Sherwin Nuland: Umut üzerine
-
0:00 - 0:05Teknoloji konusunda o kadar kötüyüm ki
-
0:05 - 0:07şu an 41 yaşında olan kızımı
-
0:07 - 0:10beş yaşındayken arkadaşına benimle
-
0:10 - 0:12ilgili şöyle derken duymuştum:
-
0:12 - 0:14Eğer bir şey kestiğinde kanamıyorsa,
-
0:14 - 0:16babam kesildiğini anlamaz.
-
0:16 - 0:17(Kahkahalar)
-
0:17 - 0:19Dolayısıyla, bana verilen ödev
-
0:19 - 0:21benim için aşılamaz bir engel gibi
-
0:21 - 0:24görünse de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
-
0:24 - 0:26Bu geçen dört gün
-
0:26 - 0:29boyunca neler duydum?
-
0:29 - 0:31Bu TED'e üçüncü ziyaretim.
-
0:31 - 0:33Birinde TEDMED'deydim, birinde de bildiğiniz gibi,
-
0:33 - 0:35iki yıl önce normal TED'e geldim.
-
0:35 - 0:38Sıradışı olarak nitelendirebileceğim bir şey duydum
-
0:38 - 0:42bu konunun ancak çok az bir bölümünü önceki iki TED ziyaretimde duymuştum,
-
0:42 - 0:45işte bu, birbiriyle örülmüş
-
0:45 - 0:48iç içe geçmiş
-
0:48 - 0:51bir sosyal sorumluluk bilinci
-
0:51 - 0:54pek çok konuşmada karşımıza çıkan--
-
0:54 - 0:57aslında küresel bir sorumluluk anlayışı,
-
0:57 - 1:01kişisel çıkardan uzaklaştırmak üzere aydınlatmayı hedefleyen,
-
1:01 - 1:05hatta bunun da ötesine geçen.
-
1:05 - 1:07En etkileyici noktalardan biri
-
1:07 - 1:10belki bir 10 kişinin
-
1:10 - 1:13konuşmasında dile getirdiği,
-
1:13 - 1:16onları dikkatlice dünlediğinizde ortaya çıkan; bu insanlar şunu söylemiyorlar:
-
1:16 - 1:19İşte bakın yapmamız gereken budur, ya da sizden yapmanızı istediğim budur.
-
1:19 - 1:21Diyorlar ki: İşte bu benim yaptığım şey,
-
1:21 - 1:23çünkü bunu yapmak beni heyecanlandırıyor,
-
1:23 - 1:26çünkü bu harika bir şey ve bunun bana getirileri oldu
-
1:26 - 1:29ve elbette ki çok çok şey kazandırdı.
-
1:29 - 1:32Aslında kastedilen eski bir kavram, bir eski Yunan anlayışı olan
-
1:32 - 1:36özgün anlamıyla insancıllık, yani:
-
1:36 - 1:39insana duyulan sevgi.
-
1:39 - 1:41Ve yapabileceğim tek açıklama,
-
1:41 - 1:44geçen dört gündür duyduğum bazı şeylerle ilgili olarak,
-
1:44 - 1:48aslında bunların bir tür sevgiden kaynağını aldığı olur.
-
1:48 - 1:51Ve işte bu bana inanılmaz büyük bir umut veriyor.
-
1:51 - 1:53Ve anlaşıldığı üzere,umut
-
1:53 - 1:55bugün benim hakkında konuşacağım konu;
-
1:55 - 1:59ancak buraya gelinceye kadar tamamen aklımdan çıkmıştı.
-
1:59 - 2:01Hatırladığımda da,
-
2:01 - 2:04kelimenin anlamı için sözlüğe baksam iyi olur diye düşündüm.
-
2:04 - 2:07Bunun üzerine, eşim Sarah ile birlikte biraz ilerideki
-
2:07 - 2:11Pacific Caddesi'ndeki halk kütüphanesine gittik ve OED sözlüğünü aldık,
-
2:11 - 2:15ve sözlükten baktığımızda umut kelimesinin 14 farklı tanımını gördük.
-
2:15 - 2:18Ancak hiçbiri tam olarak
-
2:18 - 2:21uygun olan tanım olduğu hissini vermedi.
-
2:21 - 2:23Aslında bu da anlaşılır bir durum
-
2:23 - 2:26çünkü umut soyut bir olgu, soyut bir kavramdır;
-
2:26 - 2:29somut bir kelime değil umut.
-
2:29 - 2:32Bu durum bana ameliyatları hatırlatıyor.
-
2:32 - 2:36Bilirsiniz, bir hastalık için tek bir ameliyat varsa o işe yarar.
-
2:36 - 2:38Ama 15 farklı ameliyat varsa hiçbiri işe yaramaz.
-
2:38 - 2:41İşte aynı durum kelime tanımlarında da olur.
-
2:41 - 2:45Apandisitinizde sorun varsa onu alırlar ve böylece tedavi edilirsiniz.
-
2:45 - 2:48Ama reflü sorununuz varsa, 15 farklı tedavi vardır,
-
2:48 - 2:50ve işte Joe Schmo bir yolu tercih eder
-
2:50 - 2:52Will Blow bir başka yolu,
-
2:52 - 2:55ancak hiçbiri işe yaramaz; işte umut kelimesinde de aynısı olur.
-
2:55 - 2:58Tüm tanımlar en nihayetinde şu noktada birleşir:
-
2:58 - 3:01iyi bir şey olacak beklentisi.
-
3:01 - 3:03Ve ne buldum biliyor musunuz?
-
3:03 - 3:06Umut kelimesinin Hint-Avrupa dillerindeki kökü
-
3:06 - 3:08K-E-U şeklinde hecelenen ve
-
3:08 - 3:13-koy- diye söylenen bir kelimedir,
-
3:13 - 3:17ve aynı kökten kavis, eğri kelimesi de gelir.
-
3:17 - 3:21Ancak Hint-Avrupa kökenindeki anlamı,
-
3:21 - 3:25yöndeki bir değişiklik, farklı yönde gitmek demektir.
-
3:25 - 3:28Ben bu durumu çok ilgi çekici ve etkileyici buluyorum,
-
3:28 - 3:31çünkü son birkaç gündür duyduklarınız,
-
3:31 - 3:35farklı yönlere gitme anlayışı aslında:
-
3:35 - 3:38sorunlara özgü ve birbirinden farklı yönler.
-
3:38 - 3:40Farklı paradigmalar vardır.
-
3:40 - 3:42son dört gündür bu kelimeyi birkaç defa duydunuz,
-
3:42 - 3:45ve zaten herkes Kuhn'ün paradigmalarına aşinadır.
-
3:45 - 3:47Dolayısıyla şimdi biz umut kavramını düşündüğümüzde,
-
3:47 - 3:50bunu, bakmakta olduğumuz yönlerden farklı yönlere bakmak
-
3:50 - 3:53olarak düşünmeliyiz.
-
3:53 - 3:56Bir başka tasviri, tanımdan ziyade tasviri, var umut kelimesinin
-
3:56 - 4:00bana çok daha fazla hitap eden; Václav Havel'in bir tasviri,
-
4:00 - 4:04olağanüstü kitabı "Sessizliği Bozmak" ta geçen.
-
4:04 - 4:06Ona göre umut,
-
4:06 - 4:09her şeyin tam olarak olması gerektiği gibi
-
4:09 - 4:11olması beklentisini içermez;
-
4:11 - 4:14her nasıl olurlarsa olsunlar
-
4:14 - 4:17bir şey ifade edebilmeleri beklentisini içerir.
-
4:17 - 4:20Beni ne kadar rahatlattığını anlatamam
-
4:20 - 4:23bir kaç gün önce Dean Kamen'in görkemli sunumundaki
-
4:23 - 4:28şu son cümlenin.
-
4:28 - 4:30Doğru duyduğumdan emin olamadığım için
-
4:30 - 4:34oturum arasında onu buldum.
-
4:34 - 4:37İrice bir adamla konuşuyordu ama umursamadım.
-
4:37 - 4:39Konuşmalarını bölerek, "Bunu mu dediniz?" diye sordum.
-
4:39 - 4:41"Sanırım öyle," dedi.
-
4:41 - 4:43Şimdi aynen tekrarlıyorum:
-
4:43 - 4:47"Dünyayı Internet kurtarmayacak."
-
4:47 - 4:51Bu muhteşem bir ifade. Dünyayı neyin kurtaracağını biliyor musunuz?
-
4:51 - 4:53Size söyleyeyim. Dünyayı insan ruhu kurtaracak.
-
4:53 - 4:56İnsan ruhuyla kast ettiğim kutsal bir şey değil,
-
4:56 - 4:58doğaüstü bir şeyi de kast etmiyorum--
-
4:58 - 5:02kesinlikle böyle kuşkucu birinden bu tür bir ifade çıkmaz.
-
5:02 - 5:04Bahsettiğim,
-
5:04 - 5:06her birimizde olan bu yetenek,
-
5:06 - 5:12olduğundan çok daha büyük bir şey olma yeteneği;
-
5:12 - 5:16kendi sıradan benliğimizden sıyrılarak başlangıçta
-
5:16 - 5:20yapamayacağımızı sandığımız bir şeyleri başarmak.
-
5:20 - 5:23Bu duyguyu hepimiz
-
5:23 - 5:26çocuk doğumu esnasında hissederiz.
-
5:26 - 5:28Kiminiz bunu laboratuvarlarda,
-
5:28 - 5:30kiminiz iş tezgahlarında hissettiniz.
-
5:30 - 5:32Bunu konserlerde hissederiz.
-
5:32 - 5:35Ameliyathanede, yatağın başında hissettim ben bunu.
-
5:35 - 5:38Kendimizin ötesinde bir yükselme durumu bu.
-
5:38 - 5:42Ve inanıyorum ki, zamanla,
-
5:42 - 5:46son bir kaç gündür pek çok konuşmacıdan hakkında parça parça şeyler duyduğumuz
-
5:46 - 5:51insan ruhunun ögeleri bunu oluşturacak.
-
5:51 - 5:55Ve bu odaya nüfuz eden bir şey varsa,
-
5:55 - 5:58o da tam olarak budur.
-
5:58 - 6:01Beni çok etkileyen
-
6:01 - 6:04bir kavram var;
-
6:04 - 6:0619. yüzyılın başlarında -
-
6:06 - 6:10hatta ikinci 10 yılında-
-
6:10 - 6:1327 yaşında Percy Shelley
-
6:13 - 6:15adında bir şair tarafından hayat verilen.
-
6:15 - 6:17Hepimiz Shelley'i
-
6:17 - 6:20önemli bir romantik şair olarak tanıyoruz;
-
6:20 - 6:25ancak çoğumuz onun aynı zamanda
-
6:25 - 6:28mükemmel makalelerinin de olduğunu unutuyoruz.
-
6:28 - 6:31Kendisinin en çok hatırlanan makalesi
-
6:31 - 6:35"Şiiri Savunma" dır.
-
6:35 - 6:38Makale yaklaşık beş, altı, yedi, sekiz sayfa uzunluğunda
-
6:38 - 6:41ve yaklaşık üçüncü sayfadan itibaren de derinleşiyor ve anlaşılması güçleşiyor,
-
6:41 - 6:45ancak ikinci sayfada bir yerlerde
-
6:45 - 6:49"ahlaki hayal gücü" diye adlandırdığı
-
6:49 - 6:54bir düşünceden bahsetmeye başlıyor.
-
6:54 - 6:59Ve aşağı yukarı şöyle bir şey diyor:
-
6:59 - 7:03Bir insanın -genel anlamda insandan bahsediyor-
-
7:03 - 7:06çok iyi olması için,
-
7:06 - 7:09açık ve net olarak hayal etmesi gerekir.
-
7:09 - 7:14Kendisini ve dünyayı
-
7:14 - 7:17başkasının hatta başkalarının gözlerinden
-
7:17 - 7:20görebilmelidir.
-
7:22 - 7:28Kendisini ve dünyayı -sadece dünyayı değil kendini de.
-
7:28 - 7:31Bizden beklenen nedir
-
7:31 - 7:34bu milyarlarca insan tarafından?
-
7:34 - 7:37Bu insanlar, önceki gün Laurie Garrett'in
-
7:37 - 7:39çok uygun bir tabirle umutsuzluk ve eşitsizlik
-
7:39 - 7:41içinde yaşayanlar diye nitelendirdiği insanlar.
-
7:41 - 7:45Onların çok haklı olarak
-
7:45 - 7:47bizden istedikleri nedir?
-
7:47 - 7:51Onların çok haklı olarak
-
7:51 - 7:56ortak insanlığımız ve insan ruhu adına bizden istedikleri nedir?
-
7:56 - 7:59Ne olduğunu tam olarak biliyorsunuz.
-
7:59 - 8:01Çok fazla tartışma var
-
8:01 - 8:05büyük bir millet olarak
-
8:05 - 8:08bizim dünyanın polisi, güvenlik teşkilatı olmamız
-
8:08 - 8:11gerekip gerekmediği konusunda;
-
8:11 - 8:15ancak, hakikaten bizim dünyanın yaralarını
-
8:15 - 8:20saran olmamız gerekip gerekmediği konusunda hiç tartışma yok.
-
8:20 - 8:23Bu konuda kesinlikle hiç tartışma yaşanmadı
-
8:23 - 8:27son dört günde bu odada.
-
8:27 - 8:30Dolayısıyla, eğer dünyanın yaralarını saracaksak,
-
8:30 - 8:33bu dünyadaki her mağdur insan -
-
8:33 - 8:38bunlara Amerika'dakiler da dahil- bizim hastamızdır.
-
8:38 - 8:42Her mağdur ulus ve belki kendi ulusumuz,
-
8:42 - 8:45hastamız olur.
-
8:45 - 8:50Bu noktada "hasta" kelimesinin kökenine bakmak ilginç olur:
-
8:50 - 8:59Kelime ilk olarak Latince'deki dayanmak, acı çekmek anlamına gelen patior'dan geliyor.
-
8:59 - 9:02Yine eski Hint-Avrupa köküne baktığımızda,
-
9:02 - 9:06Hint-Avrupa dilinde payen diye söylenen
-
9:06 - 9:11P-A-E-N diye hecelenen bir kelime olduğunu görüyoruz;
-
9:11 - 9:17ve karşımıza ne çıksa beğenirsiniz, bu kökten merhamet kelimesi de geliyor.
-
9:17 - 9:22Yani aslında çıkarılacak ders çok net: hastamız -
-
9:22 - 9:26dünya ve mağdur dünya-
-
9:26 - 9:31merhametimizi hak ediyor.
-
9:31 - 9:34Ama merhametimizin ötesinde ve ondan çok daha büyük olan
-
9:34 - 9:36bizim ahlaki hayal gücümüzdür;
-
9:36 - 9:40ve bizim o dünyada yaşayan
-
9:40 - 9:43her bireyle özdeşleşmemizdir;
-
9:43 - 9:47onları büyük bir orman gibi değil,
-
9:47 - 9:50ayrı birer ağaç gibi düşünmemizdir.
-
9:50 - 9:54Elbette bugün bu çağda, asıl mesele her bir ağacın
-
9:54 - 9:58araya girebilecek Washington'daki Bush tarafından
-
9:58 - 10:00görünmez hale getirilmesine izin vermemektir.
-
10:00 - 10:02(Kahkahalar)
-
10:02 - 10:04İşte burdayız.
-
10:04 - 10:07Biz,
-
10:07 - 10:10ahlaki açıdan kendimizi
-
10:10 - 10:14dünyanın yaralarını sarmaya adıyoruz, adamalıyız da.
-
10:14 - 10:18Ve tekrar tekrar duyduk örneklerini --
-
10:18 - 10:22son 15 dakikada bir tanesini dinlediniz--
-
10:22 - 10:26bu şekilde kendilerini adamanın yanı sıra
-
10:26 - 10:28o karizmaya ve zekaya sahip insanların örneklerini--
-
10:28 - 10:32ve bence bu odada zeki kelimesini kullanmak çok kolay, Tanrım --
-
10:32 - 10:36başarmak için gereken zeka
-
10:36 - 10:38en azından arayışlarının başlangıcında
-
10:38 - 10:41ve kuşkusuz bu insanlar başarmaya devam edecek,
-
10:41 - 10:45her geçen gün daha çoğumuz onlara katıldıkça.
-
10:46 - 10:49Şimdi, tıptan
-
10:49 - 10:51bahsediyorsak,
-
10:51 - 10:54ve iyileştirmekten bahsediyorsak,
-
10:54 - 10:58birinin, hiç alıntı yapılmamış birinin sözünü aktarmak istiyorum.
-
10:58 - 11:00Burada dünyadaki herkesten alıntı yapıldı gibi geliyor bana:
-
11:00 - 11:02Pogo'dan yapıldı;
-
11:02 - 11:06Shakespeare'den öyle çok alıntı yapıldı ki ters yüz edildi.
-
11:06 - 11:09Bilindik bir tanrıdan alıntı yapmak istiyorum.
-
11:09 - 11:12Bunu gerçekten söylediğini hiç sanmıyorum,
-
11:12 - 11:15çünkü Hipokrat'ın gerçekte ne dediğini bilmiyoruz,
-
11:15 - 11:18ama büyük Yunan hekimlerinden birinin
-
11:18 - 11:21şunu dediğinden eminiz,
-
11:21 - 11:24ve bu Hipokrat'a atfedilen kitaplardan birinde geçiyor,
-
11:24 - 11:26ve bu kitabın adı "Temel İlkeler."
-
11:26 - 11:29Şimdi size ne olduğunu okuyorum.
-
11:29 - 11:32Öz itibariyle insan sevgisi üzerine
-
11:32 - 11:34konuştuğumu unutmayın:
-
11:34 - 11:39insanlığa, insanoğluna duyulan sevgi
-
11:39 - 11:41ve bu insanoğlu
-
11:41 - 11:43bu türden bir sevgiyi
-
11:43 - 11:46hayata geçirebilir,
-
11:46 - 11:49kimi durumlarda kişisel çıkardan uzak aydınlanmaya ulaştırabilir.
-
11:49 - 11:53İşte o, iki bin dört yüz yıl önce diyor ki:
-
11:54 - 11:58"İnsan sevgisinin olduğu yerde,
-
11:58 - 12:01iyileştirme isteği de vardır."
-
12:01 - 12:04Bunu biz bugün burada gördük
-
12:04 - 12:06duyularımızla
-
12:06 - 12:09hassasiyetimizle
-
12:09 - 12:11ve son üç gündür
-
12:11 - 12:15ve boyun eğmez insan ruhunun gücüyle.
-
12:15 - 12:17Çok teşekkür ederim.
-
12:17 - 12:19(Alkışlar)
- Title:
- Sherwin Nuland: Umut üzerine
- Speaker:
- Sherwin Nuland
- Description:
-
more » « less
Cerrah ve yazar olan Sherwin Nuland konuşmasında, kendimizi ve dünyayı daha iyi hale getirmek arzusu olarak tanımladığı umut kavramını irdeliyor. Yolunuza daha iyi odaklanmanızı sağlayacak 12 dakikalık düşündüren bir konuşma.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 12:19