< Return to Video

Everything We Think We Know About Addiction Is Wrong

  • 0:01 - 0:03
    Eroin bağımlılığı ne yüzünden olur?
  • 0:04 - 0:06
    Ne aptalca bir soru, değil mi?
  • 0:06 - 0:07
    Çok açık. Hepimiz biliyoruz;
  • 0:07 - 0:10
    Eroin bağımlılığı, eroin yüzünden olur.
  • 0:10 - 0:11
    İşte şu şekilde:
  • 0:11 - 0:15
    20 gün boyunca eroin kullanırsanız
    21. günde,
  • 0:15 - 0:18
    vücudunuz fiziksel olarak
    daha fazlasını arzulayacaktır
  • 0:18 - 0:20
    çünkü uyuşturucuda bağımlılık
    yapan kimyasallar vardır.
  • 0:20 - 0:22
    Bağımlılık da budur.
  • 0:22 - 0:24
    Ancak, bunda bir aldatmaca var.
  • 0:25 - 0:28
    Bağımlılık hakkında bildiğimiz
    neredeyse her şey yanlış.
  • 0:35 - 0:39
    Örneğin kalçanızı kırdığınızda
    hastaneye götürülürsünüz
  • 0:39 - 0:42
    ve size haftalarca, belki aylarca
    yüksek miktarda diamorfin verirler.
  • 0:42 - 0:44
    Diamorfin, eroindir.
  • 0:45 - 0:48
    Aslında bu, sokakta bulabileceğinizden
    çok daha güçlü bir eroindir.
  • 0:48 - 0:52
    Çünkü uyuşturucu satıcısının sulandırmaya
    çalıştığı maddelerle kirlenmemiştir
  • 0:53 - 0:54
    Şu ânda çevrenizde hastanelerde
  • 0:54 - 0:57
    "kaliteli" eroin verilen bir sürü insan var.
  • 0:58 - 1:00
    Yani en azından birkaçı
    bağımlı olmalıydı değil mi ?
  • 1:00 - 1:03
    Ama bu yakından incelendi
    ve öyle bir şey olmuyor.
  • 1:04 - 1:07
    Nineniz kalça protezi yüzünden
    bir eroinmana dönüşmedi ya!
  • 1:08 - 1:09
    Peki neden?
  • 1:09 - 1:13
    Bağımlılık hakkındaki şu anki
    teorimiz 20. yüzyılın başlarında yapılan
  • 1:13 - 1:15
    birtakım deneyden ilham
    alınarak oluşturuldu.
  • 1:16 - 1:17
    Deney çok basitti:
  • 1:17 - 1:20
    Bir deney faresini iki suluklu
    bir kafese koyuyorsunuz.
  • 1:21 - 1:25
    Bunlardan biri sadece su iken
    diğeri eroin veya kokainli su.
  • 1:25 - 1:27
    Bu deneyi her yaptığınızda,
  • 1:27 - 1:30
    farenin uyuşturuculu suya kafayı taktığını
  • 1:30 - 1:33
    ve kendini öldürünceye dek
    içmeye devam ettiğini görürsünüz.
  • 1:34 - 1:38
    Ama 1970'lerde, bir psikoloji
    profesörü olan Bruce Alexander,
  • 1:38 - 1:40
    bu deneyle ilgili tuhaf
    bir şeyin farkına vardı:
  • 1:40 - 1:42
    Fare kafese her zaman yalnız konuluyordu.
  • 1:43 - 1:45
    Uyuşturucu dışında
    yapacağı bir şey yoktu.
  • 1:46 - 1:48
    Bu deney farklı yapılırsa
    neler olacağını merak etti, Hoca.
  • 1:49 - 1:53
    Böylece bir "Fare Parkı" kurdu,
    esasen bir fare cenneti...
  • 1:53 - 1:57
    Farelerin; renkli toplarının
    ve tünellerinin olduğu,
  • 1:57 - 2:00
    oynayacak ve çiftleşecek bir sürü
    başka farenin olduğu bir kafesti.
  • 2:00 - 2:02
    Bir farenin isteyebileceği her şey vardı.
  • 2:03 - 2:06
    Tabii yine normal ve uyuşturuculu
    sulukları vardı.
  • 2:06 - 2:08
    Fakat işin ilginç yanı,
  • 2:08 - 2:12
    "Fare Parkı"nda, fareler nadiren
    uyuşturuculu suyu kullandılar.
  • 2:12 - 2:16
    Eroinli suya hiçbiri takılmadı,
    hiçbiri aşırı doz almadı.
  • 2:17 - 2:19
    Belki sadece farelerde oluyordur,
    ne dersiniz?
  • 2:19 - 2:23
    Pekala, aslında bunun insanlarla
    yapılmış bir şekli de var.
  • 2:23 - 2:24
    Vietnam Savaşı.
  • 2:24 - 2:28
    Amerikalı askerlerin %20'si
    yüksek dozda eroin kullanıyordu.
  • 2:28 - 2:30
    Gerida kalanlar bayağı endişeliydi
  • 2:30 - 2:33
    çünkü savaş bitince
    Amerikan sokaklarında
  • 2:33 - 2:35
    yüzbinlerce eroinman
    olacağını düşündüler.
  • 2:36 - 2:39
    Ancak eve dönen askerler incelendi
    ve çarpıcı bir şey görüldü:
  • 2:39 - 2:43
    Askerler rehabilitasyona gitmediler,
    hatta hiçbir sıkıntı yaşamadılar;
  • 2:43 - 2:46
    %95'i eve dönünce uyuşturucu
    kullanmayı bıraktı.
  • 2:46 - 2:50
    Uyuşturucu hakkında eski teorilere göre,
    bunlar pek mantıklı gelmeyebilir.
  • 2:50 - 2:53
    Ama eğer Alexander Hocanın teorisine
    inanıyorsanız, gayet mantıklı.
  • 2:53 - 2:56
    Çünkü yabancı bir ülkede,
    korkunç bir ormana bırakıldığınızda
  • 2:56 - 3:00
    olmak istemediğiniz bir yerde, öldürmeye
    veya ölmeye zorlandığınız bir anda,
  • 3:00 - 3:03
    eroin kullanmak zamanınızı geçirmek
    için makul gelebilir.
  • 3:03 - 3:06
    Ancak güzel evinize, aileniz
    ve arkadaşlarınızın yanına dönmek,
  • 3:06 - 3:09
    o ilk fare kafesinden alınıp
    insan "Fare Parkı"na
  • 3:09 - 3:11
    konulmakla eşdeğer.
  • 3:12 - 3:14
    Mesele, kimyasallar değil;
    mesele, sizin kafesiniz.
  • 3:15 - 3:17
    Bağımlılık hakkında
    daha farklı düşünmeliyiz.
  • 3:17 - 3:20
    İnsanoğlunda doğuştan gelen bir bağlanma ihtiyacı var.
  • 3:20 - 3:24
    Mutlu veya sağlıklı olduğumuzda, bunu çevremizdekilerle paylaşmak isteriz.
  • 3:24 - 3:25
    Ama bunu yapamadığımızda,
  • 3:25 - 3:28
    örneğin travma geçirdiğinizde veya soyutlandığınızda...
  • 3:28 - 3:32
    Bizi rahatlatan bir şeylerle bağ kurma ihtiyacı duyarız.
  • 3:32 - 3:34
    Bu belki akıllı telefonu sonsuza dek kucalamak;
  • 3:34 - 3:40
    veya belki video oyunları, kumar ve kokain.
  • 3:40 - 3:44
    Ama bir şeylerle bağ kuracağız, çünkü bu doğamızda var.
  • 3:44 - 3:48
    Kötü bağlardan iyi bağlara giden yol,
  • 3:48 - 3:51
    ...birlikte mutlu olduğunuz insanlarla olmaktan geçer.
  • 3:51 - 3:54
    Bağımlılık etrafımızda sürekli olan bağlanamama...
  • 3:54 - 3:56
    sorununa bir belirti.
  • 3:56 - 3:57
    Hepimiz hissetmişizdir.
  • 3:57 - 4:01
    1950' lerden beri ortalama bir Amerikalının yakın arkadaşlarının sayısı...
  • 4:01 - 4:03
    ...giderek düşüyor.
  • 4:03 - 4:06
    Aynı zamanda evlerindeki boş alan...
  • 4:06 - 4:07
    ...giderek artıyor.
  • 4:08 - 4:12
    Arkadaşlar arasındaki mesafe ve bu bağlantılar arasındaki engelleri seçmek için.
  • 4:13 - 4:15
    Uyuşturucular üzerindeki savaş yüzyıldır devam ediyor,
  • 4:15 - 4:17
    ve her şeyi daha kötü hâle getirdi.
  • 4:17 - 4:20
    Onlara iyileşmeleri için yardım etmenin yanında...
  • 4:20 - 4:23
    ...onları toplumdan dışlıyoruz.
  • 4:23 - 4:26
    Onlar için iş bulmayı ve istikrarlı olmalarını daha zor hale getirdik.
  • 4:26 - 4:29
    .
  • 4:29 - 4:33
    ...ve onları hapislere atıyoruz. Yani kafeslere.
  • 4:33 - 4:35
    Zaten iyi durumda olmayan insanları...
  • 4:35 - 4:39
    daha kötü hissedecekleri bir duruma sokuyoruz ve kurtulmadan nefret etmelerine neden oluyoruz.
  • 4:39 - 4:43
    Şimdiye kadar sadece uyuşturucudan bireysel kurtulmadan bahsettik.
  • 4:44 - 4:46
    Ama şimdi sosyal kurtulmadan bahsetmeliyiz.
  • 4:46 - 4:49
    Çünkü bize göre bir şeyler yanlış gidiyor.
  • 4:49 - 4:53
    Daha "Fare Parkı"na benzeyen kurumlar kurmalıyız.
  • 4:53 - 4:55
    Kesinlikle soyutlanmış kafeslere değil.
  • 4:56 - 4:59
    Bu yaşadığımız doğal olmayan yolu değiştirmeli,
  • 4:59 - 5:01
    ve birbirimizi yeniden keşfetmeliyiz.
  • 5:01 - 5:07
    Bağımlılığın tersi itidal değil, bağlantı.
  • 5:11 - 5:13
    [Alyazı: Barış Tunahan]
Title:
Everything We Think We Know About Addiction Is Wrong
Description:

more » « less
Video Language:
English
Duration:
05:42

Turkish subtitles

Revisions