< Return to Video

The Virgin Spring (1960) [MultiSub] [Film] - (Ingmar Bergman)

  • 0:15 - 0:19
    BAKİRE BAHAR
  • 0:19 - 1:02
    SENARYO Ulla Isaksson
    Bir Ortaçağ efsanesine dayanan
  • 1:02 - 2:53
    Yönetmen Ingmar Bergman
  • 2:53 - 3:17
    Tanrı Odin, gel!
  • 3:17 - 3:20
    Yardımını bekliyorum
  • 3:20 - 3:25
    Baba, Oğul, Kutsal Ruh,
    Ve meleklerin
  • 3:25 - 3:30
    Bizi Şeytan’ın tuzaklarından koru
  • 3:30 - 3:44
    Bizi günahlardan utançtan ve
    Kötülüklerden koru
  • 3:44 - 4:09
    Bugün Cuma yüce Rabbimizin Çile Günü
  • 4:09 - 4:16
    Rabbim, karanlıkta neredeyse
    Onların üzerine basıyordum
  • 4:16 - 4:22
    Zavallı civciv sefil hayatını yaşa bakalım...
  • 4:22 - 4:34
    ...Tanrının hepimizin yaşamasına
    izin verdiği kadar
  • 4:34 - 4:42
    Bütün gece neredeydin?
  • 4:42 - 4:51
    Süt sağmama yardım edebilirdin,
    Ama bacaklarım ağrımsı umurunda bile değil
  • 4:51 - 4:54
    Yüce Meryem! Bu ne bakış!
    Ne oldu?
  • 4:54 - 5:00
    Hiçbir şey sadece şu eski hikaye:
    Piçlerin babası piç olur
  • 5:00 - 5:04
    Sana müstahaktır, Ingeri,
    Davranış tarzın…
  • 5:04 - 5:07
    Vahşi bir kedi gibi
  • 5:07 - 5:13
    Tanrı’ya burada yaşamana izin
    Verdiği için teşekkür etmelisin...
  • 5:13 - 5:18
    ...ama sen bir hayvan gibi davranıyorsun
  • 5:18 - 5:59
    Süt hala sundurmada
  • 5:59 - 6:01
    Bakire’nin mumlarıyla
    kiliseye gitmelisin
  • 6:01 - 6:06
    Onları almaya Karin gitmeyecek miydi?
  • 6:06 - 6:08
    O rahatsız
  • 6:08 - 6:12
    Sabah ayini için çok geç
    Olduğunda İyi olacaktır
  • 6:12 - 6:15
    Sanırım ateşi var
  • 6:15 - 6:19
    Geçen gece yeterince
    Ateşli dans ediyordu ama
  • 6:19 - 6:26
    Üvey kız kardeşinle kıyaslandığında
    Güldeki diken gibisin sen!
  • 6:26 - 6:29
    Hala vahşi bir kedi gibisin...
  • 6:29 - 7:26
    ...şimdi bile
  • 7:26 - 7:34
    Rabbim, günlük rızkımızı ver
  • 7:34 - 7:39
    Bakire mumlarını ayine
    Karin götürmeyecek mi?
  • 7:39 - 7:42
    Karin rahatsız
  • 7:42 - 7:46
    Tembelin biri o. Dans ederken
    İyiydi ama
  • 7:46 - 7:49
    Ama bugün hasta
  • 7:49 - 7:52
    Kiliseye gidemeyecek kadar mı?
  • 7:52 - 7:55
    mumları Frida götürecek
  • 7:55 - 7:58
    Ama onları bir bakire götürmeli
  • 7:58 - 8:02
    Karin’e karşı hep sertsin
  • 8:02 - 8:08
    Ve sen de ona karşı hep hoşgörülü
  • 8:08 - 8:11
    O benim sağ kalan tek çocuğum
  • 8:11 - 8:15
    O yüzden iyi yetişmesi lazım
  • 8:15 - 8:21
    Dün gece kötü rüyalar gördüm
  • 8:21 - 8:27
    Kendini çok yoruyorsun
  • 8:27 - 8:29
    Karen’i uyandırması için Ingeri’yi yolla
  • 8:29 - 8:34
    Kendim giderim
  • 8:34 - 8:38
    Git de uyandır miskini
  • 8:38 - 10:52
    Ingeri, Karin'e yoluk hazırla:
    Ekmek, peynir ve et
  • 10:52 - 10:59
    -Hasta mısın?
