< Return to Video

Dijital kaynaklara ulaşamayanlar için “teknolojik el sanatları”

  • 0:01 - 0:06
    CIID'deki Frugal Digital, temel olarak,
  • 0:06 - 0:08
    nasıl sayısal veriyi kullanabilen bir toplum oluşturulacağını
  • 0:08 - 0:12
    bulmaya çalıştığımız küçük bir araştırma topluluğudur.
  • 0:12 - 0:14
    Peşinde olduğumuz budur.
  • 0:14 - 0:16
    Bunu, bugünün silikon teknolojisinin gerçekte
  • 0:16 - 0:20
    bir aşırılıklar kültürü olduğunu
  • 0:20 - 0:21
    düşündüğümüz için yapıyoruz.
  • 0:21 - 0:24
    Bu teknoloji, en hızlı ve en verimli
  • 0:24 - 0:26
    ve en çok etkileyici aygıta sahip olmakla ilgilidir;
  • 0:26 - 0:29
    ancak dünyanın üçte ikisi
  • 0:29 - 0:33
    bu teknolojinin en basit halini kullanarak
  • 0:33 - 0:36
    sağlık, eğitim ve bunun gibi diğer
  • 0:36 - 0:38
    temel ihtiyaçlarına yönelik
  • 0:38 - 0:42
    olarak kullanabilmektedir.
  • 0:42 - 0:46
    İşte bu yüzden, konuya başlamadan önce Mumbai'deyken
  • 0:46 - 0:50
    tanıştığım bir adam hakkında kısa bir anımdan bahsetmek istiyorum.
  • 0:50 - 0:52
    Gördüğünüz bu adamın adı Sathi Shri.
  • 0:52 - 0:54
    Bu adam gerçekten göze çarpan bir kişi,
  • 0:54 - 0:56
    çünkü kendisi küçük bir girişimci.
  • 0:56 - 0:58
    Mumbai'nin arka sokaklarından birinde
  • 0:58 - 1:00
    küçük bir dükkan işletiyor.
  • 1:00 - 1:03
    Ancak bu 10 metrekarelik küçük dükkanda
  • 1:03 - 1:05
    bu adam boyundan büyük işler yapıyor.
  • 1:05 - 1:07
    İnanılmaz bir şey; çünkü ona rastgeldiğimde
  • 1:07 - 1:10
    gözlerime inanamadım.
  • 1:10 - 1:12
    Aslında, bu adam tüm küçük çaplı ödemeler,
  • 1:12 - 1:14
    bilet ayırma işlemleri ve çevrimiçi yaptığınız
  • 1:14 - 1:18
    tüm sıradan diğer işleri yapıyor
  • 1:18 - 1:20
    ancak o [Shri] bunu, çevrimdışı insanları
  • 1:20 - 1:22
    dijital dünyâya bağlamak için yapıyor.
  • 1:22 - 1:23
    Daha da önemlisi, bu adam
  • 1:23 - 1:26
    faturasız hatlar için yükleme kartları
  • 1:26 - 1:28
    satarak geçimini sağlıyor.
  • 1:28 - 1:32
    Gel gelelim, dükkanının arka tarafında
  • 1:32 - 1:34
    birkaç çalışanıyla birlikte neredeyse her şeyi
  • 1:34 - 1:37
    tamir edebildikleri bir kuytu köşeleri var.
  • 1:37 - 1:40
    Cep telefonu olsun, herhangi başka bir aygıt olsun, ne götürürseniz götürün tamir edebilirler.
  • 1:40 - 1:43
    Gerçekten inanılmaz; çünkü onlara iPhone'umu götürdüm
  • 1:43 - 1:45
    ve bana "Üst modele yükseltelim mi?" oldu.
  • 1:45 - 1:48
    "Olur tabii." dedim. (Gülüşmeler)
  • 1:48 - 1:50
    Biraz tereddüt ettim; sonrasında da
  • 1:50 - 1:54
    iPhone yerine gittim Nokia verdim. (Gülüşmeler)
  • 1:54 - 1:59
    Yalnız, bu iki metrelik dar alandaki tersine mühendisliği
  • 1:59 - 2:04
    ve ustalığı karşısında ağzım açık kaldı.
