< Return to Video

Herhangi bir dili konuşmak için 5 teknik | Sid Efromovich | TEDxUpperEastSide

  • 0:05 - 0:07
    Ben yedi dil konuşuyorum.
  • 0:07 - 0:09
    İnsanlar bunu öğrenir öğrenmez,
  • 0:09 - 0:12
    bana en sık sorulan şey
  • 0:12 - 0:14
    --telefon numaram hariç--
  • 0:14 - 0:16
    "Bunu nasıl yaptın?
  • 0:16 - 0:20
    Bütün bu farklı dilleri nasıl öğrendin?"
  • 0:20 - 0:24
    Birkaç cevabı bugün sizinle paylaşacağım.
  • 0:24 - 0:26
    Telefon numaram 212...
  • 0:26 - 0:28
    (Gülüşmeler)
  • 0:28 - 0:29
    Sadece şaka yapıyorum.
  • 0:29 - 0:31
    Çok dilli birisi olarak yetiştirildim.
  • 0:31 - 0:33
    18'ime bastığımda,
  • 0:33 - 0:36
    dört farklı dil konuşabiliyordum.
  • 0:36 - 0:39
    Sonra takip eden üç yılda,
  • 0:39 - 0:41
    üç başka dil daha öğrendim.
  • 0:41 - 0:43
    İşte o 3 yıl hakkında konuşmak istiyorum.
  • 0:43 - 0:46
    Çünkü benim dil kazanım sürecim
  • 0:46 - 0:49
    yaşıtlarımdan çok farklıydı.
  • 0:49 - 0:51
    Şöyle ki, bütün bu stresli,
  • 0:51 - 0:55
    yorucu, zor, görünürde
    imkansız olan ödevler yoktu.
  • 0:55 - 0:58
    Aksine, zevkli, eğlenceli
    ve heyecan vericiydi.
  • 0:58 - 1:01
    O sürecin her anını sevdim.
  • 1:03 - 1:05
    Sizinle bunun sebebini
  • 1:05 - 1:08
    ve o anları özel yapan şeyin ne
    olduğunu paylaşmak istiyorum.
  • 1:08 - 1:11
    Benim bir avantajım vardı,
  • 1:11 - 1:15
    yani zaten dört dil biliyordum.
  • 1:15 - 1:17
    Ama ayrıca bu 5 teknik de vardı,
  • 1:17 - 1:21
    dil öğrenme sürecini çok kolaylaştıran
  • 1:21 - 1:24
    benim kullandığım 5 beceri de diyebiliriz.
  • 1:24 - 1:26
    İşte anlatmak istediğim
  • 1:26 - 1:28
    o 5 teknik.
  • 1:28 - 1:30
    Şimdi derine inelim.
  • 1:30 - 1:31
    İlki için,
  • 1:31 - 1:33
    yapmamız gereken şey,
  • 1:33 - 1:37
    çok derin bir nefes almak.
  • 1:42 - 1:43
    Ve rahatlamak.
  • 1:43 - 1:46
    Bunun sebebi, tüm yaşamımızda
  • 1:46 - 1:49
    bir şeyleri nasıl doğru
    yapacağımızın bize öğretilmesi.
  • 1:49 - 1:51
    Doğduğumuz andan itibaren
  • 1:51 - 1:54
    ne yapıp ne yapmamamız gerektiği
    ve onları doğru bir şekilde
  • 1:54 - 1:57
    nasıl yapacağımız bize öğretilir.
  • 1:57 - 2:00
    İş dil öğrenmeye geldiğinde,
  • 2:00 - 2:02
    dil öğrenmenin altın kuralı,
  • 2:02 - 2:04
    en önemli şey,
  • 2:04 - 2:07
    bir şeyleri yanlış yapmak,
  • 2:07 - 2:09
    hata yapmak
  • 2:09 - 2:11
    ve bu ilk kural.
  • 2:11 - 2:13
    Nedenini açıklayayım.
  • 2:13 - 2:15
    Bakın, dil bildiğimiz zaman,
  • 2:15 - 2:17
    tam bir ses koleksiyonunu
  • 2:17 - 2:20
    ve tam bir yapı koleksiyonunu biliyoruz,
  • 2:20 - 2:22
    ki bunları birleştiren
  • 2:22 - 2:25
    --ve bu sunumun sebebi--
  • 2:25 - 2:27
    bizim "dil veritabanımız."
