< Return to Video

Üç fikir. Üç çelişki. Ya da değil.

  • 0:01 - 0:03
    Benim adım Hannah.
  • 0:03 - 0:05
    Bu bir palindrom.
  • 0:05 - 0:11
    Yani baştan da sondan da
    aynı okunan kelimeler.
  • 0:12 - 0:13
    Tabii heceleyebilirseniz.
  • 0:13 - 0:15
    Olay şu ki --
  • 0:15 - 0:16
    (Kahkahalar)
  • 0:17 - 0:19
    tüm ailem palindromik isimlere sahip.
  • 0:19 - 0:21
    Bir nevi gelenek.
  • 0:21 - 0:24
    Ana, Ata --
  • 0:24 - 0:26
    (Kahkahalar)
  • 0:26 - 0:29
    Nan, Pop.
  • 0:29 - 0:31
    (Kahkahalar)
  • 0:31 - 0:34
    Bir de kardeşim Kayak.
  • 0:34 - 0:35
    (Kahkahalar)
  • 0:35 - 0:37
    İşte oldu.
  • 0:37 - 0:39
    Sadece biraz şaka.
  • 0:39 - 0:40
    (Kahkahalar)
  • 0:40 - 0:43
    Bir komedyen olduğum için
    şakayla başlamayı severim.
  • 0:43 - 0:46
    Benim hakkımda
    şimdiden iki şey biliyorsunuz:
  • 0:46 - 0:48
    Adım Hannah ve ben bir komedyenim.
  • 0:48 - 0:49
    Hiç zaman harcamıyorum.
  • 0:49 - 0:51
    Üçüncüye gelirsek...
  • 0:51 - 0:55
    Aklımdakileri söylemek için
    yeterli olduğumu düşünmüyorum.
  • 0:55 - 0:58
    Başlamak için cesur bir yol evet,
  • 0:58 - 1:00
    ama doğru.
  • 1:00 - 1:02
    Düşüncelerimi söze dökmekte
  • 1:02 - 1:04
    her zaman zorlandım.
  • 1:06 - 1:08
    Benim gibi sohbette kötü olan birinin
  • 1:08 - 1:10
    stand-up komedyeni gibi birine dönüşmesi
  • 1:10 - 1:13
    çelişkili görünüyor.
  • 1:13 - 1:15
    Ama işte,
  • 1:15 - 1:17
    olan bu.
  • 1:17 - 1:21
    Stand-up komeddi -- komeddi...
    Gördünüz mü?
  • 1:21 - 1:22
    Gördünüz değil mi?
  • 1:22 - 1:25
    (Kahkahalar)
  • 1:25 - 1:28
    Stand-up komediyi ilk denediğimde
  • 1:28 - 1:29
    yirmilerimin sonundaydım.
  • 1:29 - 1:35
    Patolojik düzeyde utangaç
    ve düşük öz saygılı,
  • 1:35 - 1:37
    hiç mikrofon tutmamış biri olmama rağmen
  • 1:37 - 1:42
    seyircinin önüne geçtiğim anda
  • 1:42 - 1:44
    ilk esprimi bile yapmadan önce
  • 1:45 - 1:46
    biliyordum ki
  • 1:46 - 1:50
    stand-up'la birbirimizden
    gerçekten hoşlanacaktık.
  • 1:50 - 1:54
    Ama benimki gibi bir yaşamda
    bunun neden işe yaradığını çözemedim.
  • 1:54 - 1:59
    Bu kadar kötü olduğum bir şeyde
    neden bu kadar iyi olabilirdim?
  • 1:59 - 2:00
    (Kahkahalar)
  • 2:00 - 2:03
    Bunu bir türlü anlayamadım.
  • 2:03 - 2:05
    Ta ki anlayana kadar.
  • 2:05 - 2:08
    Kötü olduğum bir şeyde
  • 2:08 - 2:11
    neden iyi olduğumu açıklamadan önce
  • 2:11 - 2:14
    ortaya başka bir çelişki
    atmama izin verin.
  • 2:14 - 2:18
    Bunun nedenini anladıktan kısa süre sonra
  • 2:18 - 2:21
    komediyi bırakmaya karar verdim.
  • 2:21 - 2:24
    Güvercinlerin arasına attığım
  • 2:24 - 2:26
    bu muhalif kediyi açıklamadan önce
  • 2:26 - 2:29
    şunu da söylememe izin verin:
  • 2:29 - 2:32
    Bu işi bırakmak
    komedi kariyerimi başlattı.
  • 2:32 - 2:34
    (Kahkahalar)
  • 2:34 - 2:36
    Gerçekten başlattı.
  • 2:36 - 2:41
    Komediyi bıraktıktan sonra
    dünyadaki en çok konuşulan komedyen oldum.
  • 2:41 - 2:45
    Görünen o ki emeklilik planları yapmakta
  • 2:45 - 2:47
    aklımdakileri konuşmaktan da kötüymüşüm.
  • 2:49 - 2:52
    Bu noktaya kadar,
  • 2:52 - 2:56
    biyografik ayrıntılar saçmak dışında,
  • 2:56 - 2:58
    dolaylı yoldan sizinle paylaşmak istediğim
  • 2:59 - 3:00
    üç fikrim olduğunu söyledim.
  • 3:00 - 3:04
    Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:
  • 3:04 - 3:07
    Birincisi, konuşmakta iyiyim,
    konuşmakta kötüyüm.
  • 3:07 - 3:10
    Bıraktım, bırakmadım.
  • 3:10 - 3:12
    Üç fikir, üç çelişki.
  • 3:12 - 3:13
    Sözde üçlü listemde
  • 3:13 - 3:16
    neden iki şey olduğunu
    merak ediyorsanız --
  • 3:16 - 3:17
    (Kahkahalar)
  • 3:17 - 3:19
    Hatırlatırım ki bu tam anlamıyla
    çelişkiler listesi.
  • 3:19 - 3:20
    Bana yetişin.
  • 3:20 - 3:23
    (Kahkahalar)
  • 3:23 - 3:27
    TED’dekiler, bu konuşmanın
    uzunluğuna bağlı olarak
  • 3:27 - 3:30
    sadece bir fikir paylaşmanın
    daha iyi olacağını söylediler.
  • 3:31 - 3:32
    Hayır dedim.
  • 3:32 - 3:36
    (Kahkahalar)
  • 3:36 - 3:37
    Onlar ne anlar ki?
  • 3:38 - 3:43
    Bu akıllıca öneriyi
    neden reddettiğimi açıklamak için
  • 3:43 - 3:45
    konuşmanın başını hatırlamanızı istiyorum.
  • 3:45 - 3:47
    Özellikle palindrom şakamı.
  • 3:47 - 3:51
    Bu şaka komedi işindeki
    favori numaramı kullanıyor;
  • 3:51 - 3:52
    üçler kuralı,
  • 3:52 - 3:54
    bir beyanda bulunur,
  • 3:54 - 3:55
    sonra bu beyanı
  • 3:55 - 3:57
    bir liste ile tekrarlarsınız.
  • 3:57 - 3:59
    Bütün ailem palindromik isimlere sahip:
  • 3:59 - 4:02
    Ana, Ata, Nan, Pop.
  • 4:02 - 4:06
    Listedeki ilk iki fikir
    bir kalıp oluşturuyor.
  • 4:06 - 4:08
    Bu kalıp beklenti yaratıyor.
  • 4:08 - 4:11
    Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?
  • 4:11 - 4:13
    İşte bu üçler kuralı.
  • 4:13 - 4:15
    Bir, iki, sürpriz! Ha ha.
  • 4:15 - 4:18
    (Kahkahalar)
  • 4:21 - 4:26
    Üçler kuralı sadece işimde değil
  • 4:26 - 4:28
    iletişimimde de esas.
  • 4:28 - 4:30
    Kimse için,
  • 4:30 - 4:32
    TED için bile değişmem,
  • 4:32 - 4:35
    ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
  • 4:36 - 4:37
    teknoloji, eğlence
  • 4:37 - 4:39
    ve dingiller.
  • 4:39 - 4:42
    (Kahkahalar)
  • 4:42 - 4:44
    Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
  • 4:46 - 4:48
    Profesyonel komedyenlik için
  • 4:48 - 4:50
    şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.
  • 4:50 - 4:53
    Çekicilik ve zararsızlık
  • 4:53 - 4:56
    arasındaki çizgide yürüyebilmelisiniz.
  • 4:56 - 5:01
    Zararsız kişiliğimi dengelemek için
    ihtiyaç duyduğum çekiciliğin
  • 5:01 - 5:06
    şakalardan değil
  • 5:06 - 5:08
    hikâyelerden geçtiğini keşfettim.
  • 5:08 - 5:10
    Yani stand-up rutinim hikâyelerle dolu:
  • 5:10 - 5:12
    büyümek, cinsel kimliğimi açıklamak,
  • 5:12 - 5:16
    sadece kadın değil,
  • 5:16 - 5:19
    kilolu ve erkeksiliğini yüksek gören
    biri olarak karşılaştığım taciz.
  • 5:19 - 5:23
    Eğer beni internetten izlerseniz
  • 5:23 - 5:25
    taciz örnekleri için
    yorumlara bakabilirsiniz.
  • 5:25 - 5:27
    (Kahkahalar)
  • 5:27 - 5:30
    Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim
    kısmına geldik.
  • 5:30 - 5:35
    Size, az önce söylediğim her şey hakkında
    bir hikâye anlatacağım.
  • 5:35 - 5:37
    Büyükannemin yaşamının son günlerinde
  • 5:37 - 5:40
    etrafı insanlarla çevrilmişti.
  • 5:40 - 5:42
    Birçok insan.
  • 5:42 - 5:44
    Çünkü o, kocaman ve sevgi dolu bir ailenin
  • 5:44 - 5:47
    sevgi dolu kabile reisiydi.
  • 5:47 - 5:49
    Bağlantıyı kuramadıysanız
  • 5:50 - 5:51
    ben de o ailenin bir üyesiyim.
  • 5:52 - 5:55
    Büyükannemin öldüğü gün,
  • 5:55 - 5:57
    onunla vedalaşacak kadar şanslıydım.
  • 5:57 - 6:00
    Çoktan kendi içinde
    kozasına çekildiğinden,
  • 6:00 - 6:03
    tek taraflı bir veda oldu.
  • 6:04 - 6:07
    Bir sürü şey hakkında düşündüm.
  • 6:07 - 6:10
    Uzun süredir düşünmediğim şeyler hakkında.
  • 6:10 - 6:12
    Mesela üniversiteye başladığımda
  • 6:12 - 6:14
    büyükanneme yazdığım,
  • 6:14 - 6:17
    onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler
  • 6:17 - 6:19
    ve fıkralarla doldurduğum mektuplar gibi.
  • 6:19 - 6:22
    Benim için çok büyük hissettiren dünyaya,
  • 6:22 - 6:27
    küçücük yaşamımı oymaya çalışırken
    hissettiğim anksiyete ve korkuyu
  • 6:27 - 6:31
    ifade edemememi hatırladım.
  • 6:31 - 6:34
    Bu mektupları,
    aklımda büyükannemle yazdığım için
  • 6:34 - 6:37
    hissettiğim refahı hatırladım.
  • 6:38 - 6:41
    Dünya daha da ezici bir hal aldığında,
  • 6:41 - 6:45
    zorlukları aşma yeteneğim
    iyiye değil de kötüye gittiğinde
  • 6:45 - 6:47
    mektupları bıraktım.
  • 6:48 - 6:53
    Büyükannemin okumak isteyeceği
    bir hayatım olduğunu düşünmüyordum.
  • 6:54 - 6:57
    Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
  • 6:57 - 6:58
    Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan,
  • 6:59 - 7:01
    erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.
  • 7:02 - 7:06
    O anda, büyükanneme açılmamak için
  • 7:06 - 7:08
    bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum.
  • 7:09 - 7:11
    Yaşamının sonuna geldiğini,
  • 7:11 - 7:14
    onunla olan zamanımın
    sınırlı olduğunu biliyordum
  • 7:14 - 7:17
    ve bu zamanı farklı olduğumuz yönleri
    konuşarak geçirmek istemedim.
  • 7:17 - 7:20
    Ortak noktalarımızdan konuşmak istedim.
  • 7:21 - 7:22
    Böylece konuyu değiştirdim.
  • 7:23 - 7:26
    O anda, doğru karar gibiydi.
  • 7:26 - 7:29
    Ama büyükannemin
  • 7:29 - 7:32
    kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
  • 7:32 - 7:35
    hayatımın böylesine
    önemli bir kısmını paylaşmamak
  • 7:35 - 7:37
    bende hata yaptım hissi uyandırdı.
  • 7:39 - 7:43
    Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.
  • 7:43 - 7:45
    Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
  • 7:45 - 7:48
    "Çoktan çorbanın içine girdi.
  • 7:48 - 7:50
    Soğanları çıkarmak için çok geç.”
  • 7:50 - 7:52
    (Kahkahalar)
  • 7:52 - 7:54
    Bunun hakkında düşündüm.
  • 7:54 - 7:58
    Çocukken uğraşmak zorunda kaldığım
  • 7:58 - 8:00
    bir sürü soğanı,
  • 8:00 - 8:04
    eşcinselliğin yasadışı sayıldığı
    bir eyalette büyümeyi düşündüm.
  • 8:04 - 8:07
    Bu düşünceyle
    özümsediğim utancın filizlerinin
  • 8:07 - 8:11
    içimde nasıl sıkıca sarıldığını gördüm.
  • 8:11 - 8:14
    Bununla birlikte yaşadığım
    tüm travmaları düşündüm:
  • 8:14 - 8:17
    şiddet, taciz, tecavüze uğramam.
  • 8:20 - 8:22
    Tüm bu düşünce demetinde,
  • 8:22 - 8:25
    cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
  • 8:26 - 8:28
    sürekli kafamda beliriyordu:
  • 8:28 - 8:30
    İnsanlığımın amacı ne?
  • 8:32 - 8:35
    Ailemdeki herkes içinde,
    en çok büyükanneme yakın hissettim.
  • 8:36 - 8:39
    Çoğu özelliğimiz ortak.
  • 8:39 - 8:41
    Tabii şu sıralar çok değil.
  • 8:41 - 8:43
    Ölüm insanı gerçekten değiştiriyor.
  • 8:43 - 8:44
    Ama bu --

  • 8:44 - 8:45
    (Kahkahalar)
  • 8:45 - 8:47
    büyükannemin mizah anlayışı.
  • 8:47 - 8:50
    Dünyada en yakın hissettiğim insan
  • 8:50 - 8:52
    bir anne, büyükanne,
  • 8:52 - 8:54
    büyük büyükanneydi.
  • 8:54 - 8:58
    Ben mi? Aile ağacının
    en alt dallarını temsil ediyorum.
  • 8:58 - 9:02
    Hala gövdeye bağlı
    olduğumdan emin değilim.
  • 9:02 - 9:04
    İnsanlığımın amacı neydi?
  • 9:06 - 9:09
    Büyükannemin ölümünden sonraki yıl
  • 9:09 - 9:12
    yaşamımdaki en yoğun yaratıcılık yılıydı.
  • 9:12 - 9:15
    Sanırım bunun nedeni, sonunda,
  • 9:15 - 9:17
    düşüncelerimin dağıldıklarından
    fazla toplanmasıydı.
  • 9:17 - 9:20
    Düşünme sürecim çizgi halinde değil.
  • 9:20 - 9:22
    Görsel düşünürüm,
    düşüncelerimi görebiliyorum.
  • 9:22 - 9:25
    Fotografik hafızam yok,
  • 9:25 - 9:30
    kafam mantıklı düşünce parçalarının
    toplandığı durgun bir galeri de değil.
  • 9:30 - 9:35
    Daha çok, sürekli gelişen
    bir hiyeroglif dili biliyorum gibi,
  • 9:35 - 9:36
    kendi geliştirdiğim bir dil
  • 9:36 - 9:39
    ve akıcı bir şekilde anlıyor
    ve derinlemesine düşünebiliyorum.
  • 9:39 - 9:42
    Ama tercüme edemiyorum.
  • 9:42 - 9:45
    Boyama yapamam, çizemem,
    yontamam hatta dikemem.
  • 9:46 - 9:51
    Yazılı olarak bununla sorunum yok.
  • 9:51 - 9:54
    Ama bu dolambaçlı bir çeviri yolu
  • 9:54 - 9:56
    ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.
  • 9:56 - 10:01
    Dediğim gibi,
    aklımdakileri söylemekte iyi değilim.
  • 10:01 - 10:03
    Konuşmak hep,
  • 10:03 - 10:06
    içimdeki yaşam için yetersiz bir donmuş
    görüntü gibi hissettirdi.
  • 10:07 - 10:08
    Sonuç olarak, her zaman,
  • 10:08 - 10:13
    iletişim kurabileceğimden
    çok daha fazlasını anladım.
  • 10:14 - 10:16
    Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,
  • 10:16 - 10:19
    bana otizm teşhisi kondu.
  • 10:19 - 10:21
    Benim için bu iyi haber.
  • 10:22 - 10:26
    Depresyonda ve kaygılı olduğum için
  • 10:26 - 10:30
    hayatımı normal biri gibi
    çözemeyeceğimi düşündüm.
  • 10:30 - 10:31
    Ortaya çıktı ki
  • 10:31 - 10:34
    hayatımı normal biri gibi
    çözemeyeceğim için
  • 10:34 - 10:36
    depresyonda ve kaygılıymışım.
  • 10:36 - 10:38
    Çünkü normal biri değilmişim.
  • 10:38 - 10:40
    Bunu bilmiyordum.
  • 10:40 - 10:42
    Bu, hâlâ mücadele etmediğim
    anlamına gelmiyor.
  • 10:42 - 10:44
    Dürüst olmak gerekirse
  • 10:44 - 10:45
    her gün biraz mücadele.
  • 10:45 - 10:48
    En azından artık mücadelemin
    ne olduğunu biliyorum.
  • 10:48 - 10:52
    Bu, normalliğin başlangıç
    çizgisine ulaşmak değil.
  • 10:52 - 10:55
    Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.
  • 10:55 - 11:00
    Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle
    onun merkezini bulmak.
  • 11:00 - 11:04
    Biz spektrumdakilerin sakinleşmek için
    yaptığı geleneksel hareketler dışında --
  • 11:04 - 11:08
    tekrarlayan davranışlar,
    rutin ve takıntılı düşünme --
  • 11:08 - 11:14
    Fırtınanın merkezine açılan
    sürpriz bir kapım var:
  • 11:15 - 11:16
    stand-up komedi.
  • 11:16 - 11:20
    Nörolojik olarak farklı olduğuma
    başka kanıt istiyorsanız
  • 11:20 - 11:25
    çoğu insanın ödünü koparan
    şeyleri yaparken sakinim.
  • 11:25 - 11:27
    Neredeyse içim ölü.
  • 11:27 - 11:31
    (Kahkahalar)
  • 11:31 - 11:35
    Teşhis, bana hangi parçalarımı asacağımı
  • 11:35 - 11:36
    asla anlamadığım bir çerçeve verdi.
  • 11:37 - 11:39
    Uyumsuzluğum aniden uyum sağladı
  • 11:39 - 11:41
    ve bir süreliğine,
  • 11:41 - 11:43
    düşüncelerimde bulduğum güven
    başımı döndürdü.
  • 11:43 - 11:47
    Ama büyükannem öldükten sonra
    bu güven dalışa geçti
  • 11:48 - 11:51
    çünkü düşünerek yas tutuyordum.
  • 11:51 - 11:53
    Bu düşünce kederinde,
  • 11:53 - 11:56
    ne kadar derinden izole edildiğimi
    ve hep öyle olduğumu
  • 11:56 - 12:01
    net bir şekilde görebildim.
  • 12:02 - 12:06
    İnsanlığımın amacı neydi?
  • 12:07 - 12:13
    Otizm ve travma sonrası stres bozukluğu
    arasında çok fazla benzerlik vardı.
  • 12:13 - 12:14
    Endişelenmeye başladım
  • 12:14 - 12:16
    çünkü ikisine de sahiptim.
  • 12:16 - 12:19
    Onları hiç çözebilecek miydim?
  • 12:20 - 12:23
    Her zaman travmadan çıkmanın yolunun
  • 12:23 - 12:26
    birleşmiş hikâyelerden
    geçtiğini söylediler.
  • 12:26 - 12:28
    Birleşmiş hikâyelerim vardı
  • 12:28 - 12:31
    ama hala travmalarımın insafındaydım.
  • 12:31 - 12:35
    Hepsi çorbamın bir parçasıydı
    ama soğanlar hala yakıyordu.
  • 12:35 - 12:38
    O anda,
  • 12:38 - 12:40
    hikayelerimi güldürmek için
    anlattığımı fark ettim.
  • 12:40 - 12:44
    Seyircinin rahatı için
    karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor
  • 12:44 - 12:47
    ve travmayı sürdürüyordum.
  • 12:48 - 12:50
    Diğer insanlara
    kahkahalarla bağlı olmama rağmen
  • 12:50 - 12:54
    hâlâ onlardan derinden kopuktum.
  • 12:54 - 12:57
    İnsanlığımın amacı neydi?
  • 12:57 - 12:59
    Bir cevabım yok.
  • 12:59 - 13:01
    Ama bir fikrim var.
  • 13:01 - 13:03
    Gerçeği anlatmak.
  • 13:04 - 13:06
    Hepsinin gerçeğini.
  • 13:06 - 13:11
    Kahkahaları değil de travmamın
    organlarımda yarattığı acıyı paylaşmak.
  • 13:11 - 13:14
    Bunu yapmanın en iyi yolunun
    komediden geçtiğini düşündüm.
  • 13:14 - 13:16
    İşte bunu yapıyorum.
  • 13:16 - 13:20
    Komedyenlerin, yumruklarını
    gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği
  • 13:20 - 13:23
    ve buna güvenilen bitiş sözlerine
  • 13:23 - 13:25
    saygı duymayan bir gösteri hazırladım.
  • 13:25 - 13:26
    Durmadım.
  • 13:26 - 13:28
    O sözleri,
  • 13:28 - 13:32
    seyircinin hayali bağırsaklarına attım.
  • 13:32 - 13:34
    Onları güldürmek istemedim.
  • 13:35 - 13:37
    Nefeslerini kesmek,
  • 13:37 - 13:38
    şok etmek istedim.
  • 13:38 - 13:42
    Böylece akılsız, gülen
    kalabalıklar gibi değil de
  • 13:42 - 13:47
    bireyler olarak acımı tutabilir,
    hikâyemi dinleyebilirlerdi.
  • 13:47 - 13:50
    İşte bunu yaptım ve gösteriye
    “Nanette” adını verdim.
  • 13:50 - 13:52
    Bir çoğunuz --
  • 13:52 - 13:56
    (Alkış)
  • 13:58 - 14:00
    Bir çoğunuz,
  • 14:00 - 14:02
    bunun bir komedi olmadığını savunuyor.
  • 14:02 - 14:07
    “Nanette”in komedi olmadığı kısmına
    kesinlikle katılsam da
  • 14:07 - 14:09
    o insanlar hâlâ hatalı.
  • 14:09 - 14:10
    (Kahkahalar)
  • 14:10 - 14:12
    Çünkü argümanlarının iskeletini
  • 14:12 - 14:16
    komedi yapamadığımı
    söylemekle oluşturdular.
  • 14:17 - 14:20
    Komedide başarısız olmadım.
  • 14:20 - 14:24
    Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --
  • 14:24 - 14:27
    püf noktalar, araç gereçler, ustalık --
  • 14:27 - 14:30
    hepsini aldım ve bunlarla komediyi kırdım.
  • 14:30 - 14:33
    Eğer komedide başarısızsanız
  • 14:33 - 14:35
    komediyi komediyle kıramazsınız.
  • 14:35 - 14:37
    Yumuşaklık senin çekicin olsun.
  • 14:37 - 14:44
    (Kahkahalar) (Alkış)
  • 14:44 - 14:45
    Amacım bu değildi.
  • 14:45 - 14:49
    Sadece komediyi kırmak değildi.
  • 14:50 - 14:54
    Amacım, komediyi kırmaktı ki
    onu yeniden inşa edip biçimlendireyim.
  • 14:54 - 14:55
    Böylece onu,
  • 14:55 - 15:00
    paylaşmam gereken her şeyi daha iyi tutan
    bir şeye çevirebilirdim.
  • 15:00 - 15:03
    Komediyi bıraktığımı söylerken
    bunu kastetmiştim.
  • 15:05 - 15:08
    Muhtemelen şunu söyleyeceğinız noktadayız:
  • 15:08 - 15:10
    "İyi, çok güzel.
    Peki üç fikir tam olarak ne?
  • 15:10 - 15:12
    Pek anlaşılmıyor."
  • 15:12 - 15:14
    Sormuşsunuz gibi yapmam iyi oldu.
  • 15:14 - 15:19
    (Kahkahalar)
  • 15:19 - 15:24
    Şimdi, eminim ki birkaçınız
    çoktan üç fikir belirlemiştir.
  • 15:24 - 15:27
    Söylentilere göre akıllı bir kalabalık,
  • 15:27 - 15:29
    bu yüzden hiç şaşırmam.
  • 15:29 - 15:33
    Ama o üç fikre sahip olmadığımı
    söylemem sizi şaşırtabilir.
