-
Merhaba arkadaşlar;
-
Epistemoloji dersimizin bu programında
-
epistemoloji nedir sorusunu yanıtlamaya çalışacağız.
-
Dilerseniz, Kuramsal Bir İşlev Olarak
-
Epistemolojiyi açıklayarak programımıza başlayalım.
-
Epistemoloji, bilgi kavramı üzerine geliştirilen kuramsal bir çalışma türüdür.
-
Bilgi kavramının kendisine kuramsal bir bakış açısı getirmeyi hedefler.
-
Epistemoloji bilgi dağarcığımıza yeni bilgiler eklemek yerine,
-
bilgiyi felsefi açıdan inceler.
-
Sorgulama ve açıklama yapmanın ilk aşamasında epistemolojinin tam olarak
-
nasıl bir kuramsal çaba olduğunu sorabiliriz.
-
Epistemolojinin kuramsal çabası tek bir sınıf altında toplanmaz.
-
Çünkü bilgi üzerine yürütülen felsefi çalışmalar çeşitlilik ve kuramsal renkler içerir.
-
Epistemolojinin kendisine sorun olarak aldığı temel konuları gözden geçirip,
-
epistemoloji alanını daha somut bir tarzda anlayalım.
-
Bu konuların ilki, İnsan Bilgisinin Kaynaklarıdır.
-
Bilgi sahibi olmak bizim için en sıradan görünen olgulardan biridir
-
ancak bilginin kaynakları üzerinde çok fazla düşünmeyiz.
-
“Kaynak” kavramı, dar bir şekilde anlaşıldığında,
-
toplumsal yaşantımız içinde yer alan “enformasyon kanalları” şeklinde açıklanabilir.
-
Bilgi kavramını açık hale getirirken, bilginin tanımına ek olarak kuramcılar,
-
kavramsal çözümlemelerini üretme yönünde de akıl yürütmüşlerdir.
-
Kavramsal çözümlemeler genelde, ele alınan önemli bir düşünsel
-
kavramın başka kavramların bileşiminden nasıl
-
oluştuğunu göstermeyi hedefler.
-
Çözümlemeler önemli ve yararlı zihinsel eylemlerdir,
-
çünkü bu tür işlevlerin sonucunda ele alınan kavram daha anlaşılır
-
bir hâle gelir ve kavramın unsurları belirgin bir şekilde ortaya çıkar.
-
Felsefeciler, bilginin olanaklılığı konusunda da irdelemelerde bulunup,
-
genelde sormaya alışık olmadığımız soruları sorarlar.
-
Günlük yaşamda bilgi alışverişinde bulunur,
-
bilginin ne olduğunu veya gerçekten olup olmadığını sorgulamayız.
-
Fakat epistemolojik çalışmalarda, bilginin gerçekten
-
olanaklı olup olmadığı konusunda derinlikli sorgulamalar yürütülür.
-
20. yüzyıl felsefesinde kendine yer edinmiş olan bir sorunsal,
-
bilgi kavramı ve bilgi edinimi süreçleri ile toplumsallık
-
arasındaki ilişkinin saptanmasıyla ilgilidir.
-
Felsefe tarihinde, epistemoloji alanında yürütülen çalışmalarda,
-
toplumsal unsurlar genelde tartışmalara yansımamış
-
ve bilgi konusundaki araştırmalar neredeyse
-
“yalıtılmış” bireysel girişimler olarak kalmıştır.
-
Günümüzde, felsefecilerin eski çağlarda benimsemiş olduğu bilgisel,
-
düşünsel veya kavramsal normların belli oranda yerinden oynadığı söylenebilir.
-
Bu değişim, felsefenin temel alanlarında, özellikle
-
toplumsallık ve tarihsellik konularında, yeni bir bilincin gelişmesi yönündedir.
-
Epistemoloji, geçirmekte olduğu değişimlerle birlikte,
-
Eski Yunan’da ortaya atılan sorunsallar ışığında iş görmektedir.
-
Eski Yunan’ın veya Yeni Çağ’ın bilgi kuramcılarının kafa yorduğu
-
sorunların bir kısmı günümüzde ilginçliğini koruyor olabilir.
-
Buna karşın felsefenin geleneksel konularının belli bir bölümünün
-
bizimle ve bizim içinde yaşadığımız
-
dünyayla olan ilgisi son derece şüphelidir.
-
Bu durum da felsefe tarihinin yakından incelenmesi
-
ve eskinin felsefi sorunları üzerine eğilinmesi konularında
-
bazı soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden olur.
-
Felsefe tarihinin büyük düşünürlerinin irdelediği konular
-
ve hatta kullanılan dil zaman zaman tuhaf ve uzak görünse de
-
bu konuların çoğunun günümüzün felsefi problemleri
-
açısından önemli ipuçları taşıdığı bir gerçektir.
-
Bu konuda yararlı olabilecek bir yaklaşım,
-
bazı felsefecilerin “varsayımsal sempati” adını verdikleri bir tavır benimsemektir.
-
Varsayımsal sempati, eserini okumakta olduğumuz
-
büyük bir düşünürün söylediklerinin tahminen önemli bazı
-
noktalar içerdiği ve yazarın önemli bir fikri aktarma çabasında
-
olduğu konusunda bir tavır geliştirip ona bir “şans vermek” demektir.
-
Üst düzey kavramsal bir etkinlik olan epistemoloji kapsamında
-
kullanılan merkezcil ve kritik kavramların önemli bir kısmı
-
günlük dilden devralınan bildik kavramlardır.
-
Fakat felsefeciler zaman zaman bu kavramları daha açık hale getirerek
-
ve bazen de belli bir oranda dönüştürerek kullanırlar.
