< Return to Video

Neden maymunlar (ve insanlar) adil olmak üzerine programlı

  • 0:01 - 0:05
    Lisansüstü eğitimdeki ilk yılım,
    maymunlarda iş birliği çalışarak,
  • 0:05 - 0:07
    sadece kapuçin maymunu gruplarımızın
  • 0:07 - 0:10
    etkileşimini izleyerek dışarıda
    çok zaman geçirdim.
  • 0:10 - 0:14
    Bir öğleden sonra, gruplarımızdan
    birine fıstık yediriyordum,
  • 0:14 - 0:17
    diğer maymunlar da biraz alabilsin diye
    erkeklerimizden biri olan
  • 0:17 - 0:19
    Ozzie'nin dikkatini dağıtmayı
    gerektiriyordu.
  • 0:19 - 0:21
    Ozzie fıstığı çok severdi
  • 0:21 - 0:25
    ve her zaman biraz kapmak için
    elinden gelen her şeyi yapardı.
  • 0:25 - 0:27
    Ancak o gün,
  • 0:27 - 0:30
    bölmesinden başka şeyler getirip
    bir fıstık almak için
  • 0:30 - 0:33
    benimle takas etmeye başladı.
  • 0:33 - 0:37
    Kapuçinler akıllı yaratıklar,
    bu yüzden bu bir sürpriz değildi.
  • 0:37 - 0:39
    Ama şaşırtıcı olan,
  • 0:39 - 0:41
    bana getirdiği bazı şeyleri
  • 0:41 - 0:44
    fıstıktan daha çok
    sevdiğine oldukça emindim.
  • 0:45 - 0:47
    İlk olarak, bana kurutulmuş
    köpek maması gibi
  • 0:47 - 0:49
    bir parça maymun yemi getirdi,
  • 0:49 - 0:51
    hatta Purina tarafından yapılmıştı
  • 0:51 - 0:54
    ve bir maymun için oldukça değersiz.
  • 0:54 - 0:56
    Tabii bunun için ona fıstık vermedim.
  • 0:56 - 0:58
    Ama denemeye devam etti
  • 0:58 - 1:02
    ve sonunda bana bir portakalın
    çeyreğini getirdi
  • 1:02 - 1:05
    ve benimle bir fıstıkla
    takas etmeye çalıştı.
  • 1:05 - 1:08
    Şimdi, portakallar
    değerli bir maymun malı,
  • 1:08 - 1:11
    bu yüzden bu ticaret
    biraz çılgınca değil mi?
  • 1:11 - 1:15
    Maymunların neyi tercih ettiğini nasıl
    bildiğimizi merak ediyor olmalısınız.
  • 1:15 - 1:16
    İki yiyecek arasında
  • 1:16 - 1:18
    bir seçim yaptırarak
  • 1:18 - 1:20
    ve hangisini seçtiklerini
    görerek soruyoruz.
  • 1:20 - 1:23
    Genel olarak
    tercihleri bizimkine çok benziyor,
  • 1:23 - 1:26
    ne kadar tatlı olursa
    o kadar çok seviyorlar.
  • 1:26 - 1:28
    Bu yüzden, tıpkı insanlar gibi
    küçük kekleri lahanaya,
  • 1:28 - 1:31
    portakal veya üzüm gibi meyveleri
  • 1:31 - 1:33
    salatalık gibi sebzelere tercih ederler
  • 1:33 - 1:36
    ve bunların hepsini
    maymun yemine tercih ederler.
  • 1:36 - 1:38
    Fıstık da fena değil.
  • 1:38 - 1:41
    Ancak, kesinlikle onları bir parça
    portakala tercih etmiyorlar.
  • 1:41 - 1:45
    Ozzie'nin bir çeyrek portakalı
    bir fıstıkla takas etmeye çalışması
  • 1:45 - 1:46
    bir sürprizdi
  • 1:46 - 1:50
    ve aniden o fıstığı isteyip istemediğini
    merak etmeye başladım
  • 1:50 - 1:53
    çünkü grubundaki herkes bir tane alıyordu.
  • 1:53 - 1:56
    Merak ediyorsanız,
    Ozzie'ye fıstığını verdim.
  • 1:56 - 1:58
    Ama sonra lisansüstü danışmanım
  • 1:58 - 2:00
    Frans de Waal'a gittim ve maymunların,
  • 2:00 - 2:03
    gruplarından başka birinin
    aynı işi yapınca
  • 2:03 - 2:06
    daha iyi bir ödül aldığında
    nasıl tepki vereceğini görmek için
  • 2:06 - 2:10
    bir çalışma tasarlamaya başladık.