  • 2:04 - 2:07
    Telefonları parçalarına ayırmak,
  • 2:07 - 2:09
    devre sistemini yeniden kurmak, gömülü yazılımı değiştirmek,
  • 2:09 - 2:12
    ya da aklınıza ne geliyorsa işte,
  • 2:12 - 2:14
    bu adamlar gerekenlerin hepsini biliyor
  • 2:14 - 2:16
    ve çok kısa bir sürede tamir edebiliyorlar.
  • 2:16 - 2:18
    Telefonunuzu sabah teslim edip
  • 2:18 - 2:20
    öğleden sonra almaya gidebilirsiniz,
  • 2:20 - 2:22
    bunu görmek inanılmaz bir şeydi.
  • 2:22 - 2:24
    Ancak sonrasında acaba bu yerel bir durum mu
  • 2:24 - 2:26
    yoksa evrensel olarak geçerli mi diye merak ettik.
  • 2:26 - 2:29
    Zaman içinde ve düzenli araştırmayla
  • 2:29 - 2:30
    bu tamir çarkının nasıl döndüğünü
  • 2:30 - 2:32
    anlamaya başladık; çünkü bu tamircilik
  • 2:32 - 2:34
    bir tek Mumbai'deki bir köşe başında
  • 2:34 - 2:36
    gerçekleşen bir şey değil.
  • 2:36 - 2:39
    Aslında ülkenin her bir tarafında yapılıyor.
  • 2:39 - 2:41
    Hatta Afrika'da bile yapılıyor, örneğin
  • 2:41 - 2:44
    Cape Town'da bu konu üzerine epeyce detaylı araştırma yaptık.
  • 2:44 - 2:47
    Burada, Doha'da bile çalar saat ve kol saatlerinin
  • 2:47 - 2:50
    tamir edildiği bu küçük kuytulardan birini bulduk ve inanın,
  • 2:50 - 2:53
    saat tamiri kolay iş değil, saatlerin birçok küçük parçası var.
  • 2:53 - 2:55
    Dediğimi anlayabilmek için kendiniz bir denemelisiniz.
  • 2:55 - 2:56
    Tamam da, bunca tamircinin kaynağı ne?
  • 2:56 - 3:00
    Kaynak, dünyanın her yerinde üretilen
  • 3:00 - 3:03
    düşük maliyetli parçalardan oluşuyor ve bu parçalar
  • 3:03 - 3:07
    sonrasında tamircilik için yeniden dağıtılıyor,
  • 3:07 - 3:09
    hatta kimi zaman hurdaya çıkmış parçalar satın alınabiliyor.
  • 3:09 - 3:11
    İşin aslı, yepyeni parçalar satın almanız falan gerekmiyor.
  • 3:11 - 3:14
    Parçalara ayrılmış bozuk bilgisayarlar
  • 3:14 - 3:15
    alıyorsunuz ve yanına bir de
  • 3:15 - 3:17
    hurdaya çıkmış diğer bileşenleri ekleyince
  • 3:17 - 3:21
    elinizde yeni bir yapılandırmayla bir araya getirebileceğiniz parçalarınız oluyor.
  • 3:21 - 3:24
    Peki bu yeni yaklaşım bize ne kazandırır?
  • 3:24 - 3:26
    İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum
  • 3:26 - 3:28
    yeterli kaynaktan yoksun olan
  • 3:28 - 3:31
    her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır.
  • 3:31 - 3:32
    Ancak burada ilginç bir paradigma var.
  • 3:32 - 3:34
    Geleneksel el sanatları var
  • 3:34 - 3:36
    ve bir de teknolojik el sanatları var.
  • 3:36 - 3:38
    Teknolojik el sanatları diyoruz çünkü bunlar yeni ortaya çıkıyor.
  • 3:38 - 3:40
    Daha önceden oluşturulmuş bir şey değil.
  • 3:40 - 3:43
    Kurumsallaşmış bir şey değil.
  • 3:43 - 3:45
    Üniversitelerde öğretilmiyor.
  • 3:45 - 3:46
    Kulaktan kulağa yayılıyor ve
  • 3:46 - 3:48
    dolayısıyla bu bir yaygın eğitim ürünü.
  • 3:48 - 3:51
    Kendimize sorduk, "Bundan ne çıkar sağlarız?"
