Hukukun üstünlüğünü nasıl savundum
-
0:02 - 0:04Size Naghma adında
-
0:04 - 0:07küçük bir kız hakkında
bir hikaye anlatayım. -
0:07 - 0:09Naghma, ailesi ve sekiz kardeşiyle
-
0:09 - 0:11mülteci kampında yaşadı.
-
0:11 - 0:13Her sabah babası inşaat işinde
-
0:13 - 0:16çalışabileceği umuduyla uyanıyor
-
0:16 - 0:19ve iyi bir ayda 50 dolar kazanabiliyordu.
-
0:19 - 0:21O kış çok sert geçmiş ve
-
0:21 - 0:23ne yazık ki Naghma'nın erkek kardeşi ölmüş
-
0:23 - 0:25ve annesi çok hastalanmıştı.
-
0:25 - 0:28Babası da ümitsizlik içinde
komşuya gidip -
0:28 - 0:302.500 dolar ödünç almış.
-
0:30 - 0:32Birkaç aylık bekleyişten sonra
-
0:32 - 0:34komşu sabırsızlanmaya başlamış
-
0:34 - 0:36ve ödünç verdiği parayı geri istemiş.
-
0:36 - 0:39Fakat, ne yazık ki, Naghma'nın
babasının parası yokmuş -
0:39 - 0:42ve iki adam jirga yapmaya
karar vermişler. -
0:42 - 0:44Kısaca jirga; Afganistan hukuk düzeninde
-
0:44 - 0:48yer alan gayri resmi bir
arabuluculuk çeşididir. -
0:48 - 0:51Genellikle, dini liderler
ve köyün ileri gelenleri -
0:51 - 0:53tarafından yönetilir
-
0:53 - 0:56ve jirgalar genellikle Afganistan gibi
resmi sisteme karşı -
0:56 - 0:58kökleşmiş bir kızgınlığın olduğu
-
0:58 - 1:00kırsal ülkelerde kullanılır.
-
1:00 - 1:02Jirga'da erkekler bir araya geldi,
-
1:02 - 1:05borcun ödenmesinin en iyi
yolunun Naghma'nın, komşusunun -
1:05 - 1:1021 yaşındaki oğluyla evlenmesi
olduğuna karar verdiler. -
1:10 - 1:12Naghma altı yaşındaydı.
-
1:12 - 1:15Bu tip hikayeler maalesef
-
1:15 - 1:16çok yaygın ve bizler
-
1:16 - 1:18bu tip olaylara, ev konforunda,
-
1:18 - 1:20kadın hakları ihlalinin bir başka
-
1:20 - 1:22boyutu olarak bakabiliriz.
-
1:22 - 1:24Eğer Afganistan'ı haberlerde izlerseniz,
-
1:24 - 1:28başarısız bir devlet
olarak düşünebilirsiniz. -
1:28 - 1:32Ancak, Afganistan'ın
bir hukuk sistemi var -
1:32 - 1:36ve jirgalar çok eskilerden beri süregelen
aşiret kanunlarına dayansalar da -
1:36 - 1:39jirgalarda da uygulanmak
zorunda olan yasalar var. -
1:39 - 1:41Tabii ki bir çocuğun
-
1:41 - 1:44borç karşılığı verilmesinin hem
aşırı derecede ahlaka aykırı, -
1:44 - 1:47hem de yasa dışı olduğunu
söylemeye gerek yok. -
1:48 - 1:502008 yılında, bir adalet programı için
-
1:50 - 1:52Afganistan'a gittim.
-
1:52 - 1:55Esasen bu dokuz aylık programa
-
1:55 - 1:57Afgan hukukçulara
eğitim vermek için gitmiştim. -
1:57 - 1:59Bu dokuz ay boyunca,
ülkenin çeşitli yerlerine gittim -
1:59 - 2:02hapse atılmış yüzlerce insanla
-
2:02 - 2:04ve Afganistan'da çalışan
-
2:04 - 2:06birçok iş adamı ile konuştum.
-
2:06 - 2:08Bu konuşmalar sırasında,
-
2:08 - 2:10iş adamları ve halk arasında
-
2:10 - 2:12bir bağ olduğunu ve
-
2:12 - 2:14bariz ve yasadışı cezai önlemlerin
-
2:14 - 2:15aşırı derecede kullanılmasına karşın,
-
2:15 - 2:19onları koruyacak olan hukukun
gereken şekilde kullanılmadığını duydum. -
2:19 - 2:22Bu da beni adalet arayışına itti
-
2:22 - 2:25ve adalet benim için
-
2:25 - 2:29amacı korumak olan yasaları uygulamak
-
2:29 - 2:31anlamına geliyordu.
-
2:31 - 2:35Hukukun amacı korumaktır.
-
2:35 - 2:38Sonuç olarak ben de özel
avukatlığa başlamaya karar verdim -
2:38 - 2:41ve Afgan Mahkemelerinde dava açan
-
2:41 - 2:43ilk yabancı oldum.
-
2:43 - 2:46Bu süre zarfında,
birçok hukuk üzerinde çalıştım, -
2:46 - 2:47birçok insanla konuştum,
-
2:47 - 2:48birçok dava okudum
-
2:48 - 2:51ve adaletsizliğin sadece
-
2:51 - 2:53sadece Afganistan'da değil,
-
2:53 - 2:55dünya çapında bir problem
olduğunu gördüm. -
2:55 - 2:57Esasen, insan hakları davalarını
-
2:57 - 2:59temsilden kaçınmama rağmen,
-
2:59 - 3:01çünkü bunun beni
profesyonel ve kişisel olarak -
3:01 - 3:04nasıl etkileyeceği konusunda
cidden endişeliydim, -
3:04 - 3:07bu durumu daha fazla
görmezden gelemeyeceğime -
3:07 - 3:08ve adalete olan ihtiyacın
önemli olduğuna karar verdim. -
3:08 - 3:11Ve karşılıksız olarak
Naghma gibi kişileri -
3:11 - 3:12temsil etmeye başladım.
-
3:13 - 3:15Afganistan'a geldiğimden ve
-
3:15 - 3:17on yıl boyunca avukat olduğumdan bu yana
-
3:17 - 3:21Fortune 500'deki şirketlerin CEO'larını,
-
3:21 - 3:23büyükelçileri, Naghma gibi küçük kızları
-
3:23 - 3:25büyük bir başarı ile temsil ettim.
-
3:25 - 3:28Başarımın sebebi ise çok basit:
-
3:28 - 3:30düzeni tersyüz ederek çalıştım
-
3:30 - 3:31ve hukuku
-
3:31 - 3:34amaçlandığı şekilde kullandım.
-
3:34 - 3:36Gördüm ki,
-
3:36 - 3:40Afganistan gibi yerlerde adaleti sağlamak
-
3:40 - 3:42oldukça zor ve bunun 3 sebebi var.
-
3:42 - 3:44İlk sebep olarak, kısacası
-
3:44 - 3:47insanlar yasal haklarının ne olduğu
konusunda çok eğitimsizler -
3:47 - 3:50ve ben bu durumu küresel
bir problem olarak görüyorum. -
3:50 - 3:51İkinci sebep ise
-
3:51 - 3:55kitaplarda yer alan hukuk kuralları bile
-
3:55 - 3:57Naghma'nın satıldığı ilk Jirga gibi
-
3:57 - 3:59kabile gelenekleri tarafından
hükümsüz hale getiriliyor -
3:59 - 4:01veya görmezden geliniyor,
-
4:01 - 4:03Adaletin tesis edilmesi ile
ilgili üçüncü problem: -
4:03 - 4:06kitaplarda yer alan,
makul hukuk kuralları için -
4:06 - 4:09savaşmaya niyetli
insanların veya hukukçuların -
4:09 - 4:11olmaması.
