Bir dil kolayca nasıl öğrenilir? | Matthew Youlden | TEDxClapham
-
0:10 - 0:13Dil öğrenmek biraz
roket bilimi gibi gelebilir, -
0:13 - 0:16büyük çoğunluğumuz için
-
0:16 - 0:19bu dünyadan ve erişimimizden uzak bir şey.
-
0:19 - 0:25Bu yalnızca, adamızdaki, İngilizce'den
başka dil konuşamayanların fikri değil. -
0:25 - 0:27Birleşik Devletler veya Avustralya gibi
-
0:27 - 0:32uzaktaki dil bilimsel kuzenlerimizin
birçoğu da buna katılıyor. -
0:33 - 0:34Dürüst olalım:
-
0:34 - 0:37Konu dil öğrenmeye
ya da konuşmaya gelince, -
0:37 - 0:39Geordie, Kiwi, Cockney,
-
0:39 - 0:42hatta Kanada dili gibi
birçok çeşitli dilde -
0:42 - 0:48akıcı konuştuğumuzu düşünmeyi
seven insanlarız. -
0:49 - 0:50Yanlış anlamayın.
-
0:50 - 0:53Manchester'lı kökenimle
çok gurur duyuyorum -
0:53 - 0:57ama şu an o bölgenin ayrı bir
dili olduğunu ileri sürmezdim. -
0:57 - 1:00Sonuçta, Coronation Street'i izlerken
-
1:00 - 1:02alt yazıya ihtiyacımız yok, değil mi?
-
1:02 - 1:05Siz ikinizin "Evet, var"
dediğinizi görsem de. -
1:05 - 1:06(Gülüşmeler)
-
1:06 - 1:12Ancak buna rağmen kanalı geçerseniz
-
1:12 - 1:14veya biraz daha maceracı hissediyorsanız,
-
1:14 - 1:17Severn Haliçi'ni,
Galler'e doğru geçerseniz -
1:17 - 1:19orada başka bir dil konuşmanın
-
1:19 - 1:25ya da iki dil bilmenin sıradan
bir gerçeklik olduğunu görürdünüz. -
1:26 - 1:30Yine de orada ve daha uzaklarda
-
1:30 - 1:32pek çok kişi hâlâ
-
1:32 - 1:36bunun uzun, zorlu ve kısmen acı verici
-
1:36 - 1:39ve ürkütücü bir iş olduğuna
ikna olmuş durumda. -
1:40 - 1:43Bu 100 kişilik salonda
-
1:43 - 1:49sanırım, İngilizce dışında
en az 15 farklı dil konuşuluyordur. -
1:49 - 1:56Aslında, 2011'in son nüfus sayımı
gösterdi ki şaşırtıcı biçimde, -
1:56 - 1:59Londralıların %22'si
- neredeyse dörtte biri - -
1:59 - 2:03evde, İngilizce dışında
başka bir dil daha konuşuyor. -
2:04 - 2:09Bir Manchester'lı olarak ben bile
yaklaşık 20 dil konuşuyorum -
2:09 - 2:12ve bunlardan yaklaşık yarısını
akıcı olarak konuşuyorum. -
2:12 - 2:18İnsanların en çok
sorduğu soru ise, "Neden?" -
2:18 - 2:19(Gülüşmeler)
-
2:20 - 2:26Cevap, en azından bence, oldukça basit.
-
2:26 - 2:27Dil öğrenmenin,
-
2:27 - 2:33herhangi bir dili öğrenmenin kendisinin
aslında basit olduğuna ikna oldum. -
2:33 - 2:36Bunun nasıl olduğunu
size göstermek istiyorum. -
2:38 - 2:40Bir dil bilimci, birçok dil bilen biri
ve konuşmacı olarak -
2:40 - 2:45bir dili öğrenip araştırmaya
neyin neden olduğunu biliyorum. -
2:45 - 2:46Öğrenirken karşılaştığımız
-
2:46 - 2:50en büyük engellerden biri de efsaneler.
