930 ve onu ilk kez anlamamıza yardım ederek biter. 00:02:28.930 --> 00:02:32.359 Sözünü ettiğim şeyi açıklamak için izninizle birkaç hikâye anlatayım. 00:02:32.584 --> 00:02:35.697 M.Ö. beşinci yüzyılın sonuna doğru 00:02:35.701 --> 00:02:40.230 Chaerephon adında bir adam Delphi Kâhinine gidip şunu sorar: 00:02:40.230 --> 00:02:44.281 "Buralardaki en bilge adam arkadaşım Sokrates mi?" 00:02:44.769 --> 00:02:49.822 Kâhin şu cevabı verir: "Hiç kimse Sokrates'ten daha bilge değil." 00:02:49.995 --> 00:02:53.802 Sokrates, bu açıklama kulağına gittiğinde şaşırır 00:02:53.808 --> 00:02:57.348 ve "En bilge kişi ben olamam, aslında hiçbir bilgeliğim yok" 00:02:57.348 --> 00:02:59.266 diye düşünür 00:02:59.598 --> 00:03:03.217 ve çok basit bir strateji ile kâhinin yanıldığını ispatlamaya girişir: 00:03:03.217 --> 00:03:05.938 Birazcık bilgeliği olan birini bulacak 00:03:05.938 --> 00:03:10.292 ve bu kişi, bilgelik seviyesi sıfır olan Sokrates'i kolayca alt edecektir. 00:03:10.852 --> 00:03:13.096 Bu amaçla Atina'yı dolaşmaya başlar 00:03:13.096 --> 00:03:15.125 ve din adamlarıyla, politikacılarla, 00:03:15.125 --> 00:03:17.683 işçilerle ve eğlence sektörü çalışanlarıyla 00:03:17.683 --> 00:03:20.262 eleştirel sohbetler yapar. 00:03:20.392 --> 00:03:23.042 Sonunda kâhinin doğru söylediğini anlar, 00:03:23.042 --> 00:03:24.577 o en bilge kişidir. 00:03:24.577 --> 00:03:26.992 Ancak büyük bir bilgeliğe sahip olduğu için değil, 00:03:26.992 --> 00:03:29.909 paha biçilemez küçük bir bilgeliğe sahip olduğu için böyledir. 00:03:29.909 --> 00:03:32.584 O da şudur, Sokrates hiçbir şey bilmediğini biliyordur. 00:03:32.584 --> 00:03:34.149 Kendinden başka herkes 00:03:34.149 --> 00:03:35.747 aslında hiçbir şey bilmezken, 00:03:35.747 --> 00:03:38.508 değişik alanlarda özel bilgilere sahip olduğunu iddia etmiş 00:03:38.508 --> 00:03:40.862 ve bilgelik açısından kendilerini rezil etmişti. 00:03:40.932 --> 00:03:43.335 Sokrates'in bu öyküsü beni hep büyülemiş 00:03:43.335 --> 00:03:46.290 ama biraz da kafamı karıştırmıştır. 00:03:46.500 --> 00:03:50.577 Bilgeliğe sahip olmadan bilge olmak ne anlama geliyordu ki? 00:03:50.577 --> 00:03:54.987 Cevap aramak nasıl bir bilgelik biçimi olabilirdi? 00:03:54.987 --> 00:03:58.723 İyi olan şey neden cevaplara sahip olmak değil de onları aramaktı? 00:03:58.789 --> 00:04:02.697 Bu öyküyü çok daha derin bir biçimde anlamamda 00:04:02.697 --> 00:04:05.490 bir öğrencimin yardımı gerekecekti. 00:04:05.624 --> 00:04:10.328 Öğrencim, bu öyküyü, Platon'un Sokrates hakkındaki yazdıklarından 00:04:10.328 --> 00:04:12.672 hiç haberi olmadan tekrarladı 00:04:12.672 --> 00:04:16.025 ve galiba hem felsefenin hayatlarınızı nasıl kurtarabileceğini, 00:04:16.032 --> 00:04:19.972 hem de felsefenin büyüklüğüne nasıl dahil olabileceğimizi gösterdi. 00:04:20.635 --> 00:04:22.391 Adı Jillian'dı 00:04:22.709 --> 00:04:26.446 ve ahlak dersime girerken bir yardımcı hemşireydi. 00:04:26.446 --> 00:04:29.423 Sanırım bunu bazı şartları tamamlamak için yapıyordu. 00:04:29.423 --> 00:04:32.670 Tam yetkili bir hemşire olmak için okuyordu. 00:04:32.841 --> 00:04:38.638 Bir gün, uyuşmuş sınıfa gelişigüzel bir soru sordum 00:04:38.639 --> 00:04:41.835 ve çok ilginç bir sohbet başladı. 00:04:41.952 --> 00:04:44.807 Soru şuydu: "Hastaneler ne için var?" 00:04:44.882 --> 00:04:48.634 Olağan cevaplara itiraz etmeye başladım. 00:04:48.658 --> 00:04:50.410 "İnsanları onarmak için." 00:04:50.530 --> 00:04:53.204 "Peki ya ölümcül hastalar?" 00:04:53.596 --> 00:04:55.551 "İnsanların acılarını dindirmek için mi?" 00:04:55.611 --> 00:04:58.591 "Peki ya acıları dindirilemeyenler?" 00:04:58.854 --> 00:05:01.570 "Acıları dindirilemeyenlerin acılarını dindirmek için mi?" 00:05:01.570 --> 00:05:03.873 "Sağlıklı insanlar için zorunluluk yok mu?" 00:05:03.873 --> 00:05:06.940 Görevlendirildiğim bir hastanedeki bazı makalelerden yola çıkarak 00:05:06.940 --> 00:05:09.484 zihinlerini biraz açmak istiyordum. 00:05:09.484 --> 00:05:12.392 Sohbet Jillian'ın içindeki bir şeyi harekete geçirmişti 00:05:12.392 --> 00:05:16.232 ve bu konuyu bir sonraki proje olarak hazırlamak için izin istedi. 00:05:16.727 --> 00:05:18.514 Birkaç hafta sonra, 00:05:18.514 --> 00:05:21.694 öğrenciler kâğıtları yazıp teslim ederken 00:05:21.694 --> 00:05:24.934 onu çağırdım ve projenin nasıl gittiğini sordum. 00:05:25.246 --> 00:05:27.764 Bana sınıftaki sohbetin kafasını çok karıştırdığını, 00:05:27.764 --> 00:05:30.388 hatta onu biraz rahatsız ettiğini söyledi. 00:05:30.388 --> 00:05:33.861 Bir hastanede çalışıyor ve olanı biteni iyi anladığını düşünüyordu 00:05:33.861 --> 00:05:35.756 ama o sohbetten sonra, 00:05:35.756 --> 00:05:39.498 bir hastanenin amacı konusunda hiçbir bilgeliğe sahip olmadığını fark etmişti. 00:05:39.576 --> 00:05:43.181 Ödevine bir tez oluşturmada destek almak için 00:05:43.181 --> 00:05:46.144 hastanede gezip 00:05:46.144 --> 00:05:49.333 oradaki doktorlar, yöneticiler, hemşireler, yardımcı hemşireler gibi 00:05:49.333 --> 00:05:52.799 çeşitli kişilere soru sorma fikri aklına gelmiş. 00:05:52.799 --> 00:05:55.357 "Oradakiler bir hastanenin amacı konusunda 00:05:55.357 --> 00:05:58.528 kesinlikle biraz bilgeliğe sahiptir diye düşünmüştüm" dedi. 00:05:58.577 --> 00:06:02.232 Ancak onlarla eleştirel sohbetler yaptığında 00:06:02.377 --> 00:06:06.969 genelde sınıftaki öğrencilerle aynı basmakalıp cevapları verdiklerini 00:06:06.969 --> 00:06:09.673 ve birazcık eleştirel yaklaşımla 00:06:09.673 --> 00:06:13.993 cevaplarının çok da yeterli olmadığını ispatlayabilmişti. 00:06:14.853 --> 00:06:18.892 En iyi cevabı, ilk birkaç denemesi bir yardımcı hemşire tarafından 00:06:18.892 --> 00:06:22.593 boşa çıkartılan bir doktorun verdiğini söyledi. 00:06:22.937 --> 00:06:25.803 "Belki de yukarıdakilerin hepsini yapman gerekiyor." demiş. 00:06:25.803 --> 00:06:28.773 Ama Jillian bunun da biraz yetersiz bir cevap olduğunu anladı. 00:06:28.773 --> 00:06:31.441 İnsanlara her zaman istediklerini vermeleri mi gerekirdi? 00:06:31.441 --> 00:06:34.490 İnsanlara her zaman ihtiyaçları olan şeyi vermeleri mi gerekirdi? 00:06:34.490 --> 00:06:37.538 Yaptıkları hizmetlerin çeşitliliğini belirleyen şey ne olmalıydı? 00:06:37.538 --> 00:06:38.418 Neden oradalardı? 00:06:38.418 --> 00:06:41.018 Jillian, problemin şu olduğunu düşünmüştü: 00:06:41.018 --> 00:06:46.211 Hastaneler bütün amaçlarını bozulan vücutları tamir etme üzerine kuruyordu. 00:06:46.855 --> 00:06:50.473 "Hamile kadınlara çoğu kez hasta muamelesi yapılıyor, 00:06:50.473 --> 00:06:53.923 yas tutan insanları da psikolojik vaka gibi ele alıyorlar. 00:06:54.143 --> 00:06:57.605 Ölmekte olan insanlar boşuna onarılıyor. 00:06:57.653 --> 00:07:01.193 Eğer hastaneler mekanik vücut tamirhanesinden başka bir şey değilse 00:07:01.354 --> 00:07:05.122 tam insani olmayan bir dünyada yaşıyoruz demektir. 00:07:05.600 --> 00:07:07.810 Düşünsenize, doktorlar, hemşireler, NOTE Paragraph 00:07:07.810 --> 00:07:10.965 insanlar tıp okumak ve uygulamak için onlarca yılını feda ediyor NOTE Paragraph 00:07:10.965 --> 00:07:14.432 ve bunu neden yaptıklarını hiçbir zaman ciddi ciddi düşünülmüyor" dedi. 00:07:14.605 --> 00:07:20.070 Düşünsenize, Atinalılar Sokrates'in sorusuna iyi cevap verememişti. 00:07:20.340 --> 00:07:23.383 Düşünsenize, belki de insanlar, özelikle de hastanede çalışanlar 00:07:23.383 --> 00:07:26.586 kendi hayatlarını kurtarmayı unutuyorlar. 00:07:26.646 --> 00:07:30.023 Jillian ayrıca pek çok iş arkadaşının görevlerini yaparken 00:07:30.023 --> 00:07:33.235 oldukça iyi iş çıkardıklarını düşünmeye devam ettiklerini söyledi. 00:07:33.375 --> 00:07:36.449 Ancak bu konuda onların zihinlerini gerçeğin tamamına açmanın 00:07:36.449 --> 00:07:39.118 daha iyi olup olmayacağını da merak etti. 00:07:39.404 --> 00:07:42.109 Jillian, Sokrates'in şu ünlü sözünün bir yankılanmasıydı: 00:07:42.109 --> 00:07:46.067 "Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez." 00:07:46.486 --> 00:07:49.399 Jillian çalışmasında ona ödev olarak verdiğim filozofların 00:07:49.399 --> 00:07:52.294 meseleleri daha net anlamasına yardım ettiğini söyledi. 00:07:52.524 --> 00:07:56.632 Bu hastalık, bu acı, bizi etrafımızdakilere yabancılaştırabilir 00:07:56.763 --> 00:08:00.173 ve onlar bizi insan topluluğundan atmakla tehdit edebilirler. 00:08:00.283 --> 00:08:04.419 Hastanelerin amacı konusunda vardığı en yakın formül şuydu: 00:08:05.026 --> 00:08:07.071 "İnsanlar için varlar." 00:08:07.441 --> 00:08:10.721 "Hasta olduklarında oradalar, ölürken oradalar, 00:08:10.780 --> 00:08:12.545 yas tutarken oradalar. 00:08:12.545 --> 00:08:15.890 İnsanlar yardım istediğinde onlara yardım edebilmemiz için varlar 00:08:15.982 --> 00:08:17.439 ve tabii ki, 00:08:17.439 --> 00:08:20.769 hepsinden önemlisi onlar insan insana olmak için var." 00:08:21.048 --> 00:08:25.194 "Tıbbın amacı bakımdır" dedi 00:08:25.577 --> 00:08:27.392 ve muhteşem bir şekilde tamamladı: 00:08:27.392 --> 00:08:29.962 "Oradaki doktorlar hemşirelere yardım etmek için var." 00:08:29.962 --> 00:08:31.556 Ancak şundan korkuyordu, 00:08:31.556 --> 00:08:34.363 doktorlar teknik ve bilimsel uzmanlıklarına dayanarak 00:08:34.363 --> 00:08:37.055 bazen bilgeliklerini gözlerinde büyütebiliyordu. 00:08:37.085 --> 00:08:40.464 Ayrıca şunu da kabul ediyordu, bütün cevapları biliyor değildi, 00:08:40.469 --> 00:08:43.315 hatta söylediği şeylerden bazı şüpheleri de vardı 00:08:43.475 --> 00:08:47.665 ama yaptığı şey konusunda bilgeliğin peşinden gitmenin 00:08:47.665 --> 00:08:50.945 eğitimini aldığı görevin tam anlamını ve önemini anlamada 00:08:50.945 --> 00:08:53.594 ona yardım ettiğini söylüyordu, 00:08:53.691 --> 00:08:58.066 yani felsefe, onu mesleği ile tam bağlantıya geçirmişti. 00:08:59.476 --> 00:09:03.076 Jillian on yıldan fazladır tam yetkili hemşire, 00:09:03.221 --> 00:09:07.551 geçenlerde onu aradım ve bana şunu dedi: 00:09:07.660 --> 00:09:10.082 "Size verdiğim ödevi saklıyorum NOTE Paragraph 00:09:10.082 --> 00:09:13.792 ve yönelim ve amaçlarımı hâlâ o şekilde tanımlıyorum." 00:09:13.792 --> 00:09:18.432 Jillian, insanlar için orada bulunarak kendi hayatını kurtarıyor. 00:09:19.349 --> 00:09:21.610 Sokrates'in gelişiyle birlikte 00:09:21.610 --> 00:09:23.706 antik dünyadaki felsefe, 00:09:23.706 --> 00:09:28.306 iyi bir hayat nasıl yaşanır sorusuna odaklandı. 00:09:28.506 --> 00:09:32.521 Her şey "eudaimonia" dedikleri şeyi aramakla ilgiliydi 00:09:32.521 --> 00:09:34.193 ve bu Antik Yunanca kelimeyi 00:09:34.193 --> 00:09:37.146 genelde mutluluk, mutluluk arayışı olarak tercüme ediyoruz. 00:09:37.288 --> 00:09:39.321 Mutluluk oldukça iyi bir karşılık 00:09:39.321 --> 00:09:41.671 ama aslında eudaimona bundan daha geniş anlamlı: 00:09:41.671 --> 00:09:43.933 "Ömrünüz boyunca gelişmek" 00:09:43.946 --> 00:09:47.472 veya "Tam insani potansiyele ulaşmak için yaşamak." 00:09:47.472 --> 00:09:50.773 Felsefe yalnızca düşünsel bir oyun değildir, 00:09:50.773 --> 00:09:53.714 bize mutluluk getirecek prensipleri anlamak 00:09:53.714 --> 00:09:57.923 ve onları hayatımızda uygulamakla çok ilgilidir. 00:09:58.515 --> 00:10:03.348 İtiraf edeyim, derslerde öğrencilerime bazen şu soruyu sorma suçunu işlerim: 00:10:03.348 --> 00:10:05.907 "Doktor sana sadece bir yılın kaldığını söylese 00:10:05.907 --> 00:10:08.727 kalan günlerini nasıl yaşarsın? 00:10:08.893 --> 00:10:14.493 Genelde ölmeden önce yapılacaklar listesi gibi veya klişe cevaplar alırım 00:10:14.584 --> 00:10:17.827 ve bu da hayatlarımızı sorgulamadığımızı gösterir. 00:10:17.827 --> 00:10:21.971 Ölmeden yapılacaklar fikri gerçekten kötü bir varsayım, 00:10:21.971 --> 00:10:27.587 sanki iyi bir hayat, sadece bir dizi alakasız ve gösterişli deneyimmiş gibi. 00:10:28.402 --> 00:10:32.623 Bir keresinde, hava dalışı yapmak ve Piramitleri görmek gibi 00:10:32.623 --> 00:10:35.693 cevaplara yorum yaparken 00:10:35.973 --> 00:10:39.204 Kimberly'nin gözlerinin parıldadığını fark ettim, 00:10:39.228 --> 00:10:42.117 o, geleneksel olmayan çok iyi öğrencilerimden biri. 00:10:42.227 --> 00:10:44.583 Dersten sonra yanıma çağırıp sordum: 00:10:44.583 --> 00:10:47.944 "İnsanlar hayatlarının son yılını nasıl yaşayacağını anlatırken 00:10:47.944 --> 00:10:50.038 sanki gülüyor gibiydin. 