Benjamin Zander'dan müzik ve tutku üzerine
-
0:00 - 0:03Muhtemelen bir çoğunuz 1900'lü yıllarda
-
0:03 - 0:06Afrika'da geçen, iki satıcı ile ilgili hikayeyi biliyordur.
-
0:06 - 0:08Oralarda ayakkabı satmak için bir fırsat
-
0:08 - 0:10olup olmadığını öğrenmek amacıyla gönderilmişlerdi.
-
0:10 - 0:13Sonrasında Manchester'a telgraf gönderdiler.
-
0:13 - 0:17Ve bir tanesi şöyle yazdı: "Durum ümitsiz. Nokta.
-
0:17 - 0:18Ayakkabı giymiyorlar."
-
0:18 - 0:21Ve diğeri de şöyle yazdı: "Büyük fırsat.
-
0:21 - 0:23Henüz ayakkabıları yok."
-
0:23 - 0:24(Kahkahalar)
-
0:24 - 0:27Şimdi, klasik müzik dünyasında da benzeri bir durum söz konusu,
-
0:28 - 0:29çünkü bazı insanlar
-
0:29 - 0:32klasik müziğin ölmek üzere olduğunu düşünüyor.
-
0:33 - 0:36Ve aramızdan bazıları da henüz bir şey görmediğinizi düşünüyor.
-
0:36 - 0:40İstatistik ve modalardan,
-
0:40 - 0:42kapanan orkestralardan,
-
0:42 - 0:45müzik şirketlerinin iflas etmesinden bahsetmek yerine,
-
0:45 - 0:49bu gece bir deney yapmamız gerektiğini düşündüm. Bir deney.
-
0:49 - 0:53Aslında bir deney de denemez, çünkü sonucun ne olacağını biliyorum.
-
0:54 - 0:56Fakat deneye de benziyor. Şimdi, şey yapmadan önce --
-
0:56 - 1:00(Kahkahalar)
-
1:00 - 1:02-- başlamadan önce iki şey yapmam gerekiyor.
-
1:02 - 1:06İlk olarak size yedi yaşında bir çocuk piyano çalarken,
-
1:07 - 1:08müziğin neye benzediğini hatırlatmak istiyorum.
-
1:08 - 1:10Belki de bu çocuk evinizde var.
-
1:11 - 1:12Müziği şuna benzer.
-
1:12 - 1:32(Piyano)
-
1:32 - 1:34Bir kısmınızın bu çocuğu anımsadığını görüyorum.
-
1:34 - 1:39Şimdi, eğer bir yıl çalışır ve dersler alırsa, şimdi sekiz yaşındadır
-
1:39 - 1:40ve müziği şuna benzer.
-
1:40 - 1:47(Piyano)
-
1:47 - 1:50Ardından bir yıl daha çalışır ve dersler alır, şimdi dokuz yaşındadır.
-
1:50 - 1:56(Piyano)
-
1:56 - 1:59Sonra bir daha çalışır ve dersler alır, şimdi on yaşındadır.
-
1:59 - 2:06(Piyano)
-
2:06 - 2:07Bu noktadan sonra genellikle vazgeçerler.
-
2:07 - 2:09(Kahkahalar)
-
2:09 - 2:11(Alkışlar)
-
2:11 - 2:13Şimdi, eğer bekleseydiniz, eğer bir yıl daha bekleseydiniz,
-
2:14 - 2:15şunu duymuş olurdunuz:
-
2:15 - 2:24(Piyano)
-
2:24 - 2:27Şimdi, ne olduğu muhtemelen aklınıza gelen şey değil,
-
2:27 - 2:30ki o da, aniden şehvetli, tutkulu, ilgili olduğu
-
2:30 - 2:33yeni bir öğretmeninin olduğu, ergenlik çağına girdiği veya her neyse.
-
2:33 - 2:37Gerçekte olan şey ise, dürtülerinin azalmış olması.
-
2:38 - 2:39Görüyorsunuz, ilk kez çaldığında
-
2:39 - 2:41her notada bir tempo tutuyor.
