< Return to Video

Odadaki filin ta kendisi: şişmanlık fobisi | Kelli Jean Drinkwater | TEDxSydney

  • 0:18 - 0:22
    İnsanların olmaktan kaçınmak adına
    neredeyse her şey yapacağı
  • 0:22 - 0:27
    küçük yaman bir kelime hakkında
    konuşmak için bugün buradayım.
  • 0:27 - 0:31
    Milyar dolarlık sektörler
    onun yarattığı korku ile besleniyor.
  • 0:31 - 0:34
    Su götürmez biçimde öyle olan bizler ise
  • 0:34 - 0:38
    onu çevreleyen amansız fırtınayla
    mücadele etmeye terk edildik.
  • 0:39 - 0:43
    Fark edeniniz oldu mu bilmem
    ama ben şişmanım.
  • 0:43 - 0:44
    (Kahkaha)
  • 0:44 - 0:48
    Yanlış anlaşılmasın zira bu
    "Biraz fazlam var o kadar"
  • 0:48 - 0:51
    ya da zararsız görünen
    bir tombulluk değil.
  • 0:51 - 0:56
    Ben daha havalı duran etine dolgun
    ya da balık etli tarzda dahi değilim.
  • 0:57 - 0:59
    Gelin hadi işi ballandırmayalım.
  • 0:59 - 1:03
    Ben "Şişko domates yarım kilo patates."
    boyutunda şişmanım.
  • 1:03 - 1:05
    Odadaki filin ta kendisiyim.
  • 1:05 - 1:07
    (Kahkaha)
  • 1:07 - 1:10
    Sahneye çıktığımda bazılarınız
  • 1:10 - 1:13
    "Oo şamata var"
    diye düşünmüş olabilir.
  • 1:13 - 1:16
    Ne de olsa şişmanların
    matrak olduğunu herkes bilir.
  • 1:16 - 1:17
    (Kahkaha)
  • 1:17 - 1:21
    "Bu öz güven nereden geliyor?"
    diye de düşünüyor olabilirsiniz
  • 1:21 - 1:25
    zira öz güvenli şişman bir kadın
    görülmüş şey değil.
  • 1:26 - 1:29
    Modayı takip eden dinleyicilerin aklından
  • 1:29 - 1:32
    bu elbisenin içinde ne muhteşem
    göründüğüm geçiyor olabilir.
  • 1:32 - 1:33
    (Tezahürat)
    (Alkış)
  • 1:33 - 1:35
    - çok teşekkürler! -
  • 1:35 - 1:37
    Bunun yanında bazılarınız ise
  • 1:37 - 1:40
    "Siyah daha zayıf gösterirdi."
    diye düşünmüş olabilir.
  • 1:40 - 1:41
    (Kahkaha)
  • 1:41 - 1:44
    Şeker hastalığım ya da partnerim var mı
  • 1:44 - 1:46
    akşam yediden sonra
    karbonhidrat tüketiyor muyum diye
  • 1:46 - 1:49
    bilinçli ya da bilinçsiz olarak
    merak etmiş olabilirsiniz.
  • 1:49 - 1:50
    (Kahkaha)
  • 1:50 - 1:54
    Dün akşam yediden sonra
    kendi tükettiğiniz karbonhidratların
  • 1:54 - 1:57
    ve spor salonu üyeliğinizi yenilemenin
    endişesine kapılmış olabilirsiniz.
  • 1:58 - 2:00
    Bu yargılar sinsice zarar verir.
  • 2:00 - 2:03
    Birey ve grupları hedef alabildikleri gibi
  • 2:03 - 2:06
    bunları kendimize karşı da yöneltebiliriz.
  • 2:06 - 2:09
    Bu düşünme tarzı
    "şişmanlık fobisi" olarak bilinir.
  • 2:11 - 2:15
    Bütün sistematik baskılar gibi bu fobi de
  • 2:15 - 2:20
    kapitalizm, ataerkillik ve ırkçılık
    gibi karmaşık yapılarla iç içedir.
  • 2:21 - 2:25
    Bu da meydan okumak bir yana,
    onu fark etmeyi zorlaştırır.
  • 2:26 - 2:31
    Şişman olmanın kötü, tembel, açgözlü,
  • 2:32 - 2:35
    sağlıksız, sorumsuz ve ahlaksız olmakla
  • 2:35 - 2:38
    eş değer tutulduğu bir kültürde yaşıyoruz.
  • 2:38 - 2:44
    Bunun yanında zayıflığı evrensel olarak
    doğru, sorumluluk sahibi ve başarılı;
  • 2:44 - 2:48
    hayatına, bedenine ve iştahına
    hakim olma olarak görmeye meyilliyiz.
  • 2:49 - 2:52
    Bu düşünceler medya, muayenehaneler
  • 2:52 - 2:55
    sağlık planlamaları, günlük konuşmalar
  • 2:55 - 2:59
    ve kendi tavırlarımızda
    tekrar tekrar karşımıza çıkıyor.
  • 3:01 - 3:03
    Hatta maruz kaldıkları ayrımcılık için
  • 3:03 - 3:05
    şişman insanların
    kendilerini bile suçlayabiliriz.
  • 3:05 - 3:10
    Ne de olsa beğenmiyorsak
    kilo verelim gitsin öyle değil mi?
  • 3:10 - 3:11
    Bu kadar basit!
  • 3:12 - 3:16
    Bu şişmanlık karşıtı ön yargı
    kendimizi ve birbirimizi
  • 3:16 - 3:19
    nasıl değerlendirdiğimiz ile
    o kadar iç içe geçmiş ki
  • 3:19 - 3:23
    kilolu insanlara karşı neden
    böylesine bir horgörümüz var
  • 3:25 - 3:28
    ve bu nereden kaynaklanıyor diye
    neredeyse hiç düşünmüyoruz.
  • 3:28 - 3:30
    Tam da bu yüzden buna kafa yormalıyız
  • 3:30 - 3:35
    zira nasıl göründüğümüze yüklediğimiz
    devasa değer hepimizi etkiliyor.
  • 3:36 - 3:38
    Sorarım sizlere;
  • 3:38 - 3:41
    hakikaten sırf gelişigüzel belirlenmiş
  • 3:41 - 3:43
    "kabul edilir" standardına uymadıklarında
  • 3:43 - 3:46
    bireylerin insan yerine konmadığı
    bir toplumda mı yaşamak istiyoruz?
  • 3:47 - 3:49
    Ben altı yaşındayken
  • 3:49 - 3:53
    ablam bir grup küçük kıza
    garajımızda bale dersi verirdi.
  • 3:53 - 3:57
    Boyum ve enim gruptakilerden
    yaklaşık 30 santim daha fazlaydı.
  • 3:57 - 4:00
    İlk performans günü geldiğinde
  • 4:00 - 4:04
    tatlı pembe bir tütü giyeceğim için
    içim içime sığmıyordu.
  • 4:04 - 4:07
    Işıl ışıl parlayacaktım.
  • 4:08 - 4:11
    Diğer kızlar likra ve tüllerin
    içine kolayca sığarken
  • 4:11 - 4:15
    kiyafetlerin bir teki bile
    bana uyacak kadar büyük değildi.
  • 4:16 - 4:19
    Performanstan dışlanmamaya kararlı olunca
  • 4:20 - 4:22
    o an anneme döndüm
  • 4:22 - 4:25
    ve herkesin duyacağı kadar yüksek sesle:
  • 4:26 - 4:29
    "Bedenimi buna sığdırmak zorunda değilim
  • 4:29 - 4:31
    daha büyüğü de pekâlâ işimi görür." dedim
  • 4:31 - 4:33
    (Kahkaha)
  • 4:35 - 4:36
    Teşekkürler anne.
  • 4:36 - 4:39
    (Alkış)
  • 4:39 - 4:42
    O zaman farkına varmasam da
  • 4:42 - 4:45
    o büyük beden tütünün içinde
    kendi alanımı talep etmem
  • 4:45 - 4:50
    radikal bir şişman aktivist
    olma yolunda attığım ilk adımdı.
  • 4:50 - 4:53
    Bu bedenimi sevme olayının
  • 4:53 - 4:57
    tereyağından kıl çeker gibi
    gerçekleştiğini söylemiyorum.
  • 4:57 - 5:01
    Aksine o günden sonra her şey zorlaştı.
  • 5:01 - 5:05
    Çok yakında, popüler kültürün
    normal gördüğünün dışında yaşamanın
  • 5:05 - 5:08
    sinir bozucu ve yalnız bir varoluşa
    sebep olduğunu öğrendim.
  • 5:09 - 5:13
    Son yirmi yılım bu normatif düşünceleri
    inceleme ve yeniden yapılandırmakla geçti
  • 5:13 - 5:17
    ve bu da ziyadesiyle zorlu bir iş oldu.
  • 5:17 - 5:21
    Açık açık üstüme gülündüğü,
    sürücülerin saldırısına uğradığım oldu
  • 5:21 - 5:23
    ve hayal dünyasında yaşadığım söylendi.
  • 5:24 - 5:26
    Bunun yanında, başın dik
    ayakların yere sağlam basarak
  • 5:26 - 5:29
    sokakta yürümenin ne zor
    olduğunu fark eden yabancıların
  • 5:29 - 5:32
    gülümsemeleriyle de karşılaştığım oldu.
  • 5:32 - 5:33
    (Alkış)
  • 5:33 - 5:34
    Sağolun.
  • 5:34 - 5:36
    Her şeye rağmen,
  • 5:36 - 5:38
    o altı yaşındaki asi içimde yaşadı.
  • 5:38 - 5:41
    Özür dileyecek bir şeyi olamayan
  • 5:41 - 5:44
    ve bu dünyada bedeninin içinde
  • 5:44 - 5:49
    nasıl var olması gerektiğini dikte eden
    yaygın düşünceye uymayı reddeden
  • 5:49 - 5:53
    bir birey olarak bugün
    karşınızda durmamı sağladı.
  • 5:53 - 5:55
    Tek başıma da değilim.
  • 5:55 - 5:57
    Uluslararası bir örgütlenmenin içindeyim.
  • 5:57 - 6:00
    Bedenlerimizin büyük olduğunu
  • 6:00 - 6:05
    ve bunun muhtemelen böyle kalacağını
    pasif bir şekilde kabul etmek yerine,
  • 6:05 - 6:08
    onların içinde olduğu gibi
    gelişmeyi bilfiil seçenlerleyim.
  • 6:09 - 6:12
    Bu topluluk, gücümüzü onurlandırıp
  • 6:12 - 6:15
    algısal sınırlandırmalara karşı değil
    onlarla birlikte çalışanlardan,
  • 6:15 - 6:18
    miadı dolan vücut kitle endeksinden ziyade
  • 6:18 - 6:22
    sağlığı bütünsel olarak değerlendirenlere,
  • 6:22 - 6:25
    akıl sağlığı ve özsaygımız ile birlikte
  • 6:25 - 6:29
    bedenlerimiz içinde nasıl hissettiğimizi
  • 6:29 - 6:32
    varlığımızın hayati hususları
    olarak değer verenlerden,
  • 6:33 - 6:36
    şişman bedenler içinde yaşamanın
    bir engel teşkil ettiğine
  • 6:36 - 6:40
    inanmayı reddedenlere kadar
    çok sayıda insandan oluşmakta.
  • 6:41 - 6:44
    Doktor, akademisyen ve blog yazarları
  • 6:44 - 6:49
    bu çok katmanlı konu hakkında
    sayısız yazı kaleme aldı.
  • 6:50 - 6:55
    "Şişman bikinisi" ve göbeği açık bluzlarla
  • 6:55 - 6:58
    hepimizin gizlemeyi öğrendiği
    bedenleri teşhir edip
  • 6:58 - 7:01
    beden ve güzelliklerine sahip çıkan
    moda tutkunları var.
  • 7:02 - 7:05
    Maratona katılan, yoga öğreten
  • 7:05 - 7:07
    ve kikboks yapan şişman bireyler
  • 7:08 - 7:12
    aynı zamanda statükoya sağlam bir
    orta parmak da kaldırırlar.
  • 7:12 - 7:13
    (Kahkaha)
  • 7:13 - 7:16
    Bu insanların bana gösterdiği
    radikal beden politikasının
  • 7:16 - 7:20
    bedenlerimizi ayıplayan kültürün
    panzehiri olduğuydu.
  • 7:21 - 7:23
    Sakın yanlış anlaşılmasın,
  • 7:23 - 7:27
    bedenini değiştirmek isteyen insanlar
    bunu yapmamalı demiyorum.
  • 7:28 - 7:31
    Bedenine sahip çıkma,
    öz-sevgi yolunda atılacak
  • 7:31 - 7:35
    en muhteşem adımlardan biri olabilir
    ve bu saç stilinden dövmeye,
  • 7:36 - 7:40
    vücut şekillendirmeden hormon takviyesine,
    ameliyattan hatta ve hatta kilo vermeye
  • 7:40 - 7:43
    milyonlarca farklı şekilde yapılabilir.
  • 7:43 - 7:44
    Olay çok basit:
  • 7:44 - 7:48
    beden senin bedenin; ona en iyi
    ne geleceğine sen karar verirsin.
  • 7:48 - 7:51
    Benim aktivizmim biz şişmanların
  • 7:51 - 7:54
    yapmaması gerekenleri yapıp
  • 7:54 - 7:56
    -ki bunlardan sürüsüyle var-
  • 7:56 - 8:00
    insanları iştiraka davet etme
    ve bunun üzerinden sanat yapmaya dayalı.
  • 8:01 - 8:03
    Bu işbirliğinin ortak teması,
  • 8:03 - 8:07
    daha büyük bedenlere yasaklı olan
    podyumdan gece kulübü şovlarına
  • 8:07 - 8:10
    halka açık yüzme havuzlarından
  • 8:10 - 8:12
    önde gelen dans sahnelerine kadar
  • 8:12 - 8:14
    hak talep etme odaklı olması.
  • 8:14 - 8:18
    Bu talebi toplu şekilde göstermek
    etkili bir sanatsal ifade olmakla kalmayıp
  • 8:18 - 8:21
    aynı zamanda birliktelik sağlayan
    radikal bir yaklaşım da oluyor.
  • 8:22 - 8:25
    Bu etkiyi bir grup arkadaşımla
    Sidney'de oluşturduğum
  • 8:25 - 8:26
    (Kahkaha)
  • 8:26 - 8:31
    Aquaporko şişman kadınlar
    senkronize yüzme takımında görebilirsiniz.
  • 8:31 - 8:33
    (Kahkaha)
  • 8:33 - 8:35
    Çiçek desenli yüzücü boneleri içinde
  • 8:35 - 8:38
    ayaklarını umursamazsa havaya kaldıran
  • 8:38 - 8:43
    bir grup başkaldıran şişman kadının
    yaratacağı etki hafife alınmamalı.
  • 8:43 - 8:45
    (Kahkaha)
  • 8:46 - 8:48
    Kariyerim boyunca gördüm ki,
  • 8:48 - 8:51
    şişman bedenler doğaları gereği politikler
  • 8:51 - 8:54
    ve özür borcu olmadığını bilen bu bedenler
  • 8:54 - 8:57
    aklınızı başınızdan alır demedi demeyin.
  • 8:58 - 9:00
    Övgüye mazhar dans tiyatrosu topluluğu
  • 9:00 - 9:03
    Force Majeure'ın başkanı Kate Champion,
  • 9:03 - 9:06
    salt şişman dansçılardan
    oluşan bir dans temsilinin
  • 9:06 - 9:08
    sanat yönetmeni ortağı
    teklifiyle karşıma gelince
  • 9:08 - 9:12
    teklifi resmen havada kaptım.
  • 9:13 - 9:15
    Kelimenin tam anlamıyla bunu yaptım.
  • 9:15 - 9:16
    (Kahkaha)
  • 9:16 - 9:20
    "Nothing to Lose" bizler kadar
    çeşitli ve doğal bir eser yaratmak için
  • 9:20 - 9:24
    kendi yaşam deneyimlerinden
    ilham alan sanatçıların işbirliğiyle
  • 9:24 - 9:26
    ortaya çıkmış bir eser.
  • 9:27 - 9:30
    Bale ne ise bu o kadar bale değil.
  • 9:31 - 9:34
    Böylesine prestijli bir topluluğun
  • 9:34 - 9:36
    şişman dans gösterisi yapması
  • 9:36 - 9:39
    en hafif deyimle tartışmaya yol açtı;
  • 9:40 - 9:44
    çünkü dünyanın hiçbir köşesindeki
    popüler dans sahnesinde
  • 9:45 - 9:46
    böylesine bir şey yapılmamıştı.
  • 9:47 - 9:50
    İnsanlar bu düşünceye şüphe ile yaklaştı.
  • 9:50 - 9:53
    "'Şişman dansçılar' da ne demek?"
  • 9:53 - 9:57
    "Otuz sekiz, kırk beden gibisinden mi?"
  • 9:57 - 9:59
    (Kahkaha)
  • 9:59 - 10:01
    "Nerede dans eğitimi almışlar ki?"
  • 10:02 - 10:05
    "Uzun metrajlı çekimi kaldıracak
    dayanıklılık var mı ki onlarda?"
  • 10:07 - 10:09
    Bu şüpheciliğe rağmen,
  • 10:09 - 10:12
    prodüksiyon Sidney Festivali'nin
    kapalı gişe çıkışını yaptı.
  • 10:13 - 10:15
    Coşkuyla karşılandık, tura çıktık
  • 10:15 - 10:19
    ödüller kazandık ve hakkımızda
    yirmi yedi dilde yazı yazıldı.
  • 10:20 - 10:24
    Ekibin bu muhteşem fotoğrafları
    dünya çağında görüldü.
  • 10:25 - 10:28
    Her şekil bedenden kaç insanın
  • 10:28 - 10:30
    şov ile birlikte hayatının değiştiğini,
  • 10:30 - 10:33
    onun hem kendi hem de başkalarının
  • 10:33 - 10:35
    bedenine yaklaşımını nasıl etkilediğini
  • 10:35 - 10:40
    ve kendi ön yargısıyla yüzleştirdiğini
    duydum saymakla bitiremem.
  • 10:42 - 10:45
    Elbette birilerinin damarına basan işin
  • 10:45 - 10:47
    çamur atanı da olmasa olmaz.
  • 10:48 - 10:51
    Obeziteyi yücelttiğim söylendi.
  • 10:51 - 10:55
    Şişman insanların beden
    ve yaşamlarına yoğunlaşan
  • 10:55 - 10:59
    ve bizleri anlatılmaya değer hikâyeleriyle
    bir o kadar değerli insanlar olarak
  • 10:59 - 11:02
    ele alan çalışmalar yürütme
    cüreti gösterdiğim için
  • 11:02 - 11:05
    ölüm tehditlerine ve şiddete maruz kaldım.
  • 11:06 - 11:11
    "Obezite salgınının IŞİD'i"
    olarak da yaftalandım.
  • 11:11 - 11:12
    (Kahkaha)
  • 11:12 - 11:15
    Gülünç olacak kadar
    saçma bir düşünce
  • 11:15 - 11:16
    (Kahkaha)
  • 11:16 - 11:19
    fakat şişmanlık korkusunun yarattığı panik
  • 11:19 - 11:23
    ve teröre de işaret ediyor.
  • 11:24 - 11:27
    Kilo verdikten sonraki hâlimizi düşleyip
  • 11:27 - 11:31
    hayatı tam anlamıyla yaşamadığımızdan
  • 11:31 - 11:37
    birçoğumuzun bedeniyle arasına giren
    diyet sektörünü besleyen de bu korku.
  • 11:38 - 11:42
    Aslına bakarsanız bu odadaki asıl fil,
    şişman fobisinin ta kendisi.
  • 11:43 - 11:47
    Şişman aktivizmi özerklik
    ve saygıyı hepimiz için savunarak
  • 11:47 - 11:50
    bu korkuya mahal vermeyi reddeder.
  • 11:51 - 11:55
    Hep birlikte toplumun,
    çeşitliliği kabullenme direncini kırıp
  • 11:55 - 12:00
    bütün beden boyut ve biçimlerini
    olumlamaya başlayabiliriz.
  • 12:00 - 12:02
    Teşekkür ederim.
  • 12:02 - 12:03
    (Alkış)
Title:
Odadaki filin ta kendisi: şişmanlık fobisi | Kelli Jean Drinkwater | TEDxSydney
Description:

Bu konuşma TED’den bağımsız, yerel bir topluluğun düzenlediği bir TEDx etkinliğinde TED Konferansı formatı kullanılarak yapılmıştır. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx

Şişman olmanın evrensel olarak kötülükle ilişkilendirildiği ve korkulacak bir şey olarak algılandığı bir kültürde yaşıyoruz. Bu şişmanlık fobisi, beden boyutumuz ne olursa olsun, birçoğumuzu hayatı tam anlamıyla yaşamaktan alıkoymakta. Kelli Jean Drinkwater bu konuşmasında bedenimizle kurduğumuz karmaşık ilişkiyi çözümleyerek radikal beden politikasının nasıl şişman bedenleri ayıplayan kültürün panzehiri olabileceğini gösterir.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
12:21

Turkish subtitles

Revisions