Beynini değiştir, hayatın değişsin | Daniel Amen | TEDxOrangeCoast

Bu konuşma yerel bir TEDx organizasyonunda yapılmıştır, yapımcılığı TED Konferanslarından bağımsızdır.

Beynini Değiştir,Hayatın Değişsin, 20 yıldan fazla,90 ülkede yapılan, 63.000 beyin taraması baz alınarak yapılan incelemelerin açığa çıkardıklarını anlatıyor. Dr.Amen, nerede yaşarsak yaşayalım, bu beyin taramalarının sağlıklı yaşama ilişkin paradigmalarımızı ve anlayışımızı nasıl değiştirebileceğini detaylandırıyor.
Hekim, psikiyatrist ve öğretmen olan (MD- Tıp Doktoru) Daniel Amen, psikiyatri pratiklerinde beyin görüntüleme bilimini uygulamada dünyanın en önde gelen uzmanlarından biridir. Karmaşık beyin bilimi kavramlarını diğer profesyoneller ve kamu oyunca kolayca anlaşılabilecek hale getirmesi nedeniyle yetenekli bir eğitici olarak genel kabul görülür. 42 mesleki makale ve 28 kitap yazmıştır, dört tanesi New York Times listesindeki en çok satan kitaplardan olmuştur. Ayrıca,oldukça popüler olan beyin konulu beş programın yapımcılığını yapmış ve yıldızı olmuştur. Bu programlarla halk televizyonu için 34 milyon dolardan fazla kaynak toplamıştır.

Tünaydın.

Burada bulunmak heyecan verici,

bütün programlarımı burada filme aldım,

Orange County Performans Sanatları
Merkezinde.

Yenilik bir beyin fonksiyonudur,

beyninizin fiziksel sağlığına bağlıdır.

Biliyor musunuz, beyniniz
yaptığınız her şeyde işe dahildir

ne düşünüyorsunuz, nasıl hissediyorsunuz,
davranıyorsunuz, insanlarla geçiniyorsunuz

Amen Clinics'de,

geçtiğimiz 20 yılda 63.000'den
fazla beyin taraması yaptık

ve benim için çok açık olan şey
beynimizin bir muhakeme

kişilik, karakter ve yenilik
organı olmasıdır.

Eğer beyniniz düzgün çalışıyorsa,

siz de düzgün çalışırsınız.

Beyninizde bir sorunu olduğunda

yüksek ihtimalle hayatınızda da
sorun yaşarsınız

Ekranda gördüğünüz şey,
iki adet SPECT beyin taraması.

SPECT kliniğimizde yapılan inceleme.

Çok karmaşık bir beyin
görüntüleme uygulaması,

kan akışına ve aktivite
örüntülerine bakıyor.

Beyninizin nasıl çalıştığına bakıyor.

Temel olarak bize üç şey gösterir:
beynin düzgün çalışan bölgeleri,

aktivitesi düşük olan bölgeleri

ve yüksek aktivite gösteren
beyin bölgeleri.

Yani, iyi aktivite, çok düşük
veya yüksek aktivite.

Bizim işimiz bunu dengelemektir.

Soldaki görüntü sağlıklı bir beyin.

Bize tam ve hatta simetrik bir
aktiviteyi gösteriyor.

Rengin bir anlamı yok şekil önemli.

Sağdaki görüntü bir alkoliğe ait.

Alkol beyin fonksiyonlarına
doğrudan toksik bir etki yapar.

Biliyorum, çoğunuz günde iki kadeh

kırmızı şarap içmek gerektiğini
çünkü bunun kalbiniz için

iyi olduğuna inanırsınız,

ama bu beyniniz için iyi değil.

Sağlıklı bir beyniniz varsa
bence gayet açıktır,

daha mutlu, sağlıklı, varlıklı, akıllı,

yaratıcı ve yenilikçi olursunuz.

Eğer beyniniz sağlıklı değilse,
ne sebeple olursa olsun,

beyinde bir yaralanma,
kötü bir beslenme düzeni,

zehirli ortamlarda yaşama,

daha mutsuz, hasta, yoksul
ve daha az zeki olursunuz,

daha katı ve esneklikten yoksun
olursunuz,

ki bu yenilikçi olmanın zıddıdır.