-
Şimdi bu kavramlara göz atalım.
-
Norm, en genel haliyle, “düzenleyici ilke veya kural” anlamındadır.
-
Etik kurallar normatif önermelerin en bilinen örnekleridir.
-
Normatif önermelerin işlevlerini ve önemini iyi anlamanın bir yolu,
-
bu tür önermeleri normatif olmayan ifadelerle karşılaştırmaktır.
-
Betimleyici, tasvir edici veya anlatıcı nitelikte olan yani yalnızca bir
-
durumu veya olguyu ileten cümleler,
-
normatif olmayan ifadeler arasında sayılabilir.
-
Bilgi konusu üzerine çalışan felsefecilerin çoğu
-
epistemolojinin normatif bir çaba olduğunu söyleyecektir.
-
Bunun anlamı, bilginin iyi veya doğru örneklerinin,
-
yani dünyaya dair inançlarımızın nasıl olması gerektiği
-
konusunun epistemolojinin konuları arasında yer aldığıdır.
-
Bilgi kavramı epistemolojinin temel irdeleme konusu olsa da
-
bilginin her boyutu epistemoloji alanı içinde
-
eşit ölçüde ilgi görmez ve irdelenmez.
-
Logos içeren veya logos’un içinde yer alan bilgi türleri içinde
-
felsefecileri en çok meşgul eden bilgi türü önermesel bilgidir.
-
“Önerme” deyimi, kısaca ve kabaca “bir iddiada bulunan
-
bir cümlenin içeriğinde barınan düşünce veya fikir” olarak tanımlanabilir.
-
Dilimizde “doğru” ve “yanlış” hem normatif hem de
-
tasvire yönelik anlamlar barındırır.
-
Etik kullanımda doğrunun ve yanlışın farklı bir kavram olduğu da açıktır.
-
Bu kullanım kendisini betimleyici bağlamda gösterir.
-
Betimleyici bağlamda ortaya çıkan bu kullanım kapsamında,
-
bir önerme için “doğru” nitelemesini kullanmak,
-
onun dünyada olan olgularla uyum içinde olduğunu belirtme anlamını taşır.
-
Bilişsellik, yalnızca felsefede değil, birçok alanda kullanılan bir kavramdır.
-
Bu kavram, zaman zaman “bilgisel” ile eş anlamlı olarak da kullanılır
-
ve “bilgi” ile olan yakın ilişkisi nedeniyle kafa karışıklıklarına neden olur.
-
‘Bilişsel’ sıfatı genelde, bir “üst düzey zihinsel işlevler yelpazesi” için kullanılır.
-
Bu yelpazenin kapsamındaki işlevlerin en önde gelenleri duyular
-
aracılığıyla algılama, bellek işlevleri, akıl yürütme ve bilgilenmedir.
-
Bu işlevlerin tümü, üst düzey zihinselliği gerektiren süreçler içerir.
-
“İnanç” ve “inanmak” kavramları denildiğinde akla ilk gelen dinsel bağlamlardır.
-
“İnanç sahibi olmak” deyiminin ilk çağrıştırdığı kavram “Tanrı”dır.
-
Tanrı inancı düşüncesine ek olarak, “inanç” kavramı, “güven”
-
ve “kararlılık” kavramları ile ilintili olarak da sıkça kullanılır.
-
Dünya bilgimiz açısından bakıldığında,
-
inanç bilgiyi hedeflemenin ve bilgiye yönelmenin bir parçasıdır.
-
Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta, bir inancın
-
“inanç” etiketini hak edebilmesi için, doğru olmak zorunda olmadığıdır.
-
İnançlarımızın bir kısmı doğru, bir kısmı ise yanlıştır.
-
“Kanıt”ın epistemolojik çalışmalar kapsamında önemli bir işlevi vardır.
-
Bu kavram, insanın bilgisel durumlarının felsefi irdelemesi sırasında sıkça kullanılır.
-
İnsan bilgisi, fakında olalım ya da olmayalım,
-
ağırlıklı olarak kanıt olgusu üzerinde kurulur.
-
Ancak her kanıt doğru olmayabilir.
-
Bazı kanıtlar bizi yanıltsa da “kanıt” kapsamında yer alır.
-
Gündelik bir sohbet sırasında yanlış bir önermeyi duyan
-
birey bu duyumu temel alarak yanlış inanç oluşturabilir.
-
Ancak, bu yanlış önermeye inanan insanın da kanıtsal bir zincir
-
içinde inanç oluşturduğunu söylemeliyiz.
-
Kanıtın kavramsal betimlemesi ile kanıtının yeterliliği
-
veya yetersizliği konuları birbirinden ayrıdır.
-
Son olarak, Epistemolojik Gerekçelendirme kavramını ele alalım.
-
“Gerekçe” kavramı aslında logos’un esas anlamlarından biridir
-
ve tahmin edileceği gibi, insanı diğer canlılardan ayıran özelliklerin başında yer alır.
-
Bizim sahip olduğumuz bilgilerin ezici bir çoğunluğu,
-
bir gerekçelendirme süreci veya yapısı sayesinde yaşam bulur.
-
Tersinden düşünürsek, hiçbir gerekçesi olmadan
-
edindiğimiz inançların önemli bir kısmı epistemolojik açıdan
-
ciddi sorunlar arz eder, diyebiliriz.
-
Evet, arkadaşlar; Epistemoloji dersimizin bu programında
-
epistemoloji nedir sorusunu yanıtlamaya çalıştık.
-
Bir başka programda görüşmek üzere, hoşça kalın.