Teknoloji, aşkı değiştirmedi. İşte nedeni.
-
0:01 - 0:04Geçenlerde, Yeni Gine'nin
dağlık bölgelerinde seyahat ediyordum -
0:04 - 0:06ve üç karısı olan bir adamla konuşmuştum.
-
0:07 - 0:10Ona "Kaç eşinin olmasını isterdin?"
diye sordum ve -
0:10 - 0:12uzun bir sessizlik oldu,
-
0:12 - 0:13ben de kendi kendime
-
0:13 - 0:15"Acaba beş mi diyecek,
-
0:15 - 0:16yoksa 10 mu?
-
0:16 - 0:1825 mi diyecek?" diye düşünüyordum.
-
0:18 - 0:19Bana döndü ve
-
0:19 - 0:20"Hiç." dedi.
-
0:20 - 0:23(Gülüşmeler)
-
0:23 - 0:28İnsan toplumlarının %86'sı, bir erkeğin
birkaç eşinin olmasına müsaade ediyor: -
0:28 - 0:29Çok eşlilik.
-
0:29 - 0:31Fakat bu kültürlerin muazzam çoğunluğunda,
-
0:31 - 0:36erkeklerin yalnızca yüzde beşi ya da
10'unun birkaç eşi var. -
0:36 - 0:38Birkaç eşin olması, baş ağrısına
neden olabilir. -
0:38 - 0:41Aslında, diğer eşler birbirleriyle
kavga edebilir, -
0:41 - 0:44hatta bazen birbirlerinin çocuklarını
zehirleyebilirler. -
0:44 - 0:47Bir harem inşa edebilmek için
bir sürü inek, -
0:47 - 0:49bir sürü keçi ve bir sürü para,
-
0:49 - 0:51arsa sahibi olmanız gerekir.
-
0:51 - 0:53Bizler yakın-ilişki kuran türleriz.
-
0:53 - 0:57Memelilerin yüzde 97'si,
gençliklerini yaşamak için eşleşmezler; -
0:57 - 0:59insanlar bunu yapar.
-
0:59 - 1:01Bizlerin, partnerlerimize cinsel açıdan
-
1:01 - 1:04ister istemez sadık olduğumuzu
öne sürmüyorum. -
1:04 - 1:0742 kültürde cinselliği araştırdım ve
-
1:07 - 1:09aslında, bazı genetik
özelliklerini ve beyindeki -
1:09 - 1:11sistemini anladım.
-
1:11 - 1:13Bu, dünya çapında çok yaygın,
-
1:13 - 1:15fakat biz aşk için yaratıldık.
-
1:16 - 1:19Teknoloji, aşkı nasıl değiştirir?
-
1:20 - 1:22Neredeyse hiç değiştirmediğini
söylemek istiyorum. -
1:23 - 1:24Beyin üzerinde çalıştım.
-
1:24 - 1:28Ben ve meslektaşlarım, yaklaşık 100 kişiyi
bir beyin tarayıcısına soktuk, -
1:28 - 1:31bunlar henüz âşık olmuş,
henüz reddedilmiş ve -
1:31 - 1:33uzun süredir aşk yaşayan
-
1:33 - 1:35insanlardı.
-
1:35 - 1:38Ayrıca uzun süre "aşk içerisinde"
kalmak mümkündür. -
1:39 - 1:41Uzun süre önce, çiftleşme ve üreme için
-
1:41 - 1:43üç farklı beyin sistemi
-
1:44 - 1:45geliştirdiğimizi belirtmiştim:
-
1:45 - 1:47Cinsel dürtü,
-
1:47 - 1:48yoğun romantik aşk hisleri
-
1:49 - 1:52ve uzun süreli bir partnere duyulan
derin, sınırsız bağlılık hissi. -
1:52 - 1:55Bu üç beyin sistemi, beynin diğer
-
1:55 - 1:57çoğu kısmıyla birlikte,
-
1:57 - 2:02cinsel, romantik ve ailevi
yaşamlarımızı düzenlerler. -
2:02 - 2:05Fakat korteksin ötesinde; duygularımızı
-
2:05 - 2:09hissettiğimiz, duygularımızın
üretildiği yer olan limbik sistemin -
2:09 - 2:10ötesinde bulunurlar.
-
2:10 - 2:15Enerji, odak, tutku, motivasyon,
istek ve dürtü ile bağlantılı olarak, -
2:15 - 2:20beynin en ilkel kısımlarında
bulunurlar. -
2:21 - 2:22Bu durumda,
-
2:22 - 2:24yaşamın en büyük ödülünü
kazanma dürtüsü: -
2:24 - 2:26Bir çiftleşme partneridir.
-
2:26 - 2:30İlk atalarımız arasında, yaklaşık
4,4 milyon yıl önce geliştiler ve -
2:30 - 2:35Tinder'da parmağınızı sağa ya da sola
kaydırınca değişmeyecekler. -
2:35 - 2:37(Gülüşmeler)
-
2:37 - 2:39(Alkışlar)
-
2:39 - 2:43Teknolojinin, flört etme biçimimizi
değiştirdiği şüphesiz: -
2:43 - 2:45e-postalaşma, mesajlaşma,
-
2:45 - 2:47duyguları ifade eden yüz ifadeleri,
-
2:47 - 2:49cinsel içerikli mesajlar,
-
2:49 - 2:51bir fotoğrafı, öz-çekimleri "beğenmek" ...
-
2:51 - 2:55Nasıl flört edeceğimize dair yeni kurallar
ve tabular görüyoruz. -
2:56 - 2:58Fakat, biliyorsunuz,
-
2:58 - 3:01bu durum, aşkı gerçekten dramatik bir
biçimde değiştiriyor mu? -
3:02 - 3:041940'ların sonlarında, otomobilin çok
-
3:04 - 3:07popüler olduğu ve birdenbire,
yürüyen yatak odalarına -
3:07 - 3:09sahip olduğumuz döneme ne dersiniz?
-
3:09 - 3:11(Gülüşmeler)
-
3:11 - 3:15Peki, doğum kontrol hapının ortaya
çıkmasına ne dersiniz? -
3:15 - 3:21Kadınlar, hamilelik ve sosyal baskı
tehditinden kurtularak, -
3:21 - 3:25sonunda ilkel ve temel cinselliklerini
ifade edebilmişlerdi. -
3:26 - 3:29Çöpçatanlık siteleri bile,
aşkı değiştirmiyor. -
3:29 - 3:31Match.com'un bilimsel
danışmanlık uzmanıyım, -
3:31 - 3:3311 yıldır bu işi yapıyorum.
-
3:33 - 3:35Onlara bunların çöpçatanlık siteleri değil
-
3:35 - 3:37tanıştırma siteleri olduğunu söylüyorum
-
3:37 - 3:39ve bana katılıyorlar.
-
3:39 - 3:41Bir barda, bir kafede ya da
-
3:41 - 3:43parkta bir bankta oturduğunuzda;
-
3:43 - 3:44eski zamanlardan kalma
-
3:44 - 3:49beyniniz, uyuyan bir kedinin uyanması
gibi, eyleme geçer ve -
3:49 - 3:51siz gülümsersiniz,
-
3:51 - 3:52kahkaha atarsınız,
-
3:52 - 3:53dinlersiniz ve
-
3:53 - 3:58100 bin yıl önce atalarınızın yaptığı
gibi, gösteriş yaparsınız. -
3:58 - 4:00Size çeşit çeşit insanlar sunabiliriz --
-
4:00 - 4:02tüm çöpçatanlık siteleri gibi --
-
4:02 - 4:06fakat, tek gerçek algoritma,
kendi beyninizdir. -
4:06 - 4:08Teknoloji bunu değiştirmeyecek.
-
4:09 - 4:14Ayrıca teknoloji, kimi sevmeyi
seçeceğinizi de değiştirmeyecek. -
4:14 - 4:16Kişilik biyolojisi çalışıyorum ve
-
4:16 - 4:18dopamin, seratonin,
-
4:18 - 4:22testesteron ve östrojen sistemleri
ile bağlantılı -
4:22 - 4:24dört ana davranış ve düşünce şekli
-
4:24 - 4:26evrimleştirdiğimize inanmaya
başladım. -
4:26 - 4:31Ben de beynin bu dört sistemiyle
alakalı kişisel özelliklerinizin, -
4:31 - 4:34onların kümelenmelerinin
derecesini ölçmek için -
4:34 - 4:36doğrudan beyin bilimini kullanarak
-
4:36 - 4:38bir anket hazırladım.
-
4:39 - 4:44Daha sonra 40 farklı ülkedeki
çeşitli çöpçatanlık sitelerine -
4:44 - 4:45bu anketi ekledim.
