En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity
-
0:14 - 0:17Madem temamız geçmiş, o hâlde
-
0:17 - 0:21ben de size geçmişten bir anımı
anlatarak başlamak istiyorum. -
0:22 - 0:257 yaşındayım, o zamanlar
İzmir'de yaşıyorum ailemle. -
0:25 - 0:27Annem ve babam çok korumacı tipler.
-
0:27 - 0:29Ama öyle güvenli de bir
mahallede oturuyoruz ki, -
0:30 - 0:34okuldan eve geldiğim zaman sokakta diğer
çocuklarla oynamama müsaade ediyorlar. -
0:35 - 0:37Benim yaşıtım
çocuklar ya bisiklete biniyor, -
0:38 - 0:41ya ip atlıyor, ya kartopu oynuyor.
-
0:42 - 0:43Ama bir çocuk var,
-
0:43 - 0:46benden böyle 5-6 yaş büyük, Eren.
-
0:47 - 0:52Uzun saçlı, grafiti yapıyor,
Amerika'dan yeni dönmüş. -
0:52 - 0:54Kesin de dönüş yapmış yani.
-
0:56 - 0:58O paten kayıyor, ay çok havalı!
-
0:58 - 1:00Ben de O'nun gibi olmak istiyorum.
-
1:00 - 1:03Paten kaymak ve cool olmak.
-
1:04 - 1:06Annemler sonunda ısrarlarıma dayanmayıp
-
1:06 - 1:08bana bir çift paten alıyorlar.
-
1:08 - 1:12Bir de hiç cool olmayan
bir kask, bir dirseklik, dizlik. -
1:13 - 1:16Yani bir ABS, hava yastığım ve
can yeleğim eksik öyle söyleyeyim size. -
1:17 - 1:19Ama Eren'de bunların hiçbiri yok.
-
1:19 - 1:21Ya çünkü o çok "cool".
-
1:21 - 1:24İşte ben de o yüzden,
evden tam teşekküllü çıkıyorum, -
1:24 - 1:27ama kaskım, dirsekliğim,
dizliğimi falan bırakıp öyle kayıyorum. -
1:27 - 1:29Yine bir gün geldim okuldan eve,
-
1:29 - 1:32çok da güzel bir bahar
havası var, İzmirliler bilir o havayı. -
1:32 - 1:35Çıktım sokağa, sokağın başından sonuna
-
1:35 - 1:38sonundan başına kayıyorum da kayıyorum.
-
1:40 - 1:41Eren yok o gün ortalarda.
-
1:42 - 1:45Ya halbuki tam da
beni görmesi lazım, çünkü -
1:45 - 1:48kıvama geldim, hem paten kayıyorum,
-
1:48 - 1:50hem de çok cool kayıyorum.
-
1:50 - 1:52Dizliksiz falan.
-
1:53 - 1:54Neyse, ama yok ortalarda.
-
1:56 - 1:58Fark ediyorum ki zaten
hava kararmaya başlamış. -
1:58 - 2:00Eve dönmem lazım.
-
2:01 - 2:02Hızlıca evin yolunu tutuyorum.
-
2:02 - 2:04O zamanlar cam damacanalar vardı,
-
2:04 - 2:06belki hatırlayanlar vardır aranızda.
-
2:07 - 2:08Bizim apartmanın önüne indirilirdi
-
2:08 - 2:10şişeler boşaldığında toplansın diye.
-
2:11 - 2:13Ben de hem Eren'in gözüne girememiş,
-
2:13 - 2:16hem de eve geç kalmış
olmanın telaşından olsa gerek, -
2:17 - 2:18cam damacalarını görüyorum ama
-
2:20 - 2:23frene basamıyorum, yavaşlayamıyorum,
kendimi durduramıyorum ve -
2:24 - 2:28o 6-7 litrelik cam damacanaların
üzerine düşüyorum. -
2:30 - 2:32Ani bir şok yaşamış olacağım ki,
-
2:32 - 2:35kendime geldiğim zaman
şöyle bir bedenime bakıyorum -
2:35 - 2:38ellerim, kollarım, bacaklarım
cam kırıkları içerisinde. -
2:39 - 2:41Şişeler paramparça olmuş.
-
2:42 - 2:44Tabii benim Eren'le
arkadaş olma hayallerim de. -
2:45 - 2:48Kan revan içindeyim, öyle titriyorum ki
-
2:49 - 2:51dişlerim çeneme vuruyor korkudan.
-
2:52 - 2:55Tam o sırada -bizim tombik
apartman görevlisi Hasan ağabey vardı- -
2:55 - 2:57O bana doğru koşuyor, böyle dövünerek
-
2:57 - 3:00"Ah, Zeynep n'oldu? Hadi hemen hastaneye!"
-
3:02 - 3:04"Annem" diyorum, yukarıya bakıyorum.
-
3:05 - 3:07Çünkü o an yanımda
bir tek annemi istiyorum. -
3:08 - 3:09Ya, tombik Hasan ağabeyi değil.
-
3:11 - 3:13Kucaklıyor beni Hasan ağabey,
asansöre bindiriyor, -
3:13 - 3:15dördüncü katta oturuyoruz o zamanlar.
-
3:15 - 3:18Dördüncü kata geliyoruz,
zile basıyor Hasan ağabey. -
3:18 - 3:21Kapıyı annem açıyor,
karşısında beni görüyor. -
3:23 - 3:26"Ah Zeynep, ne yaptın?" diyor.
-
3:29 - 3:32"Yavrum, iyi misin?" demiyor.
-
3:34 - 3:36"Merak etme çocuğum,
haydi hemen hastaneye gidiyoruz" -
3:36 - 3:37demiyor.
-
3:38 - 3:41"Kızım sorun değil, Eren seni
zaten görmemiştir ben eminim" -
3:42 - 3:43bile demiyor.
-
3:43 - 3:46"Ah Zeynep, ne yaptın?" diyor.
-
3:47 - 3:50Yani sanki ben o şişelerin
üstüne isteyerek düşmüşüm gibi. -
3:52 - 3:56O an, şu zihnime
öyle bir kazınmış olacak ki, -
3:56 - 3:59şimdi 29 yaşındayım, 20 küsur senedir
-
4:00 - 4:03ne zaman hata olarak
algılayacağım bir şey yapsam -
4:04 - 4:07ne zaman düşsem, paramparça olup dağılsam,
-
4:08 - 4:11zihnimin içinden çok tanıdık bir ses çıkıp
-
4:12 - 4:15"Ah Zeynep, ne yaptın?" diyor.
-
4:16 - 4:17Merak ediyorum.
-
4:19 - 4:21Sizin zihninizin içinde de
buna benzer bir ses var mı? -
4:22 - 4:26Hani, bir hata yaptığınızda,
bir konuda başarısız olduğunuzda, -
4:27 - 4:30sizi acımasızca eleştiren, yargılayan,
-
4:30 - 4:35olanlardan sizi sorumlu
tutan, size tembel olduğunuzu, -
4:36 - 4:39başarısız olduğunuzu, güçsüz
olduğunuzu, zayıf olduğunuzu ya da -
4:39 - 4:43yeterince zayıf olmadığınızı,
yeterince güzel, yeterince akıllı, -
4:44 - 4:47yeterince onlar gibi olmadığınızı söyleyen
-
4:47 - 4:48bir ses var mı?
-
4:50 - 4:51Çünkü, eğer varsa bilirsiniz.
-
4:52 - 4:56Dünya üzerinde hiçbir ses, o sesten
-
4:56 - 4:57daha acımasız değildir.
-
4:58 - 5:01İnsan hariç, hiçbir canlı acı çektiğinde
-
5:02 - 5:03kendine kızmaz.
-
5:04 - 5:05Korktuğunda kendini aşağılamaz.
-
5:06 - 5:07Bir şeyler yolunda gitmediği zaman,
-
5:08 - 5:10kendini suçlayıp cezalandırmaz.
-
5:11 - 5:15İşte sizlere bugün bahsedeceğim
öz şefkat araştırmaları da -
5:15 - 5:19bilhassa zihnimizin içindeki o
eleştirel iç sesten bahsediyor. -
5:20 - 5:22Peki nedir öz şefkat?
-
5:22 - 5:23Öz şefkat, çok basitçe
-
5:24 - 5:28kişinin kendine de sevdiği,
değer verdiğine birine davrandığı -
5:28 - 5:30şekilde davranması demektir.
-
5:31 - 5:34Kişinin kendine de,
bilhassa zor durumlarda, -
5:35 - 5:38acı çektiği durumlarda, ihtiyacı
olan anlayışı, kabulü, -
5:39 - 5:40şefkati vermesi demektir.
-
5:42 - 5:45Fakat, maalesef öz şefkat
çoğumuza yabancı gelir. -
5:46 - 5:47Çünkü maalesef çoğumuz,
-
5:47 - 5:51korkutmanın, cezanın, eleştirilmenin
-
5:52 - 5:54çok sık kullanıldığı ortamlarda büyüyoruz.
-
5:55 - 5:59Mesela burada, herhâlde 2 bin kişiyiz,
-
5:59 - 6:03kaçınız çocukken bir davranışınızı
değiştirmeniz konusunda -
6:03 - 6:05korku ile motive edildiniz?
-
6:06 - 6:10"O tabağındaki yemekler bitmezse
bir daha sana yemek vermem!" -
6:11 - 6:12"Arkandan ağlar!"
-
6:12 - 6:16Benim için bu çok korkunçtu,
yemeklerin arkamdan ağlaması, mesela... -
6:17 - 6:21Ya da kaçınız, kontrolü elinizde olmayan
-
6:21 - 6:24duygu ve düşüncelerinizin
yüzünden utandırıldınız? -
6:25 - 6:30"Çocuğum, nereden geliyor aklına böyle
saçma sapan düşünceler? Düşünme!" -
6:31 - 6:34"Korkma evladım, ne var korkulacak bunda?"
-
6:35 - 6:37Tanıdık geliyor mu?
-
6:37 - 6:40Ebeveynlerimiz bize bu şekilde konuştukça,
-
6:40 - 6:43biz de kendimize
bu şekilde konuşmaya başlarız. -
6:44 - 6:47Çocuklar aynı zamanda
gözlemleyerek de öğrenirler. -
6:47 - 6:50Direkt olarak eleştiriye
maruz kalmanız gerekmez. -
6:50 - 6:53Eğer büyüdüğünüz ortamda
kendini sıkça eleştiren biri varsa, -
6:54 - 6:57onu gözlemleyerek, onun
davranışlarını da kopyalayabilirsiniz. -
6:58 - 7:01Bakın, kültürün de çok
önemli bir payı vardır. -
7:01 - 7:04Atlamak istemiyorum,
atasözlerine kulak verelim. -
7:04 - 7:08Bu coğrafyada
"kızını dövmeyen, dizini döver" -
7:08 - 7:09diye bir atasözü var.
-
7:10 - 7:12Bu atasözünde denmek istenen şu:
-
7:13 - 7:16Yarın bir gün, evladın bir hata
yapar üzülür, sıkıntı çekerse, -
7:17 - 7:19sen de çok üzülürsün.
-
7:20 - 7:22Şimdi bu kadar güzel bir niyet,
-
7:23 - 7:25ancak bu kadar berbat bir
şekilde özetlenebilir. -
7:26 - 7:29Yani ya sevdiğimiz birini dövüyoruz
ya kendimizi dövüyoruz. -
7:29 - 7:31Çünkü başka yolu yok hatalarımızdan
ders alabilmenin. -
7:33 - 7:35Hadi kökenlerini anladık.
-
7:35 - 7:43Peki bu içimizdeki agresif, cezalandırıcı,
yargılayıcı iç sesin amacı ne? -
7:44 - 7:45Ne yapmaya çalışıyor?
-
7:46 - 7:50Mesela annem, beni o şekilde
acı çekerken gördüğü zaman -
7:50 - 7:53bana neden öyle sert bir tepki vermişti?
-
7:54 - 7:55Beni sevmediğinden mi?
-
7:57 - 7:57Hayır.
-
7:57 - 8:00Bakın kendisi şuralarda bir yerlerde
oturuyor, çok göremiyorum ama -
8:00 - 8:04bu dünyada beni o kadından
daha fazla seven kimse yok. -
8:06 - 8:09Peki, benim daha fazla acı
çekmemi istediğinden mi? -
8:10 - 8:11Hayır.
-
8:12 - 8:16"Zeynep, aklım yerinden çıktı o
hâlde seni gördüğümde" -
8:16 - 8:19dedi bana yıllar sonra bu olay
üzerinde konuştuğumuzda. -
8:20 - 8:23Bir de baktım ki, kaskını da takmamışsın.
-
8:23 - 8:26Çocuğum, ya daha kötü bir şey
gelseydi başına? -
8:27 - 8:29Ben o zaman ne yapardım?
-
8:30 - 8:31Annem korkmuştu.
-
8:33 - 8:35Ve beni daha temkinli olmaya
davet ediyordu. -
8:36 - 8:37Beni korumaya çalışıyordu.
-
8:37 - 8:39Ve bunu da bildiği tek yolla yapıyordu.
-
8:40 - 8:43Kızarak, korkutarak, suçlayarak.
-
8:45 - 8:48İşte, içimizdeki eleştirel
iç sesin de amacı aynı. -
8:48 - 8:50Bizi korumaya çalışmak.
-
8:51 - 8:53Bizi güvende ve hayatta tutmak.
-
8:54 - 8:55Çünkü o da korkuyor.
-
8:56 - 9:01Hata yapmamızdan, başarısız olmamızdan,
yalnız kalmamızdan, -
9:01 - 9:03acı çekmemizden korkuyor.
-
9:03 - 9:05O yüzden cezamızı çekelim istiyor ki,
-
9:06 - 9:08bir daha aynı hatayı yapmayalım.
-
9:09 - 9:12Korkalım ki, bir daha daha
temkinli davranalım. -
9:13 - 9:14Yine aynı acıyı yaşamayalım.
-
9:15 - 9:18Herkeslerden önce hatamızı, eksiğimizi
-
9:18 - 9:23o bulsun ki, kimselere öyle
hazırlıksız yakalanmayalım, -
9:23 - 9:26bizim canımız öyle kolay kolay yanmasın.
-
9:28 - 9:32İşte o yüzden bir yanım kendime
nasıl daha fazla şefkatle -
9:32 - 9:34davranacağımı öğrenmek için
yanıp tutuşurken, -
9:34 - 9:36bir yanım da bir direnç gösteriyordu
öz şefkata karşı. -
9:37 - 9:41Çünkü kendime şefkat gösterirsem
hata yapacağımdan korkuyordum. -
9:43 - 9:47Dahası o yaptığım hataların umrumda
olmayacağından korkuyordum. -
9:48 - 9:53Şımarık biri, bencil biri, dahası tembel
biri olacağımdan korkuyordum. -
9:53 - 9:55Zaten ertelemeye çok meyilli
bir insan olarak ben -
9:56 - 9:58nasıl motive edebilirdim ki kendimi
-
9:58 - 9:59kendime şefkatle davranırsam?
-
10:01 - 10:05Buraya nasıl geldiysem, hani çok matah
bir yer değil belki ama -
10:05 - 10:06hani neler başardıysam,
-
10:07 - 10:10onu o içimdeki eleştirel iç sese borçlu
olduğumu zannediyordum. -
10:11 - 10:14Bu kadar büyük bir direnç gösterdiğimi
-
10:15 - 10:18katıldığım ilk öz şefkat
atölyesinde fark ettim. -
10:18 - 10:20İşte teorik eğitim bittikten sonra
-
10:20 - 10:23grup liderimiz günü bir meditasyon
etkinliği ile kapamamızı önerdi. -
10:24 - 10:27Geçirdi hepimiz rahat bir pozisyona,
gözlerimizi kapattı, -
10:27 - 10:28klasik şeyler bunlar.
-
10:29 - 10:32Ondan sonra şöyle hepimiz rahat bir
pozisyona geçip gözlerimizi kaparken -
10:33 - 10:35meditasyonun ikinci üçüncü
dakikasına doğru -
10:35 - 10:37grup liderinden şöyle bir yönerge geldi:
-
10:38 - 10:40şimdi eğer sizin için de uygunsa
-
10:40 - 10:45bir elinizi alın ve avucunu nazikçe
kalbinizin üzerine yerleştirin. -
10:47 - 10:48Haydaa...
-
10:51 - 10:52Hani...
-
10:52 - 10:54Aldı mı benim eleştirel iç ses sazı eline.
-
10:55 - 10:56Şaka herhâlde?
-
10:57 - 10:59Hani, yapmayacaksın öyle
bir şey değil mi? -
10:59 - 11:02Ya, senin arkadaşların ders
veriyor, makaleler yazıyorlar, -
11:03 - 11:07araştırmalar yapıyorlar, biraz
kassalar profesör olacaklar. -
11:07 - 11:10Senin burada işin ne? Ne yapıyorsun sen?
-
11:12 - 11:15Şöyle kapalı olan gözlerimden bir
tanesini açtım, etrafa bakıyorum. -
11:16 - 11:18Herkes koymuş mu elini kalbinin üstüne.
-
11:18 - 11:19Ben hariç.
-
11:19 - 11:22Kiminin gözlerinden yaşlar falan akıyor.
-
11:23 - 11:26Ama, mümkün değil, benim elim çok
yadırgıyor kalbimin üstünde olmayı. -
11:28 - 11:33Bu sefer de başladı mı, bu kadar
basit bir şeyi bile yapamıyorsun. -
11:33 - 11:35İnanamıyorum sana, acınacak durumdasın.
-
11:37 - 11:40Zaten ben o kadar girmişim ki
o içsel diyaloğumun içine, -
11:40 - 11:44ancak meditasyon çanının çalıp
bitmesiyle kendime geldim. -
11:44 - 11:47Sonra herkes yavaş yavaş
toparlanmaya başlarken, -
11:47 - 11:49grup liderinin yanına gittim,
kendimi tanıttım. -
11:49 - 11:51Dedim ki, hocam bakın,
sakın yanlış anlamayın ama -
11:51 - 11:53bu son yaptığımız egzersiz bana biraz
-
11:53 - 11:57böyle saçma geldi, komik geldi açıkçası.
-
11:57 - 11:59Ben daha bilimsel bir şeyler arıyorum.
-
11:59 - 12:02O yüzden ben elimi kalbimin
üstüne falan öyle şeyler yapamadım. -
12:04 - 12:07Yüzünde böyle çok sıcacık
bir gülümseme ile bana, -
12:08 - 12:10"Çok doğal bir tepki veriyorsun" dedi.
-
12:11 - 12:13"Çünkü alışkın
olmadığın bir şey deniyorsun" -
12:14 - 12:17Ve sonra, kıymetini her
geçen gün daha iyi anladığım -
12:19 - 12:22ve kendime sıkça hatırlatmaya
niyet ettiğim bir şey daha söyledi -
12:23 - 12:29"Ama" dedi, "bazen zihnine
komik veya saçma gelen bir şey -
12:30 - 12:34bedenine iyi gelebilir,
dilersen bir şans daha ver." -
12:35 - 12:36O akşam döndüm eve.
-
12:37 - 12:39Bize kendi kendimize
uygulamamız için verilen -
12:39 - 12:43meditasyon CD'sini taktım
bilgisayarıma, açtım yoga matımı, -
12:43 - 12:45oturdum ortasına, gözlerimi kapadım ve
-
12:45 - 12:48zihnimin tüm eleştirileri
ile birlikte, merakla -
12:48 - 12:51birlikte ne olacağına
dair, aldım o elimi ve -
12:51 - 12:54yadırgaya yadırgaya
kalbimin üstüne koydum. -
12:56 - 12:59Meğerse egzersiz şöyle devam ediyormuş:
-
13:00 - 13:02Şimdi farz edin ki,
-
13:03 - 13:07o kalbinizin üzerindeki el, size değil de
-
13:07 - 13:08başka birine ait.
-
13:10 - 13:16Anlayışlı, duyarlı,
bilge, şefkatli birine ait. -
13:18 - 13:21Sizin ne kadar üzüldüğünüzü,
ne kadar korktuğunuzu, -
13:22 - 13:25ne kadar endişelendiğinizi
bilen birine ait. -
13:27 - 13:30Artık daha fazla acı
çekmenizi istemeyen birine ait. -
13:34 - 13:38İyi olmanızı, güvende
olmanızı isteyen birine ait. -
13:40 - 13:44Ne yapmış olursanız
olun, sizi tüm hatalarınızla, -
13:44 - 13:46tüm kusurlarınızla birlikte, kabul eden,
-
13:48 - 13:50dahası seven birine ait.
-
13:51 - 13:52Şimdi o elin sahibi,
-
13:54 - 13:56bu zor anınıza ortaklık ederken,
-
13:57 - 13:59size neler söylesin isterdiniz?
-
14:00 - 14:04Tam da şu anda,
ne duymaya ihtiyacınız var? -
14:06 - 14:09Ev, bildiğim yerden kilometrelerce uzakta,
-
14:10 - 14:13New York'ta tek başıma yaşadığım
küçücük evimin salonunun ortasında -
14:13 - 14:18bir mor yoga matının üstünde
hüngür hüngür ağlamaya başladım. -
14:21 - 14:23İçimden yumuşacık bir ses bana
-
14:24 - 14:26"yanındayım" diyordu.
-
14:28 - 14:32"Geçecek, sen elinden
gelenin en iyisini yapıyorsun." -
14:34 - 14:37O günden sonra, pılımı pırtımı toplayıp
-
14:37 - 14:40Hindistan'a yerleşmedim, vegan olmadım,
-
14:40 - 14:44bir ağacın altında oturup günümün
yarısını meditasyon yaparak geçirmedim. -
14:44 - 14:46Çünkü benim aradığım
nirvanaya ulaşılamıyormuş. -
14:46 - 14:49Ama o günden sonra, bir şey değişti.
-
14:49 - 14:52Çünkü ben o gün elimi
aldım ve kalbimin üzerine koydum -
14:53 - 14:57ve kendime normalde
hiç söylemeyeceğim şeyleri -
14:57 - 15:01aylardır, belki yıllardır
başkalarından duymak istediğim şeyleri -
15:01 - 15:03kendi kulağıma fısıldadım
-
15:03 - 15:05ve bu benim kalbimi açtı.
-
15:06 - 15:08Bu bende fizyolojik bir
reaksiyona sebep oldu. -
15:09 - 15:12Bunun bilimsel bir açıklaması olmalıydı.
-
15:12 - 15:13Ve o günden sonra ben,
-
15:14 - 15:17psikolog Paul Gilbert
ve Kristin Neff sayesinde, -
15:18 - 15:20öz şefkatin bilimsel
yönünü araştırmaya başladım. -
15:21 - 15:24Meğerse bizim zihnimiz
mutluluk için tasarlanmamış. -
15:24 - 15:27Bizim zihnimiz bizi hayatta
tutmak için tasarlanmış. -
15:27 - 15:30Ve bizi hayatta tutan iki mekanizma var.
-
15:30 - 15:33Bunlardan birincisi: Tehdit
ve savunma mekanizması. -
15:34 - 15:36Bu mekanizma herhangi bir tehlike ile
-
15:36 - 15:38veya tehdit ile baş başa
kaldığımız zaman aktive olur. -
15:39 - 15:41Örneğin, size doğru
hızla gelen bir arabanın -
15:41 - 15:43kornasının sesini duyduğunuz zaman.
-
15:43 - 15:46Ve vücudumuzda bir takım
değişiklikler oluşmaya başlar. -
15:46 - 15:48Sempatik sinir sistemimiz devreye girer,
-
15:48 - 15:51vücudumuz adrenalin ve kortizol
hormonları salgılamaya başlar, -
15:51 - 15:54kalp atışlarımız hızlanır,
solunumumuz hızlanır, kaslarımız gerililr, -
15:55 - 15:58aynı zamanda zihnimizde de
bir takım değişiklikler olmaya başlar. -
15:59 - 16:01Muhakeme yetimiz örselenir,
-
16:01 - 16:03farkındalık alanımız daralır.
-
16:04 - 16:07Tüm bu değişiklikler, bizi,
o tehdit olarak gördüğümüz şeyle -
16:07 - 16:09savaşmaya veya ondan kaçmaya hazırlar.
-
16:10 - 16:16Fakat, bu mekanizma
yalnızca fiziksel bir saldırıyla -
16:16 - 16:18karşı karşıya kaldığımızda devreye girmez.
-
16:19 - 16:22Tehdit ve savunma
mekanizmamız, duygusal bir saldırıyla -
16:22 - 16:24karşı karşıya
kaldığımızda da devreye girer. -
16:25 - 16:28Ve kendimizi acımasızca eleştirdiğimizde,
-
16:28 - 16:30kendimize acımasızca konuştuğumuzda,
-
16:30 - 16:33yaptığımız, kendimize
duygusal bir saldırıdır. -
16:36 - 16:38Bizi hayatta tutan ikinci mekanizma ise,
-
16:38 - 16:41tüm memelilerde, insanlar dâhil
tüm memelilerde görebileceğimiz -
16:41 - 16:43yatıştırma ve bakım verme mekanizmasıdır.
-
16:44 - 16:47Memeli bebekler,
doğduklarında bakıma muhtaçtırlar -
16:47 - 16:50ve hayatta kalabilmesi için
en fazla bakıma muhtaç duyan -
16:50 - 16:52memeli türü de insandır.
-
16:54 - 16:57Ve, bizim sütten çok daha fazlasına
-
16:57 - 16:59ihtiyacımız vardır
hayatta kalabilmek için. -
16:59 - 17:02Bağ kurmaya, sıcaklığa,
temasa ihtiyacımız vardır. -
17:03 - 17:06Memeli ebeveynler
bebekleriyle bağ kurmaya, -
17:07 - 17:08onları yatıştırmaya programlıdır
-
17:09 - 17:10ve işin en tatlı yanı da
-
17:11 - 17:14memeli bebekler de
kendilerini güvende hissetmek için -
17:14 - 17:16ebeveynleriyle bağ
kurmaya programlıdırlar. -
17:18 - 17:19Bu sistem aktive olduğu zaman
-
17:19 - 17:21sempatik sinir sistemimiz
devre dışı kalır, -
17:22 - 17:24parasempatik sistemimiz devreye girer.
-
17:24 - 17:27Vücudumuz oksitosin adında
bir hormon salgılamaya başlar, -
17:27 - 17:30ki bu hormon,
sevdiğiniz biri size sarıldığında -
17:31 - 17:32salgıladığınız hormondur.
-
17:33 - 17:36Kalp atışlarınız yavaşlar,
solunumuz yavaşlar, -
17:36 - 17:41kaslarımız gevşer, olaylara daha
geniş bir perspektiften bakabiliriz. -
17:42 - 17:43Çünkü yatışmışızdır artık.
-
17:44 - 17:46Kendimizi acımasızca eleştirdiğimizde,
-
17:47 - 17:49tehdit ve savunma
mekanizmamız devreye girer. -
17:50 - 17:52Kendimize şefkatle yaklaştığımızda ise,
-
17:53 - 17:55bakım verme ve yatıştırma mekanizması.
-
17:56 - 17:59Bakım verme ve yatıştırma
mekanizmasının kapısını üç şey aralar: -
18:00 - 18:02-bu iyi bir haber bakın,
çünkü eğer sizin de zihniniz -
18:02 - 18:05benimki gibi şefkate
gitmekte direnç gösteriyorsa, -
18:05 - 18:09bu üç şeyi kullanıp bedeninizi
şefkate götürebilirsiniz- -
18:11 - 18:13nazik bir dokunuş,
-
18:13 - 18:14fiziksel sıcaklık,
-
18:15 - 18:16yumuşak bir ses tonu.
-
18:19 - 18:22İşte o şefkatli el egzersizi benim için
-
18:23 - 18:25bu yüzden o kadar kuvvetliydi.
-
18:25 - 18:28Çünkü, bu saydığım üç şeyin
-
18:28 - 18:30üçü de bir aradaydı.
-
18:32 - 18:35Benim yatıştırma ve bakım verme
mekanizmamı aktive etmişti. -
18:36 - 18:39Peki, kimdi o sözleri
söyleyen bana içimden? -
18:40 - 18:44Bana o şefkati, anlayışı veren kimdi?
-
18:45 - 18:47İşte o benim şefkatli yanımdı.
-
18:49 - 18:53Biz, şefkat vermeyi sandığımızdan
çok daha iyi biliyoruz. -
18:54 - 18:58Sevdiğimiz biri acı
çektiğinde, ona ne söylersek iyi gelir? -
18:59 - 19:02Ona nasıl yaklaşsak
iyi gelir, çok iyi biliyoruz. -
19:02 - 19:07İçimizdeki bu kaynakları
kendimiz için de kullanabiliriz. -
19:07 - 19:11Eğer siz de öz şefkata
bir şans vermek isterseniz, -
19:12 - 19:15bir dahaki sefere acı
ziyaretinize geldiğinde, -
19:15 - 19:18ondan kaçmak, onu dönüştürmeye çalışmak
-
19:18 - 19:21veya acı çektiğiniz için
kendinize kızmak yerine, -
19:22 - 19:25belki bu üç şeyden yararlanıp,
-
19:25 - 19:30elinizi götürüp kalbinizin
üzerine, acınızı da yüzünüzü dönüp, -
19:30 - 19:36kendinize "şu an zor bir an,
kendime nasıl yardımcı olabilirim?" -
19:36 - 19:37diye sorabilirsiniz.
-
19:39 - 19:43Bu soru, yumuşak olduğu
kadar, cesurdur da aynı zamanda. -
19:44 - 19:48Çünkü acının varlığını
kabul etmek, ona yer açıp -
19:49 - 19:50onunla birlikte harekete geçmek,
-
19:51 - 19:52cesaret gerektirir.
-
19:53 - 19:57Öz şefkat, hem nezaket, hem cesarettir.
-
19:57 - 20:00Öz şefkat, herkesin acı çektiği,
-
20:01 - 20:04acının kaçınılmaz olduğu bu hayatta,
-
20:04 - 20:07kendi kendimize destek çıkmaktır,
-
20:07 - 20:09kendi elimizden tutmaktır.
-
20:10 - 20:12İşte bu yüzden öz şefkat,
-
20:12 - 20:17hem paylaşılmaya, hem de inanın,
şans verilmeye değer bir fikir. -
20:18 - 20:19Çok teşekkür ederim.
-
20:19 - 20:20(Alkış)
- Title:
- En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity
- Description:
-
Zeynep Selvili Çarmıklı konuşmasında içimizdeki bizi yargılayan sesi ve bizi nasıl etkilediğini ve bunu Öz şefkat ile nasıl atlatabileceğimizi anlatıyor.
Zeynep Selvili Çarmıklı, Psikolojik Danışman
1987 yılında İzmir’de doğdu. Liseden beri ilgi alanı olan Psikoloji bilimini, 2009 yılında eğitim görmeye başladığı Miami Üniversitesi'nde kariyerine dönüştürmeye başladı. Sinema ve Psikoloji çift ana bilim dalını tamamladığı aynı yılda, New York Üniversitesi'nde Uygulamalı Psikoloji yüksek lisansına başladı, 2012 yılında New York Üniversitesi'nden Psikolojik Danışmanlık ve Sağlık Uzmanlığı ile mezun oldu.
Amerika’da bulunduğu süre boyunca çeşitli enstitü ve sağlık kuruluşlarından Aile Terapisi, Problem Çözme Terapisi, Uygulamalı Pozitif Psikoloji, Bilişsel ve Davranışçı Terapi gibi birçok eğitim aldı. Aynı zamanda kariyer gelişimi, kariyer seçimi danışmanlığı ve kişisel eğitim için dünyada en çok başvurulan psikolojik testlerin eğitimlerini tamamladı. 2012 yılında Türkiye’ye dönüş yaptı, Uzman Ruh Sağlığı Danışmanı ve Psikoterapist olmanın yanı sıra 2010 yılından beri üzerinde çalıştığı “Öz şefkat” konusuyla hepimizin unuttuğu, görmezden geldiği, kaçtığı şeyleri bize tekrar aşıladı.
Bu konuşma TED’den bağımsız, yerel bir topluluğun düzenlediği bir TEDx etkinliğinde TED Konferansı formatı kullanılarak yapılmıştır. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx
- Video Language:
- Turkish
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 20:21
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Gözde Zülal Solak accepted Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Gözde Zülal Solak edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Orkun Nazim Kadioglu edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Orkun Nazim Kadioglu edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity | |
![]() |
Orkun Nazim Kadioglu edited Turkish subtitles for En Acımasız Ses! | Zeynep Selvili Çarmıklı | TEDxBahcesehirUniversity |