< Return to Video

Maskulenliğin maskesi: Geleneksel erkeklik rolü değişiyor I Connor Beaton I TEDxStanleyPark

  • 0:15 - 0:19
    Pekâlâ, bugün erkeklerin karşılaştığı
    en büyük zorluk nedir?
  • 0:20 - 0:22
    Şimdi bazı insanlar
  • 0:22 - 0:25
    "Erkeklerin karşılaştığı bir zorluk mu
    var?" diye düşünebilir.
  • 0:25 - 0:29
    Diğerleri "Aslında erkeklerin kendileri
    birer zorluk." şeklinde düşünebilir.
  • 0:29 - 0:31
    (Gülme)
  • 0:31 - 0:33
    (Alkış)
  • 0:33 - 0:34
    Evet, işte başlıyoruz.
  • 0:34 - 0:36
    (Alkış) (Gülme)
  • 0:37 - 0:40
    Fakat gerçekten erkeklerin bugün
    karşılaştığı en büyük zorluk ne?
  • 0:40 - 0:43
    Bazıları bunun derin bir duygusal zekâ
  • 0:43 - 0:46
    geliştirebilme olduğunu söylerken
  • 0:46 - 0:50
    diğerleri, bunun ırk ve cinsiyet
    eşitsizliğini gerçekten anlayabilme
  • 0:50 - 0:52
    olduğunu söyleyecektir.
  • 0:53 - 0:55
    Şimdi, her ikisi de doğru iken
  • 0:55 - 0:58
    görüyorum ki erkeklerin
    karşılaştıkları en büyük zorluk,
  • 0:58 - 1:03
    maskulenliği çevreleyen
    bazı olumsuz kalıp yargıları
  • 1:03 - 1:05
    aşmak ve bunlarla baş etmek.
  • 1:06 - 1:09
    Gördüğünüz gibi erken yaşta
    çoğu erkek çocuğuna ve erkeğe
  • 1:09 - 1:17
    bir erkek olarak en yüksek değerin
    hükmetme, kontrol etme
  • 1:17 - 1:20
    ve her durumda başarılı olma yeteneği
    olduğu öğretilmekte.
  • 1:22 - 1:24
    Ben eşsiz bir deneyim yaşadım
  • 1:24 - 1:27
    ve maskulenliği hayatın her kesiminde
    tüm farklı formlarda gördüm.
  • 1:27 - 1:30
    Kuzey Alberta'nın donmuş
    çakıl çukurlarından
  • 1:30 - 1:33
    Avrupa ve Çin'in opera evlerine
  • 1:33 - 1:40
    ve Kuzey Amerika'nın kurumsal yönetim
    kurullarına kadar her şekilde görebildim.
  • 1:41 - 1:46
    Ben maskulenliğin karanlık,
    sert ve agresif tarafını gördüm.
  • 1:47 - 1:51
    Aydınlık, şefkatli ve ilgili tarafını da.
  • 1:52 - 1:53
    Alberta'da büyüdüğümü hatırlıyorum.
  • 1:53 - 1:56
    Sizden bunun nasıl bir şey
    olduğunu bilmeyenler için
  • 1:56 - 1:59
    bunun Kanada'nın Teksas'ında yaşamak gibi
    olduğunu söyleyebilirim.
  • 1:59 - 2:00
    (Gülme)
  • 2:00 - 2:02
    Çok fazla petrol,
  • 2:02 - 2:04
    bir sürü devasa kamyon var,
  • 2:04 - 2:07
    bir de kovboy yığını var gibi görünüyor.
  • 2:08 - 2:11
    Ben Katolik bir okulda büyüdüm
  • 2:11 - 2:14
    ve orada her cuma sabahı, çok sevdiğim,
  • 2:14 - 2:15
    muhteşem bir gelenek vardı.
  • 2:15 - 2:18
    Her cuma sabahı, birisi hoparlörden
  • 2:18 - 2:20
    İsa'nın öğrettiği duayı okurdu.
  • 2:20 - 2:22
    Çünkü orası Katolik bir okuldu.
  • 2:22 - 2:23
    Daha sonra da
  • 2:23 - 2:26
    birisi gelir ve milli marşı söylerdi.
  • 2:26 - 2:27
    Bunu çok sevmiştim.
  • 2:27 - 2:30
    Bunu sevmiştim çünkü müziği seviyordum.
  • 2:30 - 2:32
    Her hafta, öğretmen
  • 2:32 - 2:36
    "Aranızda çıkıp milli marşı söyleyecek
    bir gönüllü var mı?" diye sorardı.
  • 2:36 - 2:38
    Her hafta el kaldırmak isterdim.
  • 2:38 - 2:40
    Fakat çok korkardım.
  • 2:41 - 2:46
    Sonunda, bir cuma sabahı birisi bunu
    tamamen batırdığında karar verdim,
  • 2:47 - 2:51
    "Bunu yapabilirim ve muhtemelen onlardan
    daha iyi yapabilirim."
  • 2:51 - 2:54
    Bu şekilde eve gittim ve çalıştım.
  • 2:54 - 2:56
    Çalıştım, çalıştım ve çalıştım.
  • 2:56 - 2:59
    Sabahtan geceye, yataktan tuvalete kadar
  • 2:59 - 3:03
    milli marş için alıştırma yaptım
    ve bu ailemi delirtmiş olmalıydı.
  • 3:04 - 3:09
    Hani şu bir tarafına bir kaset,
    diğer tarafına başka kaset koyulan
  • 3:09 - 3:11
    teyplerden bir tane de bende vardı,
  • 3:11 - 3:14
    sonra bir tarafına Michael Jackson koydum,
  • 3:14 - 3:19
    "Bad", "Thriller" ve "Heal the World"
    şarkılarını dinledim.
  • 3:19 - 3:21
    Kendi şarkımı çalışmaya başladım.
  • 3:21 - 3:22
    Sonra diğer tarafta,
  • 3:22 - 3:24
    (Gülme)
  • 3:24 - 3:26
    milli marşı söylemeye çalıştım.
  • 3:26 - 3:31
    Artık sonunda gidip bunu yapmak için
    cesaretimi toplamıştım.
  • 3:31 - 3:34
    Bunun üzerine bir cuma sabahı
    kendim okula doğru yürüdüm.
  • 3:34 - 3:38
    Müdürün odasına doğru gittim
    ve sekretere çıkıp şöyle söyledim,
  • 3:38 - 3:41
    "Ben milli marşı söylemek için buradayım."
  • 3:41 - 3:43
    (Gülme)
  • 3:43 - 3:46
    Neden heyecanlı olduğuma dair
    kafası karışık görünüyordu.
  • 3:47 - 3:49
    "Tamam..." dedi.
  • 3:49 - 3:51
    (Gülme)
  • 3:51 - 3:52
    Sıram gelmişti,
  • 3:52 - 3:54
    kalktım ve milli marşı söyledim,
  • 3:54 - 3:58
    tüm o içimdeki caz ve pop tınılarıyla.
  • 3:58 - 3:59
    (Gülme)
  • 4:00 - 4:02
    Kafamda bu muhteşem gidiyordu.
  • 4:02 - 4:03
    (Gülme)
  • 4:03 - 4:06
    Başım dik, ağzım kulaklarımda
  • 4:06 - 4:10
    ve gururlu bir şekilde odadan çıktım.
  • 4:11 - 4:15
    Sınıfa doğru giderken köşeyi döndüm,
    altıncı sınıf bir zorbaya rastladım.
  • 4:16 - 4:18
    Benden birazcık büyüktü.
  • 4:18 - 4:20
    Bana baktı ve şöyle dedi,
  • 4:20 - 4:23
    "Milli marşı söyleyen kişi sen misin?"
  • 4:23 - 4:25
    "Evet."
  • 4:25 - 4:27
    Kesinlikle kendimle gurur duyuyordum.
  • 4:28 - 4:30
    Sonra, bam!
  • 4:30 - 4:32
    Mideme bir yumruk attı.
  • 4:34 - 4:36
    Sonra ben dizlerimin üzerine yığıldım
    çünkü nefes alamadım.
  • 4:36 - 4:40
    Ona baktım ve anlamaya çalışarak
    "Neden?" diye sordum.
  • 4:40 - 4:43
    Çünkü ne olduğuna dair kafam karışıktı.
  • 4:44 - 4:47
    Bunu asla unutmayacağım, bana baktı
  • 4:47 - 4:50
    "Karı gibi olma,
  • 4:50 - 4:52
    şarkı söylemek kızlara göredir." dedi
  • 4:54 - 4:55
    İşte,
  • 4:55 - 4:57
    benim ilk gerçek tecrübem,
  • 4:57 - 5:01
    bugün erkek çocuklarının ve erkeklerin
    karşılaştığı en büyük zorluklardan biri
  • 5:01 - 5:04
    duygusal ve yaratıcı ifadenin
  • 5:04 - 5:08
    gerçek bir erkeğe yakışmadığı öğretisi.
  • 5:08 - 5:14
    Anlayacağınız, güçlenmiş kadınlar
    maskulenliğe bir tehdit değildir.
  • 5:15 - 5:18
    Feminizm erkeklerin ölümü değildir.
  • 5:20 - 5:21
    Teşekkür ederim.
  • 5:21 - 5:23
    (Gülme)
  • 5:23 - 5:26
    (Alkış)
  • 5:28 - 5:30
    Maçoluk ve sahip olduğumuz
  • 5:30 - 5:33
    başarılı bir erkek olmak için
    diğerlerine hükmetmek gerektiği fikri,
  • 5:33 - 5:37
    yalnız kurt olma ve her şeyi
    kendimizin halletmesini imleyen fikir,
  • 5:37 - 5:39
    işte bunlar bugün erkekleri ezen şeyler.
  • 5:39 - 5:41
    Fakat nedir bu maçoluk?
  • 5:41 - 5:42
    Gerçekten bu kadar kötü mü?
  • 5:42 - 5:45
    Yani "Macho Man" diye bir güreşçi vardı.
  • 5:45 - 5:47
    Bu çok korkunç olamaz.
  • 5:47 - 5:48
    Haydi buraya bir bakalım.
  • 5:51 - 5:52
    Peki maçoluk...
  • 5:53 - 5:57
    Maçoluk, güçlü bir erkeksi gurur hissi,
  • 5:57 - 5:58
    tamam, çok kötü değil-
  • 5:58 - 6:01
    kültürel olarak erkek ile ilişkili
  • 6:01 - 6:05
    özelliklerin yüksek değerlemesi
  • 6:05 - 6:09
    ve kültürel olarak kadın ile ilişkili
    özelliklerin aşağılanması
  • 6:09 - 6:14
    ve değersizleştirilmesiyle
    kurulan bir his.
  • 6:14 - 6:17
    Bu, şu anlama gelir:
  • 6:17 - 6:23
    Maço stereotipini, yani maço arketipini
    yaşamaya çalışan erkeklerin,
  • 6:25 - 6:28
    erkeksi nitelikleri ve özellikleri
    bir kaide üzerine koydukları
  • 6:28 - 6:31
    ve kadınsı, topluluk gibi şeylerle
  • 6:31 - 6:33
    ilişkili olanları zayıflatmalarıdır.
  • 6:34 - 6:39
    Her şeyi yalnız bir kurt olarak çözme
    fikrini idolleştiriyor ve ona tapıyorlar,
  • 6:39 - 6:43
    bu fikri, gerçek erkek olma
    kaidesi üzerine temellendiriyorlar.
  • 6:45 - 6:47
    Bir kaç yıl önce bu fotoğrafı buldum
  • 6:47 - 6:51
    ve büyük ölçüde toplumda gördüğüm
    erkekliğe bakış açımı değiştirmişti,
  • 6:51 - 6:53
    başarılı erkekliğe.
  • 6:53 - 6:56
    Bakın, sürünün başında üç kurt var.
  • 6:56 - 7:00
    Aslında bu üç kurt yaşlı ve hasta olanlar.
  • 7:01 - 7:04
    Bunlar tüm sürünün hızını
    ayarlamak gibi şeyler için ön sıradalar.
  • 7:04 - 7:08
    Onların arkasında, beş omega kurt var.
  • 7:08 - 7:10
    Bunlar sert olanlar.
  • 7:10 - 7:15
    İşte bu beş omega kurt, tuzak durumunda
    sürüyü korumak için varlar.
  • 7:15 - 7:18
    Bilirsiniz, arada bir sondaki en yaşlıları
  • 7:18 - 7:21
    yeterince hızlı ilerlediklerinden emin
    olmak için kıstırırlar.
  • 7:21 - 7:24
    İşte bu beş omega kurdun arkasındakiler
    sürünün geri kalanı olan
  • 7:24 - 7:27
    anneler ve yavru kurtlardır.
  • 7:27 - 7:32
    Resmin tamamında sürünün en sonundaki,
  • 7:32 - 7:33
    alfa kurttur.
  • 7:34 - 7:38
    Gördüğünüz gibi doğada onlar
    her şeyi doğru bir şekilde yapıyorlar,
  • 7:38 - 7:39
    ne yaptıklarını biliyorlar.
  • 7:39 - 7:44
    Doğada alfa kurt, toplumun
    ayrılmaz bir parçası.
  • 7:44 - 7:47
    O, topluluğun ayrılmaz bir parçası.
  • 7:47 - 7:52
    Doğada yalnız kurt,
    aslında kovulmuş olan kurttur;
  • 7:52 - 7:55
    kovulmuştur çünkü çok serttir
  • 7:55 - 7:59
    ve sürü için çok tehlikelidir.
  • 8:00 - 8:02
    Fakat bu arketipler,
  • 8:02 - 8:06
    birçok genç erkek ve adamın
    sahip olmaya çalıştığı bu özellikler,
  • 8:06 - 8:11
    bu maço ve yalnız kurt olma fikri
  • 8:11 - 8:15
    bugün erkeklerin çoğu üzerinde
    negatif bir etkiye sahip.
  • 8:15 - 8:19
    Ben bu oluşturulan şeyi
    erkekliğin maskesi olarak adlandırıyorum.
  • 8:20 - 8:23
    Erkekliğin maskesi bunun gibi bir şey:
  • 8:23 - 8:25
    Kural 1: Gerçek erkekler ağlamaz.
  • 8:25 - 8:27
    "Dövüş Kulübü"nün ilk kuralı gibi bir şey.
  • 8:27 - 8:29
    Herkes bunu bilir ama kimse konuşmaz.
  • 8:30 - 8:33
    Kural 2: Gerçek erkekler
    duygularını açıkça belli etmez,
  • 8:33 - 8:35
    eğer bu öfke ve kızgınlık değilse tabii.
  • 8:36 - 8:37
    Gerçek erkekler empatik değildir
  • 8:37 - 8:39
    ve güçlü bir öç alma güdüleri vardır.
  • 8:39 - 8:43
    Eğer vurulursan ya da zarar görürsen
    iki kat daha sert vurmalısın
  • 8:43 - 8:46
    ve iki katı sert bir şekilde
    zarar vermelisin.
  • 8:47 - 8:50
    Güçlü ve sert olmak zorundasın.
  • 8:50 - 8:54
    Bir kadına benzemeye dair
    her şeyden kaçınmalısın.
  • 8:56 - 9:00
    Bu maskenin, arketiplerin bir etkisi var.
  • 9:01 - 9:03
    Sonuçları var.
  • 9:03 - 9:05
    Bu sonuçlar çok gerçek.
  • 9:06 - 9:10
    Dünya Sağlık Örgütü geçen yıl
    bir çalışmada erkeklerin
  • 9:10 - 9:15
    kadınlardan dört kat daha fazla
    intihar eğimli olduğunu gösterdi.
  • 9:15 - 9:16
    Dört kat.
  • 9:17 - 9:24
    Bu, geçen yıl kendini öldüren
    800.000 kişinin
  • 9:24 - 9:26
    dörtte üçünün erkekler olduğu
    anlamına gelir.
  • 9:27 - 9:29
    Bu yaklaşık 600.000 erkek.
  • 9:30 - 9:32
    Peki neden böyle oluyor?
  • 9:32 - 9:35
    Bu neden bu kadar kritik ve yaygın?
  • 9:35 - 9:39
    Birleşik Krallık'taki araştırmacılar
    bir çalışma yaptılar, bu çalışma
  • 9:39 - 9:45
    25 yaşın üzerindeki erkeklerin yarısının
  • 9:45 - 9:50
    yakın arkadaş veya en iyi arkadaş olmanın
    ne olduğunu tanımlayamadıklarını gösterdi.
  • 9:51 - 9:53
    Bu şu anlama geliyor,
    bunlar eğer işlerini kaybederse,
  • 9:53 - 9:56
    finansal olarak zorlanırsa,
  • 9:56 - 10:00
    ailelerini ya da çocuklarını kaybederse,
  • 10:00 - 10:02
    kanser teşhisi konursa,
  • 10:02 - 10:04
    işleri kötüye gider de
  • 10:04 - 10:06
    kendilerine ya da işçilerine
  • 10:06 - 10:08
    ödemeyi nasıl yapacaklarını bilemezlerse
  • 10:09 - 10:11
    gidip konuşacak kimseleri yok.
  • 10:12 - 10:16
    Araştırmacılar, bunu sadece son 45 yılda
    erkek intiharlarında yüzde 60 artış -
  • 10:16 - 10:19
    yüzde 60 artış -
  • 10:19 - 10:22
    ile ilişkilendirdiler.
  • 10:23 - 10:28
    Savaşlarda ölecek olan milyonlarca erkek,
  • 10:28 - 10:31
    duygusal yetersizlikten dolayı sokaklarda
    vurulacak babalar ve oğullar
  • 10:31 - 10:33
    hesaba katılmadığında bile.
  • 10:33 - 10:36
    Bu yanlış üstünlük duygusundan dolayı
  • 10:36 - 10:40
    taciz edilecek, tecavüz edilecek,
  • 10:40 - 10:45
    yaralanacak veya öldürülecek
    milyonlarca kadından bahsetmiyorum bile.
  • 10:49 - 10:55
    Bununla gurur duymuyorum ama ben de
    uzun zaman bu arketipte yaşadım.
  • 10:55 - 10:58
    Erkek olmanın bu olduğunu sandığım
    bu maskenin ardında takılı kalmıştım.
  • 10:58 - 11:03
    Bundan dolayı kendimi yalnız, izole
    ve depresyonda bulmuştum.
  • 11:03 - 11:08
    Üstelik en kötüsü, hayatımda
    en çok sevdiğim kişileri üzmüştüm.
  • 11:09 - 11:11
    Şimdi bu yolculuk boyunca
  • 11:11 - 11:15
    teslim olmayı ve bu arketipte
    yaşamayı reddettiğimden dolayı
  • 11:15 - 11:17
    bunu yapmayı öğrendim.
  • 11:19 - 11:22
    (İtalyanca şarkı söylüyor) Merhamet,
  • 11:22 - 11:26
    saygı,
  • 11:26 - 11:30
    sevgi,
  • 11:30 - 11:33
    azalan yılların
  • 11:33 - 11:40
    rahatlığı...
  • 11:40 - 11:42
    Ah!
  • 11:42 - 11:46
    Bunlar
  • 11:46 - 11:52
    hiç çiçek vermeyecek.
  • 11:53 - 12:07
    (Alkış)
  • 12:08 - 12:11
    Bu stereotipi benimsemeyi
    reddettiğimden dolayı
  • 12:11 - 12:12
    müzikte derece aldım,
  • 12:12 - 12:14
    opera söyleyerek dünyayı dolaştım,
  • 12:14 - 12:17
    dünyanın en büyük şirketinde işe girdim,
  • 12:17 - 12:21
    sonunda "Man Talks" diye
    bir organizasyon kurdum.
  • 12:21 - 12:23
    Gerçek bağlantılar, sohbetler
    ve güçlü bir toplulukla
  • 12:23 - 12:26
    daha iyi baba, eş, lider olmaları için
  • 12:26 - 12:30
    erkekleri destekleyen
    bir organizasyon kurdum.
  • 12:31 - 12:33
    Peki nereden başlıyoruz?
  • 12:33 - 12:37
    Bu zor bir soru ve gerçek
    bir sorun olduğundan
  • 12:37 - 12:40
    şunu söyleyebilirim ki bu seninle başlar,
  • 12:40 - 12:42
    benimle başlar,
  • 12:42 - 12:45
    en önemlisi bu erkek
    çocuklarımızla başlar.
  • 12:46 - 12:48
    Birkaç yıl önce hâlâ şarkı söylüyorken
  • 12:48 - 12:53
    bir grup sosyal haklardan yoksun,
  • 12:53 - 12:58
    10-15 yaş aralığında şehir içi çocukla
    çalışma fırsatım olmuştu.
  • 12:58 - 13:03
    Birçoğu, tek başına ebeveyn olan,
    kesinlikle yoksulluk sınırı altındaki
  • 13:03 - 13:05
    ailelerden geliyordu.
  • 13:05 - 13:09
    Birçoğunun ebeveynleri bağımlıydı.
  • 13:09 - 13:12
    Ben onlarla yaratıcılık,
  • 13:12 - 13:13
    tutku ve anlatım gibi sevdiğim konularda
  • 13:13 - 13:16
    konuşmak için oradaydım.
  • 13:17 - 13:20
    O güne de size bugün söylediğim
  • 13:20 - 13:22
    aynı dizelerle başladım.
  • 13:22 - 13:23
    Sonra, bitirdiğimde
  • 13:23 - 13:27
    şu 3 kelimeyi çevirip açıkladım.
  • 13:27 - 13:30
    Tabii bunlar Machbeth'tendi.
  • 13:30 - 13:34
    Şöyle söyledim "pietà",
    "rispetto", "amore".
  • 13:35 - 13:39
    "onur", "saygı" ve "sevgi",
  • 13:39 - 13:44
    her erkeğin ve kadının hayatında
    olması gereken üç şey.
  • 13:45 - 13:49
    Konuşmamı bitirir bitirmez
    çocuklardan bir tanesi şunu söyledi:
  • 13:49 - 13:51
    "Sevgi sizi güçsüz kılar.
    Sevgi kızlara göredir."
  • 13:51 - 13:54
    Kollarını bağladı ve yüzünü çevirdi.
  • 13:54 - 13:56
    Biraz şaşırmıştım.
  • 13:56 - 14:00
    Bu çocukların önünde opera söyleyerek
  • 14:00 - 14:02
    dalga geçilmeye kendimi hazırlamıştım.
  • 14:02 - 14:04
    Fakat bunu beklemiyordum.
  • 14:06 - 14:08
    "Neden böyle söylüyorsun?" dedim.
  • 14:08 - 14:11
    Cevap vermedi, kafasını çevirdi
    ve camdan dışarı baktı
  • 14:12 - 14:17
    "Sevgi sahip olduğumuz en güçlü
    özelliklerden ve erdemlerden biridir."
  • 14:17 - 14:19
    O en güçlü erdemlerden biridir ki
  • 14:19 - 14:22
    ömrümüz boyunca onu deneyimlemeyi umarız.
  • 14:22 - 14:24
    Sevgi erkekler içindir,
    sevgi kızlar içindir.
  • 14:24 - 14:29
    Sevgi hepimizin eşit bir şekilde
    yer aldığı alanlar yaratır.
  • 14:30 - 14:31
    Bunu üstelemedim.
  • 14:31 - 14:35
    Çünkü çocuğu sınıfın önünde
    zor duruma düşürmek istemedim
  • 14:35 - 14:36
    ve öyle bırakıverdim.
  • 14:36 - 14:38
    Dersin sonunda, ayağa kalktı ve gitti,
  • 14:38 - 14:41
    bir şey söyleme fırsatı yakalayamadım.
  • 14:42 - 14:46
    Neyse ki ertesi sabah da oradaydım,
    onun üzerine gidecektim.
  • 14:46 - 14:49
    O sabah, bilgisayar önümde oturuyordum
    ve sınıfı bekliyordum.
  • 14:49 - 14:53
    Kimse gelmeden önce
    aynı çocuk içeri girdi,
  • 14:54 - 14:56
    bana doğru yürüdü
  • 14:56 - 14:59
    ve bir çeşit ayak sürüyerek "Selam." dedi.
  • 15:00 - 15:02
    Ben de "Selam." dedim.
  • 15:03 - 15:06
    "Dün söylediğim şey için
    özür dilerim." dedi.
  • 15:07 - 15:09
    "Sorun yok, neden öyle söyledin?" dedim
  • 15:11 - 15:13
    Şöyle söyledi,
  • 15:13 - 15:17
    "3 ay önce annem kanserden öldü.
  • 15:17 - 15:22
    Ben onu dünyadaki her şeyden
    çok seviyordum.
  • 15:23 - 15:26
    Bu canımı acıtmıştı. Hem de çok."
  • 15:27 - 15:30
    Sonra devam etti, "Her ağladığımda
    babam bana sadece bağırdı,
  • 15:30 - 15:32
    bana bağırdı
  • 15:32 - 15:34
    ve 'Ağlamayı kes!
  • 15:34 - 15:37
    Bu kadar duygusal olma.
    Bir erkek gibi bununla başa çık!' dedi."
  • 15:40 - 15:42
    İşte burada 12 yaşındaki bu erkek çocuk
  • 15:42 - 15:44
    kesinlikle bir adam değil.
