-
Bayanlar ve baylar,
-
Size bir süprizim var.
-
Ve bu benim için de
büyük bir süpriz oldu.
-
Birkaç ay önce
bana bir telefon geldi,
-
New York'taki ofisimden.
-
Çalışanlardan birisi
-
telefonda benimle görüşmek
isteyen birisinin olduğunu söyledi.
-
Büyük bir hayranımdı.
bir vals bestelemişti ve
-
waltz bestesini
orkestramla çalmam için ısrar etti.
-
Waltz besteleyen
ve çalmamı isteyen insanlardan
-
her gün telefon, e-posta
ya da mektuplar alıyorum.
-
Bunca yıllık
deneyimlerim bana şunu öğretti;
-
yeni bir Johann Strauss doğacak.
-
Ben hala Johann Strauss'un
valslerini tercih ediyorum.
-
Fakat, bu kişinin adını öğrendiğimde,
-
neredeyse bayılacaktım.
-
Kendisi dünyaca ünlü bir aktör.
-
Şu anda Hollywood'un en büyük yıldızı.
-
Elli yıl önce bu adam bir müzisyendi,
-
film işine girmeden önce.
-
Müzisyenken, bir vals besteledi
-
beste, bir kağıtta yazılıydı
fakat henüz hiç kimse dinlememişti.
-
Kendisi de dinlememişti. Çok korkuyordu.
-
Birkaç yıl önce bir
Amerika kanalında beni gördü.
-
Ve dedi ki, işte orkestrasıyla
valsimi çalacak adam bu.
-
Telefonda konuştuk.
Hemen yakınlık kurduk.
-
Çok iyiydi, ben de ona
notaları hemen bana göndermesini söyledim.
-
Ve gönderdi.
Valsi kaydettik.
-
Size şunu söyleyeyim,
bu vals olağanüstü.
-
Heyecan verici.
Romantik. Büyüleyici. Film gibi.
-
Bugün Viyana'da bu valsi ilk kez
-
çalabildiğimiz için çok gururluyum.
-
Ve bu dünyaca ünlü Hollywood
yıldızı bizimle olmak için Los Angeles'tan
-
buraya geldiği için daha da gururluyum.
-
Onu alkışlayalım:
Bay Anthony Hopkins.
-
Burada olduğunuz için
teşekkürler, bay Hopkins.
-
Şimdi, bayanlar ve baylar,
Anthony Hopkins'in bestelediği bu
-
muhteşem valsi çalacağız.
-
Çok uygun bir ismi var:
And The Waltz Goes On.
-
Yani, "Ve Vals Devam Ediyor".
-
Bay Anthony Hopkins.