  • 3:51 - 3:54
    "Bu durumdan elde edilecek önemli yararlar nelerdir?" diye düşündük.
  • 3:54 - 3:56
    En önemlisi şu: bu bir kendin-onar kültürü,
  • 3:56 - 3:58
    ürününüzün ya da hizmetinizin onarılması için
  • 3:58 - 4:01
    uzun süren bürokratik sistemlerden
  • 4:01 - 4:03
    geçmesi gerekmediği için bu harika bir şey.
  • 4:03 - 4:06
    Bir diğer şahane şey ise üretimin ucuza gelmesi,
  • 4:06 - 4:08
    bu sayede daha fazlasını yapabiliyorsunuz.
  • 4:08 - 4:11
    Ayrıca, en önemlisi de düşük maliyetle
  • 4:11 - 4:13
    yüksek özellikli ürünler elde ediyoruz.
  • 4:13 - 4:15
    Yani, çok basit aygıtlara oldukça akıllı algoritmaları
  • 4:15 - 4:19
    ve diğer türlü esnek düşünceleri
  • 4:19 - 4:22
    gerçekten de ekleyebilirsiniz demek oluyor bu.
  • 4:22 - 4:27
    Bu yüzden, biz bunu silikon "kulübe sanayisi" olarak adlandırıyoruz.
  • 4:27 - 4:30
    Temel olarak, sanayi devriminden önce ne olduysa,
  • 4:30 - 4:33
    aynısı şimdi de, gezegenin gelişmekte olan ülkelerinin
  • 4:33 - 4:36
    çoğunun küçük dijital dükkânlarında
  • 4:36 - 4:39
    yeniden gerçekleşiyor.
  • 4:39 - 4:43
    Biz de bu durumu biraz kurcaladık,
  • 4:43 - 4:45
    ve dedik ki, "Biz bu konuda ne yapabiliriz?
  • 4:45 - 4:47
    İşe yarar bir ürün ya da hizmet sunabilir miyiz?"
  • 4:47 - 4:50
    Ortaya çıkardığımız ilk şeylerden biri,
  • 4:50 - 4:52
    "yemek kutusu" dediğimiz bir çoklu ortam oynatıcısı.
  • 4:52 - 4:55
    Temel olarak, üzerinde çalıştığımız durumlardan
  • 4:55 - 4:58
    birisi, Hindistan'ın ücra yerlerindeki okullardı.
  • 4:58 - 5:01
    Bu küçük çevrede, öğretmenin
  • 5:01 - 5:04
    çok-görevli bir insan rolünü üstlendiği
  • 5:04 - 5:07
    "tek-öğretmen okulu" denilen şaşırtıcı bir kavram var.
  • 5:07 - 5:08
    Bu, resmi olmayan bir okul;
  • 5:08 - 5:10
    ancak gerçekten de bütüncül eğitim veriyor.
  • 5:10 - 5:12
    Sahip olmadıkları tek şey ise
  • 5:12 - 5:14
    kaynaklara erişim. Bu okulların bazen ders kitapları olmuyor
  • 5:14 - 5:17
    ve doğru dürüst bir müfredatları bile bulunmuyor.
  • 5:17 - 5:20
    Biz de "Bu öğretmenin daha fazlasını yapabilmesi için
  • 5:20 - 5:23
    ne yapabiliriz? Dijital dünyaya nasıl erişim sağlayabilir?
  • 5:23 - 5:26
    Bilginin tek gözeticisi olmak yerine, bilgiye ulaşmada
  • 5:26 - 5:28
    öğretmen köprü görevini nasıl üstlenebilir?"
  • 5:28 - 5:31
    Dedik ki, "Öğretmenin daha fazlasını yapabilmesi için gereken adımlar nelerdir?"
  • 5:31 - 5:34
    Bu öğretmeni bir "dijital geçit" olarak kullanırsınız ve
  • 5:34 - 5:37
    yerel olarak üretilebilecek ve hizmet verebilecek
  • 5:37 - 5:40
    düşük maliyetli çoklu ortam oynatıcısını nasıl tasarlarsınız?
  • 5:40 - 5:42
    Etrafı bir gezdik, dolaştık.