    -Hayır, sadece uykuluyum
  • 10:59 - 11:02
    Yatakta kahvaltı edebilir miyim?
  • 11:02 - 11:09
    Baban Bakire’nin mumlarını
    Kiliseye götürmeni istiyor
  • 11:09 - 11:13
    -Eğer hastaysan, Frida götürecek
    -Hasta değilim
  • 11:13 - 11:15
    Öyleyse gitmelisin
  • 11:15 - 11:20
    -İpekli elbisemi giyebilseydim
    -Hafta içi mi?
  • 11:20 - 11:22
    Öyleyse gitmem
  • 11:22 - 11:29
    Çocukça davranıyorsun
  • 11:29 - 11:33
    Eğer ben annemle bu şekilde
    konuşsaydım...
  • 11:33 - 11:37
    ...Azarlanır ve oruç tutmaya zorlanırdım
  • 11:37 - 11:44
    öyleyse beni azarla ve açlıktan öldür.
    Ekmek yerine çilek ver bana
  • 11:44 - 11:48
    Biliyorsun sana karşı sert olamıyorum,
    Olmam gerekse bile
  • 11:48 - 11:54
    Şimdi gülüyorsun, ama seni uyarıyorum:
    Baban sinirli
  • 11:54 - 11:59
    sarı elbisemi, pazarları giydiğim
    eteği ve mavi pelerinimi getir
  • 11:59 - 12:04
    Böylece ben mutlu olacağım, sen mutlu
    olacaksın ve babam da mutlu olacak
  • 12:04 - 12:07
    Nasıl da ağır başlı at süreceğim
    Kiliseye doğru
  • 12:07 - 12:12
    ve Tawny'in toynakları tırısa kalkacak
    hacca gider gibi...
  • 12:12 - 12:17
    ...ve ben ne sağıma ne de soluma
    sadece önüme bakacağım...
  • 12:17 - 12:28
    ...mumları ve Kutsal Bakire’yi düşüneceğim
  • 12:28 - 12:30
    beyaz çoraplar...
  • 12:30 - 12:52
    ...ve incili mavi pabuçlar
  • 12:52 - 12:57
    Bu sıradan bir elbise değil
  • 12:57 - 13:14
    On beş bakire dikti onu
  • 13:14 - 13:23
    On beşi birden mi?
  • 13:23 - 13:47
    Otur da saçlarını tarayayım
  • 13:47 - 13:53
    Hayır, toplama. Böylesi
    Elbiseme daha çok uyar
  • 13:53 - 13:57
    eğer hep böyle kendi bildiğini yaparsan
    şeytana hizmet etmiş olursun...
  • 13:57 - 14:01
    ...azizler seni diş ağrısıyla cezalandırır.
  • 14:01 - 14:06
    Neden hep Şeytandan bahsediyorsun?
    Babam için bahsetmiyor
  • 14:06 - 14:10
    Çünkü Şeytan masumları ayartır
  • 14:10 - 14:14
    Bütün iyilikleri yok etmek çalışır
  • 14:14 - 14:19
    Ama ben hep dua ediyorum
  • 14:19 - 14:23
    Dün gece kimle dans ettin?
  • 14:23 - 14:30
    Onunla dans ettim... ve onunla...
    ve onunla…
  • 14:30 - 14:35
    -Neden sordun?
    -Bazı kötü rüyalar gördüm
  • 14:35 - 14:40
    Ne gördün?
  • 14:40 - 14:47
    Uzun ve tatlı rüyalar görmeyi ne kadar isterdim
  • 14:47 - 14:53
    Ama hiç olmadı
  • 14:53 - 15:23
    Şimdi de etekler: Mavi ve kırmızı
    Altın şeritliler
  • 15:23 - 15:29
    Daha sıkı, yoksa olması gerektiği
    kadar kabarmayacak
  • 15:29 - 15:31
    Ya toka?
  • 15:31 - 15:39
    Pazara sakla,
    Yeterince uzağa gidiyorsun
  • 15:39 - 15:42
    Işığı kesiyorsun
  • 15:42 - 15:49
    "Baban, kızgın"
  • 15:49 - 15:55
    Annen hasta olduğunu söylememiş miydi?
  • 15:55 - 16:00
    Yorgun ve bitkin görünüyor muyum?
  • 16:00 - 16:03
    Şafaktan sonra uyumak doğru mu?
