< Return to Video

The Painted Veil (2006) HD 720p Full Movie (Spa Subs)

  • 1:00 - 1:03
    DUVAK
  • 2:09 - 2:13
    - 1925 -
    ÇİN
  • 3:58 - 4:01
    LONDRA
    İKİ YIL ÖNCE
  • 5:00 - 5:01
    Merhaba.
    - Merhaba.
  • 5:03 - 5:04
    Şey, acaba...
  • 5:06 - 5:07
    Ne?
  • 5:07 - 5:10
    Afedersiniz. Acaba
    dans etmek ister miydiniz?
  • 5:13 - 5:14
    Neden olmasın?
  • 5:24 - 5:27
    Kitty, dün gece dans ettiğin
    o delikanlı kimdi?
  • 5:28 - 5:29
    Hangisi?
  • 5:29 - 5:31
    Sessiz, ciddi görünümlü olan.
  • 5:31 - 5:33
    Şu...
  • 5:34 - 5:36
    Sanırım onu siz davet
    ettiniz anneciğim.
  • 5:36 - 5:38
    Kimden bahsettiğini bilmiyorum.
  • 5:38 - 5:40
    Onu ben davet ettim.
  • 5:41 - 5:44
    İsmi Fane ve bir doktor.
  • 5:44 - 5:47
    Şangay'da, devlete ait bir
    laboratuvar işletiyor.
  • 5:47 - 5:48
    Bir devlet memuru mu?
  • 5:49 - 5:50
    Bir nevi.
  • 5:50 - 5:53
    Geçen pazar aradı.
    Uzunca sohbet etme şansımız oldu.
  • 5:53 - 5:55
    Ona istediği zaman tekrar
    gelmesini söyledim.
  • 5:55 - 5:58
    Erkek arkadaşlarımdan böylesine
    hazzetmeniz pek sık rastlanır bir durum
    değil.
  • 5:58 - 5:59
    Peki sen ondan hoşlanıyor musun?
  • 5:59 - 6:00
    Pek sayılmaz.
  • 6:00 - 6:03
    - Nesi var ki?
    - Peki o sana aşık mı?
  • 6:03 - 6:04
    Bilmiyorum.
  • 6:04 - 6:08
    Bundan böyle, bir delikanlı sana aşık
    olduğunda bunu bileceğini düşünmesem
    iyi olacak.
  • 6:08 - 6:11
    Önemli olan benim ona aşık olup
    olmadığım. Ve ona aşık değilim.
  • 6:11 - 6:14
    Aklını başına alsan iyi edersin küçük
    hanım! Zaman giderek tükenebilir.
  • 6:14 - 6:16
    Yapmayın ne olursun anne!
    Gerçekten.
  • 6:17 - 6:20
    Hisleri ne olursa olsun, bir kadının
    Tom, Dick veya Harry'den biriyle...
  • 6:20 - 6:24
    ...evlenmek durumunda kalması
    inan artık tarih öncesinde kaldı.
  • 6:24 - 6:28
    Babanın seni, daha ne kadar
    geçindirmesini bekliyorsun?
  • 6:48 - 6:49
    Merhaba.
  • 6:49 - 6:51
    Merhaba. Ben...
  • 6:51 - 6:53
    Ben de tam geliyordum...
  • 6:57 - 6:59
    Beni babanız davet etti.
  • 7:00 - 7:01
    Dışarı çıkıyorum.
  • 7:01 - 7:03
    Size eşlik edebilir miyim?
  • 7:21 - 7:22
    Tam zamanında.
  • 7:40 - 7:43
    Tam olarak ne işle meşgulsünüz?
  • 7:44 - 7:46
    Ben bir bakteri bilimciyim.
  • 7:46 - 7:48
    Muazzam bir şey olmalı.
  • 7:49 - 7:51
    Ne olduğu konusunda en ufak
    bir fikriniz yok, değil mi?
  • 7:51 - 7:53
    Hayır. Korkarım yok.
  • 7:53 - 7:55
    Hayır, kendinizi kötü
    hissetmenize gerek yok.
  • 7:55 - 7:58
    Ben, hastalık taşıyan mikro
    organizmalar üzerinde çalışıyorum.
  • 7:58 - 7:59
    Harika.
  • 7:59 - 8:02
    Hayır, hiç de değil aslında.
    Tam aksine.
  • 8:04 - 8:05
    İçeri girelim mi?
  • 8:22 - 8:24
    Çiçekleri sever misiniz?
  • 8:24 - 8:27
    Özel olarak değil, hayır.
  • 8:27 - 8:28
    Yani evet.
  • 8:28 - 8:32
    Ama evimizde pek bulundurmuyoruz.
  • 8:32 - 8:36
    Annem, "Neden bedava yetiştirebileceğin
    bir şeye para veresin ki?" der.
  • 8:36 - 8:39
    Gerçi biz yetiştirmiyoruz da.
  • 8:39 - 8:41
    Eninde sonunda ölecek...
  • 8:41 - 8:45
    ...bir şey için, bunca emek harcamak
    çok aptalca hakikaten.
  • 8:46 - 8:48
    Size bir şey söylemek istiyorum.
  • 8:50 - 8:54
    Bugün size, evlenme teklif etmek
    için geldim.
  • 8:55 - 8:57
    Size hayır diyememem için
    bana bir neden gösterin.
  • 8:57 - 9:00
    Size aşık olduğumu inkar
    edebilir misiniz?
  • 9:00 - 9:02
    Bunu hiç göstermediniz.
  • 9:04 - 9:08
    Göstermek istedim.
    Ama bu çok zor. Ben...
  • 9:09 - 9:10
    Ama durum bu.
  • 9:11 - 9:13
    Anlıyorum.
  • 9:13 - 9:16
    Bunun, durumu tam olarak
    açıkladığından emin değilim.
  • 9:15 - 9:20
    Hayır, açıklamıyor. Ne kadar
    beceriksizleştiğimi görüyor musunuz?
  • 9:19 - 9:22
    Bu tip şeylerde hiç iyi değilimdir.
    Ama...
  • 9:21 - 9:25
    ...çok yakında Çin'e geri dönmek
    durumundayım.
  • 9:24 - 9:27
    Çekingen olmaya zamanım yok.
  • 9:26 - 9:29
    Hiç bu yönden düşünmemiştim.
  • 9:28 - 9:32
    Birbirimizi tanıdıkça bu durumu
    iyileştirebileceğimi düşünüyorum.
  • 9:30 - 9:32
    Bundan eminim...
  • 9:31 - 9:37
    Sizi mutlu etmek için elimden gelen
    her şeyi yaparım.
  • 9:36 - 9:38
    Hem de her şeyi.
  • 9:41 - 9:44
    Bence Şangay'ı seversiniz.
  • 9:44 - 9:48
    Gerçekten çok heyecan verici bir yer.
    Birçok dans gösterisi oluyor.
  • 9:49 - 9:54
    Benden şu anda bir cevap
    vermemi beklemiyorsunuz, değil mi?
  • 9:58 - 10:00
    Sizi tanımıyorum bile.
  • 10:00 - 10:04
    Evet! Her ne kadar bu konuda
    fazlasıyla umudumuz olsa da...
  • 10:05 - 10:08
    ...bu kadar erken teklif
    etmesini hiç beklemiyorduk.
  • 10:09 - 10:13
    Evet. Muhteşem bir
    Güz sonu düğünü.
  • 10:13 - 10:17
    Kendisi için çok iyi bir şey
    yaptı, Doris'ciğim.
  • 10:17 - 10:20
    En azından bir tanesi
    bunu başardı.
  • 10:20 - 10:23
    Hayır, Kitty'den ümidimi
    yıllar önce kestim ben.
  • 10:23 - 10:24
    Evet.
  • 10:24 - 10:25
    Evet.
  • 10:26 - 10:30
    Beni anladığını biliyorum. Evet.
  • 11:15 - 11:17
    Tasavvur ettiğinden daha mı küçük?
  • 11:17 - 11:20
    Ne tasavvur ettiğimden emin değilim.
  • 11:22 - 11:24
    Piyanon yok mu?
  • 11:25 - 11:28
    Hayır, piyano çalmam.
  • 11:36 - 11:37
    Kim o?
  • 11:38 - 11:39
    Benim.
  • 11:44 - 11:45
    Gel.
  • 11:56 - 11:59
    Her şey yolunda mı diye
    bakmak istedim.
  • 11:59 - 12:02
    Rahatsın o halde.
  • 12:02 - 12:04
    Bir şeye ihtiyacın var mı?
  • 12:04 - 12:08
    Hayır, böyle iyiyim.
    Teşekkür ederim.
  • 12:08 - 12:10
    Güzel. Güzel.
  • 12:35 - 12:38
    Burada olduğun için çok mutluyum.
  • 13:03 - 13:04
    Işığı kapatayım mı?
  • 13:04 - 13:06
    Neden ki?
  • 13:11 - 13:14
    Işığı kapatayım.
  • 13:35 - 13:38
    Çılgınlar gibi yağmur yağıyor.
  • 13:42 - 13:44
    Çılgınlar gibi yağmur yağıyor dedim.
  • 13:45 - 13:47
    Evet, seni duydum.
  • 13:47 - 13:49
    Cevap verebilirdin.
  • 13:49 - 13:50
    Üzgünüm.
  • 13:51 - 13:54
    Söyleyecek bir şeyim olmayınca
    konuşmam da.
  • 13:54 - 13:57
    Hiç kimse, söyleyecek bir şeyi
    olmadığı takdirde konuşmazsa...
  • 13:57 - 14:01
    ...insanoğlu, çok kısa süre içinde
    iletişim gücünü yitirir.
  • 14:08 - 14:10
    Walter.
  • 14:13 - 14:15
    Üzgünüm.
  • 14:16 - 14:18
    Haklısın.
  • 14:21 - 14:22
    Ne yapalım?
  • 14:24 - 14:25
    Oyun oynayalım mı?
  • 14:25 - 14:28
    Benim oynadığım oyunları sevmiyorsun.
    Seni sıkıyor.
  • 14:28 - 14:30
    Olur mu hiç?
  • 14:30 - 14:32
    Haydi iskambil oynayalım.
  • 14:41 - 14:43
    Bir akşam dışarı çıkmak ister miydin?
  • 14:45 - 14:48
    Cumartesi gecesi için davetliyiz.
  • 14:48 - 14:49
    Kim davet etti?
  • 14:49 - 14:50
    Townsend'lar.
  • 14:52 - 14:53
    Dorothy Townsend.
  • 14:54 - 14:55
    Ondan hoşlanmıyor musun?
  • 14:56 - 14:58
    Daha sadece bir kez karşılaştık...
  • 14:58 - 15:00
    ...ama sebepsiz yere havalara girdi.
  • 15:00 - 15:01
    Öyle mi?
  • 15:01 - 15:03
    Evet. Nedenini bilmiyorum.
  • 15:03 - 15:07
    Kim ki o? Konsolos
    yardımcısının karısı mı?
  • 15:07 - 15:10
    Sahiden de, şu Şangay
    sosyetesi son derece gülünç.
  • 15:10 - 15:12
    Annem bunların yarısından fazlasını
    yemeğe bile davet etmezdi.
  • 15:13 - 15:15
    Siyah beşliyi alıyorum.
  • 15:18 - 15:20
    Pekala, tamam o zaman.
  • 15:20 - 15:22
    Ben hoşuna gidebileceğini
    düşünmüştüm...
  • 15:23 - 15:25
    ...ancak kesinlikle gitmek
    zorunda değiliz.
  • 15:26 - 15:29
    Gitsek de kalsak da fark etmez.
  • 15:32 - 15:32
    Nereye?
  • 15:43 - 15:45
    - Kitty Fane?
    - Merhaba Dorothy.
  • 15:45 - 15:46
    Gelmenize çok sevindim.
  • 15:47 - 15:48
    Bu Walter.
  • 15:48 - 15:49
    Tanıştığımıza memnun oldum.
  • 15:49 - 15:50
    Bu da benim kocam.
  • 15:51 - 15:54
    Charlie, muhabbeti bırak ve
    konuklarımıza merhaba de.
  • 15:54 - 15:55
    Bay Fane'i tanıyorsun.
    - Charlie.
  • 15:55 - 15:57
    Doktor Fane, hayatım.