00:10:50.038 --> 00:10:52.059 Aklından ne geçiyordu?" 00:10:52.382 --> 00:10:54.348 Bana şu açıklamayı yaptı: 00:10:54.668 --> 00:10:58.638 Oldukça yakın bir zamanda, tam da bu durumla karşı karşıya kalmış. 00:10:58.828 --> 00:11:03.716 Ona az görülen bir nöromüsküler hastalık teşhisi koymuşlar. 00:11:03.716 --> 00:11:06.663 Doktor "Hayatımda gördüğüm en atak vaka" demiş 00:11:06.665 --> 00:11:10.501 ve ona yaşayacak fazla zamanı kalmadığını söylemiş. 00:11:12.107 --> 00:11:14.503 Karanlık bir keder döneminden sonra, 00:11:14.503 --> 00:11:17.695 Kimberly kontrolü ele almaya karar vermiş. 00:11:17.695 --> 00:11:22.423 Doktorun yazdığı reçetelere ek olarak bazı tedaviler araştırmaya başlamış. 00:11:22.423 --> 00:11:26.223 Fakat sonra, dünyada o kadar da zamanının kalmadığını anlamış 00:11:26.364 --> 00:11:28.095 ve bana dedi ki: 00:11:28.095 --> 00:11:32.493 antik anlamıyla felsefeyle ilgilenmeye karar vermiş. 00:11:32.493 --> 00:11:34.581 Mutluluğun gerçekten ne olduğunu 00:11:34.581 --> 00:11:38.938 ve onu hayatına nasıl uygulayacağını anlamaya çalışacakmış. 00:11:39.928 --> 00:11:41.367 Şarabı çok severmiş 00:11:41.405 --> 00:11:45.409 ve her gece birkaç kadeh şarabın tadını çıkarmaya başlamış. 00:11:45.619 --> 00:11:47.510 Bisikleti çok severmiş 00:11:47.717 --> 00:11:51.271 ve bisiklet dünyasına dalmış. 00:11:51.589 --> 00:11:54.988 Öğrenmeyi çok severmiş ve koleji hiç bitirememiş, 00:11:54.988 --> 00:11:56.484 okula geri dönüp 00:11:56.484 --> 00:11:58.424 felsefe dahil, 00:11:58.424 --> 00:12:01.837 en çok ilgisini çeken dersleri almış 00:12:02.117 --> 00:12:07.998 ve benimle Platon, Epikuros ve Epiktetos gibi düşünürlerin derslerini aldı. 00:12:07.998 --> 00:12:13.499 Bu düşünürlerin, yaşamın mantığı sezgisini keskinleştirtirdiğini söyledi. 00:12:14.006 --> 00:12:16.683 Ölümünüzle uzlaşmaya varırsınız. 00:12:16.683 --> 00:12:20.496 Bedensel varoluşunuzun sınırlarıyla yüzleşirsiniz. 00:12:20.496 --> 00:12:22.372 Erdemin peşinden gidersiniz. 00:12:22.372 --> 00:12:25.682 Gerçekten haz verenin ne olduğunu anlamaya çalışırsınız. 00:12:25.682 --> 00:12:27.669 Kendinizi derinleştirmek 00:12:27.669 --> 00:12:31.634 ve eşsiz insan beyninizi kullanmak için bilginin peşinden gidersiniz. 00:12:31.819 --> 00:12:37.929 Kimberly'nin yaşamı gibileri son derece muhteşem, son derece felsefi buluyorum. 00:12:38.644 --> 00:12:43.527 Jillian, Kimberly ve diğer pek çok öğrencim 00:12:43.527 --> 00:12:45.405 bana şunu gösterdi, 00:12:45.405 --> 00:12:49.776 kahramanlarımdan biri olan Amerikalı filozof William James'in sözüyle, 00:12:50.365 --> 00:12:54.617 "En derin insan hayatı her yerdedir." 00:12:55.057 --> 00:12:58.429 Felsefenin destansı yolculuğu hepimize açık; 00:12:58.441 --> 00:13:02.491 büyük filozofların kitapları bize yardım için var 00:13:02.491 --> 00:13:07.041 fakat şüphesiz ki, bu sonuçta kendi başımıza çıkacağımız bir yolculuk. 00:13:07.468 --> 00:13:10.195 Şu anda son derece parlak ve güzel olan 00:13:10.195 --> 00:13:15.532 prensip ve fikirlere göre yaşıyor olabilirsiniz. 00:13:16.017 --> 00:13:18.985 Bu doğru bile olsa felsefe yine de size yardım edebilir. 00:13:18.985 --> 00:13:21.409 Sizi otomatik pilottan çıkarıp 00:13:21.409 --> 00:13:24.781 güzel hayatınızın dümenine sizi oturtabilir. 00:13:25.264 --> 00:13:31.534 Peki ya hayatınızı yapılandıran fikirler ideal olmaya uzaksa? 00:13:32.125 --> 00:13:35.232 Peki ya, bir hemşire, bir doktor, bir öğretmen, bir öğrenci 00:13:35.232 --> 00:13:37.686 bir vatandaş, bir ebeveyn, 00:13:37.686 --> 00:13:40.588 bir kadın, bir erkek, bir insan 00:13:40.588 --> 00:13:44.585 olmak hakkındaki fikirlerinizin bazıları 00:13:45.075 --> 00:13:47.914 biraz dengesiz fikirlerse? 00:13:48.683 --> 00:13:50.543 İşte o zaman felsefe, 00:13:50.543 --> 00:13:52.493 bu saçmalığa bir son verme 00:13:52.493 --> 00:13:57.084 ve bizi gerçekten anlamlı ve değerli olan şeylere yaklaştırma gücüne sahiptir. 00:13:57.488 --> 00:14:00.001 Size bu haberi vermek hoşuma gitmiyor 00:14:00.001 --> 00:14:01.941 ama hepiniz öleceksiniz. 00:14:01.941 --> 00:14:04.351 Hepimiz ölüme mahkûm edildik 00:14:04.351 --> 00:14:09.206 ve bunun önümüzdeki yıl olmayacağına dair kozmosla bir anlaşma da yapmadık. 00:14:09.506 --> 00:14:12.144 Peki öyleyse, neden bir karar verip 00:14:12.144 --> 00:14:16.311 kendinizi antik anlamıyla felsefeye vermeyesiniz? 00:14:16.311 --> 00:14:20.300 Kimberly gibi, Jillian gibi ve bütün dğer büyük filozoflar gibi. 00:14:21.313 --> 00:14:24.851 Büyük filozofların kitapları bize yardım için orada duruyor 00:14:24.851 --> 00:14:28.854 ve onları okumak için benim iznime ihtiyacınız yok. 00:14:29.011 --> 00:14:31.310 Aslında şunu söylemek istiyorum, 00:14:31.310 --> 00:14:35.400 özgürlük asla izin isteyeceğiniz bir şey olmamalıdır. 00:14:35.920 --> 00:14:40.974 Bir yıl kadar önce, nasıl oldu diye Kimberly ile görüştüm, 00:14:40.974 --> 00:14:44.859 bana, hayallerinin işi olan kadınlar bisikleti geliştirme programına 00:14:44.859 --> 00:14:48.553 ara vermek zorunda kaldığını söyledi. 00:14:50.505 --> 00:14:53.168 Kemoterapi alıyormuş. 00:14:54.153 --> 00:14:55.678 "Ama" dedi " Endişelenmeyin, 00:14:55.678 --> 00:14:58.188 işler iyiye gidiyor ama hiç kötüye de gitmemişti. 00:14:58.188 --> 00:15:00.327 Hâlâ mutluluğun peşinden gidiyorum. 00:15:00.327 --> 00:15:02.357 Hâlâ felsefenin peşindeyim. 00:15:02.357 --> 00:15:05.590 Bu yaz geçen yazdan daha iyi, bir süre bakım evinde kaldım. 00:15:05.650 --> 00:15:09.190 Sanırım bisikletimle yolda yarışmaya devam ederim." 00:15:09.923 --> 00:15:13.132 Kimberly kendi hayatını hâlâ kurtarıyordu. 00:15:13.679 --> 00:15:15.736 O zamandan beri haberleşmedik. 00:15:15.992 --> 00:15:17.602 Çok teşekkür ederim. 00:15:17.602 --> 00:15:20.125 (Alkışlar)