< Return to Video

Ngozi Okonjo-Iweala, Afrika'da iş yapmayı anlatıyor

  • 0:05 - 0:08
    Çok teşekkür ederim, Chris. Buraya çıkan herkes
  • 0:08 - 0:12
    korktuğunu söyledi. Korkup korkmadığımı bilmiyorum,
  • 0:12 - 0:16
    ama ilk kez bu tür bir topluluğa hitap ediyorum.
  • 0:16 - 0:20
    Sizlere gösterebileceğim zekice teknolojilerim yok.
  • 0:20 - 0:23
    Slayt gösterilerim yok, yani sadece benimle idare etmek zorundasınız.
  • 0:23 - 0:26
    (Gülüşmeler.)
  • 0:26 - 0:32
    Bu sabah sizinle bir takım hikayeler paylaşmak
  • 0:32 - 0:35
    ve farklı bir Afrika'dan bahsetmek istiyorum.
  • 0:35 - 0:39
    Bu sabah bile Afrika'yla ilgili her zaman duyduğumuz
  • 0:39 - 0:44
    bazı imalı sözler oldu: HIV/AIDS'in ülkesi Afrika,
  • 0:44 - 0:50
    sıtmanın ülkesi Afrika, fakirliğin ülkesi Afrika, çatışmaların ülkesi Afrika,
  • 0:50 - 0:53
    ve felaketlerin ülkesi Afrika.
  • 0:53 - 0:57
    Doğru, bunlar var ama
  • 0:57 - 1:01
    diğer yönlerini fazla duymadığınız bir Afrika da var.
  • 1:01 - 1:05
    Bazen şaşırıyorum ve kendime bunun sebebini soruyorum.
  • 1:05 - 1:09
    Bu Chris'in anıştırmış olduğu değişen Afrika'dır.
  • 1:09 - 1:11
    Bu, fırsatların Afrika'sı.
  • 1:11 - 1:14
    Bu, insanların kendi geleceklerini ve kendi kaderlerini
  • 1:14 - 1:16
    yönetmek istedikleri Afrika.
  • 1:16 - 1:19
    Bu, insanların bunu başarabilmek için ortak aradıkları Afrika.
  • 1:19 - 1:23
    Size bugün bunlardan bahsetmek istiyorum.
  • 1:23 - 1:25
    Size, Afrika'daki bu değişimle ilgili
  • 1:25 - 1:27
    bir hikaye anlatarak başlamak istiyorum.
  • 1:28 - 1:33
    15 Eylül 2005 tarihinde, Nijerya'nın petrol zengini eyaletlerinden
  • 1:33 - 1:37
    birinin valisi olan Bay Diepreye Alamieyeseigha
  • 1:37 - 1:44
    Londra ziyareti sırasında Londra Büyükşehir Polisi tarafından tutuklanır.
  • 1:44 - 1:49
    Kendisine ve ailesine ait, uzun süredir kullanılmayan
  • 1:49 - 1:52
    banka hesaplarından birine yaptığı 8 milyon dolarlık
  • 1:52 - 1:55
    havaleden dolayı tutuklanmıştır.
  • 1:56 - 1:58
    Bu tutuklama, Londra Büyükşehir Polisi
  • 1:58 - 2:01
    ile Nijerya Ekonomik ve Finansal Suçlar Komisyonunun
  • 2:01 - 2:04
    ortak çalışmasıyla gerçekleştirilmiştir. Bu komisyonun en güçlü ve cesur
  • 2:04 - 2:11
    insanlarımızdan biri olan Bay Nuhu Ribadu tarafından yönetilmektedir.
  • 2:11 - 2:14
    Alamieyeseigha, Londra'da yargılanmıştır.
  • 2:14 - 2:18
    Bazı hatalardan dolayı, kadın kıyafetleriyle kaçmayı başarmış
  • 2:18 - 2:21
    ve Londra'dan Nijerya'ya dönmüştür.
  • 2:21 - 2:25
    Bizim anayasamıza göre,
  • 2:25 - 2:27
    pek çok ülkede olduğu gibi, valilerin, cumhurbaşkanının
  • 2:27 - 2:32
    dokunulmazlığı bulunuyor ve haklarında dava açılamıyor. Ama ne oldu:
  • 2:32 - 2:36
    insanlar bu davranışından dolayı o derece hiddetlenmişlerdi ki,
  • 2:36 - 2:42
    yasama meclisinin izniyle soruşturma başlatıldı ve görevden alındı.