  • 15:57 - 15:59
    Tanrım. Affınıza sığınıyorum
    Doktor Fane.
  • 16:00 - 16:01
    Rica ederim.
  • 16:01 - 16:03
    Ve bu da Doktor Fane'in
    eşi Kitty.
  • 16:03 - 16:04
    Bayan Fane.
  • 16:04 - 16:05
    Bay Townsend.
  • 16:05 - 16:07
    Sizden özür diliyorum Doktor Fane.
  • 16:07 - 16:10
    Sizin Charlie'yle birlikte
    konsoloslukta çalıştığınızı düşündüm.
  • 16:08 - 16:12
    Hayır. O kadar göz kamaştırıcı bir
    işim yok. Ben
  • 16:10 - 16:12
    Ben Devlet Laboratuvarında
    çalışıyorum.
  • 16:13 - 16:15
    Devlet Laboratuvarı demek!
    Ne şahane!
  • 16:44 - 16:45
    Eğleniyor musunuz?
  • 16:46 - 16:48
    Daha önce hiç böyle
    bir şey görmemiştim.
  • 16:53 - 16:55
    Yapılan her jest bir anlam taşıyor.
  • 16:55 - 16:57
    şu kızın, yüzünü elbisesiyle nasıl da
    sakladığını görüyor musunuz?
  • 16:57 - 17:00
    Kadersizliğinin matemini tutuyor.
  • 17:01 - 17:03
    Ona ne olmuş?
  • 17:07 - 17:09
    Köle olarak satılmış.
  • 17:10 - 17:14
    Evinden çok uzaklarda, tanımadığı
    topraklarda, ağır şartlar altında...
  • 17:14 - 17:18
    ...ve umutsuzluk içerisinde
    bir hayata mahkum edilmiş.
  • 17:18 - 17:20
    Zincirleri görüyor musunuz?
  • 17:20 - 17:23
    Onlar; kapana kıstırılmış
    ve hiçbir kaçışı olmayan...
  • 17:23 - 17:26
    ...zavallı ruhunu tasvir ediyor.
  • 17:28 - 17:29
    Ve ağlıyor.
  • 17:30 - 17:36
    Yaşlar gözünden, bir zamanlar neşeli
    ve hayat dolu olup,...
  • 17:37 - 17:41
    ...şimdi yapayalnız bir hale
    bürünen o kadın için damlıyor.
  • 17:42 - 17:44
    Hepsinin ötesinde...
  • 17:44 - 17:47
    ...asla kalbinde hissedemeyeceği...
  • 17:48 - 17:53
    ...ve bir daha asla birine
    bahşedemeyeceği aşk için ağlıyor.
  • 17:54 - 17:57
    Gerçekten söyledikleri bunlar mı?
  • 17:58 - 18:01
    Aslına bakarsanız, neden bahsettiği
    konusunda en ufak bir fikrim yok.
  • 18:02 - 18:03
    Çince bilmem.
  • 19:27 - 19:28
    O da neydi?
  • 19:32 - 19:33
    Belki hizmetçi falan...
  • 19:46 - 19:47
    Gitti.
  • 19:52 - 19:53
    Bizi duydu.
  • 19:53 - 19:54
    Kim?
  • 19:54 - 19:55
    Walter.
  • 19:57 - 20:00
    Walter. O olsa ne olacak ki?
  • 20:00 - 20:03
    Senin şekerleme yaptığını biliyor.
    - Kapım kilitli şekilde mi?
  • 20:03 - 20:07
    Kitty hayatım, senin
    bir içkiye ihtiyacın var.
  • 20:11 - 20:14
    O olsa bile, benim şahsi öngörüm,
    hiçbir şey yapmayacağı yönünde.
  • 20:14 - 20:16
    Aman ne güzel!
  • 20:16 - 20:17
    O da herkes gibi...
  • 20:17 - 20:20
    ...bir skandal yaratmanın kimseye
    bir şey kazandırmayacağını bilir.
  • 20:20 - 20:24
    Hiç aklının bir köşesinden, kocamın
    bana aşık olabileceği fikri geçti mi?
  • 20:29 - 20:33
    İçimden bir his, senin korkunç bir
    şey söyleyeceğini söylüyor.
  • 20:33 - 20:36
    İşin aslı, kadınlar genellikle,
    erkeklerin kendilerine...
  • 20:37 - 20:40
    ...var olandan çok daha fazla bir sevgi
    duydukları izlenimine kapılırlar.
  • 20:40 - 20:46
    Bir an için bile olsa, bana aşık olduğunu
    düşünüp, kendimi kandıracak değilim.
  • 20:47 - 20:49
    İşte şimdi yanıldın.
  • 20:59 - 21:02
    Hediyeni beğendin mi?
  • 21:02 - 21:04
    Fena değil.
  • 21:17 - 21:18
    Charlie?
  • 21:20 - 21:23
    Beni ettiğin kadar,
    seni mesut edebiliyor muyum?
  • 21:24 - 21:25
    Elbette ediyorsun sevgilim.
  • 21:57 - 22:00
    Seni çok özledik
    - BABAN -
  • 22:01 - 22:02
    Hasan!
    - Efendim.
  • 22:03 - 22:06
    - Bu paketi buraya kim getirdi?
    - Doktor Fane.
  • 22:08 - 22:11
    - Ne zaman?
    - Siz uyurken.
  • 23:13 - 23:15
    Neredeyse öğlen oldu.
  • 23:16 - 23:18
    Şu ağaçların gölgesinde
    biraz mola verebiliriz...
  • 23:18 - 23:21
    ...ama ben hız kesmeden ilerlemekten
    yanayım, senin için de sakıncası yoksa.
  • 23:21 - 23:24
    Tabi benim rahatım senin
    için bir sorun teşkil etmiyor.
  • 23:24 - 23:26
    Doğru.
    Devam ediyoruz o halde.
  • 23:36 - 23:37
    Charlie Townsend, lütfen.
  • 23:39 - 23:40
    Charles Townsend.
  • 23:41 - 23:42
    Seninle görüşmeliyim.
  • 23:42 - 23:44
    Kitty, seninle görüşmem
    mümkün değil.
  • 23:44 - 23:46
    Bir saat içinde,
    kulüpte toplantım var.
  • 23:46 - 23:48
    Sorun nedir?
  • 23:48 - 23:50
    Kapatmalıyım.
  • 23:53 - 23:54
    Evde ne işin var?
  • 23:54 - 23:58
    Üzgünüm. Seninle bir konuyla ilgili
    olarak görüşmem gerekiyordu.
  • 23:58 - 24:00
    Aslında ben de tam banyoya
    girmek üzereydim.
  • 24:00 - 24:04
    Korkarım bu biraz daha mühim
    hayatım. Bekleyemez.
  • 24:16 - 24:17
    Otur.
  • 24:23 - 24:25
    Mei-Tan-Fu adında bir yer
    biliyor musun?
  • 24:25 - 24:26
    Hayır.
  • 24:27 - 24:30
    Geçen gün gazetede vardı.
  • 24:30 - 24:33
    Yangtze Nehrinin
    kollarından birinde...
  • 24:33 - 24:35
    ...içerlerde bir kasaba.
  • 24:36 - 24:38
    Bölgede bir kolera salgını
    baş göstermiş.
  • 24:38 - 24:41
    Uzun zamandır hiç kimsenin şahit
    olmadığı kadar fena bir salgın.
  • 24:41 - 24:43
    Çinli Askeri Doktor ölmüş.
  • 24:44 - 24:46
    Bölgedeki bir manastırda kalan
    Fransız rahibeler, hastaneyi...
  • 24:46 - 24:49
    ...işler halde tutmak için
    ellerinden geleni yapıyorlar...
  • 24:49 - 24:51
    ...ancak insanlar
    patır patır ölüyormuş.
  • 24:51 - 24:55
    Oraya gidip, yetkiyi devralmak
    hususunda, gönüllü oldum.
  • 24:55 - 24:56
    Niçin?
  • 24:56 - 24:58
    Çünkü bir doktora
    ihtiyaç duyuyorlar.
  • 24:58 - 25:02
    Sen bir doktor değil, bakteri
    uzmanısın. - Ben bir tabipim.
  • 25:02 - 25:04
    Ben her şeyden önce
    bir bilim adamıyım...
  • 25:04 - 25:08
    ...ki bilhassa bu vakâda bu özelliğim
    bir avantaj teşkil eder.
  • 25:08 - 25:11
    Bu ciddi şekilde
    tehlike arz etmeyecek mi?
  • 25:12 - 25:15
    Öyle tahmin ediyorum ki;
    muhtemeldir. Evet.
  • 25:16 - 25:18
    Mei-Tan-Fu buradan
    on günlük mesafede.
  • 25:18 - 25:22
    Yolun ilk kısmını trenle gidebiliyorsun
    ancak sonrasında at arabası ile...
  • 25:22 - 25:26
    ...en son kısımdaysa tahtırevanla
    devam etmek mecburiyetindeyiz.
  • 25:26 - 25:26
    Bizden kastın?
  • 25:26 - 25:30
    - Sen ve ben elbette ki. - Benim de
    gideceğimi ummuyorsun değil mi?
  • 25:30 - 25:33
    Şayet ben gidersem, senin de gitmek
    arzusunda olacağını sanıyordum.
  • 25:33 - 25:36
    Oranın bir bayan için hiç de
    uygun bir yer olmadığı aşikar!
  • 25:36 - 25:39
    Benim için oraya gitmek çılgınlık!
    Neden gideyim ki?
  • 25:39 - 25:41
    Bana refakat edip,
    destek olmak için.
  • 25:41 - 25:42
    Hayır!
  • 25:43 - 25:44
    Hayır, gitmiyorum!
  • 25:44 - 25:47
    Aslına bakarsan bunu benden
    istemiş olman bile bir rezalet!
  • 25:47 - 25:51
    Pekala! O halde yarın boşanma
    dilekçemi işleme koysam iyi olacak.
  • 25:58 - 26:02
    Korkarım beni olduğumdan daha
    büyük bir aptal sandın.
  • 26:02 - 26:04
    Neden bahsettiğini bilmiyorum.
  • 26:04 - 26:06
    Sahi mi?
  • 26:06 - 26:09
    Senden, "zinâ"
    gerekçesi ile boşanıyorum.
  • 26:09 - 26:12
    Charles Townsend'ı,
    aşığın addediyorum.
  • 26:24 - 26:25
    Çok üzgünüm Walter.
  • 26:25 - 26:28
    Bunun son derece nahoş
    olduğunun farkındayım...
  • 26:28 - 26:31
    ...ancak lütfen bunu olduğundan
    daha da çirkinleştirmeyelim.
  • 26:31 - 26:34
    Kesinlikle! Sen bu durumda
    ne yapmamızı öneriyorsun?
  • 26:35 - 26:38
    Senden sessiz sedasız
    boşanmama göz yummanı.
  • 26:38 - 26:40
    Sen mi beni boşayacaksın?
  • 26:40 - 26:43
    Hangi sebebe dayandıracaksın acaba?
    - Bir beyefendinin yapması gereken budur.
  • 26:43 - 26:45
    Bana, kendimi senin itibarında...
  • 26:45 - 26:47
    ...bir nebze dahi olsa, alçaltmam
    için tek bir neden gösterebilir misin?
  • 26:47 - 26:51
    Walter lütfen bu kadar husumet içinde
    olma! Biz kimseye zarar vermek istemedik.
  • 26:51 - 26:55
    Ama, Charlie ile birbirimize aşığız.
  • 26:56 - 26:58
    Benimle evlenmek istiyor.
  • 26:58 - 27:02
    Sahi mi? Senin, dünyanın en zeki
    kızı olmadığını biliyordum...
  • 27:02 - 27:04
    ...ama aslen bir budala
    olduğunu bilmiyordum.
  • 27:04 - 27:08
    Pekâla, beni incitmek kendini
    daha iyi hissettiriyorsa, devam et.
  • 27:08 - 27:11
    Lâkin, buna alışmaya baksan iyi
    edersin. Birbirimizi seviyoruz.
  • 27:11 - 27:12
    Ayrıca bu gizli saklılıktan da...
  • 27:12 - 27:15
    ...namusumuza leke düşeceği
    endişesinden de, usandık artık!
  • 27:15 - 27:17
    Yani artık benimle tanıştığın
    güne lanet ediyorsun!
