Her şeye evet dediğim bir yıl
-
0:01 - 0:05Bir süre önce bir deney gerçekleştirdim.
-
0:05 - 0:08Bir yıl boyunca, beni korkutan her şeye
-
0:09 - 0:12Evet dedim, beni endişelendiren,
konfor alanımın dışındaki şeylere -
0:12 - 0:14Evet demek için kendimi zorladım.
-
0:14 - 0:16Toplum içinde konuşmayı istedim mi?
-
0:16 - 0:18Hayır, ama aslında Evet.
-
0:18 - 0:20Tv’de canlı yayında olmak istedim mi?
-
0:20 - 0:22Hayır, ama aslında Evet.
-
0:22 - 0:24Oyunculuğu denemek istedim mi?
-
0:24 - 0:25Hayır, ama Evet, Evet.
-
0:25 - 0:27Ve çılgınca bir şeyler oldu:
-
0:27 - 0:29beni korkutan şeyleri yapmak
-
0:29 - 0:32korkuyu yok etti.
-
0:32 - 0:34Korkunç olmaktan çıktılar.
-
0:34 - 0:36Benim toplum içinde konuşma yapma,
-
0:36 - 0:38sosyal anksiyete korkum
-
0:38 - 0:40bir anda yok oldu.
-
0:41 - 0:44Bu harika bir şey, tek bir kelimenin gücü.
-
0:44 - 0:46‘Evet’ kelimesi hayatımı değiştirdi.
-
0:46 - 0:47‘Evet’ kelimesi beni değiştirdi.
-
0:47 - 0:50Ancak belirli bir evet türü vardı ki,
-
0:50 - 0:53benim hayatımı en derin şekilde etkileyen
-
0:53 - 0:55hiç hayal etmediğim bir türde,
-
0:55 - 0:57her şey küçük çocuğumun
bana sorduğu soru ile başladı. -
0:58 - 1:02Üç tane harika kızım var,
Harper, Beckett ve Emerson. -
1:02 - 1:05Ve Emerson herkese açıklanamaz bir
biçimde ‘tatlım’ diye hitap eder. -
1:05 - 1:07Güney bölgesindeki bir garson misali.
-
1:07 - 1:08(Gülüşmeler)
-
1:08 - 1:11"Tatlım, bardağıma eklemek için
biraz süte ihtiyacım var." -
1:11 - 1:13(Gülüşmeler)
-
1:13 - 1:16Bir akşam güneyli garson
onunla oynamamı istedi. -
1:16 - 1:19Bir yere gitmek üzere olmama
rağmen ona ''Evet.'' dedim. -
1:19 - 1:23Bu evet benim ailem için yeni
bir yolun ilk adımı sayılır. -
1:23 - 1:25O andan itibaren kendime bir söz verdim.
-
1:25 - 1:27Çocuklarım benimle ne zaman
oynamak isterse -
1:27 - 1:30bir şeyler yapıyor ya da
bir yere gidiyor olsam da -
1:30 - 1:34her seferinde onlara evet diyorum.
-
1:34 - 1:38Elbette bu konuda mükemmel değilim,
ama pratik yapmak için çok çabalıyorum. -
1:38 - 1:40Bunun benim üzerimde
sihirli bir etkisi var. -
1:40 - 1:43Çocuklarım ile ailemi de
etkileyen bir durum. -
1:44 - 1:46Aynı zamanda çarpıcı bir yan etkisi var,
-
1:46 - 1:50bir bütün olarak onu anladığım yakın
zamana dek, varlığı olmayan bir etki, -
1:50 - 1:54çocuklarımla oyun oynamaya
evet demenin aslında -
1:54 - 1:56kariyerimi kurtardığını söylemek mümkündür.
-
1:57 - 2:00Bakın, birçok kişinin rüya gibi
iş dediği işe sahibim. -
2:00 - 2:03Ben hayal kuran, yaşamak
için üreten bir yazarım. -
2:03 - 2:04Rüya gibi bir iş.
-
2:04 - 2:06Hayır.
-
2:06 - 2:07Ben bir devim.
-
2:07 - 2:09Rüya gibi bir iş.
-
2:09 - 2:11Ben televizyonu, televizyon
yapımcılığı yapıyorum. -
2:11 - 2:14Ben televizyonu, televizyonun
büyük anlaşmasını yapıyorum. -
2:14 - 2:16Her şekilde, bu televizyon sezonu
-
2:16 - 2:20dünyaya 70 saatlik program sunmak
benim sorumluluğumdur. -
2:20 - 2:214 televizyon programı,
-
2:21 - 2:2270 saatlik televizyon yayını,
-
2:22 - 2:23(Alkışları)
-
2:23 - 2:24Bazen tek bir seferde,
3 şov bazen de -
2:24 - 2:254 şov yapım kapsamında oluyor.
