Davranışlarını sahiplen, iletişimini geliştir, başarını kendin belirle | Louise Evans | TEDxGenova
-
0:21 - 0:25Sizi bu beş sandalye
ile tanıştırayım -
0:25 - 0:30çünkü konuşmamda gerçek baş rolü
onlar oynayacak. -
0:31 - 0:35Hepimize özel bir mesaj verecekler
-
0:35 - 0:37ve bu mesaj
-
0:37 - 0:43dünyaya her an sunduğumuz
tavır ve davranışlarla ilgili. -
0:44 - 0:46Bundan ne kastettiğimi
-
0:46 - 0:49size yaşadığım bir olayla anlatayım.
-
0:49 - 0:52Benim için çok önemli
olan biriyle, -
0:52 - 0:54partnerimin 20 yaşındaki kızıyla,
-
0:54 - 0:58yakınlık kurmaya çalışıyordum.
-
0:59 - 1:00Bu düşünceyle ona,
-
1:00 - 1:03"Haydi akşam çıkıp, iki kız iyi
vakit geçirelim" dedim. -
1:03 - 1:07Özel bir buluşma yeri seçmiştim,
-
1:07 - 1:10Milano Blue Note Jazz Klübü.
-
1:10 - 1:14O gece benim en sevdiğim
caz grubu Manhattan Transfer -
1:14 - 1:15çalıyordu.
-
1:15 - 1:18Buluştuk, şahane bir ortamdı.
-
1:18 - 1:20Gayet iyi anlaşıyorduk
-
1:20 - 1:22ve mutlu olmuştum.
-
1:24 - 1:27Savaş sonrası kuşaktan
müziği seven biri olarak -
1:29 - 1:31aklıma şu geldi
"Acaba o da, bu müzikten hoşlanmış mıydı?" -
1:31 - 1:35ve o anda dönüp ona baktım.
-
1:36 - 1:39Bir de ne göreyim! Şu.
-
1:40 - 1:42Cep telefonuyla ilgileniyordu.
-
1:43 - 1:46Peki, nasıl tepki vermeliydim?
-
1:46 - 1:48Bazı seçeneklerim vardı.
-
1:48 - 1:49İlk seçenek.
-
1:53 - 1:56Pardon ama, ne yapıyor öyle?
-
1:56 - 1:57Telefonla uğraşıyor.
-
1:57 - 2:00Yani ben o kadar zaman ve para harcayıp
-
2:00 - 2:03güzel bir akşam geçirsin diye
onu buraya getirmişken, bu ne şimdi? -
2:03 - 2:05İki dakikalığına
gözümü üstünden ayırdım, -
2:05 - 2:06telefona mı dalmış?
-
2:06 - 2:09Bu gençlerin nesi var böyle?
-
2:09 - 2:12Yani dikkatleri bir
sirke sineğininki kadar. -
2:12 - 2:14Tanrı aşkına.
-
2:14 - 2:16(İç geçirme)
-
2:18 - 2:20İki numaralı seçenek.
-
2:24 - 2:26Bu bir hataydı.
-
2:26 - 2:27(Kahkahalar)
-
2:27 - 2:29Onu neden buraya getirdim ki?
-
2:29 - 2:33Canı sıkıldı, ilgisini çekmedi,
bu müziği de sevmedi. -
2:33 - 2:37Hangi akla uydum ki ?
Hem bu müziği neden sevsin? -
2:37 - 2:40Bu şeyler 60'lıklara göre.
-
2:40 - 2:44Herhalde içinden, geceyi
bir dinozorla geçiriyorum diyordur. -
2:44 - 2:46Ah, Tanrım!
-
2:47 - 2:49Üç numaralı seçenek.
-
2:53 - 2:55Biraz bekle bakalım.
-
2:55 - 2:58Ona kadar say, derin bir nefes al.
-
2:58 - 3:01Çabuk karar verme.
-
3:01 - 3:03Telefonla ne yaptığını bilmiyorsun.
-
3:03 - 3:05Rahatla. Acele etme.
-
3:07 - 3:08Bir içki daha al.
-
3:08 - 3:11(Kahkahalar)
-
3:11 - 3:13Dört numaralı seçenek.
-
3:15 - 3:17Şimdi, biliyorsunuz
benim için asıl önemlisi -
3:17 - 3:21birlikte geçirdiğimiz gecenin özel olması
-
3:21 - 3:25ve bu geceden sonra onun bana
içini açabileceğini hissetmesi -
3:25 - 3:27bana güven duyması ve -
-
3:27 - 3:31kapımın ona daima açık olduğunu
bilmesi benim için çok önemli. -
3:31 - 3:33Böyle olacağını ümit ediyorum-
-
3:33 - 3:36Sadece ümit ediyorum.
