Otizmin unutulmuş tarihi
-
0:01 - 0:03Geçen yıl Noel’den hemen sonra,
-
0:03 - 0:07Kaliforniya’da 132 çocuk, ya Disneyland'ı
-
0:07 - 0:09ziyaret ettikleri ya da orada
bulunmuş biriyle -
0:09 - 0:12temasa geçtikleri için kızamığa yakalandı.
-
0:12 - 0:15Virüs daha sonra Kanada sınırını geçip
-
0:15 - 0:19Quebec'te 100'den fazla çocuğa bulaştı.
-
0:19 - 0:22Bu salgınla alakalı trajik şeylerden biri,
-
0:22 - 0:27dünyada tedavisi en kolay hastalıklardan
biri olan kızamığın -
0:27 - 0:31bağışıklık sistemi zayıf olan bir çocuk
için öldürücü olabilmesidir. -
0:31 - 0:33Bu hastalığı durdurabilecek etkili bir aşı
-
0:33 - 0:37yarım asrı aşkın süredir mevcut,
-
0:37 - 0:39fakat Disneyland'de bu salgına yakalanan
-
0:39 - 0:42çocukların birçoğuna aşı yapılmamıştı,
-
0:42 - 0:45çünkü aileleri bunun sözde
daha kötü bir şeye -
0:45 - 0:47yol açabileceğinden korkmuşlardı:
-
0:47 - 0:49Otizme.
-
0:49 - 0:53Fakat durun-- İngiliz Tıp Dergisi
tarafından yayınlanmış, -
0:53 - 0:55otizm ve aşılar hakkında
tartışmayı alevlendiren, -
0:55 - 0:57foyası meydana çıkan
-
0:57 - 0:58ve ardından geri çekilen ve
-
0:58 - 1:01kasten dolandıran o makale
değil miydi? -
1:01 - 1:03Bilim meraklısı çoğu insan,
-
1:03 - 1:08aşının otizme yol açtığı teorisinin bir
saçmalık olduğundan bihaber mi? -
1:08 - 1:09Bence çoğunuz biliyorsunuz bunu,
-
1:09 - 1:12fakat dünyadaki milyonlarca ebeveyn,
-
1:12 - 1:17aşının çocuklarını otizm riskine
atacağından korkmaya devam ediyor. -
1:17 - 1:18Neden?
-
1:19 - 1:20İşte sebebi.
-
1:20 - 1:25Bu zamanla yükseldiği değerlendirilen
otizmin yayılma grafiği. -
1:25 - 1:28Otizm 20. yüzyılda çok nadir görülen bir
-
1:28 - 1:31durum olarak nitelendiriliyordu.
-
1:31 - 1:34Otizmi daha önce duymuş olan az sayıda
-
1:34 - 1:36psikolog ve çocuk doktoru,
-
1:36 - 1:40kariyerlerini böyle bir vaka görmeden
tamamlayacaklarını düşünüyorlardı. -
1:40 - 1:45Onlarca yıl, yaygınlık derecesi
10 bin çocukta sadece -
1:45 - 1:473 ila 4 arasında sabit kaldı.
-
1:47 - 1:49Fakat sonra, 1990'larda,
-
1:49 - 1:51değerler birdenbire artmaya başladı.
-
1:51 - 1:55Otizm Konuşuyor gibi yardım kuruluşları
-
1:55 - 1:58otizmi tekrar tekrar,
Disneyland'daki başka bir -
1:58 - 2:01çocuktan kapılabilecek bir salgınmış gibi
değerlendiriyorlar. -
2:01 - 2:03Peki ya neler oluyor?
-
2:03 - 2:06Eğer sorun aşılar değilse, ne o zaman?
-
2:06 - 2:10Atlanta'daki Hastalık Kontrol
Merkezi'ndeki insanlara, -
2:10 - 2:11ne olduğunu sorarsanız,
-
2:11 - 2:14bu hızla yükselen değerleri açıklamak için
-
2:14 - 2:19“genişletilmiş tanı kriterleri” ve
“daha iyi vaka saptanması” -
2:19 - 2:21gibi ifadeler kullanmaya meyilliler.
-
2:21 - 2:22Fakat bu tarz bir dil,
-
2:23 - 2:262 yaşındaki çocuğunun göz teması
kurmasını ümit eden -
2:26 - 2:30genç bir anneyi sakinleştirmeye yetmez.
-
2:30 - 2:33Tanı kriterleri daha geniş olmalıyken,
-
2:33 - 2:36en başta neden bu kadar sınırlıydılar?
-
2:36 - 2:38Neden 1990'lardan önce
-
2:38 - 2:41otizm vakalarına daha nadir rastlanıyordu?
-
2:41 - 2:47Beş yıl önce, bu soruların cevabını
ortaya çıkarmaya karar verdim. -
2:47 - 2:50Olanların yavaş ve tedbirli adımlarla
ilerleyen bilimdense -
2:50 - 2:53halk arasındaki söylentilerin gücü ile
-
2:53 - 2:57daha çok alakası olduğunu öğrendim.
-
2:57 - 2:5920. yüzyılın büyük bir kısmında,
-
2:59 - 3:01klinisyenler otizmin ne olduğu
-
3:01 - 3:03ve nasıl keşfedildiği ile alakalı
-
3:03 - 3:05bir hikâye anlattılar,
-
3:05 - 3:09fakat bunun yanlış çıkması ve
beraberinde getirdiği sonuçları -
3:09 - 3:13küresel toplum sağlığı üzerinde
yıkıcı bir etki oluşturuyor. -
3:13 - 3:17Tıbbi literatürün kıyısında
köşesinde kalmış, -
3:17 - 3:19kaybedilmiş ve unutulmuş,
-
3:19 - 3:22otizmi anlatan daha gerçek
başka bir hikâye vardı. -
3:22 - 3:26Bu ikinci hikâye, bu noktaya nasıl
ulaştığımızı ve bir sonraki -
3:26 - 3:29aşamada nerede olmamız gerekeceği
hakkında her şeyi anlatıyor. -
3:29 - 3:34İlk hikâye, Johns Hopkins
Hastanesi'ndeki çocuk psikiyatristi -
3:34 - 3:36olan Leo Kanner ile başlıyor.
-
3:36 - 3:391943'te Kanner kendi dünyasında yaşayan,
-
3:39 - 3:44etrafındakileri, hatta ebeveynlerini
görmezden gelen -
3:44 - 3:4711 genç hastayı anlatan
-
3:47 - 3:48bir makale yayınladı.
-
3:48 - 3:51Yüzlerinin önünde ellerini çırparak
-
3:51 - 3:53saatlerce kendilerini
eğlendirebiliyorlardı, -
3:53 - 3:56fakat en sevdikleri oyuncakları
haberleri olmadan -
3:56 - 3:58her zamanki yerinden alınmış olması gibi
-
3:58 - 4:01küçük şeylerden ise paniğe kapılıyorlardı.
-
4:01 - 4:04Kanner kliniğine getirilen
hastalardan yola çıkarak -
4:04 - 4:07otizmin çok nadir olduğunu düşündü.
-
4:07 - 4:121950'lere kadar, dünyada bu
konunun öncüsü olarak, -
4:12 - 4:16Güney Afrika kadar
uzaklardan yönlendirildiğinde, -
4:16 - 4:21sadece 150'nin altında gerçek otizm
vakasına tanık olduğunu açıkladı. -
4:21 - 4:24Bu aslında şaşılacak bir şey değildi,
-
4:24 - 4:27çünkü Kanner’ın otizm tanısı kriterleri
-
4:27 - 4:29inanılmaz seçiciydi.
-
4:29 - 4:35Örneğin, o nöbet geçiren çocuklara
bu teşhisin konmasına karşıydı -
4:35 - 4:38ama bugün biliyoruz ki
epilepsi otizmde çok yaygındır. -
4:38 - 4:41Bir defasında başka
klinisyenler tarafından -
4:41 - 4:44otizm teşhisi konan 10 çocuktan dokuzunun
-
4:44 - 4:48otistik olduğunu reddettiği için
havalara girmişti. -
4:48 - 4:50Kanner zeki biriydi,
-
4:50 - 4:53ama teorilerinden
birkaçı başarılı olamadı. -
4:53 - 4:57O, otizmi soğuk ve sevgisiz
ebeveynlerin neden olduğu -
4:57 - 5:00bir çocuk psikozu olarak sınıflandırdı.
-
5:01 - 5:05Bu çocuklar buzdolabında düzgün
bir şekilde tutulmuşlar -
5:05 - 5:07ve erimemişler dedi.
-
5:07 - 5:09Fakat aynı zamanda Kanner,
-
5:09 - 5:12bazı genç hastalarının müzik,
matematik ve hafıza gibi -
5:12 - 5:15bazı belli başlı alanlarda yoğunlaşan
-
5:15 - 5:19özel yeteneklerinin olduğunu fark etti.
-
5:19 - 5:21Kliniğindeki bir erkek çocuk
-
5:21 - 5:26daha 2 yaşına girmeden 18 senfoniyi
birbirinden ayırt edebiliyordu. -
5:26 - 5:29Annesi onun en sevdiği
plaklardan birini koyduğunda -
5:29 - 5:32doğru bir şekilde “Beethoven” diyordu.
-
5:32 - 5:34Fakat Kanner ebeveynlerinin onayını almada
-
5:34 - 5:38umutsuz olan bu çocukların
şatafatlı ebeveynlerden -
5:38 - 5:41duydukları şeyleri
kustuklarını iddia ederek -
5:41 - 5:43bu yeteneklere karşı karamsar
bir görüşe sahipti. -
5:43 - 5:49Sonuç olarak, otizm aileler için bir
leke ve utanç kaynağı oldu -
5:49 - 5:51ve dünyanın çoğu için görünmez olarak,
-
5:51 - 5:54otistik çocukların iki nesli
-
5:54 - 5:58kendi iyilikleri için bazı
kurumlara yollandılar. -
5:58 - 6:02İlginç bir şekilde, araştırmacılar
1970’lere kadar -
6:02 - 6:07Kanner’ın otizmin nadir olduğu
teorisini test etmeye başlamadılar. -
6:08 - 6:12Bana söylediği gibi Kanner’ın
buzdolabı ebeveynliği teorisinin -
6:12 - 6:15"tam bir aptallık” olduğunu
düşünen Lorna Wing, -
6:15 - 6:17Londra’da bir bilişsel psikologtu.
-
6:18 - 6:21O ve kocası John, sıcakkanlı
ve şefkatli insanlardı, -
6:21 - 6:25fakat Susie adında son derece
otistik bir kızları vardı. -
6:25 - 6:29Lorna ve John, bir tanı olmadan
ulaşılamayacak olan -
6:29 - 6:31destek hizmetleri,
-
6:31 - 6:34özel eğitim ve diğer kaynaklar olmadan
-
6:34 - 6:37Susie gibi bir çocuğu büyütmenin
ne kadar zor olduğunu biliyorlardı. -
6:38 - 6:40Lorna ve meslektaşı Judith Gould,
-
6:40 - 6:45otistik çocuklar ve aileleri için
daha fazla kaynak gerektiği konusunu -
6:45 - 6:48Sağlık Bakanlığı’na taşımak için
-
6:48 - 6:52aslında 30 yıl önce yapılmış olması
gereken bir şeyi yapmaya karar verdiler. -
6:52 - 6:57Onlar, toplum genelinde otizmin
yaygınlığı çalışmasını başlattılar. -
6:57 - 7:00Onlar toplumdaki otistik
çocukları bulmak için -
7:00 - 7:05Londra’nın Camberwell adlı banliyosunda
kaldırımları mesken tuttular. -
7:05 - 7:10Gördükleri şey Kanner’ın modelinin
çok sığ olduğunu açığa çıkardı. -
7:10 - 7:15Halbuki otizm gerçeği daha
renkli ve çeşitli. -
7:15 - 7:17Bazı çocuklar neredeyse hiç konuşamıyordu,
-
7:17 - 7:22fakat diğerleri astrofiziğe,
dinozorlara ve kraliyet ailesinin -
7:22 - 7:25şeceresine olan cazibeleriyle sanki
muma dönmüşlerdi. -
7:25 - 7:29Diğer bir ifadeyle, bu çocuklar güzel
-
7:29 - 7:32ve düzgün kutulara sığmıyorlardı
-
7:32 - 7:34ve onlar orada Kanner’ın tahmin ettiği
-
7:34 - 7:37yekpare modelden çok daha
fazlasını gördüler. -
7:38 - 7:41İlk başta ellerindeki veriyi
anlamlandıramadılar. -
7:41 - 7:44Bu çocukları daha önce nasıl
hiç fark eden olmamıştı? -
7:44 - 7:47Fakat sonra Lorna, Kanner’ın
makelesinden bir yıl sonra -
7:47 - 7:511944’ te Almanya’da
-
7:51 - 7:52yayınlanıp unutulan
-
7:52 - 7:55ve hiç kimsenin hatırlamak ve
düşünmek bile istemediği -
7:55 - 7:57korkunç bir zamanın küllerinde gömülmüş
-
7:57 - 8:00bir makaleye atfedilen
bir belgeye rastladı. -
8:01 - 8:03Kanner, kendisiyle rekabet eden
bu makaleyi biliyordu, -
8:03 - 8:07fakat kendi çalışmasında
bundan özellikle bahsetmedi. -
8:07 - 8:10İngilizce’ye bile hiç çevrilmemişti,
-
8:10 - 8:13fakat şans eseri, Lorna’nın
kocası Almanca biliyordu -
8:13 - 8:16ve Lora için onu çevirdi.
-
8:16 - 8:20O makale otizmin
başka bir hikâyesini sunuyordu. -
8:20 - 8:23Yazarı 1930’larda
Viyana’da bir yatılı okul -
8:23 - 8:26ve klinik karışımı bir yeri işleten
-
8:26 - 8:28Hans Asperger adında bir adamdı.
-
8:28 - 8:32Asperger’in öğrenme farklılıkları olan
çocukların eğitimi hakkındaki fikirleri -
8:32 - 8:35bugünün çağdaş standartlarının
bile ilerisindeydi. -
8:35 - 8:40Klinikte sabahları, müzik besteleme
çalışmaları ile başlıyordu -
8:40 - 8:43ve Pazar günü öğleden sonraları
çocuklar oyun oynuyorlardı. -
8:43 - 8:47Ebeveynleri otizme neden olmayla
suçlamak yerine, -
8:47 - 8:49Asperger, onu birinin tüm yaşamı boyunca
-
8:49 - 8:53konfor ve çeşitli şefkatli destekler
gerektiren uzun soluklu -
8:53 - 8:58poligenetik bir yetersizlik
olarak çerçevelendirmişti. -
8:58 - 9:01Çocuklara kliniğindeki hastalar gibi
davranmanın aksine, -
9:01 - 9:05Asperger onları onun küçük
profesörleri olarak adlandırdı -
9:05 - 9:08ve özellikle onlara uygun olan eğitim
metotlarının geliştirilmesinde -
9:08 - 9:10onların katkılarını kaydetmişti.
-
9:11 - 9:16Önemli bir şekilde, Asperger otizmi
yetenekli olmakla engelli olma -
9:16 - 9:21aralığını kapsayan farklı
bir süreç olarak görmüştür. -
9:22 - 9:25O, otizmin ve otistik
özelliklerin yaygın olduğuna -
9:25 - 9:27ve her zaman var olmuş olduğuna,
-
9:27 - 9:31bu sürecin tuhaf bilim adamı ve
dalgın profesör gibi -
9:31 - 9:34popüler kültürden benzer numunelerin
-
9:34 - 9:37yönlerini görerek inanmıştı.
-
9:37 - 9:39Hatta öyle görünüyor ki
-
9:39 - 9:43bilim ve sanatta başarı için
kişide otizmden -
9:43 - 9:46bir parça iz gereklidir
diyecek kadar ileri gitmişti. -
9:46 - 9:50Lorna and Judith, Kanner’ın ebeveylerin
otizme neden olduğundan dolayı nadir -
9:50 - 9:54olduğunu düşündüğü için hatalı
olduğunu fark ettiler. -
9:54 - 9:56Sonraki birkaç yıl boyunca,
-
9:56 - 10:00onlar Amerikan Psikiyatri
Derneği ile tanı kriterlerini -
10:00 - 10:03genişletmek için “otizm yelpazesi”
diye adlandırdıkları -
10:03 - 10:06çeşitliliği sunmak için
sessizce çalıştılar. -
10:06 - 10:091980’lerin sonunda 1990’ların başında,
-
10:09 - 10:11onların değişiklikleri
Kanner’ın sığ modelini -
10:11 - 10:14Asperger’in geniş ve kapsamlı modeliyle
-
10:14 - 10:16değiştirerek yürürlüğe girdi.
-
10:17 - 10:20Bu değişiklikler dış dünyadan
kopuk bir şekilde olmuyordu. -
10:20 - 10:23Şans eseri, Lorna ve Judith
gözlerden uzak çalışarak -
10:23 - 10:25kriterleri geliştirirken,
-
10:25 - 10:30bütün dünyadaki insanlar
ilk defa otistik yetişkinler görüyorlardı. -
10:30 - 10:331988’de “Yağmur Adam” filmi çıkmadan
-
10:33 - 10:38sadece çok az sayıda uzman
otizmin nasıl bir şey olduğunu biliyordu. -
10:38 - 10:43Dustin Hoffman’ın Raymond Babbitt
olarak unutulmaz performansı -
10:43 - 10:46“Yağmur Adam”a dört Akademi
Ödülü kazandırdığında, -
10:46 - 10:49dünyanın her yanındaki çocuk doktorları,
-
10:49 - 10:53psikologlar, öğretmenler ve ebeveynler
otizmin nasıl bir şey olduğunu öğrendiler. -
10:54 - 10:56Şans eseri aynı zamanda,
-
10:56 - 11:02otizm tanısı koymada
kullanımı kolay ilk testler tanıtıldı. -
11:02 - 11:05Artık sen çocuğunu değerlendirmesi için
küçük bir uzmanlar sınıfı ile -
11:05 - 11:09irtibat kurmak zorunda kalmayacaktın.
-
11:09 - 11:13“Yağmur Adam”, kriterlerdeki değişiklikler
-
11:13 - 11:16ve bu testlerin tanıtımının birlikteliği
-
11:16 - 11:18mükemmel bir otizm farkındalığı
-
11:18 - 11:21ve bir ağ etkisi yarattı.
-
11:21 - 11:24Lorna ve Judith’in de tahmin ettiği gibi,
-
11:24 - 11:27aslında umduğu gibi, tanıların
sayısında bir artış oldu ki -
11:27 - 11:30bu nihayet hak ettikleri
destek ve hizmetlerden -
11:30 - 11:35otistik insanların ve ailelerinin
faydalanmasına imkân sağlayacaktı. -
11:36 - 11:38Sonra Andrew Wakefield ortaya çıktı
-
11:38 - 11:42ve tanıların artmasında aşıları suçladı.
-
11:42 - 11:44Bu basit, güçlü
-
11:44 - 11:47ve kışkırtıcı bir şekilde
inandırıcı hikâye -
11:47 - 11:49Kanner’ın otizmin nadir olduğu teorisi
-
11:49 - 11:51kadar yanlıştı.