-
2:42 - 2:44(Piyano)
-
2:44 - 2:46İkincisinde, her ikinci notada bir tempo tutuyor.
-
2:47 - 2:49(Piyano)
-
2:49 - 2:50Bunu kafamı takip ederek görebilirsiniz.
-
2:51 - 2:52(Kahkahalar)
-
2:52 - 2:54Dokuz yaşındaki, dokuz yaşındaki,
-
2:54 - 2:55her dört notada bir tempo tutar.
-
2:55 - 2:57(Piyano)
-
2:58 - 2:59Ve on yaşındaki her sekiz notada.
-
2:59 - 3:02(Piyano)
-
3:02 - 3:0411 yaşındakinde ise tek bir tempo ile bütün bölüm.
-
3:04 - 3:07(Piyano)
-
3:08 - 3:10Biliyorum -- bu duruşu nasıl aldığımı bilmiyorum.
-
3:10 - 3:12(Kahkahalar)
-
3:13 - 3:15Omzumu, vücudumu oynatacağımı söylemedim.
-
3:15 - 3:17Hayır, müzik beni oynattı,
-
3:17 - 3:19bu yüzden bunu, tek-kalçalı çalma olarak adlandırıyorum.
-
3:19 - 3:21(Piyano)
-
3:21 - 3:22Diğer kalça da olabilir.
-
3:22 - 3:26(Piyano)
-
3:26 - 3:29Bir keresinde bir beyefendi yapmakta olduğum bir sunumu izliyordu.
-
3:29 - 3:30O zamanlar genç bir piyanist ile birlikte çalışıyordum.
-
3:31 - 3:33Ohio'da bir şirketin başkanıydı.
-
3:33 - 3:35Ve ben bu genç piyanist ile birlikte çalışıyordum
-
3:36 - 3:38ve şunu söyledim: "Senin sorunun çift-kalçalı müzisyen olman.
-
3:38 - 3:40Tek-kalçalı bir müzisyen olmalısın."
-
3:40 - 3:42Ve o çalarken vücudunu bu şekilde kaldırdım.
-
3:42 - 3:44Ve bir anda müzik havalandı, uçuşa geçti.
-
3:45 - 3:47Farkı duyunca seyirciler nefes nefese kaldı.
-
3:47 - 3:49Sonrasında bu beyefendiden bir mektup aldım.
-
3:49 - 3:50Şöyle diyordu: "Öyle etkilendim ki,
-
3:50 - 3:52geri döndüm ve tüm şirketimi
-
3:53 - 3:54tek-kalçalı şirkete dönüştürdüm."
-
3:54 - 3:57(Kahkahalar)
-
3:58 - 4:00Şimdi, yapmak istediğim bir diğer şey ise size sizden bahsetmek.
-
4:00 - 4:03Orada sanıyorum 1600 kişi var.
-
4:03 - 4:06Benim tahminim muhtemelen 45'iniz
-
4:06 - 4:08klasik müzik konusunda kesinlikle tutkulu.
-
4:09 - 4:14Klasik müziğe tapıyorsunuz. Radyonuz her zaman o klasik müzik kanalında.
-
4:14 - 4:17Ve arabanızda CD'leri bulunuyor, ve senfonilere gidiyorsunuz.
-
4:17 - 4:18Ve çocuklarınız enstrüman çalıyor.
-
4:18 - 4:20Hayatınızı klasik müzik olmadan hayal edemiyorsunuz.
-
4:21 - 4:23Bu ilk grup, oldukça küçük bir grup.
-
4:23 - 4:25Ardından bir diğer grup var, daha büyük bir grup.
-
4:25 - 4:27Bunlar ise klasik müziği önemsemeyen insanlar.
-
4:27 - 4:28(Kahkahalar)
-
4:28 - 4:30Bilirsiniz, evinize uzun bir günün ardından gelirsiniz,
-
4:30 - 4:32bir bardak şarabınızı alır ve ayaklarınızı uzatırsınız.
-
4:33 - 4:35Arkaplanda biraz Vivaldi'nin zararı olmaz.