-
3:36 - 3:38Beş numaralı seçenek.
-
3:44 - 3:46O neye önem veriyor acaba?
-
3:46 - 3:49Acaba kendi dünyasında neler yaşıyor?
-
3:49 - 3:51O neye önem veriyor?
-
3:51 - 3:53Onunla iletişim kurmayı çok istiyorum.
-
3:53 - 3:55Bunun için ne yapmam gerekir?
-
3:55 - 3:56(İç geçirme)
-
3:56 - 4:00Ben bu sorulara cevap bulmada
ciddi sorunlar yaşarken -
4:00 - 4:04tam o anda bana döndü ve
şöyle söyledi -
4:05 - 4:08" Louise, burası bütün Avrupa'daki
-
4:08 - 4:10tek Blue Note'muş, biliyor muydun?
-
4:10 - 4:13Bir tane New York'ta ve
iki de Japonya'da varmış -
4:13 - 4:15ama burada bir tek Milano'da varmış.
-
4:15 - 4:17Bu inanılmaz;
İtalyanlar açmış." -
4:17 - 4:21Ve ekledi
" Manhattan Transfer'i de araştırdım. -
4:21 - 4:2540 yıldır birlikte çalıp söylediklerini
biliyor muydun? -
4:25 - 4:27İnanamıyorum!"
-
4:27 - 4:30Ve devam etti " Ayrıca şuna bak" dedi
-
4:31 - 4:35ve telefonu bana uzattı;
Facebookta bir mesaj paylaşmış, -
4:35 - 4:38şöyle yazmıştı " Milano Blue Note'da
-
4:39 - 4:44Manhattan Transfer
ve Louise ile birlikteyim, süper!" -
4:46 - 4:49Kıl payı kurtarmıştım.
-
4:49 - 4:52Yani her şeyi berbat edebilirdim.
-
4:52 - 4:56Ona şu sandalyeden
ters bir bakış atabilir -
4:56 - 5:00ve o da içinden benimle ilgili
şöyle şeyler düşünebilirdi; -
5:00 - 5:04Louise, kontrolcü biri.
-
5:04 - 5:06Zor biri.
-
5:06 - 5:08İnsanı geriyor, gibi.
-
5:08 - 5:11Ve niyetim hiç de öyle değilken.
-
5:11 - 5:14Ama aslında o tamamen ilgiliydi.
-
5:14 - 5:15Oradaydı
-
5:15 - 5:19ve aynı anda dijital bir iş yapıyor
ama o anımıza zenginlik katıyordu. -
5:19 - 5:21Yani saliseler içinde
-
5:21 - 5:25birlikte geçirdiğimiz
o güzel anı mahvedebilirdim. -
5:26 - 5:29Bu sürekli yaptığımız bir şeydir;
-
5:29 - 5:34dünyaya sunacağımız davranışlarla
ilgili seçimler yapmak. -
5:35 - 5:38Yaptığımız bu seçimler de,
girdiğimiz sohbetleri, -
5:38 - 5:41kurduğumuz ilişkileri
-
5:41 - 5:44ve genel olarak yaşam kalitemizi
-
5:44 - 5:47doğrudan etkiler.
-
5:48 - 5:53Peki bu konuda uygulama seviyesinde
-
5:53 - 5:55bilincimizi artırmada ne yapabiliriz.
-
5:55 - 5:57Bize bunu okulda öğretmiyorlar.
-
5:57 - 6:01Okul müfredatlarında
nasıl iyi davranılır konusu yok. -
6:01 - 6:02Öyleyse ne yapabiliriz?
-
6:02 - 6:06Bu beş sandalye fikri bana
-
6:06 - 6:11dokuz günlük şiddet içermeyen
iletişim kursuna, -
6:11 - 6:16kurucusu ve dünya barışı için çok şey
yapan olağanüstü insan, müteveffa -
6:16 - 6:19Marshall Rosenberg ile katıldığımda geldi
-
6:19 - 6:22ve o andan itibaren
bir bakıma hayatım değişti. -
6:22 - 6:25O andan itibaren bunun
iş yerlerine ulaştırmam gereken -
6:25 - 6:28bir mesaj olduğuna karar verdim.
-
6:28 - 6:31Hayatımın çoğunu
bir özel eğitimci, yardımcı -
6:31 - 6:35veya eğitmen olarak
iş yerlerinde geçirdim. -
6:36 - 6:42Ve ayrıca en tartışmaya açık
ve bazen zehirleyici (yıkıcı) olan -
6:42 - 6:44davranışlar sergilediğimiz yerlerde.
-
6:45 - 6:50Bu beş sandalye fikri
frene basmamıza ve -
6:50 - 6:54hayatımızın her anındaki
davranışlarımızı ve olanları -
6:54 - 6:56analiz etmemize yardımcı olmak içindir.
-
6:56 - 6:58Şimdi bu beş sandalyeye
-
6:58 - 7:02daha yakından bakıp
onları açıklayalım. -
7:02 - 7:04Kırmızı sandalye.
-
7:08 - 7:11Bu çakal sandalye.
-
7:11 - 7:17Anlamı; çakallar olağanüstü zeki
ve olağanüstü fırsatçı hayvanlardır. -
7:17 - 7:20Saldırı için daima tetiktedirler.
-
7:20 - 7:26Aslında yanlış davranışlarımızın
çoğu bu sandalyede yapılır. -
7:26 - 7:33Bu sandalyede iken suçlama, şikayet,
cezalandırma ve dedikoduya bayılırız -
7:33 - 7:38fakat bu sandalyenin
en büyük oyunu yargılamaktır. -
7:38 - 7:43Eğer bana inanmıyorsanız
sizi zihinsel bir diyete davet ediyorum; -
7:44 - 7:49sizi herhangi bir kişiyle
bir saat geçirmeye ve bu sürede -
7:50 - 7:54aklınızdan onu yargılayan
tek bir düşünce bile geçip -
7:54 - 7:56geçmediğini izlemeye davet ediyorum.
-
7:56 - 7:58Yani kendimizi takip edelim
-
7:58 - 8:01Kapıdan biri girse
hemen vızzzt: -
8:01 - 8:04Sevdim, sevmedim, çok ilgimi çekmedi.
-
8:04 - 8:07Halbuki o kişi hakkında
hiçbir şey bilmiyoruz. -
8:07 - 8:09Yani bu sandalye
-
8:10 - 8:12yargılama sandalyesi.
-
8:12 - 8:15Bu sandalyenin sevdiğim
başka bir oyunu daha var; -
8:15 - 8:17"ben haklıyım" oyunu.
-
8:17 - 8:20Ben bu oyunu eskiden,
sürekli ama sürekli oynardım -
8:20 - 8:22ta ki bir gün erkek kardeşim
tepki verene kadar. -
8:22 - 8:26Anneme bunu çok yapardım
çünkü annem abartmayı sever. -
8:26 - 8:28Annem şöyle bir şey demişti
-
8:28 - 8:31" Ah evet, aile toplantısında
30 kişi vardı" -
8:32 - 8:34İşi onu düzeltmek olan ben, hemen
-
8:34 - 8:38"Hayır anne 30 değil,
13 kişi vardı" dedim. -
8:38 - 8:42Yani polisliğe soyunmuştum.
-
8:42 - 8:45Erkek kardeşim koluma dokunup
-
8:45 - 8:50" Fark etmez, boş ver " deyince,
tepkiyi koydum; -
8:50 - 8:53" Ne demek fark etmez! Tabii ki
fark eder. Yanlış söylüyor. -
8:53 - 8:56Kendi iyiliği için düzeltiyorum" dedim.
-
8:58 - 9:00Kardeşim tekrar koluma dokundu
ve şunu sordu; -
9:00 - 9:03" Annenle iyi bir ilişkin
olmasını mı istiyorsun -
9:03 - 9:07yoksa, haklı olmayı mı?''
-
9:08 - 9:10Büyük bir dersti.
-
9:10 - 9:11O andan itibaren,
-
9:11 - 9:17annemin bütün abartmalarına
bir tür bolluk olarak bakmaya başladım. -
9:18 - 9:20Yani bu sandalyede otururken
-
9:20 - 9:23diğer insanlardaki doğrulardan çok
-
9:23 - 9:26yanlışları görme eğilimde oluruz.
-
9:26 - 9:28Rahibe Teresa şöyle diyor;
-
9:28 - 9:32" İnsanları yargıladıkça onları
sevdiğimiz zaman kısalır" -
9:34 - 9:37Sıradaki sandalye kirpi sandalye,
-
9:37 - 9:39sarı sandalye.
-
9:39 - 9:40Şimdi kirpi-
-
9:40 - 9:44Kirpi gibi davrandığımızda
kendimizi çok kırılgan hissederiz -
9:44 - 9:49kendi kabuğumuza çekilir ve
zalim dünyadan korunmaya çalışırız. -
9:50 - 9:54Ve bu sandalyede
acımasızca kendimizi yargılarız. -
9:54 - 9:59Yani kırmızı sandalyeyi
kendimize döndürmüş gibi. -
10:00 - 10:02Kendimize şu tür şeyler deriz
" Yeterince zeki değilim. -
10:02 - 10:05Yapamam. Bana kimse inanmıyor"
-
10:06 - 10:08Ve belli başlı korkularımız vardır,
-
10:08 - 10:14reddedilme, hayal kırıklığına uğrama,
başarısız olma korkularımız vardır. -
10:14 - 10:17Ve ayrıca kurban rolü oynarız.
-
10:17 - 10:21Yani " Kimsenin umurunda değilim,
hiç sevenim yok" durumu. -
10:21 - 10:23Ama aslında,
-
10:23 - 10:27şirketlerde bunu uyguladığımda
yöneticilere şunu sorduğumda -
10:27 - 10:30" Zamanınızın çoğunu nerede geçirirsiniz?"
-
10:31 - 10:34neredeyse hiçbiri
bu sandalyeye oturmaz. -
10:34 - 10:38Çünkü zayıf olduğunu kabullenmek
bazen oldukça zor gelir. -
10:38 - 10:40Çok cesur olmamız gerekir.
-
10:40 - 10:43Ama yine de hepimiz kendimizden
şüphe ederiz. -
10:43 - 10:47Kendimizden şüphe etmesek
gerçekten nasıl olur? -
10:47 - 10:49Vazgeçip kabullenir miyiz?
-
10:50 - 10:52Yoksa, hayır mı deriz?
-
10:52 - 10:54Kaynaklara ulaşıp büyümeyi isterdim.
-
10:54 - 10:57Krishnamurti çok güzel
bir şey söylüyor; -
10:57 - 11:00" Zekânın en yüksek biçimi
-
11:00 - 11:05kendini yargılamadan
gözlemleme yeteneğidir. -
11:06 - 11:09Sıradaki sandalye.
-
11:11 - 11:14Mirket (firavun faresi) sandalye.
-
11:14 - 11:17Bilmem hiç mirket gördünüz mü?
-
11:17 - 11:21İtalyada pek bulunmazlar
ama inanılmaz hayvanlar. -
11:21 - 11:23Nöbet tutarken
-
11:23 - 11:26bir saat boyunca aynen böyle durabilirler;
-
11:26 - 11:30bir saat boyunca sadece
başlarını hareket ettirirler, -
11:30 - 11:32son derece dikkatlidirler.
-
11:32 - 11:35Ve bu sandalyede bizim
yaptığımız da odur. -
11:35 - 11:37Dikkatli ve farkındayızdır
-
11:37 - 11:40gözlemleriz, dururuz, duraklarız.
-
11:40 - 11:43Derin bir nefes alırız
ve bilincimiz keskindir. -
11:43 - 11:47Bu BEKLE sandalyesidir. BEK-LE.
-
11:48 - 11:52Ne düşünüyorum?
Kendime ne söylüyorum? -
11:53 - 11:56Burada çok meraklı oluruz.
-
11:56 - 12:00Eğer biri öfkelenmişse, ona
"Tanrı aşkına: çocukluk yapma, büyü biraz" -
12:01 - 12:04demek yerine " Acaba neden kızdı?"
diye düşünürüz. -
12:04 - 12:06Ve bu ilgimizi çeker.
-
12:06 - 12:08Buradaki sandalye...
-
12:09 - 12:11Nietzsche' yi hatırlayınca
-
12:11 - 12:13bu sandalyeye uyan
önemli bir alıntı yapayım -
12:13 - 12:17Şöyle diyor; " Senin bir yolun var,
benim de bir yolum var. -
12:17 - 12:22Tek doğru yola gelirsek;
yok öyle bir yol. -
12:23 - 12:25Yani bir seçim yapmalıyız.
-
12:26 - 12:29Kırmızı hap mı yoksa mavi hap mı ?
(Gerçek mi hayal mi?) -
12:29 - 12:32Bu açılan sürgülü kapı sandalyesi.
-
12:32 - 12:35Ve doğru seçimi yaptığımız o anda
-
12:35 - 12:39başarılı bir yaşama giriş yaparız.
-
12:40 - 12:41Sıradaki sandalye.
-
12:42 - 12:45Burada saptama dünyasına gireriz.
-
12:45 - 12:47Şimdi, neden saptama?
-
12:47 - 12:50Saptama çünkü kendimizin
dedektifi oluruz, -
12:50 - 12:53kendimize Sherlock Holmes oluruz.
-
12:53 - 12:57Elimize bir büyüteç alır ve
kendi davranışlarımızı inceleriz. -
12:57 - 13:00Güzel bir sandalyedir
çünkü kendimizi tanırız. -
13:00 - 13:03Kim olduğumuzu ve
ne istediğimizi biliriz. -
13:03 - 13:06Nereye doğru gittiğimizi biliriz.
Kendi gerçeğimizi konuşmaktan korkmayız. -
13:06 - 13:09Ama aynı zamanda
kendi sınırlarımızı yaratırız. -
13:09 - 13:11Kendimize bu sandalyede bakarız.
-
13:11 - 13:13Ama çok çok güçlüyüzdür.
-
13:13 - 13:15Gücümüzü kimseye de vermeyiz.
-
13:15 - 13:17Gücümüzü başkasına burada veririz.
-
13:17 - 13:20Burada büyürüz, özgürleşiriz.
-
13:20 - 13:22Tam gücümüze ulaşırız.
-
13:22 - 13:26Hakkımızı savunur ama saldırgan olmayız.
-
13:27 - 13:32Aristo şöyle demiş; " Kendini tanımak
bütün bilgeliğin başlangıcıdır." -
13:32 - 13:35Bütün hayatımız boyunca burada olabiliriz.
-
13:35 - 13:37Neden yunus?
-
13:37 - 13:42Çünkü yunus muhteşem bir hayvandır.
-
13:42 - 13:46Oyuncudur, zekidir
ve güzel iletişim kurar. -
13:46 - 13:48Yunusları düşününce
-
13:48 - 13:52insan olarak en iyi hâlimiz aklıma gelir.
-
13:54 - 13:56Ve sıradaki sandalye.
-
14:02 - 14:05Bu zürafa sandalye.
-
14:06 - 14:08Çok güzel bir sandalye
-
14:09 - 14:11ve çok zor.
-
14:11 - 14:13Bilir misiniz bilmem,
-
14:13 - 14:20kara hayvanları içinde
en büyük kalp zürafanın kalbidir. -
14:20 - 14:21Şu boyutlardadır.
-
14:21 - 14:24Zürafa, sadece en büyük kalbe değil
-
14:24 - 14:27en uzun boyuna da sahiptir.
-
14:28 - 14:30Yani görüş açışı inanılmazdır.
-
14:30 - 14:33Yani bu sandalyedeyken
-
14:33 - 14:39empati yapar, şefkat duyar
ve anlayış gösteririz. -
14:39 - 14:44Bu sandalyede egomuzu arkaya atar
-
14:44 - 14:46ve insanları dinleriz.
-
14:46 - 14:51İnsanları kendimizden önde tutar
ve onları önemseriz. -
14:53 - 14:57Kendini başkasının yerine koymak
ve onları anlamak -
14:57 - 15:00büyük bir âlicenaplıktır.
-
15:01 - 15:03Abraham Lincoln bir seferinde şöyle demiş;
-
15:03 - 15:08" Şu adamı sevmedim.
Onu daha iyi tanımalıyım." -
15:09 - 15:12Yani bu sandalye bir davettir,
-
15:12 - 15:15diğer görüş açılarını anlamaya
-
15:15 - 15:17diğer gerçekleri kabullenmeye
-
15:17 - 15:20çeşitliliği kabullenmeye
-
15:20 - 15:23ve gönlü geniş olmaya davettir.
-
15:23 - 15:28Bu sandalyenin en önemli
sorusu şudur; önümde duran -
15:28 - 15:31bu kişi için önemli olan ne?
-
15:31 - 15:36Ve bu sandalyede amaç (niyet),
ne olursa olsun bağlantıyı koparmamaktır. -
15:37 - 15:39Sandalyeler bunlar.
-
15:40 - 15:43Bunu gündelik hayata nasıl uyarlarız?
-
15:43 - 15:46İşe gittiğini haya et
-
15:46 - 15:49belki gidip bir sunum yapıyorsun
-
15:49 - 15:51ve gayet güzel geçiyor.
-
15:51 - 15:54Yani buradasın " Şahane, muhteşem"
diye düşünüyorsun. -
15:54 - 15:58Sonra bir toplantıdasın
ve işler kötü gidiyor, -
15:58 - 16:01şu sandalyeye çöküyorsun.
-
16:01 - 16:06Her gün bu dengeyi nasıl
sağlayacağını anlaman gerekiyor -
16:07 - 16:10buraya mı oturacaksın, şuraya mı.
-
16:10 - 16:14Buraya oturursan hayat
o kadar da mutlu geçmiyor. -
16:15 - 16:17Ama eğer buraya oturursan
bu sandalyelere -
16:17 - 16:19daha akılcı ve daha açık olursun;
-
16:19 - 16:22daha zeki olursun,
daha düşünceli olursun. -
16:27 - 16:31İlk okuduğumda beni çok çok
derinden etkileyen bir şey vardı -
16:31 - 16:36bu Viktor Frankl'ın kitabı
İnsanın Anlam Arayışı idi -
16:36 - 16:40şöyle diyordu " İnsanın bir şeyi
hariç her şeyi elinden alınabilir. -
16:40 - 16:43O şey insanın son özgürlüğü,
-
16:43 - 16:49şartlar ne olursa olsun davranışını
seçebilme özgürlüğüdür. -
16:49 - 16:51Bu çok güçlü bir söz.
-
16:51 - 16:55Yani içinden çocuklara bağırıp
çağırmak geçerse -
16:56 - 16:58sevgilinle, eşinle tartıştırsan
-
16:58 - 17:01veya iş yerinde birini cezalandıracaksan
-
17:01 - 17:04bu sandalyeye gelip
düşünmeyi dene. -
17:05 - 17:09Ve eğer şans eseri
kendini bu sandalyede bulursan -
17:09 - 17:11sıklıkla olur-
-
17:12 - 17:15" Özür dilerim" deme cesaretini gösterip
-
17:15 - 17:18işleri düzeltebilecek misin?
-
17:19 - 17:24Sana önerim bu sandalyeleri
yanına alıp eve götür. -
17:25 - 17:28Onlarla oyna. Senin olsun.
-
17:28 - 17:30Çocuklarına öğret,
bunu hemen kaparlar. -
17:30 - 17:33İş yerinde yönetim kurulu odasına koy
-
17:33 - 17:35ve toplantıların nasıl iyileştiğini izle.
-
17:36 - 17:41Ve biri yine sinirlerine dokunduğunda
-
17:42 - 17:48sadece bu beş sandalye
ve beş seçeneği düşün. -
17:50 - 17:55Evlerimizi, işyerlerimizi ve dünyayı
-
17:55 - 17:59daha iyi bir yer yapmaya
girişebilir miyiz? -
18:00 - 18:03Her seferinde bir davranış.
-
18:04 - 18:06Teşekkürler.
-
18:06 - 18:08(Alkışlar)
- Title:
- Davranışlarını sahiplen, iletişimini geliştir, başarını kendin belirle | Louise Evans | TEDxGenova
- Description:
-
Bu konuşma bir eylem çağrısı. Zamanımızın %80'ini işte geçiririz, kalanını ise evde. Eğer işte kötü bir gün geçirirsek bu olumsuzluğu eve taşırız veya tam tersini yaparız. Elimizden gelenin en iyisini vererek ve karşılığını da alarak hayatlarımız üzerinde en büyük etkiye sahip olan sağlıklı ortamlar inşa etmemiz çok büyük bir öneme sahiptir. 5 sandalye yöntemi kendi davranışlarımızı ve etrafımızdaki insanların davranışlarını yönetmede güçlü ve sistematik bir yöntem. İyi bir lider olmak için işte ve evde bilinç seviyesinden herkesin başarısı ve mutluluğuna katkı yapmak gereklidir. 5 sandalye 5 seçenek demektir. Sen hangisini seçeceksin?
Davranış Danışmanı, Kurumsal Eğitmen ve 5 Sandalye 5 Seçenek kitabının yazarı Louise Evans İtalya Floransa'da kendi kuruluşuna başkanık yapıyor ve uluslararası liderlik gelişimi, kültürler arası geçişgenlik ve kişisel gelişim konularında bireylere ve uluslararası bağlamda çalışan takımlara eğitimler veriyor. Bir İngiliz ancak Almanya ve Fransa'da yaşadı ve çalıştı, son 30 yıldır ise İtalyada. - Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 18:31