  • 2:27 - 2:29
    Bu dil veri tabanımız
  • 2:29 - 2:31
    bildiğimiz tüm ses ve yapıları içerir.
  • 2:31 - 2:34
    Bununla birlikte, dil veri
    tabanımızın ötesinde kalan,
  • 2:34 - 2:36
    koca bir ses ve yapı ailesi var.
  • 2:36 - 2:42
    İşe koyulabilmek ve keşfedebilmek için,
  • 2:42 - 2:45
    veri tabanımızda hiçbir şey yok.
  • 2:45 - 2:47
    Yapıyı doğru kurduğumuzu söyleyecek
  • 2:47 - 2:49
    bir bilgimiz yok.
  • 2:49 - 2:53
    O ses doğru olduğunda
    bize söyleyecek hiç bir şey yok.
  • 2:53 - 2:56
    Diyelim özel bir ses keşfedeceğiz.
  • 2:56 - 2:59
    Veri tabanımızda hiçbir şey yok.
  • 2:59 - 3:01
    Söylediğimizde, mükemmel
    bir şekilde söyleyebiliriz,
  • 3:01 - 3:06
    ancak zihnimizde, bir hata gibi gelecek.
  • 3:06 - 3:09
    Bu tatsız hissi biliyorsunuz
    değil mi, bu güvensizlik hissini,
  • 3:09 - 3:13
    bir şeyleri yanlış yaptığımızı
    hissettiğimizdeki şeyi?
  • 3:13 - 3:16
    Bu aramanız gereken dürtü.
  • 3:16 - 3:21
    Çünkü, o, size veri tabanınızın ötesine
    gittiğinizi ve yeni dil sahasını
  • 3:21 - 3:25
    keşfetmek için kendinize izin
    verdiğinizi söyleyen bir işaret.
  • 3:25 - 3:27
    Bunun pratikte nasıl
    uygulandığını göstereyim.
  • 3:27 - 3:31
    Diyelim, İspanyolca'da
    "kapı" kelimesini öğreneceğiz.
  • 3:31 - 3:33
    "Kapı" kelimesi İspanyolca'da "Puerta"dır.
  • 3:33 - 3:37
    "Puerta" için, İngilizcede
    varolan bir kaç ses var.
  • 3:37 - 3:39
    Bu sesler "Pu," "e" ve "ta."
  • 3:39 - 3:42
    Bununla birlikte, "r"
    sesine sıra geldiğinde,
  • 3:42 - 3:45
    bu ses veri tabanımızda yok.
  • 3:45 - 3:46
    "RR."
  • 3:46 - 3:53
    Yuvarlanmış "r" İngilizce
    ses veri tabanında yok.
  • 3:53 - 3:56
    Biraz dışında kalıyor.
  • 3:56 - 3:58
    Eğer kendimize veri tabanımızla
  • 3:58 - 4:01
    bir köprü oluşturabilseydik
    ve gerçekten atılım yapabilseydik
  • 4:01 - 4:03
    ve hata yapabilseydik,
  • 4:03 - 4:05
    "RR" sesini yapabilirdik.
  • 4:05 - 4:07
    Ama onun yerine, bazen,
  • 4:07 - 4:10
    veri tabanındaki en yakın
    bağlantısına ulaşırız
  • 4:10 - 4:13
    ve "ah-er" sesi olur.
  • 4:13 - 4:14
    (Gülüşmeler)
  • 4:14 - 4:16
    Ve bu "ah-er" sesi,
  • 4:16 - 4:19
    "pue-er-rta" daki ses gibi
    bir ses oluşturur,
  • 4:19 - 4:22
    ki bunun İspanyolca'da bir anlamı yok
  • 4:22 - 4:26
    ve aslında çok da cezbedici değil.
  • 4:26 - 4:29
    Size çok şey söylemez.
  • 4:29 - 4:31
    Bu yüzden, birinci teknik,
  • 4:31 - 4:33
    kendinize hata yapma izni verin,
  • 4:33 - 4:37
    ki böylece "Puerta" gibi
    sesler ortaya çıkabilsin.
  • 4:37 - 4:39
    Şimdi ikinciye bakalım.
  • 4:39 - 4:40
    İkinci için,
  • 4:40 - 4:42
    bazılarınızın yardımına ihtiyacım var.