-
4:46 - 4:50Anketi şu anda 14 milyondan
fazla kişi doldurdu ve -
4:50 - 4:54ben kimin kiminle ilgilendiğini
doğal bir şekilde gözlemlemiş oldum. -
4:54 - 4:56Ve sonuçlara baktığımda
-
4:56 - 4:59dopamin ağırlıklı bir sistemi olanlar daha
-
4:59 - 5:02meraklı, yaratıcı, spontane
ve enerjik olmaya yönelikken -
5:02 - 5:05kendilerine benzeyen insanlara
ilgi duyuyorlardı. Tahmin ederim ki -
5:05 - 5:07burada da bir sürü böyle insan var.
-
5:07 - 5:11Meraklı ve yaratıcı insanların kendileri
gibi olanlara ihtiyacı var. -
5:11 - 5:13Serotonin ağırlıklı sistemi
olanlar ise gelenekçi -
5:13 - 5:16ve dindar olmaya eğilimli, kurallara
bağlı kalan -
5:16 - 5:18ve otoriteye saygı duyan insanlardır.
-
5:18 - 5:21Dinsellik serotonin sistemine ait
bir terimdir. -
5:21 - 5:25Gelenekçi insanlar yine gelenekçi
insanları tercih ediyordu. -
5:25 - 5:27Yani, benzerlik cezbediyordu.
-
5:28 - 5:30Diğer iki durumdaysa zıtlıklar cezbediyor.
-
5:30 - 5:32Belirgin bir testesteron sistemi olanlar
-
5:32 - 5:36analitik, mantıklı, doğrudan ve kararlı
olmaya eğilimliyken, kendilerine -
5:36 - 5:38zıt olanlarla ilgileniyorlardı.
-
5:38 - 5:40Yüksek östrojen ve sözel
-
5:40 - 5:42beceri sahibi olan, duygularını
-
5:42 - 5:43dışa vuran ve içgüdüsel
-
5:43 - 5:45yetenekleri olan
-
5:45 - 5:48korumacı insanlardan hoşlanıyorlardı.
-
5:49 - 5:51Eş seçiminde doğal kalıplarımız var.
-
5:51 - 5:57Modern teknoloji, kime âşık olacağımızı
değiştirmeyecek. -
5:57 - 6:00Fakat, özellikle çok önemli
olduğunu düşündüğüm -
6:00 - 6:02yeni bir trend üretmeye başladı.
-
6:02 - 6:06Seçim paradoksu konseptiyle
alakalı bir trend. -
6:06 - 6:08Milyonlarca yıl boyunca,
-
6:08 - 6:10küçük avcı ve toplayıcı gruplar
içinde yaşadık. -
6:10 - 6:131.000 kişinin olduğu çöpçatanlık
-
6:13 - 6:16sitelerinden seçim yapma şansı yoktu.
-
6:16 - 6:18Hatta, son zamanlarda çalıştığım
bir konu da -
6:18 - 6:21beyinde bir çeşit hoş nokta bulunduğu,
nasıl bir şey olduğunu -
6:22 - 6:25tam olarak bilmemekle birlikte
edindiğim bilgilere göre, -
6:25 - 6:31beş ile dokuz arası alternatifleri
ele alıp daha sonra da -
6:31 - 6:34akademisyenlerin "aşırı bilişsel yük"
olarak adlandırdığı -
6:34 - 6:36durumda kalıp hiçbirini seçmiyoruz.
-
6:36 - 6:39Ben de bu aşırı bilişsel yüke
bağlı olarak "yavaş aşk" -
6:39 - 6:43olarak adlandırdığım
yeni bir flört yöntemi -
6:43 - 6:45geliştirdiğimizi düşünmeye başladım.
-
6:45 - 6:49Bu sonuca Match.com ile yaptığım
çalışmayla vardım. -
6:49 - 6:51Son altı yılın her yılında,
-
6:51 - 6:54"Amerika'daki Bekârlar" adında
bir çalışma yaptık. -
6:54 - 6:56Match kitlesine değil de,
-
6:56 - 6:58Amerikan nüfusuna anket yaptık.
-
6:58 - 7:01Nüfus sayımı esas alınarak,
Amerika'yı temsil eden -
7:01 - 7:055 binden fazla insan kullandık.
