Siz bulaşıcısınız | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon
-
0:10 - 0:12Merhaba, adım Vanessa
-
0:12 - 0:15ve iyilişmekte olan bir beceriksizim.
-
0:16 - 0:17(Kahkahalar)
-
0:17 - 0:21Bu da ekose yelek dönemi
dediğim dönemin zirvesindeki ben. -
0:21 - 0:23(Kahkahalar)
-
0:23 - 0:26Neyse ki, sosyal beceriksizlik yıllarım
-
0:26 - 0:31beni insan davranışlarını anlama
çabasıyla şahane bir kariyere yöneltti. -
0:32 - 0:34Yani uzun yıllar önce
bilemediğim şey -
0:34 - 0:36beni bugün bu sahneye,
-
0:36 - 0:39tam karşınıza getirecek olan
bir deney yapacak olduğumdu. -
0:39 - 0:43Laboratuvar araştırmacılarım
ve ben TED konuşmalarını merak ettik. -
0:43 - 0:45Acaba neden,
-
0:45 - 0:48bazı TED konuşmaları internette
popüler olurken diğerleri olmuyordu? -
0:48 - 0:51Böylece dev bir araştırmaya giriştik.
-
0:51 - 0:54Binlerce saatlik TED konuşmalarını
analiz edip örüntüler aradık. -
0:55 - 0:57Bir şey bulacağımızdan emin değildik,
-
0:57 - 1:01bu nedenle vücut dili,
el hareketleri, ses çeşitliliği -
1:01 - 1:04hatta giysi ve aksesuar
seçimlerini analiz ettik -
1:04 - 1:06ve günü bunaltıcı yapan şey bu.
-
1:07 - 1:12Veriler arasında çabucak
beni meraklandıran bir örüntü bulduk -
1:12 - 1:15ve TED konuşmalarının
şifrelerini çözmeye devam ettikçe -
1:15 - 1:16bir örüntü olduğunu fark ettik.
-
1:16 - 1:20Bunun ne olduğunu söylemeden önce
size kişisel bir sorum olacak: -
1:20 - 1:22Birini gördüğünüzde
-
1:22 - 1:25vücudun ilk baktığınız
kısmı neresidir? -
1:25 - 1:27Bağırıp söyleyin;
-
1:27 - 1:29birini gördüğünüzde ilk
önce neresine bakarsınız? -
1:29 - 1:32Yüz, gözler- çoğu insan-
-
1:32 - 1:33ayakkabılar.
-
1:33 - 1:36(Kahkahalar)
-
1:37 - 1:39Bu topuklar çok yüksek.
-
1:39 - 1:44Çoğu insan gözler, yüz veya ağız der.
-
1:44 - 1:47Ama aslında, birini ilk gördüğümüzde
-
1:47 - 1:49ilk baktığımız yer elleridir.
-
1:50 - 1:52Bu mağara adamlığı dönemimizin
bir kalıntısıdır. -
1:52 - 1:55Yabancı bir mağara adamı
bize doğru gelirken -
1:55 - 1:57bir mızrak veya taş tutup
tutmadığını görmek için -
1:57 - 1:59önce onun ellerine bakardık.
-
1:59 - 2:02Emniyette olmak ve gelenin dost mu
düşman mı olduğunu bilmek isterdik. -
2:02 - 2:05Şimdi, bu gerçekten de
mağara devrinin bir kalıntısıdır -
2:05 - 2:08ve birinin ellerini göremezsek
-
2:08 - 2:09ilginç bir şey olur.
-
2:09 - 2:12Şimdi beyninize küçük bir kötülük yaptım.
-
2:12 - 2:15Kendinizi biraz rahatsız
hissediyor olmalısınız. -
2:16 - 2:18Bunun nedeni, ellerimi göremeyince
-
2:18 - 2:22"Arkada ne yapıyor?"
diye merak edersiniz -
2:22 - 2:23(Kahkahalar)
-
2:23 - 2:26ve ben ellerimi arkada tutmaya
devam ettikçe -
2:26 - 2:29onları göremediğiniz için
dikkatiniz daha da dağılır -
2:29 - 2:31ve sonunda beyniniz bağırmaya başlar
-
2:31 - 2:34"Şu ellerini arkasından çekemiyor mu?"