  • 2:43 - 2:45
    Bugün Alams, ona bu kısa adı verdik, hapiste.
  • 2:46 - 2:51
    Bu, Afrika'daki insanların artık yöneticilerinin yolsuzluklarına
  • 2:51 - 2:56
    tahammül etmek istemediklerini gösteren bir hikayedir.
  • 2:57 - 3:02
    Bu, insanların artık kaynaklarının kendileri için kullanılmasını istediklerine,
  • 3:02 - 3:07
    seçkin kişilerin bu kaynakları faydalanabilecekleri yerlere
  • 3:07 - 3:10
    kaçırmasını istemediklerini gösteren bir hikaye.
  • 3:10 - 3:14
    Bu yüzden, yolsuzluklarla dolu Afrika'dan
  • 3:14 - 3:18
    bahsedildiğini duyarsanız, bilmenizi isterim ki bazı ülkelerde insanlar
  • 3:18 - 3:21
    ve hükümetler, yolsuzluklarla mücadele için
  • 3:21 - 3:25
    elinden geleni fazlasıyla yapıyor ve bunu bazı yerlerde başarıyorlar da.
  • 3:25 - 3:28
    Bu sorunların çözüldüğü anlamına mı geliyor? Hayır.
  • 3:28 - 3:32
    Katetmemiz gereken daha uzun bir yol ama bu konuda iradeliyiz.
  • 3:32 - 3:36
    Bu çok önemli mücadelede başarılar elde ediliyor.
  • 3:36 - 3:38
    Yani yolsuzluktan bahsedildiğini duyarsanız,
  • 3:38 - 3:41
    bu konuda hiçbir şey yapılmadığını düşünmeyin sakın,
  • 3:41 - 3:44
    yolsuzluklardan dolayı hiçbir Afrika ülkesinde
  • 3:44 - 3:47
    iş yapamayacağınızı düşünmeyin. Durum böyle değil.
  • 3:47 - 3:53
    Mücadele irademiz var ve pek çok ülkede bu mücadele veriliyor
  • 3:53 - 3:57
    ve kazanılıyor da. Benim ülkemde olduğu gibi diğer ülkelerde de,
  • 3:57 - 4:00
    Nijerya gibi başından uzun bir süre diktatörlük geçen yerlerde,
  • 4:00 - 4:04
    mücadele devam ediyor ve uzun bir yolumuz var.
  • 4:04 - 4:08
    Ama gerçek şu ki bunlar yapılıyor.
  • 4:09 - 4:11
    Sonuçlar şunu gösteriyor:
  • 4:11 - 4:15
    Dünya Bankası ve diğer kuruluşların yapmış oldukları bağımsız gözlemler
  • 4:15 - 4:19
    birçok durumda trendin, yolsuzluk konusunda düşüş gösterdiğini
  • 4:19 - 4:22
    ve devletin kalkındığını ortaya koyuyor.
  • 4:22 - 4:26
    Afrika Ekonomik Komisyonu tarafından yapılan bir araştırma
  • 4:26 - 4:30
    28 Afrika ülkesinde yönetimde yükselen bir trend ortaya koymuştur.
  • 4:30 - 4:32
    Bu yönetim konusunu tamamlamadan önce
  • 4:32 - 4:34
    bir şeye daha değinmek istiyorum.
  • 4:34 - 4:37
    İnsanlar yolsuzluk, yolsuzluk diye konuşup duruyor.
  • 4:37 - 4:39
    Ne zaman bu konu konuşulsa
  • 4:39 - 4:41
    hemen aklınıza Afrika geliyor.
  • 4:41 - 4:45
    İşte Afrika ülkelerinin imajı. Ama şunu söyleyeyim:
  • 4:45 - 4:51
    Eğer Alams 8 milyon doları Londra'daki hesabına yatırabilseydi -
  • 4:53 - 4:57
    parayı alan diğer insanlar,
  • 4:57 - 5:01
    gelişmekte olan ülkelerin parasının 20 ila 40 trilyonun
  • 5:01 - 5:04
    gelişmiş ülkelerde olduğu tahmin ediliyor - bunu yapmayı başarabiliyorlarsa,
  • 5:04 - 5:07
    buna ne demeli? Bu yolsuzluk değil mi?
