Jonathan Haidt: Din, evrim ve kendinden geçmenin coşkusu
-
0:00 - 0:03Size bir sorum var:
-
0:03 - 0:05Dindar mısınız?
-
0:05 - 0:07Kendinizi dindar olarak görüyorsanız
-
0:07 - 0:10lütfen şimdi elinizi kaldırın.
-
0:10 - 0:13Bakalım, sanırım yüzde üç ya da dört kadar.
-
0:13 - 0:16Bir TED konferansında bu kadar inananın olduğunu bilmiyordum.
-
0:16 - 0:18(Gülüşmeler)
-
0:18 - 0:20Peki, başka bir soru:
-
0:20 - 0:22Herhangi bir şekilde ruhani olduğunuzu
-
0:22 - 0:24kabul ediyorsanız elinizi kaldırın.
-
0:24 - 0:27Tamam, bu çoğunluğu oluşturuyor.
-
0:27 - 0:29Bugünkü konuşmam, insanların
-
0:29 - 0:31kendilerini ruhani olarak görmelerinin
-
0:31 - 0:33asıl nedeniyle, ya da asıl nedenlerden
-
0:33 - 0:35biriyle ilgili.
-
0:35 - 0:38Bugünkü konuşmam kendinden geçmekle ilgili.
-
0:38 - 0:41İnsan olmanın temel gerçeği,
-
0:41 - 0:44bazen benlik kavramı ortadan kayboluverir.
-
0:44 - 0:46Ve bu gerçekleştiğinde,
-
0:46 - 0:49ortaya çıkan duygu coşku vericidir
-
0:49 - 0:51ve biz bu duyguları açıklamak için
-
0:51 - 0:53metaforlar yaratır dururuz.
-
0:53 - 0:55Yukarı çekildiğimizi ya da yükseldiğimizi
-
0:55 - 0:57söyleriz.
-
0:57 - 1:00Bunun gibi soyut bir şeyi iyi somut bir metafordan
-
1:00 - 1:02başkası açıklayamaz.
-
1:02 - 1:05İşte bugün kullanacağım metafor.
-
1:05 - 1:08Zihni, çoğunu bildiğimiz
-
1:08 - 1:11odalardan oluşan bir ev gibi düşünün.
-
1:11 - 1:14Ama birden bire hiç olmayan bir yerden
-
1:14 - 1:16bir kapı oluşuverir
-
1:16 - 1:19ve bu kapı merdivenlere açılır.
-
1:19 - 1:21Merdivenleri tırmanırız
-
1:21 - 1:25ve değişmiş bir bilinç durumunu yaşarız.
-
1:25 - 1:271902'de,
-
1:27 - 1:29büyük Amerikan psikolog William James
-
1:29 - 1:32dini deneyimlerin türlü çeşidini yazmıştı.
-
1:32 - 1:34Her çeşit durum çalışmalarını topladı.
-
1:34 - 1:36Bu değişik deneyimleri yaşayan
-
1:36 - 1:38insanların sözlerini yazdı.
-
1:38 - 1:40Benim için en heyecan vericisi
-
1:40 - 1:42Stephen Bradley adlı genç adamın,
-
1:42 - 1:451820'de İsa'yla karşılaştığını sanıyor olmasıydı.
-
1:45 - 1:48Ve Bradley bu konuda şöyle demişti.
-
1:51 - 1:53(Müzik)
-
1:54 - 1:57(Video) Stephen Bradley: Bir saniye için, kurtarıcıyı odada
-
1:57 - 1:59insan formunda gördüğümü sandım,
-
1:59 - 2:01kolları açık,
-
2:01 - 2:04bana "Gel." diyordu.
-
2:04 - 2:07Ertesi gün sevinçten titriyordum.
-
2:07 - 2:10Mutluluğum o kadar büyüktü ki, ölmek istediğimi söyledim.
-
2:10 - 2:13Duygularımın içinde bu dünyaya yer yoktu.
-
2:13 - 2:15O ana kadar,
-
2:15 - 2:17çok bencil ve kendini beğenmişin tekiydim.
-
2:17 - 2:20Ancak o an, tüm insanlık için iyi şeyler isteyip
-
2:20 - 2:22hisseden bir kalple
-
2:22 - 2:25tüm düşmanlarımı affedebildim.
-
2:26 - 2:28JH: Bradley'nin küçük
-
2:28 - 2:30ahlaki benliğinin merdivenleri çıkarken
-
2:30 - 2:32nasıl öldüğüne bir bakın.
-
2:32 - 2:34Ve bu yüksek seviyede
-
2:34 - 2:37sevgi dolu ve affedici birine dönüşüyor.
-
2:38 - 2:40Dünyadaki bir çok din, insanları merdivenlere
-
2:40 - 2:42tırmadırmak için yöntemlere sahip.
-
2:42 - 2:44Kimisi benliği meditasyon kullanarak kapatıyor.
-
2:44 - 2:46Kimisi halüsinojen ilaçlar kullanıyor.
-
2:46 - 2:50Bu 16. yy Aztek yazısından,
-
2:50 - 2:53psilosibin mantar yemek üzere olan bir adamı
-
2:53 - 2:57ve aynı anda tanrı tarafından merdivenlere çekilişini anlatıyor.
-
2:57 - 2:59Kimisi kendinden geçebilmek için
-
2:59 - 3:01dansı, dönmeyi, daireler çizmeyi kullanıyor.
-
3:01 - 3:04Ama merdivenleri çıkmak için bir dine ihtiyacınız yok.
-
3:04 - 3:07Çoğu insan doğada kendinden geçiyor.
-
3:07 - 3:10Diğerleri benliklerinden çılgınlıklarla kurtuluyor.
-
3:10 - 3:13Hepsinden de tuhaf olan bir yer ise:
-
3:13 - 3:15savaş.
-
3:15 - 3:17Birçok kitap savaş için aynı şeyi söylüyor.
-
3:17 - 3:19Hiçbir şey, insanları savaşın yaptığı gibi
-
3:19 - 3:21bir araya getiremez.
-
3:21 - 3:24Ve bu bir araya geliş sıradışı kendinden geçme
-
3:24 - 3:27deneyimlerini mümkün kılıyor.
-
3:27 - 3:29Glenn Gray'in kitabından
-
3:29 - 3:31bir pasaj çalacağım.
-
3:31 - 3:34Gray 2. Dünya Savaşında Amerikan ordusundaydı.
-
3:34 - 3:37Ve savaştan sonra birçok askerle röportaj yaptı
-
3:37 - 3:39ve savaşan adamların deneyimleri hakkında yazdı.
-
3:39 - 3:41İşte merdivenleri anlatan
-
3:41 - 3:44anahtar bölüm:
-
3:46 - 3:48(Video) Glenn Gray: Eski askerlerin çoğu
-
3:48 - 3:51savaş esnasındaki ortak deneyimlerinin
-
3:51 - 3:54hayatlarının en üst noktası olduğunu söyler.
-
3:54 - 3:57"Ben" farketmeden "Biz"e dönüşür
-
3:57 - 3:59"benim" yerine "bizim" gelir
-
3:59 - 4:01ve bireysel inanç
-
4:01 - 4:04merkezi önemini yitirir.
-
4:04 - 4:06Bunun, ölümsüzlük teminatının
-
4:06 - 4:09o anlarda kendini kurban etmeyi
-
4:09 - 4:12kolaylaştırmasından daha önemsiz
-
4:12 - 4:15olduğunu sanmıyorum.
-
4:15 - 4:18Düşebilirim, ama ölmem,
-
4:18 - 4:21bunun için içimdeki gerçek ben ilerler
-
4:21 - 4:23ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim
-
4:23 - 4:25dostlarımla yaşamaya devam eder.
-
4:27 - 4:30JH: Tüm bu durumların arasındaki ortak özellik
-
4:30 - 4:33öz-benliğin incelmesi ya da eriyip gitmesi,
-
4:33 - 4:35ve bu çok çok iyi hissettiriyor,
-
4:35 - 4:38normal hayatlarımızı yaşarkenki hiçbir şeye benzemiyor.
-
4:38 - 4:41Canlandırıcı bir his yaratıyor.
-
4:41 - 4:44Yükseldiğimiz firkri, Fransız sosyolog
-
4:44 - 4:47Emile Durkheim'ın yazısında anafikirdi.
-
4:47 - 4:49Hatta Durkheim bizi birbirini tamamlayan, iki seviyeli
-
4:49 - 4:51insan olarak tanımlıyor.
-
4:51 - 4:54Bunun bir alt seviyesine dindışılık seviyesi diyor.
-
4:54 - 4:57Dindışı kutsallığın zıttı oluyor.
-
4:57 - 4:59Sadece sıradan anlamına geliyor.
-
4:59 - 5:02Ve sıradan hayatlarımızda bireysel olarak varoluyoruz.
-
5:02 - 5:05Bireysel arzularımızı tatmin etmek istiyoruz.
-
5:05 - 5:07Bireysel hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz.
-
5:07 - 5:09Ama bazen bu seviyenin değişimini
-
5:09 - 5:11tetikleyen bir şeyler oluyor.
-
5:11 - 5:13Bireyler birleşiyor
-
5:13 - 5:16ve bir takım, bir hareket ya da bir ulus oluyorlar,
-
5:16 - 5:19tek tek parçalarından çok farklı bir oluşum.
-
5:19 - 5:22Durkheim bu seviyeye, kutsallık seviyesi diyor
-
5:22 - 5:24çünkü dinin işlevinin insanları bir grup içinde,
-
5:24 - 5:26ahlaki bir topluluğa dönüştürmek
-
5:26 - 5:29olduğuna inanıyordu.
-
5:29 - 5:32Durkheim bizi birleştiren her ne ise kutsallık
-
5:32 - 5:34havasında yükseldiğine inanıyordu.
-
5:34 - 5:36Ve insanlar kutsal bir değerin ya da nesnenin
-
5:36 - 5:38etrafında döndüklerinde,
-
5:38 - 5:41onu savunmak için de beraber savaşabilecek bir takım oluveriyorlar.
-
5:41 - 5:43Durkheim
-
5:43 - 5:45yoğun ortak duygularla ilgili
-
5:45 - 5:48"Hepimiz biriz" mucizesini yaratabildiğini
-
5:48 - 5:50ve bireylerden bir grup oluşturabildiğini yazmıştı.
-
5:50 - 5:532. Dünya savaşı bittiğinde
-
5:53 - 5:56Britanya'daki ortak neşeyi bir düşünün.
-
5:56 - 5:59Tahrir Meydanı'ndaki
-
5:59 - 6:02bir diktatörü deviren ortak öfkeyi.
-
6:02 - 6:04Ve 9/11'den sonra
-
6:04 - 6:06hepimizi bir araya getiren
-
6:06 - 6:09hepimizin hissettiği
-
6:09 - 6:12ortak acıyı.
-
6:12 - 6:15Nerede olduğumuzu özetleyecek olursam,
-
6:15 - 6:17Diyorum ki, kendinden geçme kapasitesi
-
6:17 - 6:20sadece insan olmanın doğasında var.
-
6:20 - 6:22Kafamızın içinde var olan bir
-
6:22 - 6:24merdiven metaforunu kullanıyorum.
-
6:24 - 6:26Hepimizin aslında birbirini tamamladığını,
-
6:26 - 6:29ve bu merdivenlerin bizi dindışı seviyeden
-
6:29 - 6:31kutsallığa taşıdığını söylüyorum.
-
6:31 - 6:33Bu merdivene tırmandığımızda,
-
6:33 - 6:35benliğimize olan ilgi azalıyor,
-
6:35 - 6:37daha az bencil oluyoruz,
-
6:37 - 6:39ve bu bizi daha iyi, daha asil ve yükselmiş
-
6:39 - 6:42hissettiriyor.
-
6:42 - 6:45Şimdi benim gibi sosyal bilimciler için
-
6:45 - 6:47milyonluk sorumuza gelelim:
-
6:47 - 6:49Bu merdiven
-
6:49 - 6:52evrimsel tasarımın bir parçası mı?
-
6:52 - 6:55Doğal seleksiyonun, ellerimiz gibi
-
6:55 - 6:57birer ürünü mü?
-
6:57 - 7:00Yoksa sistemdeki bir virüs mü --
-
7:00 - 7:02bu dini şeyler, beynimizde
-
7:02 - 7:05bir şeylerin ters gitmesiyle oluşan bir hata mı --
-
7:05 - 7:07Jill bir felç geçirdi ve bu dini deneyimi yaşadı,
-
7:07 - 7:09bu sadece bir hata mıydı?
-
7:09 - 7:13Din üzerine çalışan bilimadamları böyle diyorlar.
-
7:13 - 7:15Mesela, Yeni Ateistler
-
7:15 - 7:17dinin parazit gen taklitlerinden
-
7:17 - 7:19ortaya çıktığını iddia ediyor,
-
7:19 - 7:21bu parazitler zihnimize giriyor ve
-
7:21 - 7:24her türlü çılgın dini şeyi yapmamızı sağlıyor.
-
7:24 - 7:26Kendimizi yok eden şeyler, mesela intihar bombacılığı.
-
7:26 - 7:28Yine de,
-
7:28 - 7:30kendimizi kaybetmenin
-
7:30 - 7:32bize ne yararı var?
-
7:32 - 7:34Nasıl oluyor da organizmalar
-
7:34 - 7:36kişisel çıkarlardan vazgeçmenin
-
7:36 - 7:39edinilmesi gereken bir özellik olduğuna karar veriyor?
-
7:39 - 7:41Şöyle göstereyim.
-
7:41 - 7:43"İnsanın Türeyişi" kitabında
-
7:43 - 7:45Charles Darwin ahlakın evrimi üzerine
-
7:45 - 7:47çok şey yazmıştı --
-
7:47 - 7:50nereden geldiğini ve neden sahip olduğumuzu.
-
7:50 - 7:52Darwin erdemlerimizin çoğunun
-
7:52 - 7:54kendimize az yararı olduğunu,
-
7:54 - 7:56ama içinde yaşadığımız gruplar için yararlı olduğunu söyler.
-
7:56 - 7:58İlk insan kabilelerinden ikisinin
-
7:58 - 8:00iletişime geçip, rekabete başladığı
-
8:00 - 8:02bir senaryosu vardı.
-
8:02 - 8:05Şöyle anlatıyor: "Eğer bir kabilede
-
8:05 - 8:07hatrı sayılır sayıda cesur, anlayışlı
-
8:07 - 8:09ve inançlı üyeler varsa
-
8:09 - 8:11ve bunlar birbirlerini korumaya hazırlarsa
-
8:11 - 8:13bu kabile başarılı olur
-
8:13 - 8:15ve diğerini fetheder."
-
8:15 - 8:17Şöyle devam ediyor: "Bencil ve çekişmeli bir halk
-
8:17 - 8:19birbirine tutunamaz
-
8:19 - 8:21ve birlik olmayınca
-
8:21 - 8:23hiçbir etki yaratılamaz."
-
8:23 - 8:25Başka bir deyişle,
-
8:25 - 8:27Charles Darwin
-
8:27 - 8:29grup seleksiyonuna inanıyordu.
-
8:29 - 8:32Bu fikir, son 40 yıldır tartışmalı bir konu olmuştur,
-
8:32 - 8:35ama bu yıl büyük bir sonuca bağlanmak üzere,
-
8:35 - 8:38özellikle E. O. Wilson'ın kitabı nisanda çıktıktan sonra,
-
8:38 - 8:40bizim ve bazı başka türlerin
-
8:40 - 8:42grup seleksiyonunun ürünleri olduğumuz
-
8:42 - 8:44konusunda iddialı bir kitap.
-
8:44 - 8:46Ama bu konuyu düşünmenin yolu
-
8:46 - 8:48çok-seviyeli bir seçim.
-
8:48 - 8:50Şimdi bir de bu yönden bakın:
-
8:50 - 8:53Kendi grubunuz içinde ve başka diğer gruplarla rekabet içerisindesiniz.
-
8:53 - 8:56Bir üniversite kürek takımı.
-
8:56 - 8:58Bu grup içinde
-
8:58 - 9:00rekabet var.
-
9:00 - 9:02Birbiriyle yarışan gençler var.
-
9:02 - 9:05En yavaş kürekçiler, en zayıfları, takımdan çıkarılacaklar.
-
9:05 - 9:07Ve bu gençlerin sadece birkaçı bu spora devam edecek.
-
9:07 - 9:10Hatta biri olimpiyatlara bile katılabilir.
-
9:10 - 9:12Yani takım içinde,
-
9:12 - 9:15benlikleri birbirlerine karşı yarışıyor.
-
9:15 - 9:17Ve bazen, birisinin diğerlerini
-
9:17 - 9:19sabotaj etmesi
-
9:19 - 9:21kendisine avantaj sağlayabilir
-
9:21 - 9:23Belki de koça en iyi rakibini
-
9:23 - 9:25kötüleyecek.
-
9:25 - 9:27Ama bot içindeki bu rekabet
-
9:27 - 9:29sürerken,
-
9:29 - 9:32botlar arası bir yarışma da devam ediyor.
-
9:32 - 9:35Ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda,
-
9:35 - 9:37ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor
-
9:37 - 9:40çünkü artık aynı bottalar.
-
9:40 - 9:42Sadece takım olarak
-
9:42 - 9:44çalıştıklarında kazanabilirler.
-
9:44 - 9:46Size klişe gibi gelebilir,
-
9:46 - 9:48ama bunlar derin evrimsel gerçekler.
-
9:48 - 9:50Grup seleksiyonuna karşı kullanılan argümanlar
-
9:50 - 9:52her zaman şöyle olmuştur:
-
9:52 - 9:55grup içerisinde ortak çalışanların olması çok iyi ama
-
9:55 - 9:57ortak çalışanlar varsa,
-
9:57 - 10:00diğerlerinin çalışmalarını sömürerek üstünleşecek
-
10:00 - 10:03beleşçiler de ortaya çıkacaktır.
-
10:03 - 10:05Şöyle açıklayayım.
-
10:05 - 10:08küçük organizmalardan oluşan bir grubunuz var --
-
10:08 - 10:11bakteriler olabilir, hamsterlar olabilir; ne olduğu mühim değil. --
-
10:11 - 10:14ve diyelim ki bu küçük grup ortak çalışmak üzere evriliyorlar.
-
10:14 - 10:16Gayet iyi. Birbirlerine destek olup koruyorlar,
-
10:16 - 10:19beraber çalışıyor ve rahatlığa ulaşıyorlar.
-
10:19 - 10:21Bu simülasyonda göreceğiniz gibi,
-
10:21 - 10:24kazanç noktalarına ulaştıklarında, büyüyorlar
-
10:24 - 10:26ve boyutları iki katına ulaşınca, bölünüyorlar
-
10:26 - 10:28ve böylece çoğalıyorlar ve nüfus artıyor.
-
10:28 - 10:31Ama diyelim ki, bir tanesi mutasyona uğruyor.
-
10:31 - 10:33Geninde bir mutasyon oluşuyor
-
10:33 - 10:35ve bencil bir yol izlemeye programlanıyor.
-
10:35 - 10:37Diğerlerini kullanmaya başlıyor.
-
10:37 - 10:40Ve bir yeşil, maviyle karşılaşınca,
-
10:40 - 10:42yeşilin büyüdüğünü ve mavinin küçüldüğünü görüyorsunuz.
-
10:42 - 10:44İşler bu şekilde yürüyor.
-
10:44 - 10:46Sadece bir yeşille başlıyoruz,
-
10:46 - 10:48ve diğerlerine ulaşınca
-
10:48 - 10:51güçlerini, puanlarını ya da yiyeceklerini alıyor.
-
10:51 - 10:54Ve kısa zamanda, ortak çalışmacılar tükeniyorlar.
-
10:54 - 10:57Beleşçiler herşeyi ele geçiriyor.
-
10:57 - 11:00Eğer bir grup beleşçi problemini çözmezse
-
11:00 - 11:03ortak çalışmanın faydalarından yararlanamaz
-
11:03 - 11:06ve grup seleksiyonu başlayamaz.
-
11:06 - 11:08Ancak, beleşçi probleminin çözümleri var.
-
11:08 - 11:10O kadar da zor bir problem değil.
-
11:10 - 11:13Aslında, doğa bunu pek çok kez çözdü.
-
11:13 - 11:15Ve doğanın en sevdiği çözüm
-
11:15 - 11:18herkesi aynı bota koymak.
-
11:18 - 11:20Mesela,
-
11:20 - 11:23her hücrede mitokondrinin neden
-
11:23 - 11:25kendi DNAsı var?
-
11:25 - 11:28Neden çekirdeğin DNAsından tamamen ayrı?
-
11:28 - 11:30Çünkü ikisi eskiden
-
11:30 - 11:32ayrı yaşayan bakterilerdi
-
11:32 - 11:34ve biraraya gelerek
-
11:34 - 11:36bir süperorganizma oluşturdular.
-
11:36 - 11:39Öyle ya da böyle -- belki biri birini yutuverdi; nasıl olduğunu asla bilemeyeceğiz --
-
11:39 - 11:41ama çevrelerinde çeperleri oluşunca
-
11:41 - 11:43artık aynı çeperin içinde olunca,
-
11:43 - 11:46çalışmalarının üreteceği bolluk ve güç,
-
11:46 - 11:48ortaklığın yarattığı tüm iyilik,
-
11:48 - 11:50çeperin içinde kalacak
-
11:50 - 11:53ve artık bir süperorganizmamız var.
-
11:53 - 11:55Hadi simülasyonu yeniden oynatalım
-
11:55 - 11:57ve bu sefer süperorganizmamızı
-
11:57 - 12:00beleşçilerin, asalakların, sahtekarların olduğu topluluğun içine atalım
-
12:00 - 12:03ve bakın ne oluyor:
-
12:03 - 12:05Bir süperorganizma istediği şeyi kolayca alıyor.
-
12:05 - 12:08O kadar büyük, güçlü ve etkili ki,
-
12:08 - 12:10kaynakları yeşillerden,
-
12:10 - 12:14beleşçilerden, sahtekarlardan kolayca alıyor.
-
12:14 - 12:16Ve çok kısa sürede tüm popülasyon
-
12:16 - 12:19bu süperorganizmalardan oluşuyor.
-
12:19 - 12:21Burada size gösterdiğim şeye
-
12:21 - 12:23bazen evrimsel tarihte
-
12:23 - 12:26büyük geçiş deniyor.
-
12:26 - 12:28Darwin'in kanunları değişmez,
-
12:28 - 12:31ama şimdi sahada yeni bir tür oyuncu var
-
12:31 - 12:34ve herşey farklılaşmaya başlıyor.
-
12:34 - 12:36Bu geçiş doğada sadece bir defa ortaya çıkan
-
12:36 - 12:38ve bazı bakterilerin başına gelen bir kaza değil.
-
12:38 - 12:40120-140 milyon yıl önce
-
12:40 - 12:42yine ortaya çıktı:
-
12:42 - 12:45yalnız yaşayan yaban arıları
-
12:45 - 12:47basit ilkel yuvalarını,
-
12:47 - 12:50kovanlarını yaparken.
-
12:50 - 12:53Birkaç yaban arısı aynı kovana yerleşince,
-
12:53 - 12:55beraber çalışmaktan başka şansları kalmadı,
-
12:55 - 12:57çünkü kısa sürede kendilerini diğer kovanlarla rekabet
-
12:57 - 12:59içerisinde buldular.
-
12:59 - 13:01Ve Darwin'in dediği gibi
-
13:01 - 13:03en uyumlu çalışan kovan kazandı.
-
13:03 - 13:05Bu ilkel yaban arıları
-
13:05 - 13:07dünyayı kaplayan ve biyosferi değiştiren
-
13:07 - 13:09arılara ve karıncalara
-
13:09 - 13:11bir başlangıç oldular.
-
13:11 - 13:13Ve sonra tekrar oldu,
-
13:13 - 13:15bu defa daha olağanüstü şekilde,
-
13:15 - 13:17son yarım milyon yıl önce
-
13:17 - 13:19atalarımız toplumsal
-
13:19 - 13:21varlıklar olmaya başladıklarında,
-
13:21 - 13:24kamp ateşinin etrafında bir araya gelip
-
13:24 - 13:26işleri paylaştıklarında,
-
13:26 - 13:29vücutlarını boyayıp, ortak dillerini konuşmaya başladılar
-
13:29 - 13:32ve zamanla ortak tanrılarına tapındılar.
-
13:32 - 13:34Aynı kabileden olduklarında,
-
13:34 - 13:37ortaklıklarının faydalarını da içeride tuttular.
-
13:37 - 13:39Ve bu gezegen üzerinde bilinen
-
13:39 - 13:41en güçlü silahı buldular,
-
13:41 - 13:43ortak çalışma --
-
13:43 - 13:45yapıcı olduğu kadar
-
13:45 - 13:48yıkıcı bir silah.
-
13:48 - 13:50Elbette, insan grupları hiç bir zaman arı kovanlarındaki kadar
-
13:50 - 13:52uyumlu olmadılar.
-
13:52 - 13:55İlk başlarda arı kovanı gibi görünseler de
-
13:55 - 13:57sonradan dağılmaya meyilliler.
-
13:57 - 14:00Bizler ortak çalışmaya arılar ya da karıncalar kadar sıkıca bağlı değiliz.
-
14:00 - 14:02Aslında, sık sık
-
14:02 - 14:04Arap Baharı ayaklanmalarında da gördüğümüz gibi,
-
14:04 - 14:08bu bölünmeler dini çizgiler üzerinde ortaya çıkıyor.
-
14:08 - 14:11Ancak, insanlar bir araya geldiklerinde
-
14:11 - 14:13ve aynı hareketin parçası olduklarında
-
14:13 - 14:16dağları yerinden oynatabilirler.
-
14:16 - 14:19Size gösterdiğim fotoğraflardaki insanlara bir bakın.
-
14:19 - 14:21Sizce sadece kişisel çıkarları
-
14:21 - 14:23için mi oradalar?
-
14:23 - 14:26Yoksa, kendilerinden vazgeçip
-
14:26 - 14:29bir bütünün parçası olmalarını sağlayan
-
14:29 - 14:33bir toplumsal çıkar için mi oradalar?
-
14:34 - 14:36Tamam, işte bu, benim konuşmamın
-
14:36 - 14:38TED standartlarında yapılmış haliydi.
-
14:38 - 14:40Ve şimdi, tüm konuşmamı yeniden
-
14:40 - 14:42üç dakika içinde
-
14:42 - 14:45görüntülü şekilde yapacağım.
-
14:45 - 14:47(Müzik)
-
14:47 - 14:49(Video) Jonathan Haidt: Biz insanların çeşitli
-
14:49 - 14:51dini deneyimleri vardır,
-
14:51 - 14:53diye açıklar William James.
-
14:53 - 14:56En yaygını gizemli merdivenleri tırmanıp
-
14:56 - 14:58kendimizi kaybetmektir.
-
14:58 - 15:00Bu merdiven bizi
-
15:00 - 15:03dindışı ya da sıradan hayatlarımızdan çıkarıp
-
15:03 - 15:05kutsal ya da derinden bağlı hayat deneyimlerine
-
15:05 - 15:07götürür.
-
15:07 - 15:09Durkheim'ın açıklamalarına göre
-
15:09 - 15:11biz birbirimize bağlıyız.
-
15:11 - 15:13Darwin'e göre de bağlıyız çünkü
-
15:13 - 15:15çoklu seçimlerden geçerek
-
15:15 - 15:18evrimleştik.
-
15:18 - 15:20Bu merdivenlerin bir adaptasyon mu yoksa
-
15:20 - 15:22sadece bir hata mı olduğunu bilemiyorum,
-
15:22 - 15:24ama adaptasyonsa,
-
15:24 - 15:26bunu anlamı çok derin.
-
15:26 - 15:28Adaptasyonsa,
-
15:28 - 15:31dindar olmak üzere evrildik.
-
15:31 - 15:33Devasa dini oluşumlara katılmak
-
15:33 - 15:35için evrildiğimizi söylemiyorum.
-
15:35 - 15:37Tüm bunlar çok yeni ortaya çıktı.
-
15:37 - 15:39Demek istediğim
-
15:39 - 15:41etrafımızdaki kutsallığı görmek ve
-
15:41 - 15:43diğerlerine katılarak
-
15:43 - 15:45kutsal nesneleri, insanları ve düşünceleri
-
15:45 - 15:47tavaf etmek için evrildiğimiz.
-
15:47 - 15:50Bu yüzden siyaset böylesine kabul görüyor.
-
15:50 - 15:53Siyaset biraz profan, biraz da kişisel çıkarlara hitap ediyor.
-
15:53 - 15:56Ama aynı zamanda da kutsallıkla ilgili.
-
15:56 - 15:58Diğerleriyle bir araya gelip
-
15:58 - 16:00ahlaki fikirleri takip etmekle ilgil.
-
16:00 - 16:03İyi ile kötü arasındaki o sonsuz savaşla ilgili,
-
16:03 - 16:06ve hepimiz kendimizin iyi tarafta olduğuna inanıyoruz.
-
16:06 - 16:08Ve daha da önemlisi,
-
16:08 - 16:10merdiven gerçekse,
-
16:10 - 16:12bu bize modern hayattaki
-
16:12 - 16:14daimi tatminsizlik eğilimini açıklar.
-
16:14 - 16:17Çünkü insanoğlu, bir bakıma,
-
16:17 - 16:19arılar gibi toplu yaşayan varlıklardır.
-
16:19 - 16:22Biz arıyız. Aydınlanma sürecinde kovanlarımızdan çıktık.
-
16:22 - 16:25Eski oluşumları yıktık ve
-
16:25 - 16:27ezilenlere özgürlüğü getirdik.
-
16:27 - 16:29Dünyayı değiştiren yaratıcılığı serbest bıraktık
-
16:29 - 16:32ve sonsuz rahatı ve zenginliği başlattık.
-
16:32 - 16:34Bugünlerde ise yalnız arılar gibi
-
16:34 - 16:36özgürlüğümüzü kutlayarak etrafta uçuşuyoruz.
-
16:36 - 16:38Ama bazen de merak ediyoruz:
-
16:38 - 16:40Hepsi bu mu?
-
16:40 - 16:42Hayatımla ne yapmalıyım?
-
16:42 - 16:44Eksik olan ne?
-
16:44 - 16:46Eksik olan birbirimize bağlı olmamıza rağmen,
-
16:46 - 16:49modern ve laik toplumun, dindışı ve sıradan olan
-
16:49 - 16:52benliklerimizi tatmin etmek için kurulmuş olması.
-
16:52 - 16:55Bu aşağı seviyede hayat gerçekten rahat.
-
16:55 - 16:58Gel ve ev-eğlence merkezimde yerini al.
-
16:58 - 17:00Modern hayatın en zor yanı ise
-
17:00 - 17:03merdivenleri tüm o karışıklığın ortasında bulmak
-
17:03 - 17:06ve tepeye tırmanarak
-
17:06 - 17:09asil ve iyi bir şey yapmak.
-
17:09 - 17:12Bu isteği Virginia Üniversitesi'ndeki öğrencilerimde görüyorum.
-
17:12 - 17:14Kendilerini içine atabilecekleri
-
17:14 - 17:16bir çağrı ya da bir amaç bulmak istiyorlar.
-
17:16 - 17:19Hepsi kendi merdivenini arıyor.
-
17:19 - 17:21Ve insanların sadece bencil
-
17:21 - 17:23olmadıklarını görmek bana umut veriyor.
-
17:23 - 17:25Çoğu insan küçüklüklerinin üstesinden gelmek
-
17:25 - 17:27ve daha büyük bir şeyin parçası olmak istiyor.
-
17:27 - 17:30Ve bu da 400 yıl önce ortaya çıkan
-
17:30 - 17:32metaforun olağanüstü
-
17:32 - 17:35yankılanışını açıklıyor.
-
17:35 - 17:37"Hiç kimse sadece kendinden oluşan
-
17:37 - 17:39bir ada değildir.
-
17:39 - 17:42Herkes anakarayı oluşturan
-
17:42 - 17:45bütünlüğün bir parçasıdır."
-
17:45 - 17:47JH: Teşekkürler.
-
17:47 - 17:55(Alkışlar)
- Title:
- Jonathan Haidt: Din, evrim ve kendinden geçmenin coşkusu
- Speaker:
- Jonathan Haidt
- Description:
-
Psikolog Jonathan Haidt basit ama yanıtlaması zor bir soru soruyor: neden kendimizden geçmeye çabalarız? Neden kendimizi kaybetmeyi deneriz? Grup seçimi ile oluşan evrim bilimine yapacağımız bir turla bizlere kışkırtıcı bir cevap veriyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:56