-
4:35 - 4:36(Kahkahalar)
-
4:36 - 4:37Bu da ikinci gruptur.
-
4:37 - 4:38Şimdi sıra üçüncü grupta.
-
4:38 - 4:40Bunlar ise klasik müziği hiçbir zaman dinlemeyen insanlardır.
-
4:40 - 4:42Basitçe hayatınızın bir parçası değildir.
-
4:43 - 4:45Hava alanında sigara içme bölümlerinde duyabilirsiniz, fakat --
-
4:45 - 4:47(Kahkahalar)
-
4:47 - 4:48-- ve belki de koridora girerken Aida'dan
-
4:48 - 4:51küçük bir marş. Fakat bunun dışında hiçbir zaman duymazsınız.
-
4:52 - 4:53Belki de bu aralarındaki en büyük gruptur.
-
4:53 - 4:55Ve bir de çok küçük bir grup vardır.
-
4:55 - 4:58Bu insanlar kendilerini ton sağırı sananlardır.
-
4:58 - 5:00İnanılmaz sayıda insan ton sağırı olduğu düşünür.
-
5:01 - 5:03Aslında, şunu çok duyarım, "Benim kocam ton sağırıdır."
-
5:03 - 5:04(Kahkahalar)
-
5:04 - 5:07Aslında, ton sağırı olamazsınız. Kimse ton sağırı değildir.
-
5:07 - 5:10Eğer ton sağırı olsaydınız, manuel vitesli
-
5:10 - 5:12arabanızda vitesi değiştiremezdiniz.
-
5:12 - 5:14Texas'taki biri ile
-
5:14 - 5:16Roma'daki biri arasındaki farkı anlayamazdınız.
-
5:16 - 5:20Ve telefon. Telefon. Eğer anneniz
-
5:21 - 5:23o umutsuz telefonda arar, arar ve "Merhaba" derse,
-
5:23 - 5:26kim olduğunu bilmekle kalmaz, hangi ruh halinde olduğunu da bilirsiniz.
-
5:27 - 5:30Harika kulaklarınız var. Herkesin harika kulakları var.
-
5:30 - 5:32Yani kimse ton sağırı değil.
-
5:32 - 5:36Fakat size şunu söyleyeyim. Böyle devam etmek benim için işe yaramıyor:
-
5:36 - 5:39klasik müziği anlayanlar, sevenler ve
-
5:40 - 5:42ona tutkuyla bağlananlar ile
-
5:42 - 5:45klasik müzik ile hiçbir alakası olmayanlar arasında bir uçurum yaratmak.
-
5:45 - 5:47Ton sağırı insanlar, artık burada değiller.
-
5:47 - 5:51Fakat bu üç kategori arasında bile, çok büyük bir uçurum var.
-
5:51 - 5:55Bu yüzden bu odadaki, alt kattaki ve Aspen'daki
-
5:55 - 6:00her bir insan ve izleyen herkes klasik müziği sevip,
-
6:01 - 6:04anlayana kadar gitmeyeceğim.
-
6:04 - 6:06Yani, yapacağımız şey bu.
-
6:07 - 6:12Şimdi, yüzüme bakarsanız bunun işe yarayacağı ile ilgili
-
6:12 - 6:15en ufak bir şüphemin olmadığını fark ediyorsunuz, değil mi?
-
6:15 - 6:19Bu, liderlerin vasıflarından bir tanesidir:
-
6:19 - 6:22yönettiği insanların, onun hayal ettiği şeyi
-
6:23 - 6:25kavramaları konusunda şüphesinin bulunmaması.
-
6:25 - 6:28Martin Luther King'in şunu söylediğini düşünün: "Bir hayalim var.
-
6:28 - 6:30Elbette, bunu anlayacaklarından emin değilim."
-
6:30 - 6:33(Kahkahalar)
-
6:34 - 6:36Pekala. Şimdi Chopin'den bir parça çalacağım.
-
6:36 - 6:41Bu, Chopin'den güzel bir giriştir. Bazılarınız hatırlayacaktır.
-
6:42 - 7:10(Müzik)
-
7:10 - 7:12Biraz önce bu odada ne oldu biliyor musunuz?
-
7:13 - 7:15Başladığımda, şöyle düşündünüz, "Ne kadar hoş bir melodisi var."
-
7:15 - 7:28(Müzik)
-
7:29 - 7:30"Seneye yaz tatilimizde
-
7:30 - 7:32bence aynı yere gitmeyelim."
-
7:32 - 7:35(Kahkahalar)
-
7:35 - 7:38Komik, değil mi? Bu fikirlerin kafanıza
-
7:38 - 7:41bir anda esmesi çok komik.
-
7:41 - 7:42Ve elbette --
-
7:42 - 7:45(Alkışlar)
-
7:45 - 7:47-- ve elbette, eğer parça uzun ve siz de uzun bir gün geçirdiyseniz,
-
7:48 - 7:49bir anda sızabilirsiniz.
-
7:49 - 7:51O zaman, eşiniz sizi dürtüp şunu söyleyecektir:
-
7:51 - 7:55"Uyan! Kültür bu!" ve sonra daha kötü hissedersiniz.
-
7:55 - 7:58Fakat, klasik müzikte bu kadar uykulu hissetmenizin
-
7:59 - 8:01sizden değil, bizden kaynaklandığını düşündünüz mü?
-
8:01 - 8:03Ben çalarken hiç kimse şöyle düşündü mü:
-
8:03 - 8:05"Neden bu kadar çok tempo tutuyor?"
-
8:05 - 8:08Eğer başımla şunu yapsaydım, kuşkusuz böyle düşünürdünüz.
-
8:09 - 8:14(Müzik)
-
8:14 - 8:18Ve hayatınızın geri kalanı boyunca, her klasik müzik dinlediğinizde
-
8:18 - 8:22o tempoyu hissedip hissetmediğinizi hep bileceksiniz.
-
8:22 - 8:24Şimdi burada neler olduğunu görelim.
-
8:24 - 8:29Elimizde B var. Bu B. Sonraki nota ise bir C.
-
8:29 - 8:32Ve C'nin görevi, B'yi hüzünlü yapmak. Ve yapıyor, değil mi?
-
8:32 - 8:35(Kahkahalar)
-
8:35 - 8:37Besteciler bunu bilir. Eğer hüzünlü müzik istiyorlarsa
-
8:37 - 8:38sadece o iki notayı çalarlar.
-
8:38 - 8:43(Müzik)
-
8:43 - 8:45Fakat basitçe bu sadece dört hüzünlü bir B'dir.
-
8:45 - 8:47(Kahkahalar)
-
8:48 - 8:53Şimdi A'ya doğru düşüyor. Şimdi G'ye ve F'ye.
-
8:53 - 8:57Böylece elimizde B, A, G, F var. Ve eğer elimizde B, A, G, F var ise,
-
8:58 - 9:04ardından neyi bekleriz? O, bir sürpriz olabilir.
-
9:04 - 9:10Tekrar deneyelim. Oo, TED korosu.
-
9:10 - 9:13(Kahkahalar)
-
9:13 - 9:17Ve kimsenin ton sağırı olmadığını fark ettiniz değil mi? Kimse değil.
-
9:17 - 9:19Bilirsiniz, Bangladeş'teki ve
-
9:19 - 9:24Çin'deki her köy. Herkes biliyor:
-
9:25 - 9:28da, da ,da ,da -- da. Herkes biliyor. Kimler o E'yi bekliyordu?
-
9:28 - 9:31Şimdi, Chopin oradaki E'ye hemen gitmek istemedi,
-
9:32 - 9:34çünkü ne olurdu? Biterdi, Hamlet gibi.
-
9:34 - 9:36Hamlet'i hatırlıyor musunuz? 1. Perde, Sahne 3:
-
9:37 - 9:38amcasının babasını öldürdüğünü öğrenir.
-
9:38 - 9:40Amcasına doğru gittiğini ve neredeyse onu öldürdüğünü
-
9:40 - 9:41hatırlarsınız. Ve birden, geri çekilir
-
9:41 - 9:44ardından tekrar ona yönelir ve neredeyse öldürür.
-
9:44 - 9:46Ve orada arka sırada oturan eleştirmenlerin neredeyse hepsi,
-
9:46 - 9:49bir fikirleri olması gerektiğinden, şöyle derler: "Hamlet bir geciktiricidir."
-
9:49 - 9:50(Kahkahalar)
-
9:50 - 9:52Veya şunu söylerler: "Hamlet'te Odip kompleksi var."
-
9:53 - 9:56Hayır, öteki türlü oyun sona ererdi, aptal.
-
9:56 - 9:58Shakespeare'in Hamlet'e tüm o şeyleri koymasının sebebi budur.
-
9:59 - 10:01Bilirsiniz, Ophelia'nın delirmesi ve oyun için oyun oynaması,
-
10:01 - 10:02ve Yorick'in kafatası, ve mezar kazıcılar.
-
10:03 - 10:06Bunlar, Hamlet'in onu öldürmesini 5. perdeye kadar geciktirmek içindir.
-
10:06 - 10:11Chopin'de de aynısıdır. Neredeyse E'ye yetişmektedir,
-
10:11 - 10:13ve şunu söyler: "Tüh, en iyisi geri dönüp aynısını yapayım."
-
10:13 - 10:16Böylece aynısını tekrar yapar.
-
10:17 - 10:20Ardından heyecanlanır -- bu heyecanlanmadır,
-
10:20 - 10:21dert etmenize gerek yok.
-
10:22 - 10:24Sonra F diyeze geçer ve sonunda E'ye doğru iner,
-
10:24 - 10:27fakat yanlış tondur. Çünkü aradığı ton şudur,
-
10:28 - 10:31ve onun yerine şunu yapar ...
-
10:31 - 10:35şimdi, biz buna aldatıcı ritim deriz. Çünkü bizi aldatır.
-
10:36 - 10:38Her zaman öğrencilerime şunu söylerim, "Eğer aldatıcı ritminiz var ise
-
10:38 - 10:40kaşlarınızı kaldırdığınızdan emin olun, böylece herkes anlayacaktır."
-
10:40 - 10:43(Kahkahalar)
-
10:43 - 10:46(Alkışlar)
-
10:47 - 10:49Evet. Böylece E'ye gelir, fakat yanlış tondur.
-
10:49 - 10:52Şimdi tekrar E'yi dener. O ton olmaz.
-
10:52 - 10:55Şimdi, tekrar E'yi dener. O ton da olmaz.
-
10:55 - 10:57Şimdi, tekrar E'yi dener, ve o ton da olmaz.
-
10:58 - 11:01Ve sonunda ....
-
11:01 - 11:05Ön sırada şöyle yapan bir beyefendi vardı, "Mmm."
-
11:06 - 11:08İşte bu, uzun bir günün ardından eve geldiğinde
-
11:08 - 11:11arabasının içindeki anahtarı kapattığında şunu söylerken yaptığı ifadedir:
-
11:12 - 11:15"Ohh, evdeyim." Çünkü hepimiz evin neresi olduğunu biliriz.
-
11:15 - 11:18Yani bu, uzaktan eve gelen bir parçadır.
-
11:18 - 11:20Şimdi parçayı yol boyunca çalacağım,
-
11:20 - 11:23ve siz de takip edeceksiniz. B, C, B, C, B, C, B --
-
11:23 - 11:25A'ya doğru aşağı, G'ye doğru aşağı, F'ye doğru aşağı.
-
11:25 - 11:27Neredeyse E'ye gidiyor, fakat müzik biterdi.
-
11:28 - 11:30B'ye tekrar çıkıyor. Heyecanlanıyor, F diyeze geliyor. E'ye geliyor.
-
11:30 - 11:32Yanlış ton. Yanlış ton. Yanlış ton.
-
11:33 - 11:35Ve sonunda E'ye geliyor. Artık evde.
-
11:35 - 11:38Ve şimdi göreceğiniz şey ise tek-kalçalı çalmadır.
-
11:38 - 11:41(Kahkahalar)
-
11:41 - 11:43Çünkü benim için, B'yi E ile birleştirmek için,
-
11:44 - 11:49yoldaki her tek notayı düşünmeyi bırakıp,
-
11:49 - 11:54B'den E'ye olan uzun yolu düşünmeye başlamam gerekir.
-
11:55 - 11:59Daha yeni Güney Afrika'daydık, ve Güney Afrika'ya
-
11:59 - 12:02Mandela'nın hapisteki 27 yılını düşünmeden gidemezsiniz.
-
12:03 - 12:05Neyi düşünüyordu? Yemek mi?
-
12:05 - 12:08Hayır, Güney Afrika ve insanoğlu için gerekli
-
12:09 - 12:10vizyonu düşünüyordu. İşte bu onu meşgul etti --
-
12:10 - 12:13bu vizyon ile ilgilidir; bu uzun yol ile ilgilidir.
-
12:13 - 12:15Tıpkı tarlanın üzerinde uçan,
-
12:15 - 12:19aşağıda bulunan çitleri umursamayan kuş gibi, değil mi?
-
12:19 - 12:22Yani, şimdi B'den E'ye doğru olan bütün yolu takip edeceksiniz.
-
12:22 - 12:26Ve bu parçayı yol boyunca çalmadan önce son bir isteğim var.
-
12:26 - 12:31Çok sevdiğiniz ve artık yanınızda olmayan birisini düşünün.
-
12:31 - 12:34Sevgili büyükanneniz, bir sevgili,
-
12:35 - 12:38hayatınızda bulunan ve sizin tüm kalbinizle sevdiğiniz,
-
12:38 - 12:41fakat artık sizinle olmayan birisi.
-
12:42 - 12:45Bu insanı aklınıza getirin, ve aynı zamanda
-
12:45 - 12:49B'den E'ye doğru olan yolu takip edin,
-
12:49 - 12:57ve Chopin'in söylemek istediği her şeyi duyacaksınız.
-
12:57 - 14:48(Müzik)
-
14:48 - 14:55(Alkışlar)
-
14:55 - 15:00Şimdi, merak edebilirsiniz,
-
15:00 - 15:06neden alkışladığımı merak edebilirsiniz.
-
15:06 - 15:08Bunu Boston'daki bir okulda yaptım,
-
15:08 - 15:12yaklaşık 70 tane yedinci sınıf çocukları ile -- 12 yaşındalar.
-
15:12 - 15:14Ve sizinle yaptığımın aynısını onlarla da yaptım, ve her şeyi
-
15:14 - 15:15onlara anlattım ve açıkladım.
-
15:15 - 15:17Ve sonunda delicesine alkışlamaya başladılar. Alkışlıyorlardı.
-
15:18 - 15:19Ben de alkışlıyordum. Onlar da alkışlıyordu.
-
15:19 - 15:21Sonunda, şunu söyledim: "Ben neden alkışlıyorum?"
-
15:21 - 15:22Ve küçük çocuklardan biri şöyle dedi: "Çünkü biz dinliyorduk."
-
15:22 - 15:27(Kahkahalar)
-
15:28 - 15:30Düşünün. 1600 kişi, meşgul insanlar,
-
15:30 - 15:32her türlü farklı şeyle ilgililer.
-
15:33 - 15:39Chopin'in bir parçasını dinliyor, anlıyor ve etkileniyorlar.
-
15:39 - 15:40İşte bu bir şeydir.
-
15:40 - 15:43Şimdi, her bir insanın bunu takip ettiğinden emin miyim,
-
15:43 - 15:45anladığından ve etkilendiğinden? Elbette emin olamam.
-
15:46 - 15:47Fakat başıma gelen bir olayı anlatayım.
-
15:47 - 15:50Sorunların olduğu sırada, 10 yıl önce İrlanda'daydım,
-
15:50 - 15:53ve bazı Katolik ve Protestan çocuklarla
-
15:53 - 15:57fikir ayrılığı çözümüyle ilgili çalışıyorduk. Ve bunu onlarla yaptım.
-
15:58 - 16:00Yapılan riskli bir şeydi, çünkü onlar sokak çocuklarıydı.
-
16:00 - 16:03Ve sonraki sabah onlardan bir tanesi bana geldi ve şunu söyledi:
-
16:04 - 16:07"Biliyor musun, ben hayatımda hiç klasik müzik dinlemedim,
-
16:07 - 16:08fakat sen şu şopping (İngilizce alışveriş) parçasını çaldığında..."
-
16:08 - 16:11(Kahkahalar)
-
16:11 - 16:15Şunu söyledi, "Kardeşim geçen yıl vuruldu ve onun için ağlamadım.
-
16:16 - 16:17Fakat geçen gece sen bu parçayı çaldığında,
-
16:17 - 16:20aklıma gelen kişi o idi.
-
16:20 - 16:22Ve gözyaşlarımın yüzümden aşağı doğru aktığını hissettim.
-
16:22 - 16:25Ve bilirsin, kardeşim için ağlamak gerçekten güzel bir histi."
-
16:25 - 16:27Böylece o anda aklıma koydum,
-
16:27 - 16:34klasik müzik herkes içindir. Herkes.
-
16:35 - 16:37Şimdi, nasıl yürüyordunuz -- çünkü bilirsiniz,
-
16:37 - 16:41benim mesleğim, müzik mesleği bunu bu şekilde görmüyor.
-
16:41 - 16:44Nüfusun yüzde üçünün klasik müziği sevdiğini söylüyorlar.
-
16:44 - 16:48"Eğer bunu yüzde dörde çıkarırsak sorunlarımız biterdi" diyorlar.
-
16:49 - 16:52Ben ise şunu söylüyorum: " Nasıl yürürdünüz? Nasıl konuşurdunuz? Nasıl olurdunuz?"
-
16:52 - 16:55Eğer nüfusun yüzde üçünün klasik müzik sevdiğini düşünseydiniz?
-
16:56 - 16:58Sadece yüzde dörde çıkarabilseydik. Nasıl yürürdünüz?
-
16:58 - 17:00Nasıl konuşurdunuz? Nasıl olurdunuz?
-
17:00 - 17:02Eğer herkesin klasik müziği sevdiğini --
-
17:02 - 17:04ve sadece onların bunu keşfetmediğini düşünseydiniz.
-
17:04 - 17:05(Kahkahalar)
-
17:05 - 17:07Gördüğünüz üzere, bunlar tamamiyle farklı dünyalar.
-
17:08 - 17:11Şimdi, ben harika bir tecrübe yaşadım. 45 yaşındaydım,
-
17:11 - 17:1620 yıldır şeflik yapıyordum, ve aniden bir şeyi idrak ettim.
-
17:17 - 17:20Bir orkestra şefi hiçbir sesi çıkarmaz.
-
17:20 - 17:22Bir CD'nin ön yüzünde benim resmim görünüyor --
-
17:22 - 17:25(Kahkahalar)
-
17:25 - 17:27-- fakat şef bir tek ses çıkarmıyor.
-
17:28 - 17:32Gücünü, başkalarını güçlü yapma yeteneğine dayandırıyor.
-
17:32 - 17:36Ve bu benim için her şeyi değiştirdi. Tamamiyle hayat değiştiren bir şeydi.
-
17:37 - 17:38Orkestramdaki insanlar bana geldi ve şöyle dedi,
-
17:38 - 17:40"Ben, ne oldu?" Olan şuydu:
-
17:40 - 17:45Fark ettim ki, benim görevim insanların içindeki yetenekleri harekete geçirmekti.
-
17:45 - 17:48Ve elbette, bunu yapıp yapmadığımı bilmek istedim.
-
17:48 - 17:51Bunun nasıl anlarsınız biliyor musunuz? Gözlerine bakarsınız.
-
17:51 - 17:55Eğer gözleri parıldıyorsa, bunu yaptığınızı bilirsiniz.
-
17:56 - 17:57Bu adamın gözleriyle, bir köyü aydınlatabilirsiniz.
-
17:57 - 17:59(Kahkahalar)
-
17:59 - 18:01Evet. Yani eğer gözleri parıldıyorsa, başarmışsınızdır.