-
2:25 - 2:29Her bir şov daha önceleri var
olmayan yüzlerce işi var ediyor. -
2:29 - 2:31Bir televizyon ağının
bir bölümüne ayrılan bütçe -
2:31 - 2:33üç ile altı milyon
dolarlık bütçe aralığında. -
2:33 - 2:35Beş olduğunu farz edelim.
-
2:35 - 2:37Her bir bölüm 9 günde bir
yapılıyor, dört şov için. -
2:37 - 2:40Her 9 günde bir 20 milyon
dolarlık bir televizyon değeri, -
2:40 - 2:424 televizyon programı,
70 saatlik televizyon yayını -
2:42 - 2:45eş zamanlı üç şov yapımcılığı, bazen dört
-
2:45 - 2:46tüm zamanlarda 16 bölüm mevcut.
-
2:46 - 2:49"Grey's," 24 bölüm,
"Scandal," 15 bölüm -
2:49 - 2:51"How To Get Away With Murder," 15 bölüm
-
2:51 - 2:53"The Catch," 10 bölüm,
toplamda 70 saatlik televizyon. -
2:53 - 2:55Bir sezon için 350 milyon dolar.
-
2:55 - 2:57Amerika’da benim Tv şovlarım
-
2:57 - 2:59perşembe akşamı art arda yayınlanıyor.
-
2:59 - 3:03Dünya genelinde, yayınlarım
256 bölgede, 67 dilde yayınlanmaktadır. -
3:03 - 3:05İzleyici kitlemiz 30 milyon kişidir.
-
3:05 - 3:06Benim beynim evrensel bir beyin
-
3:07 - 3:1070 saatlik Tv yayınlarının 45 saati
benim tarafımdan oluşturulmuştur. -
3:10 - 3:13Sadece yayıncılık değil, bu
nedenle her şeyden önce, -
3:13 - 3:16benim sakin ve gerçek zamana,
yaratıcı zamanı bulmaya ihtiyacım var. -
3:16 - 3:18Kamp ateşi etrafında
hayranlarımla toplanıp -
3:18 - 3:20hikayemi anlatmam lazım.
-
3:20 - 3:224 televizyon programı, 70 saatlik Tv.
-
3:22 - 3:24Eş zamanlı üç şov yapımcılığı,
-
3:24 - 3:28bazen dört, 350 milyon dolar, dünya
genelinde yanan kamp ateşleri. -
3:29 - 3:30Bunu başka kimin yaptığını
biliyor musunuz? -
3:31 - 3:34Hiç kimse, söylediğim gibi
ben bir devim. -
3:34 - 3:35Rüya gibi bir işe sahibim.
-
3:35 - 3:36(Alkışlar)
-
3:36 - 3:38Bunları sizi etkilemek için söylemiyorum.
-
3:38 - 3:40Bunları sana söylememin asıl nedeni,
size ‘yazar’ dendiği anda -
3:40 - 3:43neler düşündüğünüzü biliyorum.
-
3:43 - 3:45Bunları bir yerlerde sıkı çalışan
kişilere söylüyorum. -
3:45 - 3:49Bir şirketi yönetiyor olabilirsin,
veya bir ülkeyi veya bir sınıfı -
3:49 - 3:51ya da bir mağazayı, belki
de bir evi yönetiyorsun. -
3:51 - 3:54İş hakkında konuştuğum zaman
sözlerimi ciddiye almalısın, -
3:54 - 3:58şunu da bir gerçek, gün boyu bilgisayarın
başında, gün boyu hayal kurmuyorum. -
3:58 - 4:00Şu sözleri söylediğimi duyarsınız.
-
4:00 - 4:04Rüya gibi bir işin hayal kurmakla ilgisi
olmadığını anlıyorum. -
4:04 - 4:09Tamamı iş, hepsi iş, tamamı realite,
tamamı kan, ter ancak gözyaşı barındırmaz. -
4:09 - 4:13Ben çok çalışıyorum, çok çabalıyorum
ve işimi seviyorum. -
4:14 - 4:16İşimde sıkı çabaladığım, işte derinleşince
-
4:16 - 4:19o anda başka hiçbir duygu yoktur.
-
4:19 - 4:22İşim ince havadan oluşan, bir ulusu
inşa etmekle geçen zamanlardır. -
4:22 - 4:25Askerleri eğitmek misali,
bir tuvali boyamak misali. -
4:25 - 4:28Yüksek notayı çalmak gibi,
maraton koşmak gibi. -
4:28 - 4:29Yani Beyonce olmak gibi,
-
4:29 - 4:32Ve aslında bunların hepsinin aynı
anda birleşimi demektir. -
4:33 - 4:35Ben işimi seviyorum.
-
4:35 - 4:38İşim yaratıcı, mekanik, yorucu aynı
zamanda heyecan verici. -
4:38 - 4:39İşim harika aynı zamanda rahatsız edici
-
4:39 - 4:40klinik ve aynı zamanda
anaç bir iştir. -
4:40 - 4:42Acımasız ve aynı zamanda
adaletli bir iş. -
4:42 - 4:45Aslında her şeyi çok iyi
yapan şey uğultudur. -
4:46 - 4:47Çalıştığım zamanlarda
içimde iyi hisseden -
4:47 - 4:49bir vardiya türü bir şeyler var sanki.
-
4:49 - 4:51Beynimde bir uğultu başlıyor sanki.
-
4:51 - 4:54Sonra büyüyor ve bu uğultu açık
bir yola dönüşüyor sanki. -
4:55 - 4:57Onu sonsuza dek sürebilirim
-
4:57 - 5:00ve birçok kişiye uğultuyu
açıklamaya çalıştığımda, -
5:01 - 5:03onlara yazmak hakkında
konuştuğumu varsayarlar. -
5:03 - 5:04Yazmanın bana keyif
verdiğini sananlar var. -
5:04 - 5:07Beni yanlış anlamayın, elbette öyledir.
-
5:07 - 5:09Ancak bu uğultu --
-
5:10 - 5:12televizyon işlerimi gerçekleştirmeden
önce var olmamıştı. -
5:12 - 5:13Sonra çalışmaya başladığımda,
-
5:13 - 5:14çalıştım ve işler yaptım.
-
5:14 - 5:17Bir şeyleri inşa etmek,
yaratmak ve iş birliği yapmak. -
5:17 - 5:21Bunların ardından bu uğultuyu keşfettim.
Bu acele, bu uğultu. -
5:22 - 5:24Bu uğultu yazmanın da ötesinde.
-
5:24 - 5:27Bu uğultu eylem ve aktivite.
Bu uğultu bir bağımlılık. -
5:27 - 5:30Bu uğultu bir müzik.
Bu uğultu bir ışık ve hava. -
5:30 - 5:33Bu uğultu Tanrı’nın kulaklarıma
doğrudan fısıldamasıdır. -
5:34 - 5:35Ve bu türde bir uğultuya
sahip olduğun zaman, -
5:36 - 5:39mükemmellik için çabalamaya
karşı koyamıyorsun. -
5:39 - 5:41Bedeli ne olursa olsun,
bu mükemmellik için -
5:41 - 5:44çabalamayı tetikleyen bu duyguyu,
-
5:44 - 5:45işte bunu uğultu olarak
adlandırıyorum. -
5:46 - 5:50Belki de tamamı işkolik olmak sayılabilir.
-
5:50 - 5:51(Gülüşmeler)
-
5:51 - 5:53Belki deha sayılır.
-
5:54 - 5:56Belki ego sayılır.
-
5:57 - 5:59Belki de sadece başarısızlıktan korkudur.
-
6:00 - 6:01Bilemiyorum.
-
6:01 - 6:05Ancak şunu iyi biliyorum,
başarısızlık için yaratılmadım. -
6:05 - 6:07Şunu da iyi biliyorum,
bu uğultuyu seviyorum -
6:08 - 6:10Size şunu söylemek istiyorum, Ben bir devim.
-
6:10 - 6:11Şunu da biliyorum ki,
-
6:11 - 6:13bu hususu
sorgulamak istemiyorum. -
6:13 - 6:14Ama şu da bir gerçek ki:
-
6:15 - 6:17ben daha çok başarılı oldukça,
-
6:17 - 6:18daha çok şov yaptıkça,
daha çok bölüm, -
6:18 - 6:21daha çok engeli aştıkça,
-
6:21 - 6:22yapılması gereken daha da
çok iş olduğunda, -
6:23 - 6:24havada dolaşan
cesaret var oldukça, -
6:24 - 6:25bana bakan, beni izleyen
gözler çoğaldıkça, -
6:25 - 6:27tarih daha çok izledikçe,
-
6:27 - 6:29Daha çok beklenti oluştukça,
-
6:29 - 6:31başarılı olmak için daha çok çalıştıkça,
-
6:31 - 6:33benim daha çok çalışmaya ihtiyacım oluyor.
-
6:34 - 6:36İş konusunda ne demiştim?
-
6:36 - 6:37Ben çalışmayı seviyorum, değil mi?
-
6:38 - 6:40İnşa ettiğim ulus,
koştuğum maraton, -
6:40 - 6:42askerler, tuval,
yüksek nota ve uğultu. -
6:42 - 6:44Uğultu, uğultu,
-
6:44 - 6:46bu uğultuyu beğeniyorum,
bu uğultuyu seviyorum. -
6:46 - 6:49Bu uğultuya ihtiyacım var,
ben bu uğultuyum. -
6:50 - 6:52Bu uğultu benim.
-
6:53 - 6:55Sonra uğultu bir anda durdu.
-
6:56 - 6:58Çok çalışmaktan, çok kullanılmaktan.
-
6:58 - 6:59Çok uygulanmaktan,
hepsi yandı. -
6:59 - 7:02Ve uğultu bir anda durdu.
-
7:03 - 7:06Şimdi, üç kızım şu gerçeğe alışkınlar;
-
7:06 - 7:08anneleri çalışkan bir dev olduğu
gerçeğine alışkınlar. -
7:09 - 7:10Harper insanlara
diyor ki; -
7:10 - 7:13"Annem orada olmayacak
ancak bakıcıya mesajını iletebilirsin." -
7:13 - 7:17Emerson der ki, "Tatlım,
ben ShondaLand’a gitmek istiyorum." -
7:18 - 7:19Onlar bir devin çocukları.
-
7:19 - 7:21Onlar da bebek devin.
-
7:22 - 7:25Uğultunun durduğu zamanlarda
yaşları 12, 3 ve 1 idi. -
7:26 - 7:27Makinenin uğultusu ölmüştü.
-
7:28 - 7:30İşimi sevmeyi bırakmıştım.
O sıralar makineyi tekrar çalıştıramadım. -
7:30 - 7:32Uğultu da geri gelmek istemiyordu.
-
7:32 - 7:33Uğultu bozulmuş, kırılmıştı.
Aynı işleri tekrarlıyordum o sırada, -
7:33 - 7:35her zaman yaptığım işler,
tamamı devin işleri, -
7:35 - 7:39günde 15 saat çalışmak,
hafta sonları dahil, -
7:39 - 7:40pişmanlık yok, asla vazgeçmek yok,
bir dev asla uyumaz -
7:40 - 7:42ve bir dev asla pes etmez,
-
7:42 - 7:45tüm kalbi ile, berrak gözleri ile veya
-
7:45 - 7:47artık her gerekli ise yerine getirilirdi.
-
7:48 - 7:50Ancak artık uğultu yoktu.
-
7:51 - 7:53İçimde bir sessizlik vardı.
-
7:54 - 7:58Dört televizyon programı, 70 saatlik Tv yayını,
eş zamanlı üç şov yapımcılığı, -
7:58 - 7:59bazen de dört program
-
7:59 - 8:00Eş zamanlı dört Tv programı,
70 saatlik Tv yayını, -
8:00 - 8:03yapımcılık dahilinde olan üç adet şov...
-
8:03 - 8:05Ben mükemmel bir devdim.
-
8:05 - 8:07Annen ile tanışması için evine
davet edebileceğin bir devdim. -
8:09 - 8:12Tüm renkler aynıydı,
ve ben artık eğlenemiyordum. -
8:13 - 8:14Kısacası benim hayatım böyle idi.
-
8:15 - 8:16Yaptığım her şey
bunlardan ibaretti. -
8:16 - 8:19Ben uğultu idim ve uğultu ben idi.
-
8:20 - 8:22Sevdiğin işin, yaptığın şeylerin
-
8:22 - 8:25toz gibi bir tat bıraktığı anlarda
sen ne yaparsın? -
8:26 - 8:28Şimdi, biliyorum bazıları
şunu düşünüyor şu anda -
8:28 - 8:30‘benim için nehirleri ağla
seni aptal yazar Bayan dev’ -
8:30 - 8:32(Gülüşmeler)
-
8:32 - 8:34Ama sen de biliyorsun, sen de yapıyorsun,
-
8:34 - 8:37eğer sevdiğin şeyleri yapar, sevdiğin işi yapar
ve yaptığın işleri seversen, -
8:37 - 8:40bir öğretmen olmak, bir bankacı olmak,
bir anne olmak, bir ressam olmak, -
8:40 - 8:41bir Bill Gates olmak,
-
8:41 - 8:45sana bu uğultuyu ilham eden
başka bir insanı sevmek, -
8:45 - 8:46eğer sen de bu uğultuyu tanıyorsan
-
8:46 - 8:47eğer bu uğultunun nasıl
hissettirdiğini biliyorsan, -
8:47 - 8:50eğer uğultu ile tanışıyorsan,
-
8:50 - 8:53bu uğultu kesildiğinde,
yok olduğunda, sen kim oluyorsun? -
8:55 - 8:56Sen kimsin?
-
8:57 - 8:58Ben kimim?
-
8:58 - 9:00Hala bir dev sayılır mıyım?
-
9:01 - 9:06Kalbimde çalan şarkı kesilir ise,
bu sessizlikte hayatta kalabilir miyim? -
9:08 - 9:11Sonra güneyli garson bana bir soru soruyor.
-
9:12 - 9:16Kapıya doğru yönelmiş ve çıkıyordum,
geç kalmıştım, bana diyor ki, -
9:16 - 9:18''Anne, oyun oynamak ister misin?''
-
9:19 - 9:22Tam hayır diyecektim ki,
iki şeyi fark ettim. -
9:22 - 9:25Birincisi, benim her şeye evet demem gerek,
-
9:25 - 9:29ikincisi ise, güneyli garson
bana "tatlım" demedi. -
9:30 - 9:32Artık herkese "tatlım" demiyor.
-
9:33 - 9:34Ne zaman oldu bu?
-
9:34 - 9:37Bir şeyleri gözden kaçırdım,
bir dev olmak ve uğultunun yasını tutmak, -
9:37 - 9:40gözlerimin önünde değişim
yaşadığını gördüm. -
9:40 - 9:44Sonra diyor ki, "Anne, oyun oynamak ister misin? "
-
9:44 - 9:45Ben de "Evet." diyorum.
-
9:46 - 9:49Aslında özel bir durum yok,
-
9:49 - 9:51oynuyoruz, kız kardeşleri de katılıyor,
-
9:51 - 9:53çok gülüyoruz,
-
9:53 - 9:56sonra onlara kitaptan dramatik
bir okuma gerçekleştiriyorum. -
9:56 - 9:58Sadece sıradanlık
-
9:58 - 9:59(Gülüşmeler)
-
9:59 - 10:01Aynı zamanda, aslında sıradışı sayılır,
-
10:01 - 10:04çünkü içimdeki acı ve panik,
-
10:04 - 10:06evsizlik ve uğultusuz olmaktan ötürü
-
10:06 - 10:08dikkatimi vermeliyim,
-
10:09 - 10:10Bu nedenle odaklanıyorum
-
10:10 - 10:11Hala da öyle.
-
10:12 - 10:15İnşa ettiğim ulus, koştuğum maraton,
-
10:15 - 10:18askerler, tuval, yüksek nota hiç biri yok.
-
10:18 - 10:20Var olan yapışkan bir kaç parmak,
-
10:20 - 10:24duygusal öpücükler ve minik sesler
ile boyama kalemleri -
10:24 - 10:25ve vazgeçmekle ilgili olan şarkı,
-
10:25 - 10:28Karlar Ülkesinin (Frozen Girl) vazgeçmesi
ile ilgili olan her ne ise. -
10:28 - 10:30(Gülüşmeler)
-
10:30 - 10:32Her şey barışçıl ve basit.
-
10:34 - 10:38Bu atmosfer benim için çok nadir sayılır,
güçlükle nefes alıyorum. -
10:38 - 10:40Nefes aldığıma güçlükle inanabiliyorum
-
10:41 - 10:44Oyun oynamak çalışmanın tam aksidir.
-
10:45 - 10:46Ve şu anda mutluyum.
-
10:47 - 10:48İçimde bir şeyler çözülüyor.
-
10:48 - 10:50Beynimde bir kapı açılıyor,
-
10:51 - 10:53bir enerji yığını oluşuyor.
-
10:53 - 10:57Ve bu anlık bir şey değil, ancak
gerçekleşiyor, evet gerçekleşiyor. -
10:57 - 10:58Onu hissediyorum.
-
10:59 - 11:00Bir uğultu beliriyor.
-
11:00 - 11:03Tam hacimli değil, neredeyse oluşacak,
-
11:03 - 11:06çok sakin, onu duymak için
çok sessiz olmalıyım, ama o burada. -
11:07 - 11:09Uğultu değil, ama bir uğultu.
-
11:10 - 11:13Bu sırada sanki bir sihirli sırrı
biliyormuş gibi hissediyorum. -
11:14 - 11:16Tamam, duygulara kapılmayalım.
-
11:16 - 11:19Bu sadece sevgidir. Hepsi o kadar.
-
11:20 - 11:23Sihir değil. Sır değil. Sadece sevgi.
-
11:24 - 11:26Unuttuğum bazı şeylerden biri.
-
11:27 - 11:30Uğultu, çalışan uğultu,
devin uğultusu, -
11:30 - 11:31sadece yer değiştiren.
-
11:32 - 11:34Sana kim olduğumu soracak olursam,
-
11:34 - 11:36sana kim olduğumu söylecek olursam,
-
11:36 - 11:39kendimi şov koşulları ile ifade edersem,
-
11:39 - 11:43ve televizyon saatleri ile, ve beynimin
evrensel bir şekilde iş bitiren olduğunu, -
11:43 - 11:46gerçek uğultunun ne olduğunu unuttum.
-
11:47 - 11:50Uğultu bir güç değildir,
ve uğultu spesifik-iş değildir. -
11:51 - 11:52Uğultu spesifik keyiftir
-
11:53 - 11:55Gerçek uğultu ise spesifik- sevgidir
-
11:55 - 11:59Uğultu yaşam heyecanından
doğan bir elektriktir. -
11:59 - 12:02Gerçek uğultu öz güven ve barıştır.
-
12:02 - 12:04Gerçek uğultu tarihi bakışı yok sayar,
-
12:04 - 12:07ve atmosferdeki cesaret,
beklentiler ve baskı. -
12:07 - 12:10Gerçek uğultu tekil ve özgündür
-
12:10 - 12:13Gerçek uğultu tanrının
kulaklarıma fısıldamasıdır, -
12:13 - 12:15belki de tanrı yanlış kelimeleri fısıldadı,
-
12:15 - 12:18peki bana dev olduğumu söyleyen
tanrılardan hangisiydi? -
12:19 - 12:20Bu sadece sevgi.
-
12:21 - 12:24Hepimiz birazcık daha sevgi alabiliriz,
-
12:24 - 12:25daha çok sevgi.
-
12:26 - 12:28Çocuklarım benimle oyun
oynamak istediğinde, -
12:29 - 12:30her zaman evet derim.
-
12:31 - 12:33Tek bir nedenle sıkı bir kural yaptım,
-
12:33 - 12:34kendime izin vermek için,
-
12:34 - 12:37kendimi tüm işkolik suçlu hissetme
duygusundan kurtarmak için. -
12:37 - 12:40Bu bir kural, başka seçenek yok,
-
12:40 - 12:42ve başka seçeneğim yok,
-
12:42 - 12:43uğultuyu hissetmek istiyorsam.
-
12:44 - 12:46Kolay olmasını ben de isterdim,
-
12:46 - 12:49fakat oynama konusunda iyi değilim.
-
12:49 - 12:51Oyun oynamayı sevmem.
-
12:52 - 12:57İşimi yapma konusundaki ilgime
benzer bir ilgim yok o alanda. -
12:57 - 13:01Gerçekler oldukça mütevazidir
ve aşağılayıcıdır. -
13:01 - 13:02Oynamayı sevmem.
-
13:02 - 13:05Her zaman çalışırım
çünkü çalışmayı seviyorum. -
13:05 - 13:09Çalışmayı evden oturmaktan
daha çok seviyorum -
13:10 - 13:14Bu gerçekle yüzleşmek
benim için oldukça zor, -
13:15 - 13:21çünkü kim işini evden
olmaktan daha çok sever ki? -
13:22 - 13:23Evet, ben.
-
13:24 - 13:27Yani, dürüst olmak gerekirse
ben kendime dev derim. -
13:27 - 13:29bazı sorunlarım var.
-
13:29 - 13:30(Gülüşmeler)
-
13:30 - 13:33Sorunlardan biri, çok rahat bir kişi olmam.
-
13:33 - 13:35(Gülüşmeler)
-
13:35 - 13:39Bahçede koşuyoruz; bir ileri bir geri.
-
13:40 - 13:4230 saniyelik dans partilerimiz var.
-
13:42 - 13:45Şov melodilerini söylüyoruz,
toplarla oynuyoruz. -
13:45 - 13:47Baloncuklar yapıyorum, onlarda patlatıyor.
-
13:47 - 13:52Çoğu zaman katı,
çılgın şaşkın hissediyorum. -
13:53 - 13:55Gözüm hep cep telefonumda.
-
13:56 - 13:58Ama her şey yolunda.
-
13:58 - 14:00Küçük çocuklarım bana nasıl
yaşanacağını gösteriyor, evrenin -
14:00 - 14:03uğultusu içimi dolduruyor.
-
14:03 - 14:06Oyun oynuyorum, ve başta neden
-
14:06 - 14:09oyun oynamayı bıraktığımı
merak edene kadar oynuyorum. -
14:09 - 14:11Evet siz de yapabilirsiniz,
-
14:11 - 14:14çocuklarınız oyun istediğinde
her seferinde evet demelisin. -
14:16 - 14:18Elmas ayakkabılı bir aptal
olduğumu düşünüyor musun? -
14:19 - 14:21Haklısın, yine de sen de yapabilirsin.
-
14:21 - 14:23Zamanın var.
-
14:23 - 14:27Neden mi? Çünkü Rihanna değilsiniz
ve kukla değilsiniz. -
14:27 - 14:29Çocuğun senin o kadar ilginç
olduğunu düşünmüyor. -
14:29 - 14:30(Gülüşmeler)
-
14:30 - 14:32Sadece 15 dakikaya ihtiyacın var.
-
14:32 - 14:352 ve 4 yaşındaki çocuklarım
bir kere oynamak istedi -
14:35 - 14:37yaklaşık olarak 15 dakika
-
14:37 - 14:40kendilerine düşünmeden önce
bir şeyler yapmak istiyorlar. -
14:40 - 14:43harika geçen 15 dakika,
ama sadece 15 dakika. -
14:43 - 14:47Eğer ben bir şeker veya uğur böceği
değilsem, 15 dakikadan sonra görülmezim. -
14:47 - 14:48(Gülüşmeler)
-
14:48 - 14:5313 yaşındaki kızımla
15 dakika konuşabilirsem -
14:53 - 14:54yılın ebeveyni sayılırım.
-
14:54 - 14:56(Gülüşmeler)
-
14:56 - 14:58İhtiyacın olan sadece 15 dakika.
-
14:58 - 15:02Günümden kesintisiz geçecek olan
15 dakikayı koparabilirim. -
15:03 - 15:05Kesintisizlik anahtar kelimedir.
-
15:05 - 15:08Cep telefonu olmadan, çamaşır
yıkamadan, hiç birşey yok. -
15:08 - 15:11Meşgul geçen bir hayatın var.
Masaya akşam yemeğini hazırlamalısın. -
15:11 - 15:12Banyo yapmaları için onları
zorlaman gerek. -
15:12 - 15:14Ama 15 dakikayı yaşayabilirsin.
-
15:14 - 15:16Çocuklarım huzurum, yerimdir,
onlar benim dünyam, -
15:17 - 15:19çocukların olmak zorunda değil,
-
15:19 - 15:20uğultunu besleyen yakıt,
-
15:20 - 15:23yaşamın iyi olmaktan öte
olduğu her yerde olabilir. -
15:23 - 15:26Sadece çocuklarınla oynamak değil,
-
15:26 - 15:27söz konusu keyif almak.
-
15:27 - 15:29Genel anlamda oyundan bahsediyorum.
-
15:30 - 15:32Kendine 15 dakika ver.
-
15:32 - 15:34Seni iyi hissettiren bir şeyler bul.
-
15:34 - 15:38Onu keşfet ve o alanda oyna.
-
15:39 - 15:40Bu konuda mükemmel değildim.
Hatta bazen başarılı olduğum -
15:40 - 15:43kadar başarısızım da,
-
15:43 - 15:46arkadaşlarını gör, kitap oku
boşluğu izle. -
15:47 - 15:50"Oynamak ister misin?" kendimi
şımartmak için kısayol oldu -
15:50 - 15:54ilk Tv şov sıralarında tam vazgeçecekken,
-
15:54 - 15:57eğitimde dev olduğum sıralarda,
-
15:57 - 16:00bilinmeyen yollarlar kendim ile
yarıştığım sıralarda, -
16:01 - 16:05Sadece 15 dakika? Kendime 15 dakikalığına
-
16:05 - 16:06tüm dikkatimi versem
ne kaybederim? -
16:07 - 16:08Sonuç, hiç bir şey.
-
16:09 - 16:13Çalışamamak uğultunun geri
gelmesine olanak sağladı, -
16:13 - 16:16sanki, uzakta olduğum sırada uğultunun
makinesi yakıtını tazeledi. -
16:18 - 16:20Oyun olmadan iş düzgün sayılmaz.
-
16:21 - 16:24Biraz zaman alıyor, ama bir kaç ay sonra
-
16:25 - 16:26bir gün bent kapakları açılıyor
-
16:26 - 16:30ve bir acele bir telaş, kendimi
ofisimde buluyorum -
16:30 - 16:34tanıdık olmayan bir melodi ile dolu,
içimi dolduran harika hissiyat, -
16:34 - 16:37etrafımda, bana fikirler gönderiyor,
-
16:37 - 16:40uğultunun kapısı açık, onu sürebilirim,
-
16:40 - 16:41ve ben işimi tekrar seviyorum.
-
16:42 - 16:46Ama şimdi, uğultuyu beğeniyorum,
fakat o uğultuyu sevmiyorum. -
16:46 - 16:47O uğultuya ihtiyacım yok.
-
16:47 - 16:50Ben o uğultu değildim, uğultu ben değil,
-
16:50 - 16:51artık değil.
-
16:52 - 16:56Ben baloncuk kabarcığı, yapışkan eller ve
yemek masasındaki arkadaşlarım. -
16:56 - 16:57Ben bu uğultuyum.
-
16:57 - 16:59Yaşam bir uğultu.
-
16:59 - 17:00Aşk, sevgi bir uğultu.
-
17:00 - 17:04İş uğultusu hala benim bir parçam,
ama benim tamamım sayılmaz, -
17:05 - 17:06ve çok minnettarım.
-
17:07 - 17:09Ve benim için dev olmak
çokta önem ifade etmiyor, -
17:09 - 17:12çünkü daha önceleri Red Rover
oynayan bir dev görmedim. -
17:14 - 17:18Daha az işe, daha çok oyuna evet dedim
ilginçtir ki; dünyam hala dönüyor. -
17:18 - 17:21Beynim hala evrensel
kamp ateşlerim hala yanıyor. -
17:22 - 17:25Daha çok oynadıkça daha çok mutluyum
ve çocuklar da daha çok mutlu. -
17:26 - 17:29Daha çok oynadıkça
kendimi iyi bir anne gibi hissediyorum. -
17:29 - 17:32Daha çok oynadıkça
zihnim o kadar özgür oluyor. -
17:32 - 17:34Daha çok oynadıkça
daha iyi çalışıyorum. -
17:34 - 17:36Daha çok oynadıkça, uğultuyu
daha çok hissediyorum. -
17:36 - 17:38İnşa ettiğim ulus
koştuğum maraton, -
17:39 - 17:41askerler, tuvaller
yüksek nota ve uğultu, uğultu, -
17:41 - 17:44diğer uğultu, gerçek uğultu,
-
17:44 - 17:45yaşam bir uğultudur.
-
17:45 - 17:47Uğultuyu hissettikçe
-
17:47 - 17:50bu titrek, garip, kozalaşmamış olan
-
17:50 - 17:52ilginçtir ki; yepyeni oluyor.
-
17:52 - 17:54Canlı dev olmayanlar
benim gibi hissediyor. -
17:55 - 17:58Uğultuyu hissettikçe,
kendimi daha iyi tanıyorum. -
17:59 - 18:02Ben bir yazarım, bir şeyler
hayal eder ve yaratırım. -
18:02 - 18:05İşin bir parçası
rüyayı yaşamaktır. -
18:05 - 18:07Rüya gibi iş buna denir.
-
18:08 - 18:11Çünkü rüya gibi işin bir miktar
rüya içermesi gerekir. -
18:12 - 18:15Daha az işe ve daha çok oyuna evet dedim.
-
18:16 - 18:17Devin gereksinimleri uygulanmaz
-
18:18 - 18:19Oynamak ister misin?
-
18:20 - 18:21Teşekkür ederim.
-
18:21 - 18:31(Alkışlar)
- Title:
- Her şeye evet dediğim bir yıl
- Speaker:
- Shonda Rhimes
- Description:
-
Grey's Anatomy, Scandal ve How to Get Away With Murder'ın ardındaki dev Shonda Rhimes, sezon başı 70 saatlik televizyon programından sorumlu olan kişidir, çalışmayı seven bir kişi. "Sıkı çalıştığım zamanlarda, derinliğine daldığım zamanlarda başka bir duygu oluşmuyor" diyor kendisi. Bu duyguyu: "Uğultu" olarak adlandırıyor. Bu uğultu bir bağımlılık, bir müzik, tanrının onun kulaklarına fısıltısı olarak ifade ediyor. Peki bu uğultu kesildiğinde neler oluyor? Uğultunun haricinde kalan kendisi ne oluyor? bu konuşmada Rhimes ile "Her şeye evet dediğim bir yıl" yolculuğuna birlikte çıkıyoruz ve uğultuyu nasıl geri kazandığını öğreniyoruz.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 18:44
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen accepted Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Meric Aydonat rejected Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen accepted Turkish subtitles for My year of saying yes to everything | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for My year of saying yes to everything |