WEBVTT 00:00:09.713 --> 00:00:13.466 Dil öğrenmek biraz roket bilimi gibi gelebilir, 00:00:13.467 --> 00:00:16.318 büyük çoğunluğumuz için 00:00:16.320 --> 00:00:18.670 bu dünyadan ve erişimimizden uzak bir şey. 00:00:19.490 --> 00:00:24.739 Bu yalnızca, adamızdaki, İngilizce'den başka dil konuşamayanların fikri değil. 00:00:24.740 --> 00:00:27.454 Birleşik Devletler veya Avustralya gibi 00:00:27.455 --> 00:00:31.705 uzaktaki dil bilimsel kuzenlerimizin birçoğu da buna katılıyor. 00:00:32.785 --> 00:00:34.421 Dürüst olalım: 00:00:34.422 --> 00:00:36.971 Konu dil öğrenmeye ya da konuşmaya gelince, 00:00:36.972 --> 00:00:39.155 Geordie, Kiwi, Cockney, 00:00:39.156 --> 00:00:42.223 hatta Kanada dili gibi birçok çeşitli dilde 00:00:42.224 --> 00:00:48.068 akıcı konuştuğumuzu düşünmeyi seven insanlarız. 00:00:48.978 --> 00:00:50.220 Yanlış anlamayın. 00:00:50.221 --> 00:00:53.490 Manchester'lı kökenimle çok gurur duyuyorum 00:00:53.491 --> 00:00:57.342 ama şu an o bölgenin ayrı bir dili olduğunu ileri sürmezdim. 00:00:57.343 --> 00:00:59.603 Sonuçta, Coronation Street'i izlerken 00:00:59.604 --> 00:01:02.261 alt yazıya ihtiyacımız yok, değil mi? 00:01:02.262 --> 00:01:04.730 Siz ikinizin "Evet, var" dediğinizi görsem de. 00:01:04.732 --> 00:01:06.256 (Gülüşmeler) 00:01:06.257 --> 00:01:11.527 Ancak buna rağmen kanalı geçerseniz 00:01:11.530 --> 00:01:14.479 veya biraz daha maceracı hissediyorsanız, 00:01:14.480 --> 00:01:17.265 Severn Haliçi'ni, Galler'e doğru geçerseniz 00:01:17.266 --> 00:01:18.711 orada başka bir dil konuşmanın 00:01:18.712 --> 00:01:25.023 ya da iki dil bilmenin sıradan bir gerçeklik olduğunu görürdünüz. 00:01:26.233 --> 00:01:29.510 Yine de orada ve daha uzaklarda 00:01:29.511 --> 00:01:31.740 pek çok kişi hâlâ 00:01:31.741 --> 00:01:36.304 bunun uzun, zorlu ve kısmen acı verici 00:01:36.305 --> 00:01:39.016 ve ürkütücü bir iş olduğuna ikna olmuş durumda. 00:01:39.716 --> 00:01:42.967 Bu 100 kişilik salonda 00:01:42.968 --> 00:01:48.611 sanırım, İngilizce dışında en az 15 farklı dil konuşuluyordur. 00:01:49.201 --> 00:01:55.958 Aslında, 2011'in son nüfus sayımı gösterdi ki şaşırtıcı biçimde, 00:01:55.959 --> 00:01:59.195 Londralıların %22'si - neredeyse dörtte biri - 00:01:59.196 --> 00:02:03.096 evde, İngilizce dışında başka bir dil daha konuşuyor. 00:02:03.756 --> 00:02:08.996 Bir Manchester'lı olarak ben bile yaklaşık 20 dil konuşuyorum 00:02:09.007 --> 00:02:12.057 ve bunlardan yaklaşık yarısını akıcı olarak konuşuyorum. 00:02:12.058 --> 00:02:17.726 İnsanların en çok sorduğu soru ise, "Neden?" 00:02:17.727 --> 00:02:19.187 (Gülüşmeler) 00:02:20.467 --> 00:02:25.762 Cevap, en azından bence, oldukça basit. 00:02:25.763 --> 00:02:26.922 Dil öğrenmenin, 00:02:26.923 --> 00:02:33.042 herhangi bir dili öğrenmenin kendisinin aslında basit olduğuna ikna oldum. 00:02:33.043 --> 00:02:36.042 Bunun nasıl olduğunu size göstermek istiyorum. 00:02:37.642 --> 00:02:40.424 Bir dil bilimci, birçok dil bilen biri ve konuşmacı olarak 00:02:40.425 --> 00:02:44.735 bir dili öğrenip araştırmaya neyin neden olduğunu biliyorum. 00:02:44.736 --> 00:02:46.487 Öğrenirken karşılaştığımız 00:02:46.488 --> 00:02:49.727 en büyük engellerden biri de efsaneler. 00:02:49.728 --> 00:02:53.433 Onları çürütmemiz gerektiğine gerçekten inanıyorum. 00:02:54.983 --> 00:02:58.247 Bunları daha etkin bir şekilde hatırlamak için, 00:02:58.248 --> 00:03:02.510 kulağa hoş ve dostça gelen bir kısaltma olan D.I.E.'yi buldum. 00:03:02.511 --> 00:03:03.841 (Gülüşmeler) 00:03:03.841 --> 00:03:07.526 Garip bir şekilde, telaffuz etmeyip yalnızca yazarsanız, Almanca'da, 00:03:07.527 --> 00:03:09.624 "the" için kullanılan sözcüklerden biri. 00:03:09.625 --> 00:03:15.089 Bir numaralı efsane: Dil öğrenmek apaçık biçimde çok zordur. 00:03:15.090 --> 00:03:17.711 Asla başka bir dili 00:03:17.712 --> 00:03:20.581 doğuştan gelen dilim gibi konuşamayacağım. 00:03:20.582 --> 00:03:24.743 Teknik olarak doğuştan bir dil gelmez. 00:03:24.744 --> 00:03:28.733 Burada bulunan herkesin ana dili, diyelim ki Japonca olabilirdi. 00:03:28.734 --> 00:03:32.340 Hepimiz, çoğunlukla çok küçük yaştan itibaren dille çevriliyiz 00:03:32.341 --> 00:03:35.477 ya da ona gömülü durumdayız. 00:03:35.478 --> 00:03:39.564 Yine de hayatın çok daha sonraki dönemlerinde 00:03:39.565 --> 00:03:42.621 bir, iki, belki üç dil öğrenmeye başlayan 00:03:42.621 --> 00:03:44.930 kimi insanlar - aslında pek çoğu - var. 00:03:44.931 --> 00:03:46.677 Peki ne oldu? 00:03:46.678 --> 00:03:50.747 Artık bu dilde veya diğer dillerde tamamen akıcı konuşuyorlar, 00:03:50.748 --> 00:03:55.236 hatta belki de sözde anadillerinden daha akıcı. 00:03:55.237 --> 00:03:57.253 Neden bu şekilde? 00:03:57.254 --> 00:03:59.624 Çünkü öğrenmeniz gereken başka bir dil için 00:03:59.625 --> 00:04:03.511 bir bitiş tarihi yok. 00:04:03.961 --> 00:04:06.517 Şunu söyleyen kaç kişi tanıdığınızı düşünün, 00:04:06.518 --> 00:04:10.734 "Çocuklarım okulda Fransızca öğreniyor. Akıcı olmalarını çok istiyorum. 00:04:10.735 --> 00:04:13.501 Ama ben yapamam, imkânsız. 00:04:13.502 --> 00:04:17.163 Okuldayken dile daha çok ilgi göstermeliydim." 00:04:17.933 --> 00:04:19.918 Araştırmalar gösteriyor ki 00:04:19.920 --> 00:04:22.749 çocuklar çoğunlukla yeni bir dili kavramada 00:04:22.750 --> 00:04:25.885 büyüklerden çok daha hızlıyken 00:04:25.886 --> 00:04:29.658 aslında - rahat bir nefes alabilirsiniz - 00:04:29.659 --> 00:04:34.101 yeni bir dil öğrenmede daha etkin olan, biz yetişkinleriz. 00:04:34.102 --> 00:04:35.844 Neden böyle? 00:04:36.014 --> 00:04:40.126 Çünkü bizim öğrenme deneyimimiz var. 00:04:40.127 --> 00:04:42.407 Nasıl öğrenmemiz gerektiğini zaten biliyoruz. 00:04:43.537 --> 00:04:47.786 İki numaralı efsane: Diller gereksizdir. 00:04:47.787 --> 00:04:51.738 Başka bir dil öğrenmeme hiç gerek yok. 00:04:51.739 --> 00:04:54.277 Tıpkı çokça duyduğumuz gibi, 00:04:54.278 --> 00:04:57.294 - Cockney aksanı yapacaktım ama yapmayacağım. 00:04:57.295 --> 00:04:59.903 Bunu yapma utancına girmeyeceğim. - 00:04:59.904 --> 00:05:03.508 diller... nasıl olsa herkes İngilizce konuşuyor. 00:05:03.509 --> 00:05:07.183 Başka bir dili konuşmanın, herkesin bildiği faydalarının dışında, 00:05:07.184 --> 00:05:11.257 - örneğin, mali ve zihinsel yararları, 00:05:11.258 --> 00:05:16.125 daha iyi bir maaş, daha fazla iş olanağı, zihinsel olarak zinde tutması, 00:05:16.126 --> 00:05:20.249 Alzheimer gibi nörolojik hastalıkları atlatmaya yardımcı olması gibi - 00:05:20.250 --> 00:05:21.955 başka bir dili konuştuğumuzda 00:05:21.956 --> 00:05:25.095 keşfedebileceğimiz gerçek ve gizli hazineler var. 00:05:25.096 --> 00:05:28.652 Otel odasında terfi etmeye ne dersiniz? 00:05:28.653 --> 00:05:32.653 Geçenlerde, Türkiye'ye gitmeden önce amcamın başına geldiği gibi. 00:05:32.653 --> 00:05:34.382 Benden otelde kullanacağı, 00:05:34.383 --> 00:05:36.461 o dilde birkaç ifade ve selamlama 00:05:36.462 --> 00:05:38.901 cümlesi vermemi istedi. 00:05:38.902 --> 00:05:42.045 Bavuluyla birlikte otele vardığında 00:05:42.046 --> 00:05:45.305 birkaç Türkçe cümle söyleyince, 00:05:45.306 --> 00:05:49.455 otel odasında hemen bir terfi aldı. 00:05:49.456 --> 00:05:50.935 (Gülüşmeler) 00:05:50.936 --> 00:05:53.722 Otel odanızda her zaman terfi almazsınız. 00:05:53.723 --> 00:05:55.135 Bunu garanti edemem. 00:05:55.136 --> 00:05:58.594 Ancak belki, belki diyorum, 00:05:58.595 --> 00:06:02.478 başka bir dil sayesinde, hayatınızın aşkını bulabilirsiniz. 00:06:02.948 --> 00:06:07.550 Aşk Her Yerde filminde, Jamie'nin Aurélia için Portekizce öğrenmesini hatırlıyoruz. 00:06:08.090 --> 00:06:09.357 Aslına bakarsak 00:06:09.358 --> 00:06:12.607 neredeyse on İngiliz'den biri, denizaşırı bir ülkede doğmuş 00:06:12.608 --> 00:06:14.455 biriyle evli. 00:06:16.015 --> 00:06:18.732 Dahası, The Guardian, iki veya daha fazla dil konuşanların 00:06:18.733 --> 00:06:22.012 sorunlar karşısında daha iyi uyum sağladığı veya daha hazır olduğunu, 00:06:22.013 --> 00:06:27.726 ayrıca, birçok işi birden yapma ve işleri öncelik sırasına koymada 00:06:27.727 --> 00:06:30.976 daha iyi olduğunu gösteren bir araştırma yayımladı. 00:06:30.977 --> 00:06:34.966 Bu, kesinlikle, hepimiz telefonlarımıza yapışık gibi görünürken, 00:06:34.967 --> 00:06:38.172 günümüzde ve çağımızda çokça aranan bir beceri. 00:06:38.173 --> 00:06:40.539 Bunu izleyen kaç kişinin telefonlarına 00:06:40.540 --> 00:06:42.399 yapışık kalacağını ve kaçının 00:06:42.400 --> 00:06:45.208 iki dil bilen kişilere dönüşeceğini merak ediyorum. 00:06:46.368 --> 00:06:48.825 Üç numaralı efsane: 00:06:48.826 --> 00:06:54.435 Dili kavramak için bile, yabancı bir ülkede yaşamak ve dilin 00:06:54.436 --> 00:06:57.834 sürekli olarak konuşulduğu bir yerde olmak zorundasın. 00:06:58.494 --> 00:07:01.111 Bavulu toplayıp ıssız bir köye 00:07:01.112 --> 00:07:03.446 taşınmanın zararı yok 00:07:03.447 --> 00:07:06.026 ama aslında buna gerek yok. 00:07:06.027 --> 00:07:10.943 İşte büyük bilinmezlik: Kardeşim ve ben -hangimizin kim olduğuna 00:07:10.944 --> 00:07:12.794 karar vermeyi size bırakıyorum; 00:07:13.904 --> 00:07:16.530 aslında, ikizim - birlikte Berlin, Almanya'dayken 00:07:16.531 --> 00:07:21.080 yedi günde Türkçe öğrenme mücadelesini üstlenmeye karar verdik. 00:07:21.081 --> 00:07:25.037 Bu mücadeleye, bir şeyi aklınıza koyduğunuzda 00:07:25.038 --> 00:07:28.838 neler yapabileceğinizi göstermek için giriştik. 00:07:29.534 --> 00:07:30.575 Hepimizin gidip 00:07:30.576 --> 00:07:33.815 herhangi bir dili bir haftada öğrenmemiz gerektiğini söylemiyorum, 00:07:33.816 --> 00:07:35.408 bu kadar kısa zamanda 00:07:35.409 --> 00:07:39.487 dildeki her şeyi eksiksiz olarak öğrenmek mümkün de değil. 00:07:39.488 --> 00:07:41.990 Sizi temin ederim ki değil. 00:07:41.991 --> 00:07:45.344 Burada amaç mükemmellik değil. 00:07:45.345 --> 00:07:48.972 Amaç, belli bir dilde mümkün olan 00:07:48.973 --> 00:07:53.064 en kısa zamanda olabildiğince iyi olmak. 00:07:53.065 --> 00:07:54.458 Bu da 00:07:54.459 --> 00:07:58.068 tüm dünyadaki öğretmenlerin hiç hoşlanmadığı şekilde, 00:07:58.069 --> 00:08:00.259 "kestirme yoldan gitmek." anlamına geliyor. 00:08:01.249 --> 00:08:03.074 Bu kestirme yolların en iyi yönü 00:08:03.075 --> 00:08:06.200 öğrenmek istediğimiz her dile uygulayabilmemiz. 00:08:06.201 --> 00:08:11.146 Dahası, çok basitler, bunun sonunda kendinizi, "Bunu ben niye akıl etmedim?" 00:08:11.147 --> 00:08:13.648 diye düşünürken bulabilirsiniz. 00:08:13.748 --> 00:08:16.497 Bu kestirme yollara bir bakalım. 00:08:16.917 --> 00:08:23.479 Bir numara: Benzerlikleri değerlendirmek, benzer unsurlara odaklanın. 00:08:23.480 --> 00:08:24.819 İngilizce konuşanlar olarak 00:08:24.819 --> 00:08:27.444 diğer diller hakkında çok şey biliyoruz, 00:08:27.445 --> 00:08:31.534 kendi dilimizi göz önüne aldığımızda, Latince, İbranice 00:08:31.535 --> 00:08:34.533 veya Hintçe'ye kadar çokça farklı dilden etkilerin 00:08:34.534 --> 00:08:40.929 ve sözcük dağarcığının zenginliğine sahip olan, temelde bir Cermen dili. 00:08:41.529 --> 00:08:45.230 Bunu yapmak dil içinde kalıplar geliştirmeye, 00:08:45.231 --> 00:08:50.725 henüz bilmediğimiz sözcüklerin ve ona benzer yapıların anlamını ve biçimini 00:08:50.726 --> 00:08:52.390 tahmin etmemize yardımcı oluyor. 00:08:52.391 --> 00:08:54.230 Örneğin, bu slayttaki gibi, 00:08:54.231 --> 00:08:58.019 İngilizcenin aynı türden olan diğer Cermen dilleriyle, 00:08:58.020 --> 00:09:01.749 İngilizcenin, özünde bir Cermen dili olmasına rağmen 00:09:01.750 --> 00:09:05.379 Romen dilleriyle bile ne kadar yakın akraba olduğunu görebiliriz. 00:09:05.380 --> 00:09:08.372 Kestirme yol iki: Basit düşün. 00:09:08.373 --> 00:09:11.112 İlk bakışta, kendi dilinizle pek ortak noktası olmayan 00:09:11.113 --> 00:09:13.584 bir dil öğrendiğinizi düşünebilirsiniz 00:09:13.585 --> 00:09:17.739 ama basit unsurlara odaklanarak dili oldukça kısa sürede öğrenebiliriz, 00:09:17.740 --> 00:09:21.649 çünkü her dilin kendine göre basit unsurları vardır. 00:09:21.650 --> 00:09:23.833 Bazı dillerde yalnızca iki veya üç zaman olur. 00:09:23.834 --> 00:09:27.962 Örneğin, "yaptım", "henüz yaptım" ve "yapmıştım" ifadeleri için, 00:09:27.963 --> 00:09:30.469 tek bir biçimde, "yaptım" dersiniz; 00:09:30.470 --> 00:09:35.116 "öyleyim" ifadesi de "öyle olacağım" ve "öyle olurdum" yerine kullanılabilir. 00:09:35.117 --> 00:09:38.316 Diğer hâllerde, örneğin, Almancaya bakarsak 00:09:38.317 --> 00:09:41.153 birkaç basit sözcük ya da fiilden kaynaklanan 00:09:41.154 --> 00:09:45.222 gelişmiş bir sözcük dağarcığı durumumuz var. 00:09:45.223 --> 00:09:48.527 Bu örnekte, "konuşmak" anlamına gelen "sprechen" fiilimiz var, 00:09:48.528 --> 00:09:50.593 şimdi dönüşüp 00:09:50.594 --> 00:09:55.733 "besprechen" (tartışmak), "entsprechen" (yazışmak), 00:09:55.734 --> 00:09:59.142 "versprechen", "absprechen" vb. olmaya uygun hâle geliyor. 00:09:59.902 --> 00:10:03.736 Kestirme yol üç: Konuyla bağlantılı kalın. 00:10:03.737 --> 00:10:06.478 Özellikle sürecimizin başlangıcında, 00:10:06.479 --> 00:10:09.139 o şeyin bize hitap ettiğinden emin olmalıyız. 00:10:09.502 --> 00:10:11.347 Herkes Berlin'deki meslektaşlarıyla 00:10:11.348 --> 00:10:14.410 iş konuşmak için Almanca öğrenmiyor. 00:10:14.920 --> 00:10:16.340 Bunu göz önünde tutun. 00:10:16.341 --> 00:10:17.880 İngilizce konuşanlar olarak 00:10:17.881 --> 00:10:22.148 Oxford İngilizce Sözlüğü'ndeki her sözcüğü bilmiyoruz. 00:10:22.149 --> 00:10:23.534 Neden yeni dildeki 00:10:23.535 --> 00:10:27.954 karşılaştığımız her sözcüğü hatırlamak için endişe edelim? 00:10:27.955 --> 00:10:33.863 Yalnızca, o şeyin, o andaki bize özgü durumla bağlantılı olması gerekiyor. 00:10:35.073 --> 00:10:41.369 Konu dil öğrenmek olduğunda, belki de en önemli unsur zaman. 00:10:41.370 --> 00:10:46.272 Zaman demekle, yıllar boyu sonu gelmeyen bir öğrenmeyi kastetmiyorum, 00:10:46.273 --> 00:10:48.924 bazıları hâlâ öyle olduğunu düşünse de. 00:10:48.925 --> 00:10:53.061 Bir dili öğrenmek ne kadar sürer? 00:10:53.062 --> 00:10:55.205 Ya günde 30 dakikanın harika 00:10:55.206 --> 00:11:00.436 ve etkili bir başlangıç olduğunu söyleseydim? 00:11:01.045 --> 00:11:04.234 Otuz dakika, hepimizin sahip olduğu bir zaman. 00:11:04.235 --> 00:11:06.893 Sabah on, öğlen on, akşam on 00:11:06.894 --> 00:11:10.736 veya tek seferde otuz dakika, 00:11:10.737 --> 00:11:14.225 işe, üniversiteye, okula giderken, 00:11:14.226 --> 00:11:18.000 akşam arkadaşlarla buluştuktan sonra, tren ya da otobüsteyken. 00:11:18.001 --> 00:11:21.925 Hepimizin öğrenmeye verecek bu kadar zamanı var. 00:11:21.926 --> 00:11:27.679 Dahası, daha kısa sürelerle ve düzenli aralıklarla öğrendiğimizde, 00:11:27.680 --> 00:11:30.914 dilden bunalmış hissetmeyiz. 00:11:30.915 --> 00:11:32.868 Daha da iyisi, 00:11:32.869 --> 00:11:37.967 düzenli sürelerle öğrenmek bunun daha etkili olması anlamına gelir, 00:11:37.968 --> 00:11:39.356 çünkü haftada bir 00:11:39.357 --> 00:11:43.060 ya da iki haftada bir öğrenme olanağınız varsa 00:11:43.061 --> 00:11:45.235 bir sonraki öğrenme zamanına kadar 00:11:45.236 --> 00:11:48.812 başlangıçta öğrendiğinizi zaten unutmuş olacaksınız. 00:11:49.442 --> 00:11:51.028 Bu yüzden, 00:11:51.029 --> 00:11:54.728 amacımız dil öğrenmeyi günlük yaptığımız işlere dâhil etmek 00:11:54.729 --> 00:11:57.522 ve bunun tersini yapmamak. 00:11:57.523 --> 00:11:59.488 Bunu yaptığınızda 00:11:59.489 --> 00:12:02.478 yalnızca bir ay sonra yeni dilinizde 00:12:02.479 --> 00:12:05.814 kabul edilebilir bir seviyeye gelmemeniz için bir neden yok. 00:12:07.724 --> 00:12:13.154 Öğrenmenin bu etkin biçimlerini, 00:12:13.155 --> 00:12:17.865 öğrenmenin edilgen biçimleri dediğim şeylerle tamamlamalıyız. 00:12:18.485 --> 00:12:24.123 Kahvaltı yaparken: Radyoyu açıp o dildeki bir yayını dinleyin, 00:12:24.124 --> 00:12:28.303 dilin tınısını tanıyın. 00:12:28.304 --> 00:12:31.025 O tınının seslere, tonlamalara, ritme alışmanıza 00:12:31.026 --> 00:12:33.458 yardımcı olmasının yanında, duyduğunuz sözcükler de 00:12:33.459 --> 00:12:36.625 onlarla bir bağlantı kurmanıza yardım edecek; 00:12:36.626 --> 00:12:38.077 çünkü şarkıları bilip 00:12:38.078 --> 00:12:41.252 şarkılar ve onlar arasında bir bağlantı kurabilecek 00:12:41.253 --> 00:12:43.872 ve böylece sözcük haznemizi geliştirebileceğiz. 00:12:44.472 --> 00:12:45.777 Zor bir gün mü geçirdin? 00:12:45.778 --> 00:12:48.727 Kendini, o dildeki bir dizi ya da filmle ödüllendirip 00:12:48.728 --> 00:12:50.491 İngilizce alt yazıyı aç, 00:12:50.492 --> 00:12:52.978 sonrasında, başkaları da gelip senle izleyebilir. 00:12:52.979 --> 00:12:55.601 Herkesin şu sıralardaki İskandinav suç dizilerine 00:12:55.602 --> 00:12:58.161 bayılır gibi göründüğünü hepimiz biliyoruz, 00:12:58.162 --> 00:13:02.581 bazılarına İngilizce dublaj eklendi; siz kendi dilinde izleyin. 00:13:04.309 --> 00:13:07.247 Bunu yapmak, 00:13:07.248 --> 00:13:09.876 daha da ilerleyip dili tam olarak öğrenmek için 00:13:09.877 --> 00:13:13.219 çok iyi bir başlangıç yapmanızı sağlar. 00:13:13.220 --> 00:13:15.116 Üç kural var, 00:13:15.117 --> 00:13:18.842 onlara dil öğrenmenin altın kuralları demek istiyorum, 00:13:18.843 --> 00:13:21.025 her birimiz dil öğrenmeye başladığımızda 00:13:21.026 --> 00:13:23.736 bunları uygulamalıyız. 00:13:23.737 --> 00:13:28.340 İlk kural, - bekleyin - 00:13:28.990 --> 00:13:32.761 ilk kural, dili yaşayın, 00:13:32.762 --> 00:13:37.047 konuşun, okuyun, yazın, o dilde hayal kurun, 00:13:37.048 --> 00:13:40.527 şarkı söyleyin, kendi kendinize şarkı söyleyin. 00:13:40.528 --> 00:13:43.217 Yunanca öğrenmeye başladığımızda ben ve kardeşim 00:13:43.218 --> 00:13:45.694 o dilde şarkı yazmaya karar verdik. 00:13:45.695 --> 00:13:48.154 Endişelenmeyin, kardeşimi utandıracak değilim 00:13:48.155 --> 00:13:51.226 ve kesinlikle burada size şarkı söylemeyeceğim. 00:13:51.227 --> 00:13:55.134 Bununla birlikte, dilde ustalaşmak için 00:13:55.135 --> 00:13:58.066 onu kendinize ait yapmalısınız, benimsemelisiniz. 00:13:58.067 --> 00:14:02.106 Öyleyse, telefonunuzu veya bilgisayarınızı neden öğrendiğiniz dile çevirmiyorsunuz? 00:14:02.776 --> 00:14:06.042 İki numara: Hata yapın. 00:14:06.043 --> 00:14:07.752 Evet, doğru duydunuz. 00:14:07.753 --> 00:14:09.984 İstediğiniz kadar çok hata yapın. 00:14:09.985 --> 00:14:11.104 Neden mi? 00:14:11.105 --> 00:14:13.397 Çünkü hata yaparak öğreniriz. 00:14:13.398 --> 00:14:16.961 Aslında bu, işleri doğru yapmanın tek yolu. 00:14:17.451 --> 00:14:19.744 Çocukken bizden hata yapmamız beklenir. 00:14:19.745 --> 00:14:23.552 Yetişkinken bundan çekiniriz, çünkü hata kendimizi zayıf hissettirir. 00:14:23.962 --> 00:14:25.361 Baştan kabul edelim ki 00:14:25.362 --> 00:14:29.096 bu yeni dille ilgili bilinebilecek her şeyi eksiksizce bilmememiz 00:14:29.097 --> 00:14:30.974 bizi dili öğrenmekten alıkoyamaz. 00:14:30.975 --> 00:14:35.764 Dahası aslında bu, bize devam etme ve uzmanlaşma için serbestlik verir. 00:14:35.765 --> 00:14:39.551 Öyleyse gidip istediğiniz kadar hata yapın. 00:14:39.731 --> 00:14:40.787 Son kural, 00:14:40.788 --> 00:14:44.507 en önemlisi ve temel olan: 00:14:44.508 --> 00:14:46.989 Onu eğlenceli hâle getirin. 00:14:46.990 --> 00:14:50.497 Dil bilgisi kuralları her zaman eğlenceli olmaz. 00:14:50.498 --> 00:14:52.278 Dil bilgisini seviyorum 00:14:52.279 --> 00:14:55.246 ama herkesin bu konuda hevesli olmamasını anlıyorum; 00:14:55.247 --> 00:14:57.256 gerçi nedeninden emin değilim. 00:14:57.257 --> 00:15:00.156 Ancak İngilizce'de yapabildiğiniz her şeyi 00:15:00.157 --> 00:15:01.972 herhangi bir dilde de yapabilirsiniz, 00:15:01.972 --> 00:15:03.935 onun için bunu eğlenceli hâle getirin. 00:15:03.935 --> 00:15:07.665 Aslında, onu ve bu süreci eğlenceli hâle getirerek 00:15:07.666 --> 00:15:09.951 kendinize motive kalmada yardım ediyorsunuz. 00:15:09.952 --> 00:15:14.361 Ne kadar motive olursanız o kadar çok başarma şansınız var. 00:15:14.362 --> 00:15:18.211 Dışarı çıkıp yaratıcı enerjinizin akmasına izin verin. 00:15:18.212 --> 00:15:19.509 En iyi noktası şu ki 00:15:19.510 --> 00:15:23.449 neden diğer insanları da buna dâhil etmeyi denemeyesiniz? 00:15:23.450 --> 00:15:29.519 İş arkadaşları ve arkadaşlarla bunu ufak, dostça bir yarışmaya dönüştürebilirsiniz. 00:15:29.520 --> 00:15:34.369 Aslında, çalışmalar gösteriyor ki dostça bir yarışma başlatırsanız, 00:15:34.370 --> 00:15:36.952 başarı gösterme olasılığınız çok daha fazla olur 00:15:36.953 --> 00:15:39.442 ve onlar sizin performansınızı yükseltirler. 00:15:40.242 --> 00:15:43.530 Diller sıklıkla büyük bilinmezlikler olarak algılanır. 00:15:43.531 --> 00:15:45.937 Onları, bize yabancı şeyler gibi görmeyi seçeriz, 00:15:45.938 --> 00:15:47.746 yine de onlara dair çok şey biliyoruz, 00:15:47.746 --> 00:15:51.559 çünkü bunu başlangıçta fark etmesek de tüm insan dillerinin 00:15:51.560 --> 00:15:54.751 düşünceleri, kavramları ve gerçekliği ifade etmede 00:15:54.752 --> 00:15:57.692 kendine has ve hoş yolları vardır. 00:15:58.232 --> 00:16:02.357 Artık bilinmezi araştırarak ve tanıdık olanı fark ederek 00:16:02.358 --> 00:16:03.871 insan olarak sahip olduğumuz 00:16:03.872 --> 00:16:09.252 en tatmin edici, ödüllendirici ve etkili becerilerden birine hâkim olabileceğiz: 00:16:09.253 --> 00:16:11.657 İnsan iletişimi. 00:16:12.487 --> 00:16:15.174 Bu dilsel incilerle yeni bir dil öğrenme isteğine 00:16:15.175 --> 00:16:17.975 kim karşı koyabilir? 00:16:19.025 --> 00:16:21.517 İlki, Fransızca'da söylendiği gibi, 00:16:21.518 --> 00:16:25.089 "Ayez Les dents longues.", yani "Hırslı ol." 00:16:25.090 --> 00:16:28.209 Doğrudan anlamıyla ise, "Dişin uzun olsun." demek. 00:16:28.210 --> 00:16:29.489 (Gülüşmeler) 00:16:29.490 --> 00:16:30.990 Benim dişlerim pek öyle değil. 00:16:32.083 --> 00:16:35.057 Hepinize, İtalyanca 00:16:35.058 --> 00:16:38.037 "In bocca al lupo", yani "iyi şanslar" dilemek istiyorum. 00:16:38.038 --> 00:16:41.565 ama bu, doğrudan anlamıyla, "Kurdun ağzında" demek. 00:16:41.566 --> 00:16:42.906 (Gülüşmeler) 00:16:43.906 --> 00:16:46.886 Son olarak Ukraynaca dediğimiz gibi, 00:16:46.887 --> 00:16:51.656 "Skilʹky mov ty znayesh - stilʹky raziv ty lyudyna.", 00:16:51.657 --> 00:16:52.817 anlamı, 00:16:52.818 --> 00:16:55.867 "Ne kadar çok dil bilirsen, o kadar çok kişisin." 00:16:55.868 --> 00:16:58.008 Yeni bir dil öğrenmenin tadını çıkarın. 00:16:58.009 --> 00:16:59.169 (Alkışlar)