-
18:01 - 18:04Eğer gözler parıldamıyorsa, bir soru sorma hakkınız vardır.
-
18:04 - 18:05Ve soru budur:
-
18:05 - 18:11Ben kim oluyorum ki oyuncularımın gözleri parıldamıyor?
-
18:12 - 18:13Bunu çocuklarımız için de yapabiliriz.
-
18:13 - 18:18Ben kim oluyorum ki, çocuklarımın gözleri parıldamıyor?
-
18:19 - 18:21O ise tamamiyle farklı bir dünyadır.
-
18:21 - 18:26Şimdi, hepimiz bu büyülü, dağ üzerindeki haftayı sona erdirmek üzereyiz,
-
18:27 - 18:28ve dünyaya geri dönüyoruz.
-
18:28 - 18:32Ve ben de şunu söylüyorum, şu soruyu sormak bizim için uygundur:
-
18:32 - 18:37Dünyaya geri dönerken biz kim oluyoruz?
-
18:37 - 18:39Ve biliyor musunuz, bende başarının tanımı var.
-
18:40 - 18:42Benim için bu çok basit. Zenginlik, şöhret ve güç ile ilgili değil.
-
18:42 - 18:45Bu benim için etrafımda ne kadar parıldayan gözler olduğu ile ilgili.
-
18:46 - 18:49Şimdi aklımda son bir düşünce var, o da
-
18:49 - 18:52söylediğimiz şeylerin gerçekten bir fark yarattığı.
-
18:52 - 18:54Ağzımızdan çıkan kelimelerin.
-
18:54 - 18:58Bunu Auschwitz'den kurtulan bir kadından öğrendim,
-
18:58 - 18:59nadir kurtulanlardan bir tanesi.
-
18:59 - 19:0315 yaşındayken Auschwitz'e gitmiş,
-
19:04 - 19:11ve erkek kardeşi de 8 yaşındaymış, ebeveynleri ise kayıpmış.
-
19:11 - 19:16Ve bana şunu söyledi:
-
19:16 - 19:19"Auschwitz'e giden trenin içindeydik ve aşağı doğru baktım
-
19:19 - 19:21ve kardeşimin ayakkabılarının kayıp olduğu gördüm.
-
19:22 - 19:25Ve şunu söyledim, büyük bir ablanın küçük erkek kardeşine söylediği şekilde:
-
19:25 - 19:26"Allah aşkına, neden bu kadar aptalsın,
-
19:26 - 19:30eşyalarını bir arada tutamıyor musun?"
-
19:30 - 19:33Maalesef, bu ona söylediği son şey oldu,
-
19:33 - 19:37çünkü onu bir daha hiç görmedi. O kurtulamadı.
-
19:37 - 19:39Sonrasında Auschwitz'den çıktığında, bir söz verdi.
-
19:40 - 19:44Bana şunu söyledi: "Auschwitz'den yaşama doğru yürüdüm
-
19:44 - 19:49ve bir söz verdim. Bu söz,
-
19:50 - 19:53hayatımın son sözü olamayacak bir laf etmemekti."
-
19:53 - 19:57Peki, bunu yapabilir miyiz? Hayır. Ve kendi hatalarımızı yapacağız,
-
19:58 - 20:05başkalarına da hata yapacağız. Fakat bu uğruna yaşanması gereken bir olasılıktır. Teşekkürler.
-
20:05 - 20:10(Alkışlar)
-
20:11 - 20:22Parıldayan gözler, parıldayan gözler.
-
20:22 - 20:25Teşekkürler, teşekkürler.
-
20:26 - 20:31(Müzik)
- Title:
- Benjamin Zander'dan müzik ve tutku üzerine
- Speaker:
- Benjamin Zander
- Description:
-
Benjamin Zander'ın iki bulaşıcı tutkusu var: klasik müzik ve bizlerin bu müziğe -- ve buna ek olarak da yeni olasılıklara, yeni tecrübelere ve yeni bağlantılara -- olan sınırsız aşkımızı fark etmemize yardımcı olmak.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 20:26