  • 5:42 - 5:44
    Yakınlardaki dükkanların şöyle bir tozunu aldık,
  • 5:44 - 5:48
    ve "Bunu gerçekleştirmek için neler toplayabiliriz?" diye bakındık.
  • 5:48 - 5:51
    Bulduğumuz şey,
  • 5:51 - 5:54
    ortalama 60 dolara patlayan, küçücük bir yansıtıcısı
  • 5:54 - 5:56
    olan küçük bir telefon oldu.
  • 5:56 - 5:59
    Bir de kocaman bir pili olan bir el feneri ve
  • 5:59 - 6:01
    birkaç tane küçük hoparlör satın aldık.
  • 6:01 - 6:03
    Temelde, cep telefonu sayesinde
  • 6:03 - 6:05
    bağlantıya sahip bir çoklu ortamımız olmuş oluyor.
  • 6:05 - 6:08
    Çevrimiçi olmamızı ve farklı dosya türlerini yükleyip
  • 6:08 - 6:11
    oynatabilmemizi sağlıyor.
  • 6:11 - 6:14
    El feneri, gerek duyduğumuz parlak ışık kaynağını sağlıyor
  • 6:14 - 6:17
    ve altı saatlik kullanım süresi olan doldurulabilir pillerle
  • 6:17 - 6:19
    "yemek kutumuz", içine her şeyi koyabildiğiniz
  • 6:19 - 6:21
    küçük bir paket haline geliyor
  • 6:21 - 6:22
    ve yeterli ses seviyesini sağlamak için
  • 6:22 - 6:24
    kutumuza bir de hoparlör ekliyoruz.
  • 6:24 - 6:27
    İnanın okullardaki bu küçük sınıflar gerçekten çok gürültülü oluyor.
  • 6:27 - 6:30
    Çocuklar avazı çıktığı kadar bağırıyor
  • 6:30 - 6:32
    ve onlardan daha yüksek sese sahip olmanız gerekiyor.
  • 6:32 - 6:34
    Yemek kutumuzu cep telefonlarının
  • 6:34 - 6:36
    tamir edildiği dükkâna geri götürüp
  • 6:36 - 6:38
    kendimizi işin büyüsüne bırakıyoruz.
  • 6:38 - 6:39
    Tüm parçaları birbirinden ayırıyoruz,
  • 6:39 - 6:42
    yeni yapılandırmaya uygun olarak birleştiriyoruz
  • 6:42 - 6:44
    ve bu donanım birleştirmesini, tamirciye nasıl yapması gerektiğini
  • 6:44 - 6:46
    aşama aşama anlatarak yapıyoruz.
  • 6:46 - 6:50
    Elimize bu son tasarım ürünü olarak, küçük bir yemek kutusu geçiyor.
  • 6:50 - 6:57
    (Alkış)
  • 6:57 - 7:00
    Ürünü, düzenli aralıklarla sahada denedik,
  • 7:00 - 7:02
    çünkü bu denemeler sırasında önemli dersler aldık
  • 7:02 - 7:05
    ve ürün üzerinde birçok değişiklik yaptık.
  • 7:05 - 7:07
    Ana sorunlardan birisi pil tüketimi ve doldurulmasıydı.
  • 7:07 - 7:11
    Dışarda parlak güneş ışığı varken görüntüyü yansıtmak bir sorundu.
  • 7:11 - 7:14
    Çoğu sınıftaki çatılar yıkık durumda, bu yüzden
  • 7:14 - 7:17
    sınıflar yeterince karanlık olmuyor.
  • 7:17 - 7:20
    Fikrimizi geliştirdik. Defalarca deneme yaptık
  • 7:20 - 7:22
    ve bir sonraki sürümde, güneş enerjisiyle
  • 7:22 - 7:25
    dolan pilleri olan; ancak bundan da önemlisi
  • 7:25 - 7:28
    araba aküsüne bağlanabilen bir "yemek kutusu" ürettik
  • 7:28 - 7:31
    çünkü araba aküsü, yetersiz ya da değişken
  • 7:31 - 7:33
    elektrik bulunan yerlerde yaygınca bulunabilen
  • 7:33 - 7:35
    bir enerji kaynağı.
  • 7:35 - 7:37
    Bundan başka yaptığımız diğer önemli şey ise
  • 7:37 - 7:39
    bu kutuya USB girişi eklemek oldu; çünkü fark ettik ki
  • 7:39 - 7:43
    teoride GPRS bağlantımız olsa bile,
  • 7:43 - 7:45
    veriyi küçük bir USB bellekte kargoyla göndermek
  • 7:45 - 7:49
    çok daha etkili oldu.
  • 7:49 - 7:51
    USB belleğin ulaşması birkaç gün alabiliyor;
  • 7:51 - 7:53
    ama en azından yüksek çözünürlükte
  • 7:53 - 7:55
    ve kesintisiz nitelikte ulaşıyor.
  • 7:55 - 7:58
    Bu kutuyu ürettik ve durmaksızın,
  • 7:58 - 7:59
    ara vermeden denedik ve başarıya ulaşmak için
  • 7:59 - 8:01
    birçok düzeltme yaptık.
  • 8:01 - 8:04
    Fakat, yaptıklarımız yalnızca eğitimle sınırlı değil.
  • 8:04 - 8:06
    Bu türde bir yöntem ya da ölçüm
  • 8:06 - 8:08
    diğer alanlarda da uygulanabilir
  • 8:08 - 8:10
    ve size bir küçük hikaye daha anlatacağım.
  • 8:10 - 8:12
    Bu hikaye, "sağlıkölçer" olarak adlandırılan küçük aygıtımız hakkında.
  • 8:12 - 8:15
    Onu, sağlık durumunuzu göstermesi için geliştirdik.
  • 8:15 - 8:19
    Hindistan'da, ASHA çalışanları olarak adlandırdığımız
  • 8:19 - 8:21
    sağlık hizmetlerinde çalışan harika insanlar bulunuyor.
  • 8:21 - 8:23
    Bu insanlar, bölge halkıyla beraber yaşıyor ve
  • 8:23 - 8:26
    temel araç ve kavramlarla, temel sağlık hizmetleri sunmak için eğitilmişler;
  • 8:26 - 8:28
    temel araç ve kavramlarla, temel sağlık hizmetleri sunmak için eğitilmişler;
  • 8:28 - 8:32
    Temel amaçları, insanların daha rahat
  • 8:32 - 8:36
    yaşamasıı için onların bilgilendirilmeleridir; ayrıca bu çalışanlar,
  • 8:36 - 8:39
    insanları almaları gereken uygun sağlık hizmetlerine
  • 8:39 - 8:42
    yönlendirmekte ya da tavsiyeler vermektedir.
  • 8:42 - 8:44
    İşin özünde, bu insanlar yönlendirme görevini üstlenir.
  • 8:44 - 8:47
    Ancak, bu durumla ilgili farkına vardığımız bir sorun var:
  • 8:47 - 8:51
    Araştırmalarımızda gördük ki bu çalışanlar,
  • 8:51 - 8:53
    insanları en yakın kliniğe ya da sağlık merkezine
  • 8:53 - 8:56
    yönlendirmekte çok başarılılar; ancak
  • 8:56 - 9:00
    bu sağlık merkezlerinde inanılmaz uzunlukta
  • 9:00 - 9:03
    kuyruklar oluşuyor ve yönlendirilen insan sayısına
  • 9:03 - 9:06
    yetecek kadar yer ve doktor bulunmadığından
  • 9:06 - 9:08
    sağlık merkezlerinin önü dolup taşıyor.
  • 9:08 - 9:10
    Bu yüzden de basit bir soğuk algınlığından tutun da
  • 9:10 - 9:13
    ciddi sıtma hastalıklarına kadar bütün hastalıklara
  • 9:13 - 9:16
    eşit ölçüde yaklaşılıyor ve kimsenin önceliği bulunmuyor.
  • 9:16 - 9:18
    Biz de dedik ki "Bu uygulamanın kesinlikle
  • 9:18 - 9:19
    daha iyi bir yolunun olması gerekiyor."
  • 9:19 - 9:22
    "ASHA çalışanlarının bir süzgeç görevi görmesi,
  • 9:22 - 9:26
    dahası, sistemi dengeleyen iyi düşünülmüş
  • 9:26 - 9:28
    bir yönlendirme sistemi ve hastaları durumlarının
  • 9:28 - 9:32
    ciddiyet ve tehlike boyutuna göre
  • 9:32 - 9:36
    farklı sağlık birimlerine yönlendiren
  • 9:36 - 9:40
    insanlar olması için ne yapmamız gerekir?"
  • 9:40 - 9:42
    Asıl sorulması gereken soru,
  • 9:42 - 9:43
    bu kadını nasıl yetkin kılarız?
  • 9:43 - 9:45
    Tanı koyan değil de daha çok tarama yapacak olan
  • 9:45 - 9:48
    basit araçlarla bu kadının hastalara daha iyi
  • 9:48 - 9:52
    bilgilendirmesini nasıl sağlayabiliriz?
  • 9:52 - 9:54
    Bu dediğimiz şey, bekleme süresinin uzunluğundan ve
  • 9:54 - 9:59
    insanların yalnızca basit bir sağlık sorunu nedeniyle
  • 9:59 - 10:01
    sağlık birimine ulaşmak için kimi zaman
  • 10:01 - 10:04
    7 ile 15 kilometre arası yürüme mesafesinden,
  • 10:04 - 10:09
    dolayı sağlık merkezine gitmekten vazgeçiren sistemde
  • 10:09 - 10:12
    uzaklıkları azaltarak sistem üzerinde
  • 10:12 - 10:14
    çok büyük değişikliğe neden olacaktır.
  • 10:14 - 10:16
    Bu yüzden, bu kadının yapabileceği bir şey varsa
  • 10:16 - 10:17
    inanılmaz güzel olur.
  • 10:17 - 10:20
    Bunun için, biz bu aygıtı
  • 10:20 - 10:22
    tıbbi bir aygıta dönüştürdük.
  • 10:22 - 10:23
    Aslında bunu deneyerek göstermek istiyorum,
  • 10:23 - 10:26
    çünkü gerçekten de kolay bir işlem.
  • 10:26 - 10:28
    Bruno, bize katılmak ister misin? (Naralar)
  • 10:28 - 10:34
    Gel hadi. (Alkış)
  • 10:34 - 10:37
    Şimdi şöyle bir şey yapacağız:
  • 10:37 - 10:40
    nabzına ve kanındaki oksijen miktarına bakıp
  • 10:40 - 10:43
    vücudunla ilgili birkaç
  • 10:43 - 10:45
    temel ölçüm yapacağız.
  • 10:45 - 10:48
    Başparmağını bunun üstüne koyacaksın.
  • 10:48 - 10:50
    Bruno Giussani: Böyle mi?
  • 10:50 - 10:51
    Vinay Venkatraman: Evet, aynen öyle.
    BG: Tamam.
  • 10:51 - 10:55
    VV: Şimdi başlatıyorum. Umarım çalışır.
  • 10:55 - 11:00
    (Bipleme) Bipliyor bile, ne de olsa çalar saat.
  • 11:00 - 11:02
    Şimdi ... (Gülüşmeler)
  • 11:02 - 11:06
    Şimdi başlangıç konumuna alıyorum ve sonra da
  • 11:06 - 11:10
    okuma düğmesine basıyorum. (Bipleme)
  • 11:10 - 11:15
    Şimdi senden bilgileri alıyor. (Bipleme)
  • 11:15 - 11:18
    Sonrasındaysa gösterge üç bölgeden birisini gösterecek.
  • 11:18 - 11:21
    Bakalım neler olacak.
  • 11:21 - 11:23
    (Bipleme) Bruno, evine gidebilirsin.
  • 11:23 - 11:27
    BG: Harika. İyi haberi aldık. (Alkış)
  • 11:27 - 11:30
    VV: Şöyle ... (Alkış)
  • 11:30 - 11:33
    Şöyle bir şey var ki
  • 11:33 - 11:37
    eğer gösterge kırmızı bölgeyi gösterseydi
  • 11:37 - 11:39
    seni bir hastaneye yetiştirmemiz gerekecekti.
  • 11:39 - 11:43
    Şanslıyız ki o gün bugün değil. Turuncu bölgeyi gösterseydi
  • 11:43 - 11:46
    sağlık çalışanından bir tür sürekli bakım
  • 11:46 - 11:49
    alman gerektiği anlamına gelecekti.
  • 11:49 - 11:51
    Halk sağlığı sisteminin
  • 11:51 - 11:53
    dengesini değiştirebilecek basit bir
  • 11:53 - 11:56
    üç bölmeli tarama işlemini gördünüz.
  • 11:56 - 11:58
    BG: İyi haberler için teşekkürler.
    VV: Rica ederim.
  • 11:58 - 12:02
    (Alkış)
  • 12:02 - 12:06
    Çok kısaca, size bunun nasıl yapıldığını açıklayacağım,
  • 12:06 - 12:08
    çünkü işin asıl ilginç yanı burası.
  • 12:08 - 12:11
    Temelde, dönüştürmenin yapılabilmesi için;
  • 12:11 - 12:15
    bu ufaklığın, buna dönüşebilmesi için üç şey gerekiyor:
  • 12:15 - 12:19
    artık neredeyse her evde bulabileceğiniz
  • 12:19 - 12:22
    bir televizyonun uzaktan kumandası,
  • 12:22 - 12:26
    çok ucuza ikinci el olarak bile bulabileceğiniz
  • 12:26 - 12:30
    bir bilgisayar faresinin bazı parçaları
  • 12:30 - 12:33
    ve önceden programlanması gereken birkaç küçük parça.
  • 12:33 - 12:35
    İşin özünde bu, fazladan birkaç parçası bulunan,
  • 12:35 - 12:38
    dünyanın her yanından çok ucuza
  • 12:38 - 12:41
    getirtilebilen bir mikrodenetçi. Biraz yerel tamir yeteneğini
  • 12:41 - 12:43
    de ekledikten sonra çalar saati başka bir şeye
  • 12:43 - 12:46
    dönüştürmek için gereken her şeye sahibiz.
  • 12:46 - 12:50
    Şu anda, böyle bir aygıtın gerçekten de
  • 12:50 - 12:53
    ASHA çalışanlarına yardımcı olup olmadığını saptamak için
  • 12:53 - 12:54
    düzenli olarak sahada denemeler yapıyoruz.
  • 12:54 - 12:58
    Değer farkı olup olmadığını ve insanların yaşamında
  • 12:58 - 13:01
    gerçekten etkisinin olup olmadığını görmek için
  • 13:01 - 13:03
    profesyonel aygıtlarla karşılaştırarak deniyoruz.
  • 13:03 - 13:06
    En önemlisi de, şu anda
  • 13:06 - 13:08
    bu yaptığımız işi büyük ölçeklere
  • 13:08 - 13:10
    yaymaya çalışıyoruz; çünkü bu şekilde
  • 13:10 - 13:13
    piyade görevi üstlenen 250.000'den fazla
  • 13:13 - 13:16
    ASHA çalışanı var ve küçük bir oranına bile
  • 13:16 - 13:19
    bu aygıtlara erişim sağlayabilirsek,
  • 13:19 - 13:22
    halk sağlığının ekonomisini
  • 13:22 - 13:25
    ve sistemin işleyiş biçimini
  • 13:25 - 13:29
    yalnızca sistematik planlama düzeyinde değil,
  • 13:29 - 13:33
    en tabandan üst düzeye olacak düzeyde değiştirebiliriz.
  • 13:33 - 13:35
    Amacımız bu ve bunu daha büyük çapta başarmayı umuyoruz.
  • 13:35 - 13:39
    Teşekkür ederim. (Alkış)
  • 13:39 - 13:47
    (Alkış)
Title:
Dijital kaynaklara ulaşamayanlar için “teknolojik el sanatları”
Speaker:
Vinay Venkatraman
Description:

Dünyanın üçte ikilik bir kısmının son çıkan akıllı telefonlara erişimi bulunmayabilir; ancak yerel elektronik dükkanları, eski teknolojileri ucuz parçalar kullanarak tamir etmekte ustalaşmışlardır. Vinay Venkatraman, bir cep telefonu, bir yemek kutusu ve bir el feneri kullanarak bir köy okulu için ürettikleri yansıtıcıyı ve hastalara öncelik belirlemek amacıyla bir çalar saat ile bilgisayar faresinden dönüştürdükleri tıbbi ölçüm aygıtını örnek göstererek "teknolojik el sanatları" alanındaki kendi çalışmalarını anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:08

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions