< Return to Video

İşim kanser tedavimde bana nasıl güç verdi?

  • 0:02 - 0:04
    Haziran 2014'tü.
  • 0:05 - 0:06
    30 yaşındaydım.
  • 0:07 - 0:09
    Doktorun ofisinden bir çağrı aldım.
  • 0:09 - 0:11
    Test sonuçlarım gelmişti.
  • 0:12 - 0:17
    Yemek molamda onu görmeye gittim
    ve doktorum bana,
  • 0:17 - 0:21
    göğüs kanseri olduğum için çok üzgün
    olduğunu söyledi.
  • 0:22 - 0:27
    Ona inanmak istemedim ve
    ilk başta inanmadım.
  • 0:27 - 0:30
    Anlarsınız ya, ben bir avukatım ve
    kanıta ihtiyacım vardı.
  • 0:31 - 0:33
    Bu yüzden size bunu söylemekten
    çok utanıyorum,
  • 0:33 - 0:37
    ayağa kalktım ve doktorumun oturduğu
    yere kadar gittim,
  • 0:37 - 0:40
    omzunun üzerinden bakabileyim ve
    önündeki sayfada
  • 0:40 - 0:42
    ne yazılmış kontrol edebileyim diye.
  • 0:42 - 0:43
    (Gülüşmeler)
  • 0:43 - 0:45
    Kötü huylu karsinom.
  • 0:46 - 0:49
    Fakat, hala inanmak istemeyerek
    dedim ki:
  • 0:49 - 0:55
    "Şimdi, kötü huylu karsinomun kanser
    olduğuna emin misiniz?"
  • 0:55 - 0:56
    (Gülüşmeler)
  • 0:56 - 0:58
    Bana, emin olduğunu söyledi.
  • 0:59 - 1:03
    İşe döndüm, kanserim yayılmış mı
    görmek için daha fazla
  • 1:03 - 1:06
    test yaptıracağım dönemde yapılması
    gereken acil işlerimi teslim ettim.
  • 1:07 - 1:10
    Fakat o anda,
    iş önceliğim değildi.
  • 1:11 - 1:14
    Aileme ve arkadaşlarıma
    kanser olduğumu
  • 1:14 - 1:15
    nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.
  • 1:16 - 1:20
    Onların durumun ne kadar kötü olduğuna,
    iyileşebileceğime ilişkin sorularına
  • 1:20 - 1:21
    nasıl cevap verecektim,
  • 1:21 - 1:23
    cevabını kendim bile bilmezken.
  • 1:24 - 1:26
    Eşim ve benim bir aile kurmak için
  • 1:26 - 1:28
    bir fırsatım olacak mıydı merak ediyordum.
  • 1:29 - 1:33
    Ve anneme nasıl söyleyeceğimi
    çözmeye çalışıyordum.
  • 1:33 - 1:36
    Annem bana hamileyken göğüs kanserine
    yakalanmıştı.
  • 1:37 - 1:39
    Nasıl hissettiğimi bilebilirdi.
  • 1:39 - 1:42
    Beni neyin beklediğiyle ilgili bir fikri
    olabilirdi.
  • 1:42 - 1:46
    Ama onun kanser deneyimini tekrar
    yaşamak zorunda kalmasını da istemiyordum.
  • 1:48 - 1:50
    O zamanlar kıymetini bilmediğim şey ise,
  • 1:50 - 1:54
    tedavimde ve iyileşmemde büyük bir rol
    oynayacak olan işimdi.
  • 1:55 - 1:59
    Çalışma arkadaşlarım ve işim,
  • 1:59 - 2:01
    bir istatistikmişim gibi
    hissedebileceğim zamanlarda
  • 2:01 - 2:03
    beni değerli ve insan hissettirenlerdi.
  • 2:04 - 2:09
    Birçok zor kişisel kararla ve
    birçok belirsizlikle
  • 2:09 - 2:11
    uğraştığım zamanlarda bana bir rutin
    ve istikrar sağlayan
  • 2:11 - 2:13
    yine işim olacaktı.
  • 2:13 - 2:17
    Mesela, ne tür bir meme rekonstrüksiyonu
    olacağım gibi.