-
2:34 - 2:37Ve ben onları öne uzattığım an
-
2:37 - 2:39çok daha iyi hissedersiniz.
-
2:39 - 2:41Beynimiz şunu bilir ki
eğer elleri göremiyorsan -
2:41 - 2:43niyeti de göremezsin.
-
2:43 - 2:47En çok izlenen TED konuşmaları ile
en az izlenen TED konuşmalarını -
2:47 - 2:50yan yana koyup karşılaştırdığımızda
-
2:50 - 2:53el hareketleri ile ilgili
bir örüntü bulduk. -
2:53 - 2:54Belirgin bir biçimde
-
2:54 - 2:59en popüler TED konuşmacıları
18 dakika içinde ortalama -
2:59 - 3:02465 el hareketi yapıyordu.
-
3:02 - 3:05Evet, her birini titizlikle saydık.
-
3:05 - 3:07Size bugün 465 tane hazırladım.
-
3:07 - 3:09(Kahkahalar)
-
3:10 - 3:15En az izlenen TED konuşmacıları ise
ortalama 272 el hareketi yapıyor. -
3:15 - 3:17Neredeyse yarısı.
-
3:17 - 3:19Burada ne oluyor?
-
3:19 - 3:21TED konuşmacıları sahneye çıktığında
-
3:21 - 3:24önce size "Dost, dost, dost"
olduklarını gösteriyor. -
3:24 - 3:26Sahneye çıkarken el salladım
-
3:26 - 3:29"Ben dostum, dostum, dostum" dedim.
-
3:29 - 3:30(Kahkahalar)
-
3:30 - 3:32TED konuşmacılarının yaptığı diğer şey-
-
3:32 - 3:33bu size tanıdık geliyor mu?
-
3:33 - 3:37Kırmızı noktaya geldiklerinde
şuna benzer bir şey yaparlar. -
3:39 - 3:43"Bugün sizinle
önemli bir fikri konuşacağım." -
3:43 - 3:44(Kahkahalar)
-
3:44 - 3:47"Bunu üç farklı başlık altında yapacağım
-
3:47 - 3:50ve bu hayatınızı değiştirecek."
-
3:50 - 3:51Değil mi?
-
3:51 - 3:54(Alkışlar)
-
3:56 - 3:59Yani en çok ilgi çeken TED konuşmacıları
-
3:59 - 4:01el hareketleri konusunda
aynı tarz gibi görünüyorlar, -
4:01 - 4:04çünkü yaptıkları şey
size şunu göstermek -
4:04 - 4:06"Ben kendi konumu
o kadar iyi biliyorum ki -
4:06 - 4:09bunu size iki ayrı kulvardan
anlatabilirim. -
4:09 - 4:11Size kelimelerimle konuşabilirim
-
4:11 - 4:14ama aynı zamanda kavramlarımı
ellerimle de açıklayabilirim." -
4:15 - 4:18Ve bu şekilde, elleriyle
kelimelerin altını çiziyorlar. -
4:18 - 4:19Örneğin, eğer şöyle desem;
-
4:20 - 4:24"Bugün, çok büyük bir fikrim var."
-
4:24 - 4:26(Kahkahalar)
-
4:26 - 4:27"Çok büyük."
-
4:27 - 4:29(Kahkahalar)
-
4:29 - 4:33Güldünüz ve şöyle düşündünüz
"Vanessa, bu çok küçük, büyük değil." -
4:34 - 4:39Böyle düşündünüz çünkü beyniniz
el hareketlerini 12.5 kat fazla önemser. -
4:39 - 4:45Yani bugün çok çok büyük bir fikrim var
-
4:45 - 4:48ve bunu size üç farklı
biçimde açıklayacağım. -
4:48 - 4:52Benim büyük fikrim şu; biz bulaşıcıyız.
-
4:52 - 4:55Öznel anlamıyla; insanlar olarak
-
4:55 - 4:58sürekli vücut dili sinyalleri
gönderiyor ve alıp çözüyoruz. -
4:58 - 5:01Bunu ayrıca duygusal ve
kimyasal olarak da yapıyoruz. -
5:02 - 5:03Bunu açıklamak için
-
5:03 - 5:07oldukça tiksindirici ama
çok ilginç bir araştırma yaptık. -
5:08 - 5:12Bu çalışmada araştırmacılar,
koşu bandında koşan kişilerden -
5:12 - 5:14ter tamponları topladılar.
-
5:15 - 5:18Sonra, ilk defa hava dalışı
yapan kişilerden de -
5:18 - 5:20ter tamponları topladılar.
-
5:20 - 5:22İki çok farklı türden ter.
-
5:22 - 5:23Tiksindirici kısım şu;
-
5:23 - 5:26bundan hiç haberi olmayan
zavallı kişileri aldılar -
5:26 - 5:27(Kahkahalar)
-
5:27 - 5:28biliyorum-
-
5:28 - 5:31ve laboratuvardaki hiçbir
şeyden habersiz bu kişileri -
5:31 - 5:32(kokluyor)
-
5:32 - 5:36fMRI makinesine bağlayıp
bu ter tamponlarını koklattılar. -
5:37 - 5:39Durumun enteresanlaşmaya
başladığı kısım şu; -
5:39 - 5:42denekler ne kokladıklarını
hiç bilmese bile -
5:42 - 5:46hava dalışı ter tamponlarını
koklayanların beyinlerinde -
5:46 - 5:49bir korku tepkisi aktivasyonu oluştu.
-
5:49 - 5:53Diğer bir ifadeyle, korkuya kapıldılar.
-
5:54 - 5:57Bunun anlamı; duygularımız bulaşıcıdır.
-
5:57 - 6:00Korkumuz bulaşıcıdır.
Özgüvenimiz bulaşıcıdır. -
6:01 - 6:03Bu durumda, sormamız gerekiyor:
-
6:03 - 6:06Eğer duygularımız bulaşıcıysa
-
6:06 - 6:10insanlara doğru duyguyu
bulaştırdığımızdan nasıl emin olabiliriz? -
6:10 - 6:13Ben üç farklı biçimde bulaşıcı
olduğumuza inanıyorum. -
6:14 - 6:15Birincisi sözlü olmayan biçim.
-
6:15 - 6:17Şimdi, bunu sınamak için
-
6:17 - 6:20Oregon, Portland'da
çok basit bir deney yaptım. -
6:20 - 6:22Sokakta dikildim
-
6:22 - 6:25ve yukarıya, boşluğa baktım.
-
6:25 - 6:28Acaba bu sözsüz duygum,
insanlara bulaşacak -
6:28 - 6:30veya aynalanacak mıydı.
-
6:30 - 6:32Bu videoda gördüğünüz gibi
-
6:32 - 6:36sokakta dikilmiş boşluğa bakıyorum
-
6:36 - 6:38ve yavaşça birer birer...
-
6:38 - 6:40(Kahkahalar)
-
6:40 - 6:42yoldan geçenlere bulaştırıyorum.
-
6:42 - 6:43(Kahkahalar)
-
6:43 - 6:44ve yavaş yavaş...
-
6:45 - 6:46(Kahkahalar)
-
6:46 - 6:48bir kalabalık oluyoruz.
-
6:48 - 6:51(Kahkahalar)
-
6:51 - 6:53(Alkışlar)
-
6:54 - 6:57Şu zavallı kadın, bakın-
benimle beraber dikiliyor, -
6:58 - 7:01orada dikilmiş duruyoruz
ve unutmayın boşluğa bakıyoruz. -
7:01 - 7:06Ayakta duruyoruz ve şöyle düşünüyorum
"Bakalım ne kadar dikilip duracağız? -
7:06 - 7:08Önce kim bırakacak?"
-
7:08 - 7:09Ve yaklaşık 40 saniye sonra,
-
7:10 - 7:12bakıp dururken kadın eğilip şöyle diyor,
-
7:13 - 7:14"Atlayacak mı?"
-
7:14 - 7:18(Kahkahalar)
-
7:19 - 7:24Bu deney bana duyguların
bize bulaştığını öğretti -
7:24 - 7:29ve sonra duyguların bulaşma nedenine
mantıklı açıklamalar aradık. -
7:29 - 7:30Şimdi, aslında bu iyi bir şey.
-
7:30 - 7:33Biz insanları güvende tutuyor.
-
7:33 - 7:36Dr. Paul Ekman mikro yüz ifadesi
denen şeyi incelemiş. -
7:36 - 7:38Bunlar evrensel yüz ifadeleridir
-
7:38 - 7:40ve onlardan yedi tane olduğunu bulmuş.
-
7:40 - 7:42Bütün cinsiyetlerde ve ırklarda
-
7:42 - 7:45yoğun bir duygu hissettiğimizde
aynı yüz ifadelerini yaparız. -
7:45 - 7:48Bu korkunun mikro yüz ifadesi:
-
7:48 - 7:50Yani korku gerçekten önemli bir duygu
-
7:50 - 7:53bunun başkalarından bize
bulaşmasını isteme nedenimiz -
7:53 - 7:55ters gidecek bir şey
konusunda uyarı almaktır. -
7:55 - 7:58Bu yüz ifadesi bizi güvende tutar.
-
7:59 - 8:02Bir an hayal edin,
yürüyorsunuz ve bir yılan gördünüz, -
8:03 - 8:06kaşınız gözünüz anında dört açılır
-
8:06 - 8:08ve böylece etrafı olabildiğince
iyi görürsünüz. -
8:08 - 8:11"Başka yılan var mı?
Nereye kaçabilirim?" -
8:11 - 8:13Sonra ağzınız "hıp" yaparak açılır
-
8:13 - 8:18ve bir mücadele, imdat çığlığı
veya kaçışa gerekecek oksijeni alırsınız. -
8:18 - 8:23Hatta bu yüz ifadesini, bilinç düzeyinde
yılanı fark etmeden önce yaparız. -
8:23 - 8:25Şimdi, bu konunun ilginç yanı,
-
8:25 - 8:28biraz kaygılanmaya başlıyor olmalısınız.
-
8:28 - 8:30Çünkü diğer insanların
korktuğunu gördüğümüzde- -
8:30 - 8:33eğer metroda bu yüzü görürsek
-
8:33 - 8:34şöyle düşünürüz
"Sorun ne, ne oluyor?" -
8:34 - 8:36Bu güvenliğimiz içindir.
-
8:36 - 8:38Birlikte şunu denemenizi istiyorum
-
8:38 - 8:40gözlerinizi açabildiğiniz kadar açın,
-
8:40 - 8:42kaşları kaldırın, çok iyi.
-
8:42 - 8:43Şimdi, kesik bir nefes alın.
-
8:43 - 8:44(Hup)
-
8:44 - 8:45Mükemmel.
-
8:45 - 8:48Kaygılı hissediyor musunuz?
-
8:48 - 8:50Yüz ifadesinde ilginç olan şey
-
8:50 - 8:53duyguları harekete geçirmesidir.
-
8:53 - 8:55Yani sadece duygular yüzü değil
-
8:55 - 8:58yüz de duyguları harekete geçirir.
-
8:58 - 9:00Buna, yüz ifadesi geribesleme
hipotezi deniyor. -
9:00 - 9:03Yani birilerini bu yüz ifadesiyle görünce
onların duygusu bize bulaşıyor -
9:03 - 9:07ve sonra dövüşmeye, kaçmaya veya
imdat çığlığı atmaya hazırlanıyoruz. -
9:07 - 9:10Neyse ki bu olumlu duygular
için de geçerli. -
9:11 - 9:14Yani arkamdaki yüzlerden biri
gerçek mutluluk mikro yüz ifadesi -
9:14 - 9:17ve diğeri de sahtesi.
-
9:17 - 9:20(Kahkahalar)
-
9:21 - 9:25Yani gerçek bir mutluluk mikro
yüz ifadesi bütün üst kısımlara yayılır, -
9:25 - 9:29yukarıdaki göz kenarı kaslarına,
üst yanak kaslarına kadar. -
9:29 - 9:31Bu gerçekten önemli,
-
9:31 - 9:34çünkü bilirsin, bir sahte dosta
iyi bir haber verdiğinde -
9:34 - 9:35(Kahkahalar)
-
9:35 - 9:38ve o da yalandan senin adına
mutlu olduğunu söylediğinde -
9:38 - 9:43-şöyle bir şeydir: "Ah, öyle mi,
senin adına çok mutlu oldum." -
9:43 - 9:44(Kahkahalar)
-
9:44 - 9:47Benim için bu sahte ifadeyi deneyin.
-
9:47 - 9:50Bu sahte gülüşü deneyin,
sadece yüzün alt kısmı. -
9:50 - 9:52Hatta "Hı, hı" da yapabilirsiniz.
-
9:52 - 9:54Çok iyi bir duygu değil,
doğru mu? -
9:54 - 9:55Yapay geliyor.
-
9:55 - 9:57Şimdi, yukarıya gözlere kadar çıkın.
-
9:57 - 9:59Yukarıya kadar, üst yanak
kaslarına kadar gülün. -
10:00 - 10:02Ah, bu çok daha iyi hissettiriyor.
-
10:02 - 10:04Yüz ifadesinde ilginç olan şey
-
10:04 - 10:07mutlu olmamızı sağlamasıdır.
-
10:07 - 10:10Ve ayrıca, gördüğümüzde bize bulaşır.
-
10:10 - 10:14Finlandiya Üniversitesi araştırmacıları
bu iki yüz ifadesini incelemiş. -
10:14 - 10:16Deneklerden, gerçek ve sahte
mutluluk ifadesi takınan -
10:16 - 10:19insanların fotoğraflarına
bakmasını istemişler. -
10:19 - 10:21Şunu bulmuşlar;
denekler gerçek mutluluk -
10:21 - 10:23yüz ifadesi olan kişilere baktığında
-
10:24 - 10:26bu duygu onlara bulaşmış-
-
10:26 - 10:27olumlu duygu onlara bulaşmış
-
10:27 - 10:30ve ruh hâlleri olumlu yönde değişmiş.
-
10:30 - 10:33Fakat sahte mutluluk ifadesi takınan
kişilerin yüzlerine baktıklarında -
10:33 - 10:35onlara hiçbir şey bulaşmamış.
-
10:36 - 10:39Diğer bir deyişle, çelişkili hissettiğimiz
bir yere gittiğimizde -
10:39 - 10:42ve aslında hoşlanmadığımız
kişilerle görüşmelerde -
10:42 - 10:45daha az akılda kalıcı oluruz.
-
10:45 - 10:49Sadece yüz yüze iken değil
telefonda da aynı oluyor. -
10:49 - 10:51Sürekli telefonla konuşan
-
10:51 - 10:53pek çok şirket çalışanı müşterim oldu.
-
10:53 - 10:54Şöyle derlerdi;
-
10:54 - 10:57"Vanessa, şahsi görüşmede
mutlu oluyorum ama ya telefonda?" -
10:57 - 10:59Bir deney yapmaya karar verdik.
-
10:59 - 11:03Laboratuvarda katılımcıların
farklı versiyon "Alo"larını kaydettik, -
11:04 - 11:05telefondaki ilk sözü, izlenimi.
-
11:06 - 11:07İnsanların
-
11:07 - 11:11mutluluk, üzüntü veya kızgınlığı
duyup duymadığını öğrenmek istedik. -
11:11 - 11:14Yani insanların farklı tür "Alo"larını
-
11:14 - 11:19mutlu, üzgün, kızgın ve güç gösterisi
"Alo"larını kaydettik. -
11:19 - 11:21Ve bunların farklı gelip
gelmediğine bakacaktık. -
11:21 - 11:24Size iki farklı "Alo" dinletmek istiyorum
-
11:24 - 11:27ve bakalım hangisinin mutlu "Alo"
olduğunu tahmin edebilecek misiniz. -
11:27 - 11:28Hazır mısınız? Peki.
-
11:28 - 11:30Aynı kişi, şimdi a)
-
11:30 - 11:32(Ses kaydı): Alo.
-
11:32 - 11:33Şimdi de b)
-
11:34 - 11:35(Ses kaydı) : Alo.
-
11:36 - 11:38Kimler, a) mutlu "Alo" diyor?
-
11:38 - 11:40Kimler, b) mutlu "Alo" diyor?
-
11:40 - 11:41Çok iyi.
-
11:41 - 11:43Bu farkı duyabiliyoruz.
-
11:43 - 11:45Bu mikro ifadeleri duyabiliyoruz.
-
11:45 - 11:49Şimdi, bu bence ilginçti ama bir adım
ileriye götürmek istedim. -
11:49 - 11:51Böylece deneyin ikinci
bölümünü düzenledik. -
11:51 - 11:55Laboratuvarda deneklerden
kaydı dinlemesini ve kişinin -
11:55 - 11:58sevimliliğini derecelendirmesini istedik.
-
11:59 - 12:00Öğrenmek istediğimiz şey
-
12:00 - 12:03mutluluk mikro ifadesi mi,
kızgınlık mikro ifadesi mi yoksa -
12:03 - 12:05güç gösterisinin mi daha iyi olduğu idi.
-
12:05 - 12:06Sonuç şuydu.
-
12:06 - 12:08Şu sorulardan sonra:
-
12:09 - 12:11"Bu kişiyi çok sevdim,
-
12:11 - 12:14bu kişiyi biraz sevdim.
Bu kişiyi hiç sevemedim" -
12:14 - 12:16mutluluk mikro ifadesinin
bütün deneylerde -
12:16 - 12:19hem kadın, hem erkeklere
-
12:19 - 12:21daha sevimli geldiğini bulduk.
-
12:21 - 12:26Aynı kişilerin kızgınlık veya üzüntü
mikro ifadeleri -
12:26 - 12:27daha az sevimliydi.
-
12:28 - 12:32Öz güvenininizin bulaşıcı olması
hoş bir yan etki. -
12:33 - 12:36Bu mutluluğu sadece başkasına
bulaştırmakla kalmıyor -
12:36 - 12:38ayrıca daha sevilen biri oluyorsunuz.
-
12:38 - 12:40Sözsüz olandan bahsettik
-
12:40 - 12:43ve bir "Alo"dan sonra
ne olduğundan bahsetmem gerek. -
12:43 - 12:46Öz güveni sözlü olarak nasıl bulaştırırız?
-
12:46 - 12:49Oregon, Portland'da
yaptığımız bu araştırmada -
12:49 - 12:51500 hız toplantısı katılımcısı aldık
-
12:52 - 12:54ve onların hepsinden
-
12:54 - 12:56sohbet turlarında bir
başlangıç yapmalarını istedik, -
12:56 - 12:58bu sekiz turda.
-
12:58 - 13:00Her bir deneğe,
bir yabancıyla yapacağı sohbet için -
13:00 - 13:02bir giriş cümlesi belirledik.
-
13:02 - 13:06Odanın her yanına
kameralar yerleştirdik -
13:06 - 13:09ve bu hızlı sohbet turlarının
her birinde örüntü analizi yaptık. -
13:09 - 13:12Vücut dili örüntüleri arıyorduk:
-
13:12 - 13:15Kaykılma, baş sallama, kahkaha,
gülümseme, öz güven gibi. -
13:15 - 13:18Sesteki farklılaşmalara da baktık.
-
13:18 - 13:21İyi bir sohbette sesin şiddeti
genellikle artar. -
13:21 - 13:23Gerçekten sıkıntılı bir sohbette ise
-
13:23 - 13:25pek çok sessiz an olur
ve sesin şiddeti azalır. -
13:25 - 13:30Ayrıca katılımcılardan bu sohbet
girişlerini derecelendirmesini istedik. -
13:30 - 13:35Hangi girişin en kaliteli sohbeti
getirdiğini öğrenmek istedik. -
13:35 - 13:39Bulduğumuz şey ise dopamin denilen
küçük kimyasala yönelik -
13:39 - 13:42sohbet girişlerinin işe yaradığı idi.
-
13:43 - 13:46Dopamin, zevk duygusu hissettiğimizde
veya bir ödül aldığımızda -
13:46 - 13:49ürettiğimiz sinir aktarıcısıdır.
-
13:49 - 13:51Bir partide veya
hız toplantılarında yaptığımız -
13:51 - 13:54gevezeliklerin çoğunun
aynı olduğunu da fark ettim. -
13:54 - 13:55Şöyle bir şeydi:
-
13:56 - 13:58"Ee, ne iş yapıyorsun?"
-
13:59 - 14:01"Nerelisin?"
-
14:01 - 14:03"Buralarda mı yaşıyorsun?"
-
14:03 - 14:05"Ben bir şarap daha alayım.
-
14:05 - 14:07Seninle sohbet güzeldi."
-
14:08 - 14:11Bu sohbet tekrar tekrar yapılıyordu
-
14:11 - 14:14sanki neredeyse
yazılı bir sosyal kural gibiydi. -
14:14 - 14:16Beyin otomatik pilottaydı.
-
14:16 - 14:17Bulduğumuz şey şuydu;
-
14:17 - 14:19en berbat sohbet girişleri
olarak derecelendirilenler, -
14:19 - 14:21en düşük puanları alanlar,
-
14:21 - 14:23en düşük sesli sohbeti getirenler,
-
14:23 - 14:28uzağa kaykılmayı, en tatsız baş sallama
ve en kötü mikro ifadeyi getirenler -
14:28 - 14:31en sık yaptığımız sohbet girişleriydi:
-
14:31 - 14:33"Ne iş yapıyorsun?", "Nasılsın?",
-
14:33 - 14:34"Nerelisin?"
-
14:34 - 14:37bunların fizyolojik açıdan
hiçbir etkisi yoktu. -
14:38 - 14:39Hiç zevki yoktu.
-
14:39 - 14:43Bu nedenle bir tür heyecan
yaratacak veya kıvılcım çakacak -
14:43 - 14:46sohbet girişleri bulmaya çalıştık.
-
14:46 - 14:49Dopamini sözle tetikleyebilir miydik?
-
14:49 - 14:51Beynin hakikaten ilginç
olduğunu anladık. -
14:52 - 14:56Birine soru sorduğunuzda beyni
isabetlere bakıyor, ıskalara değil. -
14:56 - 14:58Şunu kastediyorum,
birine şunu sorarsanız, -
14:58 - 15:00"Bu sıralar yoğun musun?"
-
15:00 - 15:03beyni hemen "yoğun olmak"
isabet noktalarına bakıyor. -
15:03 - 15:06Yakınlardaki olumsuz şeyleri düşünüyor-
-
15:06 - 15:09stres, yoğunluk ve hayatındaki
bütün kötü şeylere. -
15:09 - 15:12Halbuki birine şunu sorduğunda
"Heyecanlı şeyler var mı bu aralar? -
15:13 - 15:17beyni hemen bütün "heyecan"
isabet noktalarına bakıyor -
15:17 - 15:20ve iyi ve mutlu şeyleri
düşünmeye başlıyor, -
15:20 - 15:22hayatındaki bütün heyecan
verici şeyleri düşünüyor. -
15:22 - 15:23Ve bu iki şey yapıyor.
-
15:23 - 15:26Bir, bu ona bir haz veriyor.
-
15:26 - 15:28Yani gerçek anlamıyla
-
15:28 - 15:31ondan hayatının başka
bir bölümündeki heyecanı -
15:31 - 15:33senin olduğun yere
getirmesini istiyorsun. -
15:33 - 15:36Ve diğer şey de, bu seni
daha akılda kalıcı biri yapıyor. -
15:37 - 15:39Dr. John Medina,
sözlü bir sohbet sırasında -
15:39 - 15:41dopamin tetiklendiğinde
-
15:41 - 15:44zihinsel bir hatırlama
notu oluştuğunu buldu. -
15:44 - 15:48Yani, birinden hayatındaki heyecan verici
şeyleri düşünmesini istediğinde -
15:48 - 15:52bunun hoş yan etkisi,
daha akılda kalıcı biri oluyorsun. -
15:52 - 15:55Öyleyse, bugün sizden
isteyeceğim büyük görev şu; -
15:55 - 15:58sıradan bir,
-
15:58 - 15:59"Ne iş yapıyorsun?"
-
15:59 - 16:01"Nasılsın?" ve "Nerelisin?" yerine,
-
16:01 - 16:04bunları bir sohbete başlamada
sonsuza kadar yasaklayarak, -
16:04 - 16:08birinin beynine heyecan aratan
isabetli vuruş yapmayı deneyin: -
16:09 - 16:12"Heyecanlı bir şeyler var mı bu sıralar?
-
16:12 - 16:14"Yakınlarda tatil planlıyor musun?
-
16:14 - 16:16"İyi bir şeyler oldu mu bugün?"
-
16:16 - 16:21Sanıyorum bu bizim diğer insan
kardeşlerimize en büyük hediyemiz olur. -
16:21 - 16:24Onlardan iyimser moda geçmesini isteriz.
-
16:24 - 16:29Dopamini ve heyecanı tetikleyerek
onları otomatik pilottan kurtarırız. -
16:30 - 16:33Son olarak, duygusal olarak bulaşıcıyız.
-
16:33 - 16:36Bu benim en sevdiğim araştırmalardan.
-
16:36 - 16:39Bu deneyde öğrencilerden
bir ses kesinlik programına -
16:39 - 16:42"Don't Stop Believing"
(İnanmaktan Vazgeçme) -
16:42 - 16:44adlı şarkıyı söylemesi istenir.
-
16:44 - 16:46Şimdi, bu çok sinir bozucu bir deney.
-
16:46 - 16:49Ses tonu ve söz bakımından
ölçüme tabi tutulurlar -
16:49 - 16:50ve önceden hazırlıkları yoktur.
-
16:50 - 16:53Fakat bu deneyin üç farklı
sınaması vardır. -
16:53 - 16:55Birinciler doğrudan odaya alınır
-
16:55 - 16:57ve ses kesinlik programına
şarkıyı söyler. -
16:57 - 17:01İkinci grup odaya girer
ve yüksek sesle şöyle söyler -
17:01 - 17:02"Gerginim."
-
17:03 - 17:05Sonuncu grup, odaya girer
ve şöyle söyler -
17:05 - 17:07"Heyecanlıyım."
-
17:07 - 17:10Şu basit sonuç bulunur;
-
17:11 - 17:14gergin grubun kesinliği %53'dür,
-
17:14 - 17:16kontrol grubunun %69'dur
-
17:16 - 17:20ama "Heyecanlıyım" grubu
%80 kesinlik sağlar. -
17:21 - 17:22Peki neden?
-
17:22 - 17:26Kaygı ve heyecan çok benzer duygulardır,
-
17:26 - 17:28tek fark zihinsel tavırdır.
-
17:29 - 17:31Size davetim,
-
17:31 - 17:34insanlara ne bulaştırmak
isteyeceğini düşün. -
17:34 - 17:38Bir kışkırtmayı dizginlemek
veya heyecanı tetiklemek istediğinde -
17:38 - 17:41dopamin getiren sohbet girişleri yap;
-
17:41 - 17:42el hareketlerini daha fazla kullan,
-
17:42 - 17:44sahiden gülümse
-
17:44 - 17:47ve kafan bozukken asla telefonda konuşma.
-
17:47 - 17:48(Kahkahalar)
-
17:48 - 17:51Ve son yapmak istediğim şey
bir heyecan hatırlatıcı notla bitirmek. -
17:51 - 17:53Size gerçekten bulaştırmak istiyorum.
-
17:53 - 17:55Yani bu konuşmayı şöyle bitiriyoruz:
-
17:55 - 17:58Üç dediğimde,
toplayabildiğiniz bütün enerjiyle -
17:58 - 18:01"Heyecanlıyım" diye bağırmanızı istiyorum.
-
18:01 - 18:02Hazır mısınız?
-
18:02 - 18:04Bir, iki, üç!
-
18:04 - 18:07"Heyecanlıyım."
-
18:07 - 18:08Muhteşemdiniz.
-
18:08 - 18:12(Alkışlar)
- Title:
- Siz bulaşıcısınız | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon
- Description:
-
Vanessa, el hareketlerimizden "Alo" deme şeklimize kadar davranışlarımızın diğer insanlarının bizim öz güvenimizle ilgili algılarını değiştirdiğini söylüyor.
Vanessa Van Edwards, bir sosyal zekâ uzmanı ve konuşmacıdır. Onun davranış araştırma laboratuvarı ‘The Science of People’ (İnsanların Bilimi), Fast Company, Inc, Men’s Health, Forbes, ve Fox News TV kanalında yer almıştır. Entrepreneur dergisinde aylık köşe yazıları yazmaktadır, Udemy and CreativeLive'de insani beceriler konusunda önde gelen bir eğitmendir ve tüm dünyada Fortune dergisi ilk 500 şirketlerde eğitim toplantıları yapmaktadır. Oregon, Portland'da yaşamaktadır.BU konuşma bir TEDx etkinliğinde, TED konferans formatı kullanılarak yapılmış fakat yerel bir topluluk tarafından bağımsız organize edilmiştir. Daha fazla bilgi için bakınız: https://www.ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 18:17
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
berat güven edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon | |
![]() |
berat güven edited Turkish subtitles for You are contagious | Vanessa Van Edwards | TEDxLondon |