-
2:50 - 2:53Onları çürütmemiz gerektiğine
gerçekten inanıyorum. -
2:55 - 2:58Bunları daha etkin bir şekilde
hatırlamak için, -
2:58 - 3:03kulağa hoş ve dostça gelen bir
kısaltma olan D.I.E.'yi buldum. -
3:03 - 3:04(Gülüşmeler)
-
3:04 - 3:08Garip bir şekilde, telaffuz etmeyip
yalnızca yazarsanız, Almanca'da, -
3:08 - 3:10"the" için kullanılan sözcüklerden biri.
-
3:10 - 3:15Bir numaralı efsane: Dil öğrenmek
apaçık biçimde çok zordur. -
3:15 - 3:18Asla başka bir dili
-
3:18 - 3:21doğuştan gelen dilim gibi konuşamayacağım.
-
3:21 - 3:25Teknik olarak doğuştan bir dil gelmez.
-
3:25 - 3:29Burada bulunan herkesin ana dili,
diyelim ki Japonca olabilirdi. -
3:29 - 3:32Hepimiz, çoğunlukla çok küçük
yaştan itibaren dille çevriliyiz -
3:32 - 3:35ya da ona gömülü durumdayız.
-
3:35 - 3:40Yine de hayatın çok daha
sonraki dönemlerinde -
3:40 - 3:43bir, iki, belki üç dil öğrenmeye başlayan
-
3:43 - 3:45kimi insanlar - aslında pek çoğu - var.
-
3:45 - 3:47Peki ne oldu?
-
3:47 - 3:51Artık bu dilde veya diğer dillerde
tamamen akıcı konuşuyorlar, -
3:51 - 3:55hatta belki de sözde
anadillerinden daha akıcı. -
3:55 - 3:57Neden bu şekilde?
-
3:57 - 4:00Çünkü öğrenmeniz gereken
başka bir dil için -
4:00 - 4:04bir bitiş tarihi yok.
-
4:04 - 4:07Şunu söyleyen kaç kişi
tanıdığınızı düşünün, -
4:07 - 4:11"Çocuklarım okulda Fransızca öğreniyor.
Akıcı olmalarını çok istiyorum. -
4:11 - 4:14Ama ben yapamam, imkânsız.
-
4:14 - 4:17Okuldayken dile daha çok
ilgi göstermeliydim." -
4:18 - 4:20Araştırmalar gösteriyor ki
-
4:20 - 4:23çocuklar çoğunlukla
yeni bir dili kavramada -
4:23 - 4:26büyüklerden çok daha hızlıyken
-
4:26 - 4:30aslında - rahat bir nefes alabilirsiniz -
-
4:30 - 4:34yeni bir dil öğrenmede
daha etkin olan, biz yetişkinleriz. -
4:34 - 4:36Neden böyle?
-
4:36 - 4:40Çünkü bizim öğrenme deneyimimiz var.
-
4:40 - 4:42Nasıl öğrenmemiz
gerektiğini zaten biliyoruz. -
4:44 - 4:48İki numaralı efsane: Diller gereksizdir.
-
4:48 - 4:52Başka bir dil öğrenmeme hiç gerek yok.
-
4:52 - 4:54Tıpkı çokça duyduğumuz gibi,
-
4:54 - 4:57- Cockney aksanı yapacaktım
ama yapmayacağım. -
4:57 - 5:00Bunu yapma utancına girmeyeceğim. -
-
5:00 - 5:04diller... nasıl olsa herkes
İngilizce konuşuyor. -
5:04 - 5:07Başka bir dili konuşmanın, herkesin
bildiği faydalarının dışında, -
5:07 - 5:11- örneğin, mali ve zihinsel yararları,
-
5:11 - 5:16daha iyi bir maaş, daha fazla iş olanağı,
zihinsel olarak zinde tutması, -
5:16 - 5:20Alzheimer gibi nörolojik hastalıkları
atlatmaya yardımcı olması gibi - -
5:20 - 5:22başka bir dili konuştuğumuzda
-
5:22 - 5:25keşfedebileceğimiz gerçek
ve gizli hazineler var. -
5:25 - 5:29Otel odasında terfi etmeye ne dersiniz?
