< Return to Video

Basit bir yöntemle öz farkındalığınızı artırın | Tasha Eurich | TEDxMileHigh

  • 0:12 - 0:15
    Tennessee Williams bir keresinde
    şöyle demiş:
  • 0:15 - 0:18
    "Bir zaman gelir, aynaya bakar
  • 0:18 - 0:22
    ve olup olabileceğinin
    en iyisinin bu olduğunu anlarsın
  • 0:23 - 0:26
    sonra da ya bunu kabullenir
    ya da kendini öldürürsün
  • 0:27 - 0:28
    (Kahkahalar)
  • 0:28 - 0:31
    veya aynalara bakmayı bırakırsın."
  • 0:31 - 0:33
    (Kahkahalar)
  • 0:33 - 0:36
    Ayna demişken
    başka biri şöyle söylemiş:
  • 0:36 - 0:40
    "Geçmiş dikiz aynamıza çok dikkatli
    ve uzun bakarsak
  • 0:41 - 0:44
    bir direğe bindirmemiz kaçınılmazdır."
  • 0:45 - 0:49
    Hayatımın son dört yılını, öz farkındalık
    arayışıyla, aynalara, geriye
  • 0:49 - 0:53
    veya başka tarafa bakan insanları
    inceleyerek geçirdim.
  • 0:53 - 0:57
    Öz farkındalığın tam olarak ne olduğunu
    anlamak istiyordum;
  • 0:57 - 0:58
    kaynağı neydi,
  • 0:58 - 1:00
    ona neden ihtiyaç duyuyorduk
  • 1:00 - 1:02
    ve onu nasıl artırabilirdik?
  • 1:02 - 1:06
    Araştırma takımım sayısal
    olarak binlerce kişiyi inceledi.
  • 1:07 - 1:10
    Yaklaşık 800 bilimsel çalışmayı
    analiz ettik.
  • 1:10 - 1:15
    Ve öz farkındalıklarında
    büyük gelişme gösteren kişilerle
  • 1:15 - 1:18
    derinlemesine düzinelerce görüşme yaptık.
  • 1:19 - 1:20
    Yalnız, başlangıçta
  • 1:20 - 1:23
    "öz farkındalık mucizeleri"
    olarak adlandırdığımız
  • 1:23 - 1:26
    bu kişileri hiç bulamayacağımızdan
    endişe duyuyorduk.
  • 1:27 - 1:28
    (Kahkahalar)
  • 1:28 - 1:29
    Doğru.
  • 1:29 - 1:31
    Fakat şükürler olsun ki onları bulduk.
  • 1:31 - 1:34
    Bu mucize kişiler bana
  • 1:34 - 1:38
    hepimizin nasıl hakiki bir
    öz farkındalık kazanabileceği konusunda
  • 1:38 - 1:41
    çığır açacak yenilikler öğrettiler
  • 1:41 - 1:43
    ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum.
  • 1:43 - 1:49
    Bugün sizden, nasıl göründüğünüzü
    görmenizi istiyorum.
  • 1:50 - 1:51
    Biliyorum, bu bir tekerleme.
  • 1:52 - 1:54
    Bunu yapabilmek için
    öz farkındalık konusundaki
  • 1:54 - 1:58
    en yaygın inançlardan birini
    yıkmamız gerekiyor.
  • 1:59 - 2:00
    Ama sırayla gidelim.
  • 2:00 - 2:03
    Önce, öz farkındalık
    dediğimiz şey neyin nesi?
  • 2:04 - 2:07
    Bu kendimizi apaçık bir biçimde görebilme
  • 2:07 - 2:10
    ve böylece kim olduğumuzu,
    başkalarının bizi nasıl gördüğünü
  • 2:10 - 2:13
    ve dünyadaki yerimizi
    anlama kabiliyetidir.
  • 2:13 - 2:16
    Öz farkındalık bize güç verir.
  • 2:16 - 2:19
    Gördüğümüz şeyi her zaman sevmeyebiliriz
  • 2:19 - 2:22
    ama kendini bilmekte ferahlık vardır.
  • 2:22 - 2:25
    Öz farkındalığı olan insanların
    daha başarılı olduğunu gösteren
  • 2:25 - 2:27
    gerçek anlamıyla tonla araştırma var.
  • 2:28 - 2:30
    Bu kişiler daha sağlam ilişkiler kurar.
  • 2:30 - 2:31
    Daha yaratıcıdırlar.
  • 2:31 - 2:35
    Daha öz güvenli ve daha iyi
    iletişim kuran kişilerdir.
  • 2:35 - 2:39
    Daha az yalan söyler,
    aldatır veya çalarlar.
  • 2:39 - 2:43
    İşlerinde daha iyidirler
    ve daha çabuk terfi ederler.
  • 2:43 - 2:48
    Daha kârlı şirketlerdeki
    daha etkili liderlerdir.
  • 2:49 - 2:53
    Öz farkındalık dünyasında
    iki tür insan vardır:
  • 2:55 - 2:57
    Öz farkındalığa sahip olduğunu sananlar
  • 2:57 - 2:58
    (Kahkahalar)
  • 3:00 - 3:02
    ve ona gerçekten sahip olanlar.
  • 3:03 - 3:04
    Bu doğru.
  • 3:04 - 3:09
    Araştırmamızda İnsanların %95'i
    öz farkındalığa sahip olduğunu söyledi
  • 3:09 - 3:11
    (Kahkahalar)
  • 3:11 - 3:15
    ancak gerçek rakam
    %10-15' e yakın bir yerde.
  • 3:16 - 3:19
    Bu ne demek anlıyorsunuz, değil mi?
  • 3:19 - 3:21
    (Kahkaha)
  • 3:21 - 3:24
    Bunun anlamı, en iyi ihtimalle,
    en iyi ihtimalle
  • 3:24 - 3:27
    %80'imiz,
  • 3:27 - 3:28
    (Kahkahalar)
  • 3:28 - 3:32
    kendine yalan söyleyip söylemediği
    konusunda kendine yalan söylüyor.
  • 3:32 - 3:33
    (Kahkaha)
  • 3:33 - 3:35
    Bayağı ürkütücü, değil mi?
  • 3:35 - 3:41
    Yani gerçekten kimin öz farkındalığı var,
    anlamada yaşadığımız zorluğu düşünün.
  • 3:41 - 3:44
    "Baksana! Öz farkındalığın nasıl?"
    diye sorsak
  • 3:44 - 3:46
    ne olurdu sanıyorsunuz.
  • 3:46 - 3:47
    Kesinlikle.
  • 3:48 - 3:53
    Yani araştırmamızın bir parçası olarak
    mucizeler dört barajı geçmeliydi.
  • 3:54 - 3:57
    Takımımın geliştirdiği ve onayladığı
  • 3:57 - 4:01
    bir ölçüte uygun bir öz farkıdalığa
    sahip olduklarına inanmalıydılar.
  • 4:01 - 4:06
    Aynı ölçütler kullanılarak, onları iyi
    tanıyan biri de bunu onaylamaydı.
  • 4:07 - 4:12
    Hayatlarında öz farkındalıklarını
    artırdıklarına inanmalıydılar
  • 4:12 - 4:15
    ve onları derecelendiren kişi de
    bunu onaylamalıydı.
  • 4:16 - 4:21
    Yüzlerce ve yüzlerce kişi arasından
    krititerlerimize uyan
  • 4:21 - 4:23
    50 kişi bulduk.
  • 4:24 - 4:30
    Bu kişiler profesyoneller, girişimciler,
    sanatçılar, öğrenci ve ebeveynlerdi.
  • 4:30 - 4:36
    İş, yaş, cinsiyet veya
    diğer demografik yönlerden
  • 4:36 - 4:39
    herhangi bir
    ağırlıklı örüntüye rastlamadık.
  • 4:40 - 4:44
    Bu mucizeler, takımımın cidden
    şaşırtıcı bir gerçeği bulmasını sağladı.
  • 4:45 - 4:47
    Yani düşüncelerinizi, duygularınızı
  • 4:47 - 4:50
    ve güdülerinizi düşünürken
    benimsediğiniz yaklaşım,
  • 4:51 - 4:53
    biliyorsunuz, iç değerlendirmedir.
  • 4:53 - 4:55
    Şey, muhtemelen bunu yapıyorsunuz-
  • 4:55 - 4:58
    bunu söylemenin kolay yolu yok-
  • 4:58 - 5:02
    ama muhtemelen
    büyük hata yapıyorsunuz.
  • 5:02 - 5:07
    Evet, bu kadar azımızın öz farkındalığa
    sahip olmasının bir sebebi var.
  • 5:07 - 5:11
    Size bu iç değerlendirme
    konusundaki sevimsiz gerçeği
  • 5:11 - 5:13
    ilk fark ettiğim zamanı anlatayım.
  • 5:14 - 5:17
    Colorado'da güzel bir bahar
    akşamı, saat 10 civarıydı.
  • 5:18 - 5:19
    Ofisimdeydim
  • 5:19 - 5:22
    ve diyet kola ile
    patlamış mısıra yumulmuştum.
  • 5:22 - 5:24
    (Kahkahalar)
  • 5:24 - 5:26
    Bir veri kümesi analizini
    yeni bitirmiştim ki
  • 5:26 - 5:30
    şaşırdığımı söylemek
    çok yetersiz kalır.
  • 5:31 - 5:33
    Takımımla birlikte,
    iç değerlendirme ile mutluluk,
  • 5:33 - 5:36
    stres ve iş memnuniyeti gibi
    şeyler arasındaki
  • 5:36 - 5:40
    bağıntıyı inceleyen
    basit bir araştırmayı yeni bitirmiştik.
  • 5:41 - 5:45
    Doğal olarak iç değerlendirme
    yapan kişiler daha iyi çıkacaktı.
  • 5:46 - 5:48
    Sizce de öyle olmamış mıdır?
  • 5:49 - 5:52
    Bizim veriler tam tersini söylüyordu.
  • 5:53 - 5:57
    İç değerlendirme yapan kişiler
    daha stresli ve huzursuzdu,
  • 5:58 - 6:02
    işlerinden ve ilişkilerinden
    daha az memnundu
  • 6:02 - 6:07
    ve hayatları üzerindeki
    kontrolleri daha azdı.
  • 6:08 - 6:10
    Bu ne demekti, hiçbir fikrim yoktu.
  • 6:11 - 6:13
    Ve daha da beteri,
  • 6:13 - 6:18
    iç değerlendirme arttıkça bu
    olumsuz sonuçlar da kötüleşiyordu.
  • 6:18 - 6:20
    (Kahkahalar)
  • 6:20 - 6:23
    Yani kafam iyice karışmıştı.
  • 6:24 - 6:28
    Aynı hafta, 20 yıl önce yapılan
    bir araştırmaya rastladım;
  • 6:28 - 6:32
    dul erkeklerin hayata eşleri olmadan
    nasıl uyum sağladığını inceliyordu.
  • 6:32 - 6:34
    Araştırmacılar,
  • 6:34 - 6:37
    kayıplarının anlamını çözmeye
    çalışan kişilerin
  • 6:38 - 6:42
    bir ay sonra daha mutlu
    ve daha az stresli
  • 6:43 - 6:46
    ancak bir yıl sonra daha
    fazla stresli olduğunu bulmuştu.
  • 6:47 - 6:51
    Hayata devam etmek yerine
    olan şeye takılıp kalmışlardı.
  • 6:52 - 6:54
    Siz de yaşadınız mı?
  • 6:54 - 6:55
    Ben yaşadım...
  • 6:56 - 7:01
    Kendini analiz etmek, bizi kendi
    zihinsel cehennemimize hapsedebilir.
  • 7:02 - 7:05
    Durum anlam kazanmaya başlıyordu.
  • 7:06 - 7:08
    Şimdi, inatçı öz farkındalık
  • 7:08 - 7:13
    ve özellikle iç değerlendirme taraftarı
    olan dinleyiciler şöyle düşünebilir
  • 7:13 - 7:16
    "Tamam, iç değerlendirme
    sıkıntı verebilir
  • 7:16 - 7:17
    ama buna değer
  • 7:17 - 7:20
    çünkü derin bir iç bakış kazandırır."
  • 7:20 - 7:21
    Ve evet, haklısınız.
  • 7:21 - 7:24
    Size burada, öz farkındalığa
    ulaşmaya çalışmanın
  • 7:24 - 7:27
    boşuna zaman kaybı olduğunu
    söyleyecek değilim.
  • 7:27 - 7:29
    Hem de hiç.
  • 7:29 - 7:35
    Ama size burada, yönteminizin
    işe yaramayacağını söyleyeceğim.
  • 7:37 - 7:39
    Şaşırtıcı bir gerçek var:
  • 7:39 - 7:45
    Kendimiz hakkında düşünmenin
    kendimizi tanımakla ilgisi yoktur.
  • 7:47 - 7:49
    Bunu anlamak için
  • 7:49 - 7:52
    iç değerlendirmede en çok
    sorulan soruyu düşünelim:
  • 7:52 - 7:53
    "Neden?"
  • 7:54 - 7:57
    Belki neden kötü hissettiğimizi
    bulmaya çalışıyoruzdur.
  • 7:57 - 8:00
    Arkadaşımla kavga edince
    neden bu kadar üzülüyorum?
  • 8:00 - 8:02
    Veya inançlarımızı sorguluyoruzdur.
  • 8:02 - 8:05
    İdam cezasına neden inanmıyorum?
  • 8:05 - 8:09
    Veya olumsuz bir şeyi
    anlamaya çalışıyoruzdur.
  • 8:09 - 8:12
    "Toplantıda neden tıkanıp kaldım ki?"
  • 8:12 - 8:15
    "Neden?" sorusunu sorduğumuzda
  • 8:15 - 8:18
    maalesef bu bizi kendimizle
    ilgili gerçeğe götürmez.
  • 8:18 - 8:21
    Bizi ondan uzaklaştırır.
  • 8:21 - 8:24
    Bu durumun pek çok nedeni var.
  • 8:25 - 8:27
    Bugün size ikisinden bahsedeceğim.
  • 8:28 - 8:30
    Neden diye sormamamızı
    gerektiren ilk neden:
  • 8:31 - 8:32
    Araştırmacılar şunu keşfetti ki
  • 8:32 - 8:35
    ne kadar uğraşırsak uğraşalım
  • 8:35 - 8:41
    bilinçaltı düşünce, duygu
    ve güdülerimize ulaşamıyoruz.
  • 8:42 - 8:46
    Ve bunlar bizim bilinçli farkındalığımıza
    çok kapalı olduğundan
  • 8:46 - 8:52
    sonunda bize doğru gibi gelen ama genelde
    çok yanlış olan cevaplar uyduruyoruz.
  • 8:52 - 8:54
    İzninizle bir örnek vereyim.
  • 8:54 - 8:57
    Psikologlar, Timothy Wilson
    ve Richard Nisbett,
  • 8:57 - 9:02
    Ann Arbor, Michigan'da, semtteki
    ikinci el mağazasının önüne bir masa koyar
  • 9:02 - 9:08
    ve masanın üzerine birbirinin aynı
    dört külotlu çorap dizerler
  • 9:09 - 9:13
    ve gelip geçenlere hangisini
    en çok beğendiklerini sorarlar.
  • 9:13 - 9:15
    (Kahkahalar)
  • 9:15 - 9:20
    Şimdi, tüketici davranış araştırmaları
    sağdaki ürüne eğilimli olduğumuzu söyler.
  • 9:20 - 9:22
    Orada da tam olarak bu oldu.
  • 9:22 - 9:25
    Bütün çoraplar birebir aynı olsa da
  • 9:26 - 9:30
    insanlar D çorabını dört kat fazla seçti.
  • 9:32 - 9:35
    Ve onlara bu seçimin nedeni sorulduğunda
  • 9:35 - 9:39
    Çok emin bir şekilde, D çorabının
    daha iyi olduğunu söylediler.
  • 9:39 - 9:41
    (Kahkahalar)
  • 9:42 - 9:43
    Ve hatta-
  • 9:43 - 9:47
    ve hatta araştırmacılar onlara
    bu yön etkisini anlatmasına rağmen bile
  • 9:47 - 9:50
    buna inanmayı reddettiler.
  • 9:52 - 9:55
    "Neden?" sorusu neden kötü bir fikir,
    ikinci sebebi,
  • 9:55 - 9:58
    bu bizi gerçek doğamızdan uzaklaştırır.
  • 9:59 - 10:02
    Beynimizi bir süper
    bilgisayara benzetmeyi severiz,
  • 10:02 - 10:07
    bilgilerin rasyonel analizini yapan
    ve kesin sonuçlara ulaşan bir aygıt gibi.
  • 10:08 - 10:11
    Maalesef durum hiç de bu değil.
  • 10:11 - 10:16
    Başka bir klasik psikoloji çalışmasına
    dayalı hızlı bir alıştırma yapalım.
  • 10:17 - 10:20
    Sizden romantik ilişkinizin
    neden böyle olduğuna dair
  • 10:20 - 10:25
    nedenleri sıralamanızı istesem
  • 10:25 - 10:27
    ne söylersiniz?
  • 10:28 - 10:31
    Diyelim ki genel olarak
    ilişkiniz süper gidiyor.
  • 10:32 - 10:35
    Ama diyelim ki dün,
  • 10:36 - 10:40
    bulaşık makinesine tabakların
    doğru dizilme biçimi konusunda
  • 10:40 - 10:44
    büyük bir tartışma yaptınız.
  • 10:44 - 10:46
    (Kahkahalar)
  • 10:46 - 10:48
    Çok kötü tartıştınız.
  • 10:51 - 10:56
    Şimdi, "sonralık etkisi" denen
    bir şey yüzünden
  • 10:56 - 10:59
    bu tartışmanın şu anki etkisi
    hak etmediği ağırlıkta olacaktır.
  • 11:00 - 11:04
    Yani şu an şöyle düşünebilirsiniz
    "Bıktım bu erkeksi dayatmalarından"
  • 11:05 - 11:06
    (Kahkahalar)
  • 11:06 - 11:07
    Veya şunu
  • 11:07 - 11:10
    "Bulaşıkları nasıl dizdiğim
    neden bu kadar önemli ki?"
  • 11:11 - 11:12
    Ve daha siz farkına varmadan
  • 11:12 - 11:15
    ilişkinizin çok iyi gitmediğini
    düşünmeye başlarsınız.
  • 11:15 - 11:17
    (Kahkahalar)
  • 11:17 - 11:21
    "Neden?" diye sormak
    "alternatif gerçekler" yaratır.
  • 11:21 - 11:23
    (Kahkahalar)
  • 11:26 - 11:31
    Ve zamanla bizi
    asıl kişiliğimizden uzaklaştırır.
  • 11:31 - 11:34
    Kendilik algımızı bulanıklaştırır.
  • 11:35 - 11:36
    Şunu düşünüyor olabilirsiniz,
  • 11:36 - 11:42
    eğer "Neden?" diye sormak, bize sıkıntı
    aşırı öz güven ve hata getiriyorsa
  • 11:42 - 11:46
    muhtemelen öz farkındalığımızı da
    artırmayacaktır.
  • 11:46 - 11:48
    Ama endişelenmeyin.
  • 11:48 - 11:52
    Size kendiniz hakkında düşünmeyi
    bırakmanızı söylemeyeceğim.
  • 11:52 - 11:56
    Bunu birazcık farklı biçimde
    yapmanızı söyleyeceğim.
  • 11:57 - 12:02
    Eğer "Neden?" diye sormamamız
    gerekiyorsa o zaman ne sormalıyız?
  • 12:02 - 12:05
    Bizim öz farkındalık
    mucizelerini hatırladınız mı?
  • 12:05 - 12:10
    Onların iç değerlendirmeye nasıl
    yaklaştığına bakarsak cevabı buluruz.
  • 12:11 - 12:15
    Gerçekten yüzlerce sayfa
    konuşma metni analiz ettik
  • 12:15 - 12:18
    ve çok açık bir örüntü gördük.
  • 12:18 - 12:22
    "Neden" kelimesi 150'den az geçerken
  • 12:22 - 12:27
    "Ne" kelimesi 1.000 kezden
    fazla geçiyordu.
  • 12:27 - 12:29
    Size birkaç örnek vereyim.
  • 12:30 - 12:33
    Nathan, bir marka müdürü
  • 12:33 - 12:36
    yeni patronundan çok kötü
    bir performans değerlemesi alıyor.
  • 12:37 - 12:40
    Fakat "Biz neden hiç uyuşamıyoruz?"
    demek yerine
  • 12:40 - 12:42
    şunu soruyor
  • 12:42 - 12:46
    "Bu iş için en doğru kişi olduğumu
    ona anlatmak için ne yapabilirim?"
  • 12:46 - 12:48
    Bu her şeyi değiştiriyor.
  • 12:48 - 12:50
    İnsanlar şu anda Nathan ve patronunu
  • 12:50 - 12:54
    zıt kutupların birlikte çalışabileceğine
    kanıt olarak gösteriyor.
  • 12:55 - 13:00
    Sarah, bir eğitim lideri, 40 yaşlarında
    göğüs kanserine yakalanıyor.
  • 13:01 - 13:03
    Ve "Neden ben?" diye sorduğunda
  • 13:04 - 13:06
    bu ona bir ölüm fermanı gibi geliyor.
  • 13:06 - 13:08
    O zaman şöyle soruyor
  • 13:08 - 13:11
    "Benim için en önemli olan şey ne?"
  • 13:11 - 13:12
    Bu onun hayatını
  • 13:12 - 13:16
    kalan zamanı her ne kadarsa o kadar
    düzenlemesine yardım ediyor.
  • 13:17 - 13:18
    Şu anda kanseri yendi
  • 13:18 - 13:23
    ve onun için çok anlamı olan
    ilişkilerine daha fazla odaklandı.
  • 13:24 - 13:29
    Jose, eski eğlence sektörü çalışanı,
    işinden nefret edermiş.
  • 13:29 - 13:32
    Ve çoğumuzun yapacağı gibi
    saplanıp kalmak
  • 13:32 - 13:35
    ve "Neden bu kadar kötü hissediyorum?"
    demek yerine
  • 13:35 - 13:40
    şunu sormuş "Bana kötü
    hissettiren koşullar ne
  • 13:40 - 13:42
    ve bunların ortak yönleri ne?"
  • 13:42 - 13:46
    Ve hemen o işte asla
    mutlu olamayacağını anlamış
  • 13:46 - 13:48
    ve bu ona bir varlık yöneticisi olacağı
  • 13:48 - 13:52
    çok daha tatmin edici yeni bir
    kariyer kovalaması için cesaret vermiş.
  • 13:53 - 13:55
    Bunlar sadece üç örnek
  • 13:55 - 13:59
    ve pek çok mucize "Neden?" sorusu
    yerine "Ne?" sorusunu sormuş.
  • 14:00 - 14:04
    Bu salonda hiç Nathan, Sarah
    veya Jose var mı?
  • 14:05 - 14:08
    Bir tane daha anlatayım: Tasha.
  • 14:09 - 14:13
    Bu yıl bu konuda bir kitabım çıktı
  • 14:13 - 14:15
    ve bundan çok gurur duyuyorum.
  • 14:15 - 14:18
    Fakat bir gün, bilinmez bir sebepten
  • 14:18 - 14:21
    bir yazarın asla yapmaması
    gereken bir şey yaptım.
  • 14:23 - 14:26
    Amazondaki eleştirileri okudum.
  • 14:26 - 14:27
    (Kahkahalar)
  • 14:29 - 14:32
    Ve size ne diyeyim,
    resmen doğramışlardı.
  • 14:33 - 14:38
    "Ben bu araştırmalara
    binlerce saat harcamışken
  • 14:40 - 14:44
    ve onların hayatları daha iyi olsun diye
    bu kitabı yazmışken
  • 14:45 - 14:47
    insanlar bana neden
    bu kadar çirkin davranıyordu?"
  • 14:48 - 14:49
    Değil mi?
  • 14:49 - 14:52
    Bir kendinden tiksinme
    döngüsüne kapıldım.
  • 14:52 - 14:55
    Samimi olarak hayatımdaki
    en dip noktalardan biriydi.
  • 14:56 - 14:58
    Birkaç hafta böyle geçti
  • 14:58 - 15:00
    ve sonra kafama dank etti;
  • 15:00 - 15:03
    belki de kendi tavsiyeme uymalıydım.
  • 15:03 - 15:04
    (Kahkahalar)
  • 15:05 - 15:07
    Böylece farklı bir soru denedim.
  • 15:07 - 15:10
    Şunu sordum "Peki, ya kitabımın
  • 15:10 - 15:15
    hayatlarını değiştirmeye yardım
    ettiğini söyleyen insanlar ne?"
  • 15:15 - 15:17
    Ne kadar farklı bir sonuç.
  • 15:17 - 15:20
    Yani evet, bunu ben de
    doğru yapmıyordum.
  • 15:21 - 15:24
    Hayat kolay değil, öyle ya!
  • 15:24 - 15:26
    Hiç kolay değil.
  • 15:26 - 15:27
    (Kahkahalar)
  • 15:27 - 15:29
    -O biliyor, hepimiz biliyoruz.
  • 15:30 - 15:34
    Ancak bu çılgın dünyada
  • 15:34 - 15:36
    mutluluk ve başarı bulmada
    öz farkındalığın
  • 15:36 - 15:39
    bize çok daha iyi bir şans sunduğuna dair
  • 15:39 - 15:42
    çok fazla kanıt gördüm.
  • 15:42 - 15:46
    Başlangıç için basit bir
    kelime değişikliği gerekli.
  • 15:47 - 15:49
    "Nedeni", "Ne" ile değiştirin.
  • 15:50 - 15:54
    Neden diye başlayan sorular
    bizi arkadaki tuzağa düşürür.
  • 15:54 - 15:59
    Ne diye başlayan sorular
    bizi ileriye, geleceğe götürür.
  • 16:00 - 16:05
    İnsanoğlu olarak bize, kim olduğumuzu
    anlama kabiliyeti gibi bir nimet verilmiş,
  • 16:05 - 16:10
    hangi katkıyı yapabiliriz ve
    ne tür bir hayat sürmek istiyoruz.
  • 16:10 - 16:14
    Unutmayalım, bizim öz farkındalık
    mucizelerinin ortak yönü yoktu
  • 16:14 - 16:17
    sadece öz farkındalığın
    önemine inanıyorlar
  • 16:18 - 16:21
    ve bunu gün be gün
    geliştirmeye kararlılardı.
  • 16:21 - 16:25
    Bunun anlamı,
    hepimiz bir mucize olabiliriz.
  • 16:25 - 16:28
    Öz farkındalık arayışı
    asla ve asla bitmez.
  • 16:28 - 16:31
    Hayat hep devam eder.
  • 16:31 - 16:34
    Hatalarımızdan, acılarımızdan
    ve başarılarımızdan
  • 16:34 - 16:38
    bir şeyler öğrenmek
    ve olgunlaşmak bize bağlı.
  • 16:40 - 16:45
    Bu konuda duyduğum en iyi
    sözlerden biri Mevlana'ya ait;
  • 16:45 - 16:53
    "Dün zekiydim, dünyayı
    değiştirmek istedim.
  • 16:53 - 16:58
    Bugün ise akıllıyım,
    kendimi değiştiriyorum."
  • 16:58 - 17:01
    Çok teşekkür ederim.
  • 17:01 - 17:05
    (Alkışlar)
Title:
Basit bir yöntemle öz farkındalığınızı artırın | Tasha Eurich | TEDxMileHigh
Description:

Öz farkındalığın pek çok kanıtlanmış yararı var. Örneğin daha güçlü ilişkiler, daha yüksek performans ve daha etkin liderlik gibi. Kulağa çok güzel geliyor, değil mi? Ama kötü haber şu: İnsanların %95'i öz farkındalığa sahip olduğuna inanıyor ama aslında sadece %10-15'i o kadar şanslı. Neyse ki Tasha Eurich'in öz farkındalığınızı hemen artırmak için basit bir çözümü var.
Üçüncü kuşak bir girişimci olan Dr. Tasha Eurich doğuştan iş tutkusuna sahip ve insan davranışları konusundaki bilimsel ustalığını iş yapmada karşılaşılan zorlukları çözecek pratik bir yaklaşım sunmada da gösteriyor. Kurumsal bir psikolog olan Tasha, Fortune Dergisi ilk 500 şirket yöneticilerinden yeni girişimcilere kadar binlerce iş liderine verimliliklerini artırmada yardım ediyor. Yeni kitabı Insight, onun 21.yüzyılın maddi-becerisi dediği öz farkındalık üzerine yaptığı üç yıllık araştırma programının bulgularını irdeliyor.

Bu konuşma TED konferansı formatı kullanılarak yerel bir topluluk tarafından bağımsız organize edilen bir TEDx etkinliğinde yapılmıştır. Daha fazla bilgi için http://ted.com/tedx adresini ziyaret edin.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
17:18

Turkish subtitles

Revisions