  • 27:17 - 27:19
    Benimle alay etme!
  • 27:19 - 27:21
    Böylesi acınası bir davranış
    karşısında başka bir tepki verilmez!
  • 27:21 - 27:22
    Çok gülünç!
  • 27:22 - 27:26
    Ben de seni mutlu etmek için ne denli
    çabaladığımın muhakemesini yapıyordum.
  • 27:26 - 27:30
    Senin bu dünyadaki en görgüsüz ve
    bayağı kişi oluşuna ayak uydurup...
  • 27:30 - 27:33
    ...çıkan son dedikoduya şaşırmış gibi
    tepki vererek kendimi kepaze ediyorum!
  • 27:33 - 27:36
    Bir daha sözümü kesersen,
    seni boşarım.
  • 27:36 - 27:37
    Otur!
  • 27:40 - 27:44
    Seninle evlenirken, bencil ve
    şımarık biri olduğunu biliyordum.
  • 27:45 - 27:47
    Ama seni sevdim.
  • 27:48 - 27:51
    Benimle, annenden olabildiğince
    uzaklaşmak için evlendiğinin...
  • 27:51 - 27:54
    ...farkındaydım, ama bir gün
    bundan daha fazlasını...
  • 27:54 - 27:56
    ...hissedebileceğini ümit ettim.
  • 27:59 - 28:00
    Yanılmışım.
  • 28:02 - 28:04
    İçinde böyle bir his yok, değil mi?
  • 28:04 - 28:08
    Bir kadını kendine aşık etmek için neyin
    gerekli olduğunu bilmeyen bir erkek...
  • 28:08 - 28:10
    ...hatayı kendinde aramalıdır...
  • 28:10 - 28:12
    ...kadında değil.
  • 28:12 - 28:13
    İki seçenek var:
  • 28:13 - 28:16
    Ya yarın sabah Mei-Tan-Fu'ya
    birlikte gideriz...
  • 28:16 - 28:18
    ...ya da boşanma
    dilekçemi işleme koyarım.
  • 28:18 - 28:21
    Walter, beni kolera
    salgınının tam ortasına...
  • 28:21 - 28:23
    ...sürüklemek konusunda
    ciddi olamazsın!
  • 28:23 - 28:25
    Ciddi olmadığımı mı sanıyorsun?
  • 28:25 - 28:27
    Tanrım!
  • 28:28 - 28:31
    İstediğin bu, değil mi?
  • 28:32 - 28:35
    Charlie'nin buna müsamaha
    göstereceğini mi sanıyorsun?
  • 28:35 - 28:39
    Bu konuda Charlie'nin pek de
    söz hakkı olduğunu sanmıyorum.
  • 28:39 - 28:41
    Söylediğin her şey doğruydu!
  • 28:43 - 28:44
    Her şey.
  • 28:46 - 28:48
    Aşık olmadığım halde,
    seninle evlendim.
  • 28:48 - 28:50
    Ama bunu biliyordun.
  • 28:51 - 28:55
    Bu olanlardan ötürü, sen de
    en az benim kadar sorumlu değil misin?
  • 29:08 - 29:10
    Pekâla.
  • 29:11 - 29:12
    Ne yapacağımı söyleyeyim.
  • 29:14 - 29:17
    Beyler, hepimizin korunması
    gereken servetleri var.
  • 29:17 - 29:19
    Ne yazık ki,
    Bay Nagata'nın yaptıkları...
  • 29:19 - 29:22
    ...mümkün mertebe acil
    bir durum oluşturdu.
  • 29:22 - 29:25
    Talihsiz olduğu kadar,
    kaçınılmaz da bir olaydı.
  • 29:25 - 29:27
    Ustabaşınız bir işçiyi vurdu.
  • 29:27 - 29:28
    Adam provokatörmüş.
  • 29:28 - 29:30
    Bir Çinli'ydi!
  • 29:31 - 29:33
    Çok ufak bir eylemle
    olayı bastırabilirdiniz...
  • 29:33 - 29:37
    ...ancak bu şekilde, toplum bazında
    büyük bir infial başlattınız.
  • 29:55 - 29:58
    Kaleminizi alabilir miyim, lütfen?
    - Buyurun hanımefendi.
  • 30:02 - 30:04
    Peki Chiang Kai-shek'in
    desteği ne âlemde?
  • 30:04 - 30:05
    Bu durumda o hangi safta?
  • 30:05 - 30:09
    O bir Milliyetçi. Çin'in
    yanında saf tutacaktır.
  • 30:09 - 30:11
    Bu yüzden onlara Milliyetçi deniyor.
  • 30:11 - 30:12
    Affedersiniz!
  • 30:13 - 30:15
    Bay Townsend'a.
  • 30:19 - 30:22
    Korkarım durumun vahametinin
    farkında değilsiniz.
  • 30:22 - 30:24
    Grev yüzünden
    üç fabrikam kapandı.
  • 30:24 - 30:27
    Şimdi de boykot lakırdıları
    dilden dile dolanıyor.
  • 30:26 - 30:28
    Peki sizin öneriniz nedir?
  • 30:27 - 30:31
    Bir avuç yerel askerle güç
    gösterisi, hiç kolay olmaz.
  • 30:30 - 30:34
    Bana izin verir misiniz?
  • 30:36 - 30:39
    Bayan Fane.
    Bu ne hoş sürpriz!
  • 30:39 - 30:41
    Beni sıkıcı mı sıkıcı
    bir sohbetten kurtardınız.
  • 30:41 - 30:44
    Gerekli olmasa
    buraya gelmezdim.
  • 30:48 - 30:50
    İyi misin?
  • 30:51 - 30:53
    Seninle görüşmem gerekiyordu.
    Üzgünüm.
  • 30:53 - 30:55
    Kitty, şu an için pek de
    elverişli bir zaman değil...
  • 30:55 - 30:59
    Charlie!
    Biliyor.
  • 30:59 - 31:00
    Pekâla.
  • 31:10 - 31:12
    Önden buyrun Bayan Fane.
  • 31:13 - 31:15
    - Merhaba Charlie.
    - Merhaba George.
  • 31:19 - 31:21
    - Merhaba Townsend.
    - Adam.
  • 31:29 - 31:30
    Boşanmak istiyor.
  • 31:34 - 31:36
    Bir şey kabullenmedin, değil mi?
  • 31:36 - 31:39
    Herhangi bir mesuliyet aldın mı?
    - Hayır.
  • 31:39 - 31:42
    - Emin misin?
    - Oldukça eminim.
  • 31:48 - 31:50
    Kahrolası bir açmazdayız, desene.
  • 31:51 - 31:53
    Elinde kanıtı olduğunu söylüyor.
  • 31:53 - 31:56
    İnkâr ederiz.
    Hiçbir şey kanıtlayamaz.
  • 31:56 - 32:00
    Bunun yanında bir skandal yaratmak
    Walter için de iyi olmayacaktır.
  • 32:00 - 32:01
    Bir skandal olmayacak zaten.
  • 32:01 - 32:04
    Walter, kendisinden sessizce
    boşanmam hususunda mutabık.
  • 32:10 - 32:14
    Bu o kadar da kötü bir şey değil,
    yanılıyor muyum?
  • 32:16 - 32:19
    - Bana sahip çıkacak mısın?
    - Elbette çıkacağım.
  • 32:21 - 32:22
    Tanrım!
  • 32:25 - 32:26
    Charlie?
  • 32:28 - 32:31
    Teklifini bir koşula bağladı.
  • 32:36 - 32:37
    Ben zengin biri değilim.
  • 32:37 - 32:39
    Paranı istemiyor.
  • 32:40 - 32:41
    Ondan boşanmamı
    kabul etmesi için...
  • 32:41 - 32:46
    ...Dorothy'nin de senden
    boşanmasını istiyor. Ve de...
  • 32:47 - 32:48
    Ne?
  • 32:49 - 32:51
    Benimle evlenmeni.
  • 32:58 - 33:03
    Hayatım, her ne olursa olsun Dorothy'yi
    bu işe karıştırmamaya çalışmalıyız.
  • 33:04 - 33:06
    Ne demek istiyorsun?
  • 33:06 - 33:09
    Yalnızca kendimizi düşünemeyiz.
  • 33:09 - 33:11
    Dorothy'yi çok iyi tanırım.
  • 33:11 - 33:14
    Dünyadaki hiçbir şey,
    onu boşanmaya ikna edemez.
  • 33:15 - 33:17
    Ondan boşanmak istemiyorsun.
  • 33:17 - 33:19
    Buradaki tek sorun
    benim evliliğim değil.
  • 33:20 - 33:20
    Ne peki?
  • 33:20 - 33:25
    Buradaki konumumun ne derece önemli
    olduğu hakkında en ufak bir fikrin var mı?
  • 33:25 - 33:27
    Niçin gülüyorsun?
  • 33:33 - 33:37
    Walter'ın, benden boşanacağını bir an
    olsun aklından geçirdiğini sanmıyorum.
  • 33:37 - 33:39
    Senin beni yüzüstü
    bırakacağını biliyordu.
  • 33:39 - 33:40
    Lütfen anlamaya çalış...
  • 33:40 - 33:42
    Gayet iyi anlıyorum.
  • 33:42 - 33:44
    Kitty! Kitty, lütfen!
  • 33:44 - 33:47
    Bunu bir şekilde çözeceğiz.
    Sana söz veriyorum.
  • 34:07 - 34:08
    Seninle geliyorum.
  • 34:08 - 34:11
    Güzel.
    Ben de öyle tahmin etmiştim.
  • 34:15 - 34:18
    Sanırım yazlık giyecekler ve pike
    dışında fazla bir şeye gerek yok, değil mi?
  • 34:18 - 34:21
    Hassan'a gerekenleri söyledim.
    Çantanı hazırladı bile.
  • 36:21 - 36:23
    Yerinde olsam ona dokunmazdım.
  • 36:24 - 36:26
    O yatakta ölmüş olabilirler.
  • 36:28 - 36:30
    Burası senin odan olabilir.
  • 36:48 - 36:50
    Siz doktorun karısı olmalısınız.
  • 36:51 - 36:54
    Kocanızla az önce tanıştım ve beni
    yemeğe davet etti.
  • 36:55 - 36:57
    Sizin için Watson'ların aşçısını
    ayarladım. Hiç fena değildir.
  • 36:58 - 37:02
    Sizin hizmetçiliğinizi de yapabilir.
    Burada biraz az kişiyiz de.
  • 37:02 - 37:05
    Pardon, benim adım Waddington.
  • 37:05 - 37:08
    Tabi, doğru ya.
    Kitty Fane.
  • 37:08 - 37:10
    - Ben vekil memurum.
    - Lütfen oturun.
  • 37:11 - 37:14
    Sanırım komşularımızdan birisiniz.
  • 37:14 - 37:16
    Korkarım tek komşunuzum.
  • 37:16 - 37:18
    Son kalan.
  • 37:18 - 37:21
    Watson'lar da burada yaşayan
    misyonerler miydi?
  • 37:21 - 37:23
    Evet. Çok iyi insanlardı.
  • 37:23 - 37:26
    Amerikalı, çok iyi bir aileydi.
  • 37:26 - 37:29
    Dilerseniz yarın size
    mezarlarını gösterebilirim.
  • 37:29 - 37:31
    Çok naziksiniz.
  • 37:31 - 37:34
    Dilerim yolculuğunuz
    çok çetin geçmemiştir.
  • 37:34 - 37:36
    İki haftadır yoldaydık.
  • 37:36 - 37:39
    İki hafta mı? Nasıl,
    yoksa yüzerek mi geldiniz?
  • 37:39 - 37:42
    Hayır, nehirden gelmedik.
    Kara yolunu kullandık.
  • 37:42 - 37:44
    Neden ki?
  • 37:44 - 37:47
    Taşranın tadını çıkartmak istedik.
  • 37:47 - 37:50
    Güneşin tadını çıkartmak.
    Öyle değil mi hayatım?
  • 37:56 - 37:57
    Kim kokteyl ister?
  • 37:58 - 38:00
    Şerefe.
  • 38:04 - 38:07
    Yerel askeri subaydan biraz yardım
    alabileceğim söylenmişti.
  • 38:07 - 38:08
    Albay Yu, değil mi?
  • 38:10 - 38:13
    Size bol şans. Kendisi biz
    İngilizlere pek düşkün değildir.
  • 38:14 - 38:16
    Dinleyin, sizi uyarayım.
  • 38:16 - 38:19
    İşler burada dahi
    son derece risk arz ediyor.
  • 38:19 - 38:23
    Korkum o ki; kolera değil, lâkin
    Milliyetçiler bizi kırıp geçirecek.
  • 38:23 - 38:26
    Şu rahibeleri gitmeye zorladılar,
    ancak rahibeler kabul etmedi.
  • 38:26 - 38:28
    Onların tek istediği de şehit olmak.
    Kahrolasılar.
  • 38:28 - 38:30
    Peki siz neden kaldınız?
  • 38:32 - 38:34
    Beni buraya atadılar.
    Hepsi bu.
  • 38:35 - 38:38
    Sizin gönüllü olduğunuzu
    duyduğumda çok şaşırdım.
  • 38:38 - 38:42
    Benim için bir araştırma fırsatıydı.
    Es geçemezdim.
  • 38:42 - 38:44
    Tabi.
    Peki ya siz?
  • 38:45 - 38:48
    Sizin Mei-Tan-Fu'ya araştırma
    için geldiğinizi hiç sanmıyorum.
  • 38:48 - 38:50
    Bilim adamı, kocamdır.
  • 38:51 - 38:52
    Elbette.
  • 38:52 - 38:55
    Aşı karşısında vücudunuz bir
    reaksiyon gösterdi mi?
  • 38:56 - 38:58
    Aşı oldunuz, değil mi?
  • 38:58 - 39:00
    Evet, tabi ki.
  • 39:01 - 39:06
    Gerçi onun da garantisi yok. Watson'lar
    aşı olmuşlardı ama pek iş görmedi.
  • 39:06 - 39:09
    Acaba yanınızda hiç
    taş plak var mı?
  • 39:09 - 39:12
    Hayır.
    Ne yazık ki getirmedik.
  • 39:12 - 39:16
    Çok kötü.
    Benimkilerden gına gelmişti.
  • 39:20 - 39:21
    Dinleyin.
  • 39:22 - 39:23
    Nedir bu sesler?
  • 39:24 - 39:26
    Nehrin karşısından geliyor.
  • 39:26 - 39:29
    Ölüm Ruhu'nu
    korkutmaya çalışıyorlar.
  • 39:36 - 39:39
    Sabah kasabaya gidip,
    etrafa bir bakacağım.
  • 39:39 - 39:40
    Senin dinlenmek
    isteyeceğin kanısındayım.
  • 39:40 - 39:42
    Akşam da sana aşı yaptırabilirim.
  • 39:43 - 39:45
    Kendine de yaptıracak mısın?
  • 39:45 - 39:46
    Hayır, sanmıyorum.
  • 39:47 - 39:50
    - Benim için de zahmet etme, o halde.
    - Keyfin bilir.
  • 39:51 - 39:52
    Söyler misin Walter...
  • 39:55 - 39:57
    ...kolera'dan ölmek
    çok zaman alır mı?
  • 39:58 - 40:01
    Hayır. Vücudundaki tüm sıvılar
    ilk 36 saat içinde boşalır.
  • 40:01 - 40:03
    Aslen sıvı kaybından ölüyorsun.
  • 40:03 - 40:06
    Ancak yine de çok kötü
    ve sancılı bir ölüm.
  • 40:06 - 40:09
    Ama nispeten daha hızlı olur.
  • 40:10 - 40:12
    İyi geceler.
  • 40:38 - 40:40
    Büyük talihsizlik.
  • 40:41 - 40:42
    Düşündüm de,
    siz ve eşiniz...
  • 40:42 - 40:46
    ...burayı acilen terk etme ihtimaline
    karşın tedbirinizi alabilirsiniz.
  • 40:46 - 40:49
    Tüm bunların, sahiden de elzem
    olduğunu düşünüyor musunuz?
  • 40:49 - 40:51
    Resme bakabilirsiniz.
  • 40:51 - 40:57
    Eşinizin tüm bu durumdan kafa olarak
    uzak kalmasını isteyeceğinizi düşündüm.
  • 40:58 - 41:01
    Bu Albay Yu.
    Çin Milliyetçi Parti'nin adamıdır.
  • 41:01 - 41:04
    Adamlarından birini,
    evimize atıyor.
  • 41:04 - 41:05
    Artık bir mahkum muyum?
  • 41:05 - 41:08
    Hayır. Aslında bu
    Bay Waddington'ın fikri.
  • 41:08 - 41:11
    Kendisi, tedbir almamızın
    iyi olacağını düşünüyor.
  • 41:11 - 41:13
    Neye karşı tedbir alacağız?
  • 41:14 - 41:16
    Birkaç gün önce Şangay'da,
    İngiliz birlikleri...
  • 41:16 - 41:20
    ...eylem yapan bir grup Çinli
    emekçinin üzerine ateş açmış.
  • 41:20 - 41:22
    On bir kişi öldürülmüş.
  • 41:23 - 41:24
    Biz de yeni haber aldık.
  • 41:24 - 41:26
    Dün gece, şehrin dört bir yanına
    bu resimden yapıştırılmış.
  • 41:26 - 41:28
    Ecnebi Katillere Ölüm!
  • 41:30 - 41:31
    Bence fazla endişe etmemek gerek.
  • 41:32 - 41:34
    Milliyetçiler dahi
    koleradan korkarlar.
  • 42:32 - 42:34
    Bu suyu kaynaktan mı alıyorlar?
  • 42:35 - 42:38
    Albay, bu insanların içme sularını
    nereden aldıklarını görebilir miyim?
  • 42:38 - 42:40
    Emperyalist pislik!
  • 42:52 - 42:55
    İlk olarak, suyu test edene kadar
    insanların bu kuyuyu...
  • 42:55 - 42:57
    ...kullanmalarını engellemeliyiz.
  • 43:03 - 43:05
    Beni anlıyor musunuz?
  • 43:05 - 43:08
    Evet, anlıyorum Doktor Fane.
  • 43:08 - 43:11
    Askeri eğitimimi Moskova'da aldım.
  • 43:11 - 43:14
    İngilizce konuşmak istemezseniz,
    Rusça da konuşabiliriz.
  • 43:15 - 43:18
    İngilizce daha iyi olacaktır.
    Teşekkür ediyorum.
  • 43:32 - 43:33
    Buyrun.
  • 43:34 - 43:36
    Daha önce hiç koleraya
    şahit oldunuz mu Doktor?
  • 43:36 - 43:37
    Laboratuvarda gördüm tabi ki.
  • 43:37 - 43:39
    Hayır, bir hastada yani.
  • 43:39 - 43:41
    Hayır. Hiç denk gelmedim.
  • 43:45 - 43:47
    Ben bir hekim değilim.
  • 43:47 - 43:51
    Size söylemediler mi?
    Ben bulaşıcı hastalıklar uzmanıyım.
  • 43:54 - 43:54
    Gidelim mi?
  • 43:55 - 43:57
    Önden buyrun, Doktor.
  • 45:02 - 45:04
    Charlie...
  • 45:06 - 45:12
    ...sensizliğe katlanmak olanaksız.
  • 45:21 - 45:23
    Sana ihtiyacım yok.
  • 45:26 - 45:27
    Orada kal!
  • 45:35 - 45:37
    Bay Waddington?
  • 45:41 - 45:44
    Bay Waddington'ı arıyorum.
  • 45:56 - 46:00
    Burada kal.
    Tamam mı?
  • 46:06 - 46:08
    Merhaba!
    Bay Waddington?
  • 46:19 - 46:20
    Bayan Fane?
  • 46:22 - 46:23
    Günaydın.
  • 46:28 - 46:30
    Sizin için
    ne yapabilirim Bayan Fane?
  • 46:30 - 46:33
    Sizin için bir plâk buldum.
  • 46:35 - 46:36
    Stravinsky!
  • 46:36 - 46:39
    Çok popüler.
    Teşekkür ederim.
  • 46:41 - 46:44
    Başka bir şey var mıydı?
  • 46:44 - 46:47
    Acaba, postacı buraya uğradığında
    bana haber verebilir misiniz?
  • 46:48 - 46:50
    Şangay'a gidecek
    mektubum var da.
  • 46:50 - 46:54
    Ne yazık ki koleradan beri, korkak
    postacılar nehrin bu tarafına geçmiyorlar.
  • 46:54 - 46:55
    ...ama bana bırakabilirsiniz.
  • 46:55 - 46:58
    Tanıdığım yerli bir tacir,
    cuma günü gidecekti.
  • 46:59 - 47:01
    Townsend.
  • 47:01 - 47:02
    Charlie Townsend mı?
  • 47:02 - 47:05
    Evet. Kendisi kocamın
    bir ahbabı olur.
  • 47:06 - 47:07
    Onu tanır mısınız?
  • 47:07 - 47:11
    Çok uzun yıllar önceydi. Şangay
    Konsolosluğuna birlikte tayin olmuştuk.
  • 47:12 - 47:14
    Çok alımlı bir eşi vardı.
  • 47:14 - 47:16
    Evet. Çok meşhurlar, değil mi?
  • 47:16 - 47:18
    Meşhurluk üzerine ihtisas
    yapmış olsa gerek.
  • 47:18 - 47:20
    O halde ailesini de tanıyorsunuzdur?
  • 47:20 - 47:22
    Az çok.
    Dorothy'yi severim.
  • 47:23 - 47:27
    Evet, birbirlerine oldukça
    düşkün bir çift oldukları aşikardı.
  • 47:27 - 47:29
    Charlie'nin küçük
    kaçamakları olurdu.
  • 47:30 - 47:32
    Ciddi şeyler değildir.
  • 47:33 - 47:37
    Bir keresinde Dorothy eşini, kendisine
    umutsuzca aşık bir kadınla...
  • 47:37 - 47:40
    ...münasebetsiz bir şekilde
    yakaladığını anlatmıştı.
  • 47:46 - 47:49
    Neyse, iyi dinlemeler size.
  • 47:51 - 47:52
    Bayan Fane?
  • 47:54 - 47:55
    Mektup.
  • 47:56 - 47:58
    Tabi.
  • 47:58 - 48:01
    Bir anda cumanın oldukça geç
    olacağının farkına vardım.
  • 48:02 - 48:03
    Yine de teşekkürler.
  • 48:29 - 48:31
    Tuzu uzatır mısın lütfen?
  • 48:35 - 48:37
    Pardon, bir şey mi dedin?
  • 48:37 - 48:39
    Tuzu uzatabilir misin?
  • 48:44 - 48:45
    Teşekkür ederim.
  • 49:01 - 49:03
    Böyle mi olacak?
  • 49:04 - 49:08
    Evin hanımının günleri,
    sükunet içinde geçer gider.
  • 49:14 - 49:15
    Walter.
  • 49:17 - 49:19
    Walter!
  • 49:20 - 49:23
    Aklını yitirip yitirmediğini
    merak ediyorum.
  • 49:30 - 49:33
    Pişirmemiş baksana!
    - Bırak, kalsın.
  • 49:33 - 49:34
    Kalsın.
  • 49:35 - 49:37
    Teşekkür ederim.
  • 49:46 - 49:49
    Kendini öldürme çabasında mısın?
  • 50:26 - 50:29
    Kasabanın kuyusu hastalıklı.
  • 50:38 - 50:40
    Hastalıklı!
    Pis bu kuyu!
  • 51:21 - 51:22
    Ne?
  • 51:39 - 51:40
    Bay Waddington?
  • 52:28 - 52:29
    Bayan Fane.
  • 52:30 - 52:31
    Bayan Fane!
  • 52:35 - 52:38
    Uzaklaşın. Uzaklaşın.
  • 52:58 - 53:00
    Te-Ming'in nesi var?
  • 53:02 - 53:04
    Şu an üzerinizde ölü adam var.
  • 53:05 - 53:07
    Çok fazla
    batıl inançları var, değil mi?
  • 53:07 - 53:10
    Üç çocuğunu ve kocasını
    koleraya kurban vermiş.
  • 53:10 - 53:13
    Onu suçlayamazsınız sanırım.
  • 53:31 - 53:35
    Burası bir hanım için
    pek uygun bir yer değil.