-
5:29 - 5:33Geçenlerde, Türkiye'ye gitmeden önce
amcamın başına geldiği gibi. -
5:33 - 5:34Benden otelde kullanacağı,
-
5:34 - 5:36o dilde birkaç ifade ve selamlama
-
5:36 - 5:39cümlesi vermemi istedi.
-
5:39 - 5:42Bavuluyla birlikte otele vardığında
-
5:42 - 5:45birkaç Türkçe cümle söyleyince,
-
5:45 - 5:49otel odasında hemen bir terfi aldı.
-
5:49 - 5:51(Gülüşmeler)
-
5:51 - 5:54Otel odanızda her zaman terfi almazsınız.
-
5:54 - 5:55Bunu garanti edemem.
-
5:55 - 5:59Ancak belki, belki diyorum,
-
5:59 - 6:02başka bir dil sayesinde,
hayatınızın aşkını bulabilirsiniz. -
6:03 - 6:08Aşk Her Yerde filminde, Jamie'nin Aurélia
için Portekizce öğrenmesini hatırlıyoruz. -
6:08 - 6:09Aslına bakarsak
-
6:09 - 6:13neredeyse on İngiliz'den biri,
denizaşırı bir ülkede doğmuş -
6:13 - 6:14biriyle evli.
-
6:16 - 6:19Dahası, The Guardian, iki veya
daha fazla dil konuşanların -
6:19 - 6:22sorunlar karşısında daha iyi uyum
sağladığı veya daha hazır olduğunu, -
6:22 - 6:28ayrıca, birçok işi birden yapma
ve işleri öncelik sırasına koymada -
6:28 - 6:31daha iyi olduğunu gösteren
bir araştırma yayımladı. -
6:31 - 6:35Bu, kesinlikle, hepimiz telefonlarımıza
yapışık gibi görünürken, -
6:35 - 6:38günümüzde ve çağımızda
çokça aranan bir beceri. -
6:38 - 6:41Bunu izleyen kaç kişinin telefonlarına
-
6:41 - 6:42yapışık kalacağını ve kaçının
-
6:42 - 6:45iki dil bilen kişilere dönüşeceğini
merak ediyorum. -
6:46 - 6:49Üç numaralı efsane:
-
6:49 - 6:54Dili kavramak için bile, yabancı
bir ülkede yaşamak ve dilin -
6:54 - 6:58sürekli olarak konuşulduğu
bir yerde olmak zorundasın. -
6:58 - 7:01Bavulu toplayıp ıssız bir köye
-
7:01 - 7:03taşınmanın zararı yok
-
7:03 - 7:06ama aslında buna gerek yok.
-
7:06 - 7:11İşte büyük bilinmezlik: Kardeşim
ve ben -hangimizin kim olduğuna -
7:11 - 7:13karar vermeyi size bırakıyorum;
-
7:14 - 7:17aslında, ikizim - birlikte
Berlin, Almanya'dayken -
7:17 - 7:21yedi günde Türkçe öğrenme mücadelesini
üstlenmeye karar verdik. -
7:21 - 7:25Bu mücadeleye, bir şeyi
aklınıza koyduğunuzda -
7:25 - 7:29neler yapabileceğinizi
göstermek için giriştik. -
7:30 - 7:31Hepimizin gidip
-
7:31 - 7:34herhangi bir dili bir haftada öğrenmemiz
gerektiğini söylemiyorum, -
7:34 - 7:35bu kadar kısa zamanda
-
7:35 - 7:39dildeki her şeyi eksiksiz olarak
öğrenmek mümkün de değil. -
7:39 - 7:42Sizi temin ederim ki değil.
-
7:42 - 7:45Burada amaç mükemmellik değil.
-
7:45 - 7:49Amaç, belli bir dilde mümkün olan
-
7:49 - 7:53en kısa zamanda olabildiğince iyi olmak.
-
7:53 - 7:54Bu da
-
7:54 - 7:58tüm dünyadaki öğretmenlerin
hiç hoşlanmadığı şekilde, -
7:58 - 8:00"kestirme yoldan gitmek."
anlamına geliyor. -
8:01 - 8:03Bu kestirme yolların en iyi yönü
-
8:03 - 8:06öğrenmek istediğimiz
her dile uygulayabilmemiz. -
8:06 - 8:11Dahası, çok basitler, bunun sonunda
kendinizi, "Bunu ben niye akıl etmedim?" -
8:11 - 8:14diye düşünürken bulabilirsiniz.
-
8:14 - 8:16Bu kestirme yollara bir bakalım.
-
8:17 - 8:23Bir numara: Benzerlikleri değerlendirmek,
benzer unsurlara odaklanın. -
8:23 - 8:25İngilizce konuşanlar olarak
-
8:25 - 8:27diğer diller hakkında çok şey biliyoruz,
-
8:27 - 8:32kendi dilimizi göz önüne aldığımızda,
Latince, İbranice -
8:32 - 8:35veya Hintçe'ye kadar
çokça farklı dilden etkilerin -
8:35 - 8:41ve sözcük dağarcığının zenginliğine
sahip olan, temelde bir Cermen dili. -
8:42 - 8:45Bunu yapmak dil içinde
kalıplar geliştirmeye, -
8:45 - 8:51henüz bilmediğimiz sözcüklerin ve ona
benzer yapıların anlamını ve biçimini -
8:51 - 8:52tahmin etmemize yardımcı oluyor.
-
8:52 - 8:54Örneğin, bu slayttaki gibi,
-
8:54 - 8:58İngilizcenin aynı türden olan
diğer Cermen dilleriyle, -
8:58 - 9:02İngilizcenin, özünde bir Cermen dili
olmasına rağmen -
9:02 - 9:05Romen dilleriyle bile ne kadar yakın
akraba olduğunu görebiliriz. -
9:05 - 9:08Kestirme yol iki: Basit düşün.
-
9:08 - 9:11İlk bakışta, kendi dilinizle
pek ortak noktası olmayan -
9:11 - 9:14bir dil öğrendiğinizi düşünebilirsiniz
-
9:14 - 9:18ama basit unsurlara odaklanarak
dili oldukça kısa sürede öğrenebiliriz, -
9:18 - 9:22çünkü her dilin kendine göre
basit unsurları vardır. -
9:22 - 9:24Bazı dillerde yalnızca iki
veya üç zaman olur. -
9:24 - 9:28Örneğin, "yaptım", "henüz yaptım"
ve "yapmıştım" ifadeleri için, -
9:28 - 9:30tek bir biçimde, "yaptım" dersiniz;
-
9:30 - 9:35"öyleyim" ifadesi de "öyle olacağım"
ve "öyle olurdum" yerine kullanılabilir. -
9:35 - 9:38Diğer hâllerde, örneğin,
Almancaya bakarsak -
9:38 - 9:41birkaç basit sözcük
ya da fiilden kaynaklanan -
9:41 - 9:45gelişmiş bir sözcük dağarcığı
durumumuz var. -
9:45 - 9:49Bu örnekte, "konuşmak" anlamına gelen
"sprechen" fiilimiz var, -
9:49 - 9:51şimdi dönüşüp
-
9:51 - 9:56"besprechen" (tartışmak),
"entsprechen" (yazışmak), -
9:56 - 9:59"versprechen", "absprechen" vb.
olmaya uygun hâle geliyor. -
10:00 - 10:04Kestirme yol üç: Konuyla bağlantılı kalın.
-
10:04 - 10:06Özellikle sürecimizin başlangıcında,
-
10:06 - 10:09o şeyin bize hitap ettiğinden
emin olmalıyız. -
10:10 - 10:11Herkes Berlin'deki meslektaşlarıyla
-
10:11 - 10:14iş konuşmak için Almanca öğrenmiyor.
-
10:15 - 10:16Bunu göz önünde tutun.
-
10:16 - 10:18İngilizce konuşanlar olarak
-
10:18 - 10:22Oxford İngilizce Sözlüğü'ndeki
her sözcüğü bilmiyoruz. -
10:22 - 10:24Neden yeni dildeki
-
10:24 - 10:28karşılaştığımız her sözcüğü
hatırlamak için endişe edelim? -
10:28 - 10:34Yalnızca, o şeyin, o andaki bize özgü
durumla bağlantılı olması gerekiyor. -
10:35 - 10:41Konu dil öğrenmek olduğunda,
belki de en önemli unsur zaman. -
10:41 - 10:46Zaman demekle, yıllar boyu sonu gelmeyen
bir öğrenmeyi kastetmiyorum, -
10:46 - 10:49bazıları hâlâ öyle olduğunu düşünse de.
-
10:49 - 10:53Bir dili öğrenmek ne kadar sürer?
-
10:53 - 10:55Ya günde 30 dakikanın harika
-
10:55 - 11:00ve etkili bir başlangıç
olduğunu söyleseydim? -
11:01 - 11:04Otuz dakika, hepimizin
sahip olduğu bir zaman. -
11:04 - 11:07Sabah on, öğlen on, akşam on
-
11:07 - 11:11veya tek seferde otuz dakika,
-
11:11 - 11:14işe, üniversiteye, okula giderken,
-
11:14 - 11:18akşam arkadaşlarla buluştuktan sonra,
tren ya da otobüsteyken. -
11:18 - 11:22Hepimizin öğrenmeye verecek
bu kadar zamanı var. -
11:22 - 11:28Dahası, daha kısa sürelerle
ve düzenli aralıklarla öğrendiğimizde, -
11:28 - 11:31dilden bunalmış hissetmeyiz.
-
11:31 - 11:33Daha da iyisi,
-
11:33 - 11:38düzenli sürelerle öğrenmek
bunun daha etkili olması anlamına gelir, -
11:38 - 11:39çünkü haftada bir
-
11:39 - 11:43ya da iki haftada bir öğrenme
olanağınız varsa -
11:43 - 11:45bir sonraki öğrenme zamanına kadar
-
11:45 - 11:49başlangıçta öğrendiğinizi zaten
unutmuş olacaksınız. -
11:49 - 11:51Bu yüzden,
-
11:51 - 11:55amacımız dil öğrenmeyi
günlük yaptığımız işlere dâhil etmek -
11:55 - 11:58ve bunun tersini yapmamak.
-
11:58 - 11:59Bunu yaptığınızda
-
11:59 - 12:02yalnızca bir ay sonra yeni dilinizde
-
12:02 - 12:06kabul edilebilir bir seviyeye
gelmemeniz için bir neden yok. -
12:08 - 12:13Öğrenmenin bu etkin biçimlerini,
-
12:13 - 12:18öğrenmenin edilgen biçimleri
dediğim şeylerle tamamlamalıyız. -
12:18 - 12:24Kahvaltı yaparken: Radyoyu açıp
o dildeki bir yayını dinleyin, -
12:24 - 12:28dilin tınısını tanıyın.
-
12:28 - 12:31O tınının seslere, tonlamalara,
ritme alışmanıza -
12:31 - 12:33yardımcı olmasının yanında,
duyduğunuz sözcükler de -
12:33 - 12:37onlarla bir bağlantı kurmanıza
yardım edecek; -
12:37 - 12:38çünkü şarkıları bilip
-
12:38 - 12:41şarkılar ve onlar arasında
bir bağlantı kurabilecek -
12:41 - 12:44ve böylece sözcük haznemizi
geliştirebileceğiz. -
12:44 - 12:46Zor bir gün mü geçirdin?
-
12:46 - 12:49Kendini, o dildeki bir dizi
ya da filmle ödüllendirip -
12:49 - 12:50İngilizce alt yazıyı aç,
-
12:50 - 12:53sonrasında, başkaları da gelip
senle izleyebilir. -
12:53 - 12:56Herkesin şu sıralardaki
İskandinav suç dizilerine -
12:56 - 12:58bayılır gibi göründüğünü
hepimiz biliyoruz, -
12:58 - 13:03bazılarına İngilizce dublaj eklendi;
siz kendi dilinde izleyin. -
13:04 - 13:07Bunu yapmak,
-
13:07 - 13:10daha da ilerleyip dili
tam olarak öğrenmek için -
13:10 - 13:13çok iyi bir başlangıç yapmanızı sağlar.
-
13:13 - 13:15Üç kural var,
-
13:15 - 13:19onlara dil öğrenmenin
altın kuralları demek istiyorum, -
13:19 - 13:21her birimiz dil öğrenmeye başladığımızda
-
13:21 - 13:24bunları uygulamalıyız.
-
13:24 - 13:28İlk kural, - bekleyin -
-
13:29 - 13:33ilk kural, dili yaşayın,
-
13:33 - 13:37konuşun, okuyun, yazın,
o dilde hayal kurun, -
13:37 - 13:41şarkı söyleyin,
kendi kendinize şarkı söyleyin. -
13:41 - 13:43Yunanca öğrenmeye başladığımızda
ben ve kardeşim -
13:43 - 13:46o dilde şarkı yazmaya karar verdik.
-
13:46 - 13:48Endişelenmeyin, kardeşimi
utandıracak değilim -
13:48 - 13:51ve kesinlikle burada size şarkı
söylemeyeceğim. -
13:51 - 13:55Bununla birlikte, dilde ustalaşmak için
-
13:55 - 13:58onu kendinize ait yapmalısınız,
benimsemelisiniz. -
13:58 - 14:02Öyleyse, telefonunuzu veya bilgisayarınızı
neden öğrendiğiniz dile çevirmiyorsunuz? -
14:03 - 14:06İki numara: Hata yapın.
-
14:06 - 14:08Evet, doğru duydunuz.
-
14:08 - 14:10İstediğiniz kadar çok hata yapın.
-
14:10 - 14:11Neden mi?
-
14:11 - 14:13Çünkü hata yaparak öğreniriz.
-
14:13 - 14:17Aslında bu, işleri doğru
yapmanın tek yolu. -
14:17 - 14:20Çocukken bizden hata yapmamız beklenir.
-
14:20 - 14:24Yetişkinken bundan çekiniriz, çünkü
hata kendimizi zayıf hissettirir. -
14:24 - 14:25Baştan kabul edelim ki
-
14:25 - 14:29bu yeni dille ilgili bilinebilecek
her şeyi eksiksizce bilmememiz -
14:29 - 14:31bizi dili öğrenmekten alıkoyamaz.
-
14:31 - 14:36Dahası aslında bu, bize devam etme
ve uzmanlaşma için serbestlik verir. -
14:36 - 14:40Öyleyse gidip
istediğiniz kadar hata yapın. -
14:40 - 14:41Son kural,
-
14:41 - 14:45en önemlisi ve temel olan:
-
14:45 - 14:47Onu eğlenceli hâle getirin.
-
14:47 - 14:50Dil bilgisi kuralları her zaman
eğlenceli olmaz. -
14:50 - 14:52Dil bilgisini seviyorum
-
14:52 - 14:55ama herkesin bu konuda
hevesli olmamasını anlıyorum; -
14:55 - 14:57gerçi nedeninden emin değilim.
-
14:57 - 15:00Ancak İngilizce'de yapabildiğiniz her şeyi
-
15:00 - 15:02herhangi bir dilde de yapabilirsiniz,
-
15:02 - 15:04onun için bunu eğlenceli hâle getirin.
-
15:04 - 15:08Aslında, onu ve bu süreci
eğlenceli hâle getirerek -
15:08 - 15:10kendinize motive kalmada
yardım ediyorsunuz. -
15:10 - 15:14Ne kadar motive olursanız
o kadar çok başarma şansınız var. -
15:14 - 15:18Dışarı çıkıp yaratıcı enerjinizin
akmasına izin verin. -
15:18 - 15:20En iyi noktası şu ki
-
15:20 - 15:23neden diğer insanları da buna
dâhil etmeyi denemeyesiniz? -
15:23 - 15:30İş arkadaşları ve arkadaşlarla bunu ufak,
dostça bir yarışmaya dönüştürebilirsiniz. -
15:30 - 15:34Aslında, çalışmalar gösteriyor ki
dostça bir yarışma başlatırsanız, -
15:34 - 15:37başarı gösterme olasılığınız
çok daha fazla olur -
15:37 - 15:39ve onlar sizin
performansınızı yükseltirler. -
15:40 - 15:44Diller sıklıkla büyük bilinmezlikler
olarak algılanır. -
15:44 - 15:46Onları, bize yabancı şeyler gibi
görmeyi seçeriz, -
15:46 - 15:48yine de onlara dair çok şey biliyoruz,
-
15:48 - 15:52çünkü bunu başlangıçta fark etmesek de
tüm insan dillerinin -
15:52 - 15:55düşünceleri, kavramları ve gerçekliği
ifade etmede -
15:55 - 15:58kendine has ve hoş yolları vardır.
-
15:58 - 16:02Artık bilinmezi araştırarak
ve tanıdık olanı fark ederek -
16:02 - 16:04insan olarak sahip olduğumuz
-
16:04 - 16:09en tatmin edici, ödüllendirici ve etkili
becerilerden birine hâkim olabileceğiz: -
16:09 - 16:12İnsan iletişimi.
-
16:12 - 16:15Bu dilsel incilerle
yeni bir dil öğrenme isteğine -
16:15 - 16:18kim karşı koyabilir?
-
16:19 - 16:22İlki, Fransızca'da söylendiği gibi,
-
16:22 - 16:25"Ayez Les dents longues.",
yani "Hırslı ol." -
16:25 - 16:28Doğrudan anlamıyla ise,
"Dişin uzun olsun." demek. -
16:28 - 16:29(Gülüşmeler)
-
16:29 - 16:31Benim dişlerim pek öyle değil.
-
16:32 - 16:35Hepinize, İtalyanca
-
16:35 - 16:38"In bocca al lupo", yani
"iyi şanslar" dilemek istiyorum. -
16:38 - 16:42ama bu, doğrudan anlamıyla,
"Kurdun ağzında" demek. -
16:42 - 16:43(Gülüşmeler)
-
16:44 - 16:47Son olarak Ukraynaca dediğimiz gibi,
-
16:47 - 16:52"Skilʹky mov ty znayesh -
stilʹky raziv ty lyudyna.", -
16:52 - 16:53anlamı,
-
16:53 - 16:56"Ne kadar çok dil bilirsen,
o kadar çok kişisin." -
16:56 - 16:58Yeni bir dil öğrenmenin tadını çıkarın.
-
16:58 - 16:59(Alkışlar)
- Title:
- Bir dil kolayca nasıl öğrenilir? | Matthew Youlden | TEDxClapham
- Description:
-
Bu konuşma bir TEDx etkinliğinde TED konferans formatı kullanılarak yapılmış ve yerel bir kuruluş tarafından bağımsız olarak organize edilmiştir. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx
Çokdilli dilbilimci Matthew Youlden, yeni bir dil öğrenmenin kolay adımlarını açıklıyor ve dil öğrenimiyle ilgili yaygın efsaneleri çürütüyor.
Diller, çocukken ikiz kardeşiyle birlikte dil öğrenmekten, Babbel'in Dil Temsilcisi olmasına ve eğitmen olarak çalışmasına kadar Matthew'un tüm hayatını şekillendirdi. Şimdiden 20'yi aşkın dilde eğitim almış olan Matthew'ın amacı dilden aldığı keyfi paylaşmak. Doğru araçlar ve sağlıklı ölçüdeki eğlenceyle herkesin kolayca yeni bir dil öğrenebileceğine inanıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 17:05
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham | |
![]() |
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for How to learn any language easily | Matthew Youlden | TEDxClapham |