  • 16:03 - 16:11
    Sabah ayinine katılamadığım için
    Peder Erik’ten özür dileyeceğim
  • 16:11 - 16:16
    Ona hepinizin hasta olduğunu
    Beni uyandıramadığınızı...
  • 16:16 - 16:28
    ...mumların hazır olmadığını ve
    Tawny’nin nalının düştüğünü söyleyeceğim
  • 16:28 - 16:33
    Bu kötü kalpli küçük kızla
    Dağlarda at bineceğim...
  • 16:33 - 16:38
    ...böyle bir kız istemiyorum diyeceğim
  • 16:38 - 16:42
    onu yedi yıllığına dağa hapsedin
  • 16:42 - 16:51
    arındığında onu geri alacağım
  • 16:51 - 16:59
    "Ingeri’nin benimle gelmesine izin verin;
    yazık çiftlikten asla ayrılmıyor"
  • 16:59 - 17:04
    yazık ki kilise çok uzakta
  • 17:04 - 17:09
    Senin benzerlerine ilk elden
    Bir günah çıkarma gerekiyor
  • 17:09 - 17:13
    Sen konuşamazsın! Ölüm korkusuyla
    Ülkeni terk ettin sen
  • 17:13 - 17:16
    "Senin hakkında her şeyi biliyorum, "bilge adam"
  • 17:16 - 17:22
    "Uçan kuş nafakasını bulur;
    tüneyen kuş ölür"
  • 17:22 - 17:25
    Kadınlar ve kiliseler gördüm
  • 17:25 - 17:27
    Kiliseler nasıldı?
  • 17:27 - 17:33
    Sema kadar yüce – ve taştan
    Ve ahşaptan yapılmış
  • 17:33 - 17:38
    gökkuşağı renginde camlarıyla
  • 17:38 - 17:46
    Belki sen de gelirsin Ingeri
  • 17:46 - 17:51
    Acele et yoksa karanlık basmadan önce
    Kiliseye varamayacaksın
  • 17:51 - 17:55
    Acele et, Ingeri
  • 17:55 - 17:57
    Biraz bira iç
  • 17:57 - 18:00
    Uzun bir yolculuk
  • 18:00 - 18:03
    Ingeri’ye ver; o da geliyor
  • 18:03 - 18:09
    -Kim demiş?
    -Babam
  • 18:09 - 18:23
    Bana bir güle güle öpücüğü
    Vermeyecek misin?
  • 18:23 - 18:34
    Rabb İsa seni korusun
  • 18:34 - 18:41
    Bu peyniri ve mumları benim
    İçin rahibe ver
  • 18:41 - 18:46
    Peder Erik’e mesajımı iletmeyi unutma...
    biliyorsun
  • 18:46 - 19:30
    Beş paternoster ve
    on beş de Hail Mary söylemesi gerek.
  • 19:30 - 19:34
    Hoş ve güzel bir meyve
    Bahçesi biliyorum
  • 19:34 - 19:39
    Böyle değerli bir bakire
  • 19:39 - 19:44
    Saçları altın gibi parıldayan
  • 19:44 - 19:49
    Gözle gökler kadar mavi
  • 19:49 - 19:53
    Dereler mutlulukla avare dolaşır
  • 19:53 - 19:58
    Akar yeşil vadilerin arasından
  • 19:58 - 20:45
    Bahar mevsiminde
  • 20:45 - 20:48
    Yükseklere kanatlanan minik kuş
  • 20:48 - 20:52
    Meltemde hafifçe salınır
  • 20:52 - 20:57
    Uçmak ne tatlı olmalı
  • 20:57 - 21:00
    Dağların ve ormanların üzerinde yüzmek
  • 21:00 - 21:04
    Dereler mutlulukla avare dolaşır
  • 21:04 - 21:07
    Akar yeşil vadilerin arasından
  • 21:07 - 21:30
    Bahar mevsiminde
  • 21:30 - 21:35
    -Bebek sana acı veriyor mu?
    -Bir gün nasıl bir şey
    olduğunu anlayacaksın
  • 21:35 - 21:39
    Namusumla evlenip
    Evimin hanımı olacağım
  • 21:39 - 21:44
    Ne kadar namuslu olduğunu adamın
    birini peşinde dolaşmaya
    başlayınca anlayacağız
  • 21:44 - 21:47
    Kimse bana evlenmeden el süremez
  • 21:47 - 21:51
    Ya bir gece çalıların ardında
    Biri üzerine çullanırsa?
  • 21:51 - 21:54
    Kaçmaya çalışırım
  • 21:54 - 22:08
    ama o güçlü
  • 22:08 - 22:12
    Böyle yolları aydınlatman
    Kilisede çürümenden daha iyi
  • 22:12 - 22:15
    Mumları götürüyorum
  • 22:15 - 22:20
    yani en iyi elbiseni
    Bakire onuruna giydin.
  • 22:20 - 22:23
    senin için değil
  • 22:23 - 22:27
    Sana hoş görünmek için
    Giydiğimi sanma sakın
  • 22:27 - 22:31
    -Dün gece için teşekkürler, Karin
    -Neden?
  • 22:31 - 22:46
    Bana teşekkür etmen için
    bir sebep yok
  • 22:46 - 22:50
    -Ne oldu, Ingeri?
    -Seni dün gece onunla gördüm
  • 22:50 - 22:55
    ondan sen ve çocuğun için
    bir şeyler yapmasını istedim
  • 22:55 - 23:04
    Ve o da onunla samanlıkta yatarsan
    Yardım edeceğini söyledi.
  • 23:04 - 23:08
    Onunla dans edip elini tuttun.
  • 23:08 - 23:15
    Bana elini veren herkesle dans ettim
  • 23:15 - 23:17
    Beni affet
  • 23:17 - 24:19
    Benden af dileme
  • 24:19 - 24:22
    -Gel geri dönelim
    -Ama kiliseye gidiyoruz
  • 24:22 - 24:25
    Mumları ben götürebilirim
  • 24:25 - 24:27
    Babam ve annem bundan hoşlanmaz
  • 24:27 - 24:32
    "Orman çok karanlık; gidemem"
  • 24:32 - 24:38
    Böyle ağlama, bebeğine
    Zarar verebilirsin
  • 24:38 - 24:40
    Ormandan mı korktunuz?
  • 24:40 - 24:43
    Ben korkmadım, kiliseye gidiyorum
  • 24:43 - 24:47
    Belik ben dönene kadar
    burada dinlense iyi olur?
  • 24:47 - 24:52
    Bu ikiniz için de yeterli
  • 24:52 - 25:07
    Sana tekrar vuracağımı düşündün mü?
  • 25:07 - 25:10
    doğum sancısı mı?
  • 25:10 - 25:16
    Daha da kötüsü
  • 25:16 - 25:54
    Gel, yardım edebilirim
  • 25:54 - 26:10
    Otur. Buraya birileri uğramayalı
    Epey zaman oldu
  • 26:10 - 26:18
    -Adın ne?
    -Bu günlerde bir adım yok
  • 26:18 - 26:25
    Burası bir harabe.
    Komşun yok mu?
  • 26:25 - 26:30
    Ne istersem görürüm
    Ve ne istersen işitirim
  • 26:30 - 26:34
    İnsanoğlunun gizliden gizliye
    Fısıldadıklarını duyar...
  • 26:34 - 26:38
    ...kimsenin görmediğini
    sandığı şeyleri görürüm
  • 26:38 - 26:47
    Eğer benim gibi yaparsan
    Sen de duyarsın
  • 26:47 - 26:50
    dışarıda hışırdayan ne?
  • 26:50 - 27:01
    Kuzeye giden üç adam
  • 27:01 - 27:22
    Bir kadın yatağımı paylaşmayalı
    Epey bir zaman oldu
  • 27:22 - 27:30
    İşte burada acına bir çare
  • 27:30 - 27:38
    İşte burada ıstırabına bir çare
  • 27:38 - 27:47
    Kan akmaz oldu
  • 27:47 - 27:53
    Balık, gökte ve kuru
  • 27:53 - 28:01
    Kartal, gökten düştü
  • 28:01 - 28:10
    İşte gör şimdi gücü
  • 28:10 - 28:17
    Bir insan kurban ettin -
    Odin’e kurban ettin
  • 28:17 - 28:21
    Seni bir görüşte tanıdım
  • 28:21 - 28:26
    Seni gözlerinden, ağzından
    Ve ellerinden tanıdım
  • 28:26 - 28:30
    "Ama korkuyorsun; korkmaman lazım"
  • 28:30 - 31:05
    Sana güç vereceğim
  • 31:05 - 31:07
    Ne hoş bir şey bu
  • 31:07 - 31:18
    Babamın – ona da dedesinden kalmış
  • 31:18 - 31:20
    Kimsiniz siz?
