< Return to Video

Psikolojik esneklik: Sevgi, acıyı amaca nasıl dönüştürür | Steven Hayes | TEDxUniversityofNevada

  • 0:20 - 0:23
    Yaşam bize sorular sorar.
  • 0:24 - 0:27
    Bize sorduğu en önemli sorulardan
    biri muhtemelen şu:
  • 0:28 - 0:33
    "Zorlu düşüncelerle ve duygularla
    nasıl baş edeceksiniz?"
  • 0:34 - 0:40
    Eğer utanmış veya endişeli hissediyorsanız
  • 0:40 - 0:43
    yaşam size bir soru sormuştur.
  • 0:44 - 0:47
    Eğer burada bir TEDx konuşması
    vermek üzere dikiliyorsanız
  • 0:47 - 0:49
    ve zihniniz çok gevezelik ediyorsa
  • 0:50 - 0:53
    bununla nasıl baş edersiniz?
  • 0:55 - 0:56
    Çok iyi soru.
  • 0:56 - 0:58
    (Kahkahalar)
  • 0:59 - 1:02
    Bu sorunun cevabı,
  • 1:02 - 1:03
    - bazıları bu cevabı sever -
  • 1:03 - 1:06
    yaşamımızın gidişatı hakkında
    bize çok şey söyler.
  • 1:06 - 1:07
    Bu cevaplar;
  • 1:07 - 1:11
    refaha, sevgiye, özgürlüğe,
    yardıma doğru gelişen
  • 1:12 - 1:15
    veya hastalığa ve umutsuzluğa
    doğru gerileyen bir yöne doğru
  • 1:15 - 1:18
    yayılıp yayılmasa bile
    bize işaret verirler.
  • 1:20 - 1:23
    İçinizdeki soruya harika bir yanıt bulmayı
  • 1:23 - 1:25
    sizinle tartışmak için buradayım,
  • 1:25 - 1:29
    belki en azından bu sorunun
    özünü bulursunuz.
  • 1:30 - 1:33
    İki kulağınızın arasında
    kibirli, analitik, yargılayıcı,
  • 1:33 - 1:39
    hikâye anlatan ve problem çözen
    bir zihniniz var
  • 1:39 - 1:41
    fakat cevap bu zihinde değil
  • 1:41 - 1:47
    ve zihniniz sizi sürekli farklı yöne
    götürmek için kışkırtıyor.
  • 1:50 - 1:51
    Ben Steve Hayes.
  • 1:51 - 1:54
    Otuz yıldır ben ve meslektaşlarım,
  • 1:54 - 1:56
    psikolojik esneklik denen
  • 1:56 - 2:00
    birtakım psikolojik süreçler
    üzerinde çalışıyoruz,
  • 2:00 - 2:05
    psikolojik esneklik
    bizim için havalı bir terim.
  • 2:07 - 2:11
    Bu çalışma başta sorduğum
    sorunun cevaplarını içeriyor.
  • 2:12 - 2:17
    Binden fazla araştırmamız gösterdi ki
    psikolojik esneklik,
  • 2:17 - 2:20
    kaygı, depresyon veya travma gibi
    akıl sağlığı sorunlarını
  • 2:20 - 2:22
    yaşayıp yaşamayacağınızı öngörüyor.
  • 2:22 - 2:25
    Bu rahatsızlıklardan biri ortaya çıkarsa
  • 2:25 - 2:27
    daha sonra diğerleri de görülür mü?
  • 2:27 - 2:30
    Psikolojik esneklik, bu sorunların
    ciddiyetini ve kronikliğini öngörüyor.
  • 2:30 - 2:31
    Sadece bunu da yapmıyor.
  • 2:31 - 2:34
    Bizim için önemi olan
    başka birçok şeyi de öngörüyor,
  • 2:34 - 2:37
    bu durumlar ille de
    psikopatolojik olmayabilir.
  • 2:37 - 2:41
    Örneğin, nasıl bir ebeveyn olacaksınız?
  • 2:41 - 2:43
    Nasıl bir çalışan olacaksınız?
  • 2:43 - 2:44
    Fiziksel bir hastalığınızın
  • 2:44 - 2:47
    davranışsal zorluklarını
    üstlenebilecek misiniz?