-
11:51 - 11:54Eğer CDS’nin Amerika’da
-
11:54 - 11:5968 çocukta bir çocuk olan
mevcut tahmini doğruysa, -
11:59 - 12:03o zaman otistikler dünyadaki en büyük
azınlık gruplarından biri oluyorlar. -
12:03 - 12:06Son yıllarda, otistik insanlar
kendilerinin bir sonraki -
12:06 - 12:09tıbbi buluş yoluyla çözülecek
birer bulmaca -
12:09 - 12:13oldukları düşüncesini reddetmek için
-
12:13 - 12:16“nöroçeşitlilik” terimini insan bilişinin
çeşitlerini kutlamak için -
12:16 - 12:19damgalayarak internette
bir araya geldiler. -
12:19 - 12:22Nöroçeşitliliği anlamanın bir yolu
-
12:22 - 12:25insanların işletim sistemleri
yoluyla düşünmektir. -
12:25 - 12:30Bir bilgisayar sadece Windows’u
çalıştırmıyor diye bozuk sayılmaz. -
12:30 - 12:34Otistik standartlara göre
normal insan beyni -
12:34 - 12:36kolayca çeldirilebilir,
-
12:36 - 12:38takıntılı bir şekilde sosyal
-
12:38 - 12:41ve detaylar için dikkat
eksikliğinden muzdariptir. -
12:41 - 12:44Tabii ki kendileri için
uygun olmayan bir dünyada -
12:44 - 12:46zor bir hayat yaşadıkları kesin.
-
12:46 - 12:5180 yıl sonra, biz hâlâ Asperger’i
yakalamaya çalışıyoruz ki -
12:51 - 12:54o otizmin en zor yanlarının “tedavisi”nin
-
12:54 - 12:57anlayışlı öğretmenlerinde,
-
12:57 - 12:59yardımcı işverenlerinde,
-
12:59 - 13:01destek topluluklarında
-
13:01 - 13:05ve çocuklarının potansiyeline inanan
ebeveynlerinde bulunduğuna inanıyordu. -
13:05 - 13:08Zosia Zaks adında otistik bir adam
bir keresinde şöyle demişti: -
13:08 - 13:13“İnsanlık gemisini yüzdürmek için
haydi herkes işbaşına!” -
13:13 - 13:16Belirsiz bir geleceğe doğru
yelken açarken, -
13:16 - 13:20toplum olarak karşı karşıya kaldığımız
zorluklarla mücadele etmek için -
13:20 - 13:24gezegenimizdeki insan zekâsının
her çeşidinin birlikte çalışmasına -
13:24 - 13:25ihtiyacımız var.
-
13:25 - 13:28Bir tane bile zekâyı boşa harcama
lüksümüz yok. -
13:28 - 13:29Teşekkür ederim.
-
13:29 - 13:33(Alkış)
- Title:
- Otizmin unutulmuş tarihi
- Speaker:
- Steve Silberman
- Description:
-
Onlarca yıl önce çok az sayıda çocuk doktoru otizmi duymuştu. 1975’te, beş binde bir çocukta olduğu tahmin ediliyordu. Bugün 68’de 1’i otizm yelpazesinin içinde yer alıyor. Bu hızlı yükselişe ne neden oldu? Steve Silberman “mükemmel otizm farkındalığı akımı”na- birkaç doktor daha kabul edilebilir bir görüşten, beklenmedik bir popüler kültür anından ve yeni bir klinik testten bahsediyor- işaret ediyor. Fakat bunu gerçekten daha iyi anlamak için 1944’te öncülük eden bir makale yayınlayan Avusturya’lı Hans Asperger’e doğru gitmemiz gerekiyor. Çünkü zamanın içine gömülmüştü ve otizm o zamandan beri yanlış anlaşılıyordu. (Bu konuşma Pop-Up Dergisi’nin düzenlediği bir TED2015 oturumudur: popupmagazine.com veya Twitter'da @popupmag.)
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 13:48
Eren Gokce approved Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism | ||
Hüseyin ÖZKAY edited Turkish subtitles for The forgotten history of autism |