  • 2:11 - 2:12
    Çok basit bir çalışmaydı.
  • 2:12 - 2:16
    Aynı gruptan iki maymun alıp
    yan yana oturttuk
  • 2:16 - 2:20
    ve benimle bir jeton ticareti
    yapmaları gereken bir görevleri vardı.
  • 2:20 - 2:24
    Bunu başarılı bir şekilde yaparlarsa
    ödül alırlardı.
  • 2:24 - 2:28
    İşin püf noktası, bir maymun
    hep bir parça salatalık alacaktı,
  • 2:28 - 2:30
    ama diğer maymun
    bazen bir parça salatalık
  • 2:30 - 2:32
    bazen de bir üzüm alacaktı.
  • 2:32 - 2:34
    Hatırlayacak olursanız,
  • 2:34 - 2:36
    üzümler, kapuçin maymunu hiyerarşisinde
  • 2:36 - 2:38
    salatalıklara göre daha çok tercih edilir.
  • 2:38 - 2:41
    Bunlar benim kapuçin maymunlarımdan ikisi.
  • 2:41 - 2:43
    Sağda Winter bir üzümle,
  • 2:43 - 2:46
    soldaki Lance ise
    bir salatalıkla takas yapıyor.
  • 2:46 - 2:49
    Gördüğünüz gibi o-
    ve evet, Lance aslında bir dişi -
  • 2:49 - 2:52
    ilk başta salatalığıyla tamamen mutlu,
  • 2:52 - 2:56
    ta ki Winter'ın bir üzümle
    takas ettiğini görene kadar.
  • 2:56 - 2:59
    Birdenbire, Lance takas
    konusunda çok hevesli.
  • 2:59 - 3:03
    Salatalığı alıyor, bir ısırık alıyor
  • 3:03 - 3:06
    ve sonra tekrar dışarı atıyor.
  • 3:06 - 3:10
    Bu arada, Winter tekrar takas yapar
    ve bir üzüm daha alır
  • 3:10 - 3:13
    ve onu yerken Lance'in
    tüm dikkatini çeker.
  • 3:13 - 3:15
    Lance bu kez,
  • 3:15 - 3:17
    takas konusunda pek hevesli değil.
  • 3:17 - 3:20
    Ama sonunda takas yapar.
  • 3:20 - 3:23
    Ama bu sefer salatalığı aldığında
  • 3:23 - 3:28
    tekrar dışarı atmadan önce
    bir ısırık bile almıyor.
  • 3:29 - 3:31
    Görünüşe göre, Lance sadece
  • 3:31 - 3:35
    Winter'ın üzüm yediğini
    görmediğinde salatalık istiyor.
  • 3:35 - 3:37
    Lance bu konuda yalnız değildi.
  • 3:37 - 3:39
    Diğer maymunlar da salatalık yediği sürece
  • 3:39 - 3:43
    tüm kapuçimlerim salatalıklarından
    son derece memnundu.
  • 3:43 - 3:46
    Ancak diğer maymunlar üzüm alırken
  • 3:46 - 3:48
    salatalıklarından çoğu zaman
    pek memnun olmazlardı.
  • 3:49 - 3:51
    Açıkça sorulan soru, neden?
  • 3:51 - 3:54
    Bu salatalıkları daha önce sevmişlerse
  • 3:54 - 3:56
    ne değişti?
  • 3:56 - 3:57
    Ben bir bilim insanıyım
  • 3:57 - 4:01
    ve bilim insanları, araştırmalarımıza dair
    çok fazla şey okumaktan çekiniyorlar,
  • 4:01 - 4:03
    özellikle de diğer hayvanların
    ne düşündüğü
  • 4:03 - 4:05
    veya hissettiği söz konusu olunca,
  • 4:05 - 4:07
    çünkü onlara soramıyoruz.
  • 4:07 - 4:09
    Ama yine de maymunlarımda gördüğüm şey,
  • 4:09 - 4:12
    biz insanların adalet duygusu
    dediği şeye çok benziyordu.
  • 4:13 - 4:15
    Sonuçta, bu salatalığın farkı,
  • 4:15 - 4:18
    Winter üzümünü aldıktan sonra gelmesiydi,
  • 4:18 - 4:20
    almasından önce değil.
