< Return to Video

Role of the Sarcoplasmic Reticulum in Muscle Cells

  • 0:01 - 0:04
    Bir önceki videomuzdan da öğrendiğimiz gibi, kas hücresinin içinde kalsiyum iyonlarının yoğunluğu fazlaysa, bu kalsiyum iyonları troponin proteinlerine bağlanırlar.
  • 0:04 - 0:09
    .
  • 0:09 - 0:14
    .
  • 0:14 - 0:17
    Kalsiyum iyonları troponine bağlandığında bu proteinin şeklini değiştirirler ve bu değişiklik tropomiyozinin yoldan çekilmesini sağlar.
  • 0:17 - 0:21
    .
  • 0:21 - 0:23
    Tropomiyozinin çekilmesiyle miyozin, aktin filamentlerinin üzerinde kıvrılmaya başlayıp filamentleri ortaya doğru çeker ve bu sayede de kaslarımız kasılmış olur.
  • 0:23 - 0:25
    .
  • 0:25 - 0:29
    Yani hücrenin içinde yüksek kalsiyum konsantrasyonu olması kasın kasılmasını sağlıyor.
  • 0:29 - 0:31
    .
  • 0:31 - 0:36
    Eğer kalsiyum iyonlarının konsantrasyonu hücre içinde düşükse, troponin proteini tropomiyozini eski konumuna getirir ve miyozinleri bloke eder.
  • 0:36 - 0:39
    .
  • 0:39 - 0:43
    Böylece de kasımız eski konumuna döner yani gevşer.
  • 0:43 - 0:44
    .
  • 0:44 - 0:54
    .
  • 0:54 - 0:57
    Bu durumda karşılaştığımız soru ise, kaslarımız nasıl hücre içinde bulunan kalsiyum iyonu konsantrasyonunu kontrol ediyor ve bu konsantrasyon kasın kasılmasına ya da gevşemesine yetiyor?
  • 0:57 - 1:00
    .
  • 1:00 - 1:03
    Daha iyi bir soruysa, sinir sistemimiz bunu nasıl kontrol ediyor?
  • 1:03 - 1:05
    .
  • 1:05 - 1:06
    .
  • 1:06 - 1:09
    Yani sinir sistemimiz nasıl kaslarımıza kasılmasını söylüyor, ya da kalsiyum konsantrasyonunu değiştirip kasın hareket etmesini sağlıyor?
  • 1:09 - 1:12
    .
  • 1:12 - 1:14
    .
  • 1:14 - 1:18
    Bu sistemi anlamak içinse, önce sinirlerle ilgili öğrendiklerimizin küçük bir tekrarını yapmalıyız.
  • 1:18 - 1:21
    .
  • 1:21 - 1:24
    Buraya aksonun ucunda bulunan sinaptik yumrulardan bir tanesini çiziyorum.
  • 1:24 - 1:28
    .
  • 1:28 - 1:31
    Bu sefer sinapstan sonra başka bir sinir hücresinin dentriti değil de kas hücremizin kendisi geliyor olacak.
  • 1:31 - 1:33
    .
  • 1:33 - 1:35
    .
  • 1:35 - 1:37
    Yani bu sinapsı olan bir kas hücresi; sinir hücresiyle arasında sinapsı var.
  • 1:37 - 1:44
    .
  • 1:44 - 1:47
    .
  • 1:47 - 1:50
    Durun en iyisi neyin ne olduğunu yazayım da kafanız karışmasın.
  • 1:50 - 1:51
    Bu akson.
  • 1:51 - 1:53
    Hatta akson terminali diyelim.
  • 1:53 - 1:58
    .
  • 1:58 - 1:59
    Burası sinaps.
  • 1:59 - 2:05
    .
  • 2:05 - 2:08
    Biraz terminolojiyi hatırlayacak olursak, bu boşluğun adı sinaptik yarıktı.
  • 2:08 - 2:10
    .
  • 2:10 - 2:14
    Bu ise presinaptik nöron.
  • 2:14 - 2:15
    Buraya da postsinaptik hücre diyebiliriz sanırım.
  • 2:15 - 2:17
    .
  • 2:17 - 2:19
    Postsinaptik nöron demiyorum çünkü bu durumda elimizdeki bir nöron değil bir kas hücresi.
  • 2:19 - 2:21
    Burası kas hücremizin zarı.
  • 2:21 - 2:30
    .
