< Return to Video

Hukukun üstünlüğünü nasıl savundum

  • 0:02 - 0:04
    Size Naghma adında
  • 0:04 - 0:07
    küçük bir kız hakkında
    bir hikaye anlatayım.
  • 0:07 - 0:09
    Naghma, ailesi ve sekiz kardeşiyle
  • 0:09 - 0:11
    mülteci kampında yaşadı.
  • 0:11 - 0:13
    Her sabah babası inşaat işinde
  • 0:13 - 0:16
    çalışabileceği umuduyla uyanıyor
  • 0:16 - 0:19
    ve iyi bir ayda 50 dolar kazanabiliyordu.
  • 0:19 - 0:21
    O kış çok sert geçmiş ve
  • 0:21 - 0:23
    ne yazık ki Naghma'nın erkek kardeşi ölmüş
  • 0:23 - 0:25
    ve annesi çok hastalanmıştı.
  • 0:25 - 0:28
    Babası da ümitsizlik içinde
    komşuya gidip
  • 0:28 - 0:30
    2.500 dolar ödünç almış.
  • 0:30 - 0:32
    Birkaç aylık bekleyişten sonra
  • 0:32 - 0:34
    komşu sabırsızlanmaya başlamış
  • 0:34 - 0:36
    ve ödünç verdiği parayı geri istemiş.
  • 0:36 - 0:39
    Fakat, ne yazık ki, Naghma'nın
    babasının parası yokmuş
  • 0:39 - 0:42
    ve iki adam jirga yapmaya
    karar vermişler.
  • 0:42 - 0:44
    Kısaca jirga; Afganistan hukuk düzeninde
  • 0:44 - 0:48
    yer alan gayri resmi bir
    arabuluculuk çeşididir.
  • 0:48 - 0:51
    Genellikle, dini liderler
    ve köyün ileri gelenleri
  • 0:51 - 0:53
    tarafından yönetilir
  • 0:53 - 0:56
    ve jirgalar genellikle Afganistan gibi
    resmi sisteme karşı
  • 0:56 - 0:58
    kökleşmiş bir kızgınlığın olduğu
  • 0:58 - 1:00
    kırsal ülkelerde kullanılır.
  • 1:00 - 1:02
    Jirga'da erkekler bir araya geldi,
  • 1:02 - 1:05
    borcun ödenmesinin en iyi
    yolunun Naghma'nın, komşusunun
  • 1:05 - 1:10
    21 yaşındaki oğluyla evlenmesi
    olduğuna karar verdiler.
  • 1:10 - 1:12
    Naghma altı yaşındaydı.
  • 1:12 - 1:15
    Bu tip hikayeler maalesef
  • 1:15 - 1:16
    çok yaygın ve bizler
  • 1:16 - 1:18
    bu tip olaylara, ev konforunda,
  • 1:18 - 1:20
    kadın hakları ihlalinin bir başka
  • 1:20 - 1:22
    boyutu olarak bakabiliriz.
  • 1:22 - 1:24
    Eğer Afganistan'ı haberlerde izlerseniz,
  • 1:24 - 1:28
    başarısız bir devlet
    olarak düşünebilirsiniz.
  • 1:28 - 1:32
    Ancak, Afganistan'ın
    bir hukuk sistemi var
  • 1:32 - 1:36
    ve jirgalar çok eskilerden beri süregelen
    aşiret kanunlarına dayansalar da
  • 1:36 - 1:39
    jirgalarda da uygulanmak
    zorunda olan yasalar var.
  • 1:39 - 1:41
    Tabii ki bir çocuğun
  • 1:41 - 1:44
    borç karşılığı verilmesinin hem
    aşırı derecede ahlaka aykırı,
  • 1:44 - 1:47
    hem de yasa dışı olduğunu
    söylemeye gerek yok.
  • 1:48 - 1:50
    2008 yılında, bir adalet programı için
  • 1:50 - 1:52
    Afganistan'a gittim.
