< Return to Video

İyileşmek ve affetmek | Dolph Lundgren | TEDxFulbrightSantaMonica

  • 0:27 - 0:29
    Size, küçük bir çocuğun
  • 0:29 - 0:31
    hikâyesini anlatayım.
  • 0:31 - 0:35
    60' lar ve 70' lerde İsveçte büyüdü.
  • 0:36 - 0:40
    Babası, yakışıklı,
    uzun boylu bir subaydı.
  • 0:40 - 0:43
    Annesi, güzel fakat
    utangaç bir dil bilimciydi.
  • 0:44 - 0:49
    Bir erkek ve iki kız kardeşi vardı,
    Stockholm'de yaşıyorlardı.
  • 0:51 - 0:53
    O küçük çocuk bendim.
  • 0:57 - 1:00
    Babamdan yediğim ilk dayağı
    hatırlıyor gibiyim.
  • 1:02 - 1:04
    Galiba üç ya da dört yaşındaydım,
  • 1:05 - 1:07
    televizyonun önünden geçiyordum,
    bana tekme attı
  • 1:07 - 1:09
    ve kitaplığa doğru uçtum.
  • 1:10 - 1:13
    Bir yerlerim kanıyordu
    ve annem çığlık atıyordu.
  • 1:14 - 1:19
    Yani babam sorunları olan biriydi ve
    acısını annemle benden çıkarıyordu.
  • 1:19 - 1:22
    Kız kardeşlerim ve erkek kardeşime
    hiç dokunmadı.
  • 1:22 - 1:25
    Evet, bu üç ya da dört yaşımda başladı
  • 1:25 - 1:28
    ve 11 veya 12 yaşıma kadar sürdü.
  • 1:28 - 1:30
    Hayatımın çok zor bir dönemiydi.
  • 1:30 - 1:35
    Bilirsiniz, morarmış bir gözle
    okula gidiyordum veya
  • 1:35 - 1:38
    saçımın bir kısmını çekip
    koparmış oluyordu.
  • 1:40 - 1:43
    Sanırım aranızda neden
    bahsettiğimi anlayanlar vardır.
  • 1:44 - 1:47
    Ne hissettiğini biliyorum.
  • 1:48 - 1:50
    Eğer evde şiddet yaşarsan
  • 1:50 - 1:53
    bir hayvan gibi iki seçeneğin var;
    ya savaşırsın, ya kaçarsın
  • 1:53 - 1:55
    veya evden kaçarsın
  • 1:55 - 2:00
    ki bu benim için imkânsızdı çünkü
    kendi evinde küçük bir çocuktum.
  • 2:00 - 2:02
    Savaşıp, karşı koymak ise,
  • 2:02 - 2:05
    bunu da yapamazdım
    çünkü ben küçük bir çocuktum ve
  • 2:05 - 2:07
    babam benim boylarımdaydı.
  • 2:09 - 2:12
    Sonradan, üçüncü bir
    seçenek olduğunu öğrendim:
  • 2:13 - 2:15
    Donup kalmak,
  • 2:15 - 2:18
    aslanın yakaladığı bir ceylan gibi.
  • 2:19 - 2:24
    Donup kalırsın, ölü gibi yaparsın,
    bütün duygularını içine bastırırsın.
  • 2:25 - 2:27
    Yerde öylece yatardım ve
  • 2:27 - 2:30
    beni döverken ağlamazdım bile.
  • 2:31 - 2:35
    11,12 yaşına geldiğimde
    sigara ve içkiye başlamıştım.
  • 2:35 - 2:38
    Çalıntı motorlarla evden kaçar,
  • 2:38 - 2:41
    birilerinin garajında yatardım
  • 2:41 - 2:44
    ama babam beni hep bulurdu
  • 2:44 - 2:47
    ve eve geri götürüp yine döverdi.
  • 2:47 - 2:49
    Okulda notlarım berbattı.
  • 2:49 - 2:52
    Bir gün babam şöyle dedi
    "Bu işe bir çare bulayım,
  • 2:52 - 2:55
    bu çocuktan kurtulmak lazım,
    göndereyim gitsin bir yere."
  • 2:55 - 2:58
    Ve böylece beni kuzeye, kendi
    ana babasına, dedemlere gönderdi.
  • 2:58 - 3:01
    Dedemler İsveçin kuzeyinde,
    küçük bir kasabada yaşıyordu.
  • 3:01 - 3:05
    Şimdi, İşveç epey kuzeyde bir ülke.
  • 3:06 - 3:10
    Yani Stockholm'de hava kışın,
    öğleden sonra 2:30 da kararır ama
  • 3:10 - 3:16
    beni gönderdikleri yerin yanında Stockholm,
    Miami plajı gibi kalıyordu.
  • 3:16 - 3:19
    Dedemler bana oldukça iyi davrandı,
  • 3:19 - 3:22
    bana göz kulak oldular
    ve notlarım düzeldi.
  • 3:23 - 3:26
    Buz hokeyi, ağırlık çalışmak
    ve karateyi keşfettim
  • 3:26 - 3:29
    ve düzelmeye başladım.
  • 3:29 - 3:35
    17,18 yaşındayken babamın
    bana söylediği şeyi hatırlıyorum.
  • 3:35 - 3:37
    Biliyor musunuz,
    aslında oldukça zeki bir adamdı
  • 3:37 - 3:40
    çok etkileyici ve iyi bir adamdı
  • 3:40 - 3:44
    yani çoğu zaman,
    sapıtıp, fıttırmadığında.
  • 3:44 - 3:46
    Bana şöyle dedi ;
  • 3:46 - 3:51
    "Bak çocuk, bu sosyalist ülkeyi boş ver,
    burada hiçbir şey yapamazsın,
  • 3:51 - 3:54
    eğer hayatta biri olmak istiyorsan
    Amerikaya git"
  • 3:54 - 3:55
    Bunu hep hatırlarım.
  • 3:55 - 3:59
    Böylece, burs aldım, alabildim
    çünkü hiç param yoktu.
  • 3:59 - 4:03
    WSU, Washington Devlet Üniversitesinden
    bir burs aldım,
  • 4:03 - 4:04
    bir de Clemsondan.
  • 4:04 - 4:07
    Sonunda Fulbright bursuyla MIT' ye gittim
  • 4:07 - 4:09
    ki burada bulunma nedenim bu.
  • 4:09 - 4:11
    Ancak küçük bir pürüz çıktı.
  • 4:11 - 4:15
    Dördüncü yılımda
    yüksek lisansın son yılında,
  • 4:15 - 4:18
    Sydney Üniversitesindeydim.
  • 4:18 - 4:21
    Burslu olarak
    mühendislik okuyordum
  • 4:21 - 4:25
    ve ayrıca bar fedaisi
    olarak çalışıyordum.
  • 4:25 - 4:27
    Yani çocukluk travmalarım
    (yediğim dayaklar)
  • 4:27 - 4:29
    dövüş ringinde çok işe yaramıştı
  • 4:29 - 4:31
    ve bayağı iyi bir dövüşçü olmuştum.
  • 4:31 - 4:36
    Karate şampiyonuydum ve şu
    "öldürme içgüdüsü" denen şey bende vardı.
  • 4:36 - 4:39
    Bir gün, ben ve antrenman partneri
    olan dostum
  • 4:39 - 4:42
    çeşitli sanatçıların verdiği bir
    rock konserinden özel bir iş aldık.
  • 4:42 - 4:47
    Sanatçılardan biri,
    güzel siyahi bir şarkıcıydı,
  • 4:47 - 4:50
    Grace Jones adında,
    heykel gibi bir hanımdı.
  • 4:50 - 4:51
    Oradaki işimiz bitti.
  • 4:51 - 4:56
    Derken, Grace gece dışarı çıkarken,
    Sydney'in gece kulüplerinde takılırken
  • 4:56 - 4:59
    ona özel korumalık yapmam için
    beni kiraladı.
  • 4:59 - 5:04
    Başlangıçta, benim gibi uzun, sarışın
    ve kaslı bir tipi, özel koruma olarak
  • 5:04 - 5:06
    neden seçtiğini anlamamıştım.
  • 5:06 - 5:09
    Neyse, o gece nedenini anladım.
  • 5:09 - 5:12
    (kahkahalar)
  • 5:12 - 5:13
    yani..
  • 5:13 - 5:15
    (kahkalar)
  • 5:15 - 5:18
    kendimi bir otel odasında buldum.
  • 5:18 - 5:21
    Ertesi gün, sonraki gün
    okulda bazı dersleri kaçırdım.
  • 5:21 - 5:24
    Ne bileyim, o dünya çapında
    bir sanatçıydı,
  • 5:24 - 5:26
    kesinlikle beni aşıyordu.
  • 5:26 - 5:29
    Yani ben öyle düşünüyordum
    ama o aynı fikirde değildi.
  • 5:29 - 5:31
    Böylece ilişkimiz başladı.
  • 5:31 - 5:35
    Ben Tokyo'ya karate turnuvasına
    gidiyordum, o tanıtım yapıyordu.
  • 5:35 - 5:37
    Sonra New York'a gidiyordum.
  • 5:37 - 5:40
    MIT' ye başlamama
    daha birkaç ay vardı
  • 5:40 - 5:44
    ve bu birkaç ay hayatımı
    tam olarak değiştirdi, bir şey oldu.
  • 5:44 - 5:47
    New York'ta, Studio 54 de
  • 5:47 - 5:50
    Dawid Bowie ve
    Michael Jackson'la tanıştım.
  • 5:50 - 5:52
    İlk hafta orada bir partiye gitmiştim.
  • 5:52 - 5:54
    Kır saçlı, ufak tefek bir adam
  • 5:54 - 5:57
    bana doğru geldi ve
    "Selam, sen nede ünlüsün?" dedi.
  • 5:57 - 6:01
    Bir fotoğrafımı çekti ve ben de
    "Bildiğim kadarıyla hiçbir şeyde" dedim.
  • 6:01 - 6:04
    Sonra "Baksana, seni benim
    dergiye koymak istiyorum" dedi.
  • 6:04 - 6:06
    O adam Andy Worhol' muş
    Interview Magazine.
  • 6:06 - 6:11
    Neyse, sonunda okula,
    Cambridge MIT' ye dönme vakti geldi.
  • 6:12 - 6:16
    Kimya Mühendisliği o kadar da
    heyecanlı görünmüyordu nedense.
  • 6:16 - 6:17
    (kahkahalar)
  • 6:17 - 6:18
    Yani.
  • 6:19 - 6:23
    Neyse, 1200 CC' lik
    büyük siyah bir motor aldım
  • 6:23 - 6:27
    attım Grace'i arkaya,
    baştan aşağı deri giymiş,
  • 6:27 - 6:28
    ben siyah deri pantolon.
  • 6:28 - 6:30
    O günlerde pek gömlek giymezdim.
  • 6:30 - 6:33
    Bastık gittik, Cambridge.
  • 6:33 - 6:37
    MIT'deki profesörlerin kafasındaki
    bu İsveçli parlak öğrencinin imajı
  • 6:37 - 6:39
    galiba azıcık farklıydı.
  • 6:39 - 6:41
    (kahkahalar)
  • 6:41 - 6:45
    Yani makine pencerenin önünden
    "bruumm" diye geçerken
  • 6:45 - 6:47
    hafif bir şok yaşamışlardır.
  • 6:47 - 6:49
    Daha ufak tefek birini
    beklemişlerdir
  • 6:49 - 6:52
    şişe dibi gözlüklü birini falan,
  • 6:52 - 6:57
    ama oraya ait olmadığımı
    görünce de şok yaşadılar.
  • 6:57 - 7:01
    Bunu hemen hissettim,
    üç hafta sonra da bıraktım.
  • 7:01 - 7:03
    New York'a döndüm.
  • 7:04 - 7:06
    Bir ajans buldum- her aktör gibi-
  • 7:06 - 7:09
    kursa başladım, aktörlük,
    birkaç filme başvurdum.
  • 7:09 - 7:11
    Biri "boks" filmiydi.
  • 7:11 - 7:15
    Rocky 4'müş,
    seçmelere girdim.
  • 7:15 - 7:18
    Sonunda rolü aldım ve buraya taşındım.
  • 7:18 - 7:23
    Sly Stallone ile burada, iki km.
    ilerde bir yerde antrenman yapardık.
  • 7:23 - 7:28
    Film çekildi ve 30 yıl önce
    Anma Gününde galası yapıldı.
  • 7:28 - 7:32
    Grace'le beraber salondan çıktığımda
    benim fotoğrafımı çekmeye başladılar.
  • 7:32 - 7:36
    "Ne oluyor ya? Aa, galiba bir film
    yıldızıyım.İyi, şahane" dedim.
  • 7:36 - 7:40
    Fakat biliyor musunuz mesele neydi:
    Benim sorunum daha yeni başlıyordu.
  • 7:40 - 7:42
    Hani, size çocukken nasıl
  • 7:42 - 7:44
    donduğumu anlatmıştım?
  • 7:44 - 7:46
    tekrar hortladı ve
    hayatımı yönetmeye başladı.
  • 7:46 - 7:49
    Olan şey şudur:
    Böyle bir travma yaşadığında
  • 7:49 - 7:52
    travma sonrası stres bozukluğu
    yaşayan askerler gibi olursun.
  • 7:52 - 7:56
    Kaçma davranışı denen
    bir davranış geliştirirsin.
  • 7:56 - 7:59
    Aslında kaçamayacağın bir şeyden
    kaçmaya çalışırsın,
  • 7:59 - 8:00
    çünkü o içindedir
  • 8:01 - 8:07
    ama içki, seks ilişkileri, aşırı yeme
    ve şiddet, denersin aklına ne gelirse.
  • 8:08 - 8:11
    Kendime çok kötü şeyler yaptım.
  • 8:11 - 8:14
    25 yıl ve 40 filmden sonra,
  • 8:14 - 8:17
    evet, bir film yıldızıydım ama
    çoğu zaman sefil bir haldeydim.
  • 8:17 - 8:19
    Evliliğimde başarısız olmuştum,
  • 8:19 - 8:23
    sevdiğim iki kızım vardı,
    fakat beni hiç tanımamışlardı.
  • 8:23 - 8:25
    Kariyerim tamamen dibe vurmuştu.
  • 8:25 - 8:27
    Daha beş yıl önceydi ve bu durumdan
  • 8:27 - 8:30
    nasıl çıkacağımı bilmiyordum.
  • 8:30 - 8:32
    İki şey oldu.
  • 8:32 - 8:35
    Eski dostum Sly Stallone aradı
  • 8:35 - 8:37
    " Hey Dolph, nasıl gidiyor?" dedi.
  • 8:37 - 8:39
    (kahkahalar)
  • 8:39 - 8:42
    " Elimde bir senaryo var,
    bak bakalım ne diyeceksin"
  • 8:42 - 8:44
    Senaryonun adı;
    Cehennem Melekleriydi.
  • 8:44 - 8:48
    Büyük başarı kazandı ve ben
    15 yıl sonra tekrar filmlerdeydim.
  • 8:49 - 8:52
    Olan diğer şey; bir kızla tanışmış
    ve ona aşık olmuştum
  • 8:52 - 8:55
    ama aynı aptal yollara tekrar
    sapacağımı biliyordum
  • 8:55 - 8:57
    daha önce yaptığım gibi.
  • 8:57 - 8:58
    Aslında şöyle bir şey oldu;
  • 8:58 - 9:01
    başka bir kız bana kur yapıyordu,
    ona numaramı verdim,
  • 9:01 - 9:04
    her zamanki şeyler: Mesajlar,
    resimler ; ama o bunları gördü
  • 9:04 - 9:05
    -bunu yaşayanlarınız vardır-
  • 9:05 - 9:08
    ve çıldırdı, neredeyse ayrılıyorduk.
  • 9:08 - 9:11
    Kendime şöyle dedim "Böyle yapamam,
    hayatımı değiştirmem şart."
  • 9:11 - 9:14
    O da şunu söylemişti
    "Neden terapi denemiyorsun."
  • 9:14 - 9:16
    Cevabım şöyleydi;
    "Boş versene, o yumuşaklar için.
  • 9:16 - 9:18
    " Öyleyse meditasyon yap" dedi.
  • 9:18 - 9:20
    " Hintli gurulara benziyor muyum
    sence?" dedim.
  • 9:20 - 9:21
    (kahkahalar)
  • 9:21 - 9:23
    Yani kısa kesersek,
  • 9:23 - 9:26
    üç yıl önce terapiye ve
    meditasyona başladım
  • 9:26 - 9:29
    ve hayatım tamamen değişti.
  • 9:30 - 9:33
    İçinde yaşadığım sis
    aniden dağıldı.
  • 9:33 - 9:36
    Terapiye başladım
    ve geçmişe gittim
  • 9:36 - 9:41
    yaşadıklarımı boşalttım, ağladım
    bağırdım çağırdım, top gibi büzüldüm
  • 9:41 - 9:43
    beyzbol sopasıyla
    kanepeye giriştim, bilirsiniz
  • 9:43 - 9:48
    o kısma saldırmak için ne gerekirse,
    içimden kabaran her şeyi yaptım
  • 9:48 - 9:50
    yani hayatımı yöneten
    o donmuş parçama.
  • 9:50 - 9:53
    Ve o parçam gittikçe
    küçülmeye başladı
  • 9:53 - 9:55
    ve hayatımın tekrar bana
    döndüğünü görüyordum.
  • 9:55 - 9:58
    Meditasyonun da faydası oldu.
  • 9:58 - 10:00
    Yaptığım ilk iş:
  • 10:01 - 10:03
    Çocuklarımı görmeye gittim
  • 10:03 - 10:06
    ve yaptıklarım için beni
    affetmelerini istedim.
  • 10:06 - 10:09
    Onlara, babamın yaptıklarını anlattım
  • 10:09 - 10:11
    ve kendi yaptıklarımdan da
    hoşlanmadığımı
  • 10:11 - 10:13
    o anda ağlamaya başladılar.
  • 10:13 - 10:17
    Ne kadar acı çekmiş olduklarını
    fark ettim ve beraber ağladık.
  • 10:17 - 10:19
    Eski karımla da aynı şeyi yaptım
  • 10:19 - 10:21
    ve kırdığım birkaç kişiyle daha.
  • 10:22 - 10:26
    Aslında, zihnimde babamı
  • 10:26 - 10:28
    yaptıkları için affettim,
  • 10:28 - 10:30
    annemi de yapmadıkları için
  • 10:30 - 10:32
    ve yeni bir hayata başladım.
  • 10:32 - 10:35
    Bu kendimle hesaplaşmak için
    yapılması gereken bir kavgaydı
  • 10:35 - 10:37
    ve iyileşmek için.
  • 10:37 - 10:40
    Ama sonra bunun başka bir aşaması
    daha olduğunu fark ettim.
  • 10:40 - 10:42
    Yani iyileşmeye başlayıp
    kendini daha iyi hissedince
  • 10:42 - 10:46
    etrafındaki yardıma muhtaç,
    acı içindeki insanları görüyorsun.
  • 10:46 - 10:48
    Bana bir tür inanç geldi
  • 10:48 - 10:52
    ve insan kaçakçılığı üzerine
    bir film yazıp çektim,
  • 10:52 - 10:54
    adı; İnsan Ticareti.
  • 10:54 - 10:58
    Sonra insan kaçakçılığının
    korkunç bir suç olduğunu öğrendim.
  • 10:58 - 11:01
    Bugün dünyada 20 milyon köle var.
  • 11:01 - 11:05
    Bu 20 milyar dolarla
    dünyanın 2. büyük endüstrisi.
  • 11:05 - 11:10
    Bu insanlar fiziksel olarak aşağılanıyor
    psikolojik olarak eziliyor
  • 11:10 - 11:13
    ve öz saygıları yok oluyor,
    eskiden bana yapıldığı gibi.
  • 11:13 - 11:16
    Bana böyle bir inanç geldi
    onlarla ilgilenme,
  • 11:16 - 11:19
    insan ticareti ve kurbanlarla.
  • 11:19 - 11:23
    Los Angeles'a gelince CAST
    adındaki kuruluşu aradım
  • 11:23 - 11:25
    ve onlara yardım teklif ettim.
  • 11:25 - 11:28
    Kölelik ve İnsan Kaçakçılığını
    Bitirme Koalisyonu.
  • 11:28 - 11:30
    O zamandan beri yardım ediyorum
  • 11:30 - 11:34
    ve bu muhteşem bir duygu
    sonunda insanlara faydam oluyor.
  • 11:34 - 11:36
    Biliyorsunuz insan kaçakçılığı
  • 11:36 - 11:40
    sadece Hindistan, Afrika vb.
    gibi uzak yerlerde yapılmıyor.
  • 11:40 - 11:43
    Aslında, karşılaştığım en ilginç
    olaylardan biri
  • 11:43 - 11:46
    bir Üçüncü Dünya ülkesinden
    bir kızdı ve çok varlıklı
  • 11:46 - 11:48
    bir aile için getirilmişti.
  • 11:48 - 11:51
    Pasaportu alınmıştı,
    evde hapis tutluyordu,
  • 11:51 - 11:54
    sürekli denetim altındaydı,
    dayakla tehdit ediliyordu,
  • 11:54 - 11:55
    ailesiyle tehdit ediliyordu.
  • 11:55 - 11:57
    Ev neredeydi biliyor musunuz?
  • 11:58 - 12:01
    Tam burada Brentwood'da
  • 12:01 - 12:03
    iki km. ötede.
  • 12:03 - 12:05
    Kız ne yapacağını bilemiyordu.
  • 12:05 - 12:08
    Sonra çocuğa bakması için
    Amerikalı bir dadı tutuyorlar,
  • 12:08 - 12:11
    kız dadıyla konuşuyor ve
    dadı ona yardım edeceğini söylüyor.
  • 12:11 - 12:15
    Bir hafta, bir ay geçiyor,
    ama hiçbir şey olmuyor.
  • 12:15 - 12:18
    Sonunda bir gün parktan
    eve dönerken,
  • 12:18 - 12:22
    kız çocuğa bakıyor ve arkada
    her zamanki gibi bir koruma var
  • 12:23 - 12:28
    ama evin etrafını 15 FBI ajanı sarmış.
  • 12:28 - 12:30
    Onu alıyorlar ve soruyorlar
  • 12:30 - 12:32
    "Gitmek mi istersin, kalmak mı?"
  • 12:32 - 12:34
    "Gitmek istiyorum " diyor.
  • 12:35 - 12:39
    CAST onu sığınma evine yerleştiriyor,
    tekrar eğitip, kendine getiriyorlar.
  • 12:39 - 12:41
    Bir meslek öğreniyor.
  • 12:41 - 12:44
    Sonunda yeşil kart alıyor.
  • 12:45 - 12:46
    Aslında,
  • 12:46 - 12:50
    kendi ülkesinden olan bir
    adamla tanışıp aşık oluyor
  • 12:50 - 12:53
    ve evleniyorlar.
  • 12:54 - 12:58
    Ve böyle bir şeyin parçası
    olmak muhteşem.
  • 12:59 - 13:04
    Şu anda Alice yeni bebeğine hamile
  • 13:04 - 13:08
    ve konuşmamı bitirmeden
    ona bir merhaba demek isterim.
  • 13:08 - 13:10
    Lütfen ayağa kalk.
  • 13:10 - 13:13
    (alkışlar)
  • 13:18 - 13:20
    Neyse,
  • 13:20 - 13:24
    sanıyorum size anlattığım tecrübelerim,
  • 13:25 - 13:28
    yani kendinizle hesaplaşmanız gerekiyor.
  • 13:28 - 13:32
    Diğer insanları sevmek ve takdir etmek
    için kendinizi sevmeniz şart.
  • 13:33 - 13:36
    Kendinizi iyileştirirseniz
    diğer insanları da iyileştirirsiniz
  • 13:36 - 13:37
    ve
  • 13:38 - 13:42
    eğer içinizdeki küçük oğlana
    bakmak için biraz zaman ayırırsanız
  • 13:43 - 13:46
    veya o küçük kıza, içinizdeki,
  • 13:47 - 13:50
    ve sonra ona iyi davranırsınız,
  • 13:50 - 13:52
    biraz yardıma ihtiyacı olan
  • 13:52 - 13:56
    yanı başınızdaki diğer küçük oğlanı
    veya kızı görmeye de hazır olursunuz.
  • 13:56 - 13:58
    Çünkü eğer bunu yaparsanız,
  • 13:59 - 14:00
    bu..
  • 14:02 - 14:05
    dünyadaki en muhteşem duygu.
  • 14:05 - 14:06
    Teşekkürler.
  • 14:06 - 14:08
    (alkışlar)
  • 14:19 - 14:21
    Teşekkürler.
  • 14:21 - 14:22
    (alkışlar)
Title:
İyileşmek ve affetmek | Dolph Lundgren | TEDxFulbrightSantaMonica
Description:

Rocky 4 filmi, Dolph Lundgren'i veya fimdeki adıyla Sovyet boksör Ivan Drago'yu bir film yıldızına dönüştürdü. Bundan tam 30 yıl sonra Dolph Lundgren, Santa Monica'daki bir sahnede canlı izleyicilere kendi kişisel savaşımını anlatıyor. Bu şaşırtıcı konuşmada bir sosyal aktiviste dönüşen dövüşçü "kendini iyileştirirsen, başkalarını da iyileştirirsin" mesajı veriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
14:38

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions