Gerçekten ne kadar uykuya ihtiyacınız var?

Yeterli uykuya ihtiyacın olduğunu biliyorsunuz, ancak şu soru hala akıllarda: Ne kadarı yeterli? Uyku bilimcisi Matt Walker bize yetişkinler için önerilen uyku miktarını anlatıyor ve bunun uzun vadeli sağlığınız için neden gerekli olduğunu açıklıyor.

Şimdiye kadar,

uykunun sağladığı tüm harika
faydalardan bahsettik

ama aslında ne kadar uyumalıyız?

[Bilim ile Uyumak]

(Müzik)

Ortalama bir yetişkin için güncel öneri,

bir gecede yedi ve dokuz saatlik uyku
arasında bir yerdedir.

Yedi ve dokuz saatlik bu referans
noktasını kullanarak,

büyük ölçekli epidemiyolojik
çalışmalardan bulduğumuz şey,

bunun altına düşmeye başladığında

aslında ölüm riskinin artmaya başlaması.

Aslında, Birleşik Devletler'deki
CDC Hastalık Kontrol Merkezi

ortalama bir yetişkin için günde
en az yedi saat uyumayı şart koşar.

Diğer bir deyişle,
uykunuz ne kadar kısaysa

hayatınız da o kadar kısa olur.

Ancak bunun beklediğiniz gibi pek
doğrusal bir ilişki olmadığı ortaya çıktı.

Ne kadar çok uyursanız,
ölüm riskiniz o kadar düşük

ve az olur gibi bir şey değil.

Aslında garip bir şey olur.

Dokuz saati geçtikten sonra,

aslında ölüm riskinde bir artış
görmeye başlarsınız,

bu oldukça garip ve tuhaf.

Bilim insanları aslında en az iki farklı
açıklama öne sürdü.

Bu çalışmalara bakarsanız,
birincisi bireylerin

önemli hastalık ve rahatsızlıklardan
muzdarip olması olabilir.

Enfekte olduğumuzda
veya hastalığımız olduğunda

tipik olarak daha uzun uyumaya çalışırız,
daha uzun süre yatakta kalırız.

Başka bir deyişle,

bu çalışmalardaki ölçülmemiş
hastalık ve rahatsızlıklar,

daha fazla uyuyan
ve bunu deneyen bireylerde

bir tepkiyi tetikliyordu.

Bu bir açıklama.

İkinci olası açıklama kötü uyku kalitesi,

çünkü uyku kalitesinin uyku miktarından

bağımsız olarak

ölüm riski ile
ilişkili olduğunu biliyoruz.

Uyku kaliteniz ne kadar düşükse

ölüm riskiniz o kadar yüksek olur.

Düşük kaliteli uykusu olan kişiler
daha uzun süre uyumaya çalışırlar,

o kalitesiz uykuyu aşmak için yatakta
daha uzun süre kalmaya çalışırlar.

Uzun uykunun kendisinden ziyade
daha yüksek ölüm riski ile

ilişkili olan uzun uykuyu maskeleyen

düşük kaliteli uyku olabilir.

Ama durup genel olarak toplumu düşünürsek,

sanırım modernite bizi sürekli olarak,

belki de uzun saatler çalışmaya ve bu
nedenle uykumuzu ihmal etmeye itiyor.

Ancak tüm bu zorlu çalışmanın faydalarını
ve meyvelerini toplayacak kadar

uzun süre etrafta olmak istiyorsak

uykumuza biraz daha öncelik vermeye
başlamayı düşünebiliriz.