  • 4:42 - 4:45
    Bu güzel dört kelimeyi okuyacağız.
  • 4:45 - 4:47
    Üçe kadar sayınca.
  • 4:47 - 4:50
    Birinciden başlayalım,
    üç deyince: bir, iki, üç.
  • 4:50 - 4:52
    (Seyirci) Mao.
    (Sid) "Mao," mükemmel.
  • 4:52 - 4:55
    İkincisi: bir, iki, üç.
    (Seyirci) Coco.
  • 4:55 - 4:57
    (Sid) Mükemmel. Üçüncüsü.
    Bir, iki, üç.
  • 4:57 - 4:59
    (Seyirci) Cocao.
    (Sid) Mükemmel.
  • 4:59 - 5:02
    Ve dördüncüsü. Bir, iki, üç.
  • 5:02 - 5:03
    (Sessizlik)
  • 5:03 - 5:06
    Oh.
  • 5:06 - 5:09
    Bunu yaptığımızda ne olduğunu göstereyim.
  • 5:09 - 5:11
    Bu dört kelimeyi aldık
  • 5:11 - 5:15
    ve bir tür Amerikan İngilizcesi
    filtresine koyduk.
  • 5:15 - 5:20
    Bir şeylerin böyle görünmesini sağlıyoruz.
  • 5:20 - 5:22
    Size bunun sonuçlarını anlatayım.
  • 5:22 - 5:24
    Birinci "Mão," kelimesi için,
  • 5:24 - 5:26
    ki bu Portekizce'de "el" anlamına geliyor,
  • 5:26 - 5:29
    biz filtreye koyduk ve "Mao"yu elde ettik.
  • 5:29 - 5:31
    (Gülüşmeler)
  • 5:31 - 5:33
    İkinci kelime "coco" için,
  • 5:33 - 5:35
    ki bu Portekizce'de
    "ananas" anlamına geliyor,
  • 5:35 - 5:38
    veya "cocô", "dışkı" anlamına geliyor.
  • 5:38 - 5:41
    Bunu da filtreye koyduk,
    bir fincan sıcak kakao elde ettik.
  • 5:41 - 5:43
    (Kahkahalar)
  • 5:43 - 5:45
    Dördüncüsünde ise,
  • 5:45 - 5:46
    "huo" kelimemiz vardı,
  • 5:46 - 5:48
    ki Çince'de "ateş" anlamına geliyor.
  • 5:48 - 5:50
    Ve elde ettiğimiz şey,
  • 5:50 - 5:53
    gerçekten yaratıcı olursanız,
    birisi karate yapıyor olabilir...
  • 5:53 - 5:54
    (Kahkahalar)
  • 5:54 - 5:56
    Ama her şekilde,
  • 5:56 - 6:00
    bunlar size, bu kelimelerin nasıl telaffuz
    edildiği hakkında pek bir şey söylemez.
  • 6:00 - 6:02
    Bunun tek yol olduğunu düşünüyor,
  • 6:02 - 6:04
    şayet İngilizce'den farklı
    bir dile geçiyorsanız,
  • 6:04 - 6:06
    ana dilini konuşmayanları düşünün.
  • 6:06 - 6:08
    Birine şunu açıklamayı deneyin:
  • 6:08 - 6:10
    Bu kelime [though] "dou" diye
  • 6:10 - 6:12
    ve bu kelime [thought]
    "thoot" diye telaffuz edilir.
  • 6:12 - 6:15
    Neredeyse farksız görünseler de,
  • 6:15 - 6:17
    birbirleriyle hiç bir ilgileri yok.
  • 6:17 - 6:20
    Ya da insanlara bu
    kelimenin [enough] "yeterli"
  • 6:20 - 6:22
    ve bunun [enuf] "yanlış"
    olduğunu açıklamayı deneyin.
  • 6:22 - 6:29
    Görüyorsunuz ki, dil öğrenirken
    yabancı bir alfabe kullanmanın
  • 6:29 - 6:31
    bir faydası yok.
  • 6:31 - 6:34
    Neden mi? Çünkü size
    yanlış sinyaller verecek.
  • 6:34 - 6:36
    Peki ikinci teknik ne?
  • 6:36 - 6:38
    Rafa kaldırın.
  • 6:38 - 6:41
    Yabancı alfabeyi rafa kaldırın.
  • 6:41 - 6:45
    Bunu nasıl yapabileceğinizle
    bir alternatif göstereyim.
  • 6:45 - 6:47
    Bu bir Brezilya parası
  • 6:47 - 6:49
    ve şöyle heceleniyor.
  • 6:49 - 6:52
    Üçe kadar sayınca, hepimiz para
    birimini söyleyebilir miyiz? 1,2,3.
  • 6:52 - 6:53
    (Seyirci) Real.
  • 6:53 - 6:56
    (Sid) Bazılarımız nasıl
    heceleneceğini biliyor.
  • 6:56 - 6:58
    Evet, esas itibariyle, "re-al."
  • 6:58 - 7:04
    Bu faydalı görünüyor olsa da,
    size hiç bir şey anlatmıyor.
  • 7:04 - 7:07
    Portekizce konuştuğunuzda, "re-al"
    hiç bir anlam ifade etmiyor.
  • 7:07 - 7:09
    Size bir alternatif sunayım.
  • 7:09 - 7:14
    Portekizce'de, "real" kelimesini
    söyleme şekli "heou" dur.
  • 7:14 - 7:17
    Nasıl söyleneceğini öğreteyim.
  • 7:17 - 7:19
    Üçe kadar sayınca, "he" diyelim.
  • 7:19 - 7:21
    "y" sesi olmadan "hey".
  • 7:21 - 7:23
    Bir, iki, üç -- "he."
  • 7:23 - 7:25
    (Seyirci) HE.
    (Sid) Mükemmel.
  • 7:25 - 7:26
    Şimdi "ou" diyelim.
  • 7:26 - 7:29
    "Ouch" gibi, ama "ch" sesi yok,
  • 7:29 - 7:31
    yani "ou." Bir, iki, üç,
  • 7:31 - 7:33
    (Seyirici) OU.
    (Sid) Mükemmel.
  • 7:33 - 7:34
    Öyleyse, "HE."
  • 7:34 - 7:35
    (Seyirici) HE.
  • 7:35 - 7:37
    (Sid) "OU."
  • 7:37 - 7:38
    (Seyirci) OU.
  • 7:38 - 7:39
    (Sid) "HE."
    (Seyirici) HE.
  • 7:39 - 7:40
    (Sid) "OU."
    (Seyirici) OU.
  • 7:40 - 7:44
    (Sid) "HE-OU," HEOU.
  • 7:44 - 7:47
    (Seyirici) HE-OU.
    (Sid) Mükemmel.
  • 7:47 - 7:50
    Şimdi hepiniz hırslı Brezilyalı
    kapitalistler gibi söylediniz.
  • 7:50 - 7:52
    (Gülüşmeler)
  • 7:52 - 7:58
    Peki neden bunun gibi
    şeyler için kullanmıyoruz,
  • 7:58 - 8:00
    "real" e benzeyen şeyler için,
  • 8:00 - 8:02
    buna karşılık, buna benzeyen
  • 8:02 - 8:05
    ve bir yabancı dilde bir şeyin
    nasıl söylendiği hakkında
  • 8:05 - 8:09
    size daha çok bilgi veren
    bir şeyi kullanabildiğinizde.
  • 8:09 - 8:11
    Bu bizi, iyi bir noktaya getiriyor,
  • 8:11 - 8:13
    çünkü bu noktada, kendimize
  • 8:13 - 8:16
    veri tabanımızı aşmak, hata yapmak
  • 8:16 - 8:19
    ve yeni bir dilin keşfedilmemiş
    sahasına girmek için izin verdik.
  • 8:19 - 8:23
    Sonra, nasıl not alacağımızı keşfettik
  • 8:23 - 8:26
    bilginin gerçekten anlamlı
    olduğu bir yöntemle.
  • 8:26 - 8:28
    Peki o zaman onu nasıl test edebiliriz?
  • 8:28 - 8:31
    İşte 3 numaralı tekniğin
    devreye girdiği yer.
  • 8:31 - 8:35
    Teknik 3 titiz birini bulmak.
  • 8:35 - 8:38
    Detaylara önem veren biri
  • 8:38 - 8:41
    hatalarınızdan kaçıp
    kurtulmanıza izin vermez.
  • 8:41 - 8:44
    Ve öyle olan birini, dil bilgesini
  • 8:44 - 8:46
    bulmaktan daha fazlası,
  • 8:46 - 8:50
    daha çok, doğru çeşit ilişki kurmak.
  • 8:50 - 8:51
    Biriyle ilişki,
  • 8:51 - 8:54
    sizi düzeltecek ve sizi düzeltmekte
    kendini rahat hissedecek
  • 8:54 - 8:58
    ve bir dilde olmayı istediğiniz noktaya
    geldiğinizden emin olacak biri.
  • 8:58 - 8:59
    Ancak aynı zamanda,
  • 8:59 - 9:01
    sizi yanlış yapmaya
  • 9:01 - 9:04
    ve ilk etapta o hataları yapmaya
    cesaretlendiren birisi.
  • 9:04 - 9:07
    Titizler sizin öğretmeniniz olabilir,
  • 9:07 - 9:08
    özel eğitmeniniz, arkadaşınız,
  • 9:08 - 9:13
    Skype ya da Craigslist'ten
    birisi olabilir, önemi yok.
  • 9:13 - 9:15
    Titiz insanları her yerde bulabilirsiniz
  • 9:15 - 9:18
    ve teknolojiyle, onları bulmak kolay olur.
  • 9:18 - 9:21
    Sonra pratik zamanı.
  • 9:21 - 9:24
    Pratik için, dördüncü tekniğimiz var.
  • 9:24 - 9:26
    Bu şey bende hep vardı,
  • 9:26 - 9:30
    yaptığım "Sid çılgınlığı"ndan biraz
  • 9:30 - 9:33
    ve sonra ne kadar faydalı
    olduğunu fark ettim.
  • 9:33 - 9:39
    "Duş Konuşmaları" demekten
    hoşlandığım şeyi hep yaptım.
  • 9:39 - 9:43
    Duş konuşmaları tam
    olarak anlaşıldığı gibi.
  • 9:43 - 9:44
    Yeni bir dil öğrenirken,
  • 9:44 - 9:47
    duşta birkaç dakika kalırdım.
  • 9:47 - 9:49
    O tartışmaları yaptığımı hatırlıyorum;
  • 9:49 - 9:51
    hatırlıyorum da, Çince öğrenirken,
  • 9:51 - 9:54
    o harika etli hamuru
    ve indirimi almak için
  • 9:54 - 9:57
    pazarlık ederdim ve iki yen daha
    fazla elde etmeye çalışırdım,
  • 9:57 - 9:59
    ya da Roma'ya giderdim
  • 9:59 - 10:03
    ve en iyi "meydan" için yön sorardım.
  • 10:03 - 10:04
    Büyüleyiciydi.
  • 10:04 - 10:06
    Duş konuşmasında en güzel şey,
  • 10:06 - 10:11
    bilgi eksiğinizin olduğu yeri
    bulmanıza yardım etmesi,
  • 10:11 - 10:14
    çünkü konuşmayı her iki
    yönden yapıyorsunuz.
  • 10:14 - 10:18
    Örneğin yön sormak kolaydır, ya almak?
  • 10:18 - 10:20
    Ya da daha da iyisi, yön göstermek.
  • 10:20 - 10:25
    İşte, duş konuşması sizi her iki
    taraftan konuşma yapmaya zorlar.
  • 10:25 - 10:27
    Bu konuşmayı duşta
    yapmak zorunda değilsiniz.
  • 10:27 - 10:30
    Diğer mükemmel şey, bu konuşmayı
    her yerde yapabilmeniz.
  • 10:30 - 10:33
    Duşta, dairenizde,
  • 10:33 - 10:35
    yolda yürürken, metroda
  • 10:35 - 10:38
    ve cidden, metrodaysanız, New York'ta
  • 10:38 - 10:41
    yabancı dilde kendi
    kendinize konuşuyorsanız,
  • 10:41 - 10:42
    tam da oraya uyuyorsunuz.
  • 10:42 - 10:44
    İyisiniz.
  • 10:44 - 10:45
    Bu güzel,
  • 10:45 - 10:49
    çünkü pratik yapmak için hiç bir şeye
    ya da hiç kimseye bağlı değilsiniz
  • 10:49 - 10:51
    ve ben bunu yıllarca yaptım.
  • 10:51 - 10:54
    Sonra, profesyonel atletlerin
    de bunu yaptığını keşfettim.
  • 10:54 - 10:58
    Michael Phelps yarışlarının herbirini,
  • 10:58 - 11:01
    suya atlamadan önce birçok kez
    gözünde canlandırması ile bilinir.
  • 11:01 - 11:03
    Onun işine çok yaradı
  • 11:03 - 11:05
    ve benim işime de yarıyor,
  • 11:05 - 11:08
    öyleyse sizin işinize de yarayabilir.
  • 11:08 - 11:11
    Ve şimdi dili kullanmaya geçelim.
  • 11:11 - 11:13
    Çünkü şimdiye kadar çok iyi,
  • 11:13 - 11:15
    bunca şeyi nasıl yapacağımızı anladık
  • 11:15 - 11:18
    ve bu bizi, dili kullanma da
    gerçekten iyi bir konuma koyuyor
  • 11:18 - 11:22
    ve ayrıca size bir konuşma
    partneri bulmanızı öneriyorum.
  • 11:22 - 11:25
    Bir konuşma partneri bulmak için,
  • 11:25 - 11:29
    "Dost Formülü" dediğim şeyi
    takip etmenizi önereceğim.
  • 11:29 - 11:32
    Dürtülerinizin yeni dili kullanmak için
  • 11:32 - 11:37
    hizaya girdiği bir yol.
  • 11:37 - 11:39
    Bu nedenle,
  • 11:39 - 11:43
    hedef diliniz, genelde
    en iyi diliniz olmalı.
  • 11:43 - 11:44
    Neden mi?
  • 11:44 - 11:46
    Eğer benim gibiyseniz,
  • 11:46 - 11:48
    dil öğrenmeyi seviyorsanız,
  • 11:48 - 11:51
    ki böylece daha çok insanla
    iletişim kurabileceksiniz,
  • 11:51 - 11:52
    onlara ulaşabileceksiniz
  • 11:52 - 11:56
    ve kalplerindekileri ve akıllarındakileri
    biraz daha anlayabileceksiniz.
  • 11:56 - 12:00
    Eğer birisiyle ikimizin de
    iyi olmadığı bir yabancı dilde
  • 12:00 - 12:03
    konuşmayı denersek, İngilizce
    konuşabildiğimizde ya da eş olarak
  • 12:03 - 12:07
    hangi dilde daha rahatsanız
    o dilde konuşabildiğinizde,
  • 12:07 - 12:10
    avantaj şu ki o daha kolay
    olan dile döneceksiniz.
  • 12:10 - 12:13
    Size, en iyi ortak dilinizin
    hedef diliniz olduğu
  • 12:13 - 12:15
    birisini bulmanızı öneriyorum.
  • 12:15 - 12:18
    Bölgesel olarak bulamıyorsanız,
    teknolojiyi deneyin.
  • 12:18 - 12:21
    Ya da seyahat edebilirsiniz,
    bu mükemmel olur.
  • 12:21 - 12:24
    Burada bir problem var
    ve bunu fark ediyorum,
  • 12:24 - 12:28
    çünkü bu profile tam olarak
    uyan birini bulmak zor.
  • 12:28 - 12:29
    Ama iyi bir haberim var.
  • 12:29 - 12:32
    Ben işteyken bunu buldum
  • 12:32 - 12:35
    ve meslektaşlarımdan biri de dilbilimci,
  • 12:35 - 12:37
    bir sürü dil biliyor
  • 12:37 - 12:41
    ve bizim ortak en iyi
    dilimiz kesinlikle İngilizce.
  • 12:41 - 12:45
    İkinci ortak en iyi dilimiz
    kesinlikle Fransızca.
  • 12:45 - 12:50
    Ama biz daima ofiste birbirimizle
    Almanca konuşuyoruz.
  • 12:50 - 12:52
    Neden mi?
  • 12:52 - 12:55
    Çünkü ofiste İngilizce
    konuşan insanlar vardı,
  • 12:55 - 12:57
    Fransızca konuşan insanlar da vardı.
  • 12:57 - 13:01
    Ancak biz Cuma ve Cumartesi geceleri
    hakkında Almanca konuşabiliyorduk
  • 13:01 - 13:04
    ve ne hakkında konuştuğumuz
    ile ilgili kimsenin fikri yoktu.
  • 13:04 - 13:08
    Öyleyse, sizin de en iyi ortak
    gizli bir diliniz olabilir.