  • 4:20 - 4:23
    Biz insanlar
    adalet konusunda takıntılıyız.
  • 4:23 - 4:25
    Küçük bir kız kardeşim var
  • 4:25 - 4:27
    ve biz küçükken,
  • 4:27 - 4:29
    kız kardeşim benden
    daha büyük bir dilim pasta alsa,
  • 4:29 - 4:31
    kırıntıyla bile büyük olsa,
  • 4:31 - 4:32
    öfkelenirdim.
  • 4:32 - 4:34
    Adil değildi.
  • 4:34 - 4:37
    Çocukluktaki ben yalnız değil.
  • 4:37 - 4:42
    Biz başkalarından daha azını almaktan
    o kadar nefret ediyoruz ki
  • 4:42 - 4:43
    bir araştırmada,
  • 4:43 - 4:47
    insanlara varsayımsal
    bir seçenek sunuluyor:
  • 4:47 - 4:51
    Başkaları 25 bin dolar kazanırken
    50 bin dolar kazanmak mı?
  • 4:51 - 4:56
    Yoksa başkaları 250 bin dolar kazanırken
    100 bin dolar kazanmak mı?
  • 4:56 - 4:58
    Katılımcıların neredeyse yarısı
  • 4:58 - 5:02
    başkalarından göreceli de olsa
    daha az kazanmaktansa
  • 5:02 - 5:05
    yılda 50 bin dolar daha az
    kazanmayı tercih ediyor.
  • 5:06 - 5:08
    Bu ödenmesi büyük bir bedel.
  • 5:08 - 5:11
    İnsanları bu tür mantıksız
  • 5:11 - 5:13
    karar almaya sevk eden ne?
  • 5:13 - 5:14
    Ne de olsa
  • 5:14 - 5:17
    salatalığınızı bir başkası
    üzüm aldığı için atmak,
  • 5:17 - 5:21
    ancak işleri daha adil
    hale getirirse mantıklı olur.
  • 5:21 - 5:25
    Aksi takdirde, Winter'ın bir üzümü olur
    ve seninse hiçbir şeyin.
  • 5:25 - 5:27
    Elbette insanlar kapuçin maymunları değil.
  • 5:27 - 5:28
    Ama görünüşte,
  • 5:28 - 5:33
    başkası sizden daha fazla kazanacak diye
    50.000 doları feda etmek,
  • 5:33 - 5:37
    o salatalığı atmaktan daha mantıklı değil.
  • 5:37 - 5:39
    Belki de öyle.
  • 5:39 - 5:41
    Bazı ekonomistler,
  • 5:41 - 5:44
    insanlardaki adalet duygusunun
    iş birliğine bağlı olduğunu düşünüyor.
  • 5:45 - 5:47
    Başka bir deyişle,
    başka biriyle çalışırken
  • 5:47 - 5:50
    çubuğun kısa ucunu aldığımızı bilmek için
  • 5:50 - 5:52
    bu adalet duygusuna ihtiyacımız var.
  • 5:52 - 5:53
    Şöyle düşünün:
  • 5:53 - 5:56
    Diyelim ki işte zor zamanlar geçiren
    ve biraz daha yardıma ihtiyacı olan
  • 5:56 - 5:58
    bir iş arkadaşınız var.
  • 5:58 - 6:00
    Muhtemelen yardım etmekten
    çok mutlu olacaksınız,
  • 6:00 - 6:03
    özellikle de ihtiyacınız olduğunda
    sizin için aynısını yapıyorsa.
  • 6:03 - 6:05
    Başka bir deyişle, işler eşitlenirse.
  • 6:05 - 6:06
    Ama şimdi,
  • 6:06 - 6:09
    diyelim ki meslektaşınız
    her zaman tembellik ediyor
  • 6:09 - 6:10
    ve size fazladan iş bırakıyor.
  • 6:10 - 6:13
    Bu çileden çıkarır.
  • 6:13 - 6:14
    Ya da daha kötüsü,
  • 6:14 - 6:17
    tüm işi siz yapıyorsanız
    ve o daha fazla para alıyorsa.
  • 6:17 - 6:20
    Öfkelenirdiniz, değil mi?
  • 6:20 - 6:23
    Ki öyle de olmalısınız.
  • 6:23 - 6:26
    Bu haklı öfke, size bunun adil olmadığını
  • 6:26 - 6:29
    söyleyen adalet duygunuz.
  • 6:29 - 6:33
    Adil payınızı birlikte çalıştığınız
    insanlardan almanız gerekir
  • 6:33 - 6:35
    ya da bu iş birliği değil sömürü olur.
  • 6:36 - 6:40
    Haksız muamele gördüğünüz
    her işi bırakamayabilirsiniz,
  • 6:40 - 6:41
    ancak ırkçılık,
  • 6:41 - 6:43
    cinsiyetçilik ve yeni bir iş bulmanın
  • 6:43 - 6:46
    getirdiği sürtüşmelerin olmadığı
    mükemmel bir dünyada,
  • 6:46 - 6:48
    ne zaman harekete geçme zamanı olduğunu
  • 6:48 - 6:50
    size bildiren adalet duygunuz olur.
  • 6:50 - 6:52
    Ya yapamazsanız?
  • 6:52 - 6:57
    Bu için için yanan hüsran,
    salatalıklarınızı da attırabilir.
  • 6:57 - 6:59
    İnsanlar bu konuda yalnız değil.
  • 6:59 - 7:03
    Önceki çalışmada, Lance'in bu konuda
    yapabileceği hiçbir şey yoktu,
  • 7:03 - 7:05
    ama ya olsaydı?
  • 7:05 - 7:06
    Kapuçinlerin,
  • 7:06 - 7:10
    birlikte çalıştıktan sonra kendilerine
    payını vermeyen diğer kapuçinlerle
  • 7:10 - 7:13
    iş birliği yapmayı
    reddettiği ortaya çıktı.
  • 7:13 - 7:15
    Başka bir maymunla
    birlikte çalışmayı reddetmek,
  • 7:15 - 7:19
    oyun alanını seviyelendirmenin
    oldukça basit bir yolu.
  • 7:19 - 7:22
    Görünüşe göre hiç bir maymunun
    bir şeyi olmaması,
  • 7:22 - 7:24
    birinin fazlasına sahip olmasından iyi.
  • 7:24 - 7:27
    Ama tıpkı siz ve iş arkadaşınız gibi,
  • 7:27 - 7:30
    her şey uzun vadede eşitlendiği sürece
  • 7:30 - 7:33
    kısa vadeli eşitsizlikten
    son derece memnunlar.
  • 7:34 - 7:37
    Adalet ve iş birliği arasındaki
    bu ekonomik bağlantı,
  • 7:37 - 7:39
    bir evrimsel biyolog olarak
    bana mantıklı geliyor.
  • 7:39 - 7:41
    Sonuçta,
  • 7:41 - 7:43
    atalarınız genlerini
    aktarabilmesinin sebebi
  • 7:43 - 7:46
    belli bir ölçüde
    çok başarılı olmaları değil
  • 7:46 - 7:49
    başkalarından daha başarılı olmaları.
  • 7:49 - 7:51
    Biz buna güçlü olanın
    hayatta kalması demiyoruz,
  • 7:51 - 7:53
    buna en güçlü olanın
    hayatta kalması diyoruz.
  • 7:53 - 7:55
    Diğerlerinden daha güçlü anlamında.
  • 7:55 - 7:57
    Hepsi göreceli.
  • 7:58 - 7:59
    Pekala.
  • 7:59 - 8:02
    Yani kapuçinlerim diğerlerinden
    daha aza sahip olmayı sevmiyor.
  • 8:02 - 8:04
    Durumu herkes için adil kılmak için
  • 8:04 - 8:06
    salatalıklarını feda etmekten
    son derece mutlular.
  • 8:06 - 8:07
    Bu harika.
  • 8:07 - 8:10
    Fakat insanlarda adalet duygusu
    dediğimiz şey, aynı zamanda,
  • 8:10 - 8:15
    başkasından daha fazlasını aldığımızda
    önemsediğimiz anlamına da gelir.
  • 8:15 - 8:17
    Ya maymunlarım?
  • 8:17 - 8:18
    Görünüşe göre
  • 8:18 - 8:22
    primatlar diğerlerinden daha fazlasını
    aldıklarında fark ediyor
  • 8:22 - 8:24
    veya bazıları fark ediyor.
  • 8:24 - 8:26
    Kapuçinlerim etmez.
  • 8:26 - 8:28
    Ancak çalışmalarımdan birinde,
  • 8:28 - 8:31
    gruplarındaki başka bir şempanze
    bir salatalık alırsa
  • 8:32 - 8:35
    şempanzelerim bir üzümü reddederdi,
  • 8:35 - 8:40
    şempanzelerimin üzümü ne çok sevdiklerini
    düşününce bu gerçekten etkileyici.
  • 8:40 - 8:44
    Bununla birlikte, başka bir şempanzeden
    daha az aldıklarında
  • 8:44 - 8:47
    daha fazlasını aldıklarına kıyasla
    daha çok üzülüyorlardı.
  • 8:47 - 8:51
    Komşunuzdan daha fazlasına sahip olmanın
    adil olduğunu düşünmeyebilirsiniz,
  • 8:51 - 8:54
    ancak sizden daha fazlasına sahip olmasını
    gerçekten adil bulmuyorsunuz.
  • 8:54 - 8:56
    İşte yine de önemli bir soru:
  • 8:56 - 8:59
    Haksız yere yarar sağlayan bizlerken,
  • 8:59 - 9:02
    neden eşitsizliği veya adaletsizliği
    önemsiyoruz?
  • 9:02 - 9:04
    Evrim, en güçlü olanın
    hayatta kalmasıyla ilgiliyse,
  • 9:04 - 9:08
    alabileceğiniz herhangi bir avantajı
    elde etmek mantıklı olmaz mı?
  • 9:09 - 9:10
    İşte sorun burada.
  • 9:10 - 9:13
    Senden daha fazlasını alırsam
    daha iyisini yaparım.
  • 9:13 - 9:16
    Ama en iyisi, birlikte çalışıp
    ikimizden birinin
  • 9:16 - 9:20
    kendi başına elde edebileceğinden
    fazlasını elde edebilmek.
  • 9:20 - 9:23
    Ama adil olmayacağımı düşünmüyorsan
    neden benimle çalışıyorsun?
  • 9:23 - 9:26
    Ama senden fazlasına sahip olduğumu
    fark edeceğimi
  • 9:26 - 9:29
    ve bununla ilgili bir şeyler
    yapacağımı düşünüyorsan
  • 9:29 - 9:30
    benimle çalışacaksın.
  • 9:31 - 9:35
    Evrim, bu çok önemli uzun vadeli
    ilişkileri sürdürmek için
  • 9:35 - 9:40
    ara sıra meydana gelen kısa vadeli
    kayıpları kabul etmemizi seçti.
  • 9:40 - 9:42
    Bu şempanzeler için doğru
  • 9:42 - 9:45
    ama insanlarda daha da önemli.
  • 9:45 - 9:48
    İnsanlar inanılmaz derecede
    birbirine bağlı ve birbirine bağımlı
  • 9:48 - 9:51
    ve bizler geleceğe doğru planlama
    yapabilmek için
  • 9:51 - 9:54
    gelişmiş bilişsel yeteneklere sahibiz.
  • 9:54 - 9:57
    Ayrıca bu kooperatif
    ortaklıkları sürdürmenin
  • 9:57 - 9:59
    önemini kabul etmek için de.
  • 9:59 - 10:01
    Aslında, ne olursa olsun
  • 10:01 - 10:03
    sanırım adalet duygusunun
  • 10:03 - 10:06
    insanlar için önemini
    muhtemelen küçümsüyoruz.
  • 10:07 - 10:11
    İnsanlar ve kapuçin maymunları
    arasındaki en büyük farklardan biri,
  • 10:11 - 10:15
    insanlarda iş birliğinin büyüklüğü
    ve her yerde bulunabilmesi.
  • 10:15 - 10:16
    Diğer bir deyişle,
  • 10:16 - 10:19
    kapuçin maymunlarından
    çok daha iş birlikçiyiz.
  • 10:19 - 10:22
    Yasal ve ekonomik sistemler,
    kelimenin tam anlamıyla
  • 10:22 - 10:25
    ancak hepimiz bunlara katılmayı
    kabul edersek var olur.
  • 10:25 - 10:28
    Eğer insanlar bu sistemlerin
    ödüllerinden ve faydalarından
  • 10:28 - 10:30
    mahrum kalmış hissederlerse,
  • 10:30 - 10:31
    o zaman katılmayı bırakırlar
  • 10:31 - 10:32
    ve tüm sistem çöker.
  • 10:33 - 10:35
    Hem ABD'de hem de dünya
    çapında gördüğümüz
  • 10:35 - 10:37
    protestoların ve ayaklanmaların çoğu,
  • 10:38 - 10:40
    bana şaşırtıcı gelmeyen açık bir şekilde
  • 10:40 - 10:42
    adalet etrafında çerçeveleniyor.
  • 10:42 - 10:45
    Kaynaklara orantısız erişim
  • 10:45 - 10:49
    veya bazı grupların yasal sistemden
    orantısız bir şekilde etkilenmesi
  • 10:49 - 10:52
    veya bir virüsün etkileriyle ilgili olsun,
    bu protestolar,
  • 10:52 - 10:55
    uzun toplumsal tabakalaşma
    geçmişimizle birlikte
  • 10:55 - 10:59
    adaletsizliği reddetme konusundaki
  • 10:59 - 11:02
    uzun evrimsel eğilimimizin
    mantıksal sonucu.
  • 11:02 - 11:05
    Bir de bu tabakalaşmadan kaynaklanan
  • 11:05 - 11:07
    sistemik eşitsizlikler.
  • 11:07 - 11:11
    Buna ek olarak, pek çok ölçüye göre
    ekonomik eşitsizliğin,
  • 11:11 - 11:14
    hızla arttığı gerçeği de var.
  • 11:14 - 11:18
    Chris Boehm, "Hierarchy in the Forest"
    adlı bir kitap yazdı
  • 11:18 - 11:20
    ve burada insanların en alttakilerin,
  • 11:20 - 11:24
    üsttekilerin onlardan yararlanmasını
    engellemek için
  • 11:24 - 11:27
    bir araya geldiği ters hiyerarşilere
    sahip olduğunu savundu.
  • 11:28 - 11:31
    Belki de bu protestolar,
    insanların hiyerarşiyi
  • 11:31 - 11:35
    yeniden dengeleme eğiliminin
    en son tezahürü olabilir.
  • 11:35 - 11:38
    Belki de kapuçin maymunlarıyla
    aramızdaki en büyük fark,
  • 11:38 - 11:41
    bu sorunu tanıyıp bu konuda
  • 11:41 - 11:43
    aktif olarak bir şeyler yapmak için
    çalışabilmemiz.
  • 11:43 - 11:47
    Elbette dezavantajlı olduğumuzu anlıyoruz.
  • 11:47 - 11:49
    Ama bir başkasının pahasına
    avantaj sağladığımızda
  • 11:49 - 11:53
    bunu fark edebiliriz ve etmeliyiz de.
  • 11:53 - 11:56
    Ve adaleti bu iki eşitsizlik arasındaki
  • 11:56 - 11:58
    denge olarak kabul etmeliyiz,
  • 11:58 - 12:02
    çünkü toplumumuz kelimenin
    tam anlamıyla buna bağlı.
  • 12:02 - 12:05
    Aslında araştırmam şunu gösteriyor ki
  • 12:05 - 12:09
    tüm primat türleri eşitsizliği
    önemsiyor diye bir şey yok.
  • 12:09 - 12:12
    Sadece iş birliğine güvenenler umursuyor,
  • 12:12 - 12:15
    bu da kesinlikle insanları kapsıyor.
  • 12:15 - 12:17
    İş birlikçi toplumumuz için
  • 12:17 - 12:21
    birbirimize güvendiğimizden
    adaleti önemsemek üzere evrildik.
  • 12:21 - 12:23
    Dünya ne kadar adaletsiz hale gelirse
  • 12:23 - 12:25
    ve birbirimizi ne kadar az önemsersek
  • 12:25 - 12:27
    o kadar çok tehlikeyle
    karşı karşıya kalırız.
  • 12:27 - 12:30
    Sorunlarımız üzüm
    ve salatalıktan daha karmaşık,
  • 12:30 - 12:33
    ancak kapuçinlerin bize öğrettiği gibi,
  • 12:33 - 12:36
    hepimiz adil oynadığımızda
    daha iyisini yapacağız.
  • 12:36 - 12:37
    Teşekkürler.
Title:
Neden maymunlar (ve insanlar) adil olmak üzerine programlı
Speaker:
Sarah Brosnan
Description:

Adillik önemli bir şey. Hem insanlar hem de primatlar için. Primatolog Sarah Brosnan, algılanan adaletsizliğe tepki veren kapuçin maymunlarının paha biçilmez görüntülerini paylaşırken insanların ve maymunların neden eşitliği önemsemek için evrimleştiğini araştırıyor ve sağlıklı, iş birliğine dayalı bir toplum ile herkesin adil payını alması arasındaki bağlantıyı vurguluyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:51

Turkish subtitles

Revisions