  • 2:47 - 2:50
    Spor programınıza
    bağlı kalabilecek misiniz?
  • 2:50 - 2:52
    Psikolojik esneklik,
  • 2:54 - 2:58
    insan zihninin ulaştığı
    her yerle bağlantılı.
  • 3:00 - 3:02
    Ben bu konuşmada
  • 3:02 - 3:08
    psikolojik esneklik bilimini
    her yönüyle size açıklamak istiyorum.
  • 3:08 - 3:11
    Çünkü biz yüzlerce çalışma
    yoluyla öğrendik ki
  • 3:11 - 3:16
    Kabul ve Kararlılık Terapisi'ni kullanarak
    bu süreçleri değiştirebiliriz.
  • 3:16 - 3:17
    Kısa hâliyle ACT.
  • 3:17 - 3:19
    Fakat sadece bu terapi çözüm değil.
  • 3:19 - 3:23
    Esnekliği amaçlayan benzer yöntemlerle
    ortaya koyduk ki bunu değiştirebiliriz
  • 3:23 - 3:25
    ve değiştirdiğimizde de
    yaşamımızın olumsuz gidişatı
  • 3:25 - 3:28
    daha önce bahsettiğim tüm bu alanlarda
  • 3:28 - 3:29
    ve daha fazlasında
  • 3:29 - 3:32
    olumlu neticelerle sonuçlanır.
  • 3:34 - 3:38
    Psikolojik esnekliğin ilkelerini
  • 3:38 - 3:42
    size detaylı olarak açıklamak istiyorum.
  • 3:42 - 3:48
    Sizi hayatımın 34 yıl öncesindeki
    bir anına götüreceğim.
  • 3:49 - 3:52
    O anda ben ilk kez bu yöne doğru
  • 3:52 - 3:53
    güçlü bir şekilde dönmüştüm.
  • 3:55 - 3:57
    Uzun yıllar önceydi.
  • 3:58 - 4:01
    34 yıl önce gecenin ikisinde
  • 4:01 - 4:04
    kahverengi ve altın sarısı
    tüylü bir halının üzerinde
  • 4:04 - 4:07
    neredeyse bu şekilde duruyordum
  • 4:07 - 4:10
    ve şüphesiz ki zihnim de
    böyle bir durumdaydı.
  • 4:11 - 4:15
    İki üç yıl boyunca
  • 4:15 - 4:21
    panik rahatsızlığının cehennemine
    hızlıca gömülüyordum.
  • 4:22 - 4:25
    Panik, korkunç bir bölüm
    toplantısındayken başladı.
  • 4:25 - 4:28
    Toplantıda profesörler kavga ediyordu
  • 4:29 - 4:33
    ve sadece vahşi hayvanlar ile
    profesörlerin anlayabileceği bu kavgayı
  • 4:33 - 4:34
    izlemeye zorlanmıştım.
  • 4:34 - 4:36
    (Kahkahalar)
  • 4:39 - 4:43
    Tek yaptığım durmaları için
    onlara yalvarmaktı
  • 4:44 - 4:45
    ama öyle olmadı
  • 4:45 - 4:47
    ve ben ilk panik atağımı orada yaşadım.
  • 4:47 - 4:53
    Onlar bana seslendiğinde
  • 4:54 - 4:58
    ağzımdan tek bir ses bile çıkaramamıştım.
  • 5:00 - 5:03
    Şok, dehşet ve utanç içindeyken
  • 5:03 - 5:06
    ilk panik atağı
    insanlar arasında yaşadığımda
  • 5:08 - 5:10
    zihnin söyleyebileceği
  • 5:10 - 5:13
    en mantıklı, makul, duyarlı
    ve anlamsız şeyleri yaptım.
  • 5:15 - 5:17
    Kaygımdan kaçmaya çalıştım,
  • 5:18 - 5:21
    onunla kavga etmeye
  • 5:21 - 5:24
    ve ondan saklanmaya da çalıştım.
  • 5:25 - 5:26
    Kapının yanında oturdum
  • 5:26 - 5:27
    ve onun gelişini gördüm.