  • 2:30 - 2:33
    Bundan sonraki videolardan birinde size bir kas hücresinin anatomisini göstereceğim.
  • 2:33 - 2:35
    .
  • 2:35 - 2:36
    .
  • 2:36 - 2:37
    Fakat bu videoda kasın yapısını biraz daha belirsiz bırakıp daha çok kalsiyum iyonunun konsantrasyonunun kontrolüne odaklanmak istiyorum.
  • 2:37 - 2:39
    .
  • 2:39 - 2:43
    .
  • 2:43 - 2:44
    Bu kasa sarkolem denir.
  • 2:44 - 2:54
    .
  • 2:54 - 2:56
    Kısaca sarkolem kas hücresinin çevresindeki zarın adıdır.
  • 2:56 - 2:59
    Bu kısımsa sarkolemin hücrenin içine doğru yaptığı kıvrımlardan birisi.
  • 2:59 - 3:01
    .
  • 3:01 - 3:04
    Bu kıvrıma hücrenin yüzeyinden bakacak olsaydık çizmiş olduğum bu küçük noktalar da ya bir çentik gibi görünürdü.
  • 3:04 - 3:06
    .
  • 3:06 - 3:09
    Ancak burada bir kesit alıp incelediğimiz için zarın hücrenin içine doğru yapmış olduğu kıvrımı görüyoruz.
  • 3:09 - 3:14
    .
  • 3:14 - 3:17
    .
  • 3:17 - 3:17
    Yani hücre zarını içe doğru ittirmişsiniz ve zar içe doğru kıvrılmış gibi düşünün.
  • 3:17 - 3:19
    .
  • 3:19 - 3:20
    Bu yapının adı T - tübülüdür.
  • 3:20 - 3:26
    .
  • 3:26 - 3:28
    .
  • 3:28 - 3:32
    Transvers tübülün kısaltılmış halidir.
  • 3:32 - 3:35
    Ve burada ise çok önemli bir organel bulunmakta.
  • 3:35 - 3:37
    .
  • 3:37 - 3:38
    .
  • 3:38 - 3:42
    Burada çizmiş olduğum organelin adı Sarkoplazmik Retikulum.
  • 3:42 - 3:44
    .
  • 3:44 - 3:55
    .
  • 3:55 - 3:58
    Endoplazmik Retikuluma çok benzerdir fakat Sarkoplazmik Retikulumun başlıca görevi depolamaktır.
  • 3:58 - 4:03
    .
  • 4:03 - 4:07
    .
  • 4:07 - 4:08
    .
  • 4:08 - 4:10
    Endoplazmik Retikulumun görevi ise proteinlerin işlenmesidir ki bunu da üzerinde bulunan ribozomlar sayesinde yapar.
  • 4:10 - 4:14
    .
  • 4:14 - 4:19
    Ama Sarkoplazmik retikulumun tek görevi depolamaktır.
  • 4:19 - 4:22
    Saroplazmik Retikulumun zarının üzerinde ise kalsiyum iyonu pompaları vardır.
  • 4:22 - 4:33
    Bu pompalar çalışmak için ATP'ye ihtiyaç duyarlar.
  • 4:33 - 4:38
    .
  • 4:38 - 4:42
    Bu pompaların çalışma şekliyse şimdi anlatacağım gibi.
  • 4:42 - 4:53
    Bir ATP molekülü gelir ve bu pompaya bağlanır, aynı zamanda bir kalsiyum iyonu da bu pompaya bağlanır.
  • 4:53 - 5:01
    Bağlanan bu ATP molekülü hidrolizle ADP artı fosfat grubu moleküllerine ayrılır.
  • 5:01 - 5:04
    Bu durum pompa görevi gören bu proteinin kalsiyum iyonunun hücrenin içine pompalamasını sağlar.
  • 5:04 - 5:06
    .
  • 5:06 - 5:08
    .
  • 5:08 - 5:13
    Yani kasılı olmayan bir kasın sarkoplazmik retikulumundaki kalsiyum iyonu pompaları, bu sayede sarkoplazmik retikulumun içine kalsiyum iyonu alırlar ve içerideki kalsiyum iyonu konsantrasyonu çok daha yoğun olur.
  • 5:13 - 5:17
    .
  • 5:17 - 5:21
    .
  • 5:21 - 5:22
    .
  • 5:22 - 5:27
    .
  • 5:27 - 5:29
    Tahmin ediyorum ki bu durumun nereye gittiğini görüyorsunuz.
  • 5:29 - 5:30
    .
  • 5:30 - 5:33
    Kasımızı hareket ettirdiğimizde ya da kastığımızda, bu kalsiyum iyonları kas hücremizin sitoplazmasına atılırlar.
  • 5:33 - 5:37
    .
  • 5:37 - 5:43
    Bu atılım gerçekleştiğindeyse kalsiyum iyonları bir önceki videoda konuştuğumuz gibi troponine bağlanır ve buradaki mekanizmayı harekete geçirir.
  • 5:43 - 5:45
    .
  • 5:45 - 5:49
    Bizim en çok ilgilendiğimiz şey ise, sarkoplazmik retikulum bu kalsiyum iyonlarını hücrenin sitoplazmasına ne zaman atacağını nasıl biliyor?
  • 5:49 - 5:52
    .
  • 5:52 - 5:53
    Burası hücremizin içi.
  • 5:53 - 6:00
    .
  • 6:00 - 6:06
    Ve bu bölgede aktin, miyozin, miyozin topçukları, troponin ve tropomiyozin mevcut, hepsi sitoplazmanın olduğu bu bölgede.
  • 6:06 - 6:09
    .
  • 6:09 - 6:12
    .
  • 6:12 - 6:13
    .
  • 6:13 - 6:15
    .
  • 6:15 - 6:17
    Bunu daha netleştirmek için çizeceğim.
  • 6:17 - 6:21
    Bunlar aktin filamentlerimiz.
  • 6:21 - 6:23
    Çok kabaca çiziyorum, bu yapının detayını gelecekte başka bir videoda göstermeyi planlıyorum.
  • 6:23 - 6:24
    Burada miyozin topçuğumuz olsun, burada ise aktinin etrafına sarılı olarak duran tropomiyozinlerimiz.
  • 6:24 - 6:39
    Ve tabii ki tropomiyozinlerimize bağlı duran troponinlerimiz.
  • 6:39 - 6:41
    Kabaca çiziyorum fakat anlamanıza yardımcı olacağını düşünüyorum.
  • 6:41 - 6:43
    .
  • 6:43 - 6:46
    Diyelim ki buradaki motor sinirimiz kasımızın kasılması gerektiği sinyalini iletiyor.
  • 6:46 - 6:54
    .
  • 6:54 - 6:58
    İlk olarak bu sinyalin nasıl bir sinir hücresinden diğerine aktarıldığını biliyoruz, özellikle de aksiyon potansiyeli sayesinde olduğunu.
  • 6:58 - 7:01
    .
  • 7:01 - 7:04
    Burada bir sodyum kanalımız olsun.
  • 7:04 - 7:07
    Burada positif voltaj mevcut.
  • 7:07 - 7:08
    .
  • 7:08 - 7:12
    Ve bu durum voltaja bağlı olarak çalışan sodyum kanalının açılmasını sağlıyor.
  • 7:12 - 7:16
    Yani bu kanal açılıyor ve içeri daha da çok sodyumun girmesini sağlıyor.
  • 7:16 - 7:18
    Bu durum da burayı daha da pozitif yapıyor.
  • 7:18 - 7:22
    Daha pozitif olan bu bölge bir sonraki sodyum kanalının açılmasını sağlıyor.
  • 7:22 - 7:25
    Bu şekilde aksona kadar devam eden bu durum, pozitif voltaj eşiğini geçecek seviyede bir pozitif voltaj oluşturduğunda, voltaja bağlı olarak çalışan kalsiyum kanalları açılır.
  • 7:25 - 7:28
    .
  • 7:28 - 7:33
    .
  • 7:33 - 7:36
    .
  • 7:36 - 7:38
    Böylece sinir hücrelerinde sinyal iletimiyle ilgili öğrendiklerimizi hızlıca hatırlamış olduk.
  • 7:38 - 7:40
    .
  • 7:40 - 7:42
    Yani içerisi yeterince pozitif yüklü olunca, kalsiyum kanalları açılıyor ve hücrenin içine kalsiyum alıyoruz.
  • 7:42 - 7:44
    .
  • 7:44 - 7:46
    .
  • 7:46 - 7:50
    Kalsiyum iyonları içeri girdiğinde, hücrenin içinde sinyalin iletilmesini sağlayacak olan kesecikleri tutan proteinlere bağlanırlar.
  • 7:50 - 7:54
    .
  • 7:54 - 7:55
    .
  • 7:55 - 7:56
    Bunlar kalsiyum iyonları.
  • 7:56 - 8:01
    Bu keseciklerse proteinler tarafından tutulduğu için hareketsizlerdir.
  • 8:01 - 8:08
    Kesecik dediğim şey ise nörotransmitterleri tutan zarlar.
  • 8:08 - 8:09
    .
  • 8:09 - 8:13
    .
  • 8:13 - 8:18
    Kalsiyum iyonları bu proteinlere bağladığında egzositoz meydana gelir.
  • 8:18 - 8:19
    Yani bu keseciklerin dışındaki zarın, hücre zarıyla birleşip içindeki nörotransmitterleri sinaptik boşluğa bırakmasını sağlar.
  • 8:19 - 8:23
    .
  • 8:23 - 8:25
    .
  • 8:25 - 8:27
    .
  • 8:27 - 8:29
    Böylece bütün bir sinir iletimini hatırlamış olduk.
  • 8:29 - 8:31
    .
  • 8:31 - 8:32
    .
  • 8:32 - 8:34
    Bütün bu nörotransmitterlerin sinaptik boşluğa atıldığını söyledik.
  • 8:34 - 8:39
    .
  • 8:39 - 8:39
    Buradaki sinaptik boşluk sinir hücresiyle kas hücresinin arasında.
  • 8:39 - 8:41
    Buradaki nörotransmitter asetilkolindir.
  • 8:41 - 8:47
    .
  • 8:47 - 8:49
    Aynı bir dentritte olacağı gibi, bu asetilkolin sarkolemmanın üzerindeki alıcılara bağlanır.
  • 8:49 - 8:54
    .
  • 8:54 - 8:57
    Ve bu alıcılara bağlandığında kas hücremizdeki sodyum kanalları açılır.
  • 8:57 - 8:59
    .
  • 8:59 - 9:02
    Aynı sinir hücresi gibi, kas hücresi de voltaja bağlı olarak çalışan bir sisteme sahiptir.
  • 9:02 - 9:07
    .
  • 9:07 - 9:11
    Yani buradaki hücremiz, asetilkolin ona bağlandığında hücrenin içine sodyumun girmesine izin verecek olan kanalarını açar.
  • 9:11 - 9:16
    .
  • 9:16 - 9:19
    Burada artı yüklerimiz var ve aksiyon potansiyeli oluşturmamızı sağlar.
  • 9:19 - 9:20
    .
  • 9:20 - 9:23
    .
  • 9:23 - 9:27
    Buradaki artı yükler eşik seviyesini aşacak yeterliliğe geldiğinde, voltaja bağlı olarak çalışan bu kanal harekete geçer ve içeri sodyumun girmesini sağlar.
  • 9:27 - 9:29
    .
  • 9:29 - 9:32
    .
  • 9:32 - 9:35
    Böylece burası biraz daha pozitif yüklü olur.
  • 9:35 - 9:37
    Tabii ki bu işlemi tersine çevirmek için potasyum kullanılıyor.
  • 9:37 - 9:39
    Bu mekanizma bir sinir hücresindekiyle aynı aslında.
  • 9:39 - 9:42
    .
  • 9:42 - 9:43
    .
  • 9:43 - 9:45
    .
  • 9:45 - 9:48
    Sonra buradaki sodyum kanalımızın olduğu yer yeterince pozitif yüklü olunca kanal açılır ve daha da çok sodyum içeri girer.
  • 9:48 - 9:50
    .
  • 9:50 - 9:51
    Bu şekilde de aksiyon potansiyelimiz oluşur.
  • 9:51 - 9:53
    Oluşan bu aksiyon potansiyeli, buradaki T-tübülüne kadar gelir.
  • 9:53 - 9:58
    .
  • 9:58 - 10:00
    Aksiyon potansiyeli bir tür kimyasal sinyale dönüşüp başka bir aksiyon potansiyelini tetikler ve bu da T-tübülünden aşağı kadar devam eder.
  • 10:00 - 10:04
    .
  • 10:04 - 10:06
    .
  • 10:06 - 10:08
    .
  • 10:08 - 10:11
    İşte burası işin ilginç tarafı, öyle ki buradaki mekanizma hala araştırılmaya devam ediyor - bu konuyu araştırmak isteyenler için birkaç tüyo vereceğim.
  • 10:11 - 10:14
    .
  • 10:14 - 10:18
    Burada öyle bir protein yapısı var ki sarkoplazmik retikulum ve T-tübülü arasında bir köprü görevinin görmekte.
  • 10:18 - 10:21
    .
  • 10:21 - 10:23
    .
  • 10:23 - 10:29
    Bu proteini kabaca bir kutucukla göstereceğim.
  • 10:29 - 10:31
    Bahsettiğimiz protein yapımız burada.
  • 10:31 - 10:35
    Bu proteini oluşturan bazı moleküllerden bahsedeceğim fakat bu çok detay bir bilgi; triadin, junctin, Calsequestrin ve ryanodine.
  • 10:35 - 10:36
    .
  • 10:36 - 10:44
    .
  • 10:44 - 10:51
    .
  • 10:51 - 10:56
    .
  • 10:56 - 11:00
    Bu küçük proteinlerin köprü görevini gören büyük protein yapısında detaylı görevleri var fakat büyük resme baktığımızda gördüğümüz şudur:
  • 11:00 - 11:05
    .
  • 11:05 - 11:07
    .
  • 11:07 - 11:10
    Aksiyon potansiyeli buraya kadar ilerler, yani buralar yeterince pozitif yüklü olur ve buradaki protein yapısı da kalsiyumun dışarı salınmasını tetikler.
  • 11:10 - 11:16
    .
  • 11:16 - 11:18
    .
  • 11:18 - 11:21
    Araştırmacılar kalsiyumun salınmasını sağlayan yapının ryanodine olduğunu düşünüyorlar, ama bizim bu kadar detaylı bilmemize gerek yok.
  • 11:21 - 11:24
    .
  • 11:24 - 11:28
    Kalsiyumların dışarı bırakıldığı yer diyelim ki burası olsun.
  • 11:28 - 11:30
    Farklı bir renge geçelim. Bunu değiştireceğim.
  • 11:30 - 11:31
    .
  • 11:31 - 11:33
    .
  • 11:33 - 11:37
    .
  • 11:37 - 11:40
    .
  • 11:40 - 11:42
    Buradaki proteinleri internette araştırabilirsiniz, insanlar hala bu gizemli kutucuğun tam olarak nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorlar.
  • 11:42 - 11:46
    Konumuza dönecek olursak, bu kısım içeri giren sodyum iyonlarının etkisiyle pozitif yüklenir.
  • 11:46 - 11:47
    .
  • 11:47 - 11:49
    .
  • 11:49 - 11:53
    Ve bu pozitif yüklenme sonucu kutucuğumuzdaki bir mekanizma harekete geçer ve kalsiyum iyonları sarkoplazmik retikulumun dışına çıkar!
  • 11:53 - 11:57
    .
  • 11:57 - 12:04
    Sarkoplazmik retikulumun dışına atılan bu kalsiyum iyonları kas hücresinin sitoplazmasına yayılır.
  • 12:04 - 12:08
    .
  • 12:08 - 12:10
    .
  • 12:10 - 12:13
    Peki bu olduktan sonra ne olur?
  • 12:13 - 12:15
    Videonun başında dediğimiz gibi kalsiyum yoğunluğu yüksek olunca bu kalsiyum iyonları gidip troponine bağlanırlar.
  • 12:15 - 12:17
    .
  • 12:17 - 12:19
    .
  • 12:19 - 12:23
    Böylece tropomiyozin yoldan çekilir ve miyozin ATP kullanarak aktin filamentleri üzerinde hareket eder.
  • 12:23 - 12:27
    .
  • 12:27 - 12:30
    .
  • 12:30 - 12:35
    Aynı şekilde, sinyal kesildiğinde kalsiyumu dışarı atan kanal kapanır ve bunun sonucunda da kalsiyum konsantrastonu azalır.
  • 12:35 - 12:39
    .
  • 12:39 - 12:41
    .
  • 12:41 - 12:45
    Sonucundaysa kas kasılmayı bırakır ve kasılı olmayan haline geri döner.
  • 12:45 - 12:46
    .
  • 12:46 - 12:49
    Kısaca buradaki büyük olayımız şu: elimizde kalsiyum deposu olan sarkoplazmik retikulumlarımız var ve kasımızı gevşettiğimizde hücrenin içinde bulunan kalsiyumları yeniden içine alıyor.
  • 12:49 - 12:52
    .
  • 12:52 - 12:55
    .
  • 12:55 - 12:59
    Böylece miyozin aktinin üzerinde kıvrılma hareketini gerçekleştiremiyor.
  • 12:59 - 13:00
    .
  • 13:00 - 13:03
    Ama sinyal sarkoplazmik retikuluma iletildiğinde, sarkoplazmik retikulum kalsiyum iyonlarını yeniden hücrenin içine pompalıyor ve bu tropomiyozinin aradan çekilip miyozinin hareket etmesini sağlıyor.
  • 13:03 - 13:06
    .
  • 13:06 - 13:11
    .
  • 13:11 - 13:11
    .
  • 13:11 - 13:12
    Bence bu büyüleyici bir sistem.
  • 13:12 - 13:14
    Hatta o kadar büyüleyici ki hala tam olarak çözülebilmiş değil.
  • 13:14 - 13:16
    .
  • 13:16 - 13:19
    Eğer biyolojiyle ilgilenen bir araştırmacı olursanız, bu konu araştırmak ve anlamak için ilginç bir konu.
  • 13:19 - 13:21
    .
  • 13:21 - 13:22
    .
  • 13:22 - 13:26
    İlk olarak, bilimsel açıdan bu mekanizmanın nasıl çalıştığını anlamaya çalışmak ilgi çekici bir şey.
  • 13:26 - 13:28
    Ancak bunun dışında araştıracak başka şeyler de var; örneğin belki de buradaki proteinlerin doğru işlememesinden ötürü ortaya çıkabilecek hastalıklar vardır.
  • 13:28 - 13:32
    .
  • 13:32 - 13:34
    .
  • 13:34 - 13:37
    Ya da belki bu mekanizmanın daha iyi bir şekilde çalışmasını sağlayabilirsiniz, ya da daha kötü bir şekilde, kim bilir.
  • 13:37 - 13:38
    .
  • 13:38 - 13:42
    Demeye çalıştığım, aksiyon potansiyeli geldiğinde kalsiyum kanalının açılmasını sağlayan bu mekanizmayı tam olarak çözmeyi başarmanız insanlara yararlı olacak şeyler yapmanızı sağlayabilir.
  • 13:42 - 13:45
    .
  • 13:45 - 13:47
    .
  • 13:47 - 13:48
    .
  • 13:48 - 13:50
    Evet, böylece motor sinirlerimizin nasıl sarkoplazmik retikulumun kalsiyum iyonlarını hücrenin sitoplazmasına bırakmasını sağlayıp kasımızın kasıldığını anlamış ve öğrenmiş olduk.
  • 13:50 - 13:54
    .
  • 13:54 - 14:00
    .
  • 14:00 - 14:03
    .
  • 14:03 - 14:05
    .
  • 14:05 - 14:07
    Bu videoyu hazırlamadan önce birazcık araştırma yaptım.
  • 14:07 - 14:09
    Öğrendim ki bu pompalar hızlı ve verimli çalışıyor.
  • 14:09 - 14:12
    Yani sinyal biter bitmez burası kapanıyor ancak sarkoplazmik retikulum mevcut olan kalsiyum iyonlarını yaklaşık 30 milisaniye içerisinde geri alabiliyor.
  • 14:12 - 14:17
    .
  • 14:17 - 14:19
    .
  • 14:19 - 14:22
    İşte bu yüzden yumruk atıp kolumuzu çekip kasımızı gevşetmemiz sadece bir anda olabiliyor.
  • 14:22 - 14:26
    .
  • 14:26 - 14:29
    Çünkü bu kasılmayı yaklaşık 30 milisaniye içerisinde durdurabiliyoruz, yani bir saniyenin otuzda birinden bile kısa bir sürede.
  • 14:29 - 14:34
    .
  • 14:34 - 14:35
    .
  • 14:35 - 14:38
    Evet videomuzun sonuna geldik.
  • 14:38 - 14:40
    Bir sonraki videoda kas hücremizin anatomisini detaylı olarak göreceğiz.
  • 14:40 - 14:42
    .
Title:
Role of the Sarcoplasmic Reticulum in Muscle Cells
Description:

more » « less
Video Language:
English
Team:
Khan Academy
Duration:
14:42

Turkish subtitles

Revisions