  • 15:33 - 15:37
    Üç fikrim olduğunu söylerken
    yalan söylemiştim.
  • 15:37 - 15:40
    Salt yanlış yönlendirmeydi --
    Çok eğlenceliyim.
  • 15:40 - 15:47
    Bunun yerine, bir avuç fikir tohumu aldım
  • 15:47 - 15:49
    ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.
  • 15:50 - 15:52
    Peki bunu neden yaptım?
  • 15:52 - 15:54
    Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak
  • 15:55 - 15:58
    büyükannemin hep söylediği
    bir söze geliyoruz.
  • 15:59 - 16:04
    "Önemli olan bahçe değil,
    yapılan bahçe işleri."
  • 16:04 - 16:08
    "Nanette" bana
    bu gerçekçiliğin gerçeğini öğretti.
  • 16:08 - 16:11
    Komedinin kontratını yırtıp
  • 16:11 - 16:16
    gerçek ve acı dolu hikayemi anlatmanın
  • 16:16 - 16:21
    beni yaşam ve sanatın
    sınırına iteceğini düşündüm.
  • 16:22 - 16:28
    Bunu bekliyordum ve gerçeğimi anlatmak
    için bedelini ödemeye hazırdım.
  • 16:28 - 16:31
    Ama olan bu değildi.
  • 16:31 - 16:34
    Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
  • 16:35 - 16:39
    Bu kopuklukta bağlantı buldum.
  • 16:40 - 16:42
    Bu çelişkinin merkezinin aynı zamanda,
  • 16:42 - 16:44
    kötü olduğum bir şeyde
  • 16:44 - 16:47
    neden iyi olduğum çelişkisinin de
    merkezi olduğunu anlamak
  • 16:47 - 16:52
    uzun zamanımı aldı.
  • 16:53 - 16:55
    Görüyorsunuz,
  • 16:55 - 16:57
    gerçek dünyada
    insanlarla konuşmakta zorlanıyorum.
  • 16:57 - 17:03
    Çünkü nöroçeşitliliğim
    aynı anda düşünmemi,
  • 17:04 - 17:06
    dinlememi, konuşmamı
  • 17:06 - 17:08
    ve yeni bilgiyi işlememi zorlaştırıyor.
  • 17:09 - 17:11
    Ama sahnedeyken düşünmem gerekmiyor.
  • 17:11 - 17:13
    Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.
  • 17:14 - 17:16
    Dinlemek zorunda değilim,
    o sizin göreviniz.
  • 17:16 - 17:18
    (Kahkahalar)
  • 17:18 - 17:20
    Gerçekten konuşmak zorunda değilim
  • 17:20 - 17:23
    çünkü doğrusunu söylemek gerekirse
    ezbere anlatıyorum.
  • 17:24 - 17:26
    Geriye kalan tek şey
  • 17:27 - 17:29
    elimden gelenin en iyisini yaparak
  • 17:30 - 17:34
    seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
  • 17:36 - 17:39
    "Nanette" bana herhangi bir şey öğrettiyse
  • 17:39 - 17:43
    o da bu ilişkinin sadece
    bana bağlı olmadığı.
  • 17:44 - 17:46
    Sizin de bir rolünüz var.
  • 17:47 - 17:50
    "Nanette" benimle başlamış olabilir.
  • 17:50 - 17:54
    Ama şimdi, benim paylaşmadığım
    dünya dolusu diğer zihnin içinde
  • 17:54 - 17:57
    yaşıyor ve büyüyor.
  • 17:57 - 17:59
    Bağlandığıma güveniyorum.
  • 18:01 - 18:04
    O, benden çok daha büyük.
  • 18:04 - 18:09
    Tıpkı insan olmanın amacının
    hepimizden büyük olması gibi.
  • 18:09 - 18:10
    Yapmak istediğinizi yapın.
  • 18:11 - 18:12
    Teşekkürler ve merhaba.
  • 18:13 - 18:19
    (Alkış)
Title:
Üç fikir. Üç çelişki. Ya da değil.
Speaker:
Hannah Gadsby
Description:

Hannah Gadsby'nin çığır açan gösterisi "Nanette" komediyi kırdı. Gerçek ve amaç hakkındaki bu konuşmada üç fikir ve üç çelişki paylaşıyor. Ya da paylaşmıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
18:33

Turkish subtitles

Revisions