Film yapımını kazara nasıl değiştirdim
-
0:01 - 0:02Bu haftasonu,
-
0:02 - 0:05Amerika'dan on milyonlarca insan
-
0:05 - 0:07ve dünyanın her yerinden
on milyonlarca dahası -
0:07 - 0:10Columbus, Georgia'da;
Cardiff, Galler'de; -
0:10 - 0:13Çongçing, Çin'de;
Chennai, Hindistan'da -
0:13 - 0:15evlerinden ayrılıp
-
0:15 - 0:18arabalarına ya da
toplu taşımaya atlayacak -
0:18 - 0:21veya tabanvay gidip
-
0:21 - 0:23bir odaya girecek
-
0:23 - 0:25ve tanımadığı,
belki de tanıdığı birinin -
0:26 - 0:27yanına oturacak,
-
0:28 - 0:31ışıklar kararacak
ve bir film izleyecekler. -
0:32 - 0:36Uzaylılar veya robotları
veya uzaylı robotları -
0:36 - 0:39ya da sıradan insanları anlatan
bir film izleyecekler. -
0:39 - 0:42Ama hepsi insan olmanın ne demek olduğunu
anlatan filmler olacak. -
0:44 - 0:47Milyonlarcası şaşıracak ya da korkacak,
-
0:47 - 0:50milyonlarcası gülecek
ve milyonlarcası ağlayacak. -
0:51 - 0:52Sonra ışıklar yeniden açılacak
-
0:53 - 0:56ve birkaç saat önceden tanıdıkları
dünyaya geri dönecekler. -
0:56 - 0:58Milyonlarca insan dünyaya
-
0:58 - 1:01içeri girmeden önce baktıklarından
daha farklı bakacak. -
1:03 - 1:06Tapınağa, camiye, kiliseye
-
1:06 - 1:08ya da herhangi bir
dini kuruma gitmek gibi -
1:08 - 1:12sinemaya gitmek de birçok açıdan
kutsal bir ritüel gibidir. -
1:12 - 1:15Her hafta tekrar ettiğimiz.
-
1:16 - 1:18Bu hafta sonu orada olacağım,
-
1:18 - 1:23tıpkı 1990-1996 yılları arası
çoğu hafta sonu -
1:23 - 1:24Columbus, Georgia'da çocukluk evimin
-
1:24 - 1:288 km uzağındaki alışveriş merkezinin
yanındaki salonda olduğum gibi. -
1:28 - 1:32İşin tuhaf yanı, o zamanla
şu an arası bir yerde -
1:32 - 1:34bu filmlerin hangilerinin
yapılacağına dair -
1:34 - 1:36fikirlerin bir kısmını değiştirdim.
-
1:37 - 1:41Hikaye aslında 2005'te, Sunset Bulvarı'nda
yüksekte bir ofiste başlıyor. -
1:41 - 1:43Leonardo DiCaprio'nun yapım şirketi,
-
1:43 - 1:46Appian Way'de yapımcı asistanı
olarak çalışıyorum. -
1:46 - 1:49Film endüstrisine aşina olmayanlara:
-
1:49 - 1:53benden daha çok tanıyacağınız,
kamera önü ve arkasındaki insanlar için -
1:53 - 1:56filmi yapan insanın arkasındaki
-
1:56 - 1:59birkaç insandan biriydim.
-
1:59 - 2:03Esasen, film yapımının
yaratıcı boyutuna dahil -
2:03 - 2:05sıradan işleri yapan
yardımcı film yapımcısısın. -
2:06 - 2:08Yapmak istediğin film için
doğru olabilecek yazarların, -
2:08 - 2:11yönetmenlerin ve oyuncuların
listesini yapıyorsun; -
2:11 - 2:14birçoğuyla ve onların
temsilcileriyle buluşuyor, -
2:14 - 2:16ilerisi için yalakalık yapıyorsun.
-
2:16 - 2:18Okuyorsun, hem de çok.
-
2:19 - 2:21Film olabilecek kitaplar okuyorsun,
-
2:21 - 2:23film olabilecek çizgi romanlar okuyorsun,
-
2:23 - 2:25film olabilecek makaleler okuyorsun,
-
2:25 - 2:27film olabilecek senaryolar okuyorsun.
-
2:28 - 2:31Romanların, çizgi romanların,
makalelerin uyarlamalarını -
2:31 - 2:33ve üzerinde çalıştığın senaryoları
-
2:33 - 2:36yeniden yazabilecek yazarların
senaryolarını okuyorsun. -
2:36 - 2:39Hepsini, yeni büyük şeyi
veya seni ve şirketini -
2:39 - 2:41yeni büyük olay yapacak
bir şey çıkarabilecek -
2:41 - 2:44yeni büyük yazarı bulma
umuduyla yapıyorsun. -
2:45 - 2:502005'te, Leonardo'nun yapım şirketinde
yapımcı asistanıydım. -
2:50 - 2:53Bir senaristin menajeri aradı,
-
2:53 - 2:57konuşma hemen hemen
hepsinin başladığı gibi başladı: -
2:57 - 2:59"Leo'nun yeni filmini buldum."
-
3:00 - 3:03Müşterisinin yazdığı filmde,
-
3:03 - 3:05Leo, bir petrol endüstrisi
lobicisini oynuyor. -
3:05 - 3:08Meteorolog kız arkadaşı,
işi küresel ısınmaya sebep olduğu için -
3:08 - 3:10onu ayrılmakla tehdit ediyor.
-
3:11 - 3:13İşin bu raddeye varmasının sebebi
-
3:13 - 3:16Atlas Okyanusu'nda,
Maine'den Myrtle Sahili'ne kadar -
3:16 - 3:20Maria'daki gibi zarar verme tehlikesi olan
bir kasırganın oluşması. -
3:20 - 3:22Leo, yaklaşan ayrılığın üzüntüsüyle
-
3:22 - 3:24kasırga hakkında biraz araştırma yapıyor
-
3:24 - 3:26ve Atlas Okyanusu boyunca giderken
-
3:26 - 3:29uzun zamandır sönük
fakat şimdi aktif olan, -
3:29 - 3:32merkezine toksik kül püskürtecek
bir volkandan geçeceğini -
3:32 - 3:35ve bunun muhtemelen dünyayı
yok edecek bir kimyasal silaha -
3:35 - 3:36dönüşeceğini fark ediyor.
-
3:36 - 3:37(Kahkaha)
-
3:38 - 3:42O sırada, ona sordum:
-
3:42 - 3:45Şimdi bana sunduğun,
"Leo insanlığı yok edecek -
3:45 - 3:46zehirli kasırgaya karşı" mı?
-
3:47 - 3:49Şöyle cevap verdi:
-
3:49 - 3:51"Öyle söyleyince çok saçma duruyor."
-
3:52 - 3:55Utanarak söylüyorum,
adama senaryoyu yollattım -
3:55 - 3:58ve düşündüğüm kadar kötü olduğundan
emin olana kadar 30 sayfa okudum. -
3:59 - 4:02Şimdi, "Süperkasırga",
elbette uçuk bir örnek -
4:02 - 4:04ama alışılmamış da değil.
-
4:04 - 4:08Maalesef, çoğu senaryoyu göz ardı etmek
bunun kadar kolay olmuyor. -
4:08 - 4:11Mesela, sürpriz bir hamilelikle
karşı karşıya kalınca -
4:11 - 4:13doğmamış çocuğu için
sıradışı bir karar alan -
4:13 - 4:16liseli genci anlatan bir komedi.
-
4:17 - 4:18Elbette ki bu "Juno."
-
4:18 - 4:20Dünya çapında 230 milyon gişe hasılatı,
-
4:20 - 4:22dört Oscar adaylığı, bir ödül.
-
4:23 - 4:26Peki ya, "Kim Milyoner Olmak İster?"in
-
4:26 - 4:28Hindistan uyarlamasında yarışmak isteyen
-
4:28 - 4:30kenar mahallede büyümüş Mumbai genci?
-
4:30 - 4:33Kolay bir tane--
"Milyoner." -
4:33 - 4:35Dünya çapında 377 milyon,
-
4:35 - 4:3710 Oscar adaylığı ve 8 ödül.
-
4:37 - 4:39Bir şempanze, efsane pop sanatçısı,
-
4:39 - 4:42Michael Jackson'la yaşamını anlatıyor.
-
4:43 - 4:44Kim bilecek?
-
4:44 - 4:45(Kahkaha)
-
4:45 - 4:46Tuzak soru.
-
4:46 - 4:48Ama "Bubbles" adlı bir senaryo.
-
4:48 - 4:50"Thor:Ragnarok" yönetmeni
-
4:50 - 4:52Taika Waititi tarafından yönetilecek.
-
4:52 - 4:55Yani, yapımcı asistanı olarak
işinin büyük bir kısmı -
4:55 - 4:58"Süper Kasırga"ları "Milyoner"lerden
-
4:58 - 5:02ve biraz daha genelde
"Süper Kasırga"yı yazan yazarları -
5:02 - 5:04"Milyoner"i yazabilenlerden ayırmak.
-
5:05 - 5:08Bunu yapmanın en kolay yolu,
tabii ki, bütün senaryoları okumak. -
5:08 - 5:10Ama açıkçası bu imkansız.
-
5:11 - 5:14Amerika Senaristler Birliği,
her yıl, göz kararı -
5:14 - 5:1650.000 kadar yeni materyal kaydediyor.
-
5:16 - 5:18Bunların çoğu senaryo.
-
5:18 - 5:22Makul bir tahminle,
bunlar arasından 5.000 kadarı -
5:22 - 5:25ajanslar, yönetim şirketleri,
senaryo yapısı gibi -
5:25 - 5:27çeşitli filtrelerden geçebiliyor
-
5:27 - 5:29ve yapım şirketindeki
ya da büyük bir stüdyodaki -
5:29 - 5:31biri tarafından okunuyor.
-
5:31 - 5:33Onlar da bunların büyük stüdyolar
veya alt markalarının -
5:33 - 5:37piyasaya sürdüğü 300'den fazla filmden
biri olup olamayacağına -
5:37 - 5:38karar vermeye çalışıyor.
-
5:38 - 5:40Daha önce bunu
-
5:40 - 5:43üyelere özel bir kitapçıya
girmeye benzetmiştim. -
5:43 - 5:46Bütün stok rastgele düzenlenmiş
-
5:46 - 5:49ve her kitap aynı, belirsiz kapağa sahip.
-
5:49 - 5:51İşin, o kitapçıya girip
-
5:51 - 5:55en iyi ve en kârlı kitabı
bulmadan çıkmamak. -
5:55 - 5:58Anarşist ve şen bir monotonluk.
-
5:59 - 6:02Herkesin bu problemleri
ele alma yöntemi farklı. -
6:02 - 6:04Yani, çoğu büyük ajanslara bel bağlıyor
-
6:04 - 6:07ve eğer dünyada büyük bir yetenek varsa
-
6:07 - 6:09öncelikle bu ajanslara girmeyi engelleyen
-
6:09 - 6:12yapısal engellere bakmaksızın
-
6:12 - 6:14yolunun ajanslarla kesiştiğini varsayıyor.
-
6:14 - 6:17Diğerleri, neyi okuyup
neyin iyi olduğuna dair -
6:17 - 6:19aralarında sürekli
fikir alışverişi yapıp -
6:19 - 6:22gruplarının en iyi, en çok bağlantısı olan
-
6:22 - 6:24ve en güzel zevki olan grup
olduğunu umuyor. -
6:24 - 6:27Başkaları her şeyi okumaya çalışıyor
ama tabii ki, bu imkansız. -
6:28 - 6:30Yılda 500 senaryo okuyorsanız,
-
6:30 - 6:31epey okuyorsunuz.
-
6:31 - 6:35Bu da var olan senaryoların
çok küçük bir yüzdesi. -
6:35 - 6:37Bu, özünde triyaj.
-
6:37 - 6:40Triyajdayken, neyin tutup
neyin tutmayacağı konusunda -
6:40 - 6:43genel inanışa yöneliyorsunuz.
-
6:43 - 6:47Mesela üremenin gerçekleriyle baş eden,
genç bir kadın hakkındaki -
6:47 - 6:48komedinin satmayacağına.
-
6:49 - 6:53Hintli bir gencin hikayesinin iç pazarda
ya da Hindistan dışında -
6:53 - 6:55hiçbir yerde tutmayacağına.
-
6:55 - 6:59Tutan filmlerin tek kaynağının
-
6:59 - 7:02Hollywood'da yaşama
ve çalışmanın yolunu çoktan bulmuş, -
7:02 - 7:05en iyi şekilde temsil edilen,
-
7:05 - 7:08dar hikaye çemberleri olan
dar yazar grupları olduğuna. -
7:08 - 7:12Bir nebze de utanarak söylüyorum,
2005'te ben de bu noktadaydım. -
7:13 - 7:15Sunset Bulvarı'nın üstündeki
o ofiste oturup -
7:15 - 7:18o mecazi, isimsiz kitapçıya bakıyordum
-
7:18 - 7:21ve aylardır kötü senaryolardan başka
hiçbir şey okumamıştım. -
7:22 - 7:24Buradan iki anlamdan biri çıkabilirdi.
-
7:24 - 7:27Ya, A: İşimde pek iyi değildim,
-
7:27 - 7:29ki görünürde işim iyi senaryo bulmaktı,
-
7:29 - 7:33ya da B: işin kendisi
kötü senaryo okumaktı. -
7:33 - 7:35Öyleyse, annemin hukuk fakültesine
-
7:35 - 7:38giriş sınavı puanımın
hâlâ geçerli olup olmadığını sorduğu -
7:38 - 7:41haftalık aramalarını
daha çok umursamalıydım. -
7:41 - 7:42Ayrıca, iki haftalığına
-
7:42 - 7:43tatile çıkacağımı da biliyordum.
-
7:43 - 7:47Kötü senaryolar okumak
işiniz iken ne kadar kötüyse -
7:47 - 7:49tatildeyken çok daha ıstıraplı.
-
7:49 - 7:51Bir şeyler yapmak zorundaydım.
-
7:51 - 7:53Bir gece geç saatte, ofisimde
-
7:53 - 7:56birlikte yiyip içtiğim
benimkine benzer işleri olan herkesin -
7:57 - 8:00listesini yaptım ve
onlara isimsiz bir mail attım. -
8:00 - 8:02Çok basit bir istekte bulundum.
-
8:02 - 8:05Bana şu üç kritere uyan, sevdiğin
-
8:05 - 8:07en fazla 10 senaryo gönder.
-
8:07 - 8:09Bir: Senaryoyu seviyorsun.
-
8:09 - 8:12İki: Senaryonun film hali
takvim yılının sonunda -
8:12 - 8:13gösterime girmeyecek.
-
8:13 - 8:16Üç: Senaryoyu bu sene buldun.
-
8:18 - 8:21Bu yeni gişe bombası olacak senaryolar
için bir arayış değildi. -
8:21 - 8:24Akademi Ödülü'nü kazanacak senaryolar
için bir arayış değildi. -
8:24 - 8:27Patronlarının sevdiği,
stüdyolarının yapmak istediği -
8:27 - 8:29senaryolar olmak zorunda değildi.
-
8:29 - 8:32Sadece, insanların fikirlerini
söyleyebilmeleri için -
8:32 - 8:33bir fırsattı;
-
8:33 - 8:36ki bu, dünyada az rastlanan bir fırsat.
-
8:36 - 8:40İsimsiz attığım maile
75 kişiden çoğu cevap verdi. -
8:40 - 8:43Sonra iki düzine insan daha
bu isimsiz e-posta adresine -
8:43 - 8:45katılmak için mail attı.
-
8:45 - 8:48Ama gerçekten iddia ettikleri işe
sahip olduklarını doğruladım. -
8:48 - 8:51Sonra oyları bir tabloya sıraladım,
-
8:51 - 8:53özet tablo çıkardım,
PowerPoint'e aktardım. -
8:53 - 8:55Tatile çıkmadan önceki gece
-
8:55 - 8:57üzerine biraz yıkıcı bir isim yapıştırıp
-
8:57 - 8:59oy veren herkese
-
8:59 - 9:00isimsiz adresten yolladım.
-
9:00 - 9:02Kara Liste.
-
9:02 - 9:051940'lar ve 50'lerin
anti-komünist histerisinde -
9:05 - 9:07kariyerinden olanlara bir övgü
-
9:07 - 9:09ve siyahın negatif bir çağrışım olduğu
-
9:09 - 9:12düşüncesinin bilinçli bir terse çevrimi.
-
9:13 - 9:15Meksika'ya vardıktan sonra
havuz kenarına sandalye çekip -
9:15 - 9:18senaryoları okumaya başladım.
Şaşırarak ve sevinerek -
9:18 - 9:20çoğunun gayet iyi olduğunu fark ettim.
-
9:20 - 9:22Görev tamamlandı.
-
9:22 - 9:24Tahmin etmediğim ve edemeyeceğim
-
9:24 - 9:26sonrasında olanlardı.
-
9:27 - 9:29Tatilimin ilk haftasından sonra
-
9:29 - 9:32e-postalarımı kontrol etmek için
otelin iş merkezine uğradım. -
9:32 - 9:34Nihayetinde, iPhone öncesi
bir dönemdeydik. -
9:34 - 9:38İsimsiz yarattığım bu listenin
-
9:38 - 9:40bana, kişisel mail adresimden
-
9:40 - 9:42birçok kez iletildiğini gördüm.
-
9:42 - 9:46Herkes, diğerlerinin sevdiğini söylediği,
sonra kendilerinin de okuyup sevdiği -
9:46 - 9:48bu senaryoların listesini paylaşıyordu.
-
9:48 - 9:51İlk tepkimi burada söyleyemem
-
9:51 - 9:54ama korku olarak tarif edeceğim.
-
9:54 - 9:56İnsanlara senaryolar hakkında
anket yapma fikri -
9:56 - 9:59elbette yeni veya
dahice bir fikir değildi. -
9:59 - 10:02Hollywood'un, insanları
bunu yapmaktan uzak tutacak, -
10:02 - 10:04benim de kariyerimin başında olduğum için
-
10:04 - 10:08anlayamayacak kadar saf olduğum
bir sessizlik yemini olmalıydı mutlaka. -
10:09 - 10:11Kovulacağımdan emindim.
-
10:11 - 10:12O gün karar verdim.
-
10:12 - 10:15A: Yaptığımı kimseye söylemeyecektim.
-
10:15 - 10:17B: Bunu bir daha asla yapmayacaktım.
-
10:19 - 10:22Altı ay sonra, daha da garip bir şey oldu.
-
10:22 - 10:24Sunset'te, ofisimdeydim
-
10:24 - 10:27ve başka bir yazarın menajerinden
bir telefon geldi. -
10:27 - 10:31Konuşma, "Süper Kasırga" hakkındaki
konuşmaya benzer başladı. -
10:31 - 10:33"Leo'nun yeni filmi elimde."
-
10:33 - 10:35İlginç olan kısım burası değil.
-
10:35 - 10:37İlginç olan konuşmanın bitimiydi.
-
10:37 - 10:41Çünkü menajer bana dedi ki,
alıntı veriyorum, -
10:42 - 10:45"Kimseye söyleme ama
sağlam bir kaynaktan bu senaryonun -
10:45 - 10:49gelecek senenin Kara Liste'sinde
bir numara olacağını duydum." -
10:49 - 10:51(Kahkaha)
-
10:51 - 10:52Evet.
-
10:53 - 10:55Dilim tutuldu desem yeridir.
-
10:55 - 10:59Bu menajer, isimsiz oluşturup
bir daha yapmamaya karar verdiğim -
10:59 - 11:01Kara Liste'yi kullanarak
-
11:01 - 11:03bana müşterisini satmaya çalışıyordu.
-
11:03 - 11:05Sevilen senaryoların listesine
-
11:05 - 11:09dahil olma ihtimaline dayanarak senaryonun
değerini göstermeye çalışıyordu. -
11:10 - 11:13Konuşmanın sonunda ofisimde
oturup pencereden bakarken -
11:13 - 11:16şok ve sersemlik arasında
gidip geliyordum. -
11:16 - 11:19Sonra yarattığım bu şeyin
sadece tatilde okumam için -
11:19 - 11:20iyi senaryo bulmaktan
-
11:20 - 11:23çok daha kıymetli olduğunu fark ettim.
-
11:23 - 11:25Bu yüzden ertesi yıl tekrar yaptım.
-
11:25 - 11:28LA Times bunu başlatanın
ben olduğunu ortaya çıkardı. -
11:28 - 11:30Ondan sonraki yıl da.
-
11:30 - 11:33Sonraki yıl da.
2005'ten beri her yıl yapıyorum. -
11:33 - 11:35Büyüleyici sonuçlar çıktı.
-
11:35 - 11:39Çünkü özürsüz yalan söylemesi hariç,
menajer haklıydı. -
11:39 - 11:43Liste birçok insana
senaryonun değerini -
11:43 - 11:45ve harika bir senaryonun
-
11:45 - 11:48birçoğunun düşündüğünden
daha kıymetli olduğunu kanıtlıyordu. -
11:48 - 11:50Süratle, listede senaryoları olan yazarlar
-
11:50 - 11:52iş almaya başladı,
-
11:52 - 11:54senaryolar çekilmeye başlandı
-
11:54 - 11:55ve çekilen senaryolar genelde
-
11:55 - 11:58neyin tutup tutmadığına dair varsayımları
-
11:58 - 12:00çiğneyen senaryolardı.
-
12:00 - 12:03"Juno" ve "Küçük Gün Işığım"
-
12:03 - 12:06"Kraliçe", "Zoraki Kral",
-
12:06 - 12:07"Spotlight" gibi filmler.
-
12:07 - 12:09"Milyoner" de.
-
12:09 - 12:12Hatta Michael Jackson'ın şempanzesi
hakkında yapılacak bir film. -
12:14 - 12:17Şimdi, burada bir durup
bu filmlerin hiçbirinin başarısında -
12:17 - 12:20kendime pay çıkaramayacağımı söylemenin
önemli olduğunu düşünüyorum. -
12:20 - 12:24Bunları ben yazmadım, ben yönetmedim,
yapımcısı ya da ışıkçısı değildim. -
12:24 - 12:26Yemek servisi yapmadım--
-
12:26 - 12:28Ki ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
-
12:28 - 12:31O filmlerin, o başarının övünme hakkı
-
12:31 - 12:33filmleri yapanlara ait.
-
12:33 - 12:36Ben insanların
onlara bakış açısını değiştirdim. -
12:36 - 12:40Kazara, genel inanışın
doğru olup olmadığını sordum. -
12:41 - 12:44Elbette, o listede Kara Liste olmadan da
-
12:44 - 12:45yapılacak filmler vardı,
-
12:45 - 12:48ama kesinlikle yapılmayacak
epey film vardı. -
12:48 - 12:51En azından, birçoğunun
yapılmasını kolaylaştırdık -
12:51 - 12:52ve bence bu kayda değer.
-
12:52 - 12:552005'te başlamasından bu yana
-
12:55 - 12:57Kara Liste'de 1.000 kadar senaryo var.
-
12:57 - 12:59Yaklaşık 325'inin filmi çekildi.
-
13:00 - 13:03300 Akademi Ödülü'ne aday oldular,
-
13:03 - 13:0450'sini kazandılar.
-
13:05 - 13:09Son 9 En İyi Film Ödülü'nün dördü
Kara Liste'den filmlere gitti -
13:09 - 13:13ve son 20 senaryo Oscar'ının 10'unu
Kara Liste'den senaryolar aldı. -
13:13 - 13:15Topyekün, dünya çapında gişelerde
-
13:15 - 13:1725 milyar dolar kazandılar.
-
13:17 - 13:19Bu da demek oluyor ki
yüz milyonlarca insan -
13:19 - 13:22evden çıkıp
tanımadığı birinin yanına oturup -
13:22 - 13:25ışıklar karardığında bu filmleri izledi.
-
13:26 - 13:29DVD, internet yayını ve dürüst olalım,
korsan indirme gibi -
13:29 - 13:32sinema salonları dışındaki
alanlardan bahsetmiyorum bile. -
13:32 - 13:365 yıl önce bugün, 15 Ekim'de
-
13:36 - 13:39iş ortağım ve ben
senaryo yazma yeteneğinin -
13:39 - 13:43bulmayı beklediğimiz yerde
olmadığına karar kıldık -
13:44 - 13:47ve dünya üzerinde,
İngilizce senaryo yazmış herkesin -
13:47 - 13:49senaryosunu yükleyebildiği,
kritik alabildiği -
13:49 - 13:51film endüstrisindeki binlerce profesyonele
-
13:51 - 13:53sunabildiği bir web sitesi açtık.
-
13:53 - 13:56Memnuniyetle söylüyorum,
beş yıl içerisinde -
13:56 - 13:58bu tezi büyük ölçüde kanıtladık.
-
13:58 - 14:00Dünyanın her yerinden yüzlerce senarist
kendini temsil etti -
14:00 - 14:03eserini seçenek haline getirdi
ya da sattı. -
14:03 - 14:06Son üç yılda 7 tanesi
filmlerini bile yaptırdı. -
14:06 - 14:07Buna "Nightingale" de dahil.
-
14:07 - 14:10Bir savaş gazisinin
psikolojik çöküşünün hikayesi. -
14:10 - 14:13Filmin 90 dakikalık süresi boyunca
ekranda yalnızca -
14:13 - 14:15David Oyelowo'nun yüzü var.
-
14:15 - 14:18Bir Altın Küre ve iki Emmy'e aday oldu.
-
14:18 - 14:21Ayrıca güzel olan bir şey,
sitede keşfedilen -
14:21 - 14:23bir düzineden fazla senarist
-
14:23 - 14:25bu senenin yıllık listesine alındı.
-
14:25 - 14:27Buna son bir numaralı
üç senaristin ikisi de dahil. -
14:27 - 14:31Kısacası, senaristlik marifetiyle
alakalı genel inanış, -
14:31 - 14:35nerede olduğu ve nerede bulunabileceği,
-
14:35 - 14:36yanlıştı.
-
14:36 - 14:39Bu kayda değer,
çünkü az önce bahsettiğim gibi -
14:39 - 14:43çekilecek filmlerin bulunması
ve bunların çekilmesi triyajında -
14:43 - 14:45genen inanışa epey bel bağlanıyor.
-
14:46 - 14:48Bu genel inanış
-
14:48 - 14:50belki, yalnızca belki
-
14:50 - 14:53büyük sonuçları olacak
yanlışlar doğurabilir. -
14:54 - 14:56Siyahi insanlar hakkındaki filmler
ülke dışında satmaz. -
14:57 - 14:59Kadın odaklı aksiyon filmleri tutmaz,
-
14:59 - 15:03zira kadınlar kendini erkeklerde görebilir
ama erkekler kendini kadınlarda göremez. -
15:04 - 15:07Kimse 40'ını geçmiş kadınlar hakkında
filmler görmek istemez. -
15:07 - 15:11Ekrandaki kahramanlarımızın,
geleneksel varsaydığımız -
15:11 - 15:13dar bir güzellik algısına
uyması gerekir. -
15:14 - 15:17Işıklar sönüp bu görüntüler
10 metre yüksekten yansıtıldığında -
15:17 - 15:19Columbus, Georgia'daki
-
15:19 - 15:21benim gibi görünen bir oğlana
bu ne ifade eder? -
15:21 - 15:24Ya da Galler, Cardiff'teki
Müslüman bir kıza? -
15:24 - 15:26Ya Chennai'daki gay bir çocuğa?
-
15:26 - 15:29Kendimizi nasıl gördüğümüz,
dünyayı nasıl gördüğümüz -
15:29 - 15:32ve dünyanın bizi nasıl gördüğü
konusunda ne ifade eder? -
15:35 - 15:38Oldukça tuhaf bir devir yaşıyoruz.
-
15:38 - 15:42Bence, genellikle hepimiz
sabit bir triyaj hali içinde yaşıyoruz. -
15:42 - 15:45Çok fazla bilgi var,
-
15:45 - 15:47başa çıkılacak çok fazla şey var.
-
15:47 - 15:50Böylece çoğunlukla
genel inanışa yöneliyoruz. -
15:51 - 15:55Bence kendimize sürekli bu genel inanışın
-
15:55 - 16:00ne kadarının bilgelikten yoksun
gelenek olduğunu sormamız önemli. -
16:00 - 16:02Hem de ne pahasına?
-
16:02 - 16:03Teşekkürler.
-
16:03 - 16:07(Alkış)
- Title:
- Film yapımını kazara nasıl değiştirdim
- Speaker:
- Franklin Leonard
- Description:
-
Hollywood ekranda hangi hikayelerin anlatılacağını nasıl belirliyor? Çoğu zaman, gişede nelerin satacağına dair dar bir ortak fikirler dizisiyle. Franklin Leonard, bir yapımcı olarak bir sürü harika senaryonun bu kalıba uymadığı için çekilmediğini gördü. Böylece Kara Liste'yi başlattı. En sevdiği senaryoları paylaşıp 'Bu filmleri neden çekmiyoruz?' sorusunu sorduğu isimsiz bir maille. Film endüstrisinin içinden enteresan bir bakış açısıyla en sevdiğiniz filmlerden bazılarının ortaya çıkış hikayesini öğrenin.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 16:20
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Yağmur Demir edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Yağmur Demir edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Yağmur Demir edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made | ||
Yağmur Demir edited Turkish subtitles for How I accidentally changed the way movies get made |