  • 5:27 - 5:29
    Çıldırmış olan hâlimle kavga ettim.
  • 5:29 - 5:30
    Sakinleştirici aldım
  • 5:30 - 5:32
    ve tüm bunları yaparken
  • 5:32 - 5:37
    panik ataklarımın sıklığı
    ve yoğunluğu yükseldi.
  • 5:38 - 5:40
    Önce işte başladı,
  • 5:40 - 5:42
    yolculuk ederken devam etti.
  • 5:42 - 5:44
    Ardından restoranlarda,
  • 5:44 - 5:46
    tiyatroda, asansörlerde,
  • 5:46 - 5:48
    telefon konuşmalarında,
  • 5:49 - 5:52
    evimin rahatlığında,
  • 5:52 - 5:55
    sonunda da gecenin ikisinde
    derin uykudayken
  • 5:56 - 6:01
    birden uyandığımda
    panik ataklar yaşıyordum.
  • 6:04 - 6:08
    Ama o gece kahverengi
    ve altın sarısı halının üzerinde,
  • 6:09 - 6:15
    o gece anksiyete dalgalarını izlerken
  • 6:16 - 6:19
    vücudumun algıları farklıydı.
  • 6:19 - 6:23
    O gece çok daha korkunçtu
  • 6:23 - 6:25
    ama bir şekilde de tatmin ediciydi.
  • 6:27 - 6:30
    Çünkü bu panik atak değildi,
  • 6:31 - 6:35
    kalp krizinden ölmek üzereydim.
  • 6:37 - 6:38
    Bunun tüm delilleri bende.
  • 6:38 - 6:40
    Göğsümde ağırlık vardı,
  • 6:40 - 6:42
    kolumdan aşağıya doğru
    zonklayan ağrı vardı.
  • 6:42 - 6:44
    Aşırı terliyordum.
  • 6:44 - 6:47
    Kalbim yarış yaparcasına
    durmak bilmeden hızlıca atıyordu.
  • 6:47 - 6:50
    O an aynı örümceğin sesi
    zihnimde belirdi ve şöyle dedi:
  • 6:50 - 6:55
    "Kaçman lazım, dövüşüp
    anksiyeteden saklanman lazım."
  • 6:55 - 6:58
    Şimdiyse şöyle diyordu:
  • 6:58 - 6:59
    "Birisini ara,
  • 6:59 - 7:02
    bu şekilde araba kullanamazsın.
  • 7:02 - 7:04
    Ölüp gideceksin.
  • 7:04 - 7:05
    Acil servisi ara,
  • 7:05 - 7:07
    ambulansı ara.
  • 7:07 - 7:09
    Bu şakaya gelmez, ara birini."
  • 7:11 - 7:14
    Dakikalar geçti
  • 7:14 - 7:17
    ve ben kimseyi aramadım.
  • 7:18 - 7:20
    Vücudumdan ayrılıp
  • 7:20 - 7:23
    kendime dışarıdan baktığımı hissettim
  • 7:24 - 7:26
    ve birini aradığımda
  • 7:26 - 7:28
    neler olabileceğini hayal ettim.
  • 7:29 - 7:32
    Bu, tıpkı bir film fragmanındaki
    ufacık parçalar gibiydi,
  • 7:32 - 7:36
    yeni gelen bir filmi izlemek için
    sinemaya gitmek gibiydi.
  • 7:37 - 7:41
    Yukarıya çıkan acil yardım ekibinin
    sesini duyabiliyordum,
  • 7:41 - 7:44
    ince duvara vurduklarını duyuyordum.
  • 7:45 - 7:47
    Ambulansın içindeydim,
  • 7:47 - 7:49
    etrafımda bazı tüpler ve kablolar vardı,
  • 7:49 - 7:51
    hemşirelerin yüzlerinde endişe vardı
  • 7:51 - 7:53
    ve ben acil servis bölümüne götürülmüştüm.
  • 7:55 - 7:57
    Sonunda film fragmanının
  • 7:57 - 8:00
    son sahnesindeki önemsiz
    parçanın sırası geldiğinde
  • 8:00 - 8:04
    filmin ne hakkında olduğunu
    birdenbire fark ettim.
  • 8:06 - 8:07
    Sonra bakıp şöyle dedim:
  • 8:07 - 8:09
    "Tanrım lütfen yapma,
  • 8:09 - 8:11
    lütfen, lütfen."
  • 8:13 - 8:15
    Çünkü bu final sahnesinde
  • 8:15 - 8:17
    acil servisteki sedyede yatarken
  • 8:17 - 8:19
    hayalimde genç bir doktor
  • 8:19 - 8:23
    çok rahat yürüyerek yanıma geliyordu.
  • 8:26 - 8:27
    Bana yaklaştı,
  • 8:27 - 8:30
    yüzündeki sırıtmayı görebiliyordum
  • 8:31 - 8:33
    ve neler olacağını anlamıştım.
  • 8:35 - 8:37
    İyice yaklaştı ve şöyle dedi:
  • 8:37 - 8:39
    "Dr. Hayes,
  • 8:41 - 8:43
    kalp krizi geçirmiyorsunuz."
  • 8:44 - 8:46
    Ardından, daha fazla sırıtmaya
    başlayıp şöyle dedi:
  • 8:47 - 8:49
    "Panik atak geçiriyorsunuz."
  • 8:52 - 8:54
    Ben de öyle olduğunu biliyordum.
  • 8:56 - 9:00
    Bu cehennemin birkaç kat
    aşağısı gibi bir şeydi.
  • 9:01 - 9:03
    Sonra çığlık attım,
  • 9:03 - 9:08
    tuhaf bir nefesle çıkan bir sesti.
  • 9:09 - 9:11
    Şöyle bir şeydi:
  • 9:13 - 9:17
    (Çığlık atıyor)
  • 9:20 - 9:23
    Dibe battığımda
  • 9:23 - 9:25
    önümde başka bir kapı açıldı.
  • 9:28 - 9:29
    Ne kadar sonra olduğunu hatırlamıyorum
  • 9:29 - 9:31
    ama sanırım birkaç dakika sonraydı.
  • 9:31 - 9:33
    Beni nadiren ziyaret eden
  • 9:33 - 9:35
    ama derinlerde bir yerde
  • 9:35 - 9:37
    ve sizin gözlerinizin ardında
    benim bir parçam olan,
  • 9:37 - 9:41
    ruhumun derinlerinden gelen
    daha manevi bir şeydi
  • 9:41 - 9:43
    ve ağzımdan sözler döküldü.
  • 9:43 - 9:44
    Bundan kesinlikle eminim.
  • 9:44 - 9:47
    Gecenin ikisinde bunu
    hiç kimseye söylememiştim.
  • 9:49 - 9:50
    Şöyle dedim:
  • 9:51 - 9:53
    "Kim olduğunu bilmiyorum
  • 9:54 - 9:58
    ama şu açık ki bana zarar verebilirsin,
  • 9:58 - 10:00
    bana acı çektirebilirsin.
  • 10:01 - 10:04
    Fakat sana, yapamayacağın
    bir şey söyleyeceğim.
  • 10:05 - 10:10
    Beni yaşadıklarımdan geriye döndüremezsin.
  • 10:11 - 10:13
    İşte bunu yapamazsın."
  • 10:19 - 10:23
    Sonra daha genç olan bedenim
    acı çekerken ayağa kalktı.
  • 10:26 - 10:32
    Yüzümde kuruyan ve yanan
    gözyaşlarımdan anladım ki
  • 10:32 - 10:35
    uzun süre orada kalmışım.
  • 10:37 - 10:41
    Fakat verdiğim bir söz vardı
    ve ayağa kalktım.
  • 10:43 - 10:44
    "Bir daha asla,
  • 10:46 - 10:49
    kendimden kaçmayacağım."
  • 10:53 - 10:56
    Bu sözü nasıl tutacağımı bilmiyordum.
  • 10:56 - 10:58
    Doğrusu, hâlâ öğreniyorum.
  • 10:58 - 11:01
    Bu sözü başkalarının hayatına
  • 11:01 - 11:05
    nasıl kazandıracağım hakkında
    hiçbir fikrim yoktu.
  • 11:06 - 11:07
    Bunu sadece,
  • 11:07 - 11:12
    Kabul ve Kararlılık Terapisi, yani ACT
    üzerine çalışırken öğrenebilirdim
  • 11:12 - 11:14
    ve bu şans benim önümdeydi.
  • 11:14 - 11:16
    Fakat geçen 34 yılda
  • 11:16 - 11:19
    tek bir gün bile
  • 11:20 - 11:23
    verdiğim bu sözü unutmadım.
  • 11:24 - 11:27
    Burada böylece durduğunuzda
  • 11:27 - 11:29
    acı ve ıstırapla ayakta durup
  • 11:29 - 11:34
    onların size bilgece
    bir yol açtığını biliyorsunuz
  • 11:34 - 11:36
    ve bir şeyler değişiyor.
  • 11:36 - 11:37
    Bu hissi artık söze dökebilirim,
  • 11:37 - 11:38
    bilimin ne söylediğini
  • 11:38 - 11:41
    ve bu duruşun ne demek
    olduğunu söyleyebilirim.
  • 11:41 - 11:43
    Bu, duygusal samimiyet.
  • 11:43 - 11:44
    Çok zor bile olsa
  • 11:44 - 11:47
    ne hissetmemiz gerekiyorsa
    onu hissedeceğiz.
  • 11:47 - 11:49
    Bu, düşüncelerinize bakmak demek,
  • 11:49 - 11:51
    düşüncelerinizden dışarı bakmak değil.
  • 11:51 - 11:53
    Yani, düşünceleriniz önünüzde
    böyle durmuyor,
  • 11:53 - 11:55
    öyle olursa hiçbir şey göremezsiniz,
  • 11:55 - 11:57
    düşüncelerinizi böyle fark edebilirsiniz.
  • 11:57 - 12:01
    Bu, daha manevi olan tarafınızla
    iletişime geçmek
  • 12:01 - 12:03
    ve dikkatinizi esnek, rahat
  • 12:04 - 12:06
    ve gönüllü bir şekilde
  • 12:06 - 12:08
    odaklanılacak şeye yöneltmek demek.
  • 12:09 - 12:11
    Önemli bir şey gördüğünüzde
  • 12:11 - 12:13
    ellerinizi serbest bırakıp
  • 12:13 - 12:15
    ona doğru yönelebilmek demek.
  • 12:15 - 12:17
    Böylece onu hissedebilir,
    harekete geçebilir,
  • 12:17 - 12:19
    katkıda bulunup katılımcı olabilirsiniz.
  • 12:20 - 12:23
    İşte bu psikolojik esneklik.
  • 12:26 - 12:28
    Psikolojik esneklik
    özünüzde olana yatırım yapar,
  • 12:28 - 12:30
    çünkü bu durumu dile getirirseniz
  • 12:30 - 12:35
    neden o sözcüğü söyleyeceğimi
    bence anlarsınız.
  • 12:35 - 12:38
    Söyleyeceğim tek sözcük: "Sevgi."
  • 12:38 - 12:40
    Kendinizi şefkatle, nezaketle
  • 12:40 - 12:44
    ve sevgiyle desteklediğiniz zaman,
  • 12:45 - 12:46
    yaşam ortaya çıkar,
  • 12:46 - 12:50
    ardından siz anlama ve amaca yönelirsiniz.
  • 12:50 - 12:53
    Başkalarının hayatına
  • 12:53 - 12:55
    sevgi, katılım, güzellik
  • 12:55 - 12:57
    ve katkı getirmeyi öğrenirsiniz.
  • 12:59 - 13:01
    Acı ile ıstırabın
  • 13:02 - 13:04
    anlam ve amaçla
  • 13:05 - 13:08
    ayrılmaz bir bütünün parçası olduklarını
  • 13:08 - 13:10
    ilk başta anlamamıştım.
  • 13:10 - 13:11
    Önceleri bunu anlamamıştım.
  • 13:11 - 13:14
    Fakat Kabul ve Kararlılık Terapisi
    üzerine çalışmaya başladığımda
  • 13:14 - 13:16
    bu durumu danışanlarımda görmeye başladım.
  • 13:16 - 13:18
    Ardından kendi hayatımda da
    görmeye başladım.
  • 13:20 - 13:21
    Birkaç sene içinde,
  • 13:21 - 13:23
    aklıma sağlam bir fikir geldi.
  • 13:24 - 13:28
    O zamana kadar bu terapinin
    birkaç denemesini yapmıştım
  • 13:29 - 13:30
    ve eğitimlere başlıyordum.
  • 13:30 - 13:32
    Seyahat ediyordum
  • 13:32 - 13:34
    ve bazı uzman hekimlerle görüşüp
  • 13:34 - 13:36
    çalışmamız hakkında eğitimler veriyordum.
  • 13:37 - 13:39
    Bir çalıştay yapıyordum
  • 13:39 - 13:41
    ve anksiyete dalgaları peşimdeydi,
  • 13:41 - 13:43
    bu da benim için çok normaldi.
  • 13:43 - 13:44
    Bugün bile,
  • 13:44 - 13:47
    konuşmalar esnasında endişeleniyorum.
  • 13:48 - 13:50
    Bu gayet normaldi ve ben buna varım.
  • 13:50 - 13:52
    Siz de gelin, hiç sorun değil.
  • 13:54 - 13:56
    Fakat sonra başka bir
    anksiyete dalgası geldi.
  • 13:56 - 13:58
    Bir anda o hekimlerin gözleri önünde
  • 13:58 - 14:01
    hıçkırarak ağlayacağımı hissettim
  • 14:02 - 14:05
    ve bu kontrolüm dışında bir ağlamaydı.
  • 14:06 - 14:07
    "Neler oluyor?" dedim.
  • 14:08 - 14:10
    Biraz zaman geçti ve çalıştayı tamamladım.
  • 14:11 - 14:13
    Bu konuyu sonraki çalıştaya kadar,
  • 14:13 - 14:16
    yani tıpatıp aynı şey
    başıma gelene kadar düşünmedim.
  • 14:16 - 14:20
    Bu kez soğukkanlı olduğumu anladım
    ve kendimi daha genç hissettim.
  • 14:21 - 14:22
    Çalıştayı yürütürken bile,
  • 14:22 - 14:24
    kendimi şunu sordum:
  • 14:24 - 14:25
    "Kaç yaşındasın sen?"
  • 14:25 - 14:27
    Cevap şuydu:
  • 14:27 - 14:29
    "Kendimi sekiz dokuz
    yaşında hissediyorum."
  • 14:29 - 14:32
    Ardından, bunu yaşayana
    kadar hatırlamadığım
  • 14:32 - 14:36
    ve sekiz dokuz yaşlarımdan kalan
  • 14:36 - 14:38
    bir hatıram aklıma geldi.
  • 14:38 - 14:41
    Çalıştay esnasında bu hatıranın
    ayrıntılarına girecek zamanım yoktu.
  • 14:41 - 14:43
    Fakat o gece otelde zamanım vardı.
  • 14:45 - 14:47
    Yatağımın altındaydım.
  • 14:48 - 14:51
    Annem ile babamın
    yan odadaki kavgasını dinliyordum.
  • 14:52 - 14:58
    Babam eve sarhoş gelmişti
    ve yine çok geç saatlerdi.
  • 14:59 - 15:00
    Annem de babamı,
  • 15:00 - 15:05
    dar gelirli ailemize verilen parayı
    bağımlılığına harcadığı için,
  • 15:05 - 15:08
    hem eş hem de baba olarak
    yetersizlikleri yüzünden
  • 15:08 - 15:10
    acımasızca eleştiriyordu.
  • 15:11 - 15:12
    Babam da şöyle diyordu:
  • 15:12 - 15:16
    "Sesini kes, yoksa fena olur!"
  • 15:16 - 15:18
    Babamın yumruklarını sıktığını biliyordum.
  • 15:19 - 15:22
    Sonra korkunç bir çarpma sesi duydum.
  • 15:22 - 15:24
    Annem çığlık atıyordu.
  • 15:26 - 15:28
    Çok daha sonra öğrendim ki
  • 15:28 - 15:30
    salondaki sehpanın çıkardığı gürültüymüş.
  • 15:32 - 15:33
    Aklımdan şunlar geçiyordu:
  • 15:34 - 15:35
    "Her yer kan mı olacak?
  • 15:36 - 15:38
    Anneme vuruyor mu?"
  • 15:38 - 15:40
    Sonra benim küçücük aklım
  • 15:40 - 15:43
    bana şu sözcükleri apaçık bahşetti:
  • 15:44 - 15:46
    "Ben bir şeyler yapacağım."
  • 15:50 - 15:53
    Sonra fark ettim ki
    benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
  • 15:53 - 15:55
    Bu tehlikeli bir durumdu.
  • 15:56 - 15:58
    Ben de koşarak uzaklaştım
  • 15:58 - 16:00
    ve kendimi tuta tuta ağladım.
  • 16:04 - 16:05
    Demek istediğimi anladınız mı?
  • 16:06 - 16:12
    Artık psikoloji bölümünde
    kavga eden ihtiyarları izliyorum.
  • 16:12 - 16:14
    Elbette çok korkuyorum
  • 16:15 - 16:17
    ve çok endişeliyim.
  • 16:18 - 16:21
    Ama psikoloji bölümünde
  • 16:22 - 16:25
    gerçekten tek yapmak istediğim
    sadece ağlamak mıydı?
  • 16:25 - 16:28
    (Kahkahalar)
  • 16:29 - 16:30
    Gerçekten mi?
  • 16:32 - 16:35
    Fakat babama ulaşamazdım.
  • 16:36 - 16:37
    Onun için yerim yoktu.
  • 16:39 - 16:42
    O, benim psikolog olma sebebim
  • 16:43 - 16:46
    fakat ben bunu bilmiyordum bile.
  • 16:47 - 16:50
    Kendimi makalelerime, yaşamıma,
  • 16:50 - 16:53
    ödeneklere ve başarılara kaptırmıştım.
  • 16:53 - 16:55
    Ne kadar güzel!
  • 16:57 - 17:01
    Fakat buraya geldim, çünkü o böyle istedi.
  • 17:02 - 17:04
    "Bir şeyler" yapmamı istedi.
  • 17:05 - 17:08
    Ama ben onunla göz hizasına gelip
  • 17:09 - 17:12
    ona şöyle dedim:
  • 17:12 - 17:15
    "Sessiz ol, defol, kes sesini."
  • 17:17 - 17:21
    Bunları kaçarken, kavga ederken
    ve saklanırken söyledim.
  • 17:22 - 17:25
    Bu çok kabaydı ve ben sevilmemiştim.
  • 17:25 - 17:27
    Hem benim için,
  • 17:27 - 17:34
    hem de beni yaşamımın amaçlarına
    bağlayan tarafım için bile öyleydi.
  • 17:36 - 17:39
    Çünkü önemsediğimiz yerden inciniriz
  • 17:40 - 17:42
    ve incindiğimiz yerden önemseniriz.
  • 17:43 - 17:46
    Bu iki püf noktası, bu iki yönelim,
  • 17:46 - 17:48
    aynı anlama gelir.
  • 17:49 - 17:51
    Çok zor olduğunda bile,
  • 17:51 - 17:52
    kendinizi yalnız bırakmadığınızda
  • 17:52 - 17:55
    kendinizi sevdiğinizi gösteren
    bir şey yapmış olursunuz
  • 17:55 - 17:58
    ve bundan sonra,
  • 17:58 - 18:01
    dünyaya sevgi,
  • 18:02 - 18:04
    güzellik, iletişim
  • 18:04 - 18:08
    ve yardım aşılama
    riskine katlanabilirsiniz.
  • 18:08 - 18:12
    Bunu göz önüne alarak bir söz daha verdim.
  • 18:13 - 18:17
    Bir daha asla seni kenara itmeyeceğim,
  • 18:19 - 18:24
    amacımız hakkında bana verdiğin
    mesajı da yok saymayacağım.
  • 18:25 - 18:27
    Bir çalıştay düzenlemenizi
  • 18:28 - 18:30
    ya da bir TEDx konuşması
    yapmanızı istemiyorum.
  • 18:30 - 18:32
    (Kahkahalar)
  • 18:33 - 18:36
    Ama sizi yanımda istiyorum,
  • 18:37 - 18:39
    çünkü siz benim ruhumu dinlendiriyorsunuz.
  • 18:40 - 18:46
    Hayatımın neden böyle olduğu hakkında
    bana bir anlam veriyorsunuz.
  • 18:47 - 18:49
    Bu yüzden size mesajım,
  • 18:51 - 18:55
    psikolojik esnekliğin bilimine göz atın.
  • 18:55 - 18:57
    Ayrıca, hâlihazırda bildikleriniz hakkında
  • 18:57 - 19:00
    sizi nasıl bilgilendirdiğini de inceleyin.
  • 19:00 - 19:03
    Bu, çok zor olduğunda bile,
  • 19:03 - 19:05
    kendinizi sevmenizi sağlayacak,
  • 19:05 - 19:07
    istediğiniz biçimde
  • 19:07 - 19:12
    dünyaya sevgi aşılamanıza yardımcı olacak.
  • 19:14 - 19:16
    Bu çok önemli.
  • 19:17 - 19:18
    Öyle olduğunu biliyorsunuz.
  • 19:18 - 19:22
    İçinizde bir yerlerde ağlayan
    sekiz yaşındaki hâliniz de bunu biliyor.
  • 19:23 - 19:25
    Hepimiz böyle olduğunu biliyoruz.
  • 19:27 - 19:28
    Çünkü sevgi her şey değil,
  • 19:30 - 19:32
    sevgi, önemli olan yegâne şey.
  • 19:33 - 19:34
    Teşekkür ederim.
  • 19:34 - 19:35
    Umarım size faydam dokunmuştur.
  • 19:35 - 19:37
    (Alkış)
Title:
Psikolojik esneklik: Sevgi, acıyı amaca nasıl dönüştürür | Steven Hayes | TEDxUniversityofNevada
Description:

Hayatımızda acı çekerken gelişmek için neler yapabiliriz? Binden fazla araştırma gösteriyor ki bu sorunun yanıtı büyük ölçüde psikolojik esnekliği öğrenmekte yatıyor. Steven C. Hayes bu süreci tanımlayan ilk araştırmacılardan biri. Ayrıca Hayes, bu süreci Kabul ve Kararlılık Terapisi olarak adlandırılan popüler bir kabul ve bilinçli farkındalık yöntemine dönüştürüp hayata geçirdi. Duygusal olan bu konuşmada Hayes psikolojik esnekliğin özünü, kolay anlaşılabilecek birkaç cümleye indirgeyerek çıkarıyor. İzleyicileri kendi panik rahatsızlığının yürek burkan hikâyesine ve hayatını değiştiren bir karar aldığı o ana götürüyor: Kendinden kaçmamak. Hayes bu seçimi yapmanın kendi iç bilincimizin anlam ve amacıyla bağlantı kurmamız için nasıl fırsat yarattığını anlatıyor ve kendi acımız karşısına sevgiyle dikilmekle dünyaya sevgi ve yardım getireceğimizi öne sürüyor.

Steven C. Hayes, Nevada Üniversitesi’nin Psikoloji bölümünde Nevada Derneği profesörü. 38 kitabın ve 540’tan fazla bilimsel makalenin yazarı olarak dilin ve düşüncenin insanın acı çekmesine nasıl yol açtığına araştırmalarında değiniyor. Ayrıca Hayes “Kabul ve Kararlılık Terapisi” denen ve çok sayıda alana yardımı dokunan güçlü bir terapi yöntemi geliştirdi. Popüler kitabı “Aklından Çık ve Hayatına Gir” Time dergisinde ve birçok medya organında yer aldı. Ayrıca ABD’de bir süre en çok satan kişisel gelişim kitabı oldu. Dr. Hayes birçok bilimsel kuruluşun başkanlığını yürüttü ve Bilişsel Davranışçı Terapi Birliği’nden Yaşam Boyu Başarı ödülü gibi çeşitli ulusal ödüller kazandı.

Bu konuşma, TED konferans formatı kullanılarak ve yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak bir TEDx organizasyonunda yapılmıştır. Daha fazlası için: https://www.ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
19:40

Turkish subtitles

Revisions