-
4:11 - 4:13Benim yaptığım ise
mevcut hükümleri uygulamak, -
4:13 - 4:15sıklıkla da kullanılmayanları
-
4:15 - 4:19ve müvekkillerim menfaatleri
yönünde çalışmak. -
4:19 - 4:21Hepimizin evrensel bir
insan hakları kültürüne -
4:21 - 4:23ve evrensel insan hakları
-
4:23 - 4:26ekonomisinin yatırımcısı olmaya ve
-
4:26 - 4:28bu zihniyetle çalışmaya ihtiyacı var.
-
4:28 - 4:30Adaleti dünya çapında
önemli ölçüde ilerletebiliriz. -
4:30 - 4:33Şimdi Naghma'nın öyküsüne geri dönelim.
-
4:33 - 4:35Birkaç insan bu hikayeyi duydu
-
4:35 - 4:37ve 2.500 doları
-
4:37 - 4:39ödemek istedikleri için
benimle irtibat kurdular. -
4:39 - 4:41Ancak bu o kadar da kolay değil.
-
4:41 - 4:43Sadece parayı verip
bu sorunun çözüleceğini -
4:43 - 4:44düşünemezsin.
-
4:44 - 4:47Afganistan'da işler böyle yürümüyor.
-
4:47 - 4:50Ben de onlara bu olaya
dahil olmak istediğimi söyledim. -
4:50 - 4:52Ancak dahil olmam için
ikinci bir Jirga'nın, -
4:52 - 4:55yani Temyiz Jirga'sının,
-
4:55 - 4:57açılması gerekliydi.
-
4:57 - 5:00Ve bunun olması için
-
5:00 - 5:02köyün yaşlıları, ileri gelenleri ve
-
5:02 - 5:04dini liderleri ile
-
5:04 - 5:06bir araya gelmemiz gerekti.
-
5:06 - 5:08Naghma'nın babasının,
-
5:08 - 5:09komşunun ve oğlunun
-
5:09 - 5:11kabul etmesi gerekiyordu.
-
5:11 - 5:15Eğer bu işe dahil olacaksam,
benim başkanlık yapmam -
5:15 - 5:18konusunda da anlaşmaları
gerektiğini düşündüm. -
5:19 - 5:22Böylelikle, saatlerce konuştuktan,
-
5:22 - 5:23onları izleyerek takip ettikten
-
5:23 - 5:26ve yaklaşık 30 bardak çaydan sonra
-
5:26 - 5:28nihayet, ikinci bir Jirga için
-
5:28 - 5:31toplamaya karar verdiler ve toplandık.
-
5:31 - 5:33İkinci Jirganın diğerinden farkı ise
-
5:33 - 5:36bu sefer, işin merkezine hukuku oturtmaktı
-
5:36 - 5:37ve Naghma'nın da
-
5:37 - 5:39haklarının olduğunu
-
5:39 - 5:41herkesin anlaması benim
için çok önemliydi. -
5:41 - 5:43İkinci Jirganın sonunda,
-
5:43 - 5:45hakimin emriyle
-
5:45 - 5:49ilk jirga hükümsüz kılındı.
-
5:49 - 5:52ve 2.500 dolar olan borç
karşılanmış olarak kabul edildi. -
5:52 - 5:54Ve hepimiz, yaptıkları şeyin
-
5:54 - 5:55yasal olmadığını,
-
5:55 - 5:58bunu tekrar yapmaları halinde
-
5:58 - 6:01hapse gireceklerini kabul ettikleri
bir yazılı emri imzaladık. -
6:02 - 6:04En -
-
6:04 - 6:06(Alkışlar)
-
6:06 - 6:07Teşekkürler.
-
6:07 - 6:09En önemlisi de,
-
6:09 - 6:11sözleşme hükümsüz kılındı
-
6:11 - 6:13ve Naghma özgürlüğüne kavuştu.
-
6:13 - 6:16Naghma'yı ve onun özgür
olma hakkını korumak -
6:16 - 6:17bizi korur.
-
6:18 - 6:22Artık, işim dolayısıyla,
ortalamanın üzerinde -
6:22 - 6:25riskler söz konusu.
-
6:25 - 6:27Geçici bir süre için tutuklandım.
-
6:27 - 6:30Genelev işlettiğim ve
-
6:30 - 6:32ajan olduğum iddiası ile suçlandım.
-
6:32 - 6:34Ofisime el bombası atıldı.
-
6:34 - 6:36Ancak, patlamadı.
-
6:37 - 6:39İşimle ilgili olarak aldığım mükafatın
-
6:39 - 6:42risklerden daha ağır bastığını düşünüyorum
-
6:42 - 6:44ve ben ne kadar fazla risk alırsam alayım,
-
6:44 - 6:46müvekkillerim daha fazla risk alıyordu.
-
6:46 - 6:47Çünkü davaları duyulmaz ve daha kötüsü,
-
6:47 - 6:49beni avukatları tuttukları için
-
6:49 - 6:52cezalandırılmaları halinde
kaybedecek çok şeyleri var. -
6:52 - 6:54Aldığım her davada,
-
6:54 - 6:57fark ettim ki ben müvekkilerimin
arkasında durdukça, -
6:57 - 6:59onlar da benim arkamda durdular
-
6:59 - 7:01ve bu da benim devam etmemi sağladı.
-
7:02 - 7:04Baskı gücü olarak hukuk
-
7:04 - 7:07hepimizi koruması açısından çok önemli.
-
7:07 - 7:10Gazeteciler bilginin halka aktarılmasının
-
7:10 - 7:13temin edilmesi konusunda
çok büyük öneme sahipler. -
7:13 - 7:15Çok sıklıkla, gazetecilerden
bilgi alıyoruz -
7:15 - 7:19ancak o bilginin nasıl
verildiğini unutuyoruz. -
7:19 - 7:22Bu fotoğraf Afganistan'daki
-
7:22 - 7:24İngiliz gazetecilerin fotoğrafı.
-
7:24 - 7:27Birkaç yıl önce arkadaşım
David Gill tarafından çekildi. -
7:27 - 7:29Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre,
-
7:29 - 7:312010'dan beri, binlerce gazeteci
-
7:31 - 7:33tehdit edildi, yaralandı,
-
7:33 - 7:36öldürüldü ve tutuklandı.
-
7:36 - 7:38Genellikle biz bu bilgiyi aldığımızda,
-
7:38 - 7:39bunun kimleri etkilediğini
-
7:39 - 7:43veya bu bilginin nasıl bize
ulaştırıldığını unutuyoruz. -
7:43 - 7:45Hem yabancı hem de yerel
birçok gazetecinin yaptığı -
7:45 - 7:49kayda değer, özellikle de
Afganistan gibi yerlerde olanları -
7:49 - 7:51ve bunu asla unutmamamız çok önemli
-
7:51 - 7:52çünkü onların koruduğu şey
-
7:52 - 7:55sadece bizim bilgiye ulaşma hakkımız değil,
-
7:55 - 7:57aynı zamanda demokratik halklar için
-
7:57 - 7:59hayati öneme sahip olan basın özgürlüğü.
-
7:59 - 8:03Matt Rosenberg Afganistan'da
çalışan bir gazeteci. -
8:03 - 8:05The New York Times için çalışıyor
-
8:05 - 8:07ve maalesef ki, birkaç ay önce
-
8:07 - 8:09hükümetten memnun olmayan halk hakkında
-
8:09 - 8:10bir makale yazdı.
-
8:10 - 8:14Sonuç olarak, geçici süreliğine tutuklandı
-
8:14 - 8:18ve ülkeden kanunsuz bir
şekilde sınır dışı edildi. -
8:18 - 8:20Ben Matt'i temsil ediyorum
-
8:20 - 8:22ve hükümetle anlaştıktan sonra
-
8:22 - 8:24Matt'in kanunsuz olarak
-
8:24 - 8:27sınır dışı edildiği ve Afganistan'da
basın özgürlüğünün -
8:27 - 8:30var olduğu konusunda
hukuki kabul alabildim -
8:30 - 8:32ve bu izlenmezse sonuçları olacaktı.
-
8:32 - 8:34Birkaç gün önce
-
8:34 - 8:36Afgan Hükümetinin
-
8:36 - 8:38Matt'i resmi olarak ülkeye
-
8:38 - 8:40geri davet ettiğini söylemekten mutluyum.
-
8:40 - 8:43Ayrıca onun sınır dışı edilme
kararını da geri çektiler. -
8:43 - 8:47(Alkışlar)
-
8:48 - 8:51Eğer bir gazeteciye sansür uygularsanız,
bu diğerine gözdağı verir -
8:51 - 8:53ve bir süre sonra halklar susturulur.
-
8:53 - 8:56Gazetecilerimizi ve basın özgürlüğünü
-
8:56 - 8:58korumamız çok önemli.
-
8:58 - 9:00Çünkü bu, hükümetleri daha sorumlu
-
9:00 - 9:02ve daha şeffaf yapmaktadır.
-
9:02 - 9:04Gazetecileri ve bilgiye
-
9:04 - 9:07erişim hakkımızı korumak
bizi de koruma altına alır. -
9:08 - 9:11Dünyamız değişiyor.
Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz -
9:11 - 9:13ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar
-
9:13 - 9:16şimdilerde hepimiz için
dünya çapında sorunlar oldu. -
9:16 - 9:20İki hafta önce, Afganistan
-
9:20 - 9:22ilk demokratik seçimle iktidarı devretti
-
9:22 - 9:25ve başkan olarak Ashraf Ghani'yi seçti
ki bu çok büyük bir olay -
9:25 - 9:27ve ben de Ashraf Ghani hakkında iyimserim.
-
9:27 - 9:29İnanıyorum ki, Ashraf Ghani Afganistan'a
-
9:29 - 9:31ihtiyacı olan değişiklikleri sağlayacak,
-
9:31 - 9:33özellikle de hukuki alanda.
-
9:33 - 9:35Farklı bir dünyada yaşıyoruz.
-
9:35 - 9:37Öyle ki, sekiz yaşındaki kızımın
sadece siyahi bir başkanı -
9:37 - 9:40bildiği bir dünyada yaşıyoruz.
-
9:40 - 9:43Bir sonraki başkanın bir kadın olma
-
9:43 - 9:44ihtimali çok yüksek
-
9:44 - 9:47ve kızım büyüdükçe, şunu sorabilir:
-
9:47 - 9:49beyaz bir kişi başkan olabilir mi?
-
9:49 - 9:51(Gülüşmeler)
-
9:51 - 9:54(Alkışlar)
-
9:54 - 9:57Dünyamız değişiyor ve
bizim de değişmeye ihtiyacımız var -
9:57 - 9:59ve bir zamanlar kişisel olan problemler
-
9:59 - 10:01artık hepimizin problemi haline geldi.
-
10:01 - 10:03UNICEF'e göre,
-
10:03 - 10:10şu anda 15 yaşın altındaki
-
10:10 - 10:11evli kız ve erkeklerin
-
10:11 - 10:13sayısı 280 milyon.
-
10:13 - 10:15İki yüz seksen milyon.
-
10:15 - 10:18Çocuk yaşta evlilik
yoksulluk, sağlıksızlık ve -
10:18 - 10:22eğitim eksikliği döngüsünü devam ettiriyor.
-
10:22 - 10:26Sahar 12 yaşında evlendi.
-
10:27 - 10:29Bu evliliği yapması için zorlandı
-
10:29 - 10:30ve kardeşi tarafından satıldı.
-
10:30 - 10:32Eşinin ailesinin yanına taşındığında,
-
10:32 - 10:35aile onu fuhuş yapmaya zorladı.
-
10:35 - 10:39Bunu yapmayı reddettiği için
işkenceye maruz kaldı. -
10:39 - 10:43Metal çubuklarla şiddetle dövüldü.
-
10:43 - 10:46Vücudunu yaktılar.
-
10:46 - 10:49Onu bodrumda bir yere
bağladılar ve aç bıraktılar. -
10:49 - 10:52Tırnaklarını çıkarmak için
pense kullandılar. -
10:54 - 10:55Bir noktada,
-
10:55 - 10:59bu işkence odasında kaçmayı başardı
-
10:59 - 11:01ve komşusunun evine gitti
-
11:01 - 11:04ama Sahar oraya gittiğinde,
komşular onu korumak yerine -
11:04 - 11:06onu eşinin evine
-
11:06 - 11:08geri götürdüler
-
11:08 - 11:11ve Sahar daha şiddetli bir
işkenceye maruz kaldı. -
11:14 - 11:17Sahar ile ilk tanıştığımda, çok şükür,
-
11:17 - 11:18Women for Afghan Women
-
11:18 - 11:22ona güvenli bir sığınak oldu.
-
11:22 - 11:25Bir hukukçu olarak, tüm müvekkillerim için
-
11:25 - 11:26çok güçlü olmaya çalışırım.
-
11:26 - 11:29Çünkü bu benim için çok önemli.
-
11:30 - 11:32Fakat onu
-
11:33 - 11:37incinmiş ve çaresiz halde
gördüğümde güçlü olmak -
11:37 - 11:39çok zordu.
-
11:40 - 11:44O evdeyken, ona gerçekten
-
11:44 - 11:46ne olduğunu anlamamız
-
11:47 - 11:49haftalarımızı aldı,
-
11:49 - 11:52fakat sonunda bana açılmaya başladı
-
11:52 - 11:54ve görüşmeye başladığımızda
-
11:54 - 11:56haklarının ne olduğunu
-
11:56 - 11:58bilmediğini ama onu
yüzüstü bırakan hükümetin -
11:58 - 12:00belirli bir seviyede onu koruduğunu
-
12:00 - 12:03bildiğini öğrendim.
-
12:03 - 12:05Böylece biz de onunla,
-
12:05 - 12:07hukuki seçeneklerinin
ne olduğunu konuşabildik. -
12:07 - 12:09Ve dahası bu davayı yüksek mahkemeye
-
12:09 - 12:11götürmeye karar verdik.
-
12:11 - 12:13Burası son derece önemli,
-
12:13 - 12:15çünkü Afganistan'da
-
12:15 - 12:18aile içi şiddet mağdurunun
bir hukukçu tarafından -
12:18 - 12:20temsil edilmesi bir ilkti.
-
12:20 - 12:23Yıllardır kitaplarda olan yasa
Sahar'ın davasına kadar -
12:23 - 12:26hiç uygulanmamıştı.
-
12:26 - 12:29Buna ek olarak,
maddi ve manevi zararların -
12:29 - 12:30tazmini için dava açmaya karar verdik.
-
12:30 - 12:33Yine belirteyim, bunu yaparken daha önce
-
12:33 - 12:36hiç kullanılmamış hükümleri kullandık.
-
12:36 - 12:39Böylece Amerikalı kadın
bir avukat olarak ben -
12:39 - 12:42ve onunla tanıştığımda
-
12:42 - 12:44fısıltı ile konuşan Sahar
-
12:44 - 12:4812 Afgan hakimin önünde,
-
12:48 - 12:51yüksek mahkemede davayı savunuyorduk.
-
12:53 - 12:55Sahar ayağa kalktı,
-
12:55 - 12:57ve benim kızım, gür bir şekilde,
-
12:57 - 13:00adalet istediğini söyledi
-
13:00 - 13:02ve elde etti de.
-
13:03 - 13:05Her şeyin sona ermesiyle birlikte,
mahkeme oy birliğiyle, -
13:05 - 13:10eşinin ailesinin ona
yaptıkları için tutuklanmasına, -
13:10 - 13:12lanet olası kardeşinin, onu sattığı için
-
13:12 - 13:14tutuklanmasına --
-
13:14 - 13:19(Alkışlar) --
-
13:19 - 13:21ve maddi ve manevi zararlarının
-
13:21 - 13:23karşılanmasına karar verdi.
-
13:23 - 13:26Sahar bize, hukuku
kullanılması gerektiği gibi -
13:26 - 13:29kullanarak var olan
-
13:29 - 13:31kötü uygulamalara karşı
gelebileceğimizi gösterdi -
13:31 - 13:34ve Sahar'ı koruyarak
-
13:34 - 13:36kendimizi koruyoruz.
-
13:38 - 13:396 yıldan fazla bir süre
-
13:39 - 13:41Afganistan'da çalıştıktan sonra,
-
13:41 - 13:43Ailemin ve arkadaşlarımın çoğu
-
13:43 - 13:46yaptığım şeyin böyle bir şey
olduğunu düşünüyorlardı. -
13:46 - 13:48(Kahkahalar)
-
13:48 - 13:52Ama gerçekte olan böyleydi.
-
13:53 - 13:55Hepimiz bir şeyler yapabiliriz.
-
13:55 - 13:58Hepimiz bir bilet almalı ve
Afganistan'a gitmeli demiyorum. -
13:58 - 14:01Fakat hepimiz evrensel
insan hakları ekonomisine -
14:01 - 14:03birer destekçi olabiliriz.
-
14:03 - 14:05Bizler hukuka karşı şeffaflık ve
-
14:05 - 14:06hesap verilebilirlik
kültürü oluşturabiliriz -
14:06 - 14:09ve bizim onlara olduğumuz gibi
hükümetleri de bize karşı -
14:09 - 14:10daha sorumlu kılabiliriz.
-
14:12 - 14:14Birkaç ay önce, Güney Afrikalı bir avukat
-
14:14 - 14:16beni ofisimde ziyaret etti
-
14:16 - 14:18ve dedi ki: "Seninle tanışmak istedim.
-
14:18 - 14:20Çılgın bir kişinin neye
benzediğini görmek istedim." -
14:22 - 14:24Etnik kökeniniz, milletiniz,
-
14:24 - 14:26cinsiyetiniz, ırkınız
-
14:26 - 14:28ne olursa olsun yasalar bizimdir,
-
14:28 - 14:31onlar bize aitler ve adalet için savaşmak
-
14:31 - 14:34bir delilik göstergesi değildir.
-
14:35 - 14:38İşletmelerin de bir programı olması gerekir.
-
14:38 - 14:39İnsan haklarına yapılan şirket yatırımı
-
14:39 - 14:41gerek işletme, gerek STK veya
-
14:41 - 14:43gerek sivil vatandaş için
-
14:43 - 14:47için bir değer artışıdır.
-
14:47 - 14:50Ortak bir zihniyetle birlikte çalışarak,
-
14:50 - 14:53insanlar, kamu ve özel sektör yoluyla,
-
14:53 - 14:56evrensel insan hakları
ekonomisi oluşturabiliriz -
14:56 - 14:59ve hepsi insan haklarına
evrensel destekçi olur. -
14:59 - 15:01Bu şekilde hareket ederek,
-
15:01 - 15:03adaleti tesis edebiliriz.
-
15:03 - 15:06Teşekkür ederim.
-
15:06 - 15:10(Alkış)
- Title:
- Hukukun üstünlüğünü nasıl savundum
- Speaker:
- Kimberley Motley
- Description:
-
Her insan kendi ülkelerinin hukukları kapsamında -söz konusu hükümler unutulmuş ve reddedilmiş olsa da- korunmayı hak eder. Afganistan'da ve diğer yerlerde çalışan Amerikalı bir avukat, Kimberley Motley, uluslararası hukuki davalarından üç tanesini paylaşarak, bir devletin sahip olduğu hukuk kurallarının hakkaniyeti ve "adaleti" ortaya çıkaracağını, hukuku amaçlanılan şekilde, yani korumak için, kullanarak gösteriyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:26
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law | |
![]() |
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for How I defend the rule of law |