Deniz askerliğinden oyunculuğa olan yolculuğum
-
0:01 - 0:03"1/1 Weapons Company" (bölük)'nin
-
0:03 - 0:0581 timi ile Camp Pendleton, Kaliforniya'da
-
0:05 - 0:06deniz askeriydim.
-
0:06 - 0:07Oorah!
-
0:07 - 0:08Seyirci: Oorah!
-
0:08 - 0:09(Kahkahalar)
-
0:09 - 0:1211 Eylül'den birkaç ay sonra katıldım,
-
0:12 - 0:15sanırım o zamanlar
ülkedeki çoğu insanda olduğu gibi -
0:15 - 0:18vatanseverlik ve intikam
hisleriyle doluydum -
0:18 - 0:21ve hiçbir şey yapmıyor olduğum
gerçeğine bağlı olarak, -
0:21 - 0:22bir şey yapmak istiyordum.
-
0:22 - 0:2617 yaşımdaydım, liseden henüz önceki
yaz mezun olmuştum, -
0:26 - 0:27büyüdüğüm Kuzey Indiana'da
-
0:27 - 0:29Mishawaka denilen
küçük bir kasabada -
0:29 - 0:32ailemin evinin arka odasında
kira ödeyerek yaşıyordum. -
0:32 - 0:35İlgilenenler için bunu
daha sonra heceleyebilirim. -
0:35 - 0:36(Kahkahalar)
-
0:36 - 0:40Mishawaka birçok güzel şey olabilir,
fakat dünyanın kültür merkezi olamaz, -
0:40 - 0:43bu yüzden benim tiyatro
ve sinema filmleriyle tek karşılaşmam -
0:43 - 0:44lisede aldığım sahnelerle ve
-
0:44 - 0:47Blockbuster Video, huzur
içinde uyusun, ile sınırlıydı. -
0:47 - 0:48(Kahkahalar)
-
0:48 - 0:49Aktörlük konusunda öylesine ciddiydim ki
-
0:49 - 0:52lisede son sınıftayken Juilliard'da
mülakatlara katılmıştım, -
0:52 - 0:53kazanamadım,
-
0:53 - 0:57üniversitenin bana göre olmadığına karar
verdim ve başka hiçbir yere başvurmadım -
0:57 - 0:58ki bu dâhiyane bir hareketti.
-
0:58 - 1:01Bunu, hakkında, aktörlerin Los Angeles'a
-
1:01 - 1:03yanlarında sadece yedi
dolarla falan taşınıp, -
1:03 - 1:06iş buldukları ve başarılı kariyerler
yaptıkları gibi hikâyeler duyduğum -
1:06 - 1:08Hail Mary LA oyunculuk
efsanesine de yaptım. -
1:08 - 1:11Arabam bozulmadan önce
Amarillo, Teksas'a kadar gitmiştim. -
1:11 - 1:13Bütün paramı onu tamir ettirmeye harcadım,
-
1:13 - 1:14sonunda Santa Monica'daydım --
-
1:14 - 1:16Los Angeles'ta bile değil --
-
1:16 - 1:18basitçe, sahilde boş boş dolaşarak
48 saat kaldım, -
1:18 - 1:20arabama bindim, eve sürdüm,
-
1:20 - 1:22böylece oyunculuk
kariyerim de bitmişti, yani.. -
1:22 - 1:22(Kahkahalar)
-
1:22 - 1:24On yedi, Mishawaka ...
-
1:24 - 1:27ailenin evi, kira ödemek,
elektrikli süpürge satmak ... -
1:27 - 1:29tele-pazarlamacılık,
-
1:29 - 1:32yerel 4-H fuar alanlarında çimleri biçmek.
-
1:32 - 1:34Eylül 2001'e girerken dünyam buydu.
-
1:34 - 1:36Ayın 11'inden sonra,
-
1:36 - 1:38aşırı bir görev anlayışı hissederek
-
1:38 - 1:40ve genel anlamda kendime,
ebeveynlerime, devlete karşı -
1:40 - 1:41çok sinirli bir hâlde,
-
1:41 - 1:43özgüvensiz, saygıdeğer bir iş olmadan,
-
1:43 - 1:47Kaliforniya'ya gidip gelirken arabada
götürdüğüm dandik mini buzdolabım -- -
1:47 - 1:49Marine Corps'a katıldım ve orayı
çok sevdim. Deniz askeri olmayı sevdim. -
1:49 - 1:52Bu, hayatımda yaptığım ve en çok gurur
duyduğum şeylerden biri. -
1:52 - 1:54Silahları ateşlemek havalıydı,
-
1:54 - 1:56pahalı şeyleri sürmek ve
patlatmak harikaydı. -
1:56 - 1:59Fakat fark ettim ki,
Marine Corps'u en çok -
1:59 - 2:02katıldığım zamanlar en az
aradığım şeyler için sevmiştim -
2:02 - 2:03ki onlar insanlardı,
-
2:03 - 2:05bu garip ahbaplarla --
Birleşik Devletler'in bir kesitinden -
2:05 - 2:08karakterler grubu--
-
2:08 - 2:11görünüşte hiçbir ortak noktamız yoktu.
-
2:11 - 2:12Ve zamanla,
-
2:12 - 2:14beni askeriyeye yönelten
-
2:14 - 2:16tüm o politik ve kişisel
gösterişler son buldu -
2:16 - 2:20ve benim için, Marine Corps
arkadaşlarımla eş anlamlı oldu. -
2:20 - 2:22Sonra, hizmetimden birkaç yıl
-
2:22 - 2:24ve Irak'a konuşlandırılmadansa
aylar sonra, -
2:24 - 2:27bir dağ bisikleti kazasında göğüs
kafesimi yerinden çıkarttım -
2:27 - 2:29ve tıbben ayrılmak zorundaydım.
-
2:29 - 2:31Askeriyede hiç bulunmamış olanlar
bunu anlamakta zorlanabilir, -
2:31 - 2:35fakat Irak'a ya da Afganistan'a
konuşlandırılmayacağımın söylenmesi -
2:35 - 2:36benim için oldukça yıkıcı oldu.
-
2:36 - 2:39Askerî hastaneden bir sedyenin üzerinde
çıkışım ve bütün timimin dışarıda -
2:39 - 2:43iyi olup olmadığımı görmek için bekleyişi
çok net bir şekilde gözlerimin önünde. -
2:43 - 2:45Ve sonrasında, aniden,
tekrar bir sivil olmuştum. -
2:45 - 2:48Oyunculuğa bir şans daha vermek
istediğimi biliyordum, -
2:48 - 2:49çünkü --yineliyorum, bu benim--
-
2:49 - 2:53bana göre askeriyeyle karşılaştırıldığında
sivil problemleri hafifti. -
2:53 - 2:56Demek istediğim, şu an cidden
neyden şikâyet edebilirsiniz ki? -
2:56 - 2:57"Burası çok sıcak,
-
2:57 - 2:59birisi klimayı çalıştırmalı."
-
2:59 - 3:01"Kahve kuyruğu fazla uzun."
-
3:01 - 3:03Ben bir deniz askeriydim,
-
3:03 - 3:05nasıl hayatta kalınabileceğini biliyordum.
-
3:05 - 3:06New York'a gidecek ve aktör olacaktım.
-
3:06 - 3:09Eğer hiçbir şey işe yaramazsa,
Central Park'ta yaşayacak ve -
3:09 - 3:11Panera Bread'in arkasında
çöpten eşya toplayacaktım. -
3:11 - 3:14Juilliard için tekrar mülakata katıldım
ve bu sefer şanslıydım, alındım. -
3:14 - 3:18Fakat askeriyeden sivilliğe olan
geçişin bu kadar karmaşık oluşu -
3:18 - 3:19beni şaşırtmıştı.
-
3:19 - 3:22Görece sağlıklıydım; zihinsel ya da
fiziksel yaralanmaya ek olarak -
3:22 - 3:24o süreçten geçmeyi hayal bile edemiyorum.
-
3:24 - 3:25Ama ne olursa olsun, zordu.
-
3:25 - 3:28Kısmen sebebi, oyunculuk okulundaydım --
-
3:28 - 3:31Arkadaşlarım deniz aşırı yerlerde
bensiz hizmet ederken, -
3:31 - 3:34ses ve konuşma derslerine girmeyi, odanın
gerisine hayali enerji topları fırlatmayı, -
3:34 - 3:37kendimi dünyaya getirdiğim oyunculuk
egzersizlerini yapmayı -- -
3:37 - 3:39(Kahkahalar)
-
3:39 - 3:40doğru bulamıyordum.
-
3:40 - 3:43Fakat aynı zamanda, kısmen de
askeriyede öğrendiğim şeyleri -
3:43 - 3:45sivil durumlara nasıl
uygulayacağımı bilmiyordum. -
3:45 - 3:48Demek istediğim hem pratikte
hem de duygusal olarak. -
3:48 - 3:50Pratikte, bir iş edinmek zorundaydım.
-
3:50 - 3:52Ve ben bir piyade deniz askeriydim,
-
3:52 - 3:55makineli silahları ateşlediğiniz ve
havan topları fırlattığınız bir yer. -
3:55 - 3:58Bu becerileri sivil dünyasına
geçirebileceğiniz çok fazla yer yok. -
3:58 - 4:01Duygusal olarak,
anlamı bulmakta zorlandım. -
4:01 - 4:03Askeriyede, her şeyin bir anlamı vardı.
-
4:03 - 4:05Yaptığınız her şey ya
geleneklerle demlenmiş, -
4:05 - 4:07ya da pratik bir amaç taşımaktaydı.
-
4:07 - 4:08Sahrada sigara içemezsiniz,
-
4:08 - 4:10çünkü pozisyonunuzu belli
etmek istemezsiniz. -
4:10 - 4:13Yüzünüze dokunamazsınız --
Kişisel bir sağlık ve hijyen -
4:13 - 4:14seviyesi geliştirmelisiniz.
-
4:14 - 4:18"Bayraklar" oynadığında, sizden önce
giden insanlara karşı saygı duymadan -
4:18 - 4:19bununla karşılaşıyorsunuz.
-
4:19 - 4:21Böyle yürü, şöyle konuş, bu yüzden.
-
4:21 - 4:23Üniformanızın burgatasına kadar
bakımı yapılırdı. -
4:23 - 4:25Bu kurallara ne kadar dikkatli uyduğunuz
-
4:25 - 4:28ne çeşit bir deniz askeri olduğunuzu
açıkça gösteriyordu. -
4:28 - 4:30Rütbeniz geçmişiniz ve
kazandığınız saygı hakkında -
4:30 - 4:31bir şeyler söylüyordu.
-
4:31 - 4:33Sivillerin dünyasında rütbe yoktu.
-
4:33 - 4:34Burada farklı bir insandınız
-
4:34 - 4:38ve ben sürekli tüm ederimi tekrar
kanıtlamak zorundaymışım gibi hissettim. -
4:38 - 4:40Ve ben üniformalıyken sivillerin bana
gösterdiği saygı, -
4:40 - 4:42üniformayı çıkarttığımda yok oluyordu.
-
4:42 - 4:43Bir...
-
4:43 - 4:45topluluk anlayışı yok gibi görünüyorken,
-
4:45 - 4:48askeriyede, bu topluluk
anlayışını hissetmiştim. -
4:48 - 4:50Sivil dünyasında kaç kez
-
4:50 - 4:53en yakın arkadaşlarınızla beraber
ölüm-kalım durumlarında kaldınız -
4:53 - 4:56ve onlar sürekli sizi
terk etmeyeceklerini kanıtladılar? -
4:56 - 4:58Ve bu sırada oyunculuk okulunda...
-
4:58 - 4:59(Kahkahalar)
-
5:01 - 5:02Gerçekten, ilk defa,
-
5:02 - 5:04askeriyeyle alakası olmayan,
-
5:04 - 5:07ama bir şekilde askeriye
tecrübelerimi bana daha önce -
5:07 - 5:09tanımlanamaz gibi gelen
bir şekilde yansıtan -
5:09 - 5:11oyunlar, karakterler ve
sahneler keşfediyordum. -
5:11 - 5:13İlk defa duyguları sözlere
dökebildiğim ve bunun -
5:13 - 5:16ne kadar değerli bir araç
olduğunu fark ettiğim için -
5:16 - 5:18daha az agresif bir
hâle geldiğimi hissettim. -
5:18 - 5:20Askeriyedeki zamanlarımı yansıtırken,
-
5:20 - 5:22ilk düşündüğüm şeyler
basmakalıp talimler -
5:22 - 5:25ve bunun disiplini ve acısı olmuyordu;
-
5:25 - 5:28daha çok, küçük, samimi insani anlar,
-
5:28 - 5:29harika hislerin hatıraları,
-
5:29 - 5:32ailelerini özlediği için
asker kaçağı olan arkadaşlar, -
5:32 - 5:33boşanan arkadaşlar,
-
5:33 - 5:35beraber gülmek beraber ağlamak,
-
5:35 - 5:38hepsi askeriyenin perde arkasında.
-
5:38 - 5:40Arkadaşlarımı bu durumlarla
boğuşurken gördüm -
5:40 - 5:43ve bunun hakkındaki duygularımızı
ifade edemeyerek, -
5:43 - 5:46bunun onlarda ve kendimde
yarattığı gerginliği izledim. -
5:46 - 5:49Askeriye ve tiyatro toplulukları
aslında çok benzerdir. -
5:49 - 5:53Kendilerinden daha büyük bir görevi
başarmaya çalışan bir grup insan var, -
5:53 - 5:54sizinle alakalı değil.
-
5:54 - 5:57Bir rolünüz var, takım içindeki rolünüzü
bilmek zorundasınız. -
5:57 - 5:59Her takımın bir
lideri ya da yönetmeni var; -
5:59 - 6:02bazen akıllı olurlar, bazense olmazlar.
-
6:02 - 6:04Kısa bir süre içinde bu tamamen
-
6:04 - 6:06yabancı insanlarla samimiyet
kurmak zorundasınız; -
6:06 - 6:08özdisiplin, özbakım.
-
6:08 - 6:12Düşündüm ki, meslekleri göz önüne
alındığında, askeriyedeyken zorla gittiğim -
6:12 - 6:15hepsi iyi niyetli fakat biraz
incitici olaylardı; -
6:15 - 6:18popüler kültür hakkında bir
soru cevapladığınız ve -
6:18 - 6:21eğer doğru bilirseniz
bir buluşma kazandığınız, -
6:21 - 6:25ki o da çoktan evlenmiş
ve hamile amigo kızlarla, -
6:25 - 6:27amigo kızlara karşı bir
şey yok onları severim, -
6:27 - 6:29şaperon eşliğinde
güverte geçidinde bir yürüyüştü, -
6:29 - 6:32"Bir San Diego Şarjör Amigosu
ile Buluşma Kazanın" gibi, -
6:32 - 6:34zoraki eğlence olaylarından
-
6:34 - 6:36daha düşündürücü şeylerle baş edebilecek,
-
6:36 - 6:39insanları eğlendirebilecek bu iki
farklı gibi görünen topluluğu kombinleyen -
6:39 - 6:41bir alan yaratmak ne kadar harika olurdu.
-
6:41 - 6:45Aşağılayıcı olmadan
ulaşılabilir olan karakterler yoluyla -
6:45 - 6:50sunulan bir tiyatro olsaydı
ne kadar harika olurdu, asıl nokta buydu. -
6:50 - 6:53Bunu yapmaya çalıştığımız,
Silahlı Güçlerde Sanat'ı -
6:53 - 6:57bu iki, farklıymış gibi görünen
topluluğu birleştirmeye çalıştığımız -
6:57 - 6:58kâr amacı gütmeyen kuruluşu başlattık.
-
6:58 - 7:02Bir oyun ya da çağdaşımız olan ve tıpkı
askeriye izleyicisi gibi yaş ve ırk olarak -
7:02 - 7:06ayrı düşen Amerikan oyunlarından
monologlar seçeriz, bir grup inanılmaz -
7:06 - 7:08tiyatro eğitimi almış aktörü alırız,
-
7:08 - 7:10onları inanılmaz materyallerle donatırız,
-
7:10 - 7:13üretim maliyetini olabildiği kadar
düşük tutarız -- -
7:13 - 7:16set yok, kostüm yok,
ışık yok, sadece okuyoruz -- -
7:16 - 7:18hepsi tüm vurguyu dile yapmak
-
7:18 - 7:21ve tiyatronun her durumda
yapılabileceğini göstermek için. -
7:21 - 7:24Tamamen yabancılarla dolu bir odaya girmek
-
7:24 - 7:27ve kendimize insanlığımızı hatırlatmak,
-
7:27 - 7:28bu çok güçlü bir şey
-
7:28 - 7:30ve kendinizi ifade etmek omzunuzdaki
-
7:30 - 7:31tüfek kadar güçlü bir alet.
-
7:31 - 7:35Askeriye gibi kısaltmaların kısaltmalarına
sahip olmakla gurur duyan -
7:35 - 7:37bir organizasyon için,
-
7:37 - 7:40iş, ortaklaşa bir deneyimi
ifade etmeye geldiğinde -
7:40 - 7:41kendinizi kaybedebilirsiniz.
-
7:41 - 7:43Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla
-
7:43 - 7:45donatmak için ülkemizi koruyanlardan
-
7:45 - 7:47daha iyi bir topluluk düşünemiyorum.
-
7:47 - 7:49Tüm Birleşik Devletler'e ve
tüm dünyaya yayıldık, -
7:49 - 7:51Bethesda, Maryland'daki Walter Reed'den,
-
7:51 - 7:54Camp Pendleton'a,
Kuveyt'teki Camp Arifjan'a, -
7:54 - 7:55USAG Bavaria'ya,
-
7:55 - 7:57ara sıra New York'taki
Broadway tiyatrolarına. -
7:57 - 8:00Getirdiğimiz oyun
sergileyen sanatçılar için, -
8:00 - 8:02bu, onların başka türlü
karşılaşamayacakları, -
8:02 - 8:03kültüre açılan bir pencereydi.
-
8:03 - 8:05Ve askeriye için, birebir aynısıydı.
-
8:05 - 8:07Son altı yıldır bunu yapıyor olduğumdan,
-
8:07 - 8:10hiçbir zaman oyunculuğun birçok
şey demek olduğunu unutmuyorum. -
8:10 - 8:13O bir beceri, politik bir eylem,
o bir iş, o -- -
8:13 - 8:16size en çok uyan sıfat hangisiyse o.
-
8:16 - 8:17Ama aynı zamanda da bir hizmet.
-
8:17 - 8:19Hizmetimi bitirmek zorunda kalmadım,
-
8:19 - 8:23yani ne zaman bu nihai hizmet
sektörüne, askeriyeye hizmette bulunsam, -
8:23 - 8:24benim için, yeniden --
-
8:24 - 8:26bundan daha iyi olan pek bir şey yok.
-
8:26 - 8:28Teşekkürler.
-
8:28 - 8:32(Alkışlar)
-
8:32 - 8:36Marco Ramirez'den bir parça
-
8:36 - 8:39olan "Ben Batman Değilim"i
oynuyor olacağız. -
8:39 - 8:41İnanılmaz bir aktör, çok iyi bir
arkadaşım, Jesse Perez -
8:41 - 8:43okuyor olacak
-
8:43 - 8:45ve birkaç saat önce tanıştığım
Matt Johnson. -
8:45 - 8:47Onlar ilk kez bunu beraber yapacaklar,
-
8:47 - 8:48bakalım nasıl olacak.
-
8:48 - 8:50Jesse Perez ve Matt Johnson.
-
8:50 - 8:54(Alkışlar)
-
9:01 - 9:02Jesse Perez: Gece yarısı
-
9:02 - 9:05ve gökyüzü deli gibi parlıyor,
radyoaktif kırmızı. -
9:05 - 9:07Ve eğer gözlerini kısarsan, tüm şehri,
-
9:07 - 9:10meleklerin içeri girmesine izin vermeyen
bir böcek ağı gibi kaplayan -
9:10 - 9:13kalın bir sigara dumanı ve
uçak egzozu katmanının içinden -
9:13 - 9:14ayı görebilirsin belki.
-
9:14 - 9:15(Davullar)
-
9:15 - 9:17Ve eğer yeteri kadar yükseğe bakarsan,
-
9:17 - 9:20beni 87 katlı bir binanın çatısında
duruyorken görebilirsin. -
9:20 - 9:24Ve orada, çirkin yaratıklar ve belki de
100 yıldır öylece, ölü gibi duran -
9:24 - 9:26bozulmuş saat kulelerinin yerinde,
-
9:26 - 9:28orada ben varım.
-
9:28 - 9:29(Davul sesi)
-
9:29 - 9:31Ben çılgın Batman'im!
-
9:31 - 9:32(Davul sesi)
-
9:32 - 9:34Ve ben Batmobil'e, bataranglara
-
9:34 - 9:37ve çılgın yarasa mağaralarına
sahibim, cidden. -
9:37 - 9:38Ve tek lazım olan bir kiler
-
9:38 - 9:40ya da bir arka oda
ya da bir yangın çıkışı -
9:40 - 9:43ve Danny'nin ikinci el pantolonu gider.
-
9:43 - 9:46Ve benim, üzerimde az çok güzel duran,
fakat Arturo'lardaki zincirli çitlerde -
9:46 - 9:49dallara takıldığı için popoma
yakın bir yerde deliği olan -
9:49 - 9:51lacivert polo tişörtüm,
ama bu bir sorun değil, -
9:51 - 9:53çünkü ben o kısmı içeri sokuyorum
-
9:53 - 9:55ve böylece, her şey harika gibi.
-
9:55 - 9:57Ve o lacivert polo tişört..
O da gitti! -
9:57 - 10:00Ve ben.. ben dönüşüyorum.
-
10:00 - 10:01(Davul sesi)
-
10:01 - 10:05Ve hiç kimse ters konuştuğu için
kemerini çıkarıp, onu Batman'e sallamaz. -
10:05 - 10:05(Davul sesi)
-
10:05 - 10:07Ya da ters konuşmadığı için..
-
10:07 - 10:09Ve kimse Batman'a saf diyemez
-
10:09 - 10:11ya da aptal
-
10:11 - 10:13ya da cılız.
-
10:13 - 10:17Ve kimse Batman'in kardeşini
Doğu Taksi Şirketi'nden kovamaz, -
10:17 - 10:18çünkü onlar da kesinti yapmıyor.
-
10:18 - 10:20Çünkü onların saygı
dışında hiçbir şeyi yok. -
10:20 - 10:22Korkudan kaynaklı saygı gibi değil,
-
10:22 - 10:24saygıdan kaynaklı saygı gibi.
-
10:24 - 10:25(Kahkahalar)
-
10:25 - 10:27Çünkü kimse senden korkmuyor.
-
10:27 - 10:30Çünkü Batman kimseye karşı
tehlike arz etmiyor. -
10:30 - 10:31(Davul sesi)
-
10:31 - 10:32Asla.
(Davullar) -
10:32 - 10:35Çünkü Batman'in tek istediği
insanları korumak -
10:35 - 10:37ve belki bir gün büyükannesinin
faturalarını ödemek -
10:37 - 10:38ve mutlu ölmek.
-
10:38 - 10:40Ve belki gerçekten süper ünlü olabilmek.
-
10:40 - 10:41(Kahkahalar)
-
10:41 - 10:42Oh... ve Joker'i öldürmek.
-
10:42 - 10:43(Davullar)
-
10:43 - 10:46Bu akşam, çoğu akşam gibi, yalnızım.
-
10:46 - 10:48İzliyorum ve bekliyorum
-
10:48 - 10:50bir kartal gibi
-
10:50 - 10:51ya da bir --
-
10:51 - 10:53yo, evet, bir kartal gibi.
-
10:53 - 10:54(Kahkahalar)
-
10:54 - 10:57Ve pelerinim rüzgârla dalgalanıyor,
çünkü o çılgın gibi uzun -
10:57 - 10:58ve benim sivri kulaklarım tetikte
-
10:58 - 11:01ve bu maske de yüzümün
yarısını kapatıyor -
11:01 - 11:04ve ben göğsümde de kurşun geçirmez
bir şey var, böylece kimse beni vuramaz. -
11:04 - 11:06Ve hiç kimse -- hiç kimse! --
-
11:06 - 11:08hiç kimse şu iki şeyin
arasına giremeyecek: Batman.. -
11:08 - 11:09ve adalet.
-
11:09 - 11:11(Davullar)
(Kahkahalar) -
11:11 - 11:13Bulunduğum yerden,
-
11:13 - 11:14her şeyi duyabiliyorum.
-
11:14 - 11:16(Sessizlik)
-
11:16 - 11:18Şehirde bir yerde,
-
11:18 - 11:21çöp tenekesinden plastik köpük
kalıntıları alan yaşlı bir bayan var -
11:21 - 11:23ve ağzına birinin tükürüp
attığı susamlı tavuk parçasını -
11:23 - 11:24koyuyor.
-
11:24 - 11:28Ve bir yerlerde, iğrenç saç şekliyle
siyah laboratuvar önlüğünün içinde, -
11:28 - 11:30bir gün hepimizin neslini
tüketecek olan hastalıklara -
11:30 - 11:31tedavi bulmaya çalışan
-
11:31 - 11:32bir doktor var.
-
11:32 - 11:35Ve bir yerlerde, hademe
kıyafetinin içinde, -
11:35 - 11:38eve doğru sendeleyerek giden,
maaş çekinin yarısını 1,2 litrelik -
11:38 - 11:41çevirip açılan bira şişelerine ve
diğer yarısını da gecenin karanlığında -
11:41 - 11:45bu şehirde yapmak istedikleri şeyi yapan
insanlar tarafından tüm ışıkları -
11:45 - 11:48söndürülmüş bir caddede, bir bayanın
evinde dört saatlik bir görüşme için -
11:48 - 11:49harcamış olduğundan
-
11:49 - 11:51sersemlemiş bir adam var.
-
11:51 - 11:52Ve hademe adamdan yarım blok ötede,
-
11:52 - 11:56kendilerinden daha iyisini görmemiş,
karşılıksız iyilikçiler grubu var, -
11:56 - 11:58paslı bisiklet zinciri ve
imitasyon Louisville Sluggers'ları olan -
11:58 - 12:00hademe adamı bekliyorlar
-
12:00 - 12:03ve eğer onda bir sent bulamazlarsa
ki bulamayacaklar, -
12:03 - 12:05kollarındaki kaslar yanmaya
başlayana kadar, -
12:05 - 12:06onun dökülecek daha fazla dişi
-
12:06 - 12:08kalmayana kadar dövecekler.
-
12:08 - 12:09Ama beni hesaba katmıyorlar.
-
12:09 - 12:12Midesi tamamen bakkal markası
makarna ve peynirle -
12:12 - 12:14ve parçalara ayrılmış Viyana
sosisiyle dolu -
12:14 - 12:16Kara Şövalye'yi hesaba katmıyorlar.
-
12:16 - 12:17(Kahkahalar)
-
12:17 - 12:20Çünkü onlar benim var olmadığına
inanmayı tercih ediyorlar. -
12:20 - 12:2387 kat yukarıdan, karşılıksız
iyilikçilerden birinin -
12:23 - 12:26"Nakitleri ver!" deyişini duyabiliyorum--
evet bu kadar hızlı. -
12:26 - 12:27"Ver o lanet nakitleri!"
-
12:27 - 12:30Ve hademe adamın sarhoş sarhoş
bir şeyler gevelediğini ve -
12:30 - 12:33solduğunu görüyorum ve
87 kat yukarıdan, -
12:33 - 12:35midesinin önlüğünden fırlamaya
çalıştığını duyabiliyorum. -
12:35 - 12:38Bir anda iniyorum, deli gibi hızlı,
-
12:38 - 12:40ve karanlık gibiyim, "Huh!"
-
12:40 - 12:43Bir ampüle batarang fırlatıyorum
-
12:43 - 12:44(Zil)
-
12:44 - 12:46Ve hepsi "Noluyo lan!
-
12:46 - 12:48Işıkları kim kapattı?"
-
12:48 - 12:49(Kahkahalar)
-
12:49 - 12:51"Oradaki şey ne?"
"Noluyor?" -
12:51 - 12:52"Elindekileri bana ver, moruk!"
-
12:52 - 12:53"Bunu kimse duydu mu?"
-
12:53 - 12:57"Neyi duydu mu? Hiçbir şey yok.
Hayır, cidden -- hiç yarasa yok!" -
12:57 - 12:58Ama sonra...
-
12:58 - 13:02karşılıksız iyilikçilerden üç tanesinden
biri kafasından vuruldu -- pov! -
13:02 - 13:05Ve iki numara da kara pelerinin
içinde kör gibi sallandı, -
13:05 - 13:07onun yumruğu herhangi bir
şeye vurmadan önce. -
13:07 - 13:09Bir çöp tenekesi kapağı kaptım ve --
-
13:09 - 13:10tam karnına!
-
13:10 - 13:13Ve bir numaralı uçan tekmeyle geri döndü.
-
13:13 - 13:16Ama ben judo biliyorum ve karate de
tabii ki, o yüzden aynen şöyleydim. -
13:16 - 13:19(Davullar)
-
13:19 - 13:20İkinci!
-
13:20 - 13:21(Davullar)
-
13:21 - 13:22(Kahkahalar)
-
13:22 - 13:23(Davullar)
-
13:23 - 13:25Ama ben daha fazla hasar veremeden,
-
13:25 - 13:28ansızın bir ses duyduk "klik-klik"
-
13:28 - 13:31Ve aniden her şey sessizleşti.
-
13:31 - 13:33Bir tane karşılıksız iyilikçi
ayakta kaldı, -
13:33 - 13:35silahı tuttu ve yukarı doğrulttu,
-
13:35 - 13:37tıpkı bir İsa heykeli tutar gibi,
-
13:37 - 13:40tıpkı ayda bir delik açmakla
tehdit ediyormuş gibi. -
13:40 - 13:43Ve kafasından vurduğum,
bana uçan tekme atmaya çalışan -
13:43 - 13:45ve karnından vurduğum
diğer karşılıksız iyilikçi -
13:45 - 13:48önlerindeki karanlık şeyden
tökezleyerek kaçıyorlar. -
13:48 - 13:50Ve sarhoş adam, hademe adam,
-
13:50 - 13:53bir köşeye saklanmış,
Aziz Anthony'ye dua ediyor, -
13:53 - 13:55çünkü hatırlayabildiği tek şey bu.
-
13:55 - 13:56(Çifte davul)
-
13:56 - 13:57Ve işte ben:
-
13:57 - 13:59Gözler bembeyaz parlıyor,
-
13:59 - 14:01pelerin rüzgârda hafif hafif uçuyor.
-
14:01 - 14:02(Davul sesi)
-
14:02 - 14:03Kurşun geçirmez göğüs kabarıyor,
-
14:03 - 14:06içinden kalp atışlarım
Mors alfabesiyle şöyle diyor: -
14:06 - 14:07"Benimle dalga geç,
-
14:07 - 14:08sadece bir kere,
-
14:08 - 14:09haydi,
-
14:09 - 14:10sadece dene."
-
14:10 - 14:13Bir tane karşılıksız iyilikçi kaldı,
-
14:13 - 14:15elinde bir silah,
-
14:15 - 14:16evet, gülüyor.
-
14:16 - 14:17Kolunu indiriyor.
-
14:17 - 14:19Bana doğrultuyor
-
14:19 - 14:20ve ayı rahat bırakıyor.
-
14:20 - 14:22Tam sivri kulaklarımın arasına
doğrultuyor, -
14:22 - 14:25tıpkı hedef görevleri ve
özel takımı varmış gibi. -
14:25 - 14:28Ve hademe adam hâlâ Aziz
Anthony'yi arıyor, -
14:28 - 14:29fakat o telefonu açmıyor.
-
14:29 - 14:32Ve bir saniye için,
-
14:32 - 14:35kaybedecekmişim gibi...
-
14:35 - 14:37geliyor.
-
14:39 - 14:40Nah!
-
14:40 - 14:41(Davullar)
-
14:41 - 14:42Ateş! Ateş!
-
14:42 - 14:44"Öldürme beni, adamım!"
-
14:44 - 14:46Tokat! Bilek çatlağı! Boyun! Parçala!
-
14:46 - 14:49Deri asitle karşılaşır:
"Ahhhhh!" -
14:49 - 14:51O yerde,
-
14:51 - 14:52bense üzerinde duruyorum
-
14:52 - 14:54ve silah şu an benim ellerimde,
-
14:54 - 14:57ben silahlardan, onları tutmaktan
nefret ederim, çünkü ben Batman'im. -
14:57 - 14:58Ve, Asteriks:
-
14:58 - 14:59Batman, silahları sevmez,
-
14:59 - 15:02çünkü ebeveynleri yıllar önce
silahlar tarafından donduruldu. -
15:02 - 15:03Ama bir saniyeliğine,
-
15:03 - 15:05gözlerim bembeyaz parladı
-
15:05 - 15:06ve o şeyi tuttum,
-
15:06 - 15:07böylece karşılıksız iyilikçiyle
-
15:07 - 15:10anlayabileceği bir dilden
konuşabilecektim. -
15:10 - 15:11Klik-klik!
-
15:11 - 15:14Ve karşılıksız iyilikçiler,
emekleyip çıktıkları şey -
15:14 - 15:17artık hangi zehirli, kimyasal maddeyse
onun pis artığının içinde -
15:17 - 15:19karşılıksız kaçışçılara dönüştü.
-
15:19 - 15:21Ve artık sadece ben ve hademe
adam kalmıştık. -
15:21 - 15:23Onu kaldırdım,
-
15:23 - 15:26alnındaki teri ve ucuz parfümü sildim.
-
15:26 - 15:28Ona zarar vermemem için yalvardı
-
15:28 - 15:30ve onu hademe tişörtünün
yakasından sımsıkı yakaladım, -
15:30 - 15:32onu yüzüme yaklaştırdım,
-
15:32 - 15:34o benden uzun ama pelerin iş görüyor,
-
15:34 - 15:37böylece o dinliyordu ve
ben de gözlerinin içine bakıyordum. -
15:37 - 15:38Ona iki kelime söyledim:
-
15:38 - 15:40"Eve git."
-
15:41 - 15:43Ve gitti,
-
15:43 - 15:46her üç metrede bir omzunun üstünden
arkasını kontrol ederek. -
15:46 - 15:48Yolunun üzerinde, bir binadan
diğerine ilerledim, -
15:48 - 15:50çünkü nerede yaşadığını biliyorum.
-
15:50 - 15:52Anahtarını çıkarırken ve kapıyı açarken
-
15:52 - 15:53ellerinin titreyişini izliyordum.
-
15:53 - 15:55O daha kapıdan girmeden,
-
15:55 - 15:58ben yatağıma geri dönmüştüm.
-
15:58 - 15:59Musluğu açışını duydum
-
15:59 - 16:02ve kendisine bir bardak ılık
musluk suyu dolduruşunu. -
16:02 - 16:04Bardağı tekrar lavaboya koydu.
-
16:04 - 16:06Adımlarını duydum.
-
16:06 - 16:10Odama yaklaştıkça yavaşladı.
-
16:10 - 16:13Kapımı açtı, çılgınca yavaş.
-
16:13 - 16:16İçeri bir adım attı,
-
16:16 - 16:18ki bunu hiç yapmazdı.
-
16:18 - 16:18(Davul sesi)
-
16:19 - 16:21Hiçliğin ortasına gözlerini dikti,
-
16:21 - 16:24yüzü, yazın kaldırımların aldığı renkti.
-
16:24 - 16:26Yeni uyanıyomuşum gibi davrandım
-
16:26 - 16:28ve "Ah, naber, baba?"
-
16:28 - 16:32Hademe bana hiçbir şey demedi.
-
16:32 - 16:33Ama karanlıkta gördüm,
-
16:33 - 16:35kollarının güçsüzleştiğini gördüm
-
16:35 - 16:37ve kafasının geriye, bana doğru döndüğünü.
-
16:37 - 16:39Yüzünü görebilmem için kafasını kaldırdı,
-
16:39 - 16:41böylece gözlerini görebildim.
-
16:41 - 16:44Yanaklarından bir şeyler süzülüyordu
ama ter değildi. -
16:44 - 16:46Orada öylece durup nefes alıyordu,
-
16:46 - 16:48gözlerimin beyaz beyaz parlamasını
hatırlıyormuş gibi, -
16:48 - 16:51kurşun geçirmez göğsümü
hatırlıyormuş gibi, -
16:51 - 16:56onun benim babam olduğunu
hatırlıyormuş gibi. -
16:58 - 17:02Uzun bir süre hiçbir şey demedim.
-
17:03 - 17:05Döndü, elini kapı koluna koydu.
-
17:05 - 17:06Bana doğru bakmıyordu,
-
17:06 - 17:09fakat bana iki söz mırıldandığını duydum:
-
17:10 - 17:13"Ben, üzgünüm."
-
17:13 - 17:18Uzandım ve penceremi hafifçe açtım.
-
17:18 - 17:21Eğer yeteri kadar yükseğe bakarsanız,
-
17:21 - 17:24beni görebilirsiniz.
-
17:24 - 17:25Bulunduğum yerden --
-
17:25 - 17:28(Ziller)
-
17:28 - 17:30Her şeyi duyabilirim.
-
17:32 - 17:35(Alkışlar)
-
17:40 - 17:42Teşekkürler.
-
17:42 - 17:44(Alkışlar)
- Title:
- Deniz askerliğinden oyunculuğa olan yolculuğum
- Speaker:
- Adam Driver
- Description:
-
Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor'da karanlık ve aydınlık taraf arasındaki galaktik savaşta savaşmadan önce, Adam Driver, "1/1 Weapons Company" (bölük)'de bir Birleşik Devletler deniz askeriydi. Bu uzlaştırıcı konuşmada, nasıl deniz askeri olduğunu anlatıyor, askerlikten sivilliğe karmaşık geçişini tartışıyor ve bizi, askeriyeye tiyatroyu getiren kâr amacı gütmeyen kuruluş Silahlı Güçlerde Sanat hakkında bilgilendiriyor. "Kendini ifade etmek, en az omzunuzdaki tüfek kadar değerli bir alettir." diyor Driver. Devamında ise, Marco Ramirez'in coşkulu performansı olan, Jesse J. Perez ve Matt Johnson'dan "Ben Batman değilim" var. (Yetişkinlere yönelik bir dille)
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 18:02
![]() |
Ahmet Yükseltürk edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Sancak Gülgen accepted Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor | |
![]() |
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for My journey from Marine to actor |