< Return to Video

Yoksulluk karakter eksikliği değil; nakit eksikliğidir

  • 0:02 - 0:05
    Basit bir soruyla başlamak istiyorum:
  • 0:06 - 0:10
    Yoksul insanlar neden
    çok fazla kötü kararlar alır?
  • 0:12 - 0:13
    Acımasız bir soru olduğunu biliyorum
  • 0:13 - 0:15
    fakat verilere bir göz atın.
  • 0:15 - 0:18
    Yoksullar daha fazla borçlanır,
    daha az biriktirir,
  • 0:18 - 0:20
    daha çok sigara ve içki içer
  • 0:20 - 0:21
    ve daha az sağlıklı beslenir.
  • 0:22 - 0:24
    Neden?
  • 0:24 - 0:26
    İngiltere Başbakanı olan
  • 0:26 - 0:29
    Margaret Thatcher bunun
    standart açıklamasını yapmıştı.
  • 0:29 - 0:33
    Yoksulluğu "kişilik bozukluğu"
    olarak adlandırmıştı.
  • 0:33 - 0:35
    (Gülüşmeler)
  • 0:35 - 0:37
    Yani bir karakter yoksunluğu.
  • 0:37 - 0:41
    Eminim ki, pek azınız
    bu kadar pervasız olurdu.
  • 0:42 - 0:46
    Fakat ortada yoksullarla ilgili
    yanlış bir şeyler olduğu fikri,
  • 0:46 - 0:48
    yalnızca Bayan Thatcher'la sınırlı değil.
  • 0:49 - 0:52
    Bazılarınız yoksulların kendi
    hatalarından sorumlu tutulmaları
  • 0:52 - 0:54
    gerektiğine inanabilirsiniz ya da daha
  • 0:54 - 0:59
    iyi kararlar almaları için onlara yardım
    etmemiz gerektiğini düşünebilirsiniz.
  • 0:59 - 1:02
    Fakat altında yatan varsayım aynıdır:
  • 1:03 - 1:05
    Onlarla ilgili yanlış bir şeyler var.
  • 1:06 - 1:08
    Onları değiştirebilsek,
  • 1:08 - 1:10
    nasıl yaşamaları gerektiğini öğretebilsek,
  • 1:10 - 1:12
    bizi dinleseler.
  • 1:13 - 1:15
    Dürüst olmak gerekirse,
  • 1:15 - 1:18
    uzun bir süre ben böyle düşünüyordum.
  • 1:19 - 1:21
    Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili
  • 1:21 - 1:25
    bildiğimi düşündüğüm her şeyin
    yanlış olduğunu fark ettim.
  • 1:26 - 1:29
    Her şey, birkaç Amerikalı
    psikoloğun yazdığı makaleyi
  • 1:29 - 1:31
    tesadüfen bulmam ile başladı.
  • 1:31 - 1:33
    13.000 kilometre boyunca, Hindistan'a,
  • 1:33 - 1:35
    büyüleyici bir çalışma için
    yolculuk ettiler.
  • 1:35 - 1:38
    Bu, şeker kamışı çiftçileriyle
    yapılan bir deneydi.
  • 1:39 - 1:42
    Şunu bilmelisiniz, bu çiftçiler,
    hasattan hemen sonra
  • 1:42 - 1:44
    yıllık gelirlerinin ortalama %60'ını
  • 1:44 - 1:46
    tek seferde alıyorlar.
  • 1:46 - 1:50
    Yani yılın bir kısmında yoksul,
  • 1:50 - 1:51
    diğer kısmında zenginler.
  • 1:53 - 1:57
    Araştırmacılar onlardan hasattan önce
    ve sonra bir IQ testi yapmalarını istedi.
  • 1:58 - 2:02
    Akabinde keşfettikleri şey,
    aklımı başımdan aldı.
  • 2:03 - 2:08
    Çiftçiler hasattan önce yapılan testte,
    daha kötü sonuçlar verdiler.
  • 2:08 - 2:11
    Anlaşılan o ki,
    yoksullukta yaşamanın etkileri
  • 2:11 - 2:14
    14 IQ puanı kaybetmeye eş değer.
  • 2:14 - 2:16
    Şimdi, fikir vermesi açısından,
  • 2:16 - 2:19
    bu, bir gece uykusunu kaçırmak
  • 2:19 - 2:21
    veya alkolün etkisiyle kıyaslanabilir.
  • 2:23 - 2:25
    Birkaç ay sonra,
    Princeton Üniversitesi'nde
  • 2:25 - 2:29
    profesör ve bu çalışmanın yazarlarından
    olan Eldar Shafir'in Hollanda'ya,
  • 2:29 - 2:31
    yaşadığım yere geleceğini duydum.
  • 2:31 - 2:32
    Böylece devrimsel yoksulluk
  • 2:32 - 2:36
    teorisi hakkında konuşmak için,
    Amsterdam'da buluştuk.
  • 2:36 - 2:38
    Bunu iki kelimeyle özetleyebilirim:
  • 2:39 - 2:41
    Kıtlık zihniyeti.
  • 2:43 - 2:45
    Görünen o ki, insanlar
    kıtlık olacağını sezdiklerinde
  • 2:45 - 2:47
    farklı davranıyorlar.
  • 2:47 - 2:50
    Bu şeyin ne olduğu
    çok da önemli değil --
  • 2:50 - 2:53
    ister zaman olsun, ister para veya yemek.
  • 2:53 - 2:55
    Hepiniz bu hissi biliyorsunuz,
  • 2:55 - 2:57
    yapacak çok işiniz olduğunda
  • 2:57 - 2:59
    veya yemek için işe ara verdiğinizde,
  • 2:59 - 3:00
    kan şekeriniz düşer.
  • 3:00 - 3:03
    Bu da dikkatinizi birdenbire
    eksikliklere kaydırır --
  • 3:03 - 3:05
    şimdi yemeniz gereken sandviçe,
  • 3:05 - 3:08
    beş dakika sonra
    başlayacak olan toplantıya
  • 3:08 - 3:11
    veya yarın ödenmesi gereken
    faturalara.
  • 3:11 - 3:14
    Yani uzun vadeli düşünceler yok olur.
  • 3:16 - 3:18
    Bunu bir kerede 10 tane
    ağır programı çalıştıran
  • 3:18 - 3:21
    yeni bir bilgisayarla kıyaslayabilirsiniz.
  • 3:21 - 3:24
    Gittikçe yavaşlar,
    yavaşlar ve hatalar yapar.
  • 3:24 - 3:26
    Nihayetinde donar --
  • 3:26 - 3:28
    kötü bir bilgisayar olduğu için değil,
  • 3:28 - 3:31
    aynı anda birçok şey yaptığı için.
  • 3:31 - 3:34
    Yoksulların problemi de aynısıdır.
  • 3:35 - 3:38
    Aptal oldukları için
    aptalca karar alıyor değiller,
  • 3:38 - 3:40
    bunun nedeni akılsızca
    kararlar almalarına neden olan
  • 3:40 - 3:42
    bir ortamda yaşıyor olmalarıdır.
  • 3:43 - 3:46
    O nedenle birden, yoksullukla
    mücadele programlarının çoğunun
  • 3:46 - 3:49
    neden işe yaramadığını anladım.
  • 3:51 - 3:55
    Örneğin, eğitim yatırımları
    çoğu kez tamamen etkisizdir.
  • 3:55 - 3:58
    Yoksulluk bilgi yoksunluğu değildir.
  • 3:59 - 4:01
    Para yönetimi eğitiminin etkinliği üzerine
  • 4:01 - 4:04
    en son yapılan 201 çalışmada
  • 4:04 - 4:07
    bunun hiçbir etkisi olmadığı
    sonucuna varılmış.
  • 4:07 - 4:09
    Şimdi, beni yanlış anlamayın--
  • 4:09 - 4:11
    burada yoksulların
    öğrenemediğini söylenmiyor --
  • 4:11 - 4:13
    mutlaka bir şeyler öğrenmiş olabilirler.
  • 4:14 - 4:16
    Ama bu yeterli değil.
  • 4:16 - 4:19
    Veya Profesör Shafir'in
    bana söylediği gibi,
  • 4:19 - 4:21
    "Bu, insana yüzmeyi öğretip de
  • 4:21 - 4:24
    onu fırtınalı bir denize atmaya benzer."
  • 4:25 - 4:26
    Hâlâ orada oturduğumu hatırlıyorum,
  • 4:27 - 4:28
    kafam karışmış bir hâlde.
  • 4:29 - 4:30
    Ve tüm bunları
  • 4:30 - 4:33
    yıllar önce hallebilecek olmamız
    beni afallattı.
  • 4:33 - 4:36
    Yani, bu psikologların karmaşık
    beyin taramalarına ihtiyacı yokmuş;
  • 4:36 - 4:38
    sadece çiftçilerin IQ'larına
    bakmaları yeterliymiş
  • 4:38 - 4:41
    ve üstelik IQ testleri
    yüzlerce yıl önce keşfedildi.
  • 4:41 - 4:45
    Aslında, daha önce yoksulluk psikolojisi
    hakkında okuduğumu fark ettim.
  • 4:46 - 4:49
    Yaşamış en büyük yazarlardan
    biri olan George Orwell,
  • 4:49 - 4:52
    1920'lerde yoksulluğu bizzat deneyimlemiş.
  • 4:53 - 4:55
    "Yoksulluk gerçeği geleceği yok eder."
  • 4:55 - 4:58
    diye yazmıştı o zamanlar.
  • 4:59 - 5:01
    Ve hayretle şunları söylemiş,
  • 5:02 - 5:04
    "Geliriniz belli bir seviyenin
    altına düşer düşmez
  • 5:04 - 5:05
    insanların kendilerinde
  • 5:05 - 5:09
    size vaaz verme veya sizin adınıza
    dua etme hakkını bulmaları çok ilginç."
  • 5:09 - 5:13
    Bu kelimelerin her biri
    günümüzde de yankılanıyor.
  • 5:15 - 5:17
    Büyük soru, tabii ki:
  • 5:17 - 5:18
    Ne yapılabilir?
  • 5:19 - 5:21
    Modern iktisatçıların elinde
    birkaç çözüm var.
  • 5:21 - 5:23
    Yoksullara evrak işlerinde
    yardımcı olabilir
  • 5:23 - 5:26
    veya fatura ödemelerini hatırlatmak
    için mesaj gönderebilirdik.
  • 5:26 - 5:30
    Bu tip çözümler modern politikacılar
    arasında son derece popüler,
  • 5:31 - 5:33
    çoğunlukla nedeni,
  • 5:33 - 5:35
    neredeyse hiç maliyeti olmaması.
  • 5:36 - 5:40
    Bence bu çözümler,
    semptomları tedavi ettiğimiz
  • 5:40 - 5:42
    ancak altta yatan nedeni
    görmezden geldiğimiz
  • 5:42 - 5:44
    bu çağın bir sembolüdür.
  • 5:46 - 5:47
    Ben de merak ediyorum:
  • 5:48 - 5:51
    Neden sadece yoksulların
    yaşam şartlarını değiştirmiyoruz?
  • 5:52 - 5:54
    Veya bilgisayar benzetmemize dönersek:
  • 5:54 - 5:57
    Problemi hafıza ekleyerek
    kolayca çözebilecekken
  • 5:57 - 6:00
    neden yazılımla oyalanıp duruyoruz?
  • 6:00 - 6:04
    Bu noktada, Profesör Shafir
    boş bir bakışla cevap verdi.
  • 6:04 - 6:06
    Ve birkaç saniye sonra, şöyle dedi:
  • 6:07 - 6:09
    "Anladım.
  • 6:10 - 6:13
    Yani, yoksulluğu bitirmek için sadece
    yoksullara elden para vermek
  • 6:14 - 6:16
    istediğini söylüyorsun.
  • 6:16 - 6:19
    Tabii, bu harika olurdu.
  • 6:20 - 6:22
    Ama korkarım ki Amsterdam'daki
  • 6:22 - 6:24
    sol siyaset cinsi
  • 6:24 - 6:26
    ABD'de yok."
  • 6:27 - 6:30
    Peki bu gerçekten
    çağdışı, sol eğilimli bir fikir mi?
  • 6:31 - 6:34
    Tarihin önde gelen düşünürlerinden
    biri tarafından
  • 6:34 - 6:37
    teklif edilen eski bir plan
    okuduğumu hatırlıyorum.
  • 6:37 - 6:41
    Filozof Thomas More bunu
    ilk olarak 500 yıl önce
  • 6:41 - 6:43
    "Ütopya" kitabında ima etmişti.
  • 6:43 - 6:47
    Ve onun taraftarları, yelpazeyi
  • 6:47 - 6:50
    sivil hakları savunucusu
    Martin Luther King'den
  • 6:50 - 6:52
    ekonomist Milton Friedman'a doğru
    soldan sağa çevirdi.
  • 6:53 - 6:56
    Ve çok müthiş basit bir fikir:
  • 6:57 - 7:00
    Temel gelir garantisi.
  • 7:01 - 7:03
    Bu nedir?
  • 7:03 - 7:04
    Çok kolay.
  • 7:05 - 7:07
    Temel ihtiyaçlarınızı ödemeye
    yetecek aylık bir hibe:
  • 7:07 - 7:09
    Yiyecek, barınma, eğitim.
  • 7:10 - 7:12
    Hiçbir koşul yok,
  • 7:12 - 7:14
    yani kimse size bunun için
    ne yapacağınızı söylemeyecek
  • 7:14 - 7:16
    ve kimse bununla
    ne yapacağınızı söylemeyecek.
  • 7:17 - 7:19
    Temel gelir bir lütuf değil, bir haktır.
  • 7:19 - 7:22
    Utanç verici bir şey değildir.
  • 7:22 - 7:25
    Yoksulluğun gerçek doğasını öğrendikçe,
  • 7:25 - 7:27
    merak etmeden duramadım:
  • 7:27 - 7:30
    Hepimizin beklediği fikir bu muydu?
  • 7:31 - 7:33
    Bu kadar kolay olabilir miydi?
  • 7:34 - 7:36
    Ve bunu takip eden üç yıl içinde,
  • 7:36 - 7:39
    temel gelir hakkında bulabildiğim
    her şeyi okudum.
  • 7:39 - 7:40
    Dünya çapında yapılan
  • 7:40 - 7:42
    düzinelerce deneyi araştırdım
  • 7:42 - 7:46
    ve bunu başararak yoksulluğun
    kökünü kurutan bir kasabayla karşılaşmam
  • 7:46 - 7:48
    çok uzun sürmedi.
  • 7:48 - 7:49
    Ama sonra...
  • 7:50 - 7:52
    neredeyse herkes bunu unutmuş.
  • 7:54 - 7:56
    Bu hikâye Dauphin, Kanada'da başlıyor.
  • 7:57 - 8:03
    1974 yılında, bu küçük kasabadaki herkese
    temel gelir garantisi verilerek
  • 8:03 - 8:05
    kimsenin yoksulluk sınırı altında
    kalmayacağı garantilenmiş.
  • 8:05 - 8:07
    Deneyin başlangıcında,
  • 8:07 - 8:11
    bir araştırmacılar ordusu
    kasabaya hücum etmiş.
  • 8:11 - 8:14
    Dört yıl, her şey iyiymiş.
  • 8:15 - 8:18
    Ama sonra seçimle
    yeni bir hükûmet iktidara gelmiş
  • 8:18 - 8:21
    ve yeni Kanada kabinesi
    pahalı deneyi çok anlamlı bulmamış.
  • 8:22 - 8:26
    O yüzden, sonucu analiz etmek için
    yeterli para kalmadığı anlaşılınca
  • 8:26 - 8:31
    araştırmacılar dosyalarını 2.000 kadar
    kutu ile götürmeye karar vermişler.
  • 8:32 - 8:35
    25 yıl geçti
  • 8:35 - 8:38
    ve Kanadalı Profesör Evelyn Forget
  • 8:38 - 8:39
    kayıtları buldu.
  • 8:39 - 8:43
    Üç yıl boyunca, verileri her türlü
    istatistiksel analize tabi tuttu
  • 8:43 - 8:45
    ve ne denediyse
  • 8:45 - 8:47
    sonuçlar her seferinde aynıydı:
  • 8:48 - 8:52
    Deney ses getiren bir başarı olmuştu.
  • 8:52 - 8:54
    Evelyn Forget Dauphin'de insanların
  • 8:54 - 8:55
    daha varlıklı olmalarının yanında
  • 8:55 - 8:57
    daha zeki ve sağlıklı
    olduklarını keşfetti.
  • 8:57 - 9:01
    Çocukların okul performansı
    ciddi anlamda gelişmişti.
  • 9:03 - 9:07
    Hastaneye yatma oranı
    yüzde 8,5 kadar düşmüştü.
  • 9:08 - 9:10
    Ev içi şiddet olayları azalmıştı,
  • 9:10 - 9:12
    aynı şekilde ruh sağlığı
    şikâyetleri de.
  • 9:12 - 9:14
    Ve insanlar işlerinden ayrılmamıştı.
  • 9:15 - 9:18
    Daha az çalışan tek kesim
    yeni anneler ve öğrencilerdi --
  • 9:18 - 9:20
    okulda uzun süre kaldıkları için.
  • 9:21 - 9:22
    Benzer sonuçlar
  • 9:22 - 9:25
    ABD'den Hindistan'a kadar
    dünya çapında yapılan
  • 9:25 - 9:27
    sayısız diğer deneyler de görüldü.
  • 9:30 - 9:31
    Yani...
  • 9:32 - 9:33
    şunları öğrendim.
  • 9:34 - 9:36
    Konu yoksulluk olunca,
  • 9:36 - 9:41
    biz, zenginler, her şeyin en iyisini
    biliyormuş gibi yapmayı bırakmalıyız.
  • 9:42 - 9:44
    Hiç karşılaşmadığımız bu yoksul insanlara
  • 9:44 - 9:47
    ayakkabı ve oyuncak ayı
    göndermeyi bırakmalıyız.
  • 9:47 - 9:50
    Ataerkil bürokrat
    endüstrisinden kurtulmalı
  • 9:50 - 9:52
    ve gelirlerini yardım etmeleri gereken
  • 9:52 - 9:54
    yoksullara teslim etmeliyiz.
  • 9:54 - 9:56
    (Alkışlar)
  • 9:56 - 9:59
    Çünkü, yani, para meselesinin
    harika tarafı, insanların parayı
  • 9:59 - 10:03
    kendinden menkul uzmanların ihtiyaçları
    olduğunu düşündükleri şeyler yerine,
  • 10:03 - 10:05
    ihtiyaçlarını almak için
    kullanabilmesidir.
  • 10:06 - 10:10
    Şimdi, kaç tane parlak bilim adamı
    ve girişimci ve yazarın
  • 10:10 - 10:11
    -George Orwell gibi-
  • 10:11 - 10:14
    yokluk içinde yitip gittiğini düşünün.
  • 10:14 - 10:17
    Kati olarak yoksulluktan kurtulsak
  • 10:17 - 10:20
    ne kadar enerji ve yeteneği
    salıvereceğimizi hayal edin.
  • 10:20 - 10:24
    Bence temel gelir, insanlar için
    risk sermayesi gibi çalışırdı.
  • 10:25 - 10:27
    Ve bunu yapmadan edemezdik,
  • 10:27 - 10:30
    çünkü yoksulluk çok masraflı.
  • 10:31 - 10:34
    Örneğin, ABD'deki çocuk yoksulluğunun
    maliyetine bakın.
  • 10:34 - 10:38
    Yüksek sağlık harcamaları,
    yüksek oranda okulu bırakma
  • 10:38 - 10:41
    ve daha fazla suç, tahmini her yıl
  • 10:41 - 10:43
    500 milyar dolara mal oluyor.
  • 10:43 - 10:46
    Bu inanılmaz bir insan potansiyeli israfı.
  • 10:48 - 10:51
    Ama göz ardı edilen konuya gelelim.
  • 10:51 - 10:54
    Temel gelir garantisini
    nasıl karşılayabiliriz?
  • 10:55 - 10:58
    Aslında, düşündüğünüzden
    çok daha ucuz.
  • 10:58 - 11:02
    Dauphin'de bunu negatif
    gelir vergisi ile finanse ettiler.
  • 11:02 - 11:03
    Bu da demek oluyor ki,
  • 11:03 - 11:06
    yoksulluk sınırı altına indiğiniz anda
    geliriniz dolduruluyor.
  • 11:06 - 11:08
    Ve bu senaryoda,
  • 11:08 - 11:10
    iktisatçılarımızın
    en iyi tahminlerine göre,
  • 11:10 - 11:13
    net 175 milyarlık maliyet ile --
  • 11:13 - 11:18
    ABD ordusu harcamalarının çeyreği,
    GSMH'nın yüzde biri --
  • 11:18 - 11:22
    tüm fakirleştirilmiş Amerikalıları
    yoksulluk sınırı üstüne çekebilirsiniz.
  • 11:23 - 11:26
    Aslında yoksulluğun
    kökünü kazıyabilirdiniz.
  • 11:26 - 11:28
    Şimdi, amacımız bu olmalıdır.
  • 11:29 - 11:30
    (Alkışlar)
  • 11:30 - 11:33
    Küçük düşüncelerin ve azıcık
    itelemelerin zamanı geçti.
  • 11:33 - 11:36
    Radikal, yeni fikirlerin zamanının
    geldiğine ve temel gelirin
  • 11:36 - 11:39
    bir politikadan çok daha fazlası
    olduğuna gerçekten inanıyorum.
  • 11:39 - 11:44
    Bu ayrıca işin aslında ne olduğunu
    yeni baştan düşünmektir.
  • 11:44 - 11:46
    Ve bu bağlamda,
  • 11:46 - 11:47
    sadece yoksulu değil,
  • 11:49 - 11:50
    ayrıca bizleri de özgürleştirecek.
  • 11:51 - 11:54
    Günümüzde, milyonlarca insan işlerinin
  • 11:54 - 11:56
    çok az anlamı veya önemi
    olduğunu hissediyor.
  • 11:56 - 11:59
    142 ülkede, 230.000 işçiyle yapılan
  • 11:59 - 12:01
    yeni bir anket,
  • 12:01 - 12:05
    işçilerin sadece %13'ünün
    işinden memnun olduğunu gösteriyor.
  • 12:07 - 12:10
    Ve başka bir ankete göre,
    İngiliz işçilerin %37 kadarı
  • 12:10 - 12:13
    olmasa da olur işlerde
    çalıştıklarını düşünüyor.
  • 12:13 - 12:16
    Brad Pitt'in "Dövüş Kulübü"nde
    dediği gibi:
  • 12:16 - 12:20
    "İhtiyacımız olmayan şeyleri alabilelim
    diye nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz"
  • 12:20 - 12:22
    (Gülüşmeler)
  • 12:22 - 12:23
    Şimdi, beni yanlış anlamayın.
  • 12:23 - 12:26
    Burada öğretmenler,
    çöpçüler ve bakıcılardan
  • 12:26 - 12:27
    bahsetmiyorum.
  • 12:27 - 12:29
    Eğer çalışmayı bırakırlarsa,
  • 12:29 - 12:30
    başımız belaya girer.
  • 12:31 - 12:35
    Paralarını ağ toplumunda
    yıkıcı işbirliğinin
  • 12:35 - 12:36
    katma değeri hakkında
  • 12:36 - 12:39
    beyin fırtınası yaparak kazanan
  • 12:39 - 12:42
    çok iyi özgeçmişleri olan tüm o
    yüksek maaşlı profesyoneller
  • 12:42 - 12:43
    hakkında konuşuyorum.
  • 12:43 - 12:44
    (Gülüşmeler)
  • 12:44 - 12:45
    (Alkışlar)
  • 12:45 - 12:46
    Veya bunun gibi bir şey.
  • 12:46 - 12:49
    Çocuklarımıza "hayatlarını
    kazanmaları" gerektiğini söyleyerek
  • 12:49 - 12:53
    ne kadar yeteneği
    heba ediyoruz bir düşünün.
  • 12:54 - 12:57
    Facebook'ta çalışan matematik dahisinin
    birkaç yıl önce yakındığı şeyi düşünün:
  • 12:57 - 12:59
    "Neslimin en iyi kafaları
  • 12:59 - 13:02
    insanları nasıl reklamlara
    tıklatabiliriz diye düşünüyor."
  • 13:05 - 13:06
    Ben bir tarihçiyim.