  • 2:19 - 2:20
    Ve bu gibi zamanlarda,
  • 2:20 - 2:24
    ailemin ve arkadaşlarımın desteğine
    başvurabileceğimi düşünebilirsiniz.
  • 2:24 - 2:27
    Ve evet, tabii ki başvurdum.
  • 2:28 - 2:30
    Fakat, sonuç olarak iş arkadaşlarım
  • 2:30 - 2:34
    günlük yaşamımda büyük bir rol
    oynayanlardı.
  • 2:35 - 2:38
    Beni güldürenler yine onlardı.
  • 2:38 - 2:41
    Anlayacağınız, epey samimi bir takımdık
  • 2:41 - 2:43
    ve gerçekten de iyi şakalar
    yapıyorduk.
  • 2:43 - 2:47
    Mesela, birinin bana saçımın
    nasıl bu kadar
  • 2:47 - 2:51
    parlak ve muhteşem olduğunu sormasına
    kulak misafiri oldular.
  • 2:52 - 2:55
    Onun tabii ki de bir peruk olduğunu
    bilmiyorlardı.
  • 2:55 - 2:57
    Ve bilirsiniz baya da güzel bir peruktu,
  • 2:57 - 3:00
    sabahları hazırlanmamı çok kolaylaştırdı.
  • 3:00 - 3:02
    (Gülüşmeler)
  • 3:02 - 3:06
    Bunun gibi zamanlarda onların desteğinin
    ne anlama geldiğini anladım
  • 3:06 - 3:10
    ve bu çevrem olmadan ne yapacaktım
    merak ettim.
  • 3:11 - 3:15
    Çok fazla kişiyle konuştum,
    özellikle kadınlarla,
  • 3:15 - 3:18
    bu çevreye sahip olma şansı olmayanlarla,
  • 3:18 - 3:22
    çünkü onların tedavisi boyunca çalışma
    fırsatı yoktu.
  • 3:23 - 3:26
    Ve bunun birkaç nedeni var.
  • 3:26 - 3:30
    Fakat bence bu çoğunlukla aşırı
    ataerkil işverenlerden geliyor.
  • 3:30 - 3:35
    Bu işverenler işten uzaklaşıp
    kendine odaklanmanı istiyor.
  • 3:35 - 3:37
    Ve daha iyi olduğunda geri dönmeni.
  • 3:38 - 3:41
    Bu tür cümleler kullanıyorlar.
  • 3:41 - 3:44
    Ve bu yanıtlar iyi niyetliyken,
  • 3:44 - 3:46
    bana sağlayacağı faydaları bilirken,
  • 3:46 - 3:49
    beni inanılmaz derecede hayal kırıklığına
    uğratan
  • 3:49 - 3:53
    insanların çalışamayacağımı veya
    çalışmamam gerektiğini söylediği zamandı,
  • 3:53 - 3:56
    onların yapmamı istediği ve fiziksel
    olarak yapabileceğim zamanda.
  • 3:58 - 4:01
    Bu yüzden, birine kanser
    teşhisi konulduğu zaman
  • 4:01 - 4:04
    işvereninin ne yapması gerektiğini
    araştırmaya başladım.
  • 4:05 - 4:09
    Avustralya yasasında kanserin bir engel
    olarak değerlendirildiğini buldum.
  • 4:10 - 4:13
    Eğer normal işlerini yerini getiremiyorsan
  • 4:13 - 4:17
    işverenin Engelli Ayrımcılığı Yasası'na
    göre
  • 4:17 - 4:20
    çalışmaya devam edebil diye
  • 4:20 - 4:23
    iş sözleşmene göre uygun ayarlamalar
    yapmak zorunda.
  • 4:24 - 4:27
    Bu uygun ayarlamalar bana nasıl görünecek?
  • 4:29 - 4:33
    Teşhisimin iş üzerinde yaratacağı kesin
    etkileri biliyordum.
  • 4:33 - 4:36
    Tıbbi randevular iş saatleri sırasında
    olacaktı
  • 4:36 - 4:41
    ve cerrahi işlemlerden sonra iyileşmek
    için zamana ihtiyacım olacaktı.
  • 4:41 - 4:44
    Yine, tipik bir avukat olduğumdan,
  • 4:44 - 4:48
    tedaviden ne beklediğim üzerine bir durum
    tespiti yaptım.
  • 4:48 - 4:51
    Kuşkusuz ki bunun birçoğu
    Doktor Google üzerinden oldu,
  • 4:51 - 4:54
    en iyi hareketim değildi ve bunu
    kimseye tavsiye etmiyorum.
  • 4:54 - 4:55
    (Gülüşmeler)
  • 4:55 - 4:58
    Bütün fiziksel yan etkilere hazırken
  • 4:58 - 5:02
    beni asıl korkutan şey, kemo beyin
    denen şeydi.
  • 5:03 - 5:06
    Kemo beyin kendini hafıza kaybı,
  • 5:06 - 5:08
    konsantrasyonda zorluk
  • 5:08 - 5:11
    ve problemleri çözmede zorluk olarak
    gösterir.
  • 5:11 - 5:13
    Ve eğer bu bana olsaydı,
  • 5:13 - 5:16
    avukat olarak işimi nasıl yapacağımı
    merak ettim.
  • 5:16 - 5:18
    İşi bırakmak zorunda mı kalacaktım?
  • 5:19 - 5:23
    Ve nasıl etkilendiğimi bilmediğim halde,
  • 5:23 - 5:26
    çalışma düzenlemelerimde makul
    ayarlamalar hakkında
  • 5:26 - 5:29
    yöneticimle nasıl bir tartışma
    yapabilirdim?
  • 5:30 - 5:33
    Önceden somut bir plan
    şart koşan yerine,
  • 5:33 - 5:37
    işlerin nasıl gittiğini görmekten
    mutlu olan
  • 5:37 - 5:40
    destekleyici bir yöneticiye sahip
    olduğum için şanslıydım.
  • 5:42 - 5:45
    Bu makul ayarlamalar konseptinden
  • 5:45 - 5:48
    haberdar olmasa bile
  • 5:48 - 5:50
    ona göre, sadece sağduyulu
    olduğu için şanslıydım.
  • 5:51 - 5:54
    Fakat bunun herkes için sağduyu
    olmadığını öğrendim.
  • 5:57 - 6:00
    Herkes onları nasıl etkileyeceğini
    ve kısıtlamalarının ne olduğunu
  • 6:00 - 6:02
    öğreneceği tedavilerden
    geçiyordu.
  • 6:03 - 6:05
    Ve bunun için ayarlamayı
    öğrenecekler.
  • 6:05 - 6:10
    Benim için, tedavinin kendisi hakkında
    öğrendiğim ipuçları ve kısayollar vardı,
  • 6:10 - 6:11
    mesela kemoya gitmeden önce,
  • 6:11 - 6:14
    hemşirelerin damarlarını bulmalarına
    yardımcı olduğu için
  • 6:14 - 6:17
    susuz kalmadığından ve sıcak olduğundan
    emin olmalısın.
  • 6:17 - 6:20
    Ve kemodan önce veya sonra
  • 6:20 - 6:22
    favori yiyeceğini yemediğinden
    emin ol,
  • 6:22 - 6:25
    çünkü onu kusacaksın
  • 6:25 - 6:27
    ve ona bir daha bakmak bile
    istemeyeceksin.
  • 6:27 - 6:28
    (Gülüşmeler)
  • 6:28 - 6:30
    Ben bunu zor yoldan öğrendim.
  • 6:30 - 6:33
    Ve sonra iş akışımı düzenlemek
    için ipuçları vardı.
  • 6:34 - 6:36
    Kemoyu pazartesi sabah ilk
    iş olarak ayarladım.
  • 6:37 - 6:40
    Kanser tedavi unitesini
    terk ettikten sonra,
  • 6:40 - 6:45
    sis ekranı gelmeden ve tekrar hasta
    hissetmemden önce
  • 6:45 - 6:47
    yaklaşık dört saatim olduğunu
    biliyordum.
  • 6:47 - 6:51
    Bu zamanı gelen kutumu boşaltmak ve
    acil aramaları yapmak için kullanacaktım.
  • 6:52 - 6:56
    Hastalığın en kötü kısmı yaklaşık 48
    saat içinde gitmiş oluyor.
  • 6:56 - 6:58
    Ve sonra evden işe geri girerim.
  • 7:00 - 7:03
    Tedavi sürerken neleri beklemem
    gerektiğini biliyordum.
  • 7:03 - 7:07
    İş ortaklarımla yapabileceklerim
  • 7:07 - 7:09
    ve yapabildiğim zaman çerçeveleri
  • 7:09 - 7:11
    hakkında makul beklentiler belirledim.
  • 7:11 - 7:15
    Fakat sıra birşeyler rica etmeye
    gelince seslerindeki tereddütü
  • 7:15 - 7:18
    hala hatırlayabiliyorum.
  • 7:18 - 7:21
    Ve benden kesin bir zamana kadar
    bir şey yapmamı istediklerinde.
  • 7:21 - 7:23
    Bana güvenin, bu insanlar
  • 7:23 - 7:26
    düzgün bir son gün belirleme konusunda
    korkan kişiler değiller.
  • 7:26 - 7:26
    (Gülüşmeler)
  • 7:27 - 7:30
    Zor bir tedavi sürecinden geçerken
    üzerime ekstra basınç koymak
  • 7:30 - 7:32
    istemedikleri izlenimine kapıldım.
  • 7:32 - 7:35
    Ve ben bu duyguları takdir ederken,
  • 7:35 - 7:37
    aslında son günlere ihtiyacım vardı.
  • 7:37 - 7:40
    Benim için bu, kontrol altında
    kalamayacak
  • 7:40 - 7:43
    bir sürü şey varken benim
    kontrolümde olan
  • 7:43 - 7:45
    ve kontrolüm
    altında kalabilen bir şeydi.
  • 7:46 - 7:48
    Ve evden çalışıyordum,
  • 7:48 - 7:52
    iki Avustralyalı erkek ve kadından birine
    85 yaşında kanser tanısı konacakken,
  • 7:52 - 7:54
    işverenlerimizin şu anki
    yaşımızda
  • 7:55 - 7:58
    makul düzenlemeler
  • 7:58 - 8:01
    kavramını nasıl
    kullanmaları gerektiğini düşünüyordum.
  • 8:02 - 8:07
    Daha ileriki yaşlarda daha fazla
    çalışmaya devam ettikçe,
  • 8:07 - 8:10
    iş gücündeyken ciddi
    bir hastalığa yakalanma ihtimalimiz
  • 8:10 - 8:11
    artıyor.
  • 8:13 - 8:18
    Ve teknoloji her yerde ve her zaman
    çalışmamıza izin veriyor,
  • 8:18 - 8:21
    makul düzenlemeler artık
    fiziksel olarak
  • 8:21 - 8:24
    fiziksel bir
    ortamda çalışmaya
  • 8:24 - 8:26
    devam edip etmeyeceğine
    bağlı değil.
  • 8:27 - 8:30
    Makul düzenlemeler
  • 8:30 - 8:34
    daha güzel olsa da, daha uzun molalar
    veya daha rahat koltuklarla
  • 8:34 - 8:36
    alakalı değiller.
  • 8:37 - 8:38
    En azından,
  • 8:38 - 8:41
    aile sorumlulukları olan kişiler
    için olduğu gibi,
  • 8:41 - 8:43
    diğer senaryolar için geliştirdiğimiz
  • 8:43 - 8:47
    esneklik politikalarını ve
    stratejilerini uygulamak zorundayız.
  • 8:48 - 8:52
    Ancak, bir yöneticinin ilk cevabı
  • 8:52 - 8:55
    “Ah hayır, daha iyi olana kadar işe
    geri dönme” olduğunda,
  • 8:55 - 8:59
    insanların makul ayarlamaların nasıl
    görünebileceği konusunda bir
  • 8:59 - 9:02
    konuşma yaptıklarından
    nasıl emin olabiliriz?
  • 9:03 - 9:05
    Ve benim için bir ışık yandı.
  • 9:06 - 9:08
    İşverenlerin çalışanları ile
  • 9:08 - 9:11
    bu konuşmaları
    yapmaları zorunlu olmalı.
  • 9:12 - 9:15
    Ve benim gibi tedavi sürecinde
    gerçekten çalışma imkanı olan
  • 9:15 - 9:17
    insanlardan öğrenilenler,
  • 9:17 - 9:19
    daha geniş bir alanda paylaşılmalı.
  • 9:20 - 9:24
    Ve bu konuşmalara yol gösterecek
    daha neler yapılabilir diye düşündüm,
  • 9:24 - 9:28
    ardından harika meslektaşlarımdan
    biri olan Camilla Gunn
  • 9:28 - 9:30
    ''Kanserle Çalışma'' denen bir araç
    geliştirdi.
  • 9:31 - 9:34
    Bu araç teşhis koyulmuş kişiler
    için bir sistem sağlıyor;
  • 9:35 - 9:38
    onların müdürleri, bakıcıları ve çalışma
    arkadaşlarının kanser hakkında
  • 9:38 - 9:41
    bir konuşma yapmalarını ve çalışma
    desteği göstermelerini sağlıyor.
  • 9:41 - 9:44
    Camilla ile birlikte diğer kuruluşlara
    bu araç hakkında
  • 9:44 - 9:46
    konuşmak ve konuşma sürecinde
  • 9:46 - 9:48
    yardımcı olmasını anlatmak
    için gittik,
  • 9:48 - 9:52
    çünkü bazen gerçekten tuhaf
    konuşmalar oluyor.
  • 9:53 - 9:57
    Ve şunu söylemekten memnunum;
    bu aracın kavranması artıyor.
  • 9:58 - 10:01
    Bir kişi hasta olduğunu söylediğinde
  • 10:01 - 10:03
    ve işlerini nasıl etkileyeceğini
    bilmediklerinde
  • 10:03 - 10:06
    bir müdürün cevabı ne olmalı?
  • 10:06 - 10:09
    Şöyle olmalı:
  • 10:09 - 10:12
    ''Yapabildiğin ve istediğin kadarıyla,
  • 10:13 - 10:15
    tedavi sürecinde çalışmaya devam
    edebilmen için
  • 10:15 - 10:17
    sana bir düzenleme yapmayı
    çok isteriz.''
  • 10:18 - 10:21
    Ciddi hastalıklara sahip insanları
    uzaklaştırmak yerine
  • 10:21 - 10:24
    pozitif bir şekilde
  • 10:24 - 10:27
    onları iş gücünde tutmak için
    çabalamalıyız.
  • 10:28 - 10:32
    Size hikayemi anlattım
    çünkü tedavi sürecinde
  • 10:32 - 10:35
    çalışmanın sunduğu faydaları
    bilmenizi istedim.
  • 10:35 - 10:37
    Eğer tedavi gören birinin sıkıldığını,
  • 10:37 - 10:40
    kırılgan olduğunu ve sürekli
    kustuğunu düşünüyorsanız;
  • 10:40 - 10:43
    algılarınızı değiştirmenizi istiyorum.
  • 10:44 - 10:47
    Ve evet, bu şeyler bazen
    doğru olabiliyor,
  • 10:47 - 10:49
    zamanın çoğunda değilse bile,
  • 10:49 - 10:51
    fakat her zaman yaptığım kadar
  • 10:51 - 10:53
    kendimi işe itmem için kararlıydım.
  • 10:54 - 10:58
    Ve ben bunu yapabildim çünkü,
    işverenim bu seçeneği sundu.
  • 10:59 - 11:02
    Her şeyden önemlisi
    bunu söylüyorum çünkü,
  • 11:02 - 11:06
    bir kişiye görünürde seçenek sunmak
    her zaman
  • 11:06 - 11:09
    o kişiye teklif sunulduğu veya
    onun cesaretlendirildiğini göstermez.
  • 11:09 - 11:10
    Ve bu olmalı.
  • 11:12 - 11:13
    Teşekkür ederim.
  • 11:13 - 11:17
    (Alkışlar)
Title:
İşim kanser tedavimde bana nasıl güç verdi?
Speaker:
Sarah Donnelly
Description:

Avukat Sarah Donnelly'e göğüs kanseri tanısı konulduğunda arkadaşlarının ve ailesinin desteğini istedi -fakat ayrıca işinde bir anlam, odaklanma ve istikrar da buldu. İşinde neden ve nasıl kaldığı üzerine yaptığı bu kişisel konuşmasında, iş yerlerinin ciddi hastalıkları olan insanlara nasıl uyum sağlayabileceğine dair anlayışını paylaşıyor -çünkü faydaları iki yönde de geçerli.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
11:30

Turkish subtitles

Revisions