Yalnızlığınızda yalnız değilsiniz
-
0:01 - 0:03Merhaba,
-
0:03 - 0:05sizi biriyle tanıştırmak istiyorum.
-
0:05 - 0:08Bu Jomny.
-
0:08 - 0:09Aslında Jonny
-
0:09 - 0:11ama yanlışlıkla "m" ile telaffuz edilmiş
-
0:11 - 0:13çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz.
-
0:13 - 0:15Jomny bir uzaylı
-
0:15 - 0:18ve insanlar üzerinde çalışma göreviyle
dünyaya gönderilmiş. -
0:18 - 0:22Kaybolmuş, yalnız
ve evden uzakta hissediyor. -
0:22 - 0:26Sanırım hepimiz böyle hissetmişizdir
-
0:26 - 0:27ya da en azından
ben böyle hissetmiştim. -
0:27 - 0:30Hayatımda, özellikle uzaylı gibi
hissettiğim bir dönemde -
0:30 - 0:32bu uzaylıyla ilgili bir hikâye yazmıştım.
-
0:32 - 0:36Cambridge'e yeni taşınmış
ve MIT'de doktora programına başlamıştım. -
0:36 - 0:42Herkesten uzakta ve korkmuş hissediyordum,
buraya ait değilmişim gibi geliyordu. -
0:42 - 0:44Ama bir çeşit cankurtaranım vardı.
-
0:44 - 0:50Mesela yıllarca espriler yazdım
ve onları sosyal medyada paylaştım -
0:50 - 0:53ve zaman geçtikçe
bunu daha çok yaptığımı fark ettim. -
0:54 - 0:58Birçok kişiye göre internet,
yalnız bir yer olabilir. -
0:58 - 1:02Sürekli seslendiğiniz
ama kimsenin dinlemediği, -
1:02 - 1:06büyük, sonsuz ve genişleyen
bir boşluk gibi hissettirebilir. -
1:07 - 1:10Buna rağmen boşlukla konuşmak
beni rahatlattı. -
1:10 - 1:15Duygularımı boşlukla paylaştıkça
zamanla boşluk cevap vermeye başladı. -
1:16 - 1:20Meğer boşluk, o sonsuz
ve yalnız enginlik değilmiş. -
1:20 - 1:22Hatta her çeşit insanla doluymuş;
-
1:22 - 1:25aynı benim gibi boşluğa bakan
ve duyulmak isteyen insanlarla. -
1:26 - 1:31Sosyal medya birçok kötü şeye neden oldu,
bunu inkâr etmiyorum. -
1:31 - 1:34Herhangi bir zamanda çevrim içi olmak,
-
1:34 - 1:37çok fazla üzüntü, öfke
ve şiddet hissetmeye neden olur. -
1:37 - 1:39Dünyanın sonu gelmiş gibi hissettirir.
-
1:39 - 1:41Ama aynı zamanda bir çelişkideyim
-
1:41 - 1:44çünkü yakın arkadaşlarımın çoğunun
-
1:44 - 1:48aslında internette tanıştığım
kişiler olduğunu yadsıyamam. -
1:48 - 1:53Sanırım bunun nedeni biraz da
sosyal medyanın itiraf etme doğası. -
1:54 - 1:59Sanki kişisel, samimi
ve gizli bir günlük yazıyorsunuz gibi -
1:59 - 2:02ama aynı zamanda tüm dünyanın
bunu okumasını istiyorsunuz. -
2:02 - 2:05Galiba bunun eğlenceli yönü,
-
2:05 - 2:10bizden tamamen farklı olan insanların
bakış açılarını deneyimleyebiliyor olmamız -
2:11 - 2:12ve bazen bu iyi bir şey.
-
2:12 - 2:15Örneğin, Twitter'a ilk katıldığımda
-
2:15 - 2:20takip ettiğim birçok kişinin,
mental sağlık ve terapiye gitmekle ilgili -
2:20 - 2:25bu konu yüz yüze konuşulurken hissedilen
utanç olmadan konuştuğunu fark ettim. -
2:26 - 2:29Aralarında, mental sağlıkla
ilgili konuşmak normalleşmişti, -
2:29 - 2:34ve terapiye gitmenin bana da
yardım edeceğini fark etmemi sağladılar. -
2:34 - 2:40Tüm bu konuları internette
herkesin önünde açıkça konuşmak -
2:40 - 2:43birçok insan için
korkunç bir fikir olabilir. -
2:43 - 2:48Mükemmel ve tamamen biçimlenmeden
çevrim içi olmak, -
2:48 - 2:52birçok insana göre çok korkunç bir şey.
-
2:52 - 2:56Ama bence aslında internet,
bilmemek için güzel bir yer olabilir -
2:56 - 3:00ve sanırım bu duruma
heyecanla yaklaşabiliriz -
3:00 - 3:04çünkü eksikliğinizi, kırılganlığınızı
ve güvensizliğinizi -
3:04 - 3:08başka insanlarla paylaşmak önemli bir şey.
-
3:08 - 3:12[Tüm bu katlarımın altında daha küçük,
daha korkmuş bir soğan var] -
3:12 - 3:17Birisi üzgün, korkmuş
veya yalnız hissettiğini paylaştığında -
3:17 - 3:19bu benim daha az
yalnız hissetmemi sağlıyor, -
3:19 - 3:22yalnızlığımı azaltarak değil
-
3:22 - 3:26ama yalnız hissetmekte
tek başıma olmadığımı göstererek. -
3:26 - 3:30Yazar ve ressam olarak ben,
savunmasız olmanın rahatlığını -
3:30 - 3:35toplumsal ve birbirimizle paylaştığımız
bir şey hâline getirmekle ilgileniyorum. -
3:35 - 3:38İçsel şeyleri dışsal hâle getirmek
konusunda heyecanlıyım. -
3:38 - 3:42Dile getiremediğim görünmez
kişisel duygularıma ışık tutmak, -
3:42 - 3:44onları dile getirmek
-
3:44 - 3:47ve başkalarının kendi duygularını
dile getirmelerine yardım eder umuduyla -
3:47 - 3:50bu duygularımı başka insanlarla
paylaşmak için heyecanlıyım. -
3:51 - 3:53Bunun büyük bir şey gibi
geldiğini biliyorum -
3:53 - 3:58ama bütün bunları küçük, ulaşılabilir
paketler hâline getirmek istiyorum -
3:58 - 4:00çünkü onları daha küçük parçalar
hâline getirirsek -
4:00 - 4:03daha ulaşılabilir ve daha eğlenceli
olurlar diye düşünüyorum. -
4:03 - 4:07Böylece, paylaştığımız insanlığı görmemize
daha çok yardımcı olabilirler. -
4:07 - 4:09Bazen kısa bir hikâye olurlar;
-
4:09 - 4:13bazen sevimli çizimlerin olduğu
bir kitap olurlar; -
4:13 - 4:17bazense internette paylaşacağım
saçma bir espri olurlar. -
4:17 - 4:21Örneğin birkaç ay önce,
bir uygulama fikri paylaşmıştım. -
4:21 - 4:22Köpek gezdirme servisi gibi bir şeydi.
-
4:22 - 4:27Kapınıza bir köpek geliyor
ve onu gezdirmek için evden çıkıyorsunuz. -
4:27 - 4:29(Gülüşmeler)
-
4:30 - 4:34Eğer aranızda uygulama geliştiricisi varsa
lütfen konuşmamdan sonra beni bulun. -
4:35 - 4:38Veya başka bir örnek,
her eposta gönderişimde huzursuzlanıyorum. -
4:38 - 4:39"En iyi" diye bitirdiğimde
-
4:39 - 4:42bu, "Elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması -
4:42 - 4:44ve bu da "Lütfen benden nefret etme,
-
4:44 - 4:47yemin ederim elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması. -
4:47 - 4:49Başka bir örnek,
klasik espriye benim cevabım: -
4:49 - 4:53Eğer ölü ya da canlı biriyle yemeğe
gidebilseydim giderdim. Çok yalnızım. -
4:53 - 4:55(Kahkahalar)
-
4:58 - 5:03Çevrim içinde bu tür şeyler paylaştığımda
tepkilerin çok benzer olduğunu görüyorum. -
5:03 - 5:06İnsanlar bir kahkahayı ve bu hissi
paylaşmak için bir araya geliyorlar -
5:06 - 5:08ve aynı hızla dağılıyorlar.
-
5:08 - 5:10(Gülüşmeler)
-
5:10 - 5:13Evet, beni bir kez daha
yalnız bırakıyorlar. -
5:14 - 5:19Ama sanırım bazen bu küçük buluşmalar
oldukça anlamlı olabilir. -
5:19 - 5:22Örneğin mimarlık bölümünden
mezun olup Cambridge'e taşındığımda -
5:22 - 5:24Şu soruyu paylaşmıştım:
-
5:24 - 5:28"Hayatınızda kaç kişiyle daha şimdiden
son konuşmanızı yaptınız?" -
5:29 - 5:33Bunu sorarken başka şehirlere,
hatta başka ülkelere taşınan arkadaşlarımı -
5:33 - 5:37ve onlarla iletişimde kalmanın
ne kadar zor olacağını düşünüyordum. -
5:37 - 5:41Ama diğer insanlar kendi deneyimlerini
paylaşarak cevap vermeye başladılar. -
5:41 - 5:44Birileri, kavga ettikleri
aile bireylerini anlattı. -
5:44 - 5:48Birisi, kendisi için değerli olan
ve aniden ölen birinden bahsetti. -
5:49 - 5:53Bir başkası, uzaklara taşınan
okul arkadaşları hakkında konuştu. -
5:53 - 5:56Ama sonra çok hoş bir şey olmaya başladı.
-
5:56 - 5:57Sadece bana cevap vermek yerine,
-
5:57 - 6:01birbirlerine de cevap vermeye,
birbirleriyle konuşmaya başladılar. -
6:01 - 6:04Deneyimlerini paylaştılar,
birbirlerini teselli ettiler -
6:04 - 6:07ve bir süredir
konuşmadıkları arkadaşlarıyla -
6:07 - 6:10ya da kavga ettikleri
aile bireyleriyle konuşmaları için -
6:10 - 6:11birbirlerini cesaretlendirdiler.
-
6:11 - 6:16Zamanla bu minik mikrotopluluk oluştu.
-
6:16 - 6:21Bu destek grubu, her türden insanın
bir araya gelmesiyle oluşmuştu. -
6:22 - 6:25Bence her çevrim içi paylaşım yaptığımızda
-
6:25 - 6:29böyle minik mikrotoplulukların
oluşma ihtimali var. -
6:29 - 6:35Her tür farklı varlığın bir araya gelme
ve yakınlaşma ihtimali var. -
6:35 - 6:40Bazen internetin pisliği içinde
kafa dengi bir arkadaşa rastlarsınız. -
6:41 - 6:49Bu, bazen yorumlara bakarken kibar, komik
veya anlayışlı bir yorum bulduğunuzda; -
6:50 - 6:55bazen birini takip edecekken onun
sizi çoktan takip ettiğini gördüğünüzde; -
6:55 - 6:59bazense gerçek hayatta
tanıdığınız birinin hesabına bakarken -
6:59 - 7:01kendi yazdıklarınızı
ve onun yazdıklarını okuyup -
7:01 - 7:07sizi ona yakınlaştıran birçok ortak
yönünüzün olduğunu fark ettiğinizde olur. -
7:07 - 7:09Bazen, eğer şanslıysanız
-
7:09 - 7:12başka bir uzaylıyla karşılaşırsınız.
-
7:13 - 7:15[İki uzaylı, yabancı bir ortamda
karşılaştıklarında -
7:15 - 7:17daha az evden uzakta hissederler.]
-
7:17 - 7:18Ama ben de endişeliyim
-
7:18 - 7:22çünkü hepimiz biliyoruz ki
genellikle internet böyle hissettirmez. -
7:22 - 7:28Hepimiz biliyoruz ki genellikle internet,
birbirimizi yanlış anladığımız, -
7:28 - 7:31birbirimizle ters düştüğümüz
-
7:33 - 7:36ve her türlü karmaşa, çığlık, bağırış
-
7:36 - 7:38ve haykırışın olduğu
bir yer gibi hissettirir. -
7:38 - 7:42Her şeyden çok fazla barındırıyormuş gibi,
kaos gibi hissettirir -
7:42 - 7:46ve ben bu kötü yönleri, iyiyle
nasıl uzaklaştıracağımı bilmiyorum -
7:46 - 7:52çünkü bildiğimiz ve gördüğümüz gibi
kötü yönler canımızı gerçekten yakabilir. -
7:52 - 7:57Gördüğüm kadarıyla, çevrim içi boşluklarda
yaşamak için kullandığımız platformlar -
7:57 - 8:00bilerek ya da bilmeyerek
öyle bir şekilde tasarlanmış ki, -
8:00 - 8:04tacize ve kötüye kullanmaya izin veriyor,
yanlış bilgi yayıyor. -
8:04 - 8:08Nefrete, nefret söylemlerine
ve bundan doğan şiddete olanak tanıyor -
8:08 - 8:10ve sanırım mevcut platformların hiçbiri
-
8:10 - 8:13bunu ifade etmek ve düzeltmek için
yeteri kadar uğraşmıyor. -
8:13 - 8:16Ama yine de, ve sanırım maalesef,
-
8:16 - 8:20başka birçok kişi gibi,
hâlâ bu çevrim içi boşluklara çekiliyorum, -
8:20 - 8:24çünkü bazen herkes oradaymış gibi geliyor.
-
8:24 - 8:28Bazen aptal ve salak hissediyorum,
-
8:28 - 8:33böyle zamanlarda insan ilişkilerinin
böyle küçük anlarına değer verdiğim için. -
8:33 - 8:41Ama her zaman, bu küçük insanlık anlarının
gereksiz olmadığı düşüncesiyle çalıştım. -
8:41 - 8:44Bu anlar, dünyadan geri çekiliş değil,
böyle boşluklara gelmemizin nedeni. -
8:44 - 8:49Önemli ve son derece gerekliler
ve bize hayat veriyorlar. -
8:50 - 8:56Düşündüğümüz kadar yalnız olmadığımızı
gösteren minik, geçici sığınaklar. -
8:58 - 9:01Yani evet, hayat zor olsa da,
herkes üzgün olsa da -
9:01 - 9:03ve bir gün ölecek olsak da...
-
9:03 - 9:05[Bak, hayat kötü, herkes üzgün.
-
9:05 - 9:08Hepimiz bir gün öleceğiz
ama çoktan bu şişme şatoyu aldım. -
9:08 - 9:10Yani şimdi ayakkabılarını çıkaracak mısın
çıkarmayacak mısın?] -
9:10 - 9:15Sanırım bu durumda metaforik şişme şato,
-
9:15 - 9:20gerçekten de diğer insanlarla olan
ilişkimiz ve bağlantımız. -
9:23 - 9:30Üzgün ve umutsuz hissettiğim bir gece,
boşluğa, yalnız karanlığa doğru bağırdım -
9:30 - 9:33ve "Bu noktada, sosyal medyaya girmek,
-
9:33 - 9:37dünyanın sonu geldiğinde birinin
elini tutmak gibi hissettiriyor." dedim. -
9:37 - 9:39Bu sefer, boşluğun cevap vermesi yerine,
-
9:39 - 9:45bana cevap veren ve sonra birbirleriyle
konuşan insanlar göründü -
9:46 - 9:49ve yavaş yavaş bu küçük topluluk oluştu.
-
9:49 - 9:51Herkes bir araya gelip el ele tutuştu.
-
9:52 - 9:58Böyle tehlikeli ve güvensiz zamanlarda,
tam da böyle zamanlarda, -
9:58 - 10:03diğer insanlara tutunmalıyız
diye düşünüyorum -
10:03 - 10:07ve bunun küçük anılardan oluşan
küçük bir şey olduğunu biliyorum -
10:07 - 10:12ama bence bu, karanlığın içinde
minicik bir ışık. -
10:12 - 10:14Teşekkür ederim.
-
10:14 - 10:18(Alkışlar)
-
10:18 - 10:19Teşekkür ederim.
-
10:19 - 10:23(Alkışlar)
- Title:
- Yalnızlığınızda yalnız değilsiniz
- Speaker:
- Jonny Sun
- Description:
-
Yalnızlığınız, üzüntünüz ve korkunuzla ilgili açık ve savunmasız olmak, teselli bulmanıza ve daha az yalnız hissetmenize yardım edebilir, diyor yazar ve ressam Jonny Sun. Kendine özgü çizimleriyle dolu içten konuşmasında, yabancı gibi hissetmekle ilgili yazdığı hikâyelerin, bir topluma katılmada ve karanlıkta minik bir ışık bulmada kendisine nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 10:36
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Aycan Kulluk accepted Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness | ||
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for You are not alone in your loneliness |