  • 53:41 - 53:46
    Sizin geleceğiniz telgrafını aldığımda,
    şaşkınlıktan küçük dilimi yuttum.
  • 53:48 - 53:54
    Sizin tek ayağı tahtadan, bıyıklı bir
    ihtiyar hemşire olacağınızı sanmıştım.
  • 53:57 - 53:59
    Kulübenize geldiğimde,
    tam karşımdaydınız...
  • 54:00 - 54:04
    ...nârin, yorgun...
  • 54:04 - 54:06
    ...ve oldukça mutsuz halinizle.
  • 54:07 - 54:09
    Çok uzun bir yolculuktu.
  • 54:09 - 54:12
    Ama şu anda da mutsuzsunuz.
  • 54:13 - 54:17
    Ve bir anda, kocanızla aranızda
    büyük bir aşk olduğu...
  • 54:17 - 54:20
    ...ve onu yalnız bırakmayı
    reddettiğiniz fikrine kapıldım.
  • 54:21 - 54:23
    Bu oldukça mâkul bir açıklama.
  • 54:23 - 54:26
    Evet.
    Ancak doğru bir açıklama değil.
  • 54:29 - 54:32
    En çok neyi yadırgadığımı
    biliyor musunuz?
  • 54:32 - 54:34
    Kocanızın size asla bakmayışını.
  • 54:35 - 54:40
    Duvarlara, yerlere bakıyor,
    ayakkabısına bakıyor.
  • 54:41 - 54:44
    Kafası çok meşgul.
  • 54:44 - 54:46
    Evet, bundan eminim.
  • 54:50 - 54:51
    Doktor Fane!
  • 54:52 - 54:53
    Doktor Fane!
  • 54:55 - 54:56
    Tanrım!
  • 54:59 - 55:00
    Tamamdır.
  • 55:32 - 55:33
    Ne yapıyorsun?
  • 55:37 - 55:38
    Martini?
  • 55:49 - 55:50
    Evet.
  • 55:53 - 55:58
    Baş rahibeden mesaj getirdim.
  • 56:03 - 56:04
    Kimden?
  • 56:04 - 56:09
    Yetimhane ve hastaneden sorumlu
    baş rahibeden.
  • 56:13 - 56:15
    Varlığımdan haberdar
    olduğunu bilmiyordum.
  • 56:16 - 56:19
    Görünüşe göre, Bay Waddington
    senden söz etmiş.
  • 56:19 - 56:26
    İyiliksever Doktor Fane'in, çok sevgili
    ve sadık eşi ile tanışmayı çok istiyor.
  • 56:26 - 56:30
    Tabi. O halde kendimi bu zırvalık
    için hazırlasam iyi olacak.
  • 56:30 - 56:37
    Salgının orta yerine girmek istemezsen,
    seni anlayışla karşılayacaktır.
  • 56:37 - 56:39
    Sen korkmuyorsan,
    ben neden korkayım?
  • 56:40 - 56:41
    Doğru, unutmuşum.
  • 56:43 - 56:44
    Walter!
  • 56:44 - 56:45
    Tanrım!
  • 56:47 - 56:49
    Sen sarhoşsun!
  • 57:26 - 57:27
    Yabancı!
  • 57:27 - 57:29
    Evine geri dön!
  • 57:46 - 57:49
    Çok muhteşem şeyler beklemeyin.
    Fena halde fakirler.
  • 58:10 - 58:10
    Merhaba.
  • 58:11 - 58:13
    İyiliksever ve cesur
    doktorumuzun eşi ile...
  • 58:13 - 58:16
    ...tanışma şerefine
    nâil olmak büyük zevk.
  • 58:16 - 58:18
    Ben de sizinle
    tanıştığıma çok sevindim.
  • 58:18 - 58:20
    Bay Waddington.
  • 58:21 - 58:23
    Çöreklerden yemelisiniz.
  • 58:24 - 58:28
    Rahibe Aziz Joseph, bunları kendi
    elleriyle bu sabah sizin için yaptı.
  • 58:33 - 58:35
    Söyler misiniz Bayan Fane...
  • 58:35 - 58:39
    ...hangi imanın mensubusunuz?
  • 58:41 - 58:42
    Affedersiniz.
  • 58:44 - 58:47
    Çeşitli sosyal hizmetlerde
    bulunduk, ancak...
  • 58:47 - 58:51
    ...herhangi bir düzenli dini oluşum
    içinde olmadık.
  • 58:51 - 58:54
    Kısaca İngiliz Kilisesi'ne mensup
    olduğumu söyleyebiliriz.
  • 58:55 - 58:59
    Yani, hiçbir şeye pek de fazlaca
    inanmadığınızı söylemenin kibar yolu.
  • 59:01 - 59:03
    Çok güzelsiniz.
  • 59:03 - 59:05
    Çok da genç.
  • 59:05 - 59:10
    Sizi temin ederim, değilim.
    Kendimi fosil gibi hissediyorum.
  • 59:13 - 59:17
    Bayan Fane şayet manastırı ve
    yetimhaneyi görmek isterse...
  • 59:17 - 59:18
    ...memnuniyetle gezdirebilirim.
  • 59:20 - 59:21
    Yalnız.
  • 59:35 - 59:38
    Nispeten erişkin kızları,
    dikiş nakış işi ile uğraştırıyoruz.
  • 59:38 - 59:40
    Bu onlara meşgâle oluyor.
  • 59:40 - 59:43
    Ayrıca manastır için de
    bir gelir kapısı.
  • 59:46 - 59:50
    Bu kız, kendisini vaftiz etmemize
    müsaade etmiyor.
  • 59:58 - 60:00
    Burası müzik odamız.
  • 60:02 - 60:03
    Rahibe Maryse.
  • 60:25 - 60:28
    Rahibe Dominique,
    bizim piyanistimizdi.
  • 60:28 - 60:32
    Geçen vefat etti.
    Koleradan.
  • 60:36 - 60:39
    Buranın devamı revir.
  • 60:42 - 60:45
    Hiç kimsenin, görmeyi
    isteyeceği türden bir manzara değil.
  • 60:46 - 60:48
    Sizi götürmesi için Doktor Fane'i
    çağırmamı ister misiniz?
  • 60:48 - 60:51
    Hayır. Onu rahatsız
    etmenize gerek yok.
  • 60:51 - 60:57
    İşte, salgınla birlikte, artık
    ilgilenmemiz gereken çok fazla kişi oldu.
  • 60:57 - 61:00
    Bu bebeği daha bu sabah getirdiler.
  • 61:00 - 61:02
    Bir başka yetim daha.
  • 61:08 - 61:10
    Doktor Fane'in bebeklere
    çok düşkün olduğunu söylüyor.
  • 61:10 - 61:15
    Hemen her fırsatta soluğu
    çocuk yuvasında alıyor.
  • 61:23 - 61:24
    Bayan Fane?
  • 61:26 - 61:27
    Bayan Fane?
  • 61:28 - 61:30
    İyi misiniz?
  • 61:30 - 61:31
    Evet.
  • 61:32 - 61:33
    Önemli deđil.
  • 61:35 - 61:36
    Sadece bir ahmaklık.
  • 62:35 - 62:36
    Ne istiyorsun?
  • 62:38 - 62:40
    Affedersin.
  • 62:41 - 62:42
    Yemeğini getirmiştim.
  • 62:42 - 62:44
    Tamam.
    Oraya bırakabilirsin.
  • 62:51 - 62:53
    Başka bir şey var mı?
  • 62:53 - 62:55
    Ne yapıyorsun?
  • 62:58 - 63:02
    Köy domateslerindeki
    nitrat seviyesini test ediyorum.
  • 63:03 - 63:04
    Neden?
  • 63:06 - 63:07
    Neden mi?
  • 63:08 - 63:10
    İlgini çekmesine imkân yok.
  • 63:12 - 63:16
    Pekâla, afiyet olsun.
  • 63:25 - 63:26
    Walter.
  • 63:29 - 63:32
    Salgını başarıyla alt edersek,
    ne yapmamızı önerirsin?
  • 63:32 - 63:34
    Hiçbir fikrim yok.
  • 63:34 - 63:37
    Ancak bildiğim bir şey varsa,
    o da unutmamızın çok daha iyi olacağı...
  • 63:37 - 63:40
    ...bir konuyu ısıtıp ısıtıp önümüze
    koymanın kimseye bir hayır
    getirmeyeceğidir!
  • 63:39 - 63:42
    - Ama unutmuyorsun ki.
    - Lütfen, çalışmam gerek.
  • 63:41 - 63:45
    - Söyleyeceklerimi dinlemeyecek misin?
    - Pekâla, madem diretiyorsun.
  • 63:50 - 63:53
    Bugün, manastırda...
  • 63:55 - 63:57
    ...rahibelerle beraberdim.
  • 63:57 - 64:00
    - Ne, yoksa seni imana mı getirdiler?
    - Hayır.
  • 64:02 - 64:04
    Senden bahsettiler.
    Ve bir anda senden...
  • 64:04 - 64:05
    Ne?
  • 64:06 - 64:09
    Benden ne?
    - Senden korktuğumu hissettim.
  • 64:09 - 64:11
    Korkmalısın da!
  • 64:14 - 64:14
    İzninle.
  • 64:15 - 64:18
    Madem çalışamıyorum,
    gidip yatayım.
  • 64:30 - 64:32
    Bana kızgın olduğunu biliyorum.
    Ama...
  • 64:32 - 64:34
    ...en azından konuşmaya çalışsam...
  • 64:35 - 64:36
    Seni sahiden de anlayamıyorum.
  • 64:36 - 64:39
    Benden istediğin tam olarak nedir?
  • 64:39 - 64:41
    Belki de ikimizin daha az mutsuz
    bir hayat sürmesini istiyorumdur.
  • 64:41 - 64:43
    Benim mutsuz olduğumu
    düşünüyorsan, yanılıyorsun.
  • 64:43 - 64:46
    Şu an, seni hiç de düşünemeyecek
    kadar işim başımdan aşkın.
  • 64:46 - 64:49
    Ben de tam olarak bunu söylüyorum.
    Kendimi işe yaramaz hissediyorum.
  • 64:49 - 64:51
    Bu konuda benim ne
    yapmamı tavsiye edersin peki?!
  • 64:51 - 64:55
    Tanrı aşkına Walter!
    Beni cezalandırmayı bırak artık!
  • 64:56 - 64:59
    Bana lanet ediyorsun, değil mi?
  • 65:01 - 65:02
    Hayır. Kendime lanet ediyorum.
  • 65:02 - 65:03
    Niçin?
  • 65:04 - 65:07
    Bir zamanlar seni sevmeme
    müsamaha gösterdiğim için.
  • 67:20 - 67:22
    Merhaba.
  • 67:59 - 68:02
    Münasebetsiz bir zamanda
    gelmemişimdir umarım.
  • 68:02 - 68:04
    Rahibe Maryse,
    dün gece vefat etti.
  • 68:05 - 68:07
    Tam da ailesini haberdar
    etmek için mektup yazıyordum.
  • 68:07 - 68:09
    Çok üzgünüm.
  • 68:10 - 68:13
    Lâkin onun güzel ve yakın ruhu,
    doğruca...
  • 68:13 - 68:19
    ...cennetin kapısından içeri akarken,
    benim elem içinde olmam büyük günah.
  • 68:19 - 68:21
    Nasıl yardımcı olabilirim?
  • 68:22 - 68:28
    Rahibenin vefat etmesiyle, sizin için
    eleman sıkıntısı oluşmuştur sanırım.
  • 68:29 - 68:33
    İşte ben de, belki manastıra gelip...
  • 68:33 - 68:38
    ...size gereken şekilde yardımcı
    olabilirim diye düşünüyordum.
  • 68:38 - 68:40
    Benim güzel kızım, buraya
    kocanla gelerek yeterince şey...
  • 68:41 - 68:42
    ...yaptığını görmüyor musun?
  • 68:42 - 68:44
    Neredeyse bir aydır buradayım.
  • 68:45 - 68:48
    İnanın bana, sabahtan akşama
    kadar yaptığım hiçbir şey yok.
  • 68:48 - 68:51
    Belki, hastanedeki rahibelere
    yardımcı olabilirim.
  • 68:52 - 68:56
    Bu imkansız. Kolerayı görmek
    dahi berbat bir şeydir.
  • 68:56 - 68:58
    Bunun yanında, ya siz de
    hastalık kaparsanız ne olacak?
  • 68:58 - 69:01
    Yerleri silmekten bile memnuniyet
    duyarım. Ne olursa...
  • 69:01 - 69:04
    ...yeter ki bir faydam
    olduğunu hissedeyim.
  • 69:05 - 69:06
    Buna gerek yok.
  • 69:07 - 69:09
    Yetimler yerleri siliyor.
  • 69:10 - 69:14
    Hayır, hayır bu bizim işimiz. Ayrıca
    bizim görevimiz bu işleri yapmak.
  • 69:16 - 69:20
    Ama her gün, biraz daha çok
    yapılacak iş oluyor.
  • 69:22 - 69:24
    Bu arzunuzdan kocanıza
    bahsettiniz mi?
  • 69:25 - 69:26
    Evet.
  • 69:37 - 69:39
    Ne dediğinizi anlamıyorum!
  • 69:48 - 69:50
    Ayrıca, definlerin gömüldüğü yerden...
  • 69:50 - 69:53
    ...nehrin akış istikametine
    doğru bazı izler buldum.
  • 69:53 - 69:57
    - Sonuçları inceledin mi?
    - Üç kez.
  • 69:58 - 70:00
    Pekâla, tamamdır o halde.
  • 70:00 - 70:04
    Benim tavsiyem, yıkanma alanı ile
    nehrin bağlantı noktasının...
  • 70:04 - 70:06
    ...barikat ile kesilmesidir.
  • 70:06 - 70:09
    Sizce insanlar suya ulaşmak için
    daha ne kadar yürüyeceklerdir?
  • 70:09 - 70:10
    Hiçbir fikrim yok.
  • 70:10 - 70:14
    Nehrin yukarısına kadar, en azından
    defin alanından yarım mil kadar uzağa.
  • 70:14 - 70:15
    Çok uzak.
  • 70:15 - 70:16
    Maalesef.
  • 70:16 - 70:18
    Doktor Fane'e katılıyorum.
  • 70:19 - 70:21
    Bu şart.
  • 70:22 - 70:25
    Ayrıca, insanların cesetleri bir an
    evvel imha etmeleri direktifini...
  • 70:25 - 70:28
    ...yürütecek görevliler atanması
    konusunda mutabık kaldığımızı sanıyordum.
  • 70:28 - 70:31
    - Bunu zaten yaptık doktor! - Evet ama
    onlara yaptırımda bulunmazsanız...
  • 70:31 - 70:33
    ...bir anlamı olmaz. Çünkü aileler
    cesetleri günlerce saklıyorlar.
  • 70:33 - 70:36
    Sonra da nehrin çok yakınına
    gömüyorlar. - Sorunu anladım!
  • 70:36 - 70:38
    İkinci kez anlatmanıza gerek yok!
  • 70:38 - 70:42
    Albay, sizden olanca saygımla
    askerlerinize...
  • 70:42 - 70:43
    ...o evlere girme ve...
  • 70:43 - 70:45
    ...gerektiğinde cesetleri...
  • 70:45 - 70:50
    ...evden çıkartmaları için zor kullanma
    emrini vermenizi talep ediyorum.
  • 70:53 - 70:55
    Sorun değil.
  • 71:21 - 71:22
    Merhaba.
  • 71:40 - 71:41
    Evet, evet, evet.
    Anlıyorum.
  • 71:41 - 71:44
    Ruhların bu nehre erişmeleri
    gerekli. Bunu anlıyorum.
  • 71:44 - 71:47
    Benim tek istediğim,
    birkaç tanesini taşımak...
  • 71:47 - 71:49
    ...böylece suda yaşamak zorunda
    kalmazlar.
  • 71:54 - 71:57
    Kendilerinin, derebeyinin
    koruması altında olduklarını söylüyor.
  • 71:57 - 72:00
    O cesetlerin taşınmasını isteseydi,
    askerlerini gönderirdi diyor.
  • 72:10 - 72:13
    Şu an batılı bir hanımın gidip
    bir başına Çin kasabalarını...
  • 72:13 - 72:16
    ...tanımaya kalkması için münâsip bir
    zaman değil. - Yapma ne olur!
  • 72:17 - 72:21
    Sanki bir milliyetçi tarafından yada
    can sıkıntısından ölmem çok umrundaymış
    gibi!
  • 72:21 - 72:23
    Ayrıca, yalnız da değildim.
  • 72:24 - 72:27
    Yiğit korumam
    Sung Ching de benimleydi.
  • 72:30 - 72:31
    Bu arada...
  • 72:32 - 72:35
    ...rahibeler için de, tıpkı senin
    nazarında olduğum gibi...
  • 72:35 - 72:38
    ...işe yaramaz olduğumu
    bilmek seni mesut edebilir.
  • 72:40 - 72:42
    Bugün kasabanın tek
    su kaynağını kapattırdım.
  • 72:46 - 72:47
    Ne yapacaksın?
  • 72:50 - 72:52
    Hiçbir fikrim yok.
  • 72:59 - 73:02
    O halde, ikimiz de
    işe yaramazız sanırım.
  • 73:03 - 73:06
    Sonunda bir ortak yönümüz çıktı.
  • 74:28 - 74:29
    Doktor Fane. Desenize ikimiz de
    yağmura tutulduk.
  • 74:30 - 74:31
    Şu an olmaz.
    Üzgünüm.
  • 74:32 - 74:33
    Anlayamadım?
  • 74:33 - 74:34
    Sayıyorum.
  • 74:34 - 74:35
    Sayıyor musunuz?
  • 74:54 - 74:55
    Bu gece burada kamp yapacağız.
  • 75:02 - 75:04
    Derebeyi dostumuzun yardım
    edeceğini nereden biliyorsunuz?
  • 75:05 - 75:07
    Yardım edeceğini sanmıyorum.
  • 75:07 - 75:09
    Peki onu iknâ etmek için,
    ne söylemeyi düşünüyorsunuz?
  • 75:09 - 75:10
    Bilmiyorum.
  • 75:14 - 75:16
    Bu adamlar hayvan gibidirler.
  • 75:18 - 75:19
    Hiç ileriyi düşünmezler.
  • 75:20 - 75:22
    Yalnızca dürtüleri ve güçleri vardır.
  • 75:24 - 75:28
    Bu tip insanlar, benim küçüklüğümden
    bugüne Çin'de, erk sahibi olmuşlardır.
  • 75:29 - 75:31
    Ancak bu sürecin
    artık sonu yaklaşıyor.
  • 75:32 - 75:35
    Yeni Çin'de, onlara yer yok.
  • 75:37 - 75:41
    Benim buradaki varlığımdan da çok
    hoşnut olduğunuzu sanmıyorum, değil mi?
  • 75:41 - 75:44
    Ben Çin'in, Çinliler'e ait
    olduğuna inanıyorum...
  • 75:44 - 75:47
    ...ancak dünyanın geri kalanı,
    benimle hemfikir değil.
  • 75:47 - 75:50
    Evet, ancak bunun
    benimle hiçbir ilgisi yok.
  • 75:52 - 75:53
    Buraya bir silahla değil...
  • 75:53 - 75:55
    ...mikroskopla geldim.
  • 75:55 - 75:57
    Size güveniyorum.
  • 76:00 - 76:02
    Ancak, sizin ülkenizin silahları...
  • 76:02 - 76:06
    ...insanlarımıza doğrultulmadan
    birlikte çalışabilseydik, çok iyi olurdu.
  • 76:13 - 76:17
    Planımız, defin alanlarının bulunduğu
    nehrin yukarısından gelen...
  • 76:17 - 76:19
    ...suyun yönünü,
    kasabaya doğru çevirmek.
  • 76:19 - 76:21
    Askerlerinize vereceğiniz emir ve
    direktiflerle mezarları...
  • 76:21 - 76:23
    ...sudan uzaklaştırabiliriz.
  • 76:24 - 76:25
    Albay Yu ve adamları...
  • 76:25 - 76:28
    ...su kaynaklarının bütünlüğünü
    bozmadan cesetlerin bir an evvel...
  • 76:28 - 76:31
    ...defnedilmeleri ve önümüzdeki birkaç
    hafta uygun sağlık koşullarının...
  • 76:31 - 76:34
    ...sürdürülebilmesi için
    dayatma uygulayacaklar.
  • 76:34 - 76:37
    Olası binlercesinden, birkaç ölüme
    indirgeyebileceğimiz bir fark
    yaratacaktır.
  • 76:38 - 76:40
    Şayet su kaynaklarını temiz
    tutabilirsek ve düzgün...
  • 76:40 - 76:43
    ...bir sağlık koruma
    programı uygularsak...
  • 76:43 - 76:44
    ...birkaç hafta içinde, ölümleri...
  • 76:44 - 76:48
    ...binlerce kişi azaltma imkânı
    yaratabileceğimizi söylüyor.
  • 76:49 - 76:51
    Söyleyecekleri bitti mi?
  • 76:52 - 76:55
    Bu kolera belasına adamlarımı
    kurban vermeyeceğim.
  • 76:55 - 76:56
    Unutun bunu!
  • 76:56 - 76:58
    İnsanlar ölüyorsa...
  • 76:58 - 77:01
    ...bu kaderlerinde var demektir!
    Elimizden bir şey gelmez!
  • 77:01 - 77:02
    Şimdi...
  • 77:03 - 77:04
    ...götür bunu buradan!
  • 77:06 - 77:07
    Olmaz diyor.
  • 77:11 - 77:14
    Hiç İngilizce konuşamıyor, değil mi?
  • 77:19 - 77:23
    Ona, üzerindekinin hayatımda gördüğüm
    en komik kıyafet olduğunu söyleyin.
  • 77:27 - 77:31
    Doktor size saygılarını sunuyor ve...
  • 77:33 - 77:34
    ...haklı olduğunuzu söylüyor.
  • 77:36 - 77:38
    Bu salgın başımızda
    büyük bir bela.
  • 77:38 - 77:39
    Ancak komutanlarım...
  • 77:40 - 77:42
    ...adamlarınız kontrolü
    ele alamazsa...
  • 77:43 - 77:48
    ...ordunun seve seve size
    yardım edeceğini bana ilettiler.
  • 77:48 - 77:52
    Buranın, bu kadar muazzam
    olduğunu gördükten sonra korkarım...
  • 77:55 - 77:57
    ...askerlerimiz buraya
    bir kez geldiler mi...
  • 77:57 - 78:01
    ...bir daha hiç
    ayrılmak istemeyeceklerdir.
  • 78:44 - 78:45
    Özür dilerim.
  • 78:45 - 78:46
    Benim yüzümden durmayın.
  • 78:46 - 78:50
    Tabi Doktor Fane de zevk alıyorsa.
  • 78:51 - 78:52
    Hayır, hayır.
  • 78:53 - 78:55
    Çok güzeldi.
    Ben sadece geçiyordum...
  • 78:55 - 78:56
    Hayır. Kalın.
  • 78:56 - 78:57
    Gitmeliyim.
  • 78:57 - 78:58
    Israr ediyorum.
  • 79:03 - 79:05
    Pekâla, madem istiyorsunuz.
  • 79:05 - 79:06
    Devam edin Bayan Fane.
  • 79:07 - 79:11
    Yalnız belki biraz daha
    sâkin bir şeyler olabilir.
  • 79:12 - 79:13
    Tabi, elbette.
  • 80:34 - 80:35
    Bugün yeni bir bebek getirdiler.
  • 80:37 - 80:39
    Zan Xien adını koymuşlar.
  • 80:39 - 80:41
    "Yepyeni" demekmiş.
  • 80:42 - 80:45
    Rahibeler ona Katherine diye
    hitap edecekler.
  • 80:45 - 80:48
    Tabi kızların hiçbiri bu
    ismi telaffuz edemeyecek.
  • 80:51 - 80:53
    Tanrı'ya şükür ki o rahibeler var.
  • 80:53 - 80:56
    Hiçbir karşılık gözetmeksizin,
    birçok şey yapıyorlar.
  • 80:56 - 80:58
    O da bir bakış açısı tabi.
  • 80:59 - 81:01
    Bakış açısı mı?
  • 81:02 - 81:04
    Durumun bundan biraz daha
    karmaşık olabileceğini düşünüyorum.
  • 81:06 - 81:09
    Çaresiz çocukları alıp hayatta
    onlara bir şans veriyorlar.
  • 81:09 - 81:11
    Bunun neresi bu kadar
    karmaşık olabilir?
  • 81:12 - 81:14
    Bunun yanında genç annelerin
    evlerine gidiyorlar.
  • 81:15 - 81:17
    Bebeklerini manastıra
    vermelerini istiyorlar.
  • 81:18 - 81:21
    Ailelerine destek çıkmak ve
    çocuklarını vermeleri için...
  • 81:21 - 81:23
    ...iknâ etmek adına onlara
    para teklif ediyorlar.
  • 81:23 - 81:26
    Senin iyiliksever rahibelerin, sadece
    yetimhane işletmek için burada değiller.
  • 81:26 - 81:30
    Bu yavrucakları, küçük birer katolik
    haline dönüştürüyorlar.
  • 81:30 - 81:32
    Hiçbirimiz Çin'de sebepsiz
    yere bulunmuyoruz.
  • 81:33 - 81:34
    Ancak, sonuç olarak yine de...
  • 81:34 - 81:38
    ...yaptıkları şeylerin son derece güzel
    olduğu kanaâtindeyim. Sence de öyle
    değil mi?
  • 81:38 - 81:40
    Ben bakteriler üzerinde
    çalışmak için buradayım.
  • 81:40 - 81:42
    Geri kalanı ile ilgili fikir
    yürütme ihtiyacı hissetmiyorum.
  • 81:42 - 81:44
    Ben hissediyorum.
    Ve onları takdir ediyorum.
  • 81:45 - 81:49
    Bunun o kadar da karmaşık ve
    karanlık olduğunu düşünmüyorum.
  • 81:54 - 82:00
    Ha kezâ senin yaptığının da,
    son derece asil olduğunu düşünüyorum.
  • 82:01 - 82:03
    Önceden beni hor görürdün.
    Şimdi değişti mi?
  • 82:03 - 82:07
    Walter, tüm bu muazzam zekâna
    oranla sahip olduğun hislerin...
  • 82:07 - 82:09
    ...bu denli küçük olması
    anlaşılır şey değil!
  • 82:10 - 82:14
    Biz insanlar, senin o şapşal
    mikroplarından çok daha karmaşık
    yapıdayızdır.
  • 82:14 - 82:19
    Bir anımız bir anımıza uymaz. Hatalar
    yapar, hayal kırıklığına uğrarız.
  • 82:19 - 82:20
    Evet, kesinlikle uğrarız.
  • 82:20 - 82:21
    Çok üzgünüm.
  • 82:22 - 82:25
    Olmamı istediğin o harikulâde
    kadın olamadığım için çok üzgünüm!
  • 82:26 - 82:28
    Ben yalnızca, sıradanım.
  • 82:29 - 82:32
    Asla olmadığım biri gibi
    davranmaya çalışmadım.
  • 82:40 - 82:42
    Hayır, kesinlikle çalışmadın.
  • 82:44 - 82:49
    Tiyatrodan, dans etmekten
    ve tenis oynamaktan hoşlanırım.
  • 82:49 - 82:52
    Oyun oynamayı severim.
    Oyun oynayan erkekleri severim.
  • 82:53 - 82:55
    Tanrı beni affetsin,
    ben bu şekilde yetiştirildim.
  • 82:55 - 82:57
    Aslında ben de çılgın briç oynarım.
  • 82:57 - 83:00
    Aman ne heyecan verici!
  • 83:03 - 83:08
    Hele sen! Beni Venedik'te o bitmek
    tükenmek bilmeyen müzelere sürükleyip...
  • 83:08 - 83:10
    ...kanalların mucizeleri
    hakkında zırvalayan...
  • 83:11 - 83:15
    ...ve iç deniz midir nedir, o şeyin
    niteliklerini anlatıp duran sen
    değil miydin?
  • 83:15 - 83:20
    Açık söyleyeyim, Sandwich'te
    golf oynasam çok daha mutlu olurdum.
  • 83:26 - 83:27
    Sanırım haklısın.
  • 83:29 - 83:33
    Birbirimizde, hiç sahip olmadığımız
    nitelikleri aramak şapşallıktı.
  • 83:34 - 83:35
    Evet.
  • 83:37 - 83:39
    Evet, şapşallıktı.
  • 83:44 - 83:45
    Walter?
  • 83:48 - 83:50
    Charlie'yle içeride olduğumuzu
    bildiğin halde...
  • 83:50 - 83:52
    ...niçin o kapıyı kırıp,
    içeri dalmadın?
  • 83:54 - 83:57
    En azından onunla
    kavga edebilirdin.
  • 83:58 - 84:00
    O, buna değmezdi.
  • 84:04 - 84:08
    Yahut da ben, kavga edemeyecek
    kadar mağrurdum.
  • 84:08 - 84:10
    O kadarını bilemiyorum.
  • 84:13 - 84:15
    Cesetler derhal yakılacak!
  • 84:15 - 84:18
    Onu götürmeyin, ne olur!
  • 84:18 - 84:21
    Ruhu asla dinlenemeyecek!
  • 84:37 - 84:41
    Baş rahibeye, diğer rahibeleri
    manastırda tutmasını tembihledim.
  • 84:41 - 84:43
    Kapının önüne de bir koruma koydum.
  • 84:44 - 84:47
    Batılıların dışarıya
    pek çıkmamalarını tavsiye ederim.
  • 84:47 - 84:49
    Pekâla.
  • 84:56 - 84:59
    Rahibe, Bayan Fane
    bugün manastıra geldi mi?
  • 84:59 - 85:02
    Evet. Ama birkaç dakika önce çıktı.
  • 85:10 - 85:12
    Bu İngiliz Şeytanları'nın işi!
  • 85:13 - 85:15
    Geleneklerimize saygı gösterin!
  • 85:30 - 85:31
    Sung Ching.
  • 85:33 - 85:34
    Gidelim!
  • 85:35 - 85:35
    Gidelim!
  • 85:37 - 85:38
    Gidelim!
  • 86:09 - 86:12
    Sung Ching! Bayan Fane nerede?
    Bayan Fane nerede?
  • 86:29 - 86:30
    Ne dediğinizi anlamıyorum!
  • 86:31 - 86:32
    Ondan uzak durun!
  • 86:33 - 86:35
    Sen iyi misin?
    - Evet.
  • 86:51 - 86:52
    Haydi gel.
  • 87:18 - 87:20
    Viskimiz bitmiş.
  • 87:53 - 87:55
    Doktor Fane.
  • 87:55 - 87:58
    Sizi bir içki için rahatsız ediyorum.
  • 88:25 - 88:26
    Merhaba hayatım.
  • 88:44 - 88:50
    Devrim esnasında, Manchus'ta katliam
    yapılırken ben Hankow'da yaşıyordum.
  • 88:51 - 88:54
    Belirli bir aileye yardım
    edebilecek konumdaydım.
  • 88:54 - 88:56
    Yeni evraklar gibi bürokratik
    işler yüzünden.
  • 88:57 - 88:59
    O, kız kardeşlerin en küçüğüydü.
  • 89:01 - 89:04
    En başta çok dikkat etmemiştim.
  • 89:05 - 89:08
    Daha doğrusu olması gerekenden
    daha çok etmedim.
  • 89:10 - 89:13
    Hankow'dan ayrıldığımda,
    peşimden geldi.
  • 89:15 - 89:18
    İki, üç kez geri göndermeme rağmen...
  • 89:19 - 89:20
    ...sürekli gelmeye devam etti.
  • 89:26 - 89:30
    Onun için bu kadar çok sevgi
    beslediğinizi fark edemedim.
  • 89:30 - 89:32
    Beslediğimi de nereden çıkarttınız?
  • 89:34 - 89:37
    Bunu gözlerinizde görebiliyorum.
  • 89:40 - 89:42
    Erkekleri önceden anlamak çok zor.
  • 89:44 - 89:46
    Sizin de diğer herkes gibi
    olduğunuzu sanıyordum...
  • 89:46 - 89:50
    ...şimdi ise, hakkınızda tek bir şey
    bile bilmediğimi hissediyorum.
  • 89:54 - 89:56
    Sizde ne gördüğünü
    çok merak ediyorum.
  • 89:58 - 89:59
    Wan Xi.
  • 90:09 - 90:12
    Benim iyi biri olduğumu söylüyor.
  • 90:21 - 90:25
    Sanki bu dünyada bir kadın hiç, bir
    erkeği fâziletinden ötürü sevmiş gibi!
  • 94:10 - 94:10
    Günaydın.
  • 94:20 - 94:21
    Günaydın.
  • 94:26 - 94:29
    Sanırım bugün kasabadan uzak durmak
    yapılacak en iyi şey.
  • 94:30 - 94:30
    Tamam.
  • 94:52 - 94:54
    Ben yürüyüşe çıkıyorum.
  • 95:00 - 95:01
    Gel haydi.
  • 95:45 - 95:47
    Bu kadar uzakta ne arıyorsun?
  • 95:47 - 95:50
    Akşamdan kalmışlığın mahmurluğunu,
    yürüyerek üstümden atıyorum.
  • 95:50 - 95:52
    Sen ne yapıyorsun?
  • 95:52 - 95:56
    Şu beyefendiden, bir tomar
    bambu satın almaya çalışıyorum.
  • 95:56 - 95:58
    Ama istediği fiyat, ateş pahası.
  • 95:58 - 95:59
    Ya da başım...
  • 96:00 - 96:02
    ...pazarlık yapamayacak kadar
    fena ağrıyor.
  • 96:08 - 96:09
    Söyle bakalım...
  • 96:10 - 96:12
    ...seni eve götürelim mi?
    - Neyle?
  • 96:12 - 96:14
    Bizonla mı?
  • 97:03 - 97:06
    Gördüğün gibi, şu an için geçici
    bir süreliğine suyu...
  • 97:06 - 97:07
    ...bu tarlalardan alıp,
    insanların...
  • 97:07 - 97:10
    ...kolayca ulaşabileceği, kasaba
    merkezine aktarıyoruz.
  • 97:10 - 97:13
    Yarım milden uzun bir mesafe. Bazı
    yerlerde canımıza okuduğu oldu.
  • 97:30 - 97:32
    Ama inan buna değdi.
  • 98:47 - 98:48
    Rahibe...
  • 98:51 - 98:52
    ...ölecek miyim?
  • 98:52 - 98:56
    Ah, ah.
    Bu kadar şapşal olmamalısın.
  • 98:56 - 98:58
    Dinle bir tanem...
  • 98:58 - 99:00
    ...bebek bekliyor olma
    ihtimâlin var mı?
  • 99:05 - 99:06
    - Hayır.
    - Evet.
  • 99:06 - 99:07
    - Hayır.
    - Evet.
  • 99:09 - 99:10
    Yani...
  • 99:11 - 99:12
    Ben...
  • 99:15 - 99:16
    Bu mümkün sanırım.
  • 99:16 - 99:18
    Şüphemiz yok.
  • 99:18 - 99:21
    Evet. Rahibe Aziz Joseph,
    hemen anlar.
  • 99:21 - 99:23
    Kendisi çok büyük bir
    aileden geldiği için...
  • 99:23 - 99:25
    ...bu konularda oldukça
    tecrübeli.
  • 99:26 - 99:27
    İnanamıyorum.
  • 99:27 - 99:29
    Neden inanamıyorsun?
  • 99:30 - 99:31
    Bebek sahibi olmak
    son derece doğal bir şeydir.
  • 99:34 - 99:35
    Evet.
  • 99:35 - 99:38
    Kocanın ne kadar
    sevineceğini bir düşün.
  • 99:58 - 100:00
    Neler oldu?
  • 100:00 - 100:02
    - İyiyim.
    - Baygınlık geçirdiğini söylediler.
  • 100:02 - 100:03
    İyiyim.
  • 100:03 - 100:05
    - İzin ver bir bakayım.
    - Kolera değil.
  • 100:05 - 100:08
    Hayır.
    Kolera olduğunu sanmıyorum.
  • 100:08 - 100:11
    Mide bulantın oldu mu?
    Yoksa sadece baygınlık mıydı?
  • 100:12 - 100:14
    Walter, yeter.
  • 100:16 - 100:18
    Hamileyim.
  • 100:18 - 100:20
    Bir bebek mi?
  • 100:24 - 100:25
    Kesin emin misin?
  • 100:26 - 100:27
    Evet.
  • 100:30 - 100:32
    Bu harika!
  • 100:38 - 100:40
    Ne kadar zamandır bu haldesin?
  • 100:43 - 100:44
    İki aydır.
  • 100:46 - 100:47
    Belki daha fazla.
  • 101:05 - 101:06
    Kitty.
  • 101:10 - 101:12
    Babası ben miyim?
  • 101:16 - 101:18
    Sahiden bilmiyorum.
  • 101:21 - 101:22
    Çok üzgünüm.
  • 101:36 - 101:38
    Artık mühim değil.
  • 101:40 - 101:41
    Değil mi?
  • 101:42 - 101:43
    Hayır.
  • 101:45 - 101:47
    Hayır, değil.
  • 102:49 - 102:50
    Doktor Fane!
  • 102:52 - 102:53
    Benimle gelin.
  • 103:08 - 103:10
    Bu da ne böyle?
    Nereden geliyorlar?
  • 103:10 - 103:13
    Kolera, nehrin güneyine doğru
    boylu boyunca yayılmış.
  • 103:13 - 103:15
    Orada ne doktorları
    ne de sağlık merkezleri var.
  • 103:15 - 103:19
    Gelirlerse, herkese bulaştırırlar!
    Onları kasabaya sokmamalıyız!
  • 103:19 - 103:20
    Doktor Fane!
  • 103:33 - 103:34
    Doktor Fane!
  • 103:48 - 103:49
    Durun! Durun!
  • 103:49 - 103:50
    Durun!
  • 103:53 - 103:55
    Lütfen durun!
    Size burada yardım edebiliriz!
  • 103:55 - 103:57
    Albay, onlara kasabaya
    gitmemelerini söyle!
  • 103:57 - 103:58
    Burada yardım edeceğimizi söyle!
  • 104:25 - 104:29
    Bayan Fane, bütün çocukları
    müzik odasında toplayın.
  • 104:31 - 104:32
    Burada bekleyin.
  • 104:33 - 104:35
    Haydi!
  • 105:14 - 105:15
    Şu çocuğu getir buraya.
    Getir onu!
  • 106:39 - 106:41
    Kesikleri var.
    Onu tedavi edin.
  • 107:29 - 107:30
    Anlamıyorum.
  • 107:30 - 107:32
    Neden beni uyandırmadı?
  • 107:32 - 107:37
    Erkenden yola koyuldu.
    Ayrıca senin de dinlenmen gerekiyordu.
  • 107:38 - 107:40
    Mülteci kampı buradan
    ne kadar uzaklıkta?
  • 107:40 - 107:43
    Hemen kasabanın
    dışındaki dağın eteğinde.
  • 107:47 - 107:50
    Doktor Fane, buradan
    gitmeni istediğini ama...
  • 107:50 - 107:54
    ...senin buna yanaşmayacağını
    söyledi. -Sizden ayrılmak istemem.
  • 107:54 - 107:56
    Evet. Bunun için minnettarız,
    sevgili yavrum, ancak...
  • 107:57 - 108:00
    ...kocandan da ayrılmak
    istemezsin bana kalırsa.
  • 108:00 - 108:03
    Benim görevim bu.
  • 108:03 - 108:07
    Görev dediğin, ellerin
    kirlendiğinde yıkamaktır!
  • 108:11 - 108:14
    17 yaşımdayken kâlbimde
    bir aşk başladı...
  • 108:14 - 108:16
    ...Tanrı'ya karşı.
  • 108:16 - 108:22
    Dini hayat hakkında, hayalci fikirlere
    sahip aptal bir kızdım.
  • 108:22 - 108:25
    Lâkin aşkım, ihtiraslıydı.
  • 108:27 - 108:30
    Yıllar geçtikçe,
    hislerim değişime uğradı.
  • 108:31 - 108:34
    Tanrı beni hayal kırıklığına uğrattı.
    Beni yok saydı.
  • 108:35 - 108:41
    Aramızdaki ilişki, huzurlu bir
    aldırmazlığa dönüştü.
  • 108:41 - 108:48
    Aynı kanepede oturup, kırk yılda bir
    iki kelâm eden, karı koca gibiydik.
  • 108:48 - 108:50
    Onu asla terketmeyeceğimi biliyordu.
  • 108:51 - 108:53
    O da benim görevimdi.
  • 108:53 - 108:56
    Ama aşk ve görev,
    aynı bedende birleşirse...
  • 108:57 - 109:00
    ...işte o zaman Tanrı sizinle olur.
  • 109:04 - 109:07
    Askerin, seni geri
    götürmek için bekliyor.
  • 109:09 - 109:10
    Kalmayı yeğlerim.
  • 109:10 - 109:12
    Olmaz.
  • 109:29 - 109:30
    Ne? Neler oluyor?
  • 109:31 - 109:32
    Ne?
  • 109:32 - 109:33
    Bayan Fane?
  • 109:34 - 109:36
    Bay Waddington?
  • 109:37 - 109:38
    Kocanız...
  • 109:38 - 109:40
    Ne? Ne oldu?
  • 109:40 - 109:41
    Hastalık kapmış.
  • 110:02 - 110:04
    Nerede?
  • 110:07 - 110:08
    Bayan Fane?
  • 110:17 - 110:17
    Walter!
  • 110:17 - 110:20
    Hayır. Onun burada olmaması gerek!
    Hiç güvenli değil. Waddington!
  • 110:20 - 110:23
    Korkarım bu durumda
    bana pek söz düşmez.
  • 110:35 - 110:37
    Seyirci istemiyorum.
  • 110:38 - 110:38
    Gidin.
  • 110:39 - 110:40
    Bebeğin...
  • 110:41 - 110:43
    Lütfen, gitmelisiniz.
  • 110:49 - 110:52
    Walter, ne yapmam gerek?
  • 110:52 - 110:55
    İlacı biraz kıs.
    Çok hızlı damlıyor.
  • 110:55 - 110:56
    Güzel, güzel.
  • 110:57 - 110:58
    Kitty. Kitty.
  • 111:02 - 111:05
    Kriz tuttuğunda, işler çok daha
    kötü bir hal alacak.
  • 111:07 - 111:09
    Bunun için hazırlıklı mısın?
  • 111:10 - 111:11
    Evet.
  • 112:01 - 112:02
    Ne oldu?
  • 112:03 - 112:05
    Sodyum kloridimiz bitiyor.
  • 112:07 - 112:08
    Daha fazla getirtemez misiniz?
  • 112:09 - 112:10
    Getirtebilirim.
  • 112:10 - 112:13
    Ancak birçoğu için,
    çok geç olacaktır.
  • 112:52 - 112:53
    Kitty.
  • 112:57 - 112:58
    Kitty.
  • 113:01 - 113:02
    Uyanık mısın?
  • 113:07 - 113:08
    Daha iyi hissediyor musun?
  • 113:32 - 113:33
    Affet beni.
  • 113:37 - 113:39
    Seni af mı edeyim?
  • 113:45 - 113:47
    Affedecek bir şey yok.
  • 114:10 - 114:13
    Walter.
  • 114:13 - 114:15
    Üzgünüm.
  • 114:45 - 114:46
    Çok üzgünüm.
  • 114:49 - 114:50
    Bayan Fane?
  • 114:53 - 114:57
    Doktor Fane, derhal
    gömülmeyi arzu ederdi.
  • 115:00 - 115:01
    Evet, tabi ki.
  • 115:24 - 115:30
    Tertemiz bir membânın,
    dolanıyordum etrafında...
  • 115:30 - 115:36
    Enfes bir su buldum ve
    yıkandım hemen altında...
  • 115:37 - 115:44
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 115:45 - 115:50
    Kendimi terkettim kurumaya,
    o meşe ağacının altında...
  • 115:50 - 115:57
    Bülbüller şarkı söylerdi hani,
    en yüksekteki dalında...
  • 115:57 - 116:04
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 116:05 - 116:10
    Söyle şarkını güzel bülbül,
    kâlbin sevinç dolu, asla susma...
  • 116:10 - 116:16
    Kalbin sanki güler gibi,
    benimkisi ağlıyorken hâlâ...
  • 116:17 - 116:18
    Ne yapıyorsun?
  • 116:18 - 116:24
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 116:26 - 116:31
    Sevdiceğimi yitirdim,
    hiçbir şey yokken ortada...
  • 116:31 - 116:38
    Ona sırtımı çevirdim,
    bir demet gül adına...
  • 116:39 - 116:46
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 116:47 - 116:53
    Bir gül olmak istedim,
    hâlâ açan dalında...
  • 116:53 - 117:00
    Ve biricik sevdiceğimin
    aşkı her dâim yanımda...
  • 117:01 - 117:08
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 117:08 - 117:14
    Tertemiz bir membânın,
    dolanıyordum etrafında...
  • 117:14 - 117:21
    Enfes bir su buldum ve
    yıkandım hemen altında...
  • 117:22 - 117:29
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 117:29 - 117:34
    Kendimi terkettim kurumaya,
    o meşe ağacının altında...
  • 117:35 - 117:41
    Bülbüller şarkı söylerdi hani,
    en yüksekteki dalında...
  • 117:42 - 117:52
    Nicedir içimde sana olan sevdam,
    unutmayacağım seni asla...
  • 118:02 - 118:04
    Çok saçma, değil mi?
  • 118:05 - 118:06
    Bir hafta içinde ölecek.
  • 118:07 - 118:09
    Verdiğin paraya bile değmez.
  • 118:10 - 118:11
    Sen ne dersin?
  • 118:11 - 118:13
    Bence oldukça güzeller.
  • 118:14 - 118:15
    Sahi mi?
  • 118:16 - 118:18
    Sanırım haklısın.
  • 118:20 - 118:21
    Haydi.
  • 118:24 - 118:27
    Acele etsek iyi olacak.
    Büyükbaban bekliyor.
  • 118:31 - 118:31
    Kitty Fane?
  • 118:35 - 118:37
    Yaşıyor muyum,
    yoksa bu bir rüya mı?
  • 118:37 - 118:39
    Merhaba Charlie.
  • 118:39 - 118:41
    Londra'da ne işin var?
  • 118:44 - 118:46
    Çok uzun zaman oldu, biliyorum.
  • 118:47 - 118:49
    Sana yazmalıydım.
  • 118:52 - 118:54
    Kim bu sevimli dostumuz?
    Merhaba delikanlı.
  • 118:54 - 118:55
    Adın ne?
  • 118:55 - 118:57
    Walter.
  • 118:57 - 119:01
    Merhaba Walter.
    Ben Charlie Townsend.
  • 119:02 - 119:03
    Kaç yaşındasın?
  • 119:03 - 119:04
    Beş.
  • 119:05 - 119:07
    Haydi hayatım.
    Gerçekten acelemiz var.
  • 119:08 - 119:09
    Evet, tabi.
  • 119:10 - 119:13
    Pekâla.
    Seni tekrar görmek güzeldi.
  • 119:14 - 119:15
    Sizi de öyle.
  • 119:16 - 119:18
    Hoşçakal Walter.
  • 119:18 - 119:19
    Hoşçakalın.
  • 119:23 - 119:24
    Kitty!
  • 119:26 - 119:28
    Önümüzdeki 3 hafta boyunca Londra'da
    olacağım. Belki bir ara...
  • 119:28 - 119:29
    Hoşçakalýn Bay Townsend.
  • 119:31 - 119:32
    Hoşçakalın Bayan Fane.
  • 119:36 - 119:37
    Kimdi o anne?
  • 119:39 - 119:40
    Önemli biri değil, bir tanem.
  • 123:53 - 123:58
    ...DOSTLARIMIZ JULIE PEARCE VE
    JOHN TIMPERLEY'NIN ANISINA...
Title:
The Painted Veil (2006) HD 720p Full Movie (Spa Subs)
Description:

The Painted Veil (2006) HD 720p Full Movie. Spanish Subtitles. A British medical doctor fights a cholera outbreak in a small Chinese village, while also being trapped at home in a loveless marriage to an unfaithful wife. Director: John Curran. Writers: Ron Nyswaner (screenplay), W. Somerset Maugham (novel). Stars: Naomi Watts & Edward Norton.

more » « less
Video Language:
English
Team:
Film & TV

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions