Sevgiye dair konuşmanın daha güzel yolu
-
0:01 - 0:05Bugün aşkı konuşma şeklimizden
söz etmek istiyorum. -
0:05 - 0:06Özellikle de
-
0:06 - 0:10aşkı konuşma şeklimizde
yanlış olan şeyleri konuşmak istiyorum. -
0:11 - 0:14Muhtemelen bir çoğumuz hayatı boyunca
-
0:14 - 0:16birkaç kez aşık olur
-
0:16 - 0:20ve İngiliz dilindeki
bu "düşmek" benzetmesi -
0:20 - 0:23gerçekten bu tecrübemizi anlatmanın
esas yoludur. -
0:24 - 0:25Sizi bilmem ama,
-
0:25 - 0:27bu mecazı canlandırdığımda
-
0:27 - 0:30hayalimdeki resim bir karikatürden
çıkma gibi; -
0:30 - 0:31sanki bir adam var,
-
0:31 - 0:33kaldırımda yürüyor,
-
0:33 - 0:36farkında olmadan açık
bir rögarın üstünden geçiyor -
0:36 - 0:40ve altındaki kanalizasyona düşüyor.
-
0:40 - 0:44Bunu böyle resmediyorum çünkü,
düşmek atlamak değil. -
0:45 - 0:47Düşmek kazara olur,
-
0:47 - 0:49önlenemez.
-
0:49 - 0:52Rızamız dışında başımıza gelir.
-
0:52 - 0:53Ve bu,
-
0:54 - 0:57yeni bir ilişkiye başlama konusunda
ilk konuşma şeklimizdir. -
0:58 - 1:02Ben bir yazarım,
ayrıca İngilizce öğretmeniyim, -
1:02 - 1:04yani kelimeleri düşünmek benim mesleğim.
-
1:04 - 1:09Kullandığımız dilin önemini savunmaktan
para kazandığımı söyleyebilirsiniz. -
1:09 - 1:13Ben de aşkla ilgili
kullandığımız mecazların, -
1:13 - 1:14üztelik bir çoğunun
-
1:14 - 1:16problemli olduğunu
-
1:16 - 1:18savunmak istiyorum.
-
1:19 - 1:21Aşıkken, düşeriz.
-
1:22 - 1:23Vuruluruz.
-
1:23 - 1:25Çarpılırız.
-
1:25 - 1:27Bayılırız.
-
1:27 - 1:29Tutkuyla yanıp tutuşuruz.
-
1:30 - 1:32Aşk bizi çılgınlaştırır
-
1:32 - 1:33ve hasta eder.
-
1:34 - 1:35Kalplerimiz ağrır,
-
1:35 - 1:37sonra da kırılırlar.
-
1:38 - 1:41Yani kullandığımız mecazlar,
birini sevmeyi -
1:41 - 1:44aşırı şiddet veya hastalıkla bir tutuyor.
-
1:44 - 1:46(Gülüşmeler)
-
1:47 - 1:48Öyle.
-
1:48 - 1:50Aynı zamanda, bizi beklenmeyen ve
-
1:50 - 1:54tamamen önlenemez durumların
mağduru konumuna koyuyor. -
1:55 - 1:57Bunlardan en sevdiğim "tutulmuş",
-
1:57 - 2:00yani "tutulmak" fiilinin
geçmiş zamanı. -
2:00 - 2:03Bu kelimeye sözlükten bakarsanız,
-
2:03 - 2:04(Gülüşmeler)
-
2:04 - 2:09hem "ızdıraplı hastalık"
hem de "çok aşık olmak" -
2:09 - 2:12olarak tanımlandığını görürsünüz.
-
2:14 - 2:17"Tutulmak" kelimesini özel bir kaynakla
ilişkilendiririm; -
2:17 - 2:19yani Eski Ahit'le.
-
2:20 - 2:24Sadece Mısır'dan Çıkış bölümünde
tutulmaya 16 gönderme var, -
2:24 - 2:28yani İncil'de kızgın Tanrının intikamı
için kullanılan kelimedir. -
2:28 - 2:30(Gülüşmeler)
-
2:30 - 2:33Bugün çekirge istilasını
tarif etmek için kullandığımız kelimeyi -
2:33 - 2:35aynı zamanda aşkı
konuşurken de kullanıyoruz. -
2:35 - 2:36(Gülüşmeler)
-
2:36 - 2:37Öyle değil mi?
-
2:37 - 2:39Peki nasıl böyle oldu?
-
2:40 - 2:43Nasıl oldu da aşkı derin acı ve
ızdırapla bağdaştırır olduk? -
2:44 - 2:48Neden görünüşte güzel olan
bu tecrübe hakkında -
2:48 - 2:50mağdurmuş gibi konuşuyoruz?
-
2:51 - 2:52Bunlar zor sorular,
-
2:52 - 2:54ama bazı teorilerim var.
-
2:54 - 2:55Bunları düşünürken
-
2:55 - 2:58özellikle bir benzetmeye
odaklanmak istiyorum; -
2:58 - 3:00-aşk deliliktir- düşüncesi.
-
3:01 - 3:04Romantik aşkı
ilk araştırmaya başladığımda, -
3:04 - 3:07her yerde bu delilik benzetmeleriyle
karşılaşıyordum. -
3:07 - 3:09Batı kültürünün tarihi,
-
3:09 - 3:13aşkı zihinsel hastalıkla bir tutan
kullanımlarla doludur. -
3:13 - 3:15Sadece birkaç örnek:
-
3:15 - 3:17William Shakespeare:
-
3:17 - 3:18"Aşk sadece deliliktir.",
-
3:18 - 3:20"Nasıl Hoşunuza Giderse"den.
-
3:20 - 3:21Friedrich Nietzsche:
-
3:21 - 3:24"Aşkta her zaman biraz delilik vardır."
-
3:25 - 3:27"Aşkın beni çılgına çeviriyor.."
-
3:27 - 3:30(Gülüşmeler)
-
3:30 - 3:32Meşhur filozof Beyoncé Knowles'den.
-
3:32 - 3:34(Gülüşmeler)
-
3:35 - 3:38İlk defa 20 yaşında aşık oldum,
-
3:38 - 3:41baştan sona
oldukça çalkantılı bir ilişkiydi. -
3:41 - 3:45İlk birkaç yıl uzun mesafe ilişkisiydi,
-
3:45 - 3:49yani bu benim için derin iniş ve
çıkışlar demekti. -
3:50 - 3:52Bir ânı özellikle hatırlıyorum.
-
3:53 - 3:56Güney Amerika'da bir otelde
yatakta oturmuş, -
3:56 - 4:00sevdiğim insanın
kapıdan çıkışını izliyorum. -
4:00 - 4:02Geç bir saatti.
-
4:02 - 4:03Neredeyse gece yarısıydı,
-
4:03 - 4:05yemekten sonra tartışmıştık
-
4:05 - 4:07ve odamıza geçtiğimizde,
-
4:07 - 4:10eşyalarını çantaya attı ve
çekip gitti. -
4:11 - 4:14Tartışma konusunu şimdi
hatırlayamıyorum ama -
4:14 - 4:18o giderken nasıl hissettiğimi
çok net hatırlıyorum. -
4:19 - 4:2322 yaşındaydım, gelişen dünyada
ilk zamanlarımdı -
4:23 - 4:26ve tamamen yalnızdım.
-
4:26 - 4:30Eve dönmeme bir hafta daha vardı,
-
4:30 - 4:32bulunduğum yerin
-
4:32 - 4:36ve gitmem gereken şehrin adını biliyordum,
-
4:36 - 4:39fakat nasıl gideceğime dair
bir fikrim yoktu. -
4:40 - 4:43Rehberim yoktu ve çok az param vardı.
-
4:43 - 4:45İspanyolca da bimiyordum.
-
4:46 - 4:48Benden daha maceracı olan biri,
-
4:48 - 4:50bunu bir fırsat anı olarak görebilirdi.
-
4:50 - 4:52Fakat ben donup kaldım.
-
4:52 - 4:54Sadece oturdum.
-
4:55 - 4:57Sonra göz yaşlarına boğuldum.
-
4:57 - 5:00Ancak paniklememe rağmen,
-
5:00 - 5:02kafamda bir ses düşünüyordu:
-
5:02 - 5:05"Vay be. Çok dramatikti.
-
5:05 - 5:07Bu aşk işinde bir şeyleri gerçekten
doğru yapıyorum." -
5:07 - 5:09(Gülüşmeler)
-
5:09 - 5:14Çünkü bir yanım aşıkken
acı çekmek istiyordu. -
5:14 - 5:18Şimdi çok garip geliyor, ama 22 yaşında
-
5:18 - 5:21dramatik tecrübeler yaşamak istiyordum.
-
5:21 - 5:26Ve o zaman mantıksız, öfkeli, mahvolmuş
-
5:26 - 5:27ve yeterince tuhaftım.
-
5:27 - 5:31Bunun bir şekilde beni henüz
terk eden adamla ilgili hislerimi -
5:31 - 5:33temize çıkardığını düşündüm.
-
5:34 - 5:39Sanırım biraz çılgınlık istiyordum,
-
5:39 - 5:42çünkü aşkın işleyiş şeklinin
böyle olduğunu düşünüyordum. -
5:43 - 5:45Bu gerçekten şaşırtıcı değildi,
-
5:45 - 5:47bunu Wikipedia'ya göre düşününce,
-
5:47 - 5:50sekiz film,
-
5:50 - 5:5214 şarkı,
-
5:52 - 5:55iki albüm ve
"Çılgın Aşk" adlı bir roman vardı. -
5:56 - 5:59Yaklaşık bir saat sonra
odamıza geri döndü. -
5:59 - 6:00Barıştık.
-
6:00 - 6:03Beraber gezerek
mutlu bir hafta daha geçirdik. -
6:03 - 6:04Sonra eve döndüğümde,
-
6:04 - 6:09"Çok müthiş ve harikaydı.
Gerçek romantizm bu olmalı." -
6:10 - 6:12diye düşündüm.
-
6:13 - 6:16İlk aşkımı delilik gibi
hissetmeyi umuyordum -
6:16 - 6:20ve tabii ki bu beklentimi
çok güzel karşılamıştı. -
6:20 - 6:22Fakat birini böyle sevmek,
-
6:22 - 6:26-sanki bütün varlığım onun da beni
sevmesine bağlıymış gibi- -
6:26 - 6:28benim ya da onun için
-
6:28 - 6:29pek de iyi değildi.
-
6:30 - 6:34Fakat sanırım bu aşk deneyimi
o kadar olağandışı değil. -
6:34 - 6:38Çoğumuz romantik aşkın ilk evrelerinde
biraz deli hissederiz. -
6:39 - 6:43Aslında bunun normal olduğunu doğrulayan
bir araştırma var. -
6:43 - 6:45Nörokimyasal olarak söylemek gerekirse,
-
6:45 - 6:50romantik aşk ve zihinsel hastalığı
ayrıştırmak o kadar kolay değil. -
6:51 - 6:52Bu doğru.
-
6:52 - 6:571999 yılında yapılan bu araştırmada,
-
6:57 - 7:00yeni aşık olan kişilerin
serotonin düzeyiyle -
7:00 - 7:03obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulan
kişilerin serotonin düzeyinin -
7:03 - 7:06çok benzediğini doğrulamak için
kan testleri kullandılar. -
7:06 - 7:07(Gülüşmeler)
-
7:07 - 7:10Evet, düşük serotonin düzeyleri de
-
7:10 - 7:13dönemsel duygusal bozukluk ve depresyonla
-
7:13 - 7:15bağlantılıydı.
-
7:16 - 7:18Dolayısıyla aşkın ruhsal durumumuz ve
-
7:18 - 7:22davranışlarımızdaki değişimlerle bağlantılı
olduğuna dair bazı kanıtlar var. -
7:22 - 7:26Çoğu ilişkinin
böyle başladığını doğrulayan -
7:26 - 7:30başka araştırmalar da var.
-
7:31 - 7:35Araştırmacılar, düşük serotonin düzeyinin
aşık olunan kişi hakkında -
7:35 - 7:39obsesif düşünmekle ilişkili
olduğuna inanıyor, -
7:39 - 7:43bu ise birinin beyninizde kamp kurduğunu
hissetmek gibi bir şey. -
7:43 - 7:46Pek çoğumuz ilk aşık olduğunda
böyle hisseder. -
7:46 - 7:49Fakat güzel haber şu;
bu her zaman çok uzun sürmez, -
7:49 - 7:52genellikle birkaç ay ile
birkaç yıl arasıdır. -
7:53 - 7:56Güney Amerika seyahatimden döndüğümde,
-
7:56 - 8:00odamda çok yalnız vakit geçirdim.
-
8:00 - 8:01Sevdiğim adamdan çaresizce
haber almayı bekleyerek -
8:01 - 8:04e-postalarımı kontrol ettim.
-
8:05 - 8:10Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu
anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına -
8:10 - 8:12ihtiyacım olmadığına karar verdim.
-
8:12 - 8:14Böylece bir çoğuyla görüşmeyi kestim.
-
8:14 - 8:19Belki de hayatımın en mutsuz yılıydı.
-
8:19 - 8:23Sanırım acı çekmenin
benim işim olduğunu hissediyordum. -
8:24 - 8:26Çünkü acı çekersem,
-
8:26 - 8:28onu ne kadar çok sevdiğimi
kanıtlayacaktım. -
8:28 - 8:30Kanıtlayabilirsem de
-
8:30 - 8:33sonunda beraber olacaktık.
-
8:34 - 8:36Esas delilik bu,
-
8:36 - 8:39çünkü büyük acılar,
-
8:39 - 8:42büyük mükafatlara eşittir diye
evrensel bir kural yok. -
8:42 - 8:46Ancak aşk konusunda sanki bu doğruymuş
gibi konuşuyoruz. -
8:47 - 8:51Yaşadığımız aşklar hem biyolojik
hem de kültüreldir. -
8:52 - 8:54Biyolojimiz beynimizde
-
8:54 - 8:57bu mükafat döngüsünü başlatarak
bize aşkın güzel olduğunu söyler. -
8:57 - 9:02Aşkın bir tartışma veya ayrılık
sonrasında ızdıraplı olduğunu söyler, -
9:02 - 9:05böylece nörokimyasal ödül geri çekilir.
-
9:05 - 9:08Aslında, -belki duymuşsunuzdur-
-
9:08 - 9:09nörokimyasal olarak söylenirse,
-
9:09 - 9:13bir ayrılık yaşamak
kokainden uzaklaşmaya çok benzer, -
9:14 - 9:15ki bunu rahatlatıcı buluyorum.
-
9:15 - 9:16(Gülüşmeler)
-
9:17 - 9:20Sonra kültürümüz dili,
aşkla ilgili bu düşünceleri -
9:20 - 9:23şekillendirmek ve
kuvvetlendirmek için kullanır. -
9:23 - 9:25Bu durumda acı, bağımlılık ve
delilikle ilgili -
9:25 - 9:27mecazlardan bahsediyoruz.
-
9:28 - 9:30Bir çeşit geri bildirim döngüsü.
-
9:30 - 9:34Aşk, güçlü ve bazen acı vericidir,
-
9:34 - 9:37bunu kelimelerimiz ve
hikayelerimizle ifade ederiz, -
9:37 - 9:40ancak sonra kelimeler ve hikayeler bizi
-
9:40 - 9:43aşkın güçlü ve acı verici olduğunu
beklemeye hazırlar. -
9:44 - 9:47Bana ilginç gelen, bütün bunların
-
9:47 - 9:50ömür boyu tek eşliliğe değer veren
bir kültürde olmasıdır. -
9:51 - 9:53Bunu iki açıdan istiyoruz gibi:
-
9:53 - 9:55Deli gibi hissetmek ve
-
9:56 - 9:59tüm hayat boyu sürmesi için
aşık olmak istiyoruz. -
10:00 - 10:01Korkunç geliyor.
-
10:01 - 10:03(Gülüşmeler)
-
10:04 - 10:05Bunu çözmek için,
-
10:05 - 10:10ya kültürümüzü ya da beklentilerimizi
değiştirmemiz gerekiyor. -
10:11 - 10:15Hepimiz aşıkken daha az pasif
olsaydık nasıl olurdu düşünün. -
10:16 - 10:20Daha özgüvenli,
daha açık fikirli, daha cömert olsaydık -
10:20 - 10:23ve aşık olmak yerine,
-
10:23 - 10:25aşka dahil olsaydık.
-
10:26 - 10:28Bunun çok şey istemek olduğunu biliyorum
-
10:28 - 10:32ama bunu öneren ilk insan değilim.
-
10:33 - 10:36"Metaforlar, Hayat, Anlam ve Dil"
-
10:36 - 10:41adlı kitaplarında dil bilimci Mark Johnson
ve George Lakoff bu ikileme çok ilginç -
10:41 - 10:42bir çözüm sunuyor;
-
10:42 - 10:45kullandığımız mecazları değiştirmek.
-
10:46 - 10:50Benzetmelerimizin dünyayı deneyimleme
şeklimizi etkilediğini iddia ediyorlar. -
10:51 - 10:55Hatta yapacağımız eylemlere rehber
olarak hareket ediyorlar, -
10:55 - 10:56kendini gerçekleştiren kehanetler gibi.
-
10:57 - 11:01Johnson ve Lakoff aşk için
yeni bir mecaz öneriyor: -
11:02 - 11:04Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk.
-
11:05 - 11:08Aşkı böyle düşünme şeklini çok beğendim.
-
11:09 - 11:13Dil bilimciler mecazlardan
gereklilik olarak bahseder; -
11:13 - 11:16temel olarak, içinde barındırdığı
tüm çağrışımları ve düşünceleri -
11:16 - 11:19belli bir mecazla düşünme şekli.
-
11:19 - 11:22Johnson ve Lakoff, ortak yapılan
bir sanat eserinin içerdiği -
11:22 - 11:24her şeye değinir:
-
11:25 - 11:29Çaba, anlaşma, sabır, ortak amaçlar.
-
11:30 - 11:33Bu fikirler uzun,romantik
ilişkilerde kültürel yatırımımızla -
11:34 - 11:36güzel bir şekilde düzene girer.
-
11:36 - 11:39Ayrıca başka ilişki türleri için de
işe yarar; -
11:40 - 11:46-kısa süreli, geçici, çok aşklı,
tek eşli olmayan, aseksüel- -
11:46 - 11:50çünkü bu benzetmeler
başkasını sevme deneyimini -
11:50 - 11:52daha karmaşık fikirlere dönüştürür.
-
11:53 - 11:57Yani, aşk ortak yapılan bir sanat eseriyse
-
11:57 - 12:00aynı zamanda estetik bir deneyimdir.
-
12:02 - 12:03Aşk öngörülemez,
-
12:04 - 12:06aşk yaratıcıdır,
-
12:07 - 12:11aşk iletişim ve disiplin gerektirir,
-
12:11 - 12:14sinir bozucu ve
duygusal olarak talep edicidir. -
12:15 - 12:18Aşk hem neşeyi hem de acıyı barındırır.
-
12:19 - 12:22Sonuç olarak, yaşanılan her aşk farklıdır.
-
12:24 - 12:25Gençken,
-
12:25 - 12:30aşktan daha fazlasını talep etmek
hiç aklıma gelmemişti. -
12:30 - 12:34Oysa aşk ne sunarsa hemen
kabul etmek zorunda değildim. -
12:35 - 12:3814 yaşındaki Juliet ilk aşık olduğunda,
-
12:38 - 12:42ya da 14 yaşındaki Juliet,
daha dört gün önce tanıştığı -
12:42 - 12:45Romeo'dan ayrı kalamazken
-
12:45 - 12:49üzgün ya da endişeli hissetmiyordu.
-
12:49 - 12:50Ne haldeydi?
-
12:50 - 12:52Ölmek istiyordu.
-
12:52 - 12:53Değil mi?
-
12:53 - 12:56Küçük bir dipnot, oyunun üçüncü perde,
-
12:56 - 12:57beşinci sahnesinde,
-
12:57 - 12:59Romeo ölmemiş.
-
13:00 - 13:01Yaşıyor,
-
13:01 - 13:02sağlıklı,
-
13:02 - 13:05şehirden yeni sürülmüş.
-
13:06 - 13:1216. yy Verona'sının günümüz Kuzey
Amerika'sının tersi olduğunu anlıyorum. -
13:12 - 13:15Bu oyunu ilk okuduğumda,
-
13:15 - 13:1714 yaşındayken
-
13:17 - 13:20Juliet'in acı çekmesini anlıyordum.
-
13:21 - 13:27Aşkı sadece kendi kontrolüm ve
rızam dışında başıma gelen bir şeydense, -
13:27 - 13:29hayran olduğum biriyle ulaşacağım
bir şeymiş gibi, -
13:29 - 13:32farklı bir çerçeveye oturtmak,
-
13:32 - 13:33bana güç veriyor.
-
13:34 - 13:35Hâlâ zor.
-
13:35 - 13:41Aşk hâlâ bütünüyle çıldırtıcı,
bazı günler ezici, -
13:41 - 13:43çok üzgün hissettiğim zamanlarda,
-
13:43 - 13:45kendime hatırlatmam gerekiyor:
-
13:45 - 13:48Bu ilişkide benim görevim,
partnerimle beraber yapmak istediğim şeyi -
13:48 - 13:50konuşmak.
-
13:52 - 13:54Kolay da değil.
-
13:55 - 13:58Ancak delillik hissine
kapılma alternatifinden -
13:59 - 14:01daha iyidir.
-
14:03 - 14:08Aşkı böyle yorumlamak, birinin sevgisini
kaybetme ya da kazanma konusu değil. -
14:09 - 14:12Bunun yerine,partnerinize güvenmeyi
-
14:12 - 14:15ve güvenmenin zor olduğu zamanlarda
bunları konuşmayı gerektirir, -
14:15 - 14:18ki bu çok basit geliyor.
-
14:18 - 14:22Fakat gerçekten devrim niteliğinde,
radikal bir tutum. -
14:23 - 14:26Çünkü, kendinizi ve
ilişkinizde kazandığınız veya -
14:27 - 14:30kaybettiğiniz şeyi düşünmeyi bırakmaya
-
14:30 - 14:34ve ne vereceğinizi düşünmeye başlarsınız.
-
14:35 - 14:38Aşkı böyle yorumlamak, "Hey,
biz pek de iyi ortaklar değiliz. -
14:38 - 14:43Belki de bu bize göre değil." gibi şeyler
söylememizi mümkün kılar. -
14:44 - 14:48Ya da "Bu ilişki tahminimden
daha kısa sürdü, -
14:48 - 14:50ama yine de güzeldi." deriz.
-
14:51 - 14:54Ortak sanat eserinin güzel yanı;
-
14:54 - 14:57kendi kendini boyamayacak, çizmeyecek
ya da yontmayacak olmasıdır. -
14:57 - 15:01Aşkı böyle yorumlamak, nasıl görüneceğine
karar vermemizi mümkün kılar. -
15:01 - 15:02Teşekkür ederim.
-
15:02 - 15:04(Alkışlar)
- Title:
- Sevgiye dair konuşmanın daha güzel yolu
- Speaker:
- Mandy Len Catron
- Description:
-
Aşıkken "düşeriz". Vuruluruz, eziliriz, bayılırız. Tutkuyla yanarız. Aşk bizi çılgına döndürür, hasta eder. Kalbimiz ağrır, sonra kırılır. Yazar Mandy Len Catron, aşk konusunda böyle konuşmanın aşkı yaşama şeklimizi de şekillendirdiğini söylüyor. Bu konuşmada Catron, deli gibi aşık olan herkese için aşkı daha keyifli ve daha az acı verici görmemize yardımcı olacak farklı bir benzetmenin altını çiziyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:17
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Dilara Ün accepted Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Dilara Ün edited Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Selda Yener edited Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Selda Yener edited Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Selda Yener edited Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Selda Yener edited Turkish subtitles for A better way to talk about love | ||
Selda Yener edited Turkish subtitles for A better way to talk about love |