  • 15:44 - 15:48
    Diz çöktüm çünkü kalbim ona acımıştı.
  • 15:48 - 15:52
    Kollarımla onu sardım
    ve kendini tutamadı, ağladı.
  • 15:53 - 15:54
    "Sorun yok,
  • 15:55 - 15:57
    sorun yok." dedim.
  • 15:58 - 16:01
    Bazen, her zaman
  • 16:01 - 16:03
    "bir erkek gibi mücadele etmek"
  • 16:03 - 16:05
    ondan kaçmak yerine
  • 16:05 - 16:08
    oradaki gerçekliği görebilme cesaretidir.
  • 16:10 - 16:12
    Ayrıca bunu aklınızda tutarak
  • 16:12 - 16:15
    size üç şey bırakmak istiyorum.
  • 16:15 - 16:16
    Beyler,
  • 16:17 - 16:19
    işte kendi kardeşliğinizi inşa etme vakti.
  • 16:19 - 16:22
    Hayatınızdaki erkeklerle tekrar
    bağ kurma zamanı,
  • 16:22 - 16:26
    gerçek muhabbetler kurmak isteyenlerle,
  • 16:26 - 16:31
    alemlerin, kızların ve av gibi sporların
    ötesine geçmek isteyenlerle.
  • 16:31 - 16:33
    (Gülme)
  • 16:33 - 16:41
    (Alkış)
  • 16:42 - 16:45
    Şimdi bir gitar alıp
  • 16:45 - 16:48
    ve gidip kamp ateşi yakmanızı
    ya da bağırıp
  • 16:48 - 16:50
    Kumbaya söylemenizi filan kastetmiyorum.
  • 16:50 - 16:51
    (Gülme)
  • 16:51 - 16:55
    Söylemek istediğim, hayatınızda
    gerçekten olan şeylerle ilgili
  • 16:55 - 16:58
    anlamlı sohbetleriniz olsun.
  • 16:59 - 17:00
    Evet, hanımlar-
  • 17:01 - 17:03
    (İç çekiş)
  • 17:03 - 17:05
    Birlikte çok şey yaşadık.
  • 17:05 - 17:07
    (Gülme)
  • 17:07 - 17:09
    Öncelikle hanımlar
    size teşekkür etmek istiyorum.
  • 17:09 - 17:11
    Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
  • 17:11 - 17:16
    İkinci olarak, şunu söylemek istiyorum.
  • 17:16 - 17:21
    Bu konuşma hepinizi tek tek bu konuya
    katmak için resmi bir davettir.
  • 17:21 - 17:26
    Bize yardım edin, zayıf taraflarımızda
    güç bularak bizi destekleyin.
  • 17:26 - 17:29
    Çünkü sizinle buluşabileceğimiz
    ortak yer burası.
  • 17:30 - 17:32
    Son olarak babalar,
  • 17:35 - 17:42
    kızlarınızın evleneceği ve oğullarınızın
    olmasını beklediğiniz tipteki gibi
  • 17:42 - 17:44

    erkekler olun.
  • 17:44 - 17:48
    Böylece problemin bir parçası
    olmayı bıraksın
  • 17:48 - 17:51
    ve çözümün bir parçası olmaya başlasın.
  • 17:52 - 18:03
    (Alkış) (Tezahürat)
Title:
Maskulenliğin maskesi: Geleneksel erkeklik rolü değişiyor I Connor Beaton I TEDxStanleyPark
Description:

Connor Beaton, kendi hayatından gelen güçlü hikâyelerle "erkek maskesinin" zararlı etkisini ve erkeklik algımızın bugün erkeklerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olduğunu gösteriyor. Onun çözümü: erkeklere bozuk idealleri atma ve tamamen ve otantik bir şekilde yeni yaşam biçimleri keşfetme çağrısı.

Connor Beaton, ManTalks'ın kurucusudur. Toplumlarında daha iyi babalar, kocalar ve liderler olmaları için araç sağlayarak erkeklerin sağlığını ve iyiliğini destekler.

Bu konuşma, TED konferans formatı kullanılarak bir TEDx etkinliğinde verildi, ancak yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlendi. Daha fazla bilgi için http://ted.com/tedx adresini ziyaret edin.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
18:08

Turkish subtitles

Revisions