Engelli hakları için savaşımız -- ve bu savaşı neden hâlâ bitirmediğimiz
-
0:01 - 0:041947 yılında, çok zaman önce, doğdum
-
0:05 - 0:09ve 18 aylıkken çocuk felci oldum.
-
0:10 - 0:13Üç ay boyunca yapay akciğerle yaşadım
-
0:13 - 0:15ve üç sene boyunca hastaneye
girip çıkarak yaşadım. -
0:16 - 0:19Brooklyn mahallesinde
birçok komşumuz vardı -
0:19 - 0:23ve bazıları ebeveynlerime
çok yardımcı oldular. -
0:23 - 0:27Bazıları bulaşıcı bir şey olmasından
çok korkuyorlardı -
0:27 - 0:30ve evimizin önünden
yürüyemezlerdi bile. -
0:30 - 0:33Gerçekten caddenin karşısına yürürlerdi.
-
0:34 - 0:39Bence ailem benim engelimin
diğer insanlar için -
0:39 - 0:41ne demek olduğunu bu zaman öğrendi:
-
0:41 - 0:42korku.
-
0:43 - 0:47Evde yaşayacağım da kesin değildi.
-
0:47 - 0:51Ben bunu 36 yaşıma kadar
öğrenmemiş olsam da... -
0:51 - 0:54Babamla bir akşam bir tartışma yaşadık
-
0:54 - 0:57ve dedi ki, "Biliyor musun?
Sen iki yaşındayken -
0:57 - 0:59doktorların bir tanesi senin
bir enstitüde -
0:59 - 1:02yaşamanı önerdi."
-
1:02 - 1:05Böylece onlar hayatlarına
olduğu gibi devam edebilirdi -
1:05 - 1:06çocuklarını büyütebilirdi
-
1:06 - 1:11ve engellilik ile ilgili onca şey ile
ilgilenmek zorunda kalmazlardı. -
1:11 - 1:15Babama inanmadım,
yalancı olduğundan değil -
1:15 - 1:18ama bu hikâyeyi daha önce hiç duymamıştım.
-
1:18 - 1:20Ve annem bu hikâyeyi doğruladı.
-
1:20 - 1:22Bana hiç söylemek istememişti.
-
1:22 - 1:27Ama aslında bu hikâyenin beni
neden şaşırttığını bilmiyorum. -
1:27 - 1:30Çünkü ben beş yaşındayken
-
1:30 - 1:34ve annem, Amerika'daki
diğer anne babalar gibi, -
1:34 - 1:37beni okula kaydetmeye götürdü.
-
1:37 - 1:41Yürüme mesafesinde olan okula kadar
tekerlekli sandalyemi sürdü, -
1:41 - 1:44okulun merdivenlerinden
sandalyemi yukarı çekti -
1:44 - 1:46ve okulun müdürü tarafından karşılandık.
-
1:46 - 1:48Aslında tam karşılanmadık.
-
1:48 - 1:53Daha doğrusu müdür o okula
gidemeyeceğimi -
1:53 - 1:56çünkü erişilebilir olmadığını söyledi.
-
1:56 - 1:58Ama bize endişelenmememiz gerektiğini
-
1:58 - 2:03çünkü Eğitim Kurulu'nun evimize
bir öğretmen yollayacağını söyledi. -
2:03 - 2:05Ve yolladılar da.
-
2:05 - 2:09Bir haftada toplam sadece
-
2:09 - 2:10iki buçuk saat.
-
2:10 - 2:11(Mırıldanmalar)
-
2:11 - 2:13Ama iyilik olsun diye
-
2:13 - 2:16bana çok temel bir beceri olan
-
2:16 - 2:19kanaviçeyi öğretecek bir
-
2:19 - 2:21ergoterapist yolladılar.
-
2:21 - 2:23(Gülüşme)
-
2:23 - 2:24Bugün kanaviçe yapamıyorum.
-
2:24 - 2:26(Gülüşme)
-
2:26 - 2:30Gerçek binalı bir okula gitme fırsatını
-
2:30 - 2:32dokuz yaşıma kadar bulamadım.
-
2:32 - 2:35Daha sonra ise çoğunlukla engelli
olmayan çocukların bulunduğu -
2:35 - 2:39bir okulda, sadece engelli
çocukların olduğu sınıflardaydım. -
2:39 - 2:40Ve sınıflarımda
-
2:41 - 2:4421 yaşına kadar öğrenciler vardı.
-
2:45 - 2:47Ve 21'den sonra
-
2:47 - 2:50korumalı işyerleri denilen
bir yere gittiler. -
2:50 - 2:52Lüzumsüz işler yapmak için
-
2:52 - 2:55ve parasız çalışarak
ya da asgari ücret altında para kazanarak. -
2:55 - 2:59Ayrımcılığı anladım.
-
2:59 - 3:01Ebeveynlerim ayrımcılığı anladılar.
-
3:01 - 3:04Ebeveynlerim Almanya'dan geldiler.
-
3:04 - 3:081930'larda Holokost yüzünden
Almanya'yı terk eden -
3:08 - 3:09Yahudiler arasındaydılar.
-
3:10 - 3:13Ebeveynlerim ailelerini ve
ebeveynlerini kaybettiler. -
3:13 - 3:17İkisi de ebeveynlerini
Holokost'ta kaybettiler. -
3:17 - 3:19Bu yüzden
-
3:19 - 3:21benim hayatımda giden yanlış şeyler için
-
3:21 - 3:24sessiz kalmayacaklarını fark ettiler.
-
3:25 - 3:26Sadece benimkinde değil
-
3:26 - 3:29genel olarak etrafımda giden.
-
3:29 - 3:32Bunu öğrendiler çünkü
ben tekerlekli sandalye kullanıyordum -
3:32 - 3:36ve New York City'deki hiçbir lise
tekerlekli sandalye kullanımına -
3:36 - 3:38açık değildi.
-
3:38 - 3:40Böylece olması gereken
-
3:40 - 3:44diğer öğrencilerin de yaptığı gibi
ev eğitimine -
3:44 - 3:46geri dönmekti.
-
3:46 - 3:51Ebeveynlerim diğer ebeveynlerle
toplandılar. -
3:51 - 3:53Eğitim Kurulu'na gittiler
-
3:53 - 3:58ve bazı okulları erişilebilir yapmaları
konusunda talepte bulundular. -
3:58 - 4:00Ve oldu.
-
4:00 - 4:02Ben ve diğerleri
-
4:02 - 4:06sonunda normal bir liseye gidebiliyorduk
-
4:06 - 4:08ve normal dersler görebiliyorduk.
-
4:09 - 4:11Sonra ne oldu?
-
4:11 - 4:15Ayrımcılığın ne olduğunu gün geçtikçe
daha fazla öğreniyordum -
4:15 - 4:19ve aynı derecede önemli olan, kendi
avukatım olmam gerektiğini öğreniyordum. -
4:20 - 4:23Üniversiteye başlıyordum,
Long Island Üniversitesi'ne -
4:23 - 4:26ve hep öğretmen olmak istemiştim.
-
4:26 - 4:31Bu yüzden eğitim alanında yan dal yaparak
tüm gerekli dersleri aldım. -
4:31 - 4:35Lisansımı alma zamanım geldiğinde
-
4:35 - 4:38yazılı sınava girmem gerekiyordu
-
4:38 - 4:39ve sözlü sınava
-
4:39 - 4:41ve medikal sınava.
-
4:41 - 4:45O zamanlar, bu sınavların hepsi
-
4:45 - 4:48tamamen erişilebilir olmayan binalardaydı
-
4:48 - 4:52bu yüzden arkadaşlarım beni
bu sınavlar için merdivenlerden -
4:53 - 4:54aşağı ve yukarı taşıdılar,
-
4:54 - 4:56akülü tekerlekli sandalyede değil.
-
4:56 - 4:57(Gülüşme)
-
4:57 - 4:58Normal tekerlekli sandalyede.
-
4:59 - 5:02Sözlü sınavımı geçtim.
-
5:02 - 5:04Yazılı sınavımı geçtim.
-
5:05 - 5:09Ama medikal sınavı çok başka bir şeydi.
-
5:10 - 5:13Doktorun bana sorduğu sorulardan ilki
-
5:13 - 5:18ona nasıl tuvalete gittiğimi göstermekti.
-
5:20 - 5:2222 yaşındaydım.
-
5:22 - 5:24Herhangi bir mülakata gireceğiniz zaman
-
5:24 - 5:28size sorulacak onca çeşit soruyu
düşünürsünüz ya... -
5:28 - 5:29(Gülüşme)
-
5:29 - 5:31Bu hiçbiri değildi.
-
5:32 - 5:34Ve en başta korkmuştum
-
5:34 - 5:36çünkü New York'ta
-
5:36 - 5:39öğretmen olan ve tekerlekli sandalye
kullanan kimse olmadığını -
5:39 - 5:41öğrenmiştim.
-
5:41 - 5:45Bu yüzden her adımda kötü bir şeyle
karşılaşmayı bekliyordum. -
5:45 - 5:47Bu yüzden, öğretmenlerin öğrencilere
-
5:47 - 5:50nasıl tuvalete gideceklerini
göstermesinin gerekli -
5:50 - 5:51olup olmadığını sordum.
-
5:52 - 5:54Eğer öyleyse yapabilirdim.
-
5:55 - 5:58Sürpriz olmadı
-
5:58 - 5:59medikal sınavı
-
5:59 - 6:02geçemediğim için kaldım.
-
6:02 - 6:05Reddedilmemin resmi nedeni
-
6:05 - 6:12sekeli poliomyelit felci -- özür dilerim.
-
6:12 - 6:17Bacaklarımın ikisinin de felç olması,
poliomyelit sekeli. -
6:17 - 6:19Doğrusu "sekeli" kelimesinin
anlamını bilmiyordum -
6:19 - 6:22o yüzden sözlüğe baktım ve
"nedeniyle" demekti. -
6:23 - 6:26Lisansımı alamadım çünkü
yürüyemiyordum. -
6:27 - 6:29Ne yapacaktım?
-
6:29 - 6:32Bu hayatımda çok önemli bir zamandı
-
6:32 - 6:34çünkü sisteme, kendime,
-
6:34 - 6:39karşı çıkacağım ilk zaman olacaktı.
-
6:39 - 6:42Beni bu konuda ilerlemem
için teşvik eden -
6:43 - 6:45engelli birçok başka arkadaşlarımla
çalışıyor olsam da -
6:45 - 6:48bu gerçekten korkutucuydu.
-
6:48 - 6:49Ama çok şanslıydım.
-
6:49 - 6:54Long Island Üniversitesi'nde engelli
bir arkadaşım vardı -
6:54 - 6:57ve aynı zamanda "New York Times"
gazetesinde muhabirdi. -
6:57 - 6:59Arkadaşım, ne olduğuyla
-
7:00 - 7:03ve neden yanlış olduğunu
düşündüğüyle ilgili -
7:03 - 7:06yazı yazabilecek bir muhabire ulaştı.
-
7:07 - 7:11Bir sonraki gün "New York Times"
gazetesinde -
7:11 - 7:14"Human v. The Board of Education"
adında bir makale yayınlandı. -
7:14 - 7:17"New York Times"
beni öğretmenlik lisansım için -
7:17 - 7:19desteklemeye başladı.
-
7:19 - 7:23(Alkış)
-
7:23 - 7:24Ve aynı gün içinde,
-
7:24 - 7:29medeni haklarla ilgili kitap yazan
bir avukattan bir telefon aldım. -
7:29 - 7:32Benimle röportaj yapmak için arıyordu.
-
7:32 - 7:35Ben de onunla röportaj yapıyordum,
-
7:35 - 7:36o bunu bilmiyordu.
-
7:36 - 7:39Konuşmamızın sonunda dedim ki,
-
7:39 - 7:43"Eğitim Kurulu'na dava açarsam
beni temsil eder misin?" -
7:43 - 7:44Ve evet dedi.
-
7:44 - 7:50Şimdi bazen bu mahkemede hiç olmayacak
bir şeyin olduğunu söylüyorum -
7:50 - 7:53çünkü inanılmaz bir yargıcımız vardı:
-
7:53 - 7:59ilk Afroamerikan kadın federal hakim --
-
7:59 - 8:00(Gülüşme)
-
8:00 - 8:03Constance Baker Motley.
-
8:03 - 8:09(Alkış)
-
8:09 - 8:13Ve ayrımcılığı gördüğü anda anlıyordu.
-
8:13 - 8:15(Gülüşme)
-
8:15 - 8:19Eğitim Kurulu'nu bana bir tane daha
medikal sınav -
8:19 - 8:23vermesi konusunda teşvik etti.
-
8:23 - 8:24Ve onlar da verdiler.
-
8:24 - 8:27Ve daha sonra lisansımı aldım.
-
8:27 - 8:29Bir okul müdürünün bana iş vermesi
-
8:29 - 8:32birkaç ayımı almış olsa da,
-
8:32 - 8:36en sonunda bir iş buldum
ve o sonbaharda çalışmaya başladım: -
8:36 - 8:39benim gittiğim aynı okulda,
-
8:39 - 8:40ikinci sınıflar için.
-
8:41 - 8:43Böylece ---
-
8:43 - 8:46(Alkış)
-
8:46 - 8:48Bu bambaşka bir TED konuşması.
-
8:48 - 8:49(Gülüşme)
-
8:49 - 8:53Ama arkadaşlarım gibi
-
8:54 - 8:56ve ülkenin her tarafında
tanımadığım insanlar gibi -
8:56 - 8:59kendi avukatım olmam gerektiğini
öğreniyordum -
8:59 - 9:04ve insanların görüşlerine karşı
savaşmamız gerektiğini. -
9:04 - 9:07Eğer engelliyseniz
iyileşmeniz gerekiyordu -
9:07 - 9:10ve bu eşitlik denklemin
bir parçası değildi. -
9:10 - 9:13Ve Yurttaşlık Hakları Hareketi'nden,
-
9:13 - 9:15Kadın Hakları Hareketi'nden öğreniyorduk.
-
9:16 - 9:19Onların aktivizmlerinden
-
9:19 - 9:21bir araya gelme yeteneğini öğreniyorduk.
-
9:21 - 9:23Sadece problemleri tartışmak için değil
-
9:24 - 9:25çözümleri de tartışmak için.
-
9:25 - 9:30Ve bundan Engelli Hakları Hareketi doğdu.
-
9:31 - 9:34Bu yüzden size birkaç bilmece
söylemek istiyorum. -
9:35 - 9:37Sizce Madison Caddesi'ndeki
-
9:38 - 9:42iş çıkış saatindeki trafiği
-
9:42 - 9:44durdurmak için kaç kişi gerekir?
-
9:44 - 9:46Bir tahmininiz var mı? Kaç kişi?
-
9:46 - 9:48(Seyirciler cevaplar söylüyor)
-
9:49 - 9:51Elli.
-
9:52 - 9:53Bir çok küçük olurdu.
-
9:54 - 9:55Elli insan.
-
9:55 - 9:58Ve erişilebilir emniyet arabaları yoktu,
-
9:58 - 10:01bu yüzden bizimle uğraşmak zorundalardı.
-
10:01 - 10:03(Gülüşme)
-
10:03 - 10:05(Alkış)
-
10:05 - 10:08Ama size başka bir bilmece sorayım.
-
10:08 - 10:12New York City'de, tekerlekli sandalyede
olduğunuz için sizi almayı reddeden -
10:12 - 10:16bir otobüsü durdurmak için
kaç insan gerekir? -
10:17 - 10:19Bir. Bu doğru cevap.
-
10:20 - 10:22Bunun için yapmanız gereken
-
10:22 - 10:24tekerlekli sandalyenizi alıp --
-
10:24 - 10:27(Gülüşme)
-
10:27 - 10:31basamakların hemen önündeki
doğru yere yanaşmak -
10:31 - 10:35ve aşağıdan biraz ittirmek
-
10:35 - 10:36ve böylece otobüsleri hareket edemez.
-
10:36 - 10:40(Gülüşme)
-
10:40 - 10:44Bunu yapmayı öğrenmek
isteyen birileri olursa, -
10:44 - 10:45sonra benimle konuşsun.
-
10:45 - 10:47(Gülüşme)
-
10:47 - 10:531972'de başkan Nixon rehabilitasyon
kanununu veto etti. -
10:54 - 10:56Biz protesto ettik. O imzaladı.
-
10:57 - 11:02Daha sonra bu kanunu yürürlüğe
sokmak için gereken yasalar -
11:02 - 11:05aslında imzalanmadı.
-
11:05 - 11:07Biz gösteri yaptık. İmzalandı.
-
11:08 - 11:12Ve Engelli Amerikalılar Kanunu (ADA),
-
11:12 - 11:15bizim Özgürlük Duyurma Kanunumuz,
-
11:15 - 11:20Meclisten veya Senatodan geçmeyecek
gibi gözüktüğünde -
11:20 - 11:24Amerika'nın her yanındaki
engelli insanlar toplandı -
11:24 - 11:28ve Capitol basamaklarını
sürünerek çıktılar. -
11:30 - 11:32O inanılmaz bir gündü
-
11:32 - 11:36ve Meclisle Senato ADA kanununu geçirdi.
-
11:37 - 11:42Sonra başkan Bush ADA kanununu imzaladı.
-
11:42 - 11:44Çok güzel bir resim.
-
11:44 - 11:48Başkan Bush ADA kanununu
Beyaz Saray'ın çimenlerinde imzaladı. -
11:48 - 11:50İnanılmaz bir gündü
-
11:50 - 11:52ve orada 2,000 kişi vardı.
-
11:53 - 11:5726 Temmuz 1990 günüydü.
-
11:58 - 12:01Ve konuşmasındaki en ünlü
kısım şuydu: -
12:01 - 12:07"Utanç verici dışlayan duvarların
nihayet yıkılmasına izin verin." -
12:08 - 12:10Odadaki 50 yaş ya da üstü olanlar,
-
12:10 - 12:14hatta 40 yaş ya da üstü olanlar,
-
12:14 - 12:17sokaklarda rampalar olmayan
zamanları hatırlarsınız, -
12:17 - 12:19otobüslerin erişilebilir olmadığı,
-
12:19 - 12:21trenlerin erişilebilir olmadığı,
-
12:21 - 12:25alışveriş merkezlerinde
erişilebilir tuvalet olmadığı, -
12:25 - 12:28işaret dili tercümanının
kesinlikle olmadığı, -
12:28 - 12:32ya da altyazının veya kabartma yazının
ya da diğer desteklerin. -
12:32 - 12:34Bunlar değişti
-
12:34 - 12:37ve dünyaya ilham verdi.
-
12:37 - 12:42Ve dünyanın her ucundaki engelli insanlar
bizdeki gibi kanunlar istiyorlar -
12:42 - 12:44ve bunların uygulanmalarını istiyorlar.
-
12:45 - 12:47Bizim burada gördüğümüz
-
12:47 - 12:51Engelli Hakları Sözleşmesi.
-
12:51 - 12:552006'da kabul edilen bir antlaşmaydı.
-
12:55 - 12:5910. yıl dönümünü kutluyor.
-
12:59 - 13:03165'ten fazla ülke bu antlaşmaya katıldı.
-
13:04 - 13:08Bu anlaşma sadece engelli
insanlara odaklanan ilk uluslararası -
13:08 - 13:11insan hakları antlaşmasıdır.
-
13:12 - 13:16Ama üzgünüm ki ABD Senatomuz
-
13:16 - 13:21başkanımıza onaylaması için
tavsiye vermekte başarısız oldu. -
13:21 - 13:24Biz 2009'da imzaladık
-
13:24 - 13:28ama onay olmadığı için uygulamaya giremedi
-
13:28 - 13:31ve başkan, hiçbir başkan,
Senatonun izni olmadan -
13:31 - 13:34bir antlaşmayı onaylayamaz.
-
13:35 - 13:38ABD Senatosu'nun işini gerçekten
-
13:38 - 13:42yapması gerektiğini hissediyoruz ve
-
13:42 - 13:46Senato'nun bize Amerikalılar olarak
olanak sağlaması gerektiğini hissediyoruz: -
13:46 - 13:51sadece dünyanın etrafındaki hukûmetleri
ve engelli insanları yaptığımız -
13:51 - 13:55iyi şeyler hakkında
bilgilendirmek için değil, -
13:55 - 13:57aynı zamanda
-
13:57 - 14:01engelli insanların
ülkemizdeki diğer insanlar gibi -
14:01 - 14:04seyahat etmek, yurt dışında
okumak ve çalışmak için -
14:04 - 14:07aynı fırsatlara sahip olsun diye.
-
14:07 - 14:11Çoğu ülke bizimle aynı
kanunlara sahip olmadıkça -
14:11 - 14:14ve sahip olanlar bunları uygulamadıkça
-
14:14 - 14:17engelli insanlar için fırsatlar limitli.
-
14:18 - 14:20Ben yurt dışına seyahat ettiğimde,
-
14:20 - 14:23her zaman engelli kadınlarla tanışıyorum
-
14:23 - 14:25ve bu kadınlar bana
-
14:25 - 14:29şiddet ve tecavüze uğradıklarını
anlatıyorlar -
14:29 - 14:33ve bu şiddet formlarının
-
14:33 - 14:39aile üyelerinden ya da tanıdıkları hatta
onlar için çalışan insanlardan -
14:39 - 14:41geldiğini söylüyorlar.
-
14:41 - 14:45Genellikle bu davalara hüküm verilmiyor.
-
14:45 - 14:47İş teklifi alan
-
14:47 - 14:51engelli insanlarla tanışıyorum.
-
14:51 - 14:55Bu teklifler o ülkede bir kontenjan
sistemi olduğu için yapılıyor. -
14:55 - 14:57Ceza parasından kaçınmak için
-
14:57 - 15:00sizi işe alıyorlar
-
15:00 - 15:01ve sonra diyorlar ki
-
15:01 - 15:03"İşe gelmene gerek yok
-
15:03 - 15:06çünkü burada sana
aslında ihtiyacımız yok." -
15:07 - 15:09İdrar kokusunun çok güçlü olduğu
-
15:09 - 15:13enstitüleri ziyaret ettim.
-
15:13 - 15:16Koku o kadar güçlü ki
aracının kapısını açmadan -
15:16 - 15:18geriye çekiliyorsun.
-
15:18 - 15:21Ve insanların gerekli desteklerle
-
15:21 - 15:26bir topluluk içinde yaşaması gereken
enstitülülere girdim. -
15:26 - 15:29Ve neredeyse çıplak olan insanlar gördüm,
-
15:29 - 15:32kimyasal uyuşturucu almış insanlar,
-
15:32 - 15:34umutsuz bir hayat yaşayan insanlar.
-
15:35 - 15:40Bunlar ABD'nin doğru yapması gereken
şeylerden birkaçı. -
15:41 - 15:44Ayrımcılığı gördüğümüzde anlıyoruz
-
15:44 - 15:46ve bunun için birlikte savaşmalıyız.
-
15:47 - 15:50Birlikte yapabileceğimiz şey ne peki?
-
15:51 - 15:54Sizi şunun farkına varmaya
teşvik ediyorum: -
15:54 - 15:59engellilik hayatınızın her aşamasında
katılabileceğiniz bir aile. -
16:00 - 16:05Hiçbir kemiğinizi kırdınız mı?
Lütfen el kaldırın. -
16:07 - 16:12Bugün buradan ayrılınca sizden
o süreçte hayatın sizin için nasıl -
16:12 - 16:15olduğuna dair birkaç cümle
yazmanızı istiyorum. -
16:15 - 16:18Çünkü insanlardan çoğu zaman
şunu duyuyorum: -
16:18 - 16:21"Bunu yapamazdım, onu yapamazdım.
-
16:21 - 16:25İnsanlar benimle farklı konuşurlardı.
Bana karşı farklı davranırlardı." -
16:25 - 16:29Bu benim ve diğer engelli
insanların açıkça -
16:29 - 16:31gördüğümüz şeyler.
-
16:32 - 16:34Ama biz -- bu odadaki siz,
-
16:34 - 16:37bu TED konuşmasını dinleyen
ve izleyen insanlar -- -
16:38 - 16:41biz birlikte bir fark yaratabiliriz.
-
16:41 - 16:44Birlikte adalet için
sesimizi yükseltebiliriz. -
16:44 - 16:47Birlikte dünyayı değiştirmek için
yardım edebiliriz. -
16:48 - 16:51Teşekkürler.
Gidip otobüsümü yakalamam lazım. -
16:51 - 16:57(Alkış)
- Title:
- Engelli hakları için savaşımız -- ve bu savaşı neden hâlâ bitirmediğimiz
- Speaker:
- Judith Heumann
- Description:
-
40 sene önce, Judith Heumann çığır açıcı bir protesto olan "Section 504" oturma eylemine öncülük etti. Bu eylemde engelli hakları aktivistleri federal bir binayı neredeyse bir ay boyunca işgal ettiler ve herkes için daha fazla erişilebilirlik istediler. Bu kişisel ve ilham verici konuşmada Heumann protestoların arkasındaki hikâyeleri anlatıyor ve bize 40 sene sonra bile yapılacak işlerin olduğunu hatırlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:10
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Begum T edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | |
![]() |
Begum T edited Turkish subtitles for Our fight for disability rights -- and why we're not done yet |