-
7:05 - 7:07Şu anda 30 binden fazla
insana dair bilgimiz var -
7:07 - 7:10ve her geçen yıl,
-
7:10 - 7:12bazı tekrar eden kalıpları görüyorum.
-
7:13 - 7:15Ve her yıl aynı soruyu sorduğumda,
-
7:15 - 7:18insanların yüzde 50'sinden fazlası
hayatlarında en az -
7:18 - 7:21bir kere tek gecelik ilişki yaşamış ve
-
7:21 - 7:23yüzde 50'si cinsel çıkar sağladığı
-
7:23 - 7:25bir arkadaşlık ilişkisi yaşamış.
-
7:25 - 7:28Ve yine yüzde 50'den fazlası
evlenmeden önce sevgilisiyle -
7:28 - 7:30uzun zaman aynı evde yaşamış.
-
7:30 - 7:32Amerikanlar bunun laubali
olduğunu düşünüyor. -
7:32 - 7:35Uzun bir süre kalıpların çok güçlü
-
7:35 - 7:37olduğundan şüphe ettim.
-
7:37 - 7:40Bir Darwinci açıklaması falan olmalıydı.
-
7:40 - 7:42Bu kadar çok insan çılgın değil.
-
7:42 - 7:46Ve tökezledim, sonra bir istatistik
kafama dank ettirdi. -
7:46 - 7:49İlgi çekici akademik bir makalede,
-
7:49 - 7:54bugün Amerika'da uzun ilişki
içinde olan bekârların -
7:54 - 7:57yüzde 67'sinin boşanmaktan korktuğu için
-
7:57 - 8:00hâlâ evlenmediğini öğrenmiştim.
-
8:00 - 8:02Boşanmanın sosyal, kanuni,
-
8:02 - 8:04duygusal ve ekonomik
-
8:04 - 8:07sonuçlarından korkuyorlardı.
-
8:07 - 8:11Ben de bunu bir laubalilik
olarak değil de, -
8:11 - 8:12bir önlem olarak görmeye başladım.
-
8:13 - 8:18Günümüz bekârları, evlenmeden önce
partnerlerine dair -
8:18 - 8:19her şeyi bilmek istiyorlardı.
-
8:19 - 8:21Çarşafların arasında birinin sadece
-
8:21 - 8:24nasıl seviştiğini değil, kibarlar mı,
-
8:24 - 8:25iyi bir dinleyiciler mi
-
8:25 - 8:27ve benim yaşımdaysanız,
-
8:27 - 8:28iyi espri anlayışları
-
8:28 - 8:30var mı gibi birçok şeyi öğrenirsiniz.
-
8:30 - 8:31(Gülüşmeler)
-
8:31 - 8:35Bence birçok seçeneğimizin olduğu
-
8:35 - 8:38ve hamilelikle hastalık korkusunun
çok az olduğu, -
8:38 - 8:42evlenmeden önce seks yapmaktan
utanç duyulmayan bir yaşa gelindiğinde -
8:42 - 8:46insanlar zamanlarını sevmeye
harcıyorlardı. -
8:46 - 8:48Ve burada aslında olan,
-
8:48 - 8:52asıl şahit olduğumuz, evlilik
öncesi birliktelik aşamasının -
8:52 - 8:54ciddi bir şekilde uzaması.
-
8:54 - 8:57Eskiden evlilik bir ilişkinin
başlangıcı sayılırken, -
8:57 - 8:58artık sonu sayılıyor.
-
8:59 - 9:01Fakat insan beyni --
-
9:01 - 9:03(Gülüşmeler)
-
9:03 - 9:05İnsan beyni her zaman övünür
-
9:05 - 9:07ve gerçekten de, bugün Amerika'da
-
9:07 - 9:10insanların yüzde 86'sı
49 yaşında evlenecek. -
9:10 - 9:14Dünyanın dört bir yanından, evliliğin
çok yaygın olmadığı kültürlerde bile -
9:14 - 9:17er ya da geç uzun ilişki partnerleriyle
yaşamaya başlıyorlardı. -
9:17 - 9:19Aklıma şöyle bir fikir geldi:
-
9:19 - 9:24Bu evlilik öncesi aşamanın uzadığı
dönemde, kötü beraberlikleri fark edip -
9:24 - 9:27onlardan zamanında
kurtulmayı başarırsak belki de -
9:27 - 9:29daha fazla mutlu evlilikler göreceğiz.
