-
-Cehennem Melekleri...
-
Cehennem Melekleri 3 bu hafta sonu
vizyona giriyor.
-
Burada dostumuzun bir fotoğrafı var.
-
Jonathan Becker'ın.
-
Bu fotoğrafı Vanity Fair dergisi için
çekti.
-
Filmdeki bütün bu adamlara bakın.
-
Bu çok eğlenceli.
-
Bu odadaki tüm adamlara bir bakın.
-
Bu gerçekten herkes oradayken mi çekildi?
-
-Evet, inan bana.
-
Bunu yapması çok zordu çünkü
-
''Neden ben kolumu sütuna dayamak
zorundayım?''
-
''Niye buraya oturmam gerekiyor?''
-
-Demiştir ki ''Oturmak istemiyorum, neden
sandalyeye oturmam gerekiyor?''
-
-''Neden burada olmak zorundayım?''
-
-''O kolona yaslanıp ben önde olmak
istiyorum.''
-
-Neden...
-
-Rocky neden mor ceket giyiyor?
-
Çünkü sizi gölgede bırakmaya çalışıyorum
da ondan ahbap!
-
-Kellan Lutz, Mel Gibson, Randy Couture,
Jason Statham, Harrison Ford,
-
Dolph Lundgren orada.
-
Wesley Snipes bu filmde var mı?
-
-Aklına ne gelirse. O da filmde var.
-
-Bu inanılmaz.
-
Harrison Ford var.
-
Biliyorsun Harrison Ford filmlerde görev
almayı seviyor.
-
-Aslında bu bir çeşit sanat işi diye
düşünüyorum.
-
Harrison Ford Star Wars'ı yapmadan
önce ben Rocky'i yeni bitirmiştim.
-
Ve, evet bunun gibi bir şeydi.
-
Ve oyuncu seçmelerine gidiyordum.
-
Oyuncu seçimlerinin olayı uzay araçları,
Star Wars'tı.
-
Pekala, oraya gittim. George Lucas'ı
ve yapımcıyı gördüm.
-
Şunu diyebilirim, kimse kesinlikle
sevmemişti.
-
Bunun gibi görünüyorlardı.
-
Ve ciddiyim.
-
Ve aslında, bu George Lucas ya da başka
birini kışkırtma değil ama,
-
yüz kişi görünce yoruluyorsun.
-
Ve sadece önündeki herifin ortadan
kaybolmasını umuyorsun.
-
Sanki bir örümcek beni
yiyormuş gibi.
-
Hemen yakalayıp yiyor.
-
Ve bilirsin, sinek gibi.
-
Ben Han Solo'nun okumalarını yapıyordum.
-
Ama belki şeye gittim...
-
Pekala aslında ben hiçbir yere gitmedim.
-
Konuşması için bekliyordum.
-
O ''Evet, sen gerçekten... Evet sen...
umm...'' dedi.
-
Dedim ki, bunu senin için kolaylaştırmama
izin ver.
-
B*k gibi görünecektim!
-
Tayt ve streç giysiler içinde ve lazer
silahla.
-
Sadece dedim ki ''Anlıyorum.''
-
-Yani sen vazgeçtin.
-
-Uzay adamlarının bu gibi bir suratları
olmaz.
-
Anlıyorum. Anlıyorum. Sorun değil.
-
Biliyorum, ben böyleyim.
-
-Ve her şey...
-
-Ve her şey güzelce halloldu.
-
-Kesinlikle. Ve Arnold Schwarzenegger'le
bir süre
-
birbirinizden aslında nefret ettiğinizi
okudum.
-
-Biz gerçekten rekabet içindeydik.
-
Evet, nefret etmek de iyi bir iş diye
düşünüyorum.
-
Öyle!
-
Haydi ama.
-
Birinden hiç bu kadar nefret ettiniz mi?
-
Ooh, spor salonuna gitmem lazım. Gitmek
zorundayım.
-
Bir müzisyen şöyle olur '' Ooh, bu adamdan
nefret ediyorum.
-
Bir sonraki ses kaydında aklını
uçuracağım.''
-
-Evet. Rolling Stones ve Beatles gibi.
-
Harika albümler çıkarmaya devam
ediyorlardı.
-
-İçki arkadaşı mı olsalardı? ''Hey haydi
kumsalda bir battaniyeyi paylaşalım
-
bu hafta sonu!''
Hayır hiç sanmıyorum.
-
-Her albümde birbirlerinin üstüne çıkmaya
çalışıyorlardı.
-
-Bu adama gerçekten saygı duyuyorum.
-
Çok zeki olduğunu düşünüyorum. Yaptığı
şeyler, başardıkları,
-
kariyerinde yaptıkları çok güzel.
-
Ama, onu boğazlamak istiyordum.
-
İstiyordum!
-
-Siz Rambo'yu yaptınız ve o...
-
-Komando'yu yaptı.
-
-Komando. Evet.
-
Buna bayıldım.
-
-Bingo ve Dingo, Gogo ve Bobo gibi.
-
Böyle devam ediyordu.
-
Böyle devam ediyordu.
-
-Bingo ve Dingo.
-
Seni, senin için işe yaramayan filmleri
yapmaya kandırdığını duydum.
-
-Şöyle bir şey var.
-
İnsanlar güvenliğinizi sağlar gibi
-
göründüğünde, böyle başlıyor:
-
''Yaşın pıssst olacak.
-
Bu filmi yapmak zorundasın, zorundasın.
-
Yoksa Arnold bunu yapmak zorunda.''
-
''Cidden mi?'' dedim.
-
''Arnold'un bunu yapabileceğini
düşünmüyorum.
-
Çünkü Amerikan polisini oynayacaktı.
-
Onların Alman aksanı olmaz.'' dedim.
-
Ve o ''Sana söylüyorum. Eğer ''Stop Doing
Mama Shoot''u yapmazsan
-
o bunda var olur!
-
O bunda var olur!'' dedi.
-
''Tamam, yapacağım'' dedim.
-
-Teşekkürler Arnold.
-
-Oo, hayır, hayır.
-
Bu birkaç sefer daha oldu.
-
Oh Tanrım.
-
Ve Rhinestone'da.
-
Sanki ''Romance in The Stone'' filmi
gibi diye düşünmüştüm.
-
Ve aman Tanrım.
-
Bu... Ben şarkı söyleyemem.
-
Geçen akşam dışarı çıktım ooh...
-
-Evet!
-
-Ben ne yapıyorum?
-
-Bence yapıyorsun. Duymak isterim.
-
-Hayır. Hayır.
-
-Ve sen alanını seçtin.
-
Bunda harikasın, aksiyonda.
-
Olağanüstü bir başarı nasıl sağlanır,
biliyorsun.
-
-Bildiğiniz şeyi yapmalısınız millet.
-
-Evet, gerçekten. Doğru.
-
Expandables 3, yine çıktınız.
-
Bunda genç olan bazı yeni üyeleriniz var.
-
-Evet var.
-
-Ve ayrıca Mel Gibson ve çetesinin
peşinden gitmelisiniz.
-
-Mel harika.
-
-Ohh, evet. Mel Gibson'a bayılırım.
-
-Umarım hoşunuza gider.