-
.
-
Parmigianino'nun maniyerist üslupta çok önemli bir tablosuna bakmaktayız, bu eserin ismi
-
'Uzun Boyunlu Madonna'.
-
Bu, tabiri caizse komik bir resim.
-
Ve oldukça büyük bir resim.
-
Meryem oldukça büyük,
-
ve bazı bölgeleri de oldukça büyük.
-
Hz. Meryem'in başı küçük,
-
bedeniyle ve
-
özellikle de oldukça geniş kalçalarıyla karşılaştırıldığında başı çok küçük.
-
Aşağıya doğru baktığımızda, ayak parmakları da çok küçük.
-
Hz. Meryem adeta Hz. İsa'nın üzerinde yer aldığı bir peysaj gibi.
-
.
-
İsa da oldukça büyük resmedilmiş.
-
Vücudu oldukça büyük, ve vücudu dışa doğru açılmış.
-
Kolu geriye düşmüş, neredeyse
-
kolu omuzundan çıkmış gibi duruyor.
-
Kolunun bu şekilde çizilmiş olmasının başka bir örneği geliyor aklıma.
-
Michelangelo'nun Pieta isimli eserini düşünüyorum,
-
o eserde Hz. Meryem'in kucağında oğlunun ölüsü vardır ve Hz. İsa'nın kolu sarkmıştır.
-
Baktığımız resimde ise Hz. İsa yaşıyor,
-
henüz bir bebek, muhtemelen uyuyor ancak
-
ölü gibi de gözüküyor.
-
Pieta ile bağlantı kurduğumuzda,bu resimde Hz. Meryem'in alt bedeninin niçin bu kadar geniş resmedildiğini anlamlandırabiliyoruz.
-
Zira heykelde de, Hz. Meryem oğlunun ölü bedenini
-
taşıyabilmek için oldukça büyük canlandırılmıştı.
-
Bu resme baktığımızda, artık yüksek Rönesans döneminde olmadığımızı hemen anlayabiliyoruz.
-
Peki aradaki dönemde neler oldu?
-
Öncelikle, maniyerizm gelişti.
-
Yüksek Rönesans dönemi sanatçıları, yapılabilecek her şeyin
-
zirvelerini belirlemişlerdi.
-
Giotto'nun zamanından beri geliştirilmeye çalışılan natüralizm
-
mükemmel hale getirilmişti.
-
Yüksek Rönesans döneminde kullanılan görsel yanılsamalar
-
burada bedenin şeklini değiştirmek ve dönüştürmek için kullanılmış.
-
Bedenin gerçek olamayacak kadar zarif gözükmesini sağlayacak
-
aşırı bir değiştirmeden bahsetmiyorum.
-
Sadece Yüksek Rönesans dönemindeki güzellik ve zerafeti
-
alıyor ve bir üst seviyeye çıkartıyor, biraz abartıyor.
-
.
-
Maniyerizmi düşündüğümüzde, sanatın kaynağının doğa değil de
-
sanat olduğunu düşünürüz.
-
Rönesans döneminde sanat doğanın ve dünyanın gözlemlenmesi
-
üstüne kuruludur,
-
ancak bu esere baktığımızda Michelangelo'nun
-
'Giuliano de Medici' portresi ve oradaki uzun boyun aklımıza geliyor.
-
Veya Pieta'yı anımsıyoruz.
-
Bu eser başka sanat eserlerine referanslar veriyor,
-
sanatsal geleneklere göndermeler yapıyor.
-
Maniyeristler, insan anatomisine veya figürlerin
-
doğala yakın şekilde resmedilmesine pek önem vermiyorlar.
-
Hatta iki maniyerist ressam arasındaki bir mektupta,
-
sol eli alıp sağ kola yerleştirelim.. gibi bir şey yazılmış olduğunu hatırlıyorum.
-
.
-
bedeni bilinçli olarak karmaşık hale getiriyorlar ve
-
formlar arasında anlamsız ilişkiler kuruyorlar.
-
Örneğin meleğin tuttuğu vazo ile
-
meleğin baldırı arasındaki ilişkiye bakın.
-
Örneğin Meryem'in büyük cüssesi ile
-
sağ alt köşedeki kahinin ilişkisine bakalım.
-
Çok uzaklarda olması beklenen bir figür bu,
-
ancak Meryem'in ayaklarının yanında çok küçük bir figür olarak gözüküyor.
-
Meryem'in göğsüne yerleştirdiği eline bakalım,
-
gerçek olamayacak kadar uzun parmakları var,
parmakları neredeyse kemiksiz.
-
Beden dili bir şey ifade etmekte yetersiz kalıyor.
-
Vücut hareketlerini, jestleri, tiyatrovari bir sahneyi görüyoruz
-
ancak figürün ne yapmak istediğini, niyetini tam algılayamıyoruz.
-
Sanat adına dramatize edilmiş bir sahne.
-
.
-
.
-
Bilinçli bir yoğunluk var,
-
ve bu gerçek dışılık algısını artırıyor.
-
Sağdaki sütunlara baktığımızda,
-
çok arka planda bir sütun var,
-
o kadar eğik bir açıdan görüyoruz ki
-
kendi başına bir duvar gibi gözüküyor.
-
Zemine baktığımızda, kolonların arasından
-
geçen ışık ve gölgeleri görüyoruz.
-
.
-
Burada oldukça büyük bir bölümde bir belirsizlik var,
-
bunun sebebi de resmin o kısmının tammalanmamış olması.
-
Maniyerism, Rönesans'ın mükemmeliyetçilik
-
duygusuna ciddi bir tepki veriyor gibi gözüküyor.
-
Biliyorsunuz Rönesans dönemi natüralizme son derece sadık.
-
Ve sonrasında ise bu sınırlamalara
-
karşı bir reaksiyon geliştiğini gözlemliyoruz.
-
Veya aşılacak bir şey kalmadığını, ve artık gerçekten yeni bir şeyler denemeleri gerektiğini düşünüyorlar.
-
Bu fikirler de genel kabul görmeye başlıyor,
-
ve bu tarz eserler için özel bir izleyici kitlesi oluşuyor.
-
.
-
Bu eserlerin yüksek entellektüel seviyeyi imgeledikleri düşünülüyor.
-
.
-
.