WEBVTT 00:00:09.948 --> 00:00:12.198 Merhaba, adım Vanessa 00:00:12.198 --> 00:00:15.064 ve iyilişmekte olan bir beceriksizim. 00:00:15.540 --> 00:00:16.921 (Kahkahalar) 00:00:17.060 --> 00:00:21.480 Bu da ekose yelek dönemi dediğim dönemin zirvesindeki ben. 00:00:21.480 --> 00:00:23.202 (Kahkahalar) 00:00:23.202 --> 00:00:25.852 Neyse ki, sosyal beceriksizlik yıllarım 00:00:25.852 --> 00:00:30.713 beni insan davranışlarını anlama çabasıyla şahane bir kariyere yöneltti. 00:00:31.625 --> 00:00:34.067 Yani uzun yıllar önce bilemediğim şey 00:00:34.067 --> 00:00:35.836 beni bugün bu sahneye, 00:00:35.836 --> 00:00:38.676 tam karşınıza getirecek olan bir deney yapacak olduğumdu. 00:00:38.765 --> 00:00:43.115 Laboratuvar araştırmacılarım ve ben TED konuşmalarını merak ettik. 00:00:43.395 --> 00:00:44.664 Acaba neden, 00:00:44.664 --> 00:00:48.195 bazı TED konuşmaları internette popüler olurken diğerleri olmuyordu? 00:00:48.297 --> 00:00:50.845 Böylece dev bir araştırmaya giriştik. 00:00:50.845 --> 00:00:54.425 Binlerce saatlik TED konuşmalarını analiz edip örüntüler aradık. 00:00:54.591 --> 00:00:57.182 Bir şey bulacağımızdan emin değildik, 00:00:57.182 --> 00:01:00.779 bu nedenle vücut dili, el hareketleri, ses çeşitliliği 00:01:00.971 --> 00:01:03.680 hatta giysi ve aksesuar seçimlerini analiz ettik 00:01:03.680 --> 00:01:06.490 ve günü bunaltıcı yapan şey bu. 00:01:06.729 --> 00:01:11.698 Veriler arasında çabucak beni meraklandıran bir örüntü bulduk 00:01:11.898 --> 00:01:14.678 ve TED konuşmalarının şifrelerini çözmeye devam ettikçe 00:01:14.678 --> 00:01:16.450 bir örüntü olduğunu fark ettik. 00:01:16.450 --> 00:01:19.947 Bunun ne olduğunu söylemeden önce size kişisel bir sorum olacak: 00:01:19.947 --> 00:01:22.005 Birini gördüğünüzde 00:01:22.005 --> 00:01:25.358 vücudun ilk baktığınız kısmı neresidir? 00:01:25.358 --> 00:01:26.607 Bağırıp söyleyin; 00:01:26.607 --> 00:01:28.962 birini gördüğünüzde ilk önce neresine bakarsınız? 00:01:28.962 --> 00:01:31.912 Yüz, gözler- çoğu insan- 00:01:31.912 --> 00:01:33.176 ayakkabılar. 00:01:33.176 --> 00:01:36.097 (Kahkahalar) 00:01:37.095 --> 00:01:39.127 Bu topuklar çok yüksek. 00:01:39.267 --> 00:01:43.977 Çoğu insan gözler, yüz veya ağız der. 00:01:44.195 --> 00:01:46.973 Ama aslında, birini ilk gördüğümüzde 00:01:46.973 --> 00:01:49.383 ilk baktığımız yer elleridir. 00:01:49.718 --> 00:01:52.234 Bu mağara adamlığı dönemimizin bir kalıntısıdır. 00:01:52.234 --> 00:01:54.513 Yabancı bir mağara adamı bize doğru gelirken 00:01:54.513 --> 00:01:56.941 bir mızrak veya taş tutup tutmadığını görmek için 00:01:56.941 --> 00:01:58.720 önce onun ellerine bakardık. 00:01:58.720 --> 00:02:02.088 Emniyette olmak ve gelenin dost mu düşman mı olduğunu bilmek isterdik. 00:02:02.088 --> 00:02:05.247 Şimdi, bu gerçekten de mağara devrinin bir kalıntısıdır 00:02:05.292 --> 00:02:07.645 ve birinin ellerini göremezsek 00:02:07.645 --> 00:02:09.378 ilginç bir şey olur. 00:02:09.378 --> 00:02:11.858 Şimdi beyninize küçük bir kötülük yaptım. 00:02:11.858 --> 00:02:15.301 Kendinizi biraz rahatsız hissediyor olmalısınız. 00:02:16.009 --> 00:02:18.469 Bunun nedeni, ellerimi göremeyince 00:02:18.469 --> 00:02:21.709 "Arkada ne yapıyor?" diye merak edersiniz 00:02:21.709 --> 00:02:22.925 (Kahkahalar) 00:02:22.925 --> 00:02:25.719 ve ben ellerimi arkada tutmaya devam ettikçe 00:02:25.974 --> 00:02:28.790 onları göremediğiniz için dikkatiniz daha da dağılır 00:02:28.790 --> 00:02:30.960 ve sonunda beyniniz bağırmaya başlar 00:02:30.960 --> 00:02:33.721 "Şu ellerini arkasından çekemiyor mu?" 00:02:34.131 --> 00:02:36.643 Ve ben onları öne uzattığım an 00:02:36.841 --> 00:02:38.522 çok daha iyi hissedersiniz. 