  • 1:52 - 1:55
    Esasen bu dokuz aylık programa
  • 1:55 - 1:57
    Afgan hukukçulara
    eğitim vermek için gitmiştim.
  • 1:57 - 1:59
    Bu dokuz ay boyunca,
    ülkenin çeşitli yerlerine gittim
  • 1:59 - 2:02
    hapse atılmış yüzlerce insanla
  • 2:02 - 2:04
    ve Afganistan'da çalışan
  • 2:04 - 2:06
    birçok iş adamı ile konuştum.
  • 2:06 - 2:08
    Bu konuşmalar sırasında,
  • 2:08 - 2:10
    iş adamları ve halk arasında
  • 2:10 - 2:12
    bir bağ olduğunu ve
  • 2:12 - 2:14
    bariz ve yasadışı cezai önlemlerin
  • 2:14 - 2:15
    aşırı derecede kullanılmasına karşın,
  • 2:15 - 2:19
    onları koruyacak olan hukukun
    gereken şekilde kullanılmadığını duydum.
  • 2:19 - 2:22
    Bu da beni adalet arayışına itti
  • 2:22 - 2:25
    ve adalet benim için
  • 2:25 - 2:29
    amacı korumak olan yasaları uygulamak
  • 2:29 - 2:31
    anlamına geliyordu.
  • 2:31 - 2:35
    Hukukun amacı korumaktır.
  • 2:35 - 2:38
    Sonuç olarak ben de özel
    avukatlığa başlamaya karar verdim
  • 2:38 - 2:41
    ve Afgan Mahkemelerinde dava açan
  • 2:41 - 2:43
    ilk yabancı oldum.
  • 2:43 - 2:46
    Bu süre zarfında,
    birçok hukuk üzerinde çalıştım,
  • 2:46 - 2:47
    birçok insanla konuştum,
  • 2:47 - 2:48
    birçok dava okudum
  • 2:48 - 2:51
    ve adaletsizliğin sadece
  • 2:51 - 2:53
    sadece Afganistan'da değil,
  • 2:53 - 2:55
    dünya çapında bir problem
    olduğunu gördüm.
  • 2:55 - 2:57
    Esasen, insan hakları davalarını
  • 2:57 - 2:59
    temsilden kaçınmama rağmen,
  • 2:59 - 3:01
    çünkü bunun beni
    profesyonel ve kişisel olarak
  • 3:01 - 3:04
    nasıl etkileyeceği konusunda
    cidden endişeliydim,
  • 3:04 - 3:07
    bu durumu daha fazla
    görmezden gelemeyeceğime
  • 3:07 - 3:08
    ve adalete olan ihtiyacın
    önemli olduğuna karar verdim.
  • 3:08 - 3:11
    Ve karşılıksız olarak
    Naghma gibi kişileri
  • 3:11 - 3:12
    temsil etmeye başladım.
  • 3:13 - 3:15
    Afganistan'a geldiğimden ve
  • 3:15 - 3:17
    on yıl boyunca avukat olduğumdan bu yana
  • 3:17 - 3:21
    Fortune 500'deki şirketlerin CEO'larını,
  • 3:21 - 3:23
    büyükelçileri, Naghma gibi küçük kızları
  • 3:23 - 3:25
    büyük bir başarı ile temsil ettim.
  • 3:25 - 3:28
    Başarımın sebebi ise çok basit:
  • 3:28 - 3:30
    düzeni tersyüz ederek çalıştım
  • 3:30 - 3:31
    ve hukuku
  • 3:31 - 3:34
    amaçlandığı şekilde kullandım.
  • 3:34 - 3:36
    Gördüm ki,
  • 3:36 - 3:40
    Afganistan gibi yerlerde adaleti sağlamak
  • 3:40 - 3:42
    oldukça zor ve bunun 3 sebebi var.