  • 5:08 - 5:12
    Bu ülkede, çalınmış malları kabul ettiğiniz zaman, dava edilmiyor musunuz?
  • 5:13 - 5:16
    Yani bu tür bir yolsuzluktan bahsettiğimiz zaman,
  • 5:16 - 5:19
    madalyonun öbür yüzüne de bakalım.
  • 5:19 - 5:23
    Bu para nereye gidiyor ve bunu durdurmak için ne yapılabilir.
  • 5:23 - 5:26
    Şu anda Dünya Bankasıyla birlikte, varlıkların geri kazanılmasıyla
  • 5:26 - 5:29
    ilgili bir girişimde çalışıyorum, yurt dışına kaçırılan paraların
  • 5:29 - 5:32
    gelişmekte olan ülkelerin paralarının geri alınabilmesini sağlamak için
  • 5:32 - 5:35
    neler yapılabileceği üzerinde çalışıyoruz.
  • 5:35 - 5:38
    Çünkü dışarıdaki 20 trilyon dolarımızı geri alabilirsek,
  • 5:38 - 5:41
    bu, bazı ülkeler için yapılan yardımlardan
  • 5:41 - 5:44
    çok daha fazla fayda sağlayabilir.
  • 5:44 - 5:51
    (Alkış.)
  • 5:51 - 5:55
    Bahsetmek istediğim ikinci bir konu ise reform isteği.
  • 5:55 - 5:59
    Afrikalılar, herkesin hayırseverlik
  • 5:59 - 6:04
    ve bakım konusu olmaktan yoruldu, biz de yorulduk.
  • 6:04 - 6:08
    Minnettarız ama eğer reform iradesine sahipsek
  • 6:08 - 6:12
    kendi kaderimizi yönetebileceğimizi biliyoruz.
  • 6:13 - 6:17
    Ve şu anda birçok Afrika ülkesinde, bunu kendimizden başkasının
  • 6:17 - 6:21
    yapamayacağını anlamaya başlıyoruz. Bunu biz yapmak zorundayız.
  • 6:21 - 6:25
    Bizlere destek verebilecek ortaklar davet edebiliriz ama bu işe bizim başlamamız gerekiyor.
  • 6:25 - 6:28
    Ekonomimizi geliştirmeliyiz, yöneticiliğimizi değiştirmeliyiz,
  • 6:28 - 6:34
    daha demokratik olmalıyız, değişime ve bilgiye daha açık olmalıyız.
  • 6:34 - 6:36
    Ve kıtanın en büyük ülkelerinden biri olan Nijerya'da
  • 6:36 - 6:39
    bunu yapmaya başladık.
  • 6:39 - 6:42
    Aslında, Nijerya'da değilseniz, Afrika'da değilsiniz demektir.
  • 6:42 - 6:43
    Size bunu anlatmak istiyorum.
  • 6:43 - 6:44
    (Gülüşmeler.)
  • 6:44 - 6:46
    Sahra altı Afrikalıların dörtte biri Nijeryalıdır
  • 6:48 - 6:53
    ve 140 milyon dinamik, düzensiz insana sahiptir
  • 6:54 - 6:58
    ama çok enteresan insanlar. Asla sıkılmazsınız.
  • 6:58 - 6:59
    (Gülüşmeler.)
  • 6:59 - 7:01
    Sorumluluk üstlenmemiz ve kendi
  • 7:01 - 7:03
    reformumuzu yapmamız gerektiğini anladık.
  • 7:04 - 7:06
    Ve zamanında değişim yapmak isteyen
  • 7:06 - 7:09
    bir yöneticinin desteği ile
  • 7:09 - 7:11
    kendi tasarladığımız, kapsamlı
  • 7:11 - 7:13
    bir reform programı hazırladık.
  • 7:13 - 7:16
    Bunu Uluslararası Para Fonu hazırlamadı. Bunu, 21 yıl çalıştığım
  • 7:16 - 7:19
    ve başkan yardımcılığına terfi ettiğim Dünya Bankası da hazırlamadı.
  • 7:20 - 7:22
    Bunu sizin için hiç kimse yapamaz. Kendinizin yapması gerekir.