00:02:38.522 --> 00:02:41.433 Beynimiz şunu bilir ki eğer elleri göremiyorsan 00:02:41.433 --> 00:02:43.223 niyeti de göremezsin. 00:02:43.398 --> 00:02:47.160 En çok izlenen TED konuşmaları ile en az izlenen TED konuşmalarını 00:02:47.160 --> 00:02:50.300 yan yana koyup karşılaştırdığımızda 00:02:50.424 --> 00:02:52.802 el hareketleri ile ilgili bir örüntü bulduk. 00:02:52.802 --> 00:02:54.480 Belirgin bir biçimde 00:02:54.480 --> 00:02:59.362 en popüler TED konuşmacıları 18 dakika içinde ortalama 00:02:59.362 --> 00:03:01.712 465 el hareketi yapıyordu. 00:03:02.042 --> 00:03:04.652 Evet, her birini titizlikle saydık. 00:03:04.984 --> 00:03:07.254 Size bugün 465 tane hazırladım. 00:03:07.379 --> 00:03:09.362 (Kahkahalar) 00:03:09.562 --> 00:03:15.242 En az izlenen TED konuşmacıları ise ortalama 272 el hareketi yapıyor. 00:03:15.334 --> 00:03:17.224 Neredeyse yarısı. 00:03:17.477 --> 00:03:18.785 Burada ne oluyor? 00:03:18.785 --> 00:03:21.212 TED konuşmacıları sahneye çıktığında 00:03:21.217 --> 00:03:23.985 önce size "Dost, dost, dost" olduklarını gösteriyor. 00:03:23.985 --> 00:03:26.306 Sahneye çıkarken el salladım 00:03:26.306 --> 00:03:28.634 "Ben dostum, dostum, dostum" dedim. 00:03:28.636 --> 00:03:29.658 (Kahkahalar) 00:03:29.658 --> 00:03:31.663 TED konuşmacılarının yaptığı diğer şey- 00:03:31.663 --> 00:03:33.283 bu size tanıdık geliyor mu? 00:03:33.402 --> 00:03:37.236 Kırmızı noktaya geldiklerinde şuna benzer bir şey yaparlar. 00:03:38.718 --> 00:03:42.626 "Bugün sizinle önemli bir fikri konuşacağım." 00:03:42.626 --> 00:03:44.200 (Kahkahalar) 00:03:44.200 --> 00:03:46.873 "Bunu üç farklı başlık altında yapacağım 00:03:46.873 --> 00:03:49.511 ve bu hayatınızı değiştirecek." 00:03:49.984 --> 00:03:51.104 Değil mi? 00:03:51.104 --> 00:03:53.524 (Alkışlar) 00:03:56.344 --> 00:03:58.507 Yani en çok ilgi çeken TED konuşmacıları 00:03:58.507 --> 00:04:01.012 el hareketleri konusunda aynı tarz gibi görünüyorlar, 00:04:01.012 --> 00:04:03.516 çünkü yaptıkları şey size şunu göstermek 00:04:03.516 --> 00:04:06.370 "Ben kendi konumu o kadar iyi biliyorum ki 00:04:06.370 --> 00:04:08.760 bunu size iki ayrı kulvardan anlatabilirim. 00:04:08.760 --> 00:04:11.113 Size kelimelerimle konuşabilirim 00:04:11.113 --> 00:04:14.323 ama aynı zamanda kavramlarımı ellerimle de açıklayabilirim." 00:04:14.603 --> 00:04:17.533 Ve bu şekilde, elleriyle kelimelerin altını çiziyorlar. 00:04:17.533 --> 00:04:19.429 Örneğin, eğer şöyle desem; 00:04:19.549 --> 00:04:23.588 "Bugün, çok büyük bir fikrim var." 00:04:23.593 --> 00:04:25.724 (Kahkahalar) 00:04:25.724 --> 00:04:27.320 "Çok büyük." 00:04:27.320 --> 00:04:28.596 (Kahkahalar) 00:04:28.896 --> 00:04:32.972 Güldünüz ve şöyle düşündünüz "Vanessa, bu çok küçük, büyük değil." 00:04:33.596 --> 00:04:39.129 Böyle düşündünüz çünkü beyniniz el hareketlerini 12.5 kat fazla önemser. 00:04:39.214 --> 00:04:44.716 Yani bugün çok çok büyük bir fikrim var 00:04:45.476 --> 00:04:48.166 ve bunu size üç farklı biçimde açıklayacağım. 00:04:48.296 --> 00:04:52.264 Benim büyük fikrim şu; biz bulaşıcıyız. 