  • 3:42 - 3:44
    İlk sebep olarak, kısacası
  • 3:44 - 3:47
    insanlar yasal haklarının ne olduğu
    konusunda çok eğitimsizler
  • 3:47 - 3:50
    ve ben bu durumu küresel
    bir problem olarak görüyorum.
  • 3:50 - 3:51
    İkinci sebep ise
  • 3:51 - 3:55
    kitaplarda yer alan hukuk kuralları bile
  • 3:55 - 3:57
    Naghma'nın satıldığı ilk Jirga gibi
  • 3:57 - 3:59
    kabile gelenekleri tarafından
    hükümsüz hale getiriliyor
  • 3:59 - 4:01
    veya görmezden geliniyor,
  • 4:01 - 4:03
    Adaletin tesis edilmesi ile
    ilgili üçüncü problem:
  • 4:03 - 4:06
    kitaplarda yer alan,
    makul hukuk kuralları için
  • 4:06 - 4:09
    savaşmaya niyetli
    insanların veya hukukçuların
  • 4:09 - 4:11
    olmaması.
  • 4:11 - 4:13
    Benim yaptığım ise
    mevcut hükümleri uygulamak,
  • 4:13 - 4:15
    sıklıkla da kullanılmayanları
  • 4:15 - 4:19
    ve müvekkillerim menfaatleri
    yönünde çalışmak.
  • 4:19 - 4:21
    Hepimizin evrensel bir
    insan hakları kültürüne
  • 4:21 - 4:23
    ve evrensel insan hakları
  • 4:23 - 4:26
    ekonomisinin yatırımcısı olmaya ve
  • 4:26 - 4:28
    bu zihniyetle çalışmaya ihtiyacı var.
  • 4:28 - 4:30
    Adaleti dünya çapında
    önemli ölçüde ilerletebiliriz.
  • 4:30 - 4:33
    Şimdi Naghma'nın öyküsüne geri dönelim.
  • 4:33 - 4:35
    Birkaç insan bu hikayeyi duydu
  • 4:35 - 4:37
    ve 2.500 doları
  • 4:37 - 4:39
    ödemek istedikleri için
    benimle irtibat kurdular.
  • 4:39 - 4:41
    Ancak bu o kadar da kolay değil.
  • 4:41 - 4:43
    Sadece parayı verip
    bu sorunun çözüleceğini
  • 4:43 - 4:44
    düşünemezsin.
  • 4:44 - 4:47
    Afganistan'da işler böyle yürümüyor.
  • 4:47 - 4:50
    Ben de onlara bu olaya
    dahil olmak istediğimi söyledim.
  • 4:50 - 4:52
    Ancak dahil olmam için
    ikinci bir Jirga'nın,
  • 4:52 - 4:55
    yani Temyiz Jirga'sının,
  • 4:55 - 4:57
    açılması gerekliydi.
  • 4:57 - 5:00
    Ve bunun olması için
  • 5:00 - 5:02
    köyün yaşlıları, ileri gelenleri ve
  • 5:02 - 5:04
    dini liderleri ile
  • 5:04 - 5:06
    bir araya gelmemiz gerekti.
  • 5:06 - 5:08
    Naghma'nın babasının,
  • 5:08 - 5:09
    komşunun ve oğlunun
  • 5:09 - 5:11
    kabul etmesi gerekiyordu.
  • 5:11 - 5:15
    Eğer bu işe dahil olacaksam,
    benim başkanlık yapmam
  • 5:15 - 5:18
    konusunda da anlaşmaları
    gerektiğini düşündüm.
  • 5:19 - 5:22
    Böylelikle, saatlerce konuştuktan,
  • 5:22 - 5:23
    onları izleyerek takip ettikten
  • 5:23 - 5:26
    ve yaklaşık 30 bardak çaydan sonra
  • 5:26 - 5:28
    nihayet, ikinci bir Jirga için
  • 5:28 - 5:31
    toplamaya karar verdiler ve toplandık.
  • 5:31 - 5:33
    İkinci Jirganın diğerinden farkı ise
  • 5:33 - 5:36
    bu sefer, işin merkezine hukuku oturtmaktı
  • 5:36 - 5:37
    ve Naghma'nın da
  • 5:37 - 5:39
    haklarının olduğunu
  • 5:39 - 5:41
    herkesin anlaması benim
    için çok önemliydi.
  • 5:41 - 5:43
    İkinci Jirganın sonunda,
  • 5:43 - 5:45
    hakimin emriyle
  • 5:45 - 5:49
    ilk jirga hükümsüz kılındı.
  • 5:49 - 5:52
    ve 2.500 dolar olan borç
    karşılanmış olarak kabul edildi.
  • 5:52 - 5:54
    Ve hepimiz, yaptıkları şeyin
  • 5:54 - 5:55
    yasal olmadığını,
  • 5:55 - 5:58
    bunu tekrar yapmaları halinde
  • 5:58 - 6:01
    hapse gireceklerini kabul ettikleri
    bir yazılı emri imzaladık.
  • 6:02 - 6:04
    En -
  • 6:04 - 6:06
    (Alkışlar)
  • 6:06 - 6:07
    Teşekkürler.
  • 6:07 - 6:09
    En önemlisi de,
  • 6:09 - 6:11
    sözleşme hükümsüz kılındı
  • 6:11 - 6:13
    ve Naghma özgürlüğüne kavuştu.
  • 6:13 - 6:16
    Naghma'yı ve onun özgür
    olma hakkını korumak
  • 6:16 - 6:17
    bizi korur.
  • 6:18 - 6:22
    Artık, işim dolayısıyla,
    ortalamanın üzerinde
  • 6:22 - 6:25
    riskler söz konusu.
  • 6:25 - 6:27
    Geçici bir süre için tutuklandım.
  • 6:27 - 6:30
    Genelev işlettiğim ve
  • 6:30 - 6:32
    ajan olduğum iddiası ile suçlandım.
  • 6:32 - 6:34
    Ofisime el bombası atıldı.
  • 6:34 - 6:36
    Ancak, patlamadı.
  • 6:37 - 6:39
    İşimle ilgili olarak aldığım mükafatın
  • 6:39 - 6:42
    risklerden daha ağır bastığını düşünüyorum
  • 6:42 - 6:44
    ve ben ne kadar fazla risk alırsam alayım,
  • 6:44 - 6:46
    müvekkillerim daha fazla risk alıyordu.
  • 6:46 - 6:47
    Çünkü davaları duyulmaz ve daha kötüsü,
  • 6:47 - 6:49
    beni avukatları tuttukları için
  • 6:49 - 6:52
    cezalandırılmaları halinde
    kaybedecek çok şeyleri var.
  • 6:52 - 6:54
    Aldığım her davada,
  • 6:54 - 6:57
    fark ettim ki ben müvekkilerimin
    arkasında durdukça,
  • 6:57 - 6:59
    onlar da benim arkamda durdular
  • 6:59 - 7:01
    ve bu da benim devam etmemi sağladı.
  • 7:02 - 7:04
    Baskı gücü olarak hukuk
  • 7:04 - 7:07
    hepimizi koruması açısından çok önemli.
  • 7:07 - 7:10
    Gazeteciler bilginin halka aktarılmasının
  • 7:10 - 7:13
    temin edilmesi konusunda
    çok büyük öneme sahipler.
  • 7:13 - 7:15
    Çok sıklıkla, gazetecilerden
    bilgi alıyoruz
  • 7:15 - 7:19
    ancak o bilginin nasıl
    verildiğini unutuyoruz.
  • 7:19 - 7:22
    Bu fotoğraf Afganistan'daki
  • 7:22 - 7:24
    İngiliz gazetecilerin fotoğrafı.
  • 7:24 - 7:27
    Birkaç yıl önce arkadaşım
    David Gill tarafından çekildi.
  • 7:27 - 7:29
    Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre,
  • 7:29 - 7:31
    2010'dan beri, binlerce gazeteci
  • 7:31 - 7:33
    tehdit edildi, yaralandı,
  • 7:33 - 7:36
    öldürüldü ve tutuklandı.
  • 7:36 - 7:38
    Genellikle biz bu bilgiyi aldığımızda,
  • 7:38 - 7:39
    bunun kimleri etkilediğini
  • 7:39 - 7:43
    veya bu bilginin nasıl bize
    ulaştırıldığını unutuyoruz.
  • 7:43 - 7:45
    Hem yabancı hem de yerel
    birçok gazetecinin yaptığı
  • 7:45 - 7:49
    kayda değer, özellikle de
    Afganistan gibi yerlerde olanları
  • 7:49 - 7:51
    ve bunu asla unutmamamız çok önemli
  • 7:51 - 7:52
    çünkü onların koruduğu şey
  • 7:52 - 7:55
    sadece bizim bilgiye ulaşma hakkımız değil,
  • 7:55 - 7:57
    aynı zamanda demokratik halklar için
  • 7:57 - 7:59
    hayati öneme sahip olan basın özgürlüğü.
  • 7:59 - 8:03
    Matt Rosenberg Afganistan'da
    çalışan bir gazeteci.
  • 8:03 - 8:05
    The New York Times için çalışıyor
  • 8:05 - 8:07
    ve maalesef ki, birkaç ay önce
  • 8:07 - 8:09
    hükümetten memnun olmayan halk hakkında
  • 8:09 - 8:10
    bir makale yazdı.
  • 8:10 - 8:14
    Sonuç olarak, geçici süreliğine tutuklandı
  • 8:14 - 8:18
    ve ülkeden kanunsuz bir
    şekilde sınır dışı edildi.
  • 8:18 - 8:20
    Ben Matt'i temsil ediyorum
  • 8:20 - 8:22
    ve hükümetle anlaştıktan sonra
  • 8:22 - 8:24
    Matt'in kanunsuz olarak
  • 8:24 - 8:27
    sınır dışı edildiği ve Afganistan'da
    basın özgürlüğünün
  • 8:27 - 8:30
    var olduğu konusunda
    hukuki kabul alabildim
  • 8:30 - 8:32
    ve bu izlenmezse sonuçları olacaktı.
  • 8:32 - 8:34
    Birkaç gün önce
  • 8:34 - 8:36
    Afgan Hükümetinin
  • 8:36 - 8:38
    Matt'i resmi olarak ülkeye
  • 8:38 - 8:40
    geri davet ettiğini söylemekten mutluyum.
  • 8:40 - 8:43
    Ayrıca onun sınır dışı edilme
    kararını da geri çektiler.
  • 8:43 - 8:47
    (Alkışlar)
  • 8:48 - 8:51
    Eğer bir gazeteciye sansür uygularsanız,
    bu diğerine gözdağı verir
  • 8:51 - 8:53
    ve bir süre sonra halklar susturulur.
  • 8:53 - 8:56
    Gazetecilerimizi ve basın özgürlüğünü
  • 8:56 - 8:58
    korumamız çok önemli.
  • 8:58 - 9:00
    Çünkü bu, hükümetleri daha sorumlu
  • 9:00 - 9:02
    ve daha şeffaf yapmaktadır.
  • 9:02 - 9:04
    Gazetecileri ve bilgiye
  • 9:04 - 9:07
    erişim hakkımızı korumak
    bizi de koruma altına alır.
  • 9:08 - 9:11
    Dünyamız değişiyor.
    Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz
  • 9:11 - 9:13
    ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar
  • 9:13 - 9:16
    şimdilerde hepimiz için
    dünya çapında sorunlar oldu.
  • 9:16 - 9:20
    İki hafta önce, Afganistan
  • 9:20 - 9:22
    ilk demokratik seçimle iktidarı devretti
  • 9:22 - 9:25
    ve başkan olarak Ashraf Ghani'yi seçti
    ki bu çok büyük bir olay
  • 9:25 - 9:27
    ve ben de Ashraf Ghani hakkında iyimserim.
  • 9:27 - 9:29
    İnanıyorum ki, Ashraf Ghani Afganistan'a
  • 9:29 - 9:31
    ihtiyacı olan değişiklikleri sağlayacak,
  • 9:31 - 9:33
    özellikle de hukuki alanda.
  • 9:33 - 9:35
    Farklı bir dünyada yaşıyoruz.
  • 9:35 - 9:37
    Öyle ki, sekiz yaşındaki kızımın
    sadece siyahi bir başkanı
  • 9:37 - 9:40
    bildiği bir dünyada yaşıyoruz.
  • 9:40 - 9:43
    Bir sonraki başkanın bir kadın olma
  • 9:43 - 9:44
    ihtimali çok yüksek
  • 9:44 - 9:47
    ve kızım büyüdükçe, şunu sorabilir:
  • 9:47 - 9:49
    beyaz bir kişi başkan olabilir mi?
  • 9:49 - 9:51
    (Gülüşmeler)
  • 9:51 - 9:54
    (Alkışlar)
  • 9:54 - 9:57
    Dünyamız değişiyor ve
    bizim de değişmeye ihtiyacımız var
  • 9:57 - 9:59
    ve bir zamanlar kişisel olan problemler
  • 9:59 - 10:01
    artık hepimizin problemi haline geldi.
  • 10:01 - 10:03
    UNICEF'e göre,
  • 10:03 - 10:10
    şu anda 15 yaşın altındaki
  • 10:10 - 10:11
    evli kız ve erkeklerin
  • 10:11 - 10:13
    sayısı 280 milyon.
  • 10:13 - 10:15
    İki yüz seksen milyon.
  • 10:15 - 10:18
    Çocuk yaşta evlilik
    yoksulluk, sağlıksızlık ve
  • 10:18 - 10:22
    eğitim eksikliği döngüsünü devam ettiriyor.
  • 10:22 - 10:26
    Sahar 12 yaşında evlendi.
  • 10:27 - 10:29
    Bu evliliği yapması için zorlandı
  • 10:29 - 10:30
    ve kardeşi tarafından satıldı.
  • 10:30 - 10:32
    Eşinin ailesinin yanına taşındığında,
  • 10:32 - 10:35
    aile onu fuhuş yapmaya zorladı.
  • 10:35 - 10:39
    Bunu yapmayı reddettiği için
    işkenceye maruz kaldı.
  • 10:39 - 10:43
    Metal çubuklarla şiddetle dövüldü.
  • 10:43 - 10:46
    Vücudunu yaktılar.
  • 10:46 - 10:49
    Onu bodrumda bir yere
    bağladılar ve aç bıraktılar.
  • 10:49 - 10:52
    Tırnaklarını çıkarmak için
    pense kullandılar.
  • 10:54 - 10:55
    Bir noktada,
  • 10:55 - 10:59
    bu işkence odasında kaçmayı başardı
  • 10:59 - 11:01
    ve komşusunun evine gitti
  • 11:01 - 11:04
    ama Sahar oraya gittiğinde,
    komşular onu korumak yerine
  • 11:04 - 11:06
    onu eşinin evine
  • 11:06 - 11:08
    geri götürdüler
  • 11:08 - 11:11
    ve Sahar daha şiddetli bir
    işkenceye maruz kaldı.
  • 11:14 - 11:17
    Sahar ile ilk tanıştığımda, çok şükür,
  • 11:17 - 11:18
    Women for Afghan Women
  • 11:18 - 11:22
    ona güvenli bir sığınak oldu.
  • 11:22 - 11:25
    Bir hukukçu olarak, tüm müvekkillerim için
  • 11:25 - 11:26
    çok güçlü olmaya çalışırım.
  • 11:26 - 11:29
    Çünkü bu benim için çok önemli.
  • 11:30 - 11:32
    Fakat onu
  • 11:33 - 11:37
    incinmiş ve çaresiz halde
    gördüğümde güçlü olmak
  • 11:37 - 11:39
    çok zordu.
  • 11:40 - 11:44
    O evdeyken, ona gerçekten
  • 11:44 - 11:46
    ne olduğunu anlamamız
  • 11:47 - 11:49
    haftalarımızı aldı,
  • 11:49 - 11:52
    fakat sonunda bana açılmaya başladı
  • 11:52 - 11:54
    ve görüşmeye başladığımızda
  • 11:54 - 11:56
    haklarının ne olduğunu
  • 11:56 - 11:58
    bilmediğini ama onu
    yüzüstü bırakan hükümetin
  • 11:58 - 12:00
    belirli bir seviyede onu koruduğunu
  • 12:00 - 12:03
    bildiğini öğrendim.
  • 12:03 - 12:05
    Böylece biz de onunla,
  • 12:05 - 12:07
    hukuki seçeneklerinin
    ne olduğunu konuşabildik.
  • 12:07 - 12:09
    Ve dahası bu davayı yüksek mahkemeye
  • 12:09 - 12:11
    götürmeye karar verdik.
  • 12:11 - 12:13
    Burası son derece önemli,
  • 12:13 - 12:15
    çünkü Afganistan'da
  • 12:15 - 12:18
    aile içi şiddet mağdurunun
    bir hukukçu tarafından
  • 12:18 - 12:20
    temsil edilmesi bir ilkti.
  • 12:20 - 12:23
    Yıllardır kitaplarda olan yasa
    Sahar'ın davasına kadar
  • 12:23 - 12:26
    hiç uygulanmamıştı.
  • 12:26 - 12:29
    Buna ek olarak,
    maddi ve manevi zararların
  • 12:29 - 12:30
    tazmini için dava açmaya karar verdik.
  • 12:30 - 12:33
    Yine belirteyim, bunu yaparken daha önce
  • 12:33 - 12:36
    hiç kullanılmamış hükümleri kullandık.
  • 12:36 - 12:39
    Böylece Amerikalı kadın
    bir avukat olarak ben
  • 12:39 - 12:42
    ve onunla tanıştığımda
  • 12:42 - 12:44
    fısıltı ile konuşan Sahar
  • 12:44 - 12:48
    12 Afgan hakimin önünde,
  • 12:48 - 12:51
    yüksek mahkemede davayı savunuyorduk.
  • 12:53 - 12:55
    Sahar ayağa kalktı,
  • 12:55 - 12:57
    ve benim kızım, gür bir şekilde,
  • 12:57 - 13:00
    adalet istediğini söyledi
  • 13:00 - 13:02
    ve elde etti de.
  • 13:03 - 13:05
    Her şeyin sona ermesiyle birlikte,
    mahkeme oy birliğiyle,
  • 13:05 - 13:10
    eşinin ailesinin ona
    yaptıkları için tutuklanmasına,
  • 13:10 - 13:12
    lanet olası kardeşinin, onu sattığı için
  • 13:12 - 13:14
    tutuklanmasına --
  • 13:14 - 13:19
    (Alkışlar) --
  • 13:19 - 13:21
    ve maddi ve manevi zararlarının
  • 13:21 - 13:23
    karşılanmasına karar verdi.
  • 13:23 - 13:26
    Sahar bize, hukuku
    kullanılması gerektiği gibi
  • 13:26 - 13:29
    kullanarak var olan
  • 13:29 - 13:31
    kötü uygulamalara karşı
    gelebileceğimizi gösterdi
  • 13:31 - 13:34
    ve Sahar'ı koruyarak
  • 13:34 - 13:36
    kendimizi koruyoruz.