-
9:30 - 9:35Böylece ben de Amerika'daki 1.100
evli insanla çalışma yaptım, -
9:35 - 9:36Match.com'dakiler değil tabii ki
-
9:36 - 9:39ve onlara bir sürü soru sordum.
-
9:39 - 9:40Sorulardan biri:
-
9:40 - 9:45"Şu anda evli olduğunuz insanla
tekrar evlenir miydiniz?" idi -
9:45 - 9:48ve yüzde 81'i "Evet" dedi.
-
9:49 - 9:55Aslında modern romantizm ve
aile yaşantısındaki en büyük değişiklik -
9:55 - 9:57teknoloji değil.
-
9:57 - 9:59Yavaş aşk da değil.
-
9:59 - 10:02Farklı kültürlerden kadınların
iş dünyasına -
10:02 - 10:03katılmaya başlaması.
-
10:04 - 10:05Milyonlarca yıl boyunca,
-
10:05 - 10:08atalarımız küçük avcı ve toplayıcı
topluluklarda yaşadı. -
10:08 - 10:11Kadınlar işe meyve ve sebzelerini
toplamak için gidiyordu. -
10:11 - 10:14Eve akşam yemeğinin
yüzde 60-80'iyle geliyorlardı. -
10:14 - 10:17Düzen çift gelirli aileydi.
-
10:17 - 10:21Ve kadınlar aynı erkekler gibi
ekonomik, sosyal -
10:21 - 10:24ve cinsel açılardan güçlüydü.
-
10:24 - 10:27Fakat 10 bin yıl önce çevremiz değişti,
-
10:27 - 10:30çiftliklere yerleşmeye başladık ve
-
10:30 - 10:33hem kadınlar hem de erkekler
doğru sosyal çevreden, -
10:33 - 10:34doğru dinden,
-
10:34 - 10:36doğru soydan olan
-
10:36 - 10:37ve düzgün sosyo-politik
-
10:37 - 10:41bağlantılara sahip doğru insanlarla
evlenme mecburiyetine girdiler. -
10:41 - 10:43Erkeklerin işleri önem kazanmaya başladı.
-
10:43 - 10:45Taşları ittirmeli ve tarlayı sürmelilerdi.
-
10:45 - 10:48Yerel marketlere ürettiklerini götürüp
evlerine de karşılığı -
10:48 - 10:50olan parayı getirdiler.
-
10:50 - 10:51Bunun yanında,
-
10:51 - 10:54bir sürü inancın yükselişini gördük:
-
10:54 - 10:56Evlilikte bekâretin önemi,
-
10:56 - 10:59planlanmış, katı bir şekilde
planlanmış evlilikler, -
10:59 - 11:02evin direği erkektir, kadının
-
11:02 - 11:04yeri de yuvasıdır inancı
-
11:04 - 11:05ve en önemlisi
-
11:05 - 11:09ölüm ayırana dek kocana
saygı duy inancı. -
11:09 - 11:10Bunlar artık yok.
-
11:10 - 11:13Yok oluyorlar ve çoğu yerde
-
11:13 - 11:14çoktan yok oldular.
-
11:14 - 11:18Şu anda bir evlilik devriminin içindeyiz.
-
11:18 - 11:2210 bin yıllık çiftçilik
geleneğimizi yıkıyor -
11:23 - 11:28ve atalarımızın sahip olduğu ruha daha
yakın gördüğüm, -
11:28 - 11:32iki tarafın da aynı muameleyi gördüğü
eşitlikçi ilişkilere doğru gidiyoruz. -
11:33 - 11:35Ben Pollyanna değilim, arkasından
-
11:35 - 11:37ağlamamız gereken bir mesele var.
-
11:37 - 11:39Boşanma hakkında 80 kültürde çalışma
-
11:39 - 11:41yaptım ve çoğu aldatmayla ilgili
-
11:41 - 11:43bir yığın problem vardı.
-
11:43 - 11:46Şair William Butler Yeats'in dediği gibi,
-
11:46 - 11:49"Aşk sahtekâr şeydir."
-
11:49 - 11:52Ben de "Kimse canlı çıkamaz."
diye eklemek isterim. -
11:52 - 11:53(Gülüşmeler)
-
11:53 - 11:55Hepimizin problemleri var.