  • 13:07 - 13:09
    Ve eğer tarih bize bir şey öğretmişse,
  • 13:09 - 13:12
    o da işlerin farklı olabileceğidir.
  • 13:12 - 13:13
    Şu anda toplumumuzu ve
  • 13:13 - 13:16
    ekonomiyi yapılandırma şeklimiz
    açısından kaçınılmaz olan bir şey yok.
  • 13:16 - 13:19
    Fikirler dünyayı değiştirebilir
    ve değiştiriyor da.
  • 13:19 - 13:21
    Ve bence, özellikle son birkaç yıldır,
  • 13:21 - 13:23
    fazlasıyla aşikâr olan şey
  • 13:23 - 13:25
    mevcut duruma bağlı kalamayacağımız --
  • 13:25 - 13:26
    yeni fikirlere ihtiyacımız var.
  • 13:28 - 13:32
    Artan eşitsizlik, yabancı düşmanlığı
    ve iklim değişiminin getireceği
  • 13:32 - 13:33
    gelecek hakkında
  • 13:33 - 13:34
    birçoğunuzun
  • 13:34 - 13:36
    kötümser olabileceğini biliyorum.
  • 13:37 - 13:39
    Ama neye karşı olduğumuzu
    bilmek yeterli değil.
  • 13:39 - 13:41
    Ayrıca bir amacımız olmalı.
  • 13:41 - 13:43
    Martin Luther King şöyle demedi:
    "Bir kâbusum var."
  • 13:43 - 13:45
    (Gülüşmeler)
  • 13:45 - 13:46
    Onun bir hayali vardı.
  • 13:47 - 13:48
    (Alkışlar)
  • 13:48 - 13:49
    Evet ...
  • 13:50 - 13:51
    işte benim hayalim:
  • 13:52 - 13:54
    İşinizin değerinin
  • 13:54 - 13:56
    maaşınızın çokluğuyla değil,
  • 13:56 - 13:58
    yaydığınız mutluluk ve
  • 13:58 - 14:00
    kazandırdığınız değerle ölçüleceği
  • 14:00 - 14:02
    bir geleceğe inanıyorum.
  • 14:02 - 14:04
    Amacı sizi faydasız bir işe değil,
  • 14:04 - 14:07
    güzel yaşanacak bir hayata
    hazırlayan eğitimin olduğu
  • 14:07 - 14:08
    bir geleceğe inanıyorum.
  • 14:09 - 14:11
    Yoksulluk olmadan var olmanın
  • 14:11 - 14:14
    bir ayrıcalık değil, hepimizin
    hak ettiği bir hak olduğu
  • 14:14 - 14:16
    bir geleceğe inanıyorum.
  • 14:16 - 14:17
    Ve işte buradayız.
  • 14:17 - 14:18
    İşte buradayız.
  • 14:18 - 14:20
    Araştırma elimizde, kanıt elimizde
  • 14:20 - 14:21
    ve araçlar elimizde.
  • 14:21 - 14:26
    Şimdi, Thomas More'un temel gelir
    hakkında yazmasından 500 yıl sonra
  • 14:26 - 14:30
    ve George Orwell'in yoksulluğun gerçek
    doğasını keşfetmesinden 100 yıl sonra
  • 14:30 - 14:32
    hepimiz dünya görüşümüzü değiştirmeliyiz,
  • 14:32 - 14:35
    çünkü yoksulluk bir
    karakter eksikliği değildir.
  • 14:36 - 14:38
    Yoksulluk nakit eksikliğidir.
  • 14:39 - 14:41
    Teşekkür ederim.
  • 14:41 - 14:45
    (Alkışlar)
Title:
Yoksulluk karakter eksikliği değil; nakit eksikliğidir
Speaker:
Rutger Bregman
Description:

"Fikirler dünyayı değiştirebilir ve değiştiriyor da" diyen tarihçi Rutger Bregman, davasını kışkırtıcı bir olayla paylaşıyor: Garantili temel gelir. 500 yıllık geçmişi olan bir fikir ve gerçekten işe yarayan unutulmuş modern bir deney hakkında bilgi sahibi olun ve yoksulluktan tamamen kurtulduğumuzda ne kadar enerji ve yetenek kazanacağımızı düşünün.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:58

Turkish subtitles

Revisions