Bunu onbinlerce kez söyledim
ama beni hala çok şaşırtıyor.

Beyniniz evrendeki en karmaşık organdır.

İnsan beyni kadar karmaşık olan
başka hiçbir şey yoktur.

Tahminen 100 milyar sinir hücresi

ve bu sinir hücrelerinin her biri diğer
diğer sinir hücrelerine bağlıdır,

bir hücreden diğerine tekli
bağlantı değil,

hücreler arasında 10.000'e kadar
farklı bağlantı olabilir.

Bunun anlamı şudur;
kafatasınızın içindeki bağlantılar

evrendeki yıldızlardan daha fazladır.

Beyindeki bilgi yaklaşık saate 430 km
hızla hareket eder,

tabi, sarhoş değilseniz.

Beyniniz vücut ağırlığınızın sadece
%2'sine sahip olsa da

aldığınız kalorinin %20-30'unu kullanır.

Yani bugün yaptığınız kahvaltının,
yediğiniz öğle yemeğinin,

yaklaşık üçte biri,
vücudunuzun %2'sini beslemeye gitti.

Beyniniz vücudunuzdaki en masraflı
gayri menkuldür.

Günde ortalama 85.000
beyin hücresi kaybederiz.

Amen Clinics'de şunu keşfettik,

yaşlanma sürecini
davranışlarınla hızlandırabilir

veya yavaşlatabilirsin,

ne kadar heyecan verici değil mi?

Beyninin sağlığı
yenilikçiği de yavaşlatıyor

veya hızlandırıyor.

Öyleyse beynimize
zarar veren şeyler nelerdir?

Beyin hasarı açıkça görülmelidir.

Futbol üzerine büyük
bir çalışmayı yeni bitirdim,

bırakmış oyuncular üzerinde
beyin görüntüleme çalışmasıydı.

Federasyon beyin hasarları
konusunda artık yalan söylemiyor,

bu konuyu artık iyice ciddiye alıyorlar.

Çocuklarınızın ABD futbolu oynamasına
veya topa kafa vurmasına izin vermeyin.

Hadi,beyin çok yumuşaktır
yumuşak tereyağı kıvamındadır.

Kafatasın ise çok serttir,

birçok keskin ve kemikli çıkıntısı vardır.

Beyninizi korumak zorundasınız.

Uyuşturucu ve alkolden uzak durun,

ülkemizin henüz pek bilmediği
ama öğrenmekte olduğu şey de

obezitenin beyin fonksiyonlarına
zarar verdiğidir.

Şu anda, on araştırma var.

Nature Journal Obesity'de
bir araştırmayı yeni yayınladık,

diyor ki; kilon arttıkça,

beyninin fiziksel boyutları
ve fonksiyonları azalıyor.

Vay be!

Bir eli yağda, bir eli balda olmayı
bir daha düşün.

(Kahkahalar)

Yaklaşık üç yıl önce,
araştırmalardan ilkini okuduğumda,

11 kio verdim.

Mesele beyinse ben ciddiyim,
boyut önemlidir,

daha ufak bir beyin istemezsin.

(Kahkahalar)

Sigara içmek, beyne giden
kan akışını kısıtlar,

cildini erken yaşlandırdığı gibi
beynini de erken yaşlandırır.

Yüksek tansiyon,
tansiyonun yükseldikçe

beynine giden kan akışı azalır.

Yani tansiyonunu
düzenli olarak ölçmelisin,

eğer yüksekse,bunu ciddiye al.

Diabet, Amerikan yiyecekleri,
çevredeki toksinler,

egzersiz yapmama ve benim OOD'ler
otomatik olumsuz düşünme dediğim

aklınıza otomatik olarak gelen ve
gününüzü mahveden düşünceler.

Bunlar kaygı bozukluğu ve
depresyon tohumlarıdır.

Eğer bunlar doğruysa, ki doğru,

beynine yardım etmek için ne yapabilirsin?

Pozitif sosyal ilişkiler.

İnanılmaz, birlikte vakit
geçirdiğin kişiler,

senin uzun ömürlü olmanı sağlayabiliyor,

ne ilginç değil mi?

Eğer insanlarla vakit geçireceksen,

sağlıklı ve yararlı alışkanlıkları olan
insanları seç

çünkü alışkanlık bulaşıcıdır.

