Daniel Tammet:Bilmenin farklı yolları
-
0:00 - 0:02Ben bir dahiyim
-
0:02 - 0:04ya da daha açıkçası,
-
0:04 - 0:06yüksek- işlevli
-
0:06 - 0:08bir otistik dahiyim.
-
0:08 - 0:10Bu nadir bir durumdur.
-
0:10 - 0:13Hele ki, benim durumumda olduğu gibi
-
0:13 - 0:15öz-farkındalık
-
0:15 - 0:17ve lisan hakimiyetiyle
-
0:17 - 0:20beraber olması daha da nadirdir.
-
0:20 - 0:23Sıklıkla biriyle tanıştığımda
-
0:23 - 0:25ve hakkımda bunu öğrendiklerinde
-
0:25 - 0:28belli bir tuhaflık oluyor.
-
0:28 - 0:31Bunu gözlerinde görebiliyorum.
-
0:31 - 0:34Bana birşeyler sormak istiyorlar.
-
0:34 - 0:36Ve sonunda, çoğu zaman,
-
0:36 - 0:39bu dürtü onlardan kuvvetli çıkıyor
-
0:39 - 0:41ve söyleyiveriyorlar:
-
0:41 - 0:43"Sana doğum tarihimi versem,
-
0:43 - 0:45haftanın hangi gününde doğduğumu bana söyleyebilir misin?"
-
0:45 - 0:48(Gülüşmeler)
-
0:48 - 0:51Ya da küp köklerden bahsediyorlar
-
0:51 - 0:55veya uzun bir sayıyı ya da uzun bir metni ezberden okumamı istiyorlar.
-
0:55 - 0:57Umarım, eğer bugün size
-
0:57 - 1:00bir çeşit tek kişilik dahi şovu
-
1:00 - 1:04sergilemezsem beni affedin.
-
1:04 - 1:07Bunun yerine,
-
1:07 - 1:09doğum günleri ve küpköklerden
-
1:09 - 1:11çok daha ilginç bir şey hakkında,
-
1:11 - 1:14biraz daha derin
-
1:14 - 1:16ve benim zihnime, işten daha yakın
-
1:16 - 1:19birşey hakkında konuşacağım.
-
1:19 - 1:21Sizinle kısaca
-
1:21 - 1:24algılama hakkında konuşmak istiyorum.
-
1:24 - 1:27Ona isim kazandıracak
-
1:27 - 1:29oyunları ve kısa öyküleri yazarken
-
1:29 - 1:32Anton Chekhov
-
1:32 - 1:34çevresindeki dünya hakkında
-
1:34 - 1:36gözlemlerini,
-
1:36 - 1:38diğer insanların kaçırmış göründüğü
-
1:38 - 1:40küçük detayları
-
1:40 - 1:43not ettiği bir defter tuttu
-
1:43 - 1:46Chekhov'u ve onun insan hayatına
-
1:46 - 1:50benzersiz bakışını her okuduğumda ,
-
1:50 - 1:52ben de neden bir yazar olduğumu
-
1:52 - 1:54hatırlarım.
-
1:54 - 1:56Kitaplarımda,
-
1:56 - 1:58algının doğasını
-
1:58 - 2:01ve algılamanın farklı türlerinin,
-
2:01 - 2:03bilmenin ve anlamanın farklı türlerini
-
2:03 - 2:06nasıl yarattığını keşfediyorum.
-
2:08 - 2:10İşte, çalışmalarımdan çıkarılmış
-
2:10 - 2:12üç tane soru.
-
2:12 - 2:14Bunları çözmeyi denemek yerine,
-
2:14 - 2:17sizden bir dakikalığına
-
2:17 - 2:19onlara baktığınızda
-
2:19 - 2:21aklınızdan ve kalbinizden geçen
-
2:21 - 2:23sezgiler ve içgüdülerini
-
2:23 - 2:26düşünmenizi isteyeceğim.
-
2:26 - 2:29Örneğin, hesap yapma.
-
2:29 - 2:31Çözümün sayı çizgisinin neresine düşebileceğini
-
2:31 - 2:34hissedebiliyor musunuz?
-
2:34 - 2:37Veya yabancı sözcüğe ve seslere bakın.
-
2:37 - 2:39Size doğru gelen anlamların çeşitliliğini
-
2:39 - 2:42sezebiliyormusunuz?
-
2:42 - 2:45Ve şiir dizeleri konusunda ,
-
2:45 - 2:47neden şair 'rabbit' (tavşan) yerine
-
2:47 - 2:50'hare' (tavşan) kelimesini kullandı?
-
2:51 - 2:53Sizden bunu yapmanızı istiyorum
-
2:53 - 2:57çünkü, kişisel algılarımızın, gördüğünüz gibi,
-
2:57 - 2:59bilgiyi edinmemizin tam kalbinde
-
2:59 - 3:01yer aldığına inanıyorum.
-
3:01 - 3:03Soyut düşünme yerine,
-
3:03 - 3:06estetik yargılar
-
3:06 - 3:08tüm bildiklerimizi bilmemizi sağlayan
-
3:08 - 3:11sürece rehberlik eder
-
3:11 - 3:13ve şekillendirir.
-
3:13 - 3:16Ben bunun çok uç bir örneğiyim.
-
3:16 - 3:19Benim sayı ve kelimeler dünyam
-
3:19 - 3:21renk, duygu ve kişilikle
-
3:21 - 3:23harmanlanmıştır.
-
3:23 - 3:25Juan'ın dediği gibi
-
3:25 - 3:28bu, bilim adamlarının sinestezi dedikleri ,
-
3:28 - 3:30duyular arasında
-
3:30 - 3:33sıradışı bir bağlantı durumudur.
-
3:36 - 3:38İşte 1'den 12'ye rakamlar
-
3:38 - 3:40benim gördüğüm halleriyle-
-
3:40 - 3:44her rakam kendine ait şekil ve karakteriyle birlikte.
-
3:44 - 3:46Bir , beyaz bir ışık parlaması.
-
3:46 - 3:51Altı, küçük ve çok üzgün bir kara delik.
-
3:51 - 3:54Çizimler burada siyah-beyaz
-
3:54 - 3:56ama benim zihnimde renkleri var.
-
3:56 - 3:58Üç, yeşil.
-
3:58 - 4:00Dört, mavi.
-
4:00 - 4:03Beş,sarı.
-
4:05 - 4:07Ben aynı zamanda resim yapıyorum.
-
4:07 - 4:10İşte resimlerimden bir tanesi.
-
4:10 - 4:14Bu, iki asal sayının çarpımı.
-
4:14 - 4:16Üç boyutlu şekiller
-
4:16 - 4:19ve ortada oluşturdukları alan
-
4:19 - 4:21yeni bir şekil yaratıyor,
-
4:21 - 4:24işlemin sonucunu.
-
4:24 - 4:26Peki ya daha büyük sayılar?
-
4:26 - 4:30Şey ,matematik sabiti Pi'den
-
4:30 - 4:32daha büyüğünü bulamazsınız.
-
4:32 - 4:34Bu sonsuz bir sayı--
-
4:34 - 4:36gerçekten sonsuza dek gider.
-
4:36 - 4:38Pi sayısının
-
4:38 - 4:42ilk 20 ondalığını yaptığım bu resimde,
-
4:42 - 4:44renkleri ,
-
4:44 - 4:47duyguları ve dokuları alıyor,
-
4:47 - 4:49ve onları dalgalanan sayısal bir
-
4:49 - 4:54manzara içinde biraraya getiriyorum.
-
4:54 - 4:57Ancak, sadece sayıları renkli görmüyorum.
-
4:57 - 4:59Kelimelerin de , benim için,
-
4:59 - 5:01renkleri ve duyguları
-
5:01 - 5:03ve dokuları var.
-
5:03 - 5:05Ve bu da "Lolita" romanından
-
5:05 - 5:07bir açılış ifadesi.
-
5:07 - 5:11Ve Nabokov'un kendisi de sinestetik idi.
-
5:11 - 5:13Ve burada
-
5:13 - 5:16benim L sesini algılayışımın
-
5:16 - 5:18alliterasyonun ortaya çıkmasına
-
5:18 - 5:21nasıl yardım ettiğini görebilirsiniz.
-
5:21 - 5:23Başka bir örnek:
-
5:23 - 5:25biraz daha matematiksel.
-
5:25 - 5:27Ve merak ediyorum acaba içinizden biri
-
5:27 - 5:29"The Great Gatsby" den alınan bu cümlenin
-
5:29 - 5:32yapısını farkedecek mi.
-
5:33 - 5:36Bir hece dizisi var--
-
5:36 - 5:38wheat, bir ;
-
5:38 - 5:40prairies, iki;
-
5:40 - 5:43lost Swede towns, üç--
-
5:43 - 5:45bir, iki, üç.
-
5:45 - 5:49Ve bu zihinde çok hoş bir etki yapıyor,
-
5:49 - 5:51ve cümlenin
-
5:51 - 5:54doğru hissettirmesini sağlıyor.
-
5:54 - 5:56Haydi size bir dakika önce gösterdiğim
-
5:56 - 5:59sorulara geri dönelim.
-
5:59 - 6:0264 çarpı 75.
-
6:02 - 6:05Eğer satranç oynayanınız varsa ,
-
6:05 - 6:07bileceksiniz ki 64
-
6:07 - 6:10bir tam kare sayıdır,
-
6:10 - 6:12ve bu nedenle satranç tahtalarının,
-
6:12 - 6:14sekize sekiz,
-
6:14 - 6:1764 karesi vardır.
-
6:17 - 6:19Yani, bu bize gözümüzde
-
6:19 - 6:22canlandırabileceğimiz, algılayabileceğimiz bir şekil verir.
-
6:22 - 6:25Peki ya 75?
-
6:25 - 6:27Eğer 100,
-
6:27 - 6:30Eğer 100'ü bir kare olarak düşünürsek,
-
6:30 - 6:3375 böyle görünürdü.
-
6:33 - 6:35Şimdi yapmamız gereken
-
6:35 - 6:37zihnimizde bu iki resmi
-
6:37 - 6:39biraraya koymak--
-
6:39 - 6:42işte böyle birşey.
-
6:42 - 6:4664; 6400 olur.
-
6:46 - 6:50Ve sağ köşede ,
-
6:50 - 6:52hiç birşey hesaplamak zorunda değilsiniz.
-
6:52 - 6:54Dörde dört ; yukarı ve aşağı--
-
6:54 - 6:57sonuç 16.
-
6:57 - 6:59Yani işlemin sizden asıl yapmanızı istediği
-
6:59 - 7:0116,
-
7:01 - 7:0416, 16
-
7:04 - 7:06Bu, size okulda öğrettikleri matematikten
-
7:06 - 7:09daha kolay, eminim.
-
7:09 - 7:11Bu, 16,16,16; 48,
-
7:11 - 7:134800--
-
7:13 - 7:154800,
-
7:15 - 7:18işlemin cevabı.
-
7:18 - 7:20Nasıl yapıldığını bildiğinizde kolay.
-
7:20 - 7:23(Gülüşmeler)
-
7:23 - 7:26İkinci soru İzlandaca bir kelime idi.
-
7:26 - 7:29Burada İzlandaca konuşan fazla kimse
-
7:29 - 7:31olmadığını farzediyorum.
-
7:31 - 7:34Seçenekleri ikiye indirmeme izin verin.
-
7:36 - 7:38Hnugginn:
-
7:38 - 7:40mutlu bir kelime mi,
-
7:40 - 7:42hüzünlü bir kelime mi?
-
7:42 - 7:44Ne dersiniz ?
-
7:45 - 7:47Tamam.
-
7:47 - 7:49Bazı insanlar mutlu bir kelime olduğunu söylerler.
-
7:49 - 7:51birçok insan, insanların çoğunluğu,
-
7:51 - 7:53hüzünlü olduğunu söylüyor.
-
7:53 - 7:57Ve aslında hüzünlü anlamına gelir.
-
7:57 - 8:00(Gülüşmeler)
-
8:00 - 8:03Neden, istatistiksel olarak,
-
8:03 - 8:05insanların çoğu
-
8:05 - 8:07bir kelimenin ,buradaki durumda, hüzünlü olduğunu
-
8:07 - 8:10başka durumlarda, ağır olduğunu söylerler.
-
8:10 - 8:13Benim teorime göre ,dil öyle bir yolla gelişir ki,
-
8:13 - 8:15sesler,
-
8:15 - 8:18dinleyicinin
-
8:18 - 8:20öznel ve kişisel
-
8:20 - 8:22sezgi deneyimlerine uyar,
-
8:22 - 8:24eşleşir.
-
8:25 - 8:28Haydi üçüncü soruya bir bakalım.
-
8:29 - 8:32John Keats'in şiirinden bir dize.
-
8:32 - 8:35Kelimeler , sayılar gibi,
-
8:35 - 8:38nesnelerle dünyamızı oluşturan
-
8:38 - 8:40olaylar ve güçler
-
8:40 - 8:42arasındaki esas ilişkileri
-
8:42 - 8:44ifade eder.
-
8:44 - 8:47Şu mantıklıdır ki, bu dünyada var olan bizler,
-
8:47 - 8:49hayatlarımız süresince
-
8:49 - 8:52sezgisel olarak bu ilişkileri absorbe etmekteyizdir.
-
8:52 - 8:55Ve şairler, diğer sanatçılar gibi,
-
8:55 - 8:58bu sezgiye dayalı anlayışlarla oynarlar.
-
8:58 - 9:01'Hare' olayına gelince,
-
9:01 - 9:03İngilizce'de birden çok çağrışımı olan bir kelimedir.
-
9:03 - 9:06Aynı zamanda başınızda büyüyen lifler anlamına da gelebilir.
-
9:06 - 9:08Ve düşünürsek--
-
9:08 - 9:10resmi koymama izin verin--
-
9:10 - 9:13lifler kırılganlığı temsil eder.
-
9:14 - 9:17En hafif bir harekete boyun eğerler,
-
9:17 - 9:20veya devinime veya duyguya.
-
9:20 - 9:24Yani, bir kırılganlık ve gerginlik
-
9:24 - 9:26atmosferi elde etmiş oldunuz.
-
9:26 - 9:28Tavşanın (hare) kendisi--
-
9:28 - 9:31bir kedi değil, köpek değil--
-
9:31 - 9:33neden bir tavşan (hare)?
-
9:33 - 9:35Çünkü, resmi düşünün,
-
9:35 - 9:37kelimeyi değil , resmi.
-
9:37 - 9:39Aşırı uzun kulaklar,
-
9:39 - 9:41aşırı büyük ayaklar,
-
9:41 - 9:44topallamanın ve ürpermenin ne demek olduğunu
-
9:44 - 9:47sezgisel olarak zihnimizde
-
9:47 - 9:50canlandırmamıza yardım eder.
-
9:50 - 9:52Umarım bu birkaç dakikada,
-
9:52 - 9:54sizinle, benim açımdan bakınca görünenlerin
-
9:54 - 9:57birazını paylaşabilmişimdir
-
9:57 - 10:00ve size
-
10:00 - 10:03kelimelerin, renkleri ve duyguları;
-
10:03 - 10:06sayıların, şekilleri ve kişilikleri olduğunu gösterebilmişimdir.
-
10:06 - 10:08Dünya, sıklıkla göründüğünden
-
10:08 - 10:10daha zengin
-
10:10 - 10:13daha geniştir.
-
10:13 - 10:16Umarım sizlere dünyayı yeni gözlerle
-
10:16 - 10:19görmeyi öğrenme isteğini verebilmişimdir.
-
10:19 - 10:21Teşekkürler.
-
10:21 - 10:32(Alkış)
- Title:
- Daniel Tammet:Bilmenin farklı yolları
- Speaker:
- Daniel Tammet
- Description:
-
Daniel Tammet'in dilsel, sayısal ve görsel sinestezisi var- yani onun, kelime, sayı ve renk algısı; dünyayı yeni bir yolla algılamayı ve anlamayı sağlayacak şekilde harmanlanmıştır. "Mavi Bir Günde Doğmuştu"nun yazarı Daniel Tammet , sanatını ve dillere duyduğu tutkuyu, parlak zihnine atılan bu kısacık bakışla paylaşıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 10:33