Ortak görüş bulmanın güzelliği ve karmaşası
-
0:00 - 0:04Hikâyemiz birkaç yıl önce
-
0:04 - 0:07eşim ve ben gizli bir komşudan
-
0:07 - 0:09şikâyet mektubu aldığımızda başladı.
-
0:09 - 0:11(Gülüşmeler)
-
0:11 - 0:16Eşimin gözlerimin önünde
-
0:16 - 0:20bu zarif, barışçıl, tatlı kadından
yavrularının korunmaya ihtiyacı olan -
0:20 - 0:25sinirli bir anne boz ayıya
dönüşmesini asla unutmayacağım. -
0:25 - 0:26Çok etkileyiciydi.
-
0:27 - 0:28Olaylar şöyle gelişti.
-
0:28 - 0:30Bu bizim ailemiz.
-
0:30 - 0:33Bu eşim, ben ve 5 harika çocuğumuz.
-
0:33 - 0:36Oldukça gürültü ve delidoluyuz,
-
0:36 - 0:37bu biziz.
-
0:38 - 0:40Yine de iki çocuğumuzun
Mary'den ve benden -
0:40 - 0:42daha farklı göründüğünü
fark etmişsinizdir. -
0:42 - 0:44Bunun sebebi ise onları
evlat edinmiş olmamız. -
0:44 - 0:47Komşumuz, her gün evimizin dışında oynayan
-
0:47 - 0:49farklı görünümlü iki çocuk görmüş
-
0:49 - 0:51ve yasadışı bir çocuk bakıcılığı
-
0:51 - 0:54işi yapıyor olduğumuz sonucuna varmış.
-
0:54 - 0:57(Mırıldanmalar)
-
0:58 - 1:01Çocuklarımızın bu şekilde
kalıba sokulmasına kızgındık -
1:01 - 1:06ama bunun ırksal profillemenin
küçük bir örneği olduğunu biliyorum. -
1:07 - 1:10Bu, bizden farklı düşünen
-
1:10 - 1:12ya da farklı inanan
belki de farklı oy veren -
1:12 - 1:16insanlara yapmaya meyilli
olduğumuz şey değil mi? -
1:16 - 1:19Gerçek komşular gibi samimi olmak yerine
-
1:19 - 1:21birbirimize mesafeli olduk
-
1:21 - 1:22ve onlara karşı olan davranışlarımız
-
1:22 - 1:26kimin dünyayı bizim gibi görüp
-
1:26 - 1:28kimin görmediğine göre şekillendi.
-
1:29 - 1:33Bakın komşumun muzdarip
olduğu durum çekişme. -
1:34 - 1:37Bazen biz de aynı durumdan
muzdarip oluyoruz. -
1:37 - 1:41Tıbbi bir durum değil fakat bulaşıcı.
-
1:42 - 1:44Çekişmenin ne olduğu
hakkında biraz konuşalım. -
1:44 - 1:46Çekişme için favori tanımım şu:
-
1:46 - 1:52"Tam olarak savaş olmayan şartlarda
savaşçı bir görüş benimsemek." -
1:53 - 1:56Çekişme kelimesi aynı köke
sahip olan Yunanca kelimeden geliyor -
1:56 - 1:58ordan da "Mücadele"
kelimesini çıkarıyoruz. -
1:58 - 2:00Ne kadar da uygun.
-
2:01 - 2:04İlk kez yazar Rick Warren
tarafından tanımlanan, -
2:04 - 2:06son derece tutulan
iki inanca bağlandığımızda -
2:06 - 2:10hepimiz çekişmenin semptomlarını
göstermeye meyilliyiz. -
2:10 - 2:14İlki, eğer birisini seviyorsak
-
2:14 - 2:17yaptıkları ya da inandıkları
her şeyde hemfikir olmalıyız. -
2:18 - 2:20İkincisi ise tam tersi
-
2:20 - 2:21eğer birisiyle hemfikir değilsek
-
2:21 - 2:25bu, onlardan korktuğumuz
ya da nefret ettiğimiz anlamına gelmeli. -
2:26 - 2:30Mücadelenin, bu tarz düşünmenin
ilişkilerimiz bittiğinde neler getirdiğini -
2:30 - 2:32fark ediyor muyuz emin değilim.
-
2:32 - 2:35Çünkü ne olursa olsun hemfikir olmamız
-
2:35 - 2:37ya da olmamamız gerektiğini düşünüyoruz.
-
2:38 - 2:41Brexit ya da Hong Kong
veya İsrail yerleşkeleri, -
2:41 - 2:43belki de memurların itham edilmesi
-
2:43 - 2:46hakkında ettiğimiz sohbetleri düşünün.
-
2:48 - 2:51Bu konular ya da bu konulardan
-
2:51 - 2:56feci şekilde daha önemsiz
bir konu yüzünden -
2:56 - 2:57hayatımızda en az bir ilişkinin
-
2:57 - 3:00gerildiğine ya da bittiğine
iddiaya girerim. -
3:01 - 3:04Çekişmenin tedavisi ulaşılamaz değil.
-
3:04 - 3:06Asıl soru nasıl olduğu.
-
3:07 - 3:09Tecrübelerimin bana başlamamı öğrettiği
-
3:09 - 3:11iki tane strateji önerebilirim.
-
3:12 - 3:16İlki, paylaştığımız şeylere
odaklanmamız anlamına gelen -
3:16 - 3:19ortak görüş ekmek.
-
3:20 - 3:23Kelimelerimi kasti olarak
kullandığımı bilmenizi istiyorum. -
3:23 - 3:26"Ekmek"ten kastım birisiyle ortak görüş
-
3:26 - 3:29bulabilmek için isteyerek
çalışmamız gerektiği. -
3:29 - 3:32Tıpkı toprağını ekmek
için çalışan çiftçi gibi. -
3:33 - 3:35Ortak görüş yaygın bir terim.
-
3:35 - 3:37Bu yüzden en azından ne söylemek
istemediğimi açıklayayım. -
3:37 - 3:41O da şu ki ortak görüşten
kastım aynı olmak -
3:41 - 3:43ya da tamamen hemfikir olup
onaylamak değil. -
3:43 - 3:46Demek istediğim tek şey
ilişkide diğer insanla -
3:46 - 3:51ortak olacak birleştirici
bir şey bulmamız. -
3:52 - 3:55Bilirsiniz bazen o bir şeyi bulmak zordur.
-
3:55 - 3:57Bu yüzden kişisel bir hikâye
paylaşmak istiyorum. -
3:57 - 3:58Ama paylaşmadan önce
-
3:58 - 4:00size kendimden biraz daha bahsedeyim.
-
4:00 - 4:02Beyazım,
-
4:02 - 4:05cinsiyetim erkek,
-
4:05 - 4:07orta sınıf, protestan bir Hristiyanım.
-
4:08 - 4:11Bu kelimelerin birkaçı
ağzımdan çıkar çıkmaz -
4:11 - 4:13bazılarınızın benim hakkımda
sezgileri oluştu. -
4:13 - 4:15Bu sorun değil.
-
4:15 - 4:17O sezgilerin hepsinin
pozitif olmadığını biliyorum. -
4:18 - 4:21Benim inancımı paylaşan insanlar
-
4:21 - 4:24çizgiyi aşmak üzere olduğumu biliyor.
-
4:24 - 4:26Beni duymazdan gelebilirsiniz.
-
4:26 - 4:27Devam ettiğimde
-
4:27 - 4:30eğer beni dinlerken zorlanıyorsanız
-
4:30 - 4:32sizden nazikçe düşünüp
taşınmanızı ve çekişmeyi -
4:32 - 4:35benimseyip benimsemediğinizi
görmenizi istiyorum. -
4:35 - 4:36Eğer beni geri çeviriyorsanız
-
4:36 - 4:40dünyayı benim gördüğümden
daha farklı gördüğünüz içindir. -
4:40 - 4:42Zaten konuştuğumuz şey de bu değil mi?
-
4:43 - 4:44Pekala hazır mısınız?
-
4:44 - 4:48Protestan bir Hristiyan olarak
-
4:48 - 4:51cinsiyet bağımsızlığı konusunda
nasıl ortak bir görüş -
4:51 - 4:53bulabileceğimi düşünüyordum.
-
4:53 - 4:55Benim gibi Hristiyanlar
-
4:55 - 4:59Tanrının bizi kadın ve erkek
olarak yarattığına inanır. -
5:00 - 5:01Peki ne yapıyorum?
-
5:01 - 5:02Havlu atıp
-
5:02 - 5:05"Transeksüel ya da LGBTQIA
-
5:05 - 5:08olan birisiyle ilişkim olamaz."
mı diyorum? -
5:08 - 5:09Hayır.
-
5:09 - 5:11Bu çekişmeye boyun eğmek olurdu.
-
5:12 - 5:15Ben de inancımın temel
görüşlerine bakmaya başladım. -
5:15 - 5:17O da şu ki:
-
5:17 - 5:21Bizi insan yapan 3 milyar genin-
-
5:21 - 5:26bu arada o genlerin 99.9'unu paylaşıyoruz-
-
5:26 - 5:30o 3 milyar genin zeki bir tasarımcı
sayesinde olduğuna inanıyorum. -
5:30 - 5:34Bu da hemen bana başka
birisiyle ortak görüş sağlıyor. -
5:34 - 5:35Aynı zamanda
-
5:37 - 5:40bana, her birimize
-
5:40 - 5:43aynı zeki tasarımcı tarafından
-
5:43 - 5:46yaşama hakkı verildiği inancını sağlıyor.
-
5:51 - 5:52Yine de derinlere indim.
-
5:53 - 5:55İnancımın bana
-
5:55 - 5:57birisiyle, o inandığım şeye inanana kadar
-
5:57 - 5:59ya da onu ikna edene kadar tartışarak
-
5:59 - 6:01ilişki başlatmamı
öğretmediğini fark ettim. -
6:01 - 6:03Bana, insan ırkının eşit bir üyesi
-
6:03 - 6:07oldukları için onları severek
ilişki başlatmamı öğretti. -
6:09 - 6:11Dürüst olmak gerekirse yine de
-
6:11 - 6:13inancımı paylaşan bazıları çizgi çekiyor
-
6:13 - 6:17ve birisine tercih edilen cinsiyet adıyla
hitap etmeyi reddediyor. -
6:17 - 6:21Ama bu, sizi onurlandırmak için
inandığım şeyden vazgeçmem gerektiği -
6:21 - 6:23yalanına inanmak değil mi?
-
6:25 - 6:27Zamanda geriye gidelim.
-
6:27 - 6:28Diyelim ki 20 yıl geriye gittik
-
6:28 - 6:31ve Muhammed Ali kapınıza geldi.
-
6:31 - 6:32Kapıyı açtınız.
-
6:33 - 6:36Ona Muhammed Ali diye mi,
-
6:36 - 6:38yoksa eski ismi Cassius Clay
diye mi hitap ederdiniz? -
6:39 - 6:42Birçoğunuz Muhammed Ali derdi
diye tahmin ediyorum. -
6:42 - 6:45Aynı zamanda birçoğunuz
-
6:45 - 6:49sadece ismini kullandığımız için
-
6:49 - 6:51İslamiyete geçmemiz
gerektiğini düşünmezdi. -
6:52 - 6:55Ona saygı duymak bana, hiçbirimize
-
6:55 - 6:57bir şeye mal olmazdı.
-
6:57 - 7:01Bir ilişkiye sahip olmak için
bize ortak görüş verirdi. -
7:02 - 7:05Çekişmeyi iyileştiren şey de ilişki.
-
7:05 - 7:07İnandığımız şeyden vazgeçmemek değil.
-
7:09 - 7:12İnancımı onurlandırmak benim için
-
7:12 - 7:15çekişmenin bu katı semptomlarını
reddetmek anlamına geliyor. -
7:15 - 7:18Demek istediğim, sizi
sevebilirim ve seveceğim. -
7:18 - 7:20Sizi kabul edebilirim ve edeceğim.
-
7:20 - 7:23Bir şeyleri yaparsam
-
7:23 - 7:26inandığım şeyden vazgeçmek
ya da sizden korkmak ve nefret etmek -
7:26 - 7:28zorunda olduğum yalanına uymayacağım.
-
7:29 - 7:32Çünkü sahip olduğumuz
ortak şeylere odaklanıyorum. -
7:35 - 7:39Birisiyle en küçük bir
ortak görüş dahi bulduğunuzda -
7:40 - 7:45bu, diğer insanın güzelliğini,
-
7:45 - 7:46karmaşasını ve görkemini
-
7:47 - 7:50anlamanızı sağlıyor.
-
7:54 - 7:56İkinci stratejimiz
-
7:56 - 7:58bize (nefes alır)
-
7:58 - 7:59nefes alabilmemiz,
-
8:00 - 8:01duraklamamız,
-
8:01 - 8:03sakinleşmemiz,
-
8:03 - 8:07çekişmeyi iyileştiren türden
ilişkilere sahip olmamız -
8:08 - 8:11ve bu ilişkileri canlı tutmamız
için bize yer açıyor. -
8:13 - 8:18İkinci strateji abartılı
nezaketi değiştirmek. -
8:18 - 8:19(Güler)
-
8:19 - 8:22Tekrar ediyorum kelimeleri
önemsiz göstermiyorum. -
8:22 - 8:25Nezaketten kastım gidip
baleye yazılmamız gerektiği değil. -
8:25 - 8:26Bu tuhaf olurdu.
-
8:26 - 8:27(Gülüşmeler)
-
8:27 - 8:32Demek istediğim tek bir hata yüzünden
her şeyi rafa kaldırmamak. -
8:32 - 8:34O hata sizi belki de derinden
-
8:35 - 8:36rencide etmiş olsa bile.
-
8:38 - 8:43Belki de Holokosttan
sağ kalan Corrie ten Boom -
8:43 - 8:44"Affetmek, sadece o
mahkumun ben olduğumu -
8:45 - 8:49fark etmek için bir mahkumu
özgür bırakmaktır." -
8:49 - 8:51dediğinde en iyi şeyi söylemişti.
-
8:54 - 8:58İnancım bana kendim de
dahil olmak üzere biz insanların -
8:58 - 9:00asla mükemmel olmayacağını öğretiyor.
-
9:00 - 9:02Bu yüzden benim için İsa olan
-
9:02 - 9:05bir kurtarıcının nezaketine
ihtiyacımız var. -
9:05 - 9:08Nezaketi kendi inancım
bağlamında tanımlarken -
9:08 - 9:12bunu farklı bir şekilde
ve farklı yollarla tanımlayan -
9:12 - 9:13birçok insan olduğunu biliyorum.
-
9:13 - 9:17Favori tanımım radyo yayıncısı
Oswald Hoffman'ın yaptığı: -
9:17 - 9:20"Nezaket, sevimsizi ve sevilmeyeni
-
9:21 - 9:23seven sevgidir."
-
9:23 - 9:26Nezaketin bu resmini seviyorum.
-
9:26 - 9:28Çünkü öyle olduğumu biliyorum
-
9:28 - 9:30ve belki birçoğunuz hepimizin oldukça
-
9:30 - 9:32sevilmeyen olduğumuz
zamanları düşünebilirsiniz. -
9:37 - 9:40Yani inancıma tiksindirici demeye,
-
9:40 - 9:44Tanrıdan gelen kayıtsız şartsız
-
9:44 - 9:46nezaket ve sevgiyi kabul etmeye
-
9:46 - 9:50ve arkamı dönüp
-
9:50 - 9:52sana gösterdiğim sevgiye şart koymaya
-
9:52 - 9:56cesaret etmem riyakarlık olurdu.
-
9:57 - 10:00Aklım neredeydi?
-
10:05 - 10:08Abartılıdan kastım sadece
bir kutucuğu işaretlemek değil, -
10:08 - 10:10beklenenden daha fazla demek.
-
10:11 - 10:12Çocukken, ebeveynlerimizin bizi
-
10:12 - 10:14birisinden özür dilemeye zorladığını
-
10:14 - 10:18ve onlara yürüyüp (öfkeyle)
"Üzgünüm." dediğimizi hatırlarsınız. -
10:18 - 10:19Bununla başa çıkmıştık değil mi?
-
10:19 - 10:21Bahsettiğimiz şey bu değil.
-
10:21 - 10:24Bahsettiğimiz şey, birisine
nezaket göstermek -
10:24 - 10:26zorunda kalmamız değil
bunu seçmemiz ve istememiz. -
10:26 - 10:30Abartılı nezaketi böyle değiştirebiliriz.
-
10:32 - 10:35Dinleyin bu kulağa
oldukça teorik gelebilir. -
10:35 - 10:37Size kendi kahramanımdan
bahsetmek istiyorum. -
10:37 - 10:40Nezaketin bir kahramanından.
-
10:40 - 10:42Yıl 2014.
-
10:43 - 10:44Yer İran.
-
10:45 - 10:49Öldürülmüş bir oğlanın annesi
şehir meydanında duruyor. -
10:51 - 10:55Oğlunu öldüren o adam da
-
10:55 - 10:57darağacında,
-
10:57 - 11:00sandalye gibi bir şeyin üstünde,
-
11:00 - 11:02boynunda bir ilmek,
-
11:02 - 11:04gözlerinde gözbağıyla orada.
-
11:06 - 11:07Samereh Alinejad'a
-
11:07 - 11:11ülkesinin yasaları altında
-
11:11 - 11:14bu adamı bağışlaması
-
11:14 - 11:17ya da infazını başlatması
yegane hakkı verilmişti. -
11:17 - 11:20Bir başka deyişle onu bağışlayabilir
-
11:20 - 11:23ya da tam anlamıyla o sandalyeyi
ayaklarının altından itebilirdi. -
11:26 - 11:27(Nefes verir)
-
11:28 - 11:29Ben--
-
11:30 - 11:34Samereh ve o adam arasındaki mücadeleyi
-
11:34 - 11:34hayal edemiyorum.
-
11:34 - 11:36Samereh'in alması gereken bir karar vardı.
-
11:36 - 11:40O adam, okuduğum bir raporda,
-
11:40 - 11:42ağlıyordu, affedilmek için yalvarıyordu.
-
11:44 - 11:45Samereh seçimini yaptı.
-
11:46 - 11:49O anda adama yaklaştı
-
11:49 - 11:52ve yüzüne bir tokat indirdi.
-
11:52 - 11:55Bu onun bağışlama şekliydi.
-
11:57 - 11:58Daha da iyisi.
-
11:59 - 12:02Hemen sonrasında ona sorular sordular,
-
12:02 - 12:04onunla röportaj yaptılar.
-
12:04 - 12:08"Sanki öfke kalbimden yok olmuş
-
12:08 - 12:12ve damarlarımdaki kan tekrar akmaya
başlamış gibi hissettim." dedi. -
12:12 - 12:14İnanılmaz değil mi?
-
12:14 - 12:18Ne güzel bir nezaket resmi,
ne güzel bir nezaket kahramanı. -
12:18 - 12:20Burada hepimiz için bir ders var.
-
12:20 - 12:22Teolog John Piper'ın da dediği gibi:
-
12:22 - 12:27"Nezaket güçtür,
sadece bağışlamak değildir." -
12:28 - 12:30Üzerine düşünürseniz
-
12:30 - 12:34nezaket, ilişkide birisine verdiğimiz
-
12:34 - 12:38ve ilişkimizin bizi ayıran şeylerden
daha önemli olduğunu gösteren -
12:38 - 12:40bir hediyedir.
-
12:42 - 12:44Üzerine bir süre daha düşünürseniz
-
12:44 - 12:49hepimiz ilişkimizi infaz etmek
ya da bağışlamak için -
12:49 - 12:51güce sahibiz.
-
12:55 - 12:58Gizli komşumuzun kimliğini asla bulamadık.
-
12:59 - 13:00(Gülüşmeler)
-
13:01 - 13:04Ama eğer bulsaydık
-
13:04 - 13:05"Kahve içebilir miyiz" derdik.
-
13:06 - 13:09Belki de birlikte kahve içmeniz
ve onlarla ortak görüş -
13:09 - 13:11bulmanız gereken birisi vardır.
-
13:12 - 13:15Ya da belki ilişkide olduğunuz
ve abartılı nezaketi -
13:15 - 13:18değiştirmeniz gereken birisi vardır.
-
13:19 - 13:20Belki de önden buyurmalısınız.
-
13:21 - 13:23Bu iki strateji ilişkilerimdeki
-
13:23 - 13:27abartılı nezaketi
nasıl değiştirebileceğimi -
13:27 - 13:31ve komşularımın güzel tasarımlarının
tadını çıkarmamı öğretti. -
13:32 - 13:37Çekişmeye karşı ilişkileri seçmeye
devam etmek istiyorum. -
13:37 - 13:39Bana katılmayı seçer misiniz?
-
13:40 - 13:41Teşekkür ederim.
-
13:41 - 13:47(Alkış)
- Title:
- Ortak görüş bulmanın güzelliği ve karmaşası
- Speaker:
- Matt Trombley
- Description:
-
Nasıl saygılı ve verimli bir şekilde başkasının görüşlerine katılamayız? Bu düşünceli konuşmasında takım oluşturucu Matt Trombley "çekişme"'ye -durumlara sabit bir bakış açısıyla yaklaşma eğilimi- kafa yoruyor ve anlaşmanın yönlerini bulmanın çatışmayı çözmede neden ilk adım olduğunu paylaşıyor. "Birisiyle en küçük bir ortak görüş dahi bulduğunuzda bu, diğer insanın güzelliğini, karmaşasını ve görkemini anlamanızı sağlıyor." diyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 14:30
Eren Gokce approved Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Eren Gokce accepted Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Sara Ozturk edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Sara Ozturk edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Sara Ozturk edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground | ||
Sara Ozturk edited Turkish subtitles for The beauty and complexity of finding common ground |