-
11:55 - 11:59Fakat bence en iyi özeti şair
Randall Jarrell yapmış: -
11:59 - 12:04"Aile hayatının karanlık ve gergin dünyası
en iyilerin başarılı olamayacağı -
12:04 - 12:08ve en mütevazilerin
kazanabileceği bir şeydir." -
12:09 - 12:11Ama sizi şununla bırakmak istiyorum:
-
12:11 - 12:13Aşk ve bağlılık üstün gelecek,
-
12:13 - 12:16teknoloji bunu değiştiremeyecek.
-
12:16 - 12:18Ve bitirişimi şunu diyerek yapacağım,
-
12:18 - 12:23insan ilişkilerine dair oluşacak herhangi
bir fikir, insan davranışının en güçlü -
12:23 - 12:27belirleyici faktörlerinden
birini hesaba katmalıdır: -
12:27 - 12:29Bastırılamaz olan
-
12:29 - 12:30ve uyum sağlayabilen
-
12:31 - 12:34ilkel aşk dürtüsü.
-
12:34 - 12:35Teşekkürler.
-
12:35 - 12:40(Alkışlar)
-
12:40 - 12:42Kelly Stoetzel: Çok teşekkür ederiz Helen.
-
12:42 - 12:45Bildiğin üzere bekleyen
bir konuşmacımız daha var. -
12:45 - 12:46Seninle aynı alanda çalışıyor ve
-
12:46 - 12:49konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor.
-
12:49 - 12:53Esther Perel çiftlerle çalışan bir
psikoterapist. -
12:54 - 12:55Sen verilerle çalışıyorsun,
-
12:55 - 12:58Esther ise kendisine yardım için gelen
-
12:58 - 13:00çiftlerin yaşam hikâyeleriyle.
-
13:00 - 13:01Kendisini sahneye davet edelim,
-
13:01 - 13:03Esther?
-
13:03 - 13:07(Alkışlar)
-
13:10 - 13:11Evet Esther,
-
13:11 - 13:14Helen'in konuşmasını izlerken,
-
13:14 - 13:15hiç kendi çalışmalarından
-
13:15 - 13:18yankı yapan, senin de
yorum yapmak istediğin -
13:18 - 13:19bir bölüm oldu mu?
-
13:20 - 13:24Çok ilginç bir durum, çünkü
aşka olan ihtiyaç evrensel ve -
13:24 - 13:27her an her yerde olan bir şey
iken âşık olma şeklimiz, -
13:28 - 13:30bundan çıkardığımız anlam,
-
13:30 - 13:31ilişkilerimizi yöneten
-
13:32 - 13:34kurallar bence temel olarak
-
13:34 - 13:36sürekli değişiyor.
-
13:36 - 13:39Sadakat ve kolektifliğin ihtiyaçları olan
-
13:39 - 13:42görev ve zorunluluğun
ağırlıklı olarak düzenlendiği -
13:42 - 13:45bir modelden bugüne kadar geliyoruz.
-
13:45 - 13:46Ve biz bunu
-
13:46 - 13:50özgür seçimlerle kişisel hakların,
mutlulukla kişisel tatminlerin olduğu -
13:50 - 13:53bir modele çevirdik.
-
13:53 - 13:56Ve aklıma gelen ilk şey,
-
13:56 - 13:58ihtiyacın asla değişmediği,
-
13:58 - 14:01ama ilişkilere uyguladığımız yolların
ve içeriğinin çok -
14:01 - 14:03fazla değişime uğradığı.
-
14:03 - 14:05Seçim paradoksuna göre,
-
14:07 - 14:09bildiğiniz gibi, yenilikten ve
-
14:09 - 14:11şakacılıktan hoşlandığımız için
-
14:11 - 14:13birçok seçeneğe sahip olabiliyoruz.
-
14:13 - 14:15Ve aynı zamanda,
-
14:15 - 14:17aşırı bilişsel yükten bahsettiğiniz zaman
-
14:17 - 14:21belirsizlikten ve kendinden şüphe etmekten
-
14:22 - 14:26ürken birçok insan görüyorum,
-
14:27 - 14:29bir düşünce yığınıyla birlikte geliyor ve
-
14:29 - 14:31"FOMO" adında bir durumu yaratıyor
-
14:31 - 14:33ve bizi yönlendiriyor.
-
14:33 - 14:36FOMO, bir fırsatı kaçırma korkusunun
kısaltmasıdır ve -
14:36 - 14:39"Doğru olanı seçtiğimi nasıl
anlayacağım?" -
14:39 - 14:41tarzı şüphelerdir.
-
14:41 - 14:44Biz de "değişmez anlam karmaşası"
adında bir kavram yarattık. -
14:45 - 14:48Değişmez anlam karmaşası, yalnız
olmaktan çok korkarken, -
14:48 - 14:52aynı zamanda herhangi bir ilişki kurmaya
da pek istekli olmamak diye açıklanabilir. -
14:52 - 14:58İlişkinin belirsizliğinin yanında,
ayrılığın belirsizlik süresini de -
14:58 - 15:00uzatan birtakım yöntemlerdir.
-
15:00 - 15:03İnternete göre üç ana
anlam karmaşası var. -
15:03 - 15:06Biri bir soğuk bir sıcak davranmaktır,
-
15:06 - 15:09ki ilişkinin net olarak tanımlanmamış
doğasını vurgulayan -
15:09 - 15:11ve bir çeşit kalıp oluşturan
-
15:11 - 15:15fakat aynı zamanda da size
rahatlık veren bir tutarlılıkla -
15:15 - 15:19tanımlanmamış sınırların
özgürlüğünü veren -
15:19 - 15:22güzel bir oyalama taktiğidir.
-
15:22 - 15:24(Gülüşmeler)
-
15:24 - 15:25Öyle.
-
15:25 - 15:27Daha sonra gölgelenme geliyor.
-
15:27 - 15:29Gölgelenme kısaca, zor durumda
-
15:29 - 15:33birikmiş mesaj yığınlarının arasında
yok olmak ve -
15:33 - 15:37birbirinize yaşattığınız acılarla
uğraşmaya mecbur kalmamaktır, -
15:37 - 15:40çünkü onların varlığını kendiniz
bile kabul etmezsiniz. -
15:40 - 15:41(Gülüşmeler)
-
15:41 - 15:42Evet.
-
15:42 - 15:47Ve sizi dinlerken bir anda bu
kelimeler aklıma geldi, -
15:47 - 15:52sözlerin aynı zamanda gerçekliği de
-
15:52 - 15:54yaratması gibi,
-
15:54 - 15:55bu yüzden size sorum şu:
-
15:55 - 15:58İçeriği değişse bile,
-
15:58 - 16:02aşkın doğası hâlâ aynı kalır mı?
-
16:02 - 16:04Sen beyin üzerine ben de insanların
-
16:04 - 16:06ilişkileri ve hikâyeleri
üzerine çalışıyorum, -
16:06 - 16:10yani senin söylediğin her şey tamam
ama dahası var. -
16:11 - 16:15Fakat her zaman içeriğin değişme
derecesini bilemiyorum. -
16:15 - 16:18Her zaman bir noktadan sonra mı
değişmeye başlıyor? -
16:18 - 16:21Anlamın değişmesi ihtiyacı değiştiriyor mu
-
16:21 - 16:23veya ihtiyaç tamamen içerikten
bağımsız mı? -
16:24 - 16:25Vay, pekâla --
-
16:25 - 16:27(Gülüşmeler)
-
16:27 - 16:31(Alkışlar)
-
16:31 - 16:34Sanırım üç nokta veriyorum şu anda.
-
16:35 - 16:37En önce, ilk sorduğuna cevap olarak:
-
16:37 - 16:40Değiştiğimize dair bir şüphe yok,
artık âşık olacağımız bir insan istiyoruz -
16:40 - 16:43ve binlerce yıldır doğru çevre ve
iyi ailelerden olan -
16:43 - 16:45insanlarla evlenmek zorunda bırakıldık.
-
16:45 - 16:49Oysa, her yıl 5 bin insana göre
yaptığım çalışmalarımda -
16:49 - 16:51onlara "Ne arıyorsunuz?" diye sorarım.
-
16:51 - 16:54Ve her yıl, yüzde 97'sinden fazlası...
-
16:54 - 16:55Liste büyüyor.
-
16:55 - 16:56Aslında hayır.
-
16:56 - 16:59Olay basit, yüzde 97'sinden fazlası
-
16:59 - 17:02kendilerine saygı duyan,
-
17:02 - 17:04güvenip her şeylerini paylaşabilecekleri,
-
17:04 - 17:06kendilerini güldüren,
-
17:06 - 17:07kendilerine yeterince zaman ayırabilen
-
17:07 - 17:11ve fiziksel olarak çekici buldukları
birilerini istiyorlar. -
17:11 - 17:13Bu asla değişmiyor.
-
17:13 - 17:16Tam olarak, yani, iki bölüm var --
-
17:16 - 17:18Ben buna ne diyorum biliyor musun?
-
17:18 - 17:20İnsanlar bunları söylemeye alışık değil.
-
17:20 - 17:21Kesinlikle öyle.
-
17:21 - 17:24Kendilerine eşlik edecek, ekonomik destek
ve çocuk verecek birilerini -
17:24 - 17:26istediklerini söylediler.
-
17:26 - 17:28Üretim ekonomisinden servis
ekonomisine geçtik. -
17:28 - 17:31Geniş bir kültürde bunu yaptık,
evlilikte de bunu yapıyoruz. -
17:31 - 17:33Hiç şüphesiz.
-
17:33 - 17:37Ama ilginç olan şey, Y kuşağı aslında
iyi ebeveynler olmak isterken -
17:37 - 17:41onlardan bir önceki jenerasyon sadece
iyi bir evlilik yapmak istiyor ve düzgün -
17:41 - 17:44ebeveynler olmaya
bu kadar odaklı değiller. -
17:44 - 17:46Ayrıntıyı görüyor musunuz?
-
17:46 - 17:49Kişiliğin iki ana bölümü var:
-
17:49 - 17:53Kültürünüz, içinde büyüdüğünüz ve
inanıp uyguladığınız -
17:53 - 17:54ve mizacınız.
-
17:54 - 17:57Temel olarak, bahsettiğim şeylerin
hepsi mizacınızla ilgili. -
17:57 - 18:00Ve bu mizaç, bu huylarınız, kesinlikle
değişen inançlarla ve zamanla -
18:00 - 18:01birlikte değişecek.
-
18:02 - 18:05Ve seçim paradoksuna göre,
-
18:05 - 18:07bunun zor bir durum olduğuna
dair hiçbir şüphe yok. -
18:07 - 18:10Su birikintisinin diğer ucunda
bulduğumuz tatlı çocuğa -
18:10 - 18:12yanaşmaya çalışıtığımız
-
18:12 - 18:13milyonlarca yıl geçti.
-
18:13 - 18:14Evet ama --
-
18:14 - 18:16Bir şey daha demek istiyorum.
-
18:16 - 18:19Asıl sonuçsa, avlayıcı ve toplayıcı
toplumların -
18:19 - 18:22hayatları boyunca iki ya da üç partnere
sahip olma eğilimleri. -
18:23 - 18:24Rüşvet vermiyorlardı.
-
18:24 - 18:25Bizim verdiğimizi söylemiyorum,
-
18:25 - 18:29fakat önemli olan, her zaman
alternatiflerimizin olmuş olması. -
18:29 - 18:31İnsanlık her zaman --
-
18:31 - 18:34aslında beyin karar vermek ve
denemek için dengeli ve güzel -
18:34 - 18:35tasarlanmış bir şey:
-
18:35 - 18:38Geleyim mi, kalayım mı?
Gideyim mi kalayım mı? -
18:38 - 18:39Kazançlarım neler?
-
18:39 - 18:41Nasıl başa çıkabilirim?
-
18:41 - 18:44Başka bir her şeyini ortaya koyarak
savaşma durumu görüyoruz. -
18:44 - 18:46İkinize de çok teşekkür ederim.
-
18:46 - 18:49Sanırım bu gece bir milyon
yemek partneri bulacaksınız! -
18:51 - 18:52Çok teşekkürler.
- Title:
- Teknoloji, aşkı değiştirmedi. İşte nedeni.
- Speaker:
- Helen Fisher
- Description:
-
Antropolog Helen Fisher; teknolojiyle yürütülen, birbirine bağlı dünyamızda, birbirimizi flört etmek için yeni biçimler ve kurallar geliştirdik, fakat aşkın temel ilkeleri aynı kaldı diyor. Aşkın cephesinden gelen bu enerjik bilgilerle, hızlı bağlantılarımızın aslında nasıl daha yavaş, yoğun ilişkilere yol açtığını öğrenin. Aşk uzmanı Esther Perel ile yapılan heyecan dolu bir tartışma için, sonunu izleyin.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 19:05
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Gülce Topal edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Gülce Topal edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Gülce Topal edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why | |
![]() |
Gülce Topal edited Turkish subtitles for Technology hasn't changed love. Here's why |