  • 7:22 - 7:26
    İlk etapta devleti, hiçbir işi olmayan
  • 7:26 - 7:30
    içinde olmaması gereken işlerden çıkaracak bir plan hazırladık.
  • 7:30 - 7:32
    Devletin, mal ve hizmet üretme
  • 7:32 - 7:33
    işlerinde olmaması gerekiyor
  • 7:33 - 7:36
    çünkü bu alanda etkin ve yetkin değil.
  • 7:36 - 7:40
    Dolayısıyla kurumlarımızın çoğunu özelleştirme kararı aldık.
  • 7:40 - 7:44
    (Alkış.)
  • 7:45 - 7:49
    Biz, sonuç olarak, piyasalarımızın çoğunu serbestleştirme kararı aldık.
  • 7:49 - 7:52
    2003 yılı sonunda başlayan bu reformdan önce,
  • 7:52 - 7:56
    Maliye Bakanı olarak çalışmak üzere
  • 7:56 - 7:58
    Washington'dan ayrıldığım zaman,
  • 8:00 - 8:04
    30 yıl boyunca sadece 4,500 karasal hat geliştirebilen
  • 8:04 - 8:09
    bir telekomünikasyon şirketimiz olduğuna inanabiliyor musunuz?
  • 8:09 - 8:11
    (Gülüşmeler.)
  • 8:11 - 8:14
    Benim ülkemde bir telefona sahip olmak çok büyük bir lükstü.
  • 8:14 - 8:16
    Alamıyordunuz. Rüşvet vermeniz gerekiyordu.
  • 8:16 - 8:18
    Telefonunuzu alabilmek için her şeyi yapmanız gerekiyordu.
  • 8:18 - 8:21
    Devlet Başkanı Obasanjo, telekomünikasyon sektörünün
  • 8:21 - 8:25
    serbestleştirilmesini destekleyip, başlattığında
  • 8:26 - 8:34
    4,500 karasal hattı 32 milyon GSM hattına çıkardık ve sayı giderek artıyor.
  • 8:34 - 8:39
    Nijerya'nın telekomünikasyon pazarı, Çin'den sonra, dünyanın en hızlı gelişen pazarı.
  • 8:39 - 8:44
    Telekoma yılda yaklaşık 1 trilyon dolar yatırım yapılıyor.
  • 8:44 - 8:50
    Ve bunu, birkaç zeki insan haricinde, hiç kimse bilmiyor.
  • 8:50 - 8:53
    (Gülüşmeler.)
  • 8:53 - 8:57
    İlk başlayan zeki şirket
  • 8:57 - 8:59
    Güney Afrika'nın MTN şirketiydi.
  • 8:59 - 9:03
    Maliye Bakanı olduğum ilk üç yıl içinde
  • 9:03 - 9:06
    yıllık ortalama 360 milyon dolar kar elde ettiler.
  • 9:08 - 9:14
    Kişi başına milli gelirim 500 doların altında olduğu fakir bir ülkede,
  • 9:14 - 9:18
    360 milyon dolar kar.
  • 9:19 - 9:21
    İşte piyasa ortada.
  • 9:21 - 9:24
    Bunu gizli tuttular ama başkalarının öğrenmesi uzun sürmedi.
  • 9:25 - 9:28
    Nijeryalılar kendileri
  • 9:28 - 9:30
    kablosuz iletişim şirketleri kurmaya başladı,
  • 9:30 - 9:32
    sonra üç veya dört tane daha katılan oldu.
  • 9:32 - 9:35
    Ama çok büyük bir piyasa var,
  • 9:35 - 9:38
    insanlar bunu bilmiyor ya da bilmek istemiyor.
  • 9:40 - 9:42
    Yani yaptığımız işlerden biri özelleştirme.
  • 9:43 - 9:49
    Bunun yanı sıra maliyeyi daha iyi yönetmeye başladık.
  • 9:50 - 9:52
    Çünkü eğer maliyenizi iyi yönetmezseniz
  • 9:53 - 9:56
    size hiç kimse yardım etmez ve hiç kimse destek vermez.
  • 9:56 - 10:00
    Ve Nijerya, petrol sektörüyle, yolsuzlukla dolu
  • 10:00 - 10:05
    ve kendi kamu maliyesini iyi yönetemeyen bir üne sahipti.
  • 10:05 - 10:09
    Bu durumda ne yapmaya çalıştık? Bütçemizi petrol fiyatlarından ayıran
  • 10:10 - 10:12
    çıkartan bir mali kural getirdik.
  • 10:12 - 10:16
    Önceleri bütçemizi petrolden kazandığımıza göre ayarlıyorduk
  • 10:16 - 10:21
    çünkü petrol ekonomideki en büyük, en çok kar getiren
  • 10:21 - 10:24
    sektördü: Gelirlerimizin %70'ini petrolden sağlıyoruz.
  • 10:24 - 10:28
    Bu bağlantıyı kestik ve ardından petrol fiyatından
  • 10:28 - 10:31
    daha düşük bir fiyatla bütçemizi ayarlamaya başladık
  • 10:31 - 10:35
    ve bunun üzerindekilerden tasarrufa gittik.
  • 10:36 - 10:39
    Bunu becerip beceremeyeceğimizi bilmiyorduk; oldukça çekişmeliydi.
  • 10:39 - 10:42
    Ama ilk etkisi, ekonomik gelişimimiz açısından
  • 10:42 - 10:45
    oluşan fiyat dalgalanmaları oldu,
  • 10:45 - 10:49
    petrol fiyatları yükselse bile, biz çok hızlı bir şekilde büyüyecektik.
  • 10:49 - 10:51
    Onlar battığında, biz de battık.
  • 10:51 - 10:55
    Ve neredeyse hiçbir şeyi, hiçbir maaşı ödeyemiyorduk.
  • 10:56 - 11:00
    Bu sorun çözüldü. Ben ayrılmadan önce 27 trilyon dolar tasarruf etmeyi
  • 11:00 - 11:06
    başardık. Bunu rezervlerimize ekledik--
  • 11:06 - 11:10
    Ben 2003 yılında geldiğim zaman, rezervlerimizde 7 trilyon dolarımız vardı.
  • 11:11 - 11:14
    Benim gideceğim zamana yakın neredeyse 30 trilyon dolara kadar çıkmıştık.
  • 11:14 - 11:17
    şu an konuşurken, maliyemizin doğru yönetimi sayesinde
  • 11:18 - 11:22
    neredeyse 40 trilyon dolar rezervimiz var.
  • 11:23 - 11:26
    Ve bu ekonomimizi destekliyor, istikrarlı hale getiriyor.
  • 11:26 - 11:29
    Sürekli dalgalanan döviz kurumuz
  • 11:29 - 11:33
    artık oldukça sabit ve idare ediliyor, dolayısıyla iş adamları
  • 11:33 - 11:38
    ekonomideki fiyatları tahmin edebiliyorlar.
  • 11:40 - 11:44
    Enflasyonu yüzde 28 oranından yüzde 11 oranına kadar düşürdük.
  • 11:46 - 11:52
    Ve geçen on yıllarda yüzde 2, 3 ortalaması olan GSYİH değerini
  • 11:52 - 11:55
    şimdilerde yüzde 6,5 oranına çıkardık.
  • 11:56 - 11:59
    Yani yapmayı başardığımız bütün değişimler ve gelişimler
  • 11:59 - 12:02
    ekonomide ölçülebilir sonuçlar beraberinde getirdi.
  • 12:02 - 12:06
    Ve daha da önemlisi, petrolden uzaklaşmak ve değişiklik
  • 12:06 - 12:08
    yapmak istediğimiz için, tıpkı Afrika’nın birçok ülkesinde olduğu gibi
  • 12:08 - 12:11
    bu tek büyük ülkede o kadar çok imkân var ki--
  • 12:13 - 12:16
    Bu büyümelerin çoğunun sadece petrol sektöründen değil de,
  • 12:16 - 12:19
    petrol olmayan sektörlerden gelmiş olması dikkat çekiciydi.
  • 12:19 - 12:22
    Tarım yüzde 8 daha da yükseldi.
  • 12:22 - 12:26
    Telekom sektörü büyüdükçe, konut ve inşaat sektörü de büyüdü
  • 12:26 - 12:31
    ve bu şekilde devam edebilirim. Ve bunu sizlere
  • 12:31 - 12:33
    bir defa makro-ekonomiyi düzelttiğiniz zaman
  • 12:33 - 12:37
    çeşitli diğer sektörlerdeki imkanların da o derece büyüdüğünü göstermek için anlattım.
  • 12:38 - 12:41
    Söylediğim gibi, tarımda imkanlarımız var.
  • 12:41 - 12:45
    Katı minerallerde imkanlarımız var. Hiç kimsenin şimdiye dek yatırım
  • 12:45 - 12:48
    yapmadığı veya keşfetmediği katı minerallerimiz var. Ve
  • 12:48 - 12:51
    bunu mümkün kılmak için uygun yasalar olmadıkça,
  • 12:51 - 12:54
    bunun gerçekleşmeyeceğini anladık. Artık şimdi dünyadaki
  • 12:54 - 12:57
    en iyi madencilikte emniyet kurallarına eş değerde kurallarımız var.
  • 12:58 - 13:00
    Konut ve gayrimenkul sektöründe fırsatlar var.
  • 13:00 - 13:03
    140 milyon nüfusa sahip bir ülkede hiçbir şey yoktu,
  • 13:04 - 13:09
    burada bildiğiniz alışveriş merkezleri yoktu.
  • 13:10 - 13:13
    İnsanların heyecanını uyandıran biri için
  • 13:13 - 13:15
    burası bir yatırım fırsatıydı.
  • 13:16 - 13:19
    Ve şimdi, bu alışveriş merkezindeki işyerlerinin,
  • 13:19 - 13:22
    beklenilen cirodan dört kat fazlasını yaptıkları bir durum söz konusu.
  • 13:23 - 13:26
    Yani, inşaatta, emlakta,
  • 13:26 - 13:28
    mortgage piyasasında büyük şeyler oluyor. Finansal hizmetler:
  • 13:29 - 13:33
    89 tane bankamız vardı. Aralarında kendi gerçek işlerini yapmayan çok banka vardı.
  • 13:33 - 13:37
    Bu 89 bankayı 25 bankaya düşürerek birleştirdik
  • 13:37 - 13:42
    ve sermayelerini arttırmalarını, sermayelerini paylaşmalarını talep ettik.
  • 13:42 - 13:47
    Ve 25 milyon doları 150 milyon dolara çıkardık.
  • 13:47 - 13:51
    Artık birleştirilmiş durumdaki bu bankalar ve
  • 13:51 - 13:55
    bankacılık sisteminin güçlendirilmesi dışarıdan birçok yatırım çekti.
  • 13:55 - 13:59
    İngiltere'nin Barclays Bank'ı 500 milyon değerinde yatırım yapıyor.
  • 13:59 - 14:03
    Standard Chartered 140 milyon değerinde yatırım yaptı.
  • 14:03 - 14:06
    Ve böyle devam edebilirim. Dolarlar gittikçe sisteme girdi.
  • 14:06 - 14:08
    Sigorta sektöründe de aynı şeyi yapıyoruz.
  • 14:08 - 14:11
    Yani finansal hizmetlerde, çok büyük imkanlar var.
  • 14:11 - 14:17
    Turizmde, birçok Afrika ülkesinde, büyük imkanlar var.
  • 14:17 - 14:20
    Ve birçok insan Doğu Afrika'yı bunlarla tanıyor:
  • 14:21 - 14:24
    vahşi yaşam, filler, vesaire.
  • 14:24 - 14:26
    Ama turizm piyasasının, insanlara gerçekten yarar sağlanabilecek şekilde
  • 14:26 - 14:29
    idare edilmesi oldukça önemli.
  • 14:30 - 14:33
    Yani ne söylemeye çalışıyorum? Sizlere
  • 14:33 - 14:36
    kıtada yeni bir dalganın olduğunu söylemeye çalışıyorum.
  • 14:36 - 14:41
    Açıklık ve demokratikleştirme konularında yeni bir dalga ve 2000 yılından beri
  • 14:41 - 14:43
    Afrika ülkelerinin üçte ikisinden fazlası
  • 14:43 - 14:45
    çok partili demokratik seçimler yaptı.
  • 14:46 - 14:49
    Bunların hepsi mükemmel değildi veya mükemmel olmayacak
  • 14:49 - 14:51
    ancak trend çok bariz.
  • 14:51 - 14:55
    Sizlere, son üç yıldan beri
  • 14:55 - 14:58
    kıtadaki ortalama büyüme oranının
  • 14:58 - 15:02
    yıllık yüzde 2,5'ten yüzde 5'e çıktığını anlatmaya çalışıyorum.
  • 15:02 - 15:06
    Bu birçok OECD ülkesinden çok daha iyi bir performanstır.
  • 15:07 - 15:11
    Yani değişikliklerin gerçekleştiği bariz.
  • 15:11 - 15:13
    Kıtadaki iç savaşlar azaldı;
  • 15:14 - 15:16
    on yıl önce 12 iç savaş var iken,
  • 15:16 - 15:18
    şimdi üç ila dört iç savaş kaldı.
  • 15:18 - 15:21
    En kötülerinden biri elbette ki Darfur iç savaşı.
  • 15:21 - 15:24
    Ve bilirsiniz, komşu etkisi diye bir şey söz konusu,
  • 15:24 - 15:26
    eğer kıtanın bir yerinde bir şeyler oluyorsa,
  • 15:26 - 15:29
    sanki bütün kıtada oluyormuş gibi görünür.
  • 15:29 - 15:32
    Ama bilmelisiniz ki bu kıta,
  • 15:32 - 15:38
    birçok ülkeden oluşan bir kıta, tek bir ülkeden değil.
  • 15:38 - 15:40
    Ve üç ila dört iç savaşa düşmüş olmamız,
  • 15:40 - 15:43
    pek çok fırsatın olduğu istikrarlı,
  • 15:43 - 15:50
    büyüyen, heyecan verici ekonomilere birçok
  • 15:50 - 15:53
    yatırım yapma imkanının olduğu anlamına geliyor.
  • 15:54 - 15:58
    Ve bu yatırımlar hakkında bir noktaya değinmek istiyorum.
  • 15:59 - 16:01
    Günümüzde Afrikalılara yardım etmenin en iyi yolu
  • 16:02 - 16:05
    onlara kendi ayakları üzerinde durmaları için yardım etmektir.
  • 16:05 - 16:09
    Ve bunu en iyi şekilde iş olanakları yaratmalarına yardım ederek yapabilirsiniz.
  • 16:10 - 16:14
    Sıtma hastalığına karşı savaşmanız ve buna para harcamanız
  • 16:14 - 16:18
    ve çocukların hayatlarını kurtarmanız sorun değil. Ben bunu söylemiyorum. Bu hoş.
  • 16:19 - 16:23
    Ama bir aile üzerinde yarattığı etkiyi düşünün: eğer veliler işe alınırsa
  • 16:23 - 16:25
    ve çocuklarının okula gitmelerini sağlayabilirlerse
  • 16:25 - 16:28
    o zaman bu hastalıklarla savaşmak için ilaçları kendileri satın alabilirler.
  • 16:28 - 16:32
    Sizin paralarınızı kendinizin kazanabildiğiniz yerlere yatırım yapabilirsek eğer,
  • 16:32 - 16:37
    ve onlara iş olanakları oluşturup, kendi ayakları üzerinde durmaları için yardım edersek,
  • 16:37 - 16:42
    bu muhteşem bir imkan olmaz mı? Bu takip etmemiz gereken yol değil mi?
  • 16:42 - 16:45
    Ve kıtada yatırım yapılabilecek en iyi insanlar
  • 16:45 - 16:47
    kadınlardır.
  • 16:48 - 16:55
    (Alkış.)
  • 16:55 - 17:00
    Bir CD’m var. Hiçbir şeyi vaktinde söylemediğim için kusura bakmayın.
  • 17:00 - 17:02
    Tam aksine, bunu seyretmiş olmanızı isterdim.
  • 17:02 - 17:05
    Konusu "Afrika: Ticarete Açık."
  • 17:06 - 17:09
    Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi
  • 17:09 - 17:11
    belgesel ödülünü aldı.
  • 17:11 - 17:13
    Bunu yapan kadınların Tanzanya'da olacağını anlamalısınız,
  • 17:13 - 17:18
    orada haziran ayında toplantı yapacaklar.
  • 17:19 - 17:24
    Ama Afrikalıları gösteriyor ve özellikle de,
  • 17:24 - 17:29
    bütün farklara rağmen şirketler kuran, bazıları ise dünya çapında şirketler kuran Afrikalı kadınlarını gösteriyor.
  • 17:29 - 17:32
    Bu videodaki kadınlardan biri, Adenike Ogunlesi,
  • 17:32 - 17:34
    çocuk kıyafetleri tasarlıyor.
  • 17:34 - 17:39
    Bu işe bir hobi olarak başlamış ve bir şirket haline dönüşmüş.
  • 17:39 - 17:42
    Elimizde olan Afrika malzemelerini
  • 17:43 - 17:44
    başka yerlerden gelen malzemeler ile birleştiriyor.
  • 17:44 - 17:49
    Şimdi, Afrika malzemeleri ile birleştirmiş olduğu fitilli kumaştan
  • 17:49 - 17:53
    küçük bir kot pantolon tasarlayacak. Çok yaratıcı tasarımlar.
  • 17:55 - 17:58
    Öyle bir seviyeye gelmiş ki Wal-Mart'tan bile sipariş almış.
  • 17:59 - 18:00
    (Gülüşmeler.)
  • 18:01 - 18:03
    10,000 adet kadar.
  • 18:04 - 18:08
    Dolayısıyla, bu size bizlerde de bunları yapmaya ehilli olan insanların olduğunu gösteriyor.
  • 18:08 - 18:13
    Ve kadınlar çalışkandır: dikkatlidirler; harıl harıl çalışırlar.
  • 18:13 - 18:15
    Sizlere örnek vermeye devam edebilirim:
  • 18:15 - 18:19
    Ruanda'dan Beatrice Gakuba, bir çiçekçilik işyeri açtı
  • 18:19 - 18:24
    ve şimdi her sabah Amsterdam'daki Hollanda ihalelerine ihracat yapıyor,
  • 18:24 - 18:28
    ve yanında 200 kadın ve erkek çalıştırıyor.
  • 18:29 - 18:33
    Herneyse ama bunların çoğunun büyüyebilmek için sermayeye ihtiyaçları var,
  • 18:34 - 18:37
    çünkü bizim ülkelerimiz dışında hiç kimse
  • 18:37 - 18:42
    gerekli olan şeyleri yapabileceğimize inanmıyor. Hiç kimse piyasa açısından düşünmüyor.
  • 18:42 - 18:45
    Hiç kimse bu imkanları düşünmüyor.
  • 18:45 - 18:48
    Ama burada durup şunu söylüyorum: Şu anda gemiyi kaçıranlar,
  • 18:48 - 18:50
    ömür boyu kaçıracaklar.
  • 18:50 - 18:56
    Yani Afrika'da olmak istiyorsanız yatırım yapmayı düşünün.
  • 18:57 - 19:03
    Bu dünyadaki Beatrice'leri düşünün, Adenike'leri düşünün,
  • 19:03 - 19:06
    onlar, kendilerini küresel ekonomiye getiren muhteşem şeyler yaparken
  • 19:06 - 19:09
    aynı zamanda erkek ve bayan arkadaşlarının
  • 19:09 - 19:12
    çalışmalarını sağlıyorlar
  • 19:12 - 19:14
    ve bu ailelerin çocuklarının eğitilmesini sağlıyorlar
  • 19:14 - 19:17
    çünkü velileri bunun için yeterli para kazanıyor.
  • 19:18 - 19:22
    Dolayısıyla, sizleri fırsatları keşfetmeye davet ediyorum.
  • 19:23 - 19:27
    Tanzanya'ya gittiğiniz zaman, dikkatlice dinleyin,
  • 19:27 - 19:31
    çünkü eminim ki size kıtanın, insanların ve sizin
  • 19:31 - 19:36
    faydanıza olacak bir şeylere katılmanız için
  • 19:36 - 19:41
    çeşitli fırsatlardan bahsedilecektir.
  • 19:41 - 19:42
    Çok teşekkür ederim.
  • 19:42 - 19:50
    (Alkış.)
Title:
Ngozi Okonjo-Iweala, Afrika'da iş yapmayı anlatıyor
Speaker:
Ngozi Okonjo-Iweala
Description:

Afrika'nın olumsuz imajlarını biliyoruz -- açlık ve hastalık, çatışma ve yolsuzluk. Lakin, bir çok Afrika ülkesinde çok az bahsedilen başka olaylar da var diyor Ngozi Okonjo-Iweala: reform, ekonomik büyüme ve iş olanakları.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:49
TED added a translation

Turkish subtitles

Revisions