  • 13:08 - 13:09
    (Kahkahalar)
  • 13:09 - 13:12
    Kullanışlı bir araç oluyor.
  • 13:12 - 13:13
    Arkadaşlarınızla bunu yapabilirsiniz
  • 13:13 - 13:16
    ve toplum içinde kişisel
    gizlilik hissi elde edersiniz.
  • 13:16 - 13:19
    Nerede olursanız olun, özel
    bir konuşma yapabilirsiniz.
  • 13:19 - 13:21
    Tekrar özetleyelim.
  • 13:21 - 13:23
    İlk teknik ile,
  • 13:23 - 13:26
    kendimize, dil engelini kırmak
  • 13:26 - 13:29
    ve veri tabanımızın
    dışındaki ses ve yapıların
  • 13:29 - 13:32
    keşfedilmemiş alanını
    keşfetmek için izin veriyoruz.
  • 13:32 - 13:34
    Sonra ikinci teknik ile,
  • 13:34 - 13:36
    nasıl not alınacağını ve o sesleri
  • 13:36 - 13:38
    ve yapıları daha sonra
    tekrarlayabileceğimiz
  • 13:38 - 13:41
    bir şekilde not aldığımızdan
    nasıl emin olacağımızı öğreniyoruz.
  • 13:41 - 13:45
    Daha sonra hataları, titiz birini
    bularak kontrol edebiliriz.
  • 13:45 - 13:46
    Dördüncüsü: Pratik.
  • 13:46 - 13:49
    Duş konuşmaları yapın,
    nerede olmak isterseniz.
  • 13:49 - 13:52
    Sonra, "Dost Formülü"nü takip edin
  • 13:52 - 13:55
    ve pratik yapacağınız birisini bulun.
  • 13:55 - 13:57
    Ve bundan sonra,
  • 13:57 - 14:01
    (İtalyanca) gerçekten
    güzel bir yere gidiyoruz,
  • 14:01 - 14:03
    (Almanca) dil öğrenmenin
  • 14:03 - 14:07
    artık stresli, zor ve sıkıcı olmadığı,
  • 14:07 - 14:10
    (İspanyolca) bir olasılıklar dünyasına.
  • 14:10 - 14:13
    Herbirimizin, keşfetmek için
    fırsatı bulunan bir dünya:
  • 14:13 - 14:17
    (Fransızca) yeni kültürleri ve
    apayrı yaşam tarzlarını.
  • 14:17 - 14:20
    (Brezilya Portekizcesi)
    Bunun en büyük ödülü ise,
  • 14:20 - 14:23
    kendimiz hakkında daha çok öğrenmek.
  • 14:23 - 14:27
    (Yunanca) Şu an itibariyle,
    tümü size Yunanca geliyor olabilir.
  • 14:27 - 14:32
    Ancak bu, öğrenemeyeceğiniz
    anlamına gelmiyor.
  • 14:32 - 14:35
    (Mandarin Çincesi)
    "Binlerce millik bir yolculuk
  • 14:35 - 14:36
    ilk adımla başlar."
  • 14:36 - 14:41
    (İngilizce) Bu bir sorun değil, çünkü
    şimdi nasıl yürüneceğini biliyorsunuz.
  • 14:41 - 14:42
    Teşekkür ederim.
  • 14:42 - 14:45
    (Alkışlar)
Title:
Herhangi bir dili konuşmak için 5 teknik | Sid Efromovich | TEDxUpperEastSide
Description:

Poliglot Sid Efromovich, yabancı bir dil öğrenmeye çalıştığımızda sıklıkla hissettiğimiz endişeden arınmamıza yardım edecek 5 numarayı paylaşıyor.

Sid, bizim yerli hiperpoliglotumuz. Brezilya'da büyümüş ve biraz dünyayı dolaştıktan sonra şu anda New York'ta heyecan verici bir hayat yaşıyor ve burada Şeker Tüccarı olarak çalışıyor. Öğretim her zaman onun tutkularından biri olmuş ve 2006 yılından bu yana genç lider gruplarına liderlik etmiştir. 3 farklı kıtada çalıştaylar, konuşmalar ve dersler vermiştir ve halen mutluluğu büyütmek ve yabancı dil öğrenmek için dersler verdiği Skillshare sitesinde Usta Öğretmen olarak çalışmaktadır.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
14:51

Turkish subtitles

Revisions