Hiç bir canavarla tanıştınız mı? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland
-
0:09 - 0:12Hiç bir canavarla tanıştınız mı?
-
0:12 - 0:14Peki, beyninizin sürüngen kısmını
-
0:14 - 0:17harekete geçirecek kadar
korkutucu biriyle? -
0:17 - 0:21Bir gün, Denver'a ceza adaleti
muhabirliği yapmaya gidiyordum. -
0:21 - 0:23Kalabalık bir asansöre girdim,
-
0:23 - 0:24önüme döndüm
-
0:24 - 0:27ve arkamda birinin
beni izlediğini hissettim. -
0:27 - 0:29Omzumun üstünden bakınca,
-
0:29 - 0:33korkunç, soğuk gözlerle
-
0:33 - 0:36kurnazca bana bakan adamı gördüm.
-
0:36 - 0:37Ben de dönüp ona baktım,
-
0:37 - 0:39kaba biri olduğunu ima ederek ona baktım
-
0:39 - 0:41ama gözlerini indirmedi.
-
0:41 - 0:44Böylece yarışmayı bitirdim
ve geri arkamı döndüm, -
0:44 - 0:47kafamda alarm zilleri çalıyordu.
-
0:47 - 0:50Birden karar verdim, hangi katta
ineceğimi bilmesini istemiyordum. -
0:50 - 0:53Bir sonraki katta, kapılar
kapanmadan hemen önce, -
0:53 - 0:55son anda kendimi dışarı attım.
-
0:55 - 0:59Merdivenleri uçarak çıktım
ve haber merkezine koştum, -
0:59 - 1:01kalbim dışarı fırlayacak gibiydi.
-
1:01 - 1:03Canavarlardan korkmak içgüdüseldir.
-
1:04 - 1:062005'te Denver'da,
-
1:06 - 1:09seri tecavüzcü haberleri
yerlileri öylesine korkutmuştu ki, -
1:09 - 1:11bazıları yanında beyzbol sopası taşıyordu.
-
1:12 - 1:15Polis, Brent Brents ismini vermişti
-
1:15 - 1:19ve medya bu adam hakkında
neler yapılabileceğini araştırıyordu. -
1:19 - 1:23Rakip gazeteden bir muhabir Brent'in
Arkansas'taki kız kardeşiyle görüştü -
1:23 - 1:25ve kadın telefonu kapatmadan önce,
-
1:25 - 1:27"Ne hali varsa görsün," dedi.
-
1:28 - 1:31Söylediği sadece bir cümleydi
ama haber atlatmışlardı. -
1:31 - 1:35Editörler "Arkansas'a
bir uçak bulun," dedi. -
1:35 - 1:38"Ailesini bulun ve onları konuşturun."
-
1:38 - 1:39Ben de öyle yaptım.
-
1:39 - 1:43Annesi, Brent'i inatçı, zeki
biri olarak tanımladı. -
1:43 - 1:45Avlanarak ve balık tutarak büyümüştü,
-
1:45 - 1:48pistte koşar, güreşir, boks yapardı.
-
1:48 - 1:49Bir öğrenme bozukluğu vardı
-
1:49 - 1:52ve okulda önce kafası karışmış,
sonra sinirli biri olmuştu. -
1:52 - 1:5510 yaşında esrara başlamıştı,
sonra da içkiye -
1:55 - 1:58ve sonra da annesine vurmaya.
-
1:58 - 2:0113 yaşında, bir demir yolunda
makas çevirmiş -
2:01 - 2:03ve ıslahevine gönderilmişti,
-
2:03 - 2:0618 yaşında iki çocuğa tecavüz
etmekten hüküm giyene kadar -
2:06 - 2:08ıslahevine bir girip bir çıkmıştı.
-
2:09 - 2:1316 yıl hapiste kalmış
ve denetimsiz çıkmıştı. -
2:14 - 2:18Kız kardeşi, Brent'in önceki
yıl ölen babasına karşı -
2:18 - 2:20büyük bir öfke duyduğunu söylüyordu.
-
2:20 - 2:21Ben de annesine dönüp sordum,
-
2:21 - 2:23"Bunu sorduğum için üzgünüm
-
2:23 - 2:26ama cinsel suçlarda bu
standart bir sorudur: -
2:26 - 2:29Brent çocukken istismara uğramış mıydı?"
-
2:30 - 2:31Uzun bir sessizlik oldu
-
2:31 - 2:33ve sonra başını öne eğip dedi ki,
-
2:33 - 2:36"Brent her türlü yalanı uydurur."
-
2:37 - 2:40Polis Brent'i sevgililer gününden
birkaç gün sonra yakaladı. -
2:40 - 2:41O hafta sonunun başında,
-
2:41 - 2:43bir dedektif ona telefonda,
-
2:43 - 2:46"Teslim ol, seni küçük serseri," demişti.
-
2:46 - 2:48Brent de "Gelip beni bulun
o zaman," diyordu. -
2:49 - 2:53O hafta sonu beş kişiye tecavüz etti,
iki tanesi çocuktu -
2:53 - 2:55ve bir kadını neredeyse
döverek öldürüyordu. -
2:56 - 2:59O vakalardaki DNA saatler içinde işlendi
-
2:59 - 3:00ve sonrasındaki yakalamaca,
-
3:00 - 3:05dağlarda, polisin onu silah
zoruyla yakaladığı yerde sona erdi. -
3:06 - 3:09Bu tür hikâyeler
medyada taşkınlık yaratır. -
3:09 - 3:12Muhabirler hapishaneye akın etti
ama ben gitmedim. -
3:12 - 3:14Hiçbir faydası olacağını düşünmüyordum.
-
3:14 - 3:18Bunun yerine, ona el yazımla,
dümdüz bir kağıda, -
3:18 - 3:20iki cümle yazdım:
-
3:20 - 3:21"Sevgili Brent,
-
3:21 - 3:25Arkansas'a gittim, annenle
ve kız kardeşinle tanıştım. -
3:25 - 3:26Eğer onlara sorarsan
-
3:26 - 3:29onlara şerefli ve saygılı
davrandığımı söylerler -
3:29 - 3:31ve sana da aynı böyle davranırdım."
-
3:31 - 3:34Ona haber merkezinin
telefon numarasını verdim -
3:34 - 3:36ve her zaman arayabileceğini söyledim.
-
3:36 - 3:39Muhtemelen nefretle dolu
birçok mektup alıyordu, -
3:39 - 3:40o yüzden zarfın arkasına şunu yazdım:
-
3:40 - 3:43"Lütfen bunu açmaktan korkma."
-
3:45 - 3:46O haftanın sonunda,
-
3:46 - 3:50polis Brent'in başka bir kurbanı
olduğunu duyurdu. -
3:50 - 3:54Cinsel saldırı kurbanının kimliğini
gizli tutacakları için -
3:54 - 3:58sadece olayın geçtiği yere yakın
çapraz sokakların ismini yayınladılar. -
3:58 - 4:02"Sen ve bir fotoğrafçı, oraya
gidin," dedi editörler, -
4:02 - 4:05"O anonim kurbanı bulun,
ve onu konuşturun." -
4:06 - 4:07Peki o zaman.
-
4:07 - 4:09Biz de o sokaklara gittik
-
4:09 - 4:13ve kocaman Legolara benzeyen
-
4:13 - 4:15bir kiralık ev deryası gördük.
-
4:15 - 4:18Saatlerce zillere bastık,
hiç şansımız yoktu. -
4:18 - 4:22Hava kararmaya başlamıştı ki
köpeğini gezdiren bir kadın gördük. -
4:22 - 4:25Köpek gezdirenler
bilgi almak için harikadır -
4:25 - 4:26ve tahmin edersiniz ki
-
4:26 - 4:29tamircinin ona saldırıya uğramış
bir kadını anlattığından bahsetti. -
4:29 - 4:31Bize tamircinin kapı numarasını verdi,
-
4:31 - 4:33o da bize kurbanın kapı numarasını verdi.
-
4:33 - 4:35Kapıya vurdum ve bir adam açtı,
-
4:35 - 4:38kapının arkasına saklanmış küçük,
koyu saçlı kadını görebiliyordum. -
4:38 - 4:41Kim olduğumu söyledim
ve kadın dışarı çıkıp -
4:41 - 4:43"Beni korkuttun," dedi.
-
4:45 - 4:46Adı Margaret idi
-
4:46 - 4:48ve bana hikâyesini anlattı.
-
4:48 - 4:51Saldırıya uğrayalı üç hafta olmuştu
-
4:51 - 4:55ve boynundaki yaraların
sarı izleri hâlâ duruyordu. -
4:55 - 4:57İşlerini bitirip eve dönerken
-
4:57 - 4:59Brents onu ön kapıda yakalamıştı.
-
4:59 - 5:00Ona karşı gelmişti,
-
5:00 - 5:02adam onu dövüp boğmaya çalışmış
-
5:02 - 5:04ve sonra tecavüz etmişti.
-
5:04 - 5:06Margaret kanepesini gösterdi,
-
5:06 - 5:09üstünde büyük bir
döşemelik kumaş yığını duruyordu. -
5:09 - 5:11Polis, tecavüz burada yaşandığı için
-
5:11 - 5:13bunu kanıt olarak almıştı.
-
5:14 - 5:15Yeni bir kanepe almaya da,
-
5:15 - 5:18kira kontratını bozup taşınmaya da
maddi durumunuz yetmediğinde -
5:18 - 5:20- ki Margaret'in yetmiyordu -
-
5:20 - 5:23en kötü kabusunuzun kalıntılarıyla
yaşamak zorundasınızdır. -
5:25 - 5:26Polis ona,
-
5:26 - 5:29olaydaki DNA sonuçlarının gelmesinin
iki ay süreceğini söylemiş. -
5:29 - 5:32Ona olayın çözüleceğine dair
umut vermemişler. -
5:32 - 5:35Sonra Brents'e ait
bir aranan kişi ilanı görmüş -
5:35 - 5:38ve fotoğraftan ona saldıran kişi
olduğunu anlamış. -
5:38 - 5:42Bana o gece söylediği son şeylerden biri
beni gerçekten çok etkiledi. -
5:42 - 5:44Dedi ki, "Ondan nefret ediyorum.
-
5:44 - 5:46Ama ona acıyorum da.
-
5:46 - 5:48Bir hayvan, zavallı yaratık."
-
5:49 - 5:52Bir hafta sonra, Brents beni aradı.
-
5:52 - 5:56Bana söylediği ilk şeylerden biri,
"Sana hiçbir şey vermeyeceğim," oldu. -
5:56 - 5:57İnsanların beni arayıp
-
5:57 - 5:59"Seninle konuşmayacağım,"
demesi hoşuma gidiyor. -
5:59 - 6:01Peki öyle olsun.
-
6:02 - 6:03Sonra dedi ki
-
6:03 - 6:05"Sana bir sorum var,
-
6:05 - 6:07bundan sonrası da cevabına bağlı."
-
6:07 - 6:11İnsanlar benden nefret ettiklerini,
benim bir canavar olduğumu söylüyor. -
6:11 - 6:12Sence öyle miyim?"
-
6:12 - 6:15Hiç düşünmeden "Hayır," dedim.
-
6:16 - 6:18"Canavarca şeyler yaptın
-
6:18 - 6:20ama seni bir canavar olarak görmüyorum."
-
6:21 - 6:23Yazışma sürecimiz böyle başladı.
-
6:24 - 6:26Bir mektubunda, Brents şöyle yazdı:
-
6:26 - 6:29"Korkma ama - bir keresinde bir asansörde
senden iki adım uzakta durdum." -
6:29 - 6:33Gözlerimi devirdim, hemen bir
kağıt çıkarıp şunu yazacaktım: -
6:33 - 6:37"Dalga geçme, her zaman doğruyu
söylemek için bir anlaşma yapmıştık," -
6:37 - 6:42O sabah asansörde arkamda olan
kişinin o olduğunu anladım. -
6:42 - 6:47Sırf varlığıyla beni korkmuş bir tavşan
gibi haber merkezine koşturan o adam. -
6:48 - 6:51Ortaya çıktı ki Brents
işlerimi takip ediyormuş. -
6:51 - 6:53Hapisten çıkmadan birkaç ay önce,
-
6:53 - 6:56ordunun, cinsel saldırı
ve aile içi şiddet vakalarını -
6:56 - 7:00yönetemediğini anlatan
üç bölümlük bir serinin eş yazarıydım -
7:00 - 7:05ve bu, bir fail olduğu için değil,
-
7:06 - 7:09içinde, kendisini kurban olarak gören
kızgın bir çocuk adam olduğu için -
7:09 - 7:11ilgisini çekmişti.
-
7:12 - 7:16Bu Brent'in birinci sınıftaki bir resmi.
-
7:16 - 7:19Babasının ona tecavüz etmeye
başlamasının üçüncü yılı. -
7:19 - 7:24Sağdaki fotoğraf çekildikten
birkaç hafta sonra, -
7:24 - 7:2612 yaşındayken, babası onu
öyle kötü dövmüş ki -
7:26 - 7:30sonucu tıbbi kayıtlara
"sol göz çukuğu kırığı" olarak geçmiş. -
7:32 - 7:34Göz çukuru parçalanarak kırılmış.
-
7:35 - 7:38Aile bireyleriyle yapılan
kayıtlar ve görüşmeler -
7:38 - 7:42babasının şiddet dolu, sadist
bir adam olduğunu gösteriyor. -
7:42 - 7:44İkinci evliliğinden olan iki çocuğu da
-
7:44 - 7:46uğradıkları istismar yüzünden
evden alınmış, -
7:46 - 7:49Brent ve erkek kardeşi geri dönmüş,
-
7:49 - 7:51nedeni belli değil.
-
7:52 - 7:53Brent'in babası ona,
-
7:53 - 7:56kendisinin de çocukken dövülüp
cinsel istismara uğradığını söylemiş, -
7:56 - 7:59kendi babası tarafından,
Brent'in büyükbabası. -
7:59 - 8:02Böylece, düzen tekrar etmiş:
-
8:02 - 8:07Acı, aşağılanma, utanç.
-
8:07 - 8:11Brent Brents, çocukken ona yapılanı
başkalarına yapıyordu. -
8:11 - 8:15Çocukken de, birçok kurbanın
yaptığı gibi kendisini suçlamıştı. -
8:15 - 8:17Bir mektubunda şöyle yazmıştı:
-
8:17 - 8:19"Küçüklüğümden korku,
utanç ve güvensizlik dışında -
8:19 - 8:23pek bir şey hatırlamıyorum."
-
8:23 - 8:26Brents bana, o dedektif kendisine
-
8:26 - 8:28"Teslim ol, seni küçük serseri,"
dedikten sonra -
8:28 - 8:32öfkeden çıldırdığını söyledi.
-
8:33 - 8:36Sonra gidip son korkunç
suçlarını işlemişti. -
8:38 - 8:42Tüm bunların
Brent'in gösterdiği şiddet için -
8:42 - 8:44bir mazeret olduğunu söylemiyorum.
-
8:45 - 8:47Seçimleri o yaptı.
-
8:47 - 8:51Hayatının geri kalanını hapiste
geçirmeyi kesinlikle hak ediyor. -
8:52 - 8:54Yine de ona yapılanı bilmek,
-
8:54 - 8:58neden Brent gibi birinin böyle
bir empati yoksunluğuyla -
8:58 - 9:01şiddete başvurduğunu
açıklamaya yardımcı oluyor -- -
9:01 - 9:04beyni buna önceden hazırlanmıştı
-
9:04 - 9:07ve önündeki örnek, uğradığı istismardı.
-
9:09 - 9:12Onun gibi birinden
kendimizi uzak tutmaya çalışmak, -
9:12 - 9:15onu "canavar" olarak damgalamak,
kötü olarak addetmek -
9:15 - 9:16insanın doğasıdır.
-
9:16 - 9:19Böyle bir canavarla
hiçbir ortak noktamız olmasını istemeyiz -
9:19 - 9:22çünkü bu bizim de canavarca şeyler
yapabileceğimiz anlamına gelir. -
9:24 - 9:28Fakat bugün bir tecavüzcüyü "canavar"
kategorisine koymak güvenli görünse de, -
9:28 - 9:31bu, yarın için çok tehlikeli olabilir
-
9:31 - 9:35çünkü o zaman bu "canavar"ın
komşumuz, meslektaşımız -
9:35 - 9:38veya güvendiğimiz bir arkadaşımız
olabileceğine inanmayız. -
9:38 - 9:41Bu da göz önünde oldukları halde
fark edilmemelerini sağlar. -
9:42 - 9:45Cinsel saldırının önlenmesi hakkında
bugünkü hakim görüş -
9:45 - 9:49"Yalnız yürüme, çok içme,
kendini riske atma," gibi -
9:49 - 9:51çok faydalı öğütlerde gizleniyor.
-
9:52 - 9:54Yani, özellikle kadınlara
verilen mesaj şu: -
9:54 - 9:57"Tecavüze uğrama."
-
9:57 - 10:00Acaba dikkatimizi
başka bir topluluğa yöneltip -
10:00 - 10:01şunu desek nasıl olur:
-
10:01 - 10:04"Tecavüz etme."
-
10:04 - 10:05Sonra da bir adım ileri gidip
-
10:05 - 10:07kendimize şunu sorsak:
-
10:07 - 10:12toplum olarak neyi yanlış yapıyoruz da
tecavüzcü yaratmaya devam ediyoruz? -
10:13 - 10:16Çünkü bu kişi yabancılara saldıran
eski bir mahkûm da olsa -
10:16 - 10:20kız arkadaşına tecavüz eden
üniversiteli genç de olsa -
10:20 - 10:23kurbanlarına uyuşturucu verip
onlara saldıran ünlü de olsa - -
10:23 - 10:29hepsi başkaları üzerinde hiddet, güç
ve kontrol sahibi olmayı seçiyor. -
10:30 - 10:34Bu seçim, onları aynılaştırıyor.
-
10:34 - 10:38Hepsi arkalarında acı bırakıyor.
-
10:38 - 10:41Sadece geçtiğimiz iki yıl içinde,
-
10:41 - 10:44kampüste cinsel tacize uğramış
elliden fazla mağdurla görüştüm. -
10:44 - 10:47Saldırganlarına dair öğrendiğim detaylar
-
10:47 - 10:51birçok genç adamın mağdurlarını
kasıtlı olarak seçtiğini gösterdi. -
10:52 - 10:55Müstakbel kurbanlarını izole ediyorlar,
-
10:55 - 10:58onları uyuşturucu ve alkole boğuyorlar,
-
10:58 - 11:00kapıları kilitliyorlar,
-
11:00 - 11:04gözyaşlarını, yalvarmaları
görmezden geliyorlar, -
11:04 - 11:07kurbanlarının korkudan donmuş
veya bilinçsiz olmalarını önemsemiyorlar. -
11:08 - 11:1310 yıl önce, Brent Brents
1.509 yıl hapse mahkum edildi. -
11:13 - 11:18Bugün, ülke genelinde, seri tecavüzcülerin
yeni nesillerini görüyoruz. -
11:19 - 11:22Bu neden hâlâ olmaya devam ediyor?
-
11:22 - 11:26Neden oğlan çocuklarına ve genç adamlara,
-
11:26 - 11:31kişisel değerlerinin hükmetme güçlerine
bağlı olduğu mesajını veriyoruz? -
11:32 - 11:37Güçten çok şefkati
ödüllendirsek nasıl olur? -
11:38 - 11:39Küçükken çocuklarımıza
-
11:39 - 11:42"Kum havuzunda güzelce oyna," diyoruz.
-
11:43 - 11:46Biraz büyüyorlar, bu sefer
"Oyun alanında kavga etme," diyoruz, -
11:46 - 11:49"Nefes al, ona kadar say ve uzaklaş."
-
11:50 - 11:52Yaşları biraz daha ilerleyince,
-
11:52 - 11:56onlara seksin biyolojik yönlerini
öğretiyoruz: sağlık ve üreme. -
11:58 - 12:01Peki, ya gençlerle kurduğumuz
bu diyalogları geliştirip -
12:01 - 12:05onlara utanç duymanın,
güçsüz ve öfkeli hissetmenin -
12:05 - 12:10- incinmişliği ve reddedilmişliği
örten duyguların - -
12:10 - 12:14onlarda başkalarına hükmetme isteği
oluşturabileceğini öğretsek? -
12:15 - 12:18Böylece tetikleyici hisleri tanıyıp
onları eyleme dökmezler. -
12:19 - 12:22En azından bu diyalogu başlatın.
-
12:22 - 12:26Eğer kurban seçme davranışına
tanık olursanız sesinizi yükseltin - -
12:26 - 12:27gördüğünüzde tanıyacaksınız.
-
12:27 - 12:32Bahane uydurmayın, başınızı çevirmeyin,
üstünü örtmeyin. -
12:33 - 12:40Cinsel saldırı, sözlü tacizle başlayıp
fiziksel saldırıya uzanan bir süreç, -
12:40 - 12:43bu yüzden cinsel saldırı
veya mağduriyetle ilgili -
12:43 - 12:47bir şaka duyar veya okursanız
sesinizi yükseltin. -
12:48 - 12:50Bu komik değil, seksi değil.
-
12:50 - 12:53Bu tehlikeli.
-
12:53 - 12:56Biri size güvenip cinsel saldırıya
uğradığını söylerse -
12:56 - 12:58onlara inanın.
-
12:58 - 13:01Haksız suçlamalar çok nadir,
yani evet, onlara inanın. -
13:02 - 13:04Onları yargılamadan dinleyin.
-
13:04 - 13:05Kaynak bulmalarına yardımcı olun
-
13:05 - 13:08ve ne yapmaya karar
verirlerse onları destekleyin. -
13:09 - 13:11Kurbanlar için, Brents bana
-
13:11 - 13:14hapishanede cinsel suç failleri için
yapılan grup terapisinin -
13:14 - 13:16işe yaramadığını söyledi.
-
13:16 - 13:19Bir tutuklunun cinsel suç faili
grubuna giderken görülmesi bile, -
13:19 - 13:21güvenliklerini riske atıyor.
-
13:21 - 13:24Bir kez oraya gittiklerinde de,
savunmasız görünmek istemiyorlar. -
13:24 - 13:27Korkuyla yaşarken değişmek zordur.
-
13:28 - 13:31Gerçekten değişmelerine
yardım etmek istiyorsak -
13:31 - 13:34neden onlara birebir
odaklanmayla hissedilebilecek -
13:34 - 13:38daha çok saygı ve şefkat sunmuyoruz?
-
13:39 - 13:42Zarar görmüş bir insanın
çaresizce ihtiyaç duyduğu bir şey bu. -
13:43 - 13:45Daha çok hapishane inşa edip
-
13:45 - 13:47saldırganları cezalandırmaya
odaklanmak yerine, -
13:47 - 13:50neden baştan önlem almaya çalışmıyoruz?
-
13:50 - 13:52Brents birçok kez, dokuz yaşındayken
-
13:52 - 13:55beyninin çoktan bozulmuş
olduğunu söylemişti. -
13:57 - 14:00Ya biri hayatına erkenden
müdahale etmiş olsaydı? -
14:00 - 14:02Bir komşusu, bir öğretmeni.
-
14:02 - 14:05Okula morluklarla gelen
-
14:05 - 14:10ve gece tuvalete gidip babasını
uyandırma riskini almak yerine, -
14:10 - 14:12yatağını ıslattığı için
idrar kokan bir çocuğu -
14:12 - 14:15nasıl hiç kimse fark etmemiş olabilir?
-
14:16 - 14:18İstismara uğramış bir çocuğa
yardım ederseniz -
14:18 - 14:23birden fazla kişinin hayat boyu
acı çekmesini önlemiş olursunuz. -
14:25 - 14:28Bugün birçok insan, benim
"garaj ev" dediğim yerlerde yaşıyor, -
14:28 - 14:31garaj burada baskın özellik.
-
14:31 - 14:33Gece garajlarına doğru
araçlarını sürüyorlar, -
14:33 - 14:35kapı açılıyor, araba giriyor,
kapı kapanıyor. -
14:35 - 14:39Ertesi gün çıkana kadar orada kalıyorlar.
-
14:39 - 14:42Caddenin aşağısında yaşayan
ailenin ismini bile bilmezler. -
14:42 - 14:45İletişim kurmazlar,
müdahale de etmezler elbette. -
14:45 - 14:51Ya çekinmeden, koşulsuz şartsız
önemseme cüretini gösterirsek? -
14:52 - 14:54Bu acı bir gerçek
-
14:54 - 14:56ama toplumumuz cinsel saldırı
kurbanlarını, -
14:56 - 14:59eğer "doğru çeşit" kurban iseler,
daha çok umursuyor. -
14:59 - 15:00Polis'in Margaret'e,
-
15:00 - 15:03onun davasındaki DNA'nın
iki ay rafta bekleyeceğini söyleyişini -
15:03 - 15:04hatırladınız mı?
-
15:05 - 15:08Brents yüksek gelirli bir mahallede
oturan kurbanlara saldırdığında -
15:08 - 15:10DNA saatler içinde işlenmişti.
-
15:11 - 15:15Adaletin gözü kör olabilir
ama kesinlikle şampanyadan anlıyor. -
15:17 - 15:19Davası mahkemeye ulaşana kadar
-
15:19 - 15:21Margaret'le iletişim halinde kaldım.
-
15:21 - 15:25Temmuz 2005'te, Brents ona
saldırmaktan suçlu bulundu. -
15:26 - 15:29Travma sonrası stres bozukluğu
yaşayan birçok kurban gibi, -
15:29 - 15:32Margaret evden çıkmaktan çok korkuyordu.
-
15:32 - 15:35Kabuslar görüyordu, o güne geri dönüyordu.
-
15:35 - 15:38Bir işi sürdüremiyordu.
-
15:38 - 15:40Evliliği dağılmıştı.
-
15:41 - 15:42Duruşmadan önceki gün,
-
15:42 - 15:45Margaret onun adına Brents'e
bir mesaj iletmemi istedi, -
15:45 - 15:46kabul ettim.
-
15:46 - 15:47Mesajı şuydu:
-
15:48 - 15:49"Söyle ona,
-
15:50 - 15:52onu affediyorum."
-
15:54 - 15:56Büyüleyici bir şey, değil mi?
-
15:56 - 16:01Kendisini böyle yaralayan
bir adamı nasıl affedebildi? -
16:01 - 16:04Kendisinden neredeyse her şeyini
alan birini nasıl affedebildi? -
16:05 - 16:06Sonra dedi ki,
-
16:06 - 16:08"Beni öldürmeye çalışan adamı
düşünmüyorum." -
16:09 - 16:12"Bana yapılanın aynısını yaşayan
küçük çocuğu düşünüyorum." -
16:13 - 16:16Dedi ki, "Nefret etmek zor değil."
-
16:16 - 16:20Fakat ondan nefret etmeye devam edersem
bunu hiç aşamayacağım." -
16:21 - 16:22Sonra ekledi,
-
16:22 - 16:26"Onun yerinde olsam, beni dinleyip
yardım edecek birini isterdim, -
16:26 - 16:29beni sadece hayvan veya canavar gibi
gören birini değil." -
16:31 - 16:33Margaret bana ilham veriyor.
-
16:33 - 16:37Margaret Brent Brents'i affedebiliyorsa
biz herkesi affedebiliriz. -
16:40 - 16:43Bu davanın hayatımda
çok derin bir etkisi oldu. -
16:44 - 16:47Bana hepimizin birbirine bağlı olduğunu,
-
16:48 - 16:52başkalarına sırtımızı çevirmenin aslında
kendimizi terk etmek olduğunu öğretti. -
16:53 - 16:57Dönüştüğüm muhabiri sevmediğimi
fark etmemi sağladı. -
16:57 - 17:00Aslında ikimizin ortak bir noktası
olduğunu bana gösteren -
17:00 - 17:01Brents oldu,
-
17:01 - 17:03ikimiz de yönetiliyorduk.
-
17:04 - 17:07Bu dava bittikten kısa süre sonra
işten ayrıldım -
17:07 - 17:10ve bir daha asla haber merkezinde
çalışmayacağım -
17:10 - 17:12çünkü reyting için edilen çaresiz rekabet
-
17:12 - 17:15benim için birçok yönden sağlıksız.
-
17:15 - 17:20Bir daha asla, bir mağdurun kapısını
davet edilmeden çalmayacağım. -
17:21 - 17:23Brents'le bir yazışma süreci başlattım
-
17:23 - 17:26çünkü hayatı boyunca cinsel saldırıyı
işlemiş bir gazeteci olarak, -
17:27 - 17:30"Neden?" sorusuna bir cevap istiyordum.
-
17:31 - 17:34Mikroskop altındaki bir böcek gibiydi,
ona da bunu söyledim. -
17:36 - 17:40Brent Brents insanlık ve şefkat
üstüne bir ders oldu. -
17:42 - 17:46Sözde "canavar"ların bile
korktukları şeyler vardır. -
17:46 - 17:49Brents bana kendi korkularını yazdı.
-
17:49 - 17:50Dedi ki,
-
17:50 - 17:51"En büyük korkum,
-
17:51 - 17:57hiç iyi bir şey yapmamış olarak ölmek."
-
17:59 - 18:01Hikâyesini bu yüzden anlatıyorum.
-
18:02 - 18:04Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
-
18:04 - 18:09(Alkış)
- Title:
- Hiç bir canavarla tanıştınız mı? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland
- Description:
-
Cinsel saldırıyı önleme konusundaki mesajlar büyük ölçüde kadınlara yönelik ve faydalı öğütlerde gizleniyor: yalnız yürüme, sarhoş olma, kendini riske atma. Özetle, tecavüze uğrama.
Acaba dikkatimizi başka bir topluluğa yöneltip "Tecavüz etme," desek nasıl olur?
Neyi yanlış yapıyoruz da, toplum olarak tecavüzcü üretmeye devam ediyoruz?Ödüllü yazar ve araştırmacı yapımcı Amy Herdy, dokunaklı hikâye anlatımıyla cinsel istismar döngüsünü inceliyor ve en acımasız saldırganları "canavar" olarak damgalamanın tehlikelerini sorguluyor.
Gazeteci yazar Amy Herdy, yirmi yıldan fazla süredir travma muhabirliğinde, özellikle cinsel saldırı konusunda, uzmanlık yapıyor. Bayan Herdy'nin profesyonel uğraşları arasında Lahore, Karachi ve Islamabad, Pakistan'daki ABD Devlet Dairesi'nde araştırmacı muhabirlik ve travma gazeteciliği üzerine atölyeler düzenlemek var. Bir Emmy, bir Profesyonel Gazeteciler Topluluğu ödülü, bir Radyo Televizyon Dijital Haber Derneği ödülü, bir Associated Press ödülü, iki Amerikan Haber Editörleri Derneği ödülü, ve bir Askeri Muhabir ve Editörler ödülüne sahip.
2011'de Bayan Herdy, The Denver Post'ta Brent Brents adındaki bir seri tecavüzcünün davasını çalıştığı zamanlar hakkında "Diary of a Predator" adında ödüllü bir anı kitabı yayınladı. 2015'te "The Hunting Ground" isimli belgeselin araştırmacı yapımcılığını yaptı. Şu anda Chain Camera Pictures için araştırmacı yapımcılık yapıyor ve Washington eyaletine bağlı San Juan Adası'nda yaşıyor.
Bu konuşma TED konferansı formatında, bağımsız bir yerel topluluk tarafından düzenlenen TEDx etkinliğinde yapılmıştır. Daha fazlası için: http://ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 18:11
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Can Boysan accepted Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Helin Erden edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Helin Erden edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Helin Erden edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Helin Erden edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland | ||
Helin Erden edited Turkish subtitles for Have you ever met a monster? | Amy Herdy | TEDxSanJuanIsland |