-
-
Bir SHOCHIKU FİLM yapımı
-
A STORY OF FLOATING WEEDS
-
Öykü:
JAMES MAKI
-
Senaryo:
TADAO IKEDA
-
Yönetmen:
YASUJIRO OZU
-
Fotoğraf:
HIDEO MOHARA
-
Sanat Yönetmeni:
TATSUO HAMADA
-
Oyuncular:
-
TAKESHI SAKAMOTO
-
CHOKO IIDA
-
HIDEO MITSUI
-
RIEKO YAGUMO
-
YOSHIKO TSUBOUCHI
-
TOKKAN-KOZO
-
Başka bir şov geliyor mu?
-
Aktörlerin bir kısmı yolda.
-
Kihachi Ichikawa' nın Tiyatro Topluluğu.
-
Çok uzun zaman oldu, Usta.
-
Kısa bir süre burada kalacağım.
-
Oğlunuz gerçekten büyüyüp
gelişti.
-
Dört yıl oldu. Şimdi dokuzunda.
-
Beceriksiz küçük bir kızdı,
bir de şimdi bak.
-
KIHACHI ICHIKAWA Tiyatro Topluluğu.
7 Temmuz' da açılıyor!
-
Bu gece şovu görmeye
gidecek misin?
-
Kihachi gençliğinde çok
yakışıklıydı.
-
O buraya geldiği zaman
hepimiz onu görmeye giderdik.
-
Senden büyük ablan var mı?
-
Çok yeme yoksa yine
yatağı ıslatacaksın.
-
Devam et, bende Otoki ile
moxa tedavisi yapayım sana.
-
Patron dün gece yatağı ıslattı mı?
-
Niye yüksek dozda moxa
vermiyorsun ona?
-
Senin için söylemesi kolay.
Nasıl hissettirdiğini bilmiyorsun.
-
Goemon Ishikawa' yı düşün,
diri diri haşlandı.
-
O çok ünlü bir soyguncuydu.
Ben değilim.
-
Oyunlarından biri hırsızlar
hakkındaydı.
-
Aptallık yapma.
Bana bir kimono getir.
-
Bazı patronları görmeye gideceğim.
Buralardaym.
-
Uzun zaman oldu.
-
Senin geleceğin günü düşündüm.
Bekliyordum.
-
Bir şey içmek ister misin?
-
Romatizmaların nasıl?
-
Fena değil, ilaçları senin
söylediğin gibi kullanıyorum.
-
Geçenlerde omuzum tutuldu,
moxa ile tedaviye başladım.
-
Her zamanki gibi iyi görünüyorsun.
-
Shinkichi nasıl?
-
Ziraat Fakültesi'ni bitirdi geçen yıl.
-
Şimdi doktorasını yapıyor.
-
Tiyatronun şefi burada.
-
Koca oğlan olmuş bu!
-
Seneye askerliğini yapacak.
-
Birinci sınıf.
-
Bir at gibi yer şimdi, değil mi?
-
Şaşmamak gerek, biz yaşlandık şimdi.
-
Bunca yıl onu yetiştirmek zor olmuş olmalı.
-
'Sake' içilir olduğu sürece
sıkıntıları önemsemem.
-
Hala babasının ölüsünü
düşünüyor, değil mi?
-
Babasının devlet memuru
olduğunu düşünüyor.
-
Yalnızlıktan sıkılmıyor musun?
-
Hayır, şikayetçi değilim
yalnızlıktan.
-
Babasının ölüsünü düşünmesine
izin ver.
-
Benim gibi bir babası olmasını
istemezdi.
-
Güzel bir gelecek bekliyor onu.
-
Sazan mevsimi başladı.
-
Benimle balığa gitmek ister misin?
-
Bazı balıklar çok yavaş hareket ediyor,
yani bir fırsatın var.
-
Bu kez ne kadar süre
kalacaksın burada?
-
Seyirciye bağlı, bir yıl kalabilirim.
-
Bu gece şova gitmeyi düşünüyorum.
-
Senin için değil bizim şovumuz.
-
Sen öğrencisin. Senin işin
ders çalışmak.
-
Yaz tatili olsaydı seninle
seyahat ederdim.
-
Önemli bir şey var mıydı içinde?
-
Zannetmem, bozukluklar yüzüyor
baksana.
-
Ivır zıvırlarla birlikte faturalar da
olabilirdi, hiç düşündün mü?
-
Asla fatura koymamalısın.
-
Hadi, patron geri gelmeden önce
provaları tekrar edelim.
-
Nasılsa büyük aktör için önemli değil,
ata sağlam biniyor olmalı.
-
İkinci sırada oturan kadına bak,
hiç fena değil.
-
Nihayet!
-
Köpek nerede?
-
Çiseliyor.
-
Yağmurlar seyahat eden aktörlerin
sonu oluyor gerçekten.
-
Özür dilerim, böyle karışıklıklar
her zaman olur.
-
Günlerdir yağmur yağıyor.
-
Takasaki'de uzun yağmurlara
daha erken yakalandık.
-
Yağmurların dört yada beş gün
-
süreceği söylendi radyoda.
-
Dilerim çok iyi 'tempura'lar yetişir.
-
Haşlanmış yılanbalığıyla
biraz 'sake' istiyorum.
-
Sigaran var mı?
-
Paramı sen çaldın, değil mi?
-
Kedi kumbaramın yüzü
diğer tarafa dönüktü.
-
Patronluk gerçekten iyi bir şey.
-
Biz krizdeyiz o ise her akşam
dışarda içiyor.
-
O burada kaldığı sürece içer.
-
Çok tuhaf bir şey söyledin sen demin.
-
Bazı sırların varmış gibi görünüyor.
-
Senin isminden bahsetmem.
-
Eğlenceli bir oyun oldu.
-
Kralı kontrol et, babayı değil.
-
Bittin sen, amca.
-
Yine kaybettim.
-
İyi bir satranç oyuncusu
olarak geri döndün.
-
Konjiki' nin kahramanını oynadığınız
zaman size kepimi ödünç vereceğim.
-
Bana bir içki ver.
-
Usta'ya her gün gözkulak olduğunuz
için teşekkür ederim size.
-
Birisi sizi istiyor.
-
Sizin ne işiniz var burada?
-
Sence ne olabilir?
-
Senin görmeye geldiğin
patron o mu?
-
Öyleyse ona teşekkür etmeliyim.
-
Defol buradan, Otoki!
-
Böyle hoş bir oğlun
olduğu için mutlu olmalısın.
-
Kaç yaşındasın sen?
-
Baban ne iş yapıyor?
-
Keyfini bozmana gerek yok.
-
Madam ve oğluna bir şey
söyleyeceğim.
-
Bu seni ilgilendirmez.
-
Kendi oğlumu görmekle
hata mı yapıyorum?
-
Benimle bu şekilde konuşamazsın.
-
Takasaki' de neler olduğunu
unuttun mu?
-
Başına kötü bir şey gelirse
kim düşünür seni?
-
Kasabadaki büyük atışa yardım
etmek için kim düşündü seni, sor?
-
Hemen beni terk etmeyi düşünme.
-
Doğru başından beri birlikteydik!
-
Buraya bir daha sakın gelme,
seni asla affetmeyeceğim.
-
Oğlum sizinkilerden daha
iyi bir dünyaya ait.
-
Bugün yaptığın tartışma
hala canını mı sıkıyor senin?
-
Patron çok kolay deliriyor.
Senin ona alışkın olduğunu sanıyordum.
-
Biliyorum. Ben çoktan unuttum bile.
-
Sevindim öyleyse. Sizi aşağıda
görünce endişelenmiştim.
-
Senden bir şey isteyebilir miyim?
-
Bugün restorantdaki o çocuğu
baştan çıkarmaya çalış.
-
Ben o çocukla ilgilenmiyorum.
-
Bana hediye ediyor olmalısın.
-
Dene.
-
Neden?
-
Onu al ya da vazgeç.
-
Gerçekten yapabileceğimi düşünüyor musun?
-
Bir göz kırpmayla istediğin
erkeği elde edebilirsin.
-
Sadece caziben yeter.
-
Dün karşılaşmıştık.
-
Sana söylemek istediğim
bir şey var.
-
Bu geceki şovdan sonra
burada bekliyor olacağım seni.
-
Gelebilir miyim, bilmiyorum.
-
Ben biraz dışarıya çıkacağım, anne.
-
Seninle buluşmak istediğimi
söylediğim için kızgın mısın bana?
-
Seni görmek istedim.
-
Kızlarla konuşmaktan hoşlanmıyor musun?
-
Nasıldı?
-
Keşke fıstık gibi bir kız çıksa
birdenbire karşımıza.
-
Öyle iyi bir şans ancak
peri masallarında olur.
-
Otoki ortalıkta görünmüyor.
-
Bugün çok fazla dışarı çıktı.
-
Herneyse, nereye gider ki o ?
-
Yakında biz de gideceğiz.
-
Seneye bu zamanlar ne
yapıyor olacağız acaba?
-
Böyle aptalca şeyler
düşündüğümü sanma sakın.
-
Neden anneme bizim hakkımızda
batsetmiyoruz?
-
Eminim bize yardım edecektir.
-
Ben senin düşündüğün kız
değilim.
-
Ben senin gibi bir adama layık değilim.
-
En başta seninle dalga
geçmeyi düşündüm.
-
Bunu O başlattı, fakat...
-
Nasıl başladığını boşver.
-
Benim gibi gezgin bir oyuncuyla
aklını karıştırma.
-
Bu hafta her gece dışarıdaydı.
-
Yakında buradan gideceğim.
-
Onu daha sık görmek isterim.
-
Dikkatli olmalısın.
-
Şu kız hakkında.
-
O mu? Onun kusuruna bakmıyorum.
-
Yanlış anlama. Kıskanç olmak için fazla
yaşlıyım. Sana karşı mahçup oldum.
-
Eğer Shinkichi' ye gerçekleri
söyleseydi çok kötü olurdu.
-
Nereye cehennem oldun?
-
Ne işin var bu çocukla?
-
Para için mi?
-
Böyle mi düşünüyorsun?
-
Seni suçlayamam.
-
Otaka para teklif etti bana
ilk önce.
-
Ne istedi senden?
-
Onu baştan çıkarmamı istedi.
-
Ama şimdi para için değil.
Onu seviyorum.
-
Otaka' yı buraya çağır.
-
Seninle daha sonra konuşacağım.
-
Beni mi çağırdın?
Ne istiyorsun?
-
Oğlumla ilgili ne plan yapıyorsun?
-
Oğlun kimin umrunda ki?
-
O da ucuz aktrislerle oynaşıyor
senin gibi.
-
Pişman mısın?
-
Umarım çok pişman olursun.
-
Dünya bir piyango gibidir.
-
Ne kadar yükselirsen o kadar düşersin.
-
İzin ver makyajımı yapayım, lütfen!
-
Bu bizi düzeltecektir, göreceksin.
-
Nasıl hissettiğimi bir düşün.
-
Otoki nerede?
-
Biraz önce dışarıya çıktı.
-
Shinkichi içeride mi?
-
Onu çağırtmadın mı sen?
-
Tiyatronuzdaki o kızla dışarı çıktı.
-
Korkunç bir şey bu.
-
Korkarım Shinkichi' nin geleceğini
mahvettim.
-
Bunların hepsi için size bu kadar vereceğiz.
-
Pekala. Bu hepsini ödemeye yeter.
-
Çok uzun zamandır birlikteydik,
Usta.
-
Sen nereye gideceksin, Kichi?
-
Udea' ya. Ailem orada.
-
Kasap dükkanındaki işime
geri döneceğim.
-
Sabit işiniz olsun.
Bu en iyisi.
-
Şov işinden bıktım.
-
Bu bizim son gecemiz. Sen
Otaka ile yapmaya devam et.
-
İzin verin dağılmadan önce
hoşça vakit geçirelim.
-
Şarkı söylersin değil mi, Otaka?
-
Tiyatro topluluğum sonunda dağıldı.
-
Shinkichi' den haber yok mu hala?
-
Oğul babaya çekermiş.
Kızlar konusunda çok hızlı.
-
Bu defa bittim ben.
-
Sana bir içki hazırlayayım.
-
Hayır sağol.
-
Artık seyahat etmeyecek misin öyleyse?
-
İstediğin kadar kalabilirsin burada.
-
Shinkichi yeterince büyüdü öğrenmek için.
Anlayacaktır.
-
Günün birinde geri dönecektir.
-
İzin ver iyi bir aile gibi
birlikte yaşayalım.
-
Her zaman tek başına olmak
iyi değildir.
-
İzin ver bir içki getireyim.
-
Her şey için çok teşekkür ederim.
-
Sen ne zaman geri döndün?
-
Neredeydiniz siz?
-
Neden hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun?
-
Bağışla beni, Usta.
-
Özür diledi, neden vuruyorsun?
-
Sen de suçlusun.
-
Annenin sizin için endişelendiğini
bilmiyor musun?
-
Ne yapıyorsun?
-
Onun kim olduğunu biliyor musun?
-
Senin şu an vurduğun adam, senin baban.
-
Onun gibi babam yok benim.
-
Babam memurdu ve o öldü.
-
Eğer babam yaşasaydı,
-
bizi asla yüzüstü bırakmazdı
yirmi yıldır.
-
Bunca sene bizimle olurdu.
Haklı değil miyim, anne?
-
Hiç bir baba bu kadar bencil olamaz.
-
Eğer oğluna saygı duymasaydı,
babası olduğunu iddia etmezdi.
-
Senin de kendisi gibi seyahat eden
bir aktör olmanı istemedi.
-
İyi bir eğitim almanı ve iyi bir
işin olmasını istedi.
-
Bu onun neden yalan söylediğini ve
yalnız yaşadığını açıklıyor.
-
O fakirdi.
-
Ama o her türlü zorluğa rağmen
okul paranı ödedi.
-
Böyle düşünceli bir babaya
vurduğun için pişman değil misin?
-
Üzgünüm.
-
Bilmiyordum.
-
Oğlum okumuş adam, onun söyledikleri
çok doğru.
-
Onu terk ettim ve şimdi kendi kendime
onun babası olduğumu iddia ediyorum.
-
Karşı gelmesi çok doğal.
-
Gitmeliyim.
-
Shinkichi seni kalbinde kabul etti.
-
Benim yüzümden kendini işe
yaramaz hissetmesini istemem.
-
Bırakın, beni eskisi gibi sorumsuz
amcası olarak bilsin.
-
Tekrar işime başlayacağım.
İyi yaparsam eğer geri döneceğim.
-
Çok büyük bir aktör olacağım ve
Shinkichi benden utanmayacak artık.
-
Ve sen bana alkışlarınla teşekkür
edebilirsin perde kapanırken.
-
Beni de alır mısın yanına?
-
Senin şefkatin olmadan
burada kalmak istemiyorum.
-
Çok sıkı çalışacağım ve
yeni bir hayata başlayacağım.
-
Duydun mu?
Nasıl da sevimli!
-
Ona göz kulak olur musun?
-
O iyi, kibar bir kızdır.
-
Sana vurduğum için özür dilerim.
-
Oğlumun büyük bir adam olmasına
yardım edin.
-
Amca?
-
Amca nerede?
-
Babanı mı kastediyorsun?
-
Yine yola çıktı.
-
Onu durdurmaya çalışma.
-
Büyük bir adam olmak istiyor,
tek istediği bu.
-
Sen doğduğundan beri,
-
içinde hep bir umutla
geliyor buraya.
-
Nereye gidiyorsun?
-
Kamisuwa' ya.
-
Ya sen?
-
Belirli bir yer yok.
-
Benimle yeni bir tiyatro topluluğu
kurmayı düşünür müsün?
-
Bilmiyorum, eğer toplanabilirsem yakında.
-
Kamisuwa' ya bir bilet daha.
-
SON.
-