00:04:52.324 --> 00:04:54.626 Öznel anlamıyla; insanlar olarak 00:04:54.626 --> 00:04:58.416 sürekli vücut dili sinyalleri gönderiyor ve alıp çözüyoruz. 00:04:58.416 --> 00:05:01.492 Bunu ayrıca duygusal ve kimyasal olarak da yapıyoruz. 00:05:01.806 --> 00:05:03.236 Bunu açıklamak için 00:05:03.236 --> 00:05:07.098 oldukça tiksindirici ama çok ilginç bir araştırma yaptık. 00:05:07.727 --> 00:05:11.929 Bu çalışmada araştırmacılar, koşu bandında koşan kişilerden 00:05:12.259 --> 00:05:14.499 ter tamponları topladılar. 00:05:14.969 --> 00:05:18.073 Sonra, ilk defa hava dalışı yapan kişilerden de 00:05:18.073 --> 00:05:20.073 ter tamponları topladılar. 00:05:20.073 --> 00:05:22.047 İki çok farklı türden ter. 00:05:22.047 --> 00:05:23.394 Tiksindirici kısım şu; 00:05:23.394 --> 00:05:26.480 bundan hiç haberi olmayan zavallı kişileri aldılar 00:05:26.480 --> 00:05:27.448 (Kahkahalar) 00:05:27.448 --> 00:05:28.453 biliyorum- 00:05:28.453 --> 00:05:31.017 ve laboratuvardaki hiçbir şeyden habersiz bu kişileri 00:05:31.017 --> 00:05:31.889 (kokluyor) 00:05:31.889 --> 00:05:36.119 fMRI makinesine bağlayıp bu ter tamponlarını koklattılar. 00:05:36.532 --> 00:05:39.088 Durumun enteresanlaşmaya başladığı kısım şu; 00:05:39.088 --> 00:05:42.191 denekler ne kokladıklarını hiç bilmese bile 00:05:42.494 --> 00:05:45.690 hava dalışı ter tamponlarını koklayanların beyinlerinde 00:05:46.017 --> 00:05:49.103 bir korku tepkisi aktivasyonu oluştu. 00:05:49.243 --> 00:05:52.808 Diğer bir ifadeyle, korkuya kapıldılar. 00:05:53.917 --> 00:05:57.279 Bunun anlamı; duygularımız bulaşıcıdır. 00:05:57.279 --> 00:06:00.489 Korkumuz bulaşıcıdır. Özgüvenimiz bulaşıcıdır. 00:06:00.823 --> 00:06:03.453 Bu durumda, sormamız gerekiyor: 00:06:03.493 --> 00:06:05.553 Eğer duygularımız bulaşıcıysa 00:06:05.703 --> 00:06:09.593 insanlara doğru duyguyu bulaştırdığımızdan nasıl emin olabiliriz? 00:06:10.030 --> 00:06:13.415 Ben üç farklı biçimde bulaşıcı olduğumuza inanıyorum. 00:06:13.566 --> 00:06:15.274 Birincisi sözlü olmayan biçim. 00:06:15.343 --> 00:06:17.224 Şimdi, bunu sınamak için 00:06:17.224 --> 00:06:19.814 Oregon, Portland'da çok basit bir deney yaptım. 00:06:19.834 --> 00:06:22.209 Sokakta dikildim 00:06:22.339 --> 00:06:24.779 ve yukarıya, boşluğa baktım. 00:06:25.059 --> 00:06:27.807 Acaba bu sözsüz duygum, insanlara bulaşacak 00:06:27.807 --> 00:06:29.766 veya aynalanacak mıydı. 00:06:30.006 --> 00:06:32.277 Bu videoda gördüğünüz gibi 00:06:32.277 --> 00:06:35.526 sokakta dikilmiş boşluğa bakıyorum 00:06:36.226 --> 00:06:37.975 ve yavaşça birer birer... 00:06:37.975 --> 00:06:39.546 (Kahkahalar) 00:06:39.546 --> 00:06:41.586 yoldan geçenlere bulaştırıyorum. 00:06:41.586 --> 00:06:42.618 (Kahkahalar) 00:06:42.618 --> 00:06:44.233 ve yavaş yavaş... 00:06:44.503 --> 00:06:45.790 (Kahkahalar) 00:06:46.080 --> 00:06:48.070 bir kalabalık oluyoruz. 00:06:48.380 --> 00:06:50.750 (Kahkahalar) 00:06:50.940 --> 00:06:52.857 (Alkışlar) 00:06:54.485 --> 00:06:57.454 Şu zavallı kadın, bakın- benimle beraber dikiliyor, 00:06:57.732 --> 00:07:00.922 orada dikilmiş duruyoruz ve unutmayın boşluğa bakıyoruz. 00:07:01.347 --> 00:07:05.707 Ayakta duruyoruz ve şöyle düşünüyorum "Bakalım ne kadar dikilip duracağız? 00:07:06.006 --> 00:07:07.682 Önce kim bırakacak?" 00:07:07.682 --> 00:07:09.455 Ve yaklaşık 40 saniye sonra, 00:07:09.637 --> 00:07:12.353 bakıp dururken kadın eğilip şöyle diyor, 00:07:12.872 --> 00:07:14.218 "Atlayacak mı?" 00:07:14.323 --> 00:07:17.924 (Kahkahalar) 00:07:18.858 --> 00:07:23.505 Bu deney bana duyguların bize bulaştığını öğretti 00:07:23.727 --> 00:07:28.558 ve sonra duyguların bulaşma nedenine mantıklı açıklamalar aradık. 00:07:28.711 --> 00:07:30.478 Şimdi, aslında bu iyi bir şey. 00:07:30.490 --> 00:07:32.617 Biz insanları güvende tutuyor. 00:07:32.674 --> 00:07:35.864 Dr. Paul Ekman mikro yüz ifadesi denen şeyi incelemiş. 00:07:35.865 --> 00:07:37.646 Bunlar evrensel yüz ifadeleridir 00:07:37.652 --> 00:07:39.739 ve onlardan yedi tane olduğunu bulmuş. 00:07:39.739 --> 00:07:41.798 Bütün cinsiyetlerde ve ırklarda 00:07:41.798 --> 00:07:45.007 yoğun bir duygu hissettiğimizde aynı yüz ifadelerini yaparız. 00:07:45.200 --> 00:07:47.547 Bu korkunun mikro yüz ifadesi: 00:07:48.286 --> 00:07:50.228 Yani korku gerçekten önemli bir duygu 00:07:50.228 --> 00:07:52.771 bunun başkalarından bize bulaşmasını isteme nedenimiz 00:07:52.771 --> 00:07:55.101 ters gidecek bir şey konusunda uyarı almaktır. 00:07:55.222 --> 00:07:58.386 Bu yüz ifadesi bizi güvende tutar. 00:07:58.718 --> 00:08:02.457 Bir an hayal edin, yürüyorsunuz ve bir yılan gördünüz, 00:08:02.636 --> 00:08:05.518 kaşınız gözünüz anında dört açılır 00:08:05.518 --> 00:08:08.281 ve böylece etrafı olabildiğince iyi görürsünüz. 00:08:08.281 --> 00:08:10.887 "Başka yılan var mı? Nereye kaçabilirim?" 00:08:10.887 --> 00:08:13.231 Sonra ağzınız "hıp" yaparak açılır 00:08:13.231 --> 00:08:17.647 ve bir mücadele, imdat çığlığı veya kaçışa gerekecek oksijeni alırsınız. 00:08:17.928 --> 00:08:22.770 Hatta bu yüz ifadesini, bilinç düzeyinde yılanı fark etmeden önce yaparız. 00:08:23.013 --> 00:08:25.304 Şimdi, bu konunun ilginç yanı, 00:08:25.304 --> 00:08:28.044 biraz kaygılanmaya başlıyor olmalısınız. 00:08:28.044 --> 00:08:30.469 Çünkü diğer insanların korktuğunu gördüğümüzde- 00:08:30.469 --> 00:08:32.606 eğer metroda bu yüzü görürsek 00:08:32.606 --> 00:08:34.428 şöyle düşünürüz "Sorun ne, ne oluyor?" 00:08:34.428 --> 00:08:36.281 Bu güvenliğimiz içindir. 00:08:36.281 --> 00:08:38.181 Birlikte şunu denemenizi istiyorum 00:08:38.181 --> 00:08:40.092 gözlerinizi açabildiğiniz kadar açın, 00:08:40.092 --> 00:08:41.714 kaşları kaldırın, çok iyi. 00:08:41.714 --> 00:08:43.091 Şimdi, kesik bir nefes alın. 00:08:43.091 --> 00:08:44.180 (Hup) 00:08:44.180 --> 00:08:45.204 Mükemmel. 00:08:45.204 --> 00:08:47.584 Kaygılı hissediyor musunuz? 00:08:48.056 --> 00:08:50.277 Yüz ifadesinde ilginç olan şey 00:08:50.277 --> 00:08:52.877 duyguları harekete geçirmesidir. 00:08:52.987 --> 00:08:55.354 Yani sadece duygular yüzü değil 00:08:55.354 --> 00:08:57.714 yüz de duyguları harekete geçirir. 00:08:57.714 --> 00:08:59.951 Buna, yüz ifadesi geribesleme hipotezi deniyor. 00:08:59.951 --> 00:09:03.328 Yani birilerini bu yüz ifadesiyle görünce onların duygusu bize bulaşıyor 00:09:03.448 --> 00:09:07.148 ve sonra dövüşmeye, kaçmaya veya imdat çığlığı atmaya hazırlanıyoruz. 00:09:07.378 --> 00:09:10.328 Neyse ki bu olumlu duygular için de geçerli. 00:09:10.799 --> 00:09:14.369 Yani arkamdaki yüzlerden biri gerçek mutluluk mikro yüz ifadesi 00:09:14.369 --> 00:09:16.628 ve diğeri de sahtesi. 00:09:17.347 --> 00:09:19.654 (Kahkahalar) 00:09:20.735 --> 00:09:25.339 Yani gerçek bir mutluluk mikro yüz ifadesi bütün üst kısımlara yayılır, 00:09:25.339 --> 00:09:28.849 yukarıdaki göz kenarı kaslarına, üst yanak kaslarına kadar. 00:09:29.139 --> 00:09:30.710 Bu gerçekten önemli, 00:09:30.710 --> 00:09:33.760 çünkü bilirsin, bir sahte dosta iyi bir haber verdiğinde 00:09:33.760 --> 00:09:34.762 (Kahkahalar) 00:09:34.762 --> 00:09:38.041 ve o da yalandan senin adına mutlu olduğunu söylediğinde 00:09:38.319 --> 00:09:42.574 -şöyle bir şeydir: "Ah, öyle mi, senin adına çok mutlu oldum." 00:09:42.574 --> 00:09:44.311 (Kahkahalar) 00:09:44.311 --> 00:09:46.792 Benim için bu sahte ifadeyi deneyin. 00:09:46.792 --> 00:09:49.822 Bu sahte gülüşü deneyin, sadece yüzün alt kısmı. 00:09:49.822 --> 00:09:51.991 Hatta "Hı, hı" da yapabilirsiniz. 00:09:51.991 --> 00:09:53.951 Çok iyi bir duygu değil, doğru mu? 00:09:53.951 --> 00:09:55.121 Yapay geliyor. 00:09:55.121 --> 00:09:57.181 Şimdi, yukarıya gözlere kadar çıkın. 00:09:57.181 --> 00:09:59.431 Yukarıya kadar, üst yanak kaslarına kadar gülün. 00:09:59.581 --> 00:10:01.736 Ah, bu çok daha iyi hissettiriyor. 00:10:01.884 --> 00:10:04.474 Yüz ifadesinde ilginç olan şey 00:10:04.474 --> 00:10:06.864 mutlu olmamızı sağlamasıdır. 00:10:07.154 --> 00:10:09.873 Ve ayrıca, gördüğümüzde bize bulaşır. 00:10:09.893 --> 00:10:13.655 Finlandiya Üniversitesi araştırmacıları bu iki yüz ifadesini incelemiş. 00:10:13.655 --> 00:10:16.275 Deneklerden, gerçek ve sahte mutluluk ifadesi takınan 00:10:16.275 --> 00:10:18.725 insanların fotoğraflarına bakmasını istemişler. 00:10:18.744 --> 00:10:20.921 Şunu bulmuşlar; denekler gerçek mutluluk 00:10:20.921 --> 00:10:23.311 yüz ifadesi olan kişilere baktığında 00:10:23.631 --> 00:10:25.521 bu duygu onlara bulaşmış- 00:10:25.521 --> 00:10:27.437 olumlu duygu onlara bulaşmış 00:10:27.437 --> 00:10:29.857 ve ruh hâlleri olumlu yönde değişmiş. 00:10:29.983 --> 00:10:33.308 Fakat sahte mutluluk ifadesi takınan kişilerin yüzlerine baktıklarında 00:10:33.308 --> 00:10:35.202 onlara hiçbir şey bulaşmamış. 00:10:35.562 --> 00:10:39.067 Diğer bir deyişle, çelişkili hissettiğimiz bir yere gittiğimizde 00:10:39.339 --> 00:10:41.829 ve aslında hoşlanmadığımız kişilerle görüşmelerde 00:10:41.940 --> 00:10:44.792 daha az akılda kalıcı oluruz. 00:10:45.061 --> 00:10:48.521 Sadece yüz yüze iken değil telefonda da aynı oluyor. 00:10:48.665 --> 00:10:50.708 Sürekli telefonla konuşan 00:10:50.708 --> 00:10:53.131 pek çok şirket çalışanı müşterim oldu. 00:10:53.131 --> 00:10:54.223 Şöyle derlerdi; 00:10:54.223 --> 00:10:57.243 "Vanessa, şahsi görüşmede mutlu oluyorum ama ya telefonda?" 00:10:57.243 --> 00:10:59.386 Bir deney yapmaya karar verdik. 00:10:59.386 --> 00:11:03.466 Laboratuvarda katılımcıların farklı versiyon "Alo"larını kaydettik, 00:11:03.746 --> 00:11:05.465 telefondaki ilk sözü, izlenimi. 00:11:05.546 --> 00:11:06.535 İnsanların 00:11:06.535 --> 00:11:10.945 mutluluk, üzüntü veya kızgınlığı duyup duymadığını öğrenmek istedik. 00:11:11.315 --> 00:11:14.132 Yani insanların farklı tür "Alo"larını 00:11:14.132 --> 00:11:18.684 mutlu, üzgün, kızgın ve güç gösterisi "Alo"larını kaydettik. 00:11:18.684 --> 00:11:20.936 Ve bunların farklı gelip gelmediğine bakacaktık. 00:11:20.936 --> 00:11:23.731 Size iki farklı "Alo" dinletmek istiyorum 00:11:23.731 --> 00:11:27.069 ve bakalım hangisinin mutlu "Alo" olduğunu tahmin edebilecek misiniz. 00:11:27.069 --> 00:11:28.273 Hazır mısınız? Peki. 00:11:28.273 --> 00:11:29.783 Aynı kişi, şimdi a) 00:11:30.395 --> 00:11:31.915 (Ses kaydı): Alo. 00:11:32.232 --> 00:11:33.422 Şimdi de b) 00:11:33.707 --> 00:11:35.097 (Ses kaydı) : Alo. 00:11:35.543 --> 00:11:37.662 Kimler, a) mutlu "Alo" diyor? 00:11:37.662 --> 00:11:39.545 Kimler, b) mutlu "Alo" diyor? 00:11:39.646 --> 00:11:40.672 Çok iyi. 00:11:40.765 --> 00:11:43.277 Bu farkı duyabiliyoruz. 00:11:43.281 --> 00:11:45.333 Bu mikro ifadeleri duyabiliyoruz. 00:11:45.333 --> 00:11:48.942 Şimdi, bu bence ilginçti ama bir adım ileriye götürmek istedim. 00:11:48.955 --> 00:11:51.457 Böylece deneyin ikinci bölümünü düzenledik. 00:11:51.457 --> 00:11:55.283 Laboratuvarda deneklerden kaydı dinlemesini ve kişinin 00:11:55.283 --> 00:11:58.417 sevimliliğini derecelendirmesini istedik. 00:11:58.896 --> 00:12:00.170 Öğrenmek istediğimiz şey 00:12:00.170 --> 00:12:03.040 mutluluk mikro ifadesi mi, kızgınlık mikro ifadesi mi yoksa 00:12:03.040 --> 00:12:05.305 güç gösterisinin mi daha iyi olduğu idi. 00:12:05.346 --> 00:12:06.472 Sonuç şuydu. 00:12:06.472 --> 00:12:08.223 Şu sorulardan sonra: 00:12:08.637 --> 00:12:10.639 "Bu kişiyi çok sevdim, 00:12:10.902 --> 00:12:14.007 bu kişiyi biraz sevdim. Bu kişiyi hiç sevemedim" 00:12:14.176 --> 00:12:16.229 mutluluk mikro ifadesinin bütün deneylerde 00:12:16.229 --> 00:12:18.699 hem kadın, hem erkeklere 00:12:18.869 --> 00:12:21.169 daha sevimli geldiğini bulduk. 00:12:21.327 --> 00:12:25.639 Aynı kişilerin kızgınlık veya üzüntü mikro ifadeleri 00:12:25.639 --> 00:12:27.459 daha az sevimliydi. 00:12:27.779 --> 00:12:32.302 Öz güvenininizin bulaşıcı olması hoş bir yan etki. 00:12:32.531 --> 00:12:35.542 Bu mutluluğu sadece başkasına bulaştırmakla kalmıyor 00:12:35.542 --> 00:12:37.992 ayrıca daha sevilen biri oluyorsunuz. 00:12:38.456 --> 00:12:39.791 Sözsüz olandan bahsettik 00:12:39.792 --> 00:12:42.578 ve bir "Alo"dan sonra ne olduğundan bahsetmem gerek. 00:12:42.671 --> 00:12:45.941 Öz güveni sözlü olarak nasıl bulaştırırız? 00:12:46.394 --> 00:12:48.727 Oregon, Portland'da yaptığımız bu araştırmada 00:12:48.727 --> 00:12:51.437 500 hız toplantısı katılımcısı aldık 00:12:51.774 --> 00:12:53.817 ve onların hepsinden 00:12:53.817 --> 00:12:56.297 sohbet turlarında bir başlangıç yapmalarını istedik, 00:12:56.297 --> 00:12:57.597 bu sekiz turda. 00:12:57.751 --> 00:13:00.333 Her bir deneğe, bir yabancıyla yapacağı sohbet için 00:13:00.333 --> 00:13:02.413 bir giriş cümlesi belirledik. 00:13:02.483 --> 00:13:05.629 Odanın her yanına kameralar yerleştirdik 00:13:05.629 --> 00:13:09.299 ve bu hızlı sohbet turlarının her birinde örüntü analizi yaptık. 00:13:09.461 --> 00:13:11.801 Vücut dili örüntüleri arıyorduk: 00:13:11.931 --> 00:13:14.971 Kaykılma, baş sallama, kahkaha, gülümseme, öz güven gibi. 00:13:15.033 --> 00:13:17.623 Sesteki farklılaşmalara da baktık. 00:13:17.730 --> 00:13:20.870 İyi bir sohbette sesin şiddeti genellikle artar. 00:13:20.874 --> 00:13:22.958 Gerçekten sıkıntılı bir sohbette ise 00:13:22.958 --> 00:13:25.298 pek çok sessiz an olur ve sesin şiddeti azalır. 00:13:25.298 --> 00:13:29.846 Ayrıca katılımcılardan bu sohbet girişlerini derecelendirmesini istedik. 00:13:30.107 --> 00:13:34.586 Hangi girişin en kaliteli sohbeti getirdiğini öğrenmek istedik. 00:13:35.382 --> 00:13:39.069 Bulduğumuz şey ise dopamin denilen küçük kimyasala yönelik 00:13:39.135 --> 00:13:42.435 sohbet girişlerinin işe yaradığı idi. 00:13:42.613 --> 00:13:46.352 Dopamin, zevk duygusu hissettiğimizde veya bir ödül aldığımızda 00:13:46.352 --> 00:13:48.542 ürettiğimiz sinir aktarıcısıdır. 00:13:48.706 --> 00:13:50.991 Bir partide veya hız toplantılarında yaptığımız 00:13:50.991 --> 00:13:53.821 gevezeliklerin çoğunun aynı olduğunu da fark ettim. 00:13:53.857 --> 00:13:55.367 Şöyle bir şeydi: 00:13:55.920 --> 00:13:58.020 "Ee, ne iş yapıyorsun?" 00:13:59.197 --> 00:14:00.857 "Nerelisin?" 00:14:01.195 --> 00:14:03.025 "Buralarda mı yaşıyorsun?" 00:14:03.101 --> 00:14:05.116 "Ben bir şarap daha alayım. 00:14:05.116 --> 00:14:07.091 Seninle sohbet güzeldi." 00:14:07.528 --> 00:14:10.578 Bu sohbet tekrar tekrar yapılıyordu 00:14:10.662 --> 00:14:13.652 sanki neredeyse yazılı bir sosyal kural gibiydi. 00:14:13.826 --> 00:14:15.666 Beyin otomatik pilottaydı. 00:14:15.742 --> 00:14:16.747 Bulduğumuz şey şuydu; 00:14:16.747 --> 00:14:19.352 en berbat sohbet girişleri olarak derecelendirilenler, 00:14:19.352 --> 00:14:20.939 en düşük puanları alanlar, 00:14:20.949 --> 00:14:23.019 en düşük sesli sohbeti getirenler, 00:14:23.036 --> 00:14:27.786 uzağa kaykılmayı, en tatsız baş sallama ve en kötü mikro ifadeyi getirenler 00:14:28.074 --> 00:14:30.684 en sık yaptığımız sohbet girişleriydi: 00:14:30.993 --> 00:14:32.795 "Ne iş yapıyorsun?", "Nasılsın?", 00:14:32.795 --> 00:14:34.095 "Nerelisin?" 00:14:34.095 --> 00:14:37.345 bunların fizyolojik açıdan hiçbir etkisi yoktu. 00:14:37.636 --> 00:14:39.126 Hiç zevki yoktu. 00:14:39.358 --> 00:14:43.117 Bu nedenle bir tür heyecan yaratacak veya kıvılcım çakacak 00:14:43.117 --> 00:14:45.711 sohbet girişleri bulmaya çalıştık. 00:14:45.918 --> 00:14:48.618 Dopamini sözle tetikleyebilir miydik? 00:14:48.990 --> 00:14:51.296 Beynin hakikaten ilginç olduğunu anladık. 00:14:51.614 --> 00:14:55.503 Birine soru sorduğunuzda beyni isabetlere bakıyor, ıskalara değil. 00:14:55.693 --> 00:14:57.749 Şunu kastediyorum, birine şunu sorarsanız, 00:14:58.110 --> 00:14:59.844 "Bu sıralar yoğun musun?" 00:15:00.071 --> 00:15:03.027 beyni hemen "yoğun olmak" isabet noktalarına bakıyor. 00:15:03.027 --> 00:15:05.803 Yakınlardaki olumsuz şeyleri düşünüyor- 00:15:05.803 --> 00:15:08.607 stres, yoğunluk ve hayatındaki bütün kötü şeylere. 00:15:08.767 --> 00:15:12.271 Halbuki birine şunu sorduğunda "Heyecanlı şeyler var mı bu aralar? 00:15:12.727 --> 00:15:16.517 beyni hemen bütün "heyecan" isabet noktalarına bakıyor 00:15:16.965 --> 00:15:19.584 ve iyi ve mutlu şeyleri düşünmeye başlıyor, 00:15:19.584 --> 00:15:21.974 hayatındaki bütün heyecan verici şeyleri düşünüyor. 00:15:21.974 --> 00:15:23.466 Ve bu iki şey yapıyor. 00:15:23.466 --> 00:15:26.041 Bir, bu ona bir haz veriyor. 00:15:26.436 --> 00:15:28.233 Yani gerçek anlamıyla 00:15:28.233 --> 00:15:30.684 ondan hayatının başka bir bölümündeki heyecanı 00:15:30.684 --> 00:15:32.954 senin olduğun yere getirmesini istiyorsun. 00:15:33.202 --> 00:15:36.332 Ve diğer şey de, bu seni daha akılda kalıcı biri yapıyor. 00:15:36.612 --> 00:15:39.025 Dr. John Medina, sözlü bir sohbet sırasında 00:15:39.025 --> 00:15:41.139 dopamin tetiklendiğinde 00:15:41.139 --> 00:15:43.539 zihinsel bir hatırlama notu oluştuğunu buldu. 00:15:43.645 --> 00:15:47.810 Yani, birinden hayatındaki heyecan verici şeyleri düşünmesini istediğinde 00:15:47.976 --> 00:15:51.819 bunun hoş yan etkisi, daha akılda kalıcı biri oluyorsun. 00:15:52.177 --> 00:15:55.145 Öyleyse, bugün sizden isteyeceğim büyük görev şu; 00:15:55.223 --> 00:15:57.593 sıradan bir, 00:15:57.593 --> 00:15:59.195 "Ne iş yapıyorsun?" 00:15:59.195 --> 00:16:01.109 "Nasılsın?" ve "Nerelisin?" yerine, 00:16:01.111 --> 00:16:04.114 bunları bir sohbete başlamada sonsuza kadar yasaklayarak, 00:16:04.114 --> 00:16:08.262 birinin beynine heyecan aratan isabetli vuruş yapmayı deneyin: 00:16:08.732 --> 00:16:11.922 "Heyecanlı bir şeyler var mı bu sıralar? 00:16:11.922 --> 00:16:13.718 "Yakınlarda tatil planlıyor musun? 00:16:13.796 --> 00:16:15.802 "İyi bir şeyler oldu mu bugün?" 00:16:15.909 --> 00:16:20.612 Sanıyorum bu bizim diğer insan kardeşlerimize en büyük hediyemiz olur. 00:16:20.685 --> 00:16:23.825 Onlardan iyimser moda geçmesini isteriz. 00:16:24.121 --> 00:16:28.901 Dopamini ve heyecanı tetikleyerek onları otomatik pilottan kurtarırız. 00:16:29.662 --> 00:16:33.001 Son olarak, duygusal olarak bulaşıcıyız. 00:16:33.234 --> 00:16:35.619 Bu benim en sevdiğim araştırmalardan. 00:16:35.901 --> 00:16:39.392 Bu deneyde öğrencilerden bir ses kesinlik programına 00:16:39.392 --> 00:16:41.802 "Don't Stop Believing" (İnanmaktan Vazgeçme) 00:16:41.802 --> 00:16:43.505 adlı şarkıyı söylemesi istenir. 00:16:43.505 --> 00:16:45.509 Şimdi, bu çok sinir bozucu bir deney. 00:16:45.509 --> 00:16:48.538 Ses tonu ve söz bakımından ölçüme tabi tutulurlar 00:16:48.538 --> 00:16:50.288 ve önceden hazırlıkları yoktur. 00:16:50.288 --> 00:16:52.871 Fakat bu deneyin üç farklı sınaması vardır. 00:16:52.871 --> 00:16:55.204 Birinciler doğrudan odaya alınır 00:16:55.204 --> 00:16:57.354 ve ses kesinlik programına şarkıyı söyler. 00:16:57.354 --> 00:17:00.752 İkinci grup odaya girer ve yüksek sesle şöyle söyler 00:17:01.052 --> 00:17:02.472 "Gerginim." 00:17:02.572 --> 00:17:05.050 Sonuncu grup, odaya girer ve şöyle söyler 00:17:05.070 --> 00:17:06.910 "Heyecanlıyım." 00:17:07.260 --> 00:17:10.471 Şu basit sonuç bulunur; 00:17:10.974 --> 00:17:13.665 gergin grubun kesinliği %53'dür, 00:17:14.025 --> 00:17:15.918 kontrol grubunun %69'dur 00:17:15.918 --> 00:17:20.486 ama "Heyecanlıyım" grubu %80 kesinlik sağlar. 00:17:21.089 --> 00:17:22.406 Peki neden? 00:17:22.406 --> 00:17:25.685 Kaygı ve heyecan çok benzer duygulardır, 00:17:25.855 --> 00:17:28.165 tek fark zihinsel tavırdır. 00:17:28.966 --> 00:17:30.701 Size davetim, NOTE Paragraph 00:17:30.703 --> 00:17:33.785 insanlara ne bulaştırmak isteyeceğini düşün. 00:17:34.350 --> 00:17:37.638 Bir kışkırtmayı dizginlemek veya heyecanı tetiklemek istediğinde 00:17:37.638 --> 00:17:40.541 dopamin getiren sohbet girişleri yap; 00:17:40.541 --> 00:17:42.324 el hareketlerini daha fazla kullan, 00:17:42.324 --> 00:17:44.076 sahiden gülümse 00:17:44.076 --> 00:17:46.796 ve kafan bozukken asla telefonda konuşma. 00:17:46.796 --> 00:17:47.903 (Kahkahalar) 00:17:47.903 --> 00:17:51.382 Ve son yapmak istediğim şey bir heyecan hatırlatıcı notla bitirmek. 00:17:51.382 --> 00:17:53.359 Size gerçekten bulaştırmak istiyorum. 00:17:53.359 --> 00:17:55.367 Yani bu konuşmayı şöyle bitiriyoruz: 00:17:55.367 --> 00:17:58.279 Üç dediğimde, toplayabildiğiniz bütün enerjiyle 00:17:58.279 --> 00:18:01.169 "Heyecanlıyım" diye bağırmanızı istiyorum. 00:18:01.261 --> 00:18:02.321 Hazır mısınız? 00:18:02.401 --> 00:18:03.990 Bir, iki, üç! 00:18:04.050 --> 00:18:06.596 "Heyecanlıyım." 00:18:06.596 --> 00:18:08.101 Muhteşemdiniz. 00:18:08.101 --> 00:18:11.751 (Alkışlar)