Eğer sağlıklı alışkanlıkları olmayan
insanlarla vakit geçirirsen,

erken ölürsün.

Zamanını kiminle geçirdiğin
konusunda çok ciddi ol.

Yeni şeyler öğrenmek,
TED bunun için mükemmel bir yer.

Ne zaman yeni bir şey öğrensen,
beyninde yeni bir bağlantı oluşur.

Öğrenmeyi kestiğinde, beynin gerçek
anlamda bağlantıları kesmeye başlar.

Beslenme biçimi son derece önemli.

Ya sana yararlı besinleri tüketirsin

ya da toksinler sana zarar verir.

SAD, Standart Amerikan Beslenme Düzeni,

sadece kalp hastalıkları,kanser
ve diabet ile ilişkili değildir.

Ayrıca depresyon, dikkat eksikliği

ve Alzheimer ile de ilişkilidir.

Besinler ilaç da olabilir zehir de.

Uyku, yine son derece önemli.

Biliyorsunuz, 1900 yılında geceleri
ortalama 9 saat uyurduk.

2011 yılında geceleri ortalama
6 saat uyuyoruz.

Eğer 7 saatten az uyursan beyne
giden toplam kan akışı azalır.

Beyin, bu tür bir dönüşüme,
insanlık tarihine göre

kısa olan böyle bir sürede
uyum sağlayamaz,

bunun çok ciddi sonuçları olur.

Uyku azaldıkça, kilo artar

çünkü arzuların kontrolden çıkar.

Yani, fiziksel açıdan
sağlıklı olmak önemli.

Ama kaygı hissetmek de önemli.

Biliyor musunuz uzun ömürle ilgili
şahane araştırmalar var

ve "Takma kafana,mutlu ol"

çocukları erken ölüyor,

çünkü sağlıklarını yeterince
umursamıyorlar.

Umarım sizi biraz kaygı vermişimdir.

Biliyorsunuz, ben psikiyatristim.

İnsanlara rahatlama eğitimleri
verirken fark ettim ki,

onları birazcık motive etmem
ve korkularını artırmam gerekiyordu,

duble çizburgerler onları çağırmasın diye.

Meditasyon bizi kandırdı.

Şöyle düşünüyorduk ,bilirsiniz,
meditasyon yap, çevreden soyutlan,

beynin sakinleşir, kesinlikle öyle değil.

Meditasyon yaptığında
beynin ön kısmı aktifleşir

bu kısım, beynin en insani ve
düşünceli kısmıdır.

En iyi antidepresanı mı istiyorsun?

Prozac değil, şükretmektir.

Her gün, minnettar olduğun
üç şey yaz bir kağıda.

Üç hafta içinde göreceksin,

mutluluk düzeyinde önemli
bir artış olacak

ve aklına gelen
her aptal düşünceye inanma.

Peki siz "Tamam Dr.Amien
30 yıldır psikiyatristsiniz.

İnsanların yapabileceği
en önemli tek şey ne?"

derseniz;
Aklına gelen her aptalca şeye inanma.

Şu küçük soruyu sor, "Bu doğru mu?"

Yani, sanki kocan seni sevmiyormuş gibi
hissettiğinde, bu doğru mu?

Düşüncelerini sorguladığın zaman,
daha aklıbaşında bir dünyada yaşarsın.

Burada üç tane 60 yaşınada
beyin örneği görüyorsunuz.

Biri Alzheimer hastalığı olan

ikincisi aşırı kilolu ve
uyku apnesi olan kişinin

bu beyin fonksiyonları için
felaket bir hastalıktır.

Ve sağlıklı bir beyin.

Hangisi senin olsun istersin?

Ben hangisini istediğimi biliyorum.

Yaptığın her şeyi değiştirecek
beş beyin taraması görüyorsunuz.

Yalnız, sizde beyin kıskançlığı yapacak.

(Kahkahalar)

Tarama yapmaya 1991'de başladım.

37 yaşındaydım ve kendi beynimi taradım.

Şöyle bir baktım,
diğer taramalarla karşılaştırdım

ve dedim ki "iğrenç, çok fazla
yumru ve engebeli bölge var."

Ben hakikaten hiç içmem.

16 yaşında bir kez sarhoş oldum,
5 gün kendime gelemedim.

Dedim ki, "Bu bana göre değil."

Hiç sigara içmedim, uyuşturucu yok.

Yani bir tuhaf oldum,
"Beynim neden bu kadar kötü görünüyordu?"

Ama o zamanlar beyin için kötü
olan birçok alışkanlığım vardı.

Geceleri sadece 4 saat uyuyordum

çünkü çok hırslıydım.

Diyet soda içiyordum,
sanki en iyi dostumdu.

Çok yük altına girmiştim,

Kronik stres altındaydım
ve acısı çıkmıştı.

Yani, kendi taramamı gördüğüm
ve beyin kıskançlığına kapıldığım için

52 yaşında kendimi tekrar taradım,
çok daha gençti,

beynim daha iyi görünüyordu.

Bunu yapabilirsiniz.

Beynin hoş tarafı da bu.

Beyin esnekliğini duymuşsunuzdur.

Ama ancak , bugün iyi kararlar alırsan,

futbolcuları araştırmamızda şunu bulduk;

iki ay içerisinde
beynini iyileştirmeye başlayabilirsiniz.

Bu ne kadar ilginç değil mi?

Daha iyi bir beyinle
hayatındaki her şey daha iyi olur

vücudundan, paraya
ve ilişkilerine,

yenilikçilik seviyene.

İkincisi, beyin taramalarını
gördüğüm için

çocuklarımın ABD futbolu oynamasına
asla izin vermem.

Beynin gelişmesi ne zaman durur?

Yirmibeşinde.

Beyniniz ve erkeklerde,

bazıları daha çok 28 gibi.

18 yaşında bir yetişkin olduğun fikri

nöroloji bilimi açısından
düpedüz saçmalıktır

ve bunu sigorta şirketleri de bilir.

Sigorta puanın ne zaman
değişir ve sabitlenir? 25'inde.

Neden ? Çünkü daha iyi kararlar verirsin

ve bu kararlar bir beyin fonksiyonudur.

Bu nedenle çocuklarınızın beyinlerini
riske atmalarına izin vermeyin.

Çevresel toksinleri çok ciddiye alın.

Geçenlerde yaptığımız,
bir itfaiyecinin beyin taraması.

Genel aktivite düşüklüğünü görüyorsunuz.

Bu delikler ne mi?
Beyninde fiziksel delikler yok.

Onda olan ciddi bir genel
aktivite düşüklüğü.

Kilonu çok daha fazla ciddiye alacaksın.

Alzeimer hastalığının erken tanısı ve
önlenmesini düşüneceksin.

Önümüzdeki 25 yılda Alzeimer'ın
üçe katlanması bekleniyor,

buna paramız yetmez.

Peki Alzeimer hastalığını
nasıl önleyeceğiz?

Diğer ilişkili hastalıkları önleyeceğiz,

kalp hastalıkları, kanser, diabet,

depresyon ve yüksek tansiyon gibi.

Bireyleri harekete geçirecek beynini
önemseyen bir dünyayı nasıl yaratacağız?

Benim amacım bu.

Amen Clinics'de
bireyler ve aileler görüyoruz

ama biz, okullarla,

kiliselerle, şirketlerle ve
topluluklarla çok ilgiliyiz.

Bunu seviyorum.

Andy, dört ay önce benimle
görüşmeye geldi.

Yaklaşık on yıl önce ilk geldiğinde,

53 yaşındaydı ve beyni berbat görünüyordu.

Onun beyin sağlığı programını
almasını sağladım.

On yıl sonra beyni böyle görünüyor.

Çok iyi değil mi?

Kuruluşları bu işe nasıl
dahil edeceğimizi anlatayım.

Yeni programım üzerinde çalışıyordum,

çalışma sürerken, bir ara kilisiye gittim.

Karım bizim yedi yaşındaki Chloe'yi

çocuk kilisesine bırakacağını söyledi
ben de kalıp, koltukları kaptırmayacaktım.

Bu yakınlardaki çok büyük bir kilise,
Saddleback Kilisesi değil.

Kiliseye girdiğimde,

satılık 500 çöreğin yanından geçtim.

Rahatsız oldum.

Sonra ızgarada pişen pastırma
ve sosislerin yanından geçtim,

iyice tepem attı.

Kutsal mabet alanına girmeden tam önce

adamlar tonla sosisli sandviç pişiriyordu,

merasimden sonraki öğle yemek içinmiş.

Mabette otururken,
Papaz Efendi konuşmaya başladı;

bir önceki gece yapılan
dondurma festivalinden bahsediyordu.

O anda neredeyse psikopata bağlayacaktım.

(Kahkahalar)

Karım beni bulduğunda
telefona bir şeyler yazıyordum,

o bundan nefret eder.

Yani, bana öyle bir baktı ki
bir tek karın böyle bakabilir,

bakışları "Kilisede bu şeyle
oynamak da neyin nesi?" diyordu.

(Kahkahalar)

Ona yazdığım şeyi gösterdim:

"Kiliseye git, çörek, sosis,

pastırma, sosisli sandviç, dondurma ye.

Hiç haberleri yok,

cennete erken bilet kesiyorlar."

(Kahkahalar)

Ama plan bu değildi.

(Kahkahalar)

Papaz efendinin merasimin kalanında
ne dediğini hiç bilmiyorum.

Öylece oturdum

ve Tanrı'ya kiliseleri değiştirmede
hizmetim olsun diye dua ettim.

Bunu hiç planlamamıştım ama.

Yalan söylemiyorum, iki hafta sonra

Rick Warren beni aradı.

"Dr.Amen biz bir program oluşturuyoruz,

adı "Saddleback'de gelecek on yılda
On Kader Yılı.

Cemaatin ve kendimin sağlığını
düzeltmek istiyorum.

Bize yardım eder misiniz?" dedi.

Yani şöyle oldum "Aman Tanrım,
Tanrı beni dinliyormuş"

(Kahkahalar)

Hayatımda çok sık böyle hissetmem
ama çok heyecanlandım

ve bir program oluşturduk,

adı Daniel Planı:
Tanrı'nın Sağlık Reçetesi,

Saddleback'in 30.000 üyesi için.

Onlara ayrıca programın araştırma
bölümüne

kayıt yaptırma şansı da veriyoruz,

araştırma için şu anda 15.000
kişi kayıt yaptırdı.

Daniel Planını geliştirdiğimiz
Saddleback'in

dünyadaki 400.000 kilise ile
bağlantıları var.

Bu yıl beta testinden geçtikten sonra
gelecek yıl programı ihraç edeceğiz.

Bu konuda çok heyecanlıyım.

İçeriği küçük gruplar
aracılığı ile dağıtıyoruz.

Neden mi, çünkü insanlar
gruplarda iyileşir.

Aile olarak iyileşirler,
destekçilerle iyileşirler.

Üç ay sonra,

kilise şimdiden 72.000 kilo verdi.

İnsanlar enerji, odaklanma, yaratıcılık,
uyku ve moralde artış

astım, stres, tansiyon, kan şekeri ve
ilaç kullanımında

azalış bildiriyor.

Bizim, Daniel Planı menümüz var
ve işin zorlukları da var.

Kiliselerden şekerli çöreği
çıkarmaları için hâlâ çabalıyorum.

Benim için dua edebilirsiniz.

(Kahkahalar)

Kiliseden başlayarak,

dünyayı değiştirme potansiyeli olan
bir şeyin parçası olmaktan dolayı

çok heyecanlıyım.

Biliyorsunuz, bunun
okullarda da başlaması gerek.

Okullarda çocuklara verilen besinler
bir skandal

ve araştırmalar diyor ki;

bu dikkat ve davranış bozukluğunu
artırıyor.

The Lancet dergisinde üç makale var,

şunu diyor "çocukları eleme diyetine alın"

temelde, yiyeceklerden
abur cuburu eleme diyetidir.

Üç ay içinde çocukların %73'ü,

belirtilerde %50'den fazla
azalma gösteriyor.

Bu zor bir iş değil.

Toplumumuzu değiştirmemiz gerekiyor.

Fakat, şirketlerden,
hastanelerden başlayarak.

Hastaneye teyzemi ziyarete gittim,

ona "seni buradan çıkarmam lazım,
bu yemekler seni öldürür" dedim.

(Kahkahalar)

Beyin sağlığı ve yenilikçilik
yakından ilişkilidir.

Beyni sağlıklı bir dünya için
lütfen bana yardım edin.

Teşekkürler.

(Alkışlar)