  • 13:38 - 13:39
    6 yıldan fazla bir süre
  • 13:39 - 13:41
    Afganistan'da çalıştıktan sonra,
  • 13:41 - 13:43
    Ailemin ve arkadaşlarımın çoğu
  • 13:43 - 13:46
    yaptığım şeyin böyle bir şey
    olduğunu düşünüyorlardı.
  • 13:46 - 13:48
    (Kahkahalar)
  • 13:48 - 13:52
    Ama gerçekte olan böyleydi.
  • 13:53 - 13:55
    Hepimiz bir şeyler yapabiliriz.
  • 13:55 - 13:58
    Hepimiz bir bilet almalı ve
    Afganistan'a gitmeli demiyorum.
  • 13:58 - 14:01
    Fakat hepimiz evrensel
    insan hakları ekonomisine
  • 14:01 - 14:03
    birer destekçi olabiliriz.
  • 14:03 - 14:05
    Bizler hukuka karşı şeffaflık ve
  • 14:05 - 14:06
    hesap verilebilirlik
    kültürü oluşturabiliriz
  • 14:06 - 14:09
    ve bizim onlara olduğumuz gibi
    hükümetleri de bize karşı
  • 14:09 - 14:10
    daha sorumlu kılabiliriz.
  • 14:12 - 14:14
    Birkaç ay önce, Güney Afrikalı bir avukat
  • 14:14 - 14:16
    beni ofisimde ziyaret etti
  • 14:16 - 14:18
    ve dedi ki: "Seninle tanışmak istedim.
  • 14:18 - 14:20
    Çılgın bir kişinin neye
    benzediğini görmek istedim."
  • 14:22 - 14:24
    Etnik kökeniniz, milletiniz,
  • 14:24 - 14:26
    cinsiyetiniz, ırkınız
  • 14:26 - 14:28
    ne olursa olsun yasalar bizimdir,
  • 14:28 - 14:31
    onlar bize aitler ve adalet için savaşmak
  • 14:31 - 14:34
    bir delilik göstergesi değildir.
  • 14:35 - 14:38
    İşletmelerin de bir programı olması gerekir.
  • 14:38 - 14:39
    İnsan haklarına yapılan şirket yatırımı
  • 14:39 - 14:41
    gerek işletme, gerek STK veya
  • 14:41 - 14:43
    gerek sivil vatandaş için
  • 14:43 - 14:47
    için bir değer artışıdır.
  • 14:47 - 14:50
    Ortak bir zihniyetle birlikte çalışarak,
  • 14:50 - 14:53
    insanlar, kamu ve özel sektör yoluyla,
  • 14:53 - 14:56
    evrensel insan hakları
    ekonomisi oluşturabiliriz
  • 14:56 - 14:59
    ve hepsi insan haklarına
    evrensel destekçi olur.
  • 14:59 - 15:01
    Bu şekilde hareket ederek,
  • 15:01 - 15:03
    adaleti tesis edebiliriz.
  • 15:03 - 15:06
    Teşekkür ederim.
  • 15:06 - 15:10
    (Alkış)
Title:
Hukukun üstünlüğünü nasıl savundum
Speaker:
Kimberley Motley
Description:

Her insan kendi ülkelerinin hukukları kapsamında -söz konusu hükümler unutulmuş ve reddedilmiş olsa da- korunmayı hak eder. Afganistan'da ve diğer yerlerde çalışan Amerikalı bir avukat, Kimberley Motley, uluslararası hukuki davalarından üç tanesini paylaşarak, bir devletin sahip olduğu hukuk kurallarının hakkaniyeti ve "adaleti" ortaya çıkaracağını, hukuku amaçlanılan şekilde, yani korumak için, kullanarak gösteriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:26

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions