< Return to Video

Sizi özel kılan ne? | Mariana Atencio | TEDxUniversityofNevada

  • 0:09 - 0:11
    Çok teşekkürler.
  • 0:12 - 0:14
    Ben bir gazeteciyim.
  • 0:15 - 0:18
    İşim dünyanın her yerinde tüm kesimlerden
  • 0:18 - 0:20
    insanlarla konuşmak.
  • 0:20 - 0:21
    Bugün, size
  • 0:21 - 0:26
    hayatımda bunu neden yapmak istediğimi
    ve neler öğrendiğimi anlatmak istiyorum.
  • 0:27 - 0:29
    Benim hikayem Karakas, Venezuela'da,
  • 0:29 - 0:32
    büyüdüğüm Güney Amerika'da başladı;
  • 0:32 - 0:35
    orası, bana göre büyü
    ve harikayla dolu olan
  • 0:35 - 0:37
    ve daima olacak olan yerdi.
  • 0:38 - 0:39
    Çok erken yaşta,
  • 0:39 - 0:43
    ailem benim dünyayı daha geniş
    bir açıdan görmemi istedi.
  • 0:43 - 0:46
    Yedi yaşındayken yaşadığım
    bir anımı hatırlıyorum,
  • 0:46 - 0:49
    babam bana geldi ve dedi ki:
  • 0:49 - 0:52
    "Mariana, seni ve küçük kardeşini
    göndereceğim..."
  • 0:52 - 0:54
    -kardeşim o zaman altı yaşındaydı-
  • 0:54 - 0:57
    "...kimsenin İspanyolca konuşmadığı
    bir yere.
  • 0:57 - 0:59
    Sizin farklı kültürleri
    deneyimlemenizi istiyorum."
  • 1:00 - 1:04
    Sonra, Birleşik Devletlerdeki
    yaz kampında vakit geçirmenin
  • 1:04 - 1:07
    faydalarını anlattı da anlattı.
  • 1:07 - 1:09
    Küçük bir ifadeye vurgu yapmıştı
  • 1:09 - 1:12
    ki ben o zaman çok önem vermemiştim:
  • 1:12 - 1:14
    "Geleceğin ne getireceğini bilemezsin."
  • 1:15 - 1:17
    O sırada, yedi yaşında olan zihnimde,
  • 1:17 - 1:21
    Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi
    düşünüyordum.
  • 1:21 - 1:22
    (Gülüşmeler)
  • 1:22 - 1:25
    Belki daha da iyisi olacaktı
  • 1:25 - 1:28
    ve biraz daha kuzeye, Orlando'ya,
  • 1:28 - 1:30
    Miki Fare'nin yaşadığı yere
    gidecektik.
  • 1:30 - 1:30
    (Gülüşmeler)
  • 1:30 - 1:32
    Çok heyecanlanmıştım.
  • 1:32 - 1:35
    Bununla birlikte, babamın
    biraz farklı bir planı vardı.
  • 1:36 - 1:40
    Bizi Karakas'tan Brainerd,
    Minnesota'ya gönderdi.
  • 1:40 - 1:41
    (Gülüşmeler)
  • 1:41 - 1:43
    Miki Fare orada değildi
  • 1:43 - 1:44
    (Gülüşmeler)
  • 1:44 - 1:48
    ve cep telefonu, Snapchat
    ya da Instagram yoktu,
  • 1:48 - 1:50
    hiç bir bilgiye ulaşamıyordum.
  • 1:50 - 1:51
    Oraya vardık
  • 1:51 - 1:53
    ve fark ettiğim ilk şeylerden biri,
  • 1:53 - 1:57
    diğer çocukların saçlarının
    sarı rengin tonları olmasıydı
  • 1:57 - 1:59
    ve çoğu mavi gözlüydü.
  • 1:59 - 2:02
    Bu arada, biz de tam olarak şöyle
    görünüyorduk.
  • 2:03 - 2:07
    İlk gece, kamp yöneticisi herkesi
    ateşin etrafında topladı
  • 2:07 - 2:08
    ve dedi ki:
  • 2:08 - 2:12
    "Çocuklar, bu yıl çok uluslararası
    bir kampımız var;
  • 2:12 - 2:15
    Venezuela'dan Atencios'lar burada."
  • 2:15 - 2:16
    (Gülüşmeler)
  • 2:16 - 2:19
    Diğer çocuklar bize,
    başka gezegendenmişiz gibi baktılar.
  • 2:20 - 2:22
    Bize şöyle sorular soruyorlardı:
  • 2:22 - 2:24
    "Hamburgerin ne olduğunu biliyor musunuz?"
  • 2:24 - 2:28
    Ya da, "Okula eşekle mi yoksa
    kanoyla mı gidiyorsunuz?"
  • 2:28 - 2:29
    (Gülüşmeler)
  • 2:29 - 2:31
    Bozuk ingilizcemle cevap vermeye
    çalışıyordum ve
  • 2:31 - 2:33
    onlar da sadece gülüyorlardı.
  • 2:33 - 2:35
    Biliyorum kaba olmaya çalışmıyorlardı;
  • 2:35 - 2:37
    sadece kim oluğumuzu anlamaya
  • 2:37 - 2:40
    ve bildikleri dünyayla ilişkilendirmeye
    çalışıyorlardı.
  • 2:40 - 2:42
    Biz ya onlar gibi olabilirdik
  • 2:42 - 2:44
    ya da Aladdin veya Orman Kitabı gibi
  • 2:44 - 2:47
    macera dolu bir kitaptan
    çıkmış karakterler.
  • 2:48 - 2:49
    Biz kesinlikle onlar gibi değildik,
  • 2:50 - 2:51
    onların dilini konuşmuyorduk,
  • 2:51 - 2:53
    farklıydık.
  • 2:53 - 2:55
    Yedi yaşındaysanız, bu durum incitiyor.
  • 2:56 - 2:58
    Ancak ilgilenmem gereken bir
    kardeşim vardı
  • 2:58 - 3:01
    ve kampın her günü ağladı.
  • 3:01 - 3:04
    Bu yüzden cesur bir yüz ifadesi takındım
  • 3:04 - 3:07
    ve Amerikan hayat tarzı hakkındaki
    her şeyi kavradım.
  • 3:08 - 3:11
    Daha sonra sekiz yıl boyunca
    yaz kampı deneyi" denen şeyi
  • 3:11 - 3:16
    pek çok Amerikalı'nın bile duymadığı
    farklı şehirlerde yaptık.
  • 3:17 - 3:22
    Bu anlardan en çok hatırladığım,
    en sonunda birisiyle anlaşmamdı.
  • 3:22 - 3:26
    Arkadaş edinmek çok özel bir ödüldü.
  • 3:26 - 3:29
    Herkes değer verilip kabul edilmeyi ister
  • 3:29 - 3:33
    ve biz bunun kendiliğinden gerçekleşmesi
    gerektiğini düşünürüz, ama öyle olmuyor.
  • 3:33 - 3:37
    Farklı olduğunuzda, aidiyet konusunda
    çalışmanız gerekiyor.
  • 3:37 - 3:41
    Ya gerçekten yardımsever,
    zeki, eğlenceli olursunuz,
  • 3:41 - 3:45
    ya da takılmak istediğiniz kişiler için
    havalı olabileceğiniz herhangi bir şey.
  • 3:45 - 3:47
    Daha sonra, lisedeyken,
  • 3:47 - 3:50
    babam yaz tatili planını genişletti
  • 3:50 - 3:54
    ve beni Karakas'tan Wallingford,
    Connecticut'a gönderdi,
  • 3:54 - 3:56
    lisenin son yılı için.
  • 3:56 - 3:59
    Bu kez, uçakta, kilitli dolabı olan
  • 3:59 - 4:04
    "Amerikan lisesi deneyimi" hakkında.
    hayal kurduğumu hatırlıyorum.
  • 4:04 - 4:05
    Mükemmel olacaktı,
  • 4:05 - 4:08
    aynen benim favori TV şovum:
    "Saved by the Bell" deki gibi.
