< Return to Video

EPİSTEMOLOJİ - Ünite 4 Özet

  • 0:13 - 0:14
    Merhaba arkadaşlar;
  • 0:14 - 0:17
    Epistemoloji dersimizin bu programında
  • 0:17 - 0:22
    Şüphecilik ve Bilginin Olanaklılığı Sorunu konusunu ele alacağız.
  • 0:22 - 0:23
    Dilerseniz, başlayalım.
  • 0:23 - 0:27
    Şüphe, felsefe tarihinde önemli bir yer tutar.
  • 0:27 - 0:30
    Şüpheci düşüncenin adım adım nasıl ilerleyebileceğini
  • 0:30 - 0:36
    en iyi gösteren felsefecinin ise Dekart olduğu genel olarak kabul edilir.
  • 0:36 - 0:38
    Dekart’ın şüpheciliğini anlamak için
  • 0:38 - 0:42
    onun içinde bulunduğu toplumsal ve tarihsel konumu anlamak gerekir.
  • 0:42 - 0:44
    Dekart’ı kapsayan tarihsel dönem,
  • 0:44 - 0:47
    Ortaçağ’dan çıkışı ve kilise örgütlenmesinin düşünce
  • 0:47 - 0:50
    üzerine koyduğu kısıtlamaların çözülmeye başlamasını
  • 0:50 - 0:53
    temsil eden Modern Dönem’dir.
  • 0:53 - 0:57
    Yaklaşık olarak 16. ve 19. yüzyıllar arasına denk gelen
  • 0:57 - 0:59
    Modern Dönem düşünürlerinin çoğu,
  • 0:59 - 1:03
    kendileri oldukça dindar kişiler olmakla birlikte
  • 1:03 - 1:06
    insan aklının kavrama ve keşfetme yeteneğine
  • 1:06 - 1:08
    büyük bir güven duyarlar.
  • 1:08 - 1:10
    Dünyanın anlaşılmasında dinsel kabullerden
  • 1:10 - 1:14
    ziyade matematik ve fiziği öncül olarak kabul ederler.
  • 1:14 - 1:19
    Dekart, “Düşünceler” adlı yapıtında önemli şüpheci düşünceler sergiler.
  • 1:19 - 1:23
    Aldığı eğitimin ve eleştirmeden benimsediği fikirlerin sonucu olarak,
  • 1:23 - 1:28
    kişisel bilgi dünyasının güvenilirlikten oldukça uzak bir yapıda
  • 1:28 - 1:31
    oluştuğuna ilişkin inancını açık yüreklilikle ifade eder.
  • 1:31 - 1:35
    Ayrıca inandığı önermeler arasında ne kadar çok yanlışın
  • 1:35 - 1:39
    bulunduğunu görmenin kendisini düşünmeye sevk ettiğini belirtir.
  • 1:39 - 1:42
    Dekart’ın sorgulama sistemine bir örnek olarak
  • 1:42 - 1:46
    onun şu ilerleyişi örnek verilebilir:
  • 1:46 - 1:48
    • Kabul ettiğimiz inançlar veya önermeler,
  • 1:48 - 1:52
    algı yoluyla edindiğimiz bilişsel unsurlardır.
  • 1:52 - 1:57
    • Algı yoluyla ulaşılan bilgiler kesin ve mutlak anlamda güvenilir midir?
  • 1:57 - 2:01
    • Algılarımız bizi çeşitli durumlarda yanıltabilirler.
  • 2:01 - 2:04
    • Ancak bu algılarımızın, büyük oranda gerçeklikten
  • 2:04 - 2:07
    uzak olabileceğini düşünmemiz zordur.
  • 2:07 - 2:10
    Dekart’a iki önemli eleştiri getirilir.
  • 2:10 - 2:13
    Öncelikle, eğer kafamızın içinde kötü niyetli bir varlık
  • 2:13 - 2:18
    veya insanları sürekli aldatan güçlü bir varlık varsa bu durum,
  • 2:18 - 2:22
    kozmik varlığın Tanrı’da değil onda olduğunu gösterir.
  • 2:22 - 2:27
    Bu da Tanrı inancı güçlü olan Dekart için çelişkili bir düşüncedir.
  • 2:27 - 2:30
    İkincisi ise matematiğin ve bilimin bulgularına
  • 2:30 - 2:33
    büyük bir güven duyuyorsa, nasıl oluyor da
  • 2:33 - 2:36
    şüphe kavramıyla birlikte anılıyor? şeklindedir.
  • 2:36 - 2:39
    Dekart için şüphe, akıl yürütmenin yöntemidir.
  • 2:39 - 2:43
    Bu şüphe yöntemsel şüphe olarak bilinir.
  • 2:43 - 2:47
    Buna göre Dekart’ın fikirleri üzerine bahsedilen iki eleştiri noktası,
  • 2:47 - 2:50
    çelişkilerin olmadığı bir durum da olabilir.
  • 2:50 - 2:52
    Birincisi için Dekart’ın yaptığı şey,
  • 2:52 - 2:55
    Tanrı’nın varlığını ve gücünü doğrudan kabul edip
  • 2:55 - 2:58
    felsefi sorgulamasını sonlandırmak yerine
  • 2:58 - 3:02
    sahip olduğu tüm inanışları askıya alarak şüphesine
  • 3:02 - 3:04
    ve sorgulamalarına devam etmektir.
  • 3:04 - 3:07
    İkinci eleştiri için de denilebilir ki Dekart,
  • 3:07 - 3:12
    matematiksel ve bilimsel bilgi tiplerinin güvenilirliğini varsayarak değil,
  • 3:12 - 3:16
    onlara kritik bir test uygulayarak başlar.
  • 3:16 - 3:21
    Dekart’tan sonra şüpheci eğilimleri en belirgin olan düşünür David Hume’dur.
  • 3:21 - 3:23
    Şüpheciliğin en kökten hali, gerçekliğin
  • 3:23 - 3:26
    bilinebilmesine ilişkin sorgulamalar içerir.
  • 3:26 - 3:29
    Ancak bunun dışında günlük durumlarda da daha az
  • 3:29 - 3:34
    metafizik gerektiren, olgusal düzenlilikler ya da olgusal düzenliliklerin
  • 3:34 - 3:38
    gözlemlenmesine dayanan tümevarımsal çıkarımlar da mevcuttur.
  • 3:38 - 3:43
    Konuyla ilgili olarak bilinmesi gereken kavramlar şu şekilde sıralanabilir:
  • 3:43 - 3:47
    Çıkarım, en az bir öncülden hareket edilen ve
  • 3:47 - 3:50
    bir sonuca varılan düşünce zincirine verilen addır.
  • 3:50 - 3:53
    Tümdengelimsel çıkarım, öncüllerden sonucun
  • 3:53 - 3:56
    yüzde yüz kesinlikle çıktığı durumlardır.
  • 3:56 - 4:02
    Tümdengelimde doğru öncüller bizi kesinlikle doğru olan önermelere taşır.
  • 4:02 - 4:06
    Tümevarımsal çıkarım ise öncüllerden sonucun kesin bir şekilde
  • 4:06 - 4:09
    çıkmadığı durumlar için kullanılır.
  • 4:09 - 4:12
    Eğer öncüller doğruysa,
  • 4:12 - 4:15
    bu yalnızca sonuç önermesinin doğru olma olasılığını yükseltir.
  • 4:15 - 4:20
    Tümevarımsal bir bilgi örneği olan Olgusal düzenlilikleri bilme ise
  • 4:20 - 4:23
    sahip olunduğu düşünülen bilginin temelinin aslında sanıldığından
  • 4:23 - 4:27
    daha az sağlam olduğunun ortaya koyulmasıyla ilgilidir.
  • 4:27 - 4:31
    Burada dikkate alınması gereken iki kavram vardır:
  • 4:31 - 4:35
    Fiziksel olanaksızlık, bir durumun fiziksel olarak olanaksız olması,
  • 4:35 - 4:41
    o olgunun yaşanılan ve anlaşılan fiziksel dünyanın görünen yapısıyla çelişmesidir.
  • 4:41 - 4:47
    Mantıksal olanaksızlık ise evrenin mantıksal yapısıyla çatışan durumlar için kullanılır.
  • 4:47 - 4:50
    Şüpheciliğin rahatsız edici sonuçlarıyla
  • 4:50 - 4:53
    ilgilenen ve çözüm üretmeye çalışan düşünürlerden biri
  • 4:53 - 4:56
    George Edward Moore’dur.
  • 4:56 - 4:59
    Onun önemli argümanı ‘sağduyusal argüman’dır.
  • 4:59 - 5:04
    Sağduyusal tavır, genelde pratik ve işe yarar sonuçlar verebilen
  • 5:04 - 5:08
    kararlar alma ya da yargılarda bulunma eğilimi ile ilintilidir.
  • 5:08 - 5:11
    Şüphecilik, sağduyu ile ciddi oranda çatışmaktadır.
  • 5:11 - 5:15
    Ancak önemli olan ‘düşünsel sorumluluk’tur.
  • 5:15 - 5:18
    Yani kişiye uygun bir düşünce olmadığı zaman bu düşünceyi
  • 5:18 - 5:22
    bertaraf etmek değil, o görüşün neden zayıf olduğunu anlatma,
  • 5:22 - 5:25
    üzerine düşme çabasıdır.
  • 5:25 - 5:28
    Moore’un şüpheciliğe yanıtı ve karşı çıkışı da
  • 5:28 - 5:30
    bu bağlamda değerlendirilmelidir.
  • 5:30 - 5:33
    Moore’un konuyu irdelerken yaptığı ilk şey,
  • 5:33 - 5:37
    kesinlikle bildiğine inandığı bazı önermeleri sıralamaktır.
  • 5:37 - 5:40
    Moore, kanıtlama işinde birden dazla
  • 5:40 - 5:42
    yöntem yolunun olabileceğini söyler.
  • 5:42 - 5:45
    Gündeme getirdiği önemli konulardan biri ‘nesnelerin varlığı’
  • 5:45 - 5:48
    kavramının açıklamasıdır.
  • 5:48 - 5:51
    Moore için nesneler, öznelerden bağımsız olarak
  • 5:51 - 5:53
    fiziksel özelliklere sahiptir.
  • 5:53 - 5:56
    Bu görüşü ile nesnenin özneden bağımsız olmadığını
  • 5:56 - 6:00
    düşünme eğiliminde olan düşünürlerle ters düşer.
  • 6:00 - 6:03
    Moore’a göre, biz ‘varlık’ kavramını zihinden
  • 6:03 - 6:07
    ve özneden bağımsız şeyler için kullanırız.
  • 6:07 - 6:11
    Moore’a göre, argümanlar çıkarımsal biçime uygun olmaları için
  • 6:11 - 6:14
    şu adımlar ile irdelenmelidir:
  • 6:14 - 6:17
    Öncüller iyi bilinen önermeler olmalıdır.
  • 6:17 - 6:21
    Sonuç önermesi öncülleri bilgisel olarak aynen tekrarlamamalıdır.
  • 6:21 - 6:26
    ve öncüller sonucu yeterince güçlü bir düzeyde desteklemelidir.
  • 6:26 - 6:30
    Böylece sonuç, öncüllerden kesin bir şekilde çıkabilir hale gelir.
  • 6:30 - 6:34
    Programımızı Şüpheci Tavrın Felsefi Değerine ilişkin
  • 6:34 - 6:36
    bazı saptamalar yaparak bitirelim.
  • 6:36 - 6:40
    Felsefi ‘tavırlar’ ile sonu –izm ile biten ‘akımlar’ arasında,
  • 6:40 - 6:42
    önemli bir fark vardır.
  • 6:42 - 6:46
    Öncelikle, bu farkı anlamak için şüphecilik ile şüpheci tavır
  • 6:46 - 6:49
    arasındaki ayrım incelenmelidir.
  • 6:49 - 6:53
    Şüphecilik, felsefede bilginin olanaklılığı konusunda sunulan çok kökten
  • 6:53 - 6:57
    ve sıra dışı bir görüş veya akımdır.
  • 6:57 - 7:00
    Şüpheci tavır, anlaşılması için tersi olan kavramlara
  • 7:00 - 7:03
    değinilmesi gereken bir kavramdır.
  • 7:03 - 7:06
    Şüpheci tavrın zıttı olan bir kavram dogmatizmdir.
  • 7:06 - 7:10
    Yani belli bir kişi veya topluluk tarafından benimsenen,
  • 7:10 - 7:13
    tartışmadan ve sorgulamadan kabul edilmesi beklenen
  • 7:13 - 7:16
    inanç ya da inanç kümesidir.
  • 7:16 - 7:18
    Ancak burada önemli olan bir nokta,
  • 7:18 - 7:21
    dogmatiklik karşıtı duruşun insanlar için tahminen
  • 7:21 - 7:25
    ancak belli bir dereceye kadar olanaklı olabileceği gerçeğidir.
  • 7:25 - 7:27
    Sürekli şüphe halinde olmak insanların
  • 7:27 - 7:30
    kolayca yapabileceği bir şey değildir.
  • 7:30 - 7:34
    Evet arkadaşlar; Epistemoloji dersimizin bu programında
  • 7:34 - 7:38
    Şüphecilik ve Bilginin Olanaklılığı Sorunu konusunu ele aldık.
  • 7:38 - 7:40
    Bir başka programda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Title:
EPİSTEMOLOJİ - Ünite 4 Özet
Description:

more » « less
Video Language:
Turkish
Duration:
07:45

Turkish subtitles

Revisions