-
Peki, peki, peki...
-
İyi akşamlar yabancı. Sen...
-
Kayıp mı oldun?
-
Demek yolunu kaybettin.
-
Görünüşe göre bugünlerde birçok
insan yolunu kaybediyor.
-
Ormanın bu kısmına nasıl geldin?
-
Bu güvenli değil.
-
Birtakım kadim lanetler burayı ele geçirdi.
-
Kendine bir bak.
-
Burada zor zamanlar geçirdin.
-
Ve çıkış yolunu kendi başına
bulamayacağını biliyorsun.
-
Belki sana yardım edebilirim.
-
Gel yanıma otur, sana daha
yakından bakayım.
-
Bazı böğürtlenlerle mi karşılaştın?
-
Belki önce bu sıyrıkları temizlemek
iyi bir başlangıç olabilir.
-
Buradaki her şey zehirli.
-
Sabit dur.
-
Ah, bu sadece bir su değil.
-
Bu toprakların en eski kaynaklarından
birinden geliyor.
-
Yarın cildin normale dönecektir.
-
Buraya son bir tane.
-
Bu ormanların neden lanetli
olduğunu biliyor musun?
-
Bir zamanlar insanlar buraya geldi.
-
Baltalarla birlikte geldiler.
-
Silahlarla birlikte geldiler.
-
Kestiler,
-
öldürdüler,
-
her zaman aldılar ve asla geri vermediler.
-
Bu uzun zaman önceydi.
-
Ve şimdi aklı olan hiç kimse bu
yere girmez.
-
Ama sen girdin.
-
Şimdi söyle bana...
-
niyetin neydi?
-
Aslında...
-
Yani bir umut var,
-
her şeye rağmen.
-
Pekâlâ,sıyrıkların için elimden
gelenin en iyisi yaptım.
-
Şimdi ya omuzlarındaki yük ne olacak?
-
Göremezsin.
-
Ve yine de yorgun hissediyorsun.
-
Kendine ait olmayan negatif enerjileri
-
taşıdığında bu olur.
-
Ve onları kaldırmanın tek bir yolu var;
-
Sadece yavaşça nefes al.
-
Zihnini boşalt,
-
bırak tüm endişelerin eriyip gitsin.
-
Nefes al.
-
Ah endişelenme,
-
Sana dokunmayacağım.
-
Sabit dur.
-
Bu iyi.
-
Sabit dur.
-
Sadece bu enerjileri senden
uzaklaştırıyorum.
-
Ve kendini daha hafiflemiş hissetmelisin,
-
daha hafif.
-
Son bir tane.
-
Nasıl hissediyorsun?
-
Elbette buradan gideceksin.
-
Yapabileceğinden emin olacağım.
-
Orada seni bekleyen birçok şey olmalı.
-
Bu bakışın anlamı ne?
-
Neden bu kadar üzgün?
-
Sana geleceğinin ne getireceğini söyleyemem.
-
Ancak rehberlik isteyebiliriz.
-
Tamam.
-
Hazır mısın?
-
Bu çok kafa karıştırıcı.
-
Bariz kayboldun ama bunu zaten biliyorduk.
-
Tekrar deneyelim.
-
İşe yaramaz.
-
Görünüşe göre balmumu bugün konuşmayacak.
-
Ya da belki konuşmasına izin
vermeyeceksin.
-
Daha güçlü bir şey deneyelim.
-
Hazır mısın?
-
Buradaki yolu görebiliyor musun?
-
Bu güçlü bir dilek anlamına gelir.
-
Özlemini çektiğin bir şey.
-
Bir şey, ya da... birisi.
-
Ve işte iyi haber.
-
Senin yolundan geliyor.
-
Ama bir engel var,
-
ruhunun derinliklerinde yatan bir şey,
-
hayalini gerçekleştirmeni engelleyen.
-
Sadece senin yok edebileceğin bir şey...
-
ya da değiştirebileceğin.
-
Ne olabilir?
-
Sakladığın sır nedir?
-
Bana söylemene gerek yok ama şuna bak.
-
Bunlar yolundaki yıldızlar gibi.
-
Hayatına geri dönmek için her nedenin var.
-
Yaşadıklarının hayâllerini karartmasına
izin verme.
-
Hala oradalar,her zamankinden daha güçlüler.
-
Ama henüz ayrılamazsın.
-
Bu ormanı koruma olmadan
geçmenin hiçbir yolu yok.
-
Bu son adımımız.
-
Derin bir nefes al.
-
Aleve odaklan.
-
Başka hiçbir şey düşünme.
-
Sadece ona odaklan.
-
Gözlerini kapatabilirsin.
-
Vakit geldi. Benimle gel.