  • 4:08 - 4:10
    (Gülüşmeler)
  • 4:10 - 4:11
    Oraya vardım ve bana,
  • 4:11 - 4:15
    belirlenen oda arkadaşımın beni
    hevesle beklediği söylendi.
  • 4:16 - 4:17
    Kapıyı açtım,
  • 4:17 - 4:19
    orada, yatağın üstünde oturuyordu,
  • 4:20 - 4:21
    başında bir başörtüyle.
  • 4:22 - 4:25
    İsmi Fatima idi ve Bahreynli bir
    Müslümandı
  • 4:25 - 4:28
    ve beklediğim gibi değildi.
  • 4:28 - 4:31
    Muhtemelen ona baktığımda,
    hayal kırıklığımı hissetti,
  • 4:31 - 4:34
    çünkü bunu gizlemek için fazla
    bir şey yapmadım.
  • 4:35 - 4:37
    Bakın, bir ergen olarak, daha fazla uyum
    sağlamak istiyordum,
  • 4:37 - 4:39
    popüler olmak istiyordum,
  • 4:39 - 4:42
    belki mezuniyet balosu için
    bir erkek arkadaşım olabilirdi
  • 4:42 - 4:45
    ve Fatima, utangaçlığı ve
  • 4:45 - 4:48
    kıyafet tarzı ile ayağıma dolanmıştı.
  • 4:49 - 4:52
    Ona, yaz kampında çocukların
    bana hissettirdiğini
  • 4:52 - 4:54
    hissettirdiğimin farkında değildim.
  • 4:55 - 4:57
    Bu ona, hamburgerin ne olduğunu
    bilip bilmediğini sormanın
  • 4:58 - 4:59
    lise versiyonuydu.
  • 5:00 - 5:03
    Kendi bencilliğim beni yiyip bitirmişti
  • 5:03 - 5:05
    ve kendimi onun yerine koyamıyordum.
  • 5:06 - 5:08
    Size dürüst olmak zorundayım,
  • 5:09 - 5:11
    onunla sadece bir kaç ay kaldık,
  • 5:11 - 5:14
    çünkü daha sonra,
    diğer öğrenciler yerine
  • 5:14 - 5:16
    bir danışmanla yaşamak için
    gönderilmişti.
  • 5:16 - 5:19
    Onun için, "o iyi olacak, o sadece farklı"
  • 5:19 - 5:21
    diye düşündüğümü hatırlıyorum.
  • 5:22 - 5:24
    Görüyorsunuz, birini farklı olarak
    etiketlediğimizde,
  • 5:24 - 5:26
    bir şekilde bu onları insanlıktan çıkarır.
  • 5:26 - 5:28
    Onlar "ötekiler" olurlar.
  • 5:28 - 5:31
    Zamanımıza değmezler,
    sorunumuz değildirler
  • 5:31 - 5:36
    ve aslında, o "ötekiler"
    belki de sorunlarımızın nedenidirler.
  • 5:37 - 5:40
    Öyleyse, kör noktalarımızı nasıl
    tanıyacağız?
  • 5:40 - 5:45
    Bu, sizi farklı kılan şeyi anlamakla,
  • 5:45 - 5:47
    o özellikleri sahiplenmekle başlar.
  • 5:48 - 5:52
    Ancak o zaman, diğerlerini özel kılan şeyi
    takdir etmeye başlayabilirsiniz.
  • 5:53 - 5:54
    Ne zaman sarsıldığımı hatırlıyorum.
  • 5:54 - 5:57
    O olaydan bir kaç ay sonraydı.
  • 5:57 - 5:59
    Balo için bir erkek arkadaş bulmuştum,
  • 5:59 - 6:00
    bir arkadaş grubu edinmiştim
  • 6:00 - 6:03
    ve neredeyse Fatima'yı unutmuştum,
  • 6:03 - 6:07
    ta ki, herkesin yardım için yapılan yetenek
    şovuna katılmaya başvurduğu ana kadar.
  • 6:07 - 6:10
    Açık arttırma için bir yetenek göstermeliydiniz.
  • 6:10 - 6:14
    Herkesin özel bir şeyleri var gibi görünüyordu.
  • 6:14 - 6:17
    Bazıları keman çalacaktı,
  • 6:17 - 6:19
    diğerleri de tiyatro monoloğu okuyacaktı.
  • 6:20 - 6:22
    O zaman, böyle becerileri ülkemde
  • 6:22 - 6:24
    hiç yapmadığımızı düşündüm.
  • 6:24 - 6:27
    Ancak, değerli bir şey bulmaya
    azmetmiştim.
  • 6:28 - 6:29
    Yetenek şovunun günü geldi
  • 6:29 - 6:32
    ve ben sahneye küçük
    müzik çalarımla çıktım,
  • 6:32 - 6:34
    bir kenara koyup, "çal" butonuna bastım.
  • 6:34 - 6:39
    Favori şarkıcım Shakira'nın şarkısı
    çalıyordu.
  • 6:40 - 6:45
    "Her zaman, her yerde,
    birlikte olmak için yaratıldık."
  • 6:45 - 6:49
    ve "Benim adım Mariana ve dans dersini
    açık arttırmaya çıkarıyorum." dedim.
  • 6:50 - 6:54
    Sanki tüm okul bir anda el kaldırdı
    ve fiyat teklifi verdi.
  • 6:54 - 6:56
    Dans dersim gerçekten dikkat çekti.
  • 6:56 - 6:59
    o gün teklif edilen
    10. keman dersinden de fazla.
  • 7:00 - 7:03
    Yurt odama döndükten sonra,
    farklı hissetmedim.
  • 7:03 - 7:04
    Gerçekten özel hissettim.
  • 7:05 - 7:08
    İşte o zaman, Fatima'yı
    düşünmeye başladım,
  • 7:08 - 7:13
    o, ilk tanıştığımda, özel olarak
    görmeyi başaramadığım kişiydi.
  • 7:13 - 7:15
    O, Orta Doğuluydu,
  • 7:15 - 7:17
    aynen Shakira'nın ailesinin
    Orta Doğulu olması gibi.
  • 7:17 - 7:21
    Belki de ona açık olsaydım
    bana göbek dansıyla ilgili
  • 7:21 - 7:23
    bir ya da iki şey öğretebilirdi.
  • 7:24 - 7:25
    Şimdi, konuşmanın başında size verilen
  • 7:25 - 7:28
    ve oraya sizi özel kılan
    şeyi yazdığınız
  • 7:28 - 7:30
    çıkartmaları almanızı
  • 7:30 - 7:32
    ve ona bakmanızı istiyorum.
  • 7:32 - 7:35
    Eğer evde izliyorsanız,
    bir parça kağıt alın
  • 7:35 - 7:37
    ve sizi özel kılan şeyi yazın.
  • 7:38 - 7:40
    Ona bakarken kendinizi ihtiyatlı,
  • 7:40 - 7:43
    belki biraz utanmış veya biraz gururlu
    hissedebilirsiniz.
  • 7:44 - 7:46
    Ama onu sahiplenmeye başlamalısınız.
  • 7:47 - 7:52
    Unutmayın, bu, diğerlerini özel kılan şeyi
    takdir etmenin ilk adımı.
  • 7:53 - 7:55
    Venezuela'ya döndüğümde,
  • 7:55 - 8:00
    bu deneyimlerin beni nasıl değiştirdiğini
    anlamaya başladım.
  • 8:00 - 8:03
    Farklı dilleri konuşabilmek,
  • 8:03 - 8:07
    bu farklı insanları ve yerleri keşfetmek
  • 8:07 - 8:10
    bana eşsiz bir hassasiyet verdi.
  • 8:10 - 8:12
    Nihayet, kendimi başka insanların
  • 8:12 - 8:15
    yerine koymanın önemini
    anlamaya başlıyordum.
  • 8:16 - 8:21
    Bu, benim neden bir gazeteci olmak
    istediğimin en büyük sebebi.
  • 8:21 - 8:25
    Özellikle de, dünyanın "arka bahçe",
  • 8:25 - 8:29
    "yasadışı yabancılar", "üçüncü dünya" ve
    "ötekiler" etiketlenen kısmındansanız.
  • 8:30 - 8:32
    Bunu değiştirmek için bir şeyler
    yapmak istedim.
  • 8:33 - 8:34
    O zamanlar,
  • 8:34 - 8:36
    Venezuela hükümetinin ülkemizdeki
  • 8:36 - 8:39
    en büyük televizyon kanalını
    kapattığı zamanlardı.
  • 8:40 - 8:41
    Sansürcülük artıyordu.
  • 8:42 - 8:45
    Ve babam bana bir kez daha
    geldi ve şöyle dedi:
  • 8:45 - 8:47
    "Burada nasıl gazeteci olacaksın?
  • 8:47 - 8:49
    Gitmelisin."
  • 8:49 - 8:51
    Sarsıldığım zaman o andı.
  • 8:51 - 8:54
    Beni hazırlamakta olduğu şey buydu.
  • 8:54 - 8:57
    Geleceğin bana hazırladığı buydu.
  • 8:58 - 9:03
    Bu yüzden, 2008'de, valizlerimi topladım
    ve Birleşik Devletler'e geldim.
  • 9:04 - 9:06
    Bu kez dönüş biletim yoktu.
  • 9:07 - 9:10
    Acı bir şekilde farkındaydım ki,
    24 yaşında,
  • 9:10 - 9:14
    bir kez daha, bir mülteci, bir göçmen
  • 9:14 - 9:18
    ve öteki oluyordum ve bu sefer temelli.
  • 9:19 - 9:23
    Gazetecilik okumak için burs alabilmiştim.
  • 9:23 - 9:26
    Bana ilk görevimi verdiklerini
    hatırlıyorum.
  • 9:27 - 9:30
    Başkan Barack Obama'nın
    tarihi seçimini yazmak.
  • 9:31 - 9:34
    Kendimi şanslı ve ümitli hissettim.
  • 9:34 - 9:35
    "Evet, işte bu." diyordum.
  • 9:35 - 9:38
    Irkçılık sonrası Amerika'ya gelmiştim,
  • 9:38 - 9:41
    onların ve bizim fikirlerimizin
    yavaş yavaş yok edildiği
  • 9:41 - 9:44
    ve belki de kökünden kazınacağı yere.
  • 9:45 - 9:48
    Yanılıyordum, değil mi?
  • 9:49 - 9:54
    Neden Obama'nın başkanlığı ülkemizdeki
    ırkçı gerginliği hafifletmedi?
  • 9:54 - 9:57
    Neden bazı insanlar hala kendilerini
  • 9:57 - 10:00
    Birleşik Devletlerde
    bir yer bulmaya çalışan
  • 10:00 - 10:02
    göçmenler, LGBTQ ve
  • 10:02 - 10:06
    azınlık gruplar tarafından
    tehdit edilmiş hissediyor?
  • 10:06 - 10:08
    O zaman cevapları bilmiyordum,
  • 10:09 - 10:12
    ama 8 Kasım 2016'da,
  • 10:12 - 10:14
    Donlad Trump başkan olduğunda,
  • 10:14 - 10:19
    büyük bir seçmen grubu onları "ötekiler"
    olarak gördüğünde durum netleşti.
  • 10:19 - 10:22
    Bazıları, onları gelip işlerini
    ellerinden alanlar olarak
  • 10:22 - 10:25
    ya da farklı bir dil konuşan potansiyel
    teröristler olarak görüyor.
  • 10:26 - 10:32
    Bu arada, azınlık grupları sıklıkla diğer
    tarafın nefret, hoşgörüsüzlük
  • 10:32 - 10:34
    ve dar kafalılığıyla karşılaşıyor.
  • 10:35 - 10:38
    Sanki biz bu balonlara sıkışıp kalmışız
    ve kimse patlatmak istemiyor.
  • 10:39 - 10:42
    Bunu yapmanın tek yolu,
    dışarı çıkmanın tek yolu,
  • 10:42 - 10:48
    farklı olmanın ayrıca farklı düşünmek
    olduğunu anlamaktır.
  • 10:48 - 10:50
    Saygı göstermek cesaret ister.
  • 10:51 - 10:53
    Voltaire'in dediği gibi:
  • 10:53 - 10:56
    "Söylediğiniz şeye katılmayabilirim,
  • 10:56 - 11:00
    ama onu söyleme hakkınızı savunmak için
    ölümüne savaşırım."
  • 11:01 - 11:03
    Diğer taraftaki iyi olan şeyi görememek
  • 11:03 - 11:06
    diyaloğu imkansız kılar.
  • 11:06 - 11:09
    Diyalog olmadan da, aynı hataları
    tekrarlayıp dururuz,
  • 11:09 - 11:12
    çünü yeni olan hiç bir şey öğrenmeyeceğiz.
  • 11:13 - 11:17
    2016 seçimlerini
    NBC kanalı için haber yaptım.
  • 11:18 - 11:22
    Bu, ana medyadaki ilk görevimdi,
  • 11:22 - 11:24
    ki İspanyol televizyonunu geçmiştim.
  • 11:25 - 11:28
    Ve farklı bir şey yapmak istedim.
  • 11:28 - 11:32
    Seçim sonuçlarını kayıt dışı
    ailelerle izledim.
  • 11:33 - 11:37
    Vatandaş olmayan insanlarla bu anı
    paylaşmayı çok az kişi düşünür,
  • 11:38 - 11:41
    ancak o gece kaybetme olasılığım yüksekti.
  • 11:42 - 11:45
    Donald Trump'ın kazanacağı
    belli olunca,
  • 11:45 - 11:49
    sekiz yaşındaki Angelina gözyaşları
    içinde bana koştu.
  • 11:50 - 11:54
    Hıçkırarak ağladı ve bana, şimdi annesinin
    sınır dışı edilip edilmeyeceğini sordu.
  • 11:55 - 11:57
    Ona sarıldım ve dedim ki:
    "Her şey iyi olacak,"
  • 11:58 - 12:00
    ama aslında bilmiyordum.
  • 12:00 - 12:05
    Bu, ebediyen kalbime işleyen
    o gece çektiğim bir foto.
  • 12:05 - 12:07
    Bu küçük kız
  • 12:07 - 12:11
    Brainerd'e kampa gittiğim yaşlardaydı.
  • 12:11 - 12:14
    O zaten, "öteki" olduğunu biliyor.
  • 12:14 - 12:17
    Her gün korkuyla okuldan eve yürüyor,
  • 12:17 - 12:19
    annesinin alınabileceği korkusuyla.
  • 12:20 - 12:23
    Öyleyse, kendimizi nasıl Angelina'nın
    yerine koyabiliriz?
  • 12:24 - 12:27
    Ona kendisinin özel olduğunu
    nasıl anlatabiliriz
  • 12:27 - 12:30
    ve ailesiyle birlikte olmasının
    değersiz olmadığını?
  • 12:32 - 12:36
    Onun ailesi ve onunki gibi ailelerle
    kamera önünde konuşurken,
  • 12:37 - 12:40
    insanların onları
    "yasadışı yabancılar" olarak değil
  • 12:40 - 12:42
    insanoğlu olarak görmelerine uğraştım.
  • 12:43 - 12:46
    Evet, kanuna karşı geldiler
    ve bunun için ceza ödemeliler,
  • 12:46 - 12:49
    ama ayrıca bu ülke için
    her şeylerini verdiler,
  • 12:49 - 12:52
    onlardan önceki pek çok göçmen gibi.
  • 12:53 - 12:57
    Benim kişisel gelişimimin
    nasıl başladığını size anlatmıştım.
  • 12:57 - 13:02
    Son olarak, başıma gelen en kötü zorluğu
    size anlatmak istiyorum,
  • 13:02 - 13:05
    ki bu beni derinden sarsmıştı.
  • 13:05 - 13:08
    Tarih 10 Nisan 2014.
  • 13:09 - 13:13
    Araçla stüdyoya doğru gidiyordum ve
    ailemden bir bir telefon aldım.
  • 13:14 - 13:16
    "Yayında mısın?" diye sordular.
  • 13:16 - 13:18
    Hemen kötü bir şeyler olduğunu anladım.
  • 13:18 - 13:20
    "Ne oldu?" dedim.
  • 13:20 - 13:23
    "Kız kardeşin kaza geçirdi."
  • 13:25 - 13:28
    Kalbim sanki durmuştu.
  • 13:29 - 13:31
    Ellerim direksiyona yapışmıştı
  • 13:32 - 13:33
    ve şu sözleri duyduğumu hatırlıyorum:
  • 13:34 - 13:36
    "Yeniden yürümesi zor."
  • 13:38 - 13:40
    Hayatınızın bir salisede
    değişebileceğini söylerler.
  • 13:41 - 13:44
    Benimki öyle oldu işte.
  • 13:44 - 13:48
    Kız kardeşim benim başarılı diğer yarım,
  • 13:48 - 13:50
    sadece bir yaş aramız var
  • 13:50 - 13:53
    ve bacaklarını hareket ettiremeyecek,
  • 13:54 - 13:56
    doğrulamayacak veya kendisi giyinemeyecek.
  • 13:57 - 14:01
    Ve bu, durumunu sihirli bir şekilde daha
    iyi yapabileceğim yaz kampı gibi değildi.
  • 14:01 - 14:03
    Dehşet vericiydi.
  • 14:04 - 14:08
    İki yıl süresince, kız kardeşim
    15 ameliyat geçirdi
  • 14:09 - 14:11
    ve o zamanın çoğunu tekerlekli
    sandalyede geçirdi.
  • 14:12 - 14:14
    Ama bu en kötüsü değildi.
  • 14:15 - 14:20
    En kötü olan şey çok daha acıydı,
    şimdi bile kelimelere dökmek zor.
  • 14:21 - 14:24
    İnsanların ona bakış şekliydi,
  • 14:25 - 14:27
    bize bakışları, değişmişti.
  • 14:28 - 14:33
    İnsanlar başarılı bir avukat göremiyordu
  • 14:33 - 14:37
    ya da keskin zekalı ve iyi kalpli
    bir y kuşağı.
  • 14:38 - 14:39
    Gittiğimiz her yerde,
  • 14:40 - 14:43
    insanların sadece tekerlekli iskemlede
    zavallı bir kız gördüğünü fark ettim.
  • 14:43 - 14:46
    Onun ötesinde bir şey göremiyorlardı.
  • 14:48 - 14:50
    Bir savaşçı gibi savaştıktan sonra,
  • 14:50 - 14:55
    şükranlıkla size söyleyebilirim ki;
    bugün kız kardeşim yürüyor
  • 14:55 - 14:58
    ve herkesin beklentisinin
    ötesinde iyileşti.
  • 14:58 - 15:00
    (Alkışlar)
  • 15:00 - 15:01
    Teşekkür ederim.
  • 15:03 - 15:05
    Ancak o travmatik sınav boyunca,
  • 15:05 - 15:08
    berbat farklılıklar olduğunu öğrendim
  • 15:09 - 15:11
    ve onlarda pozitif bir şey bulmak zor.
  • 15:12 - 15:14
    Kız kardeşim, olan şeylerden dolayı
    daha iyi değil.
  • 15:16 - 15:21
    Ancak bana öğrettiği şey: o farklılıkların
    sen tanımlamasına izin veremezsin.
  • 15:23 - 15:27
    İnsanların gördüğü şeyin ötesinde
    kendini yeniden hayal etmek,
  • 15:28 - 15:30
    en zor görev,
  • 15:31 - 15:33
    ama en güzeli.
  • 15:34 - 15:37
    Biliyorsunuz, hepimiz bu dünyaya
    bir beden içinde geliyoruz.
  • 15:38 - 15:41
    Fiziksel ve nörolojik
    zorlukları olan insanlar,
  • 15:41 - 15:46
    çevresel olarak etkilenmiş topluluklar,
    göçmenler, erkekler, kızlar,
  • 15:47 - 15:50
    kız gibi giyinen erkekler,
    peçe giyen kızlar,
  • 15:51 - 15:53
    cinsel saldırıya uğramış kadınlar,
  • 15:53 - 15:56
    protesto işareti olarak dizlerini
    büken atletler,
  • 15:56 - 16:02
    siyahlar, beyazlar, Asyalılar,
    Kızılderililer, kardeşim, siz ya da ben.
  • 16:02 - 16:07
    Hepimiz, herkesin istediğini istiyoruz:
    hayal etmek ve başarmak.
  • 16:08 - 16:11
    Ama bazen, toplum bize diyor ki,
    ya da biz kendimize diyoruz ki;
  • 16:11 - 16:13
    kalıba uymuyoruz.
  • 16:15 - 16:17
    Hikayeme bakarsanız,
  • 16:17 - 16:21
    farklı bir yerde doğup,
    lisede göbek dansına,
  • 16:21 - 16:24
    oradan da televizyonda normalde
    göremeyeceğiniz öyküleri anlatmaya kadar,
  • 16:25 - 16:27
    beni farklı kılan şey,
  • 16:27 - 16:31
    ayakta durmamı ve başarılı olmamı
    sağlayan şey.
  • 16:32 - 16:34
    Dünyayı gezdim
  • 16:34 - 16:36
    ve her kesimden insanla konuştum.
  • 16:37 - 16:39
    Ne öğrendim biliyor musunuz?
  • 16:39 - 16:45
    Hepimizin ortak olduğu tek şey,
    insan olmak.
  • 16:46 - 16:51
    Öyleyse, ırkınızı, yani insan ırkını
    taraf olup savunun.
  • 16:51 - 16:53
    Hadi buna çağrıda bulunalım.
  • 16:53 - 16:57
    Her şeyden önce ve sonra
    hümanist olalım.
  • 16:58 - 17:01
    Son olarak, şu çıkartma ve kağıdı
    almanızı istiyorum,
  • 17:01 - 17:04
    sizi farklı kılan şeyi yazdığınız kağıdı
  • 17:04 - 17:07
    ve onu bugün ve her gün
    kutlamanızı istiyorum,
  • 17:07 - 17:09
    çatı tepelerinden bağırarak.
  • 17:09 - 17:12
    Ayrıca sizi meraklı olmaya ve
    sormaya teşvik ediyorum:
  • 17:12 - 17:15
    "Diğer insanların kağıdında ne var?"
  • 17:15 - 17:17
    "Onları farklı kılan şeyler ne?"
  • 17:17 - 17:21
    Haydi, hepimizi özel kılan
    kusurlarımızı kutlayalım.
  • 17:22 - 17:28
    Umarım, bu size, hiç kimsenin "normal"
    kelimesi üzerinde bir iddiası olmadığını öğretir.
  • 17:28 - 17:30
    Hepimiz farklıyız.
  • 17:30 - 17:32
    Hepimiz sıra dışıyız ve eşsiziz
  • 17:33 - 17:36
    ve bizi muhteşem bir şekilde
    insan yapan şey bu.
  • 17:37 - 17:38
    Çok teşekkür ederim.
  • 17:38 - 17:41
    (Alkışlar)
Title:
Sizi özel kılan ne? | Mariana Atencio | TEDxUniversityofNevada
Description:

NBC Haber muhabiri Mariana Atencio, Haiti'den Hong Kong'a, dünyayı gezdi. Konuşmasında, Mariana bize, yol boyunca insanlarla nasıl tanıştığını ve onun göçmen deneyiminin, ona hepimizin tek ortak noktasının insan olmak olduğunu, öğrettiğini anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
17:47

Turkish subtitles

Revisions