  • 31:20 - 31:25
    Üç kardeşler, üç yetimiz kardeş
  • 31:25 - 31:27
    Size kim bakıyor?
  • 31:27 - 31:31
    Bizler keçi çobanıyız; ormanda yaşarız
  • 31:31 - 31:37
    Annem bana yol için azık vermişti
  • 31:37 - 31:43
    -Dilsiz mi?
    -Kötü adamlar dilini kesti
  • 31:43 - 31:50
    Diyor ki ancak sen de bizimle yersen
    Yemeğini paylaşmanı kabul edermiş
  • 31:50 - 31:53
    Kutsal Anamızın mumlarını
    Kiliseye götürmem lazım
  • 31:53 - 31:55
    Sabah Ayini?
  • 31:55 - 31:59
    Uyuyakaldım
  • 31:59 - 32:02
    Eğer ayin bittiyse aceleye gerek yok
  • 32:02 - 32:07
    Ve annen de yemeği yemeni isterdi
  • 32:07 - 33:28
    Eğersiz de bizi onurlandırırsanız bir
    kayrana gidebileceğimizi söylüyor
  • 33:28 - 33:31
    Yüce İsa, Tanrının Oğlu
  • 33:31 - 33:39
    Sen cennetten gelmiş canlı ekmeğimizsin
  • 33:39 - 33:43
    Senin bedeninden olan bu
    Ekmeğe beni layık kıl
  • 33:43 - 34:04
    Ve öldüğümde bana şefaat et
  • 34:04 - 34:08
    Kardeşim saygıdeğer bayanın
    Nerede yaşadığını merak ediyor
  • 34:08 - 34:12
    Dağların Doğusu; Ormanın Batısı...
  • 34:12 - 34:18
    ...Babamın savaşlarda gösterdiği yiğitlik
    neredeyse göğe kadar ulaştı
  • 34:18 - 34:21
    Saygı değer bayan Kral kızı mı?
  • 34:21 - 34:24
    Babamın elbisesi ipekten
    Şapkası altından...
  • 34:24 - 34:27
    ...ve mızrağı da güneşteki
    altın gibi parlar
  • 34:27 - 34:32
    Annemin öyle çok anahtarı
    Var ki kemeri almıyor...
  • 34:32 - 34:37
    ...o yüzden bir hizmetçi onları
    sandıkta taşıyor
  • 34:37 - 34:42
    Ve belki siz de bir cadının
    Hışmına uğramış üç prenssiniz...
  • 34:42 - 35:08
    ...ve keçiler de gerçekte
    ayı ve kurttur
  • 35:08 - 35:12
    Kardeşim değerli bayanın ellerinin
    ne kadar da beyaz olduğunu söylüyor
  • 35:12 - 35:22
    Prensesler ateş yakmaz
    Ya da ev işlerine bakmazlar
  • 35:22 - 35:27
    Kardeşim değerli bayanın boynunun
    ne kadar da beyaz olduğunu söylüyor
  • 35:27 - 35:36
    Ki altın gerdanlık daha
    İyi parıldasın
  • 35:36 - 35:45
    Kardeşim değerli bayanın belinin
    ne kadar da narin olduğunu söylüyor
  • 35:45 - 35:49
    bunu bizim için kesebilirsin
  • 35:49 - 36:02
    Ama belki de bıçağın yoktur
  • 36:02 - 36:41
    Bu Snollstalı Simonun işareti
  • 36:41 - 41:23
    Ben kendi yolumdayım Bakire’nin
    Mumlarıyla kiliseye gidiyorum
  • 41:23 - 43:34
    Biz gelene kadar keçilere göz kulak
    Ol yoksa ne olacağını biliyorsun
  • 43:34 - 43:38
    Ne istiyorsunuz?
  • 43:38 - 43:44
    Gece soğuk ve yol uzun
  • 43:44 - 43:46
    Nereden geliyorsunuz?
  • 43:46 - 43:51
    Kuzeyden, Vasternol’dan
  • 43:51 - 43:53
    Kış nasıldı?
  • 43:53 - 43:57
    Zor, birçok hastalık
  • 43:57 - 44:03
    İnsanlar açlıktan ölüyor ve
    Hayvanların da çok zayıf
  • 44:03 - 44:11
    Evet, çok dayanılmaz bir kış
    Geçirdiğinizi duydum
  • 44:11 - 44:13
    Nereye gidiyorsunuz?
  • 44:13 - 44:16
    Güneyde iş arayacağız
  • 44:16 - 45:12
    İçerde yatabilirsiniz. Dışarıda ayaz var
  • 45:12 - 45:15
    Efendiniz içeri girebileceğimizi söyledi
  • 45:15 - 45:47
    O gelene kadar şuraya oturun
  • 45:47 - 45:55
    Bu ayakkabılar biraz aşınmış
  • 45:55 - 46:00
    bir gün, eğer mutlu başlarsa
    Istırapla sona erer
  • 46:00 - 46:06
    Kırk yılda bir, bir sabah
    Bugünkü kadar umut vericiydi
  • 46:06 - 46:13
    Parlak güneş kışın tüm
    Talihsizliklerini dağıttı
  • 46:13 - 46:18
    bacakları dans ediyor gibi
  • 46:18 - 46:23
    ama şafakla beraber ölmüş olacak
  • 46:23 - 47:50
    Kraliçe May de güneşle yola
    Çıkmış ama geri dönmemişti
  • 47:50 - 47:56
    Yüce İsa, Tanrının Oğlu
  • 47:56 - 47:59
    Sen cennetten gelmiş canlı ekmeğimizsin
  • 47:59 - 48:03
    Senin bedeninden olan bu
    Ekmeğe beni layık kıl
  • 48:03 - 49:31
    Ve öldüğümde bana şefaat et
  • 49:31 - 49:34
    Bitirdin mi?
  • 49:34 - 49:37
    Hepsi sürüldü ve gübrelendi
  • 49:37 - 49:49
    Gübre kili kalın, gübre kumu ince
  • 49:49 - 49:51
    zavallı kardeşimi affedin
  • 49:51 - 49:53
    Genellikle böyle midir?
  • 49:53 - 49:56
    Ancak çok acıktığında
  • 49:56 - 50:03
    Şakaklarını tuzlu sirkeyle ov ve
    karnına da ağaçtan bir kapak koy
  • 50:03 - 50:05
    Çok sağolun...
  • 50:05 - 50:26
    ...ne kadar az ilgilenirsek o kadar iyi olur
  • 50:26 - 50:37
    Belki size iş verebilirim;
    Bu yarın konuşalım
  • 50:37 - 51:28
    Ateşi söndürmeyin gece soğuk olacak
  • 51:28 - 51:34
    Umarım kimse hatırlatmasa da
    Duanı edebiliyorsundur
  • 51:34 - 51:37
    Evet, zavallı şey
  • 51:37 - 51:44
    Rabb sandığından daha merhametlidir.
  • 51:44 - 52:45
    dualarını et, bu gece ve her gece
  • 52:45 - 52:51
    Çatıda titreyen dumanı görüyor musun?
  • 52:51 - 52:55
    Sanki korkutulmuş gibi
  • 52:55 - 52:59
    ama dışarı çıkınca...
  • 52:59 - 53:03
    ...içinde kıvrım kıvrım akacağı
    gökyüzü onun olacak
  • 53:03 - 53:06
    Ama o bunu bilmiyor
  • 53:06 - 53:14
    Bu yüzden çatının altına sinip titriyor
  • 53:14 - 53:17
    Bu insanların yaptığıyla aynı
  • 53:17 - 53:22
    Fırtınadaki bir dal gibi titriyor insanlar...
  • 53:22 - 53:32
    ...bildiğinden korkmuş,
    bilmediğinden korkmuş
  • 53:32 - 53:35
    dar bir tahtanın üzerinde
    yürümek üzeresin
  • 53:35 - 53:41
    Öyle dar ki ayağını nereye
    Koyacağını bilmiyorsun
  • 53:41 - 53:45
    Altından bir ırmak akıyor
  • 53:45 - 53:49
    Karanlığı seni yutmak istiyor
  • 53:49 - 53:53
    Ama sen zarar görmeden geçiyorsun
  • 53:53 - 53:57
    Önünde derin bir boğaz beliriyor
  • 53:57 - 54:01
    Öyle derin ki derinliklerini göremiyorsun
  • 54:01 - 54:10
    Bazı eller uzanıyor sana,
    Ama yetişemiyor
  • 54:10 - 54:15
    Nihayet, korkunç bir dağın
    Karşısında buluyorsun kendini
  • 54:15 - 54:23
    Ateş püskürüyor, bir uçurum beliriyor
    Dağın eteklerinde
  • 54:23 - 54:27
    Orada bütün renkler yanıyor:
    Bakır ve demir...
  • 54:27 - 54:31
    ...Mavi vitral ve sarı sülfür
  • 54:31 - 54:36
    Ateşler göz kamaştırıyor ve
    Patlayarak kayaların yok ediyor
  • 54:36 - 54:42
    İnsanlar sancı içinde kıvranıyor
    İnsanlar karınca kadar zayıf
  • 54:42 - 54:45
    Bu devasa ocak...
  • 54:45 - 54:53
    ...katilleri ve zorbaları silip süpürüyor
  • 54:53 - 54:58
    Düşünürsen kaybedeceksin
    Bir el seni kavrayacak
  • 54:58 - 55:05
    Bir omuz seni kucaklayacak ve
    kötülüğün sana zarar veremeyeceği...
  • 55:05 - 55:26
    ... bir yere gideceksin
  • 55:26 - 55:37
    Bu gece evde değilse bile
    Yarın mutlaka olacaktır
  • 55:37 - 55:40
    Dinlen, Mareta
  • 55:40 - 55:46
    Nasıl olur da dinlenmekten bahsedersin?
    Bunu söylemekten başka bir şey bilmiyorsun
  • 55:46 - 55:51
    Ben de senin gibi olsaydım
    Halimiz nasıl olurdu...
  • 55:51 - 55:59
    ...endişelenme, kaygılanma,
    Tanrı’dan gayrisine ağlama?
  • 55:59 - 56:10
    Aç ellerini
  • 56:10 - 56:12
    Karin için endişelendiğini biliyorum
  • 56:12 - 56:17
    Ondan başka kimsem yok
  • 56:17 - 56:21
    Daha önce de izinsiz köyde kalmıştı
  • 56:21 - 56:45
    Ondan başka kimsem yok
  • 56:45 - 57:14
    O sahip olduğun her şey
  • 57:14 - 57:35
    Çocuğa vurdular
  • 57:35 - 57:38
    Çocuğun bağırdığını sandım
  • 57:38 - 58:40
    Belki de bir baykuştu;
    Çokça duyduk bu gece
  • 58:40 - 58:42
    Bu ipek elbise...
  • 58:42 - 58:50
    diğer öteki şeyler de Candlemas’da
    ölen kız kardeşimize aitti
  • 58:50 - 58:54
    Bizim için çok kıymetli...
  • 58:54 - 59:01
    ...onu satmaktan başka seçeneğimiz yok
  • 59:01 - 59:06
    Güzel şeyleri sevdiğinizi görülebiliyor...
  • 59:06 - 59:16
    ...ve bu da kız kardeşimizin
    en kıymetli kıyafetiydi
  • 59:16 - 59:20
    Biraz kullanılmış ama...
  • 59:20 - 59:30
    ...ama nakışlar kesinlikle
    dokuz bakirenin işi
  • 59:30 - 59:40
    Sizinkiler gibi usta ellerin
    Onu iyi edeceği kuşkusuz
  • 59:40 - 59:44
    Kocama sormalıyım...
  • 59:44 - 59:55
    ...böyle pahalı bir elbisenin
    adil fiyatının ne olduğunu
  • 59:55 - 61:38
    Şimdi dinlenmelisiniz
  • 61:38 - 61:43
    Çobanlar satmak için bunu sundu
  • 61:43 - 61:49
    Karin'in
  • 61:49 - 62:07
    Kanlanmış
  • 62:07 - 62:10
    Ne yapacaksın?
  • 62:10 - 62:43
    -Önce kapıyı sürgüle
    -Sürgüledim
  • 62:43 - 62:56
    Adamlarımızı çağıracak mısın?
  • 62:56 - 63:35
    Dikkatli ol
  • 63:35 - 63:42
    -Bana bildiğini anlat
    -Öldür daha iyi
  • 63:42 - 63:47
    Suçum onlardan büyük.
    Bunu ben istedim
  • 63:47 - 63:52
    Hamile kaldığımdan beri
    Ondan nefret ediyordum
  • 63:52 - 63:57
    O gün bunun içi dua ettim,
    Tanrı Odin – O yaptı bunu
  • 63:57 - 64:02
    O ve bendik çobanlar değil
  • 64:02 - 64:10
    Onun tarafından ele geçirildiler
    Şeytanlar gibi üzerine atıldılar
  • 64:10 - 64:12
    Onu yakaladılar
  • 64:12 - 64:15
    Gördün mü?
  • 64:15 - 64:24
    Ormanda durdum, gördüm ve istedim
  • 64:24 - 64:30
    Elimde bir taş vardı onlara atmak
    için ama düşmesine izin verdim
  • 64:30 - 64:36
    Bittikten sonra onu
    bir sopayla öldürdüler
  • 64:36 - 64:47
    Bunu da gördüm
  • 64:47 - 67:09
    Banyoyu yak
    Ben huş sürgünü getireceğim
  • 67:09 - 76:33
    Bana doğrama bıçağını getir
  • 76:33 - 77:12
    Tanrı bana merhamet etsin
  • 77:12 - 78:37
    Karin’i aramalıyız.
  • 78:37 - 78:42
    Onu Tanrının kendisinden
    Daha çok sevdim
  • 78:42 - 78:49
    Sonra o sana daha düşkün hale geldi.
    Ben de senden nefret ettim. Suç benim
  • 78:49 - 81:16
    sadece sizin değil, Mareta.
    Ancak Tanrı yargılayabilir
  • 81:16 - 81:23
    Olup biteni gördün.
    Tanrım olup biteni gördün
  • 81:23 - 81:30
    Masum çocuğun ölümünü
    Ve benim intikamımı
  • 81:30 - 81:37
    Göz yumdun-izin verdin
  • 81:37 - 81:44
    Seni anlamıyorum
  • 81:44 - 81:57
    Seni anlamıyorum
  • 81:57 - 82:04
    Ama Senden af diliyorum
  • 82:04 - 82:11
    Kendimi ellerimle uzlaştırmanın
    Başka bir yolunu bilmiyorum
  • 82:11 - 82:25
    Yaşamak için başka bir yol bilmiyorum
  • 82:25 - 82:28
    Sana söz veriyorum, Tanrım...
  • 82:28 - 82:35
    ...Yavrumun cesedi başında
    Ben Sana söz veriyorum...
  • 82:35 - 82:40
    ...günahıma kefaret olarak
    bir kilise inşa edeceğim
  • 82:40 - 82:49
    Onu buraya inşa edeceğim
    Taştan bir kilise
  • 82:49 -
    Bu ellerimle
Title:
The Virgin Spring (1960) [MultiSub] [Film] - (Ingmar Bergman)
Description:

Jungfrukällan, El manantial de la doncella, La source, Die Jungfrauenquelle, Genç kiz pinari, A Fonte da Donzela (1960). - After a group of men brutally attack a young woman they unknowingly ask for food and shelter from the girl's parents, setting the stage for chilling revenge.
-----------------------------------------------------
Suecia, siglo XIV. Como cada verano, una doncella debe hacer la ofrenda de las velas en el altar de la Virgen. El rey Töre envía a su hija Karin en compañía de Ingrid, una muchacha que odia a Karin en secreto. Antes de cruzar el bosque, Ingrid se detiene y abandona a la princesa, pero la muchacha prosigue su camino y se encuentra con unos pastores, aparentemente afables, que la invitan a compartir su comida. (FILMAFFINITY)

Premios
1960: Oscar: Mejor película de habla no inglesa. Nominada a Mejor vestuario en B&N.
1960: Globos de oro: Mejor película ext. en habla no inglesa (Premio Samuel Goldwyn)
1960: Festival de Cannes: Mención especial. Nominada a la Palma de Oro.
1961: Festival de Seminci: Espiga de Oro: Mejor película

Críticas

Otro magnífico ejemplo de cómo se pueden tratar los temás más serios del mundo -la religión, la muerte, la venganza, el amor- sin resultar pesado ni cargante, como si se contara un cuento a un niño. Revisar maravillas como esta película ayuda a deshacerse de falsos prejuicios sobre la obra de uno de los más originales y auténticos cineastas de todos los tiempos. Impresionante e inolvidable.

more » « less
Duration:
01:25:37
Amara Bot edited Turkish subtitles for The Virgin Spring (1960) [MultiSub] [Film] - (Ingmar Bergman)
Amara Bot added a translation

Turkish subtitles

Revisions