< Return to Video

Jonathan Haidt: Din, evrim ve kendinden geçmenin coşkusu

  • 0:00 - 0:03
    Size bir sorum var:
  • 0:03 - 0:05
    Dindar mısınız?
  • 0:05 - 0:07
    Kendinizi dindar olarak görüyorsanız
  • 0:07 - 0:10
    lütfen şimdi elinizi kaldırın.
  • 0:10 - 0:13
    Bakalım, sanırım yüzde üç ya da dört kadar.
  • 0:13 - 0:16
    Bir TED konferansında bu kadar inananın olduğunu bilmiyordum.
  • 0:16 - 0:18
    (Gülüşmeler)
  • 0:18 - 0:20
    Peki, başka bir soru:
  • 0:20 - 0:22
    Herhangi bir şekilde ruhani olduğunuzu
  • 0:22 - 0:24
    kabul ediyorsanız elinizi kaldırın.
  • 0:24 - 0:27
    Tamam, bu çoğunluğu oluşturuyor.
  • 0:27 - 0:29
    Bugünkü konuşmam, insanların
  • 0:29 - 0:31
    kendilerini ruhani olarak görmelerinin
  • 0:31 - 0:33
    asıl nedeniyle, ya da asıl nedenlerden
  • 0:33 - 0:35
    biriyle ilgili.
  • 0:35 - 0:38
    Bugünkü konuşmam kendinden geçmekle ilgili.
  • 0:38 - 0:41
    İnsan olmanın temel gerçeği,
  • 0:41 - 0:44
    bazen benlik kavramı ortadan kayboluverir.
  • 0:44 - 0:46
    Ve bu gerçekleştiğinde,
  • 0:46 - 0:49
    ortaya çıkan duygu coşku vericidir
  • 0:49 - 0:51
    ve biz bu duyguları açıklamak için
  • 0:51 - 0:53
    metaforlar yaratır dururuz.
  • 0:53 - 0:55
    Yukarı çekildiğimizi ya da yükseldiğimizi
  • 0:55 - 0:57
    söyleriz.
  • 0:57 - 1:00
    Bunun gibi soyut bir şeyi iyi somut bir metafordan
  • 1:00 - 1:02
    başkası açıklayamaz.
  • 1:02 - 1:05
    İşte bugün kullanacağım metafor.
  • 1:05 - 1:08
    Zihni, çoğunu bildiğimiz
  • 1:08 - 1:11
    odalardan oluşan bir ev gibi düşünün.
  • 1:11 - 1:14
    Ama birden bire hiç olmayan bir yerden
  • 1:14 - 1:16
    bir kapı oluşuverir
  • 1:16 - 1:19
    ve bu kapı merdivenlere açılır.
  • 1:19 - 1:21
    Merdivenleri tırmanırız
  • 1:21 - 1:25
    ve değişmiş bir bilinç durumunu yaşarız.
  • 1:25 - 1:27
    1902'de,
  • 1:27 - 1:29
    büyük Amerikan psikolog William James
  • 1:29 - 1:32
    dini deneyimlerin türlü çeşidini yazmıştı.
  • 1:32 - 1:34
    Her çeşit durum çalışmalarını topladı.
  • 1:34 - 1:36
    Bu değişik deneyimleri yaşayan
  • 1:36 - 1:38
    insanların sözlerini yazdı.
  • 1:38 - 1:40
    Benim için en heyecan vericisi
  • 1:40 - 1:42
    Stephen Bradley adlı genç adamın,
  • 1:42 - 1:45
    1820'de İsa'yla karşılaştığını sanıyor olmasıydı.
  • 1:45 - 1:48
    Ve Bradley bu konuda şöyle demişti.
  • 1:51 - 1:53
    (Müzik)
  • 1:54 - 1:57
    (Video) Stephen Bradley: Bir saniye için, kurtarıcıyı odada
  • 1:57 - 1:59
    insan formunda gördüğümü sandım,
  • 1:59 - 2:01
    kolları açık,
  • 2:01 - 2:04
    bana "Gel." diyordu.
  • 2:04 - 2:07
    Ertesi gün sevinçten titriyordum.
  • 2:07 - 2:10
    Mutluluğum o kadar büyüktü ki, ölmek istediğimi söyledim.
  • 2:10 - 2:13
    Duygularımın içinde bu dünyaya yer yoktu.
  • 2:13 - 2:15
    O ana kadar,
  • 2:15 - 2:17
    çok bencil ve kendini beğenmişin tekiydim.
  • 2:17 - 2:20
    Ancak o an, tüm insanlık için iyi şeyler isteyip
  • 2:20 - 2:22
    hisseden bir kalple
  • 2:22 - 2:25
    tüm düşmanlarımı affedebildim.
  • 2:26 - 2:28
    JH: Bradley'nin küçük
  • 2:28 - 2:30
    ahlaki benliğinin merdivenleri çıkarken
  • 2:30 - 2:32
    nasıl öldüğüne bir bakın.
  • 2:32 - 2:34
    Ve bu yüksek seviyede
  • 2:34 - 2:37
    sevgi dolu ve affedici birine dönüşüyor.
  • 2:38 - 2:40
    Dünyadaki bir çok din, insanları merdivenlere
  • 2:40 - 2:42
    tırmadırmak için yöntemlere sahip.
  • 2:42 - 2:44
    Kimisi benliği meditasyon kullanarak kapatıyor.
  • 2:44 - 2:46
    Kimisi halüsinojen ilaçlar kullanıyor.
  • 2:46 - 2:50
    Bu 16. yy Aztek yazısından,
  • 2:50 - 2:53
    psilosibin mantar yemek üzere olan bir adamı
  • 2:53 - 2:57
    ve aynı anda tanrı tarafından merdivenlere çekilişini anlatıyor.
  • 2:57 - 2:59
    Kimisi kendinden geçebilmek için
  • 2:59 - 3:01
    dansı, dönmeyi, daireler çizmeyi kullanıyor.
  • 3:01 - 3:04
    Ama merdivenleri çıkmak için bir dine ihtiyacınız yok.
  • 3:04 - 3:07
    Çoğu insan doğada kendinden geçiyor.
  • 3:07 - 3:10
    Diğerleri benliklerinden çılgınlıklarla kurtuluyor.
  • 3:10 - 3:13
    Hepsinden de tuhaf olan bir yer ise:
  • 3:13 - 3:15
    savaş.
  • 3:15 - 3:17
    Birçok kitap savaş için aynı şeyi söylüyor.
  • 3:17 - 3:19
    Hiçbir şey, insanları savaşın yaptığı gibi
  • 3:19 - 3:21
    bir araya getiremez.
  • 3:21 - 3:24
    Ve bu bir araya geliş sıradışı kendinden geçme
  • 3:24 - 3:27
    deneyimlerini mümkün kılıyor.
  • 3:27 - 3:29
    Glenn Gray'in kitabından
  • 3:29 - 3:31
    bir pasaj çalacağım.
  • 3:31 - 3:34
    Gray 2. Dünya Savaşında Amerikan ordusundaydı.
  • 3:34 - 3:37
    Ve savaştan sonra birçok askerle röportaj yaptı
  • 3:37 - 3:39
    ve savaşan adamların deneyimleri hakkında yazdı.
  • 3:39 - 3:41
    İşte merdivenleri anlatan
  • 3:41 - 3:44
    anahtar bölüm:
  • 3:46 - 3:48
    (Video) Glenn Gray: Eski askerlerin çoğu
  • 3:48 - 3:51
    savaş esnasındaki ortak deneyimlerinin
  • 3:51 - 3:54
    hayatlarının en üst noktası olduğunu söyler.
  • 3:54 - 3:57
    "Ben" farketmeden "Biz"e dönüşür
  • 3:57 - 3:59
    "benim" yerine "bizim" gelir
  • 3:59 - 4:01
    ve bireysel inanç
  • 4:01 - 4:04
    merkezi önemini yitirir.
  • 4:04 - 4:06
    Bunun, ölümsüzlük teminatının
  • 4:06 - 4:09
    o anlarda kendini kurban etmeyi
  • 4:09 - 4:12
    kolaylaştırmasından daha önemsiz
  • 4:12 - 4:15
    olduğunu sanmıyorum.
  • 4:15 - 4:18
    Düşebilirim, ama ölmem,
  • 4:18 - 4:21
    bunun için içimdeki gerçek ben ilerler
  • 4:21 - 4:23
    ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim
  • 4:23 - 4:25
    dostlarımla yaşamaya devam eder.
  • 4:27 - 4:30
    JH: Tüm bu durumların arasındaki ortak özellik
  • 4:30 - 4:33
    öz-benliğin incelmesi ya da eriyip gitmesi,
  • 4:33 - 4:35
    ve bu çok çok iyi hissettiriyor,
  • 4:35 - 4:38
    normal hayatlarımızı yaşarkenki hiçbir şeye benzemiyor.
  • 4:38 - 4:41
    Canlandırıcı bir his yaratıyor.
  • 4:41 - 4:44
    Yükseldiğimiz firkri, Fransız sosyolog
  • 4:44 - 4:47
    Emile Durkheim'ın yazısında anafikirdi.
  • 4:47 - 4:49
    Hatta Durkheim bizi birbirini tamamlayan, iki seviyeli
  • 4:49 - 4:51
    insan olarak tanımlıyor.
  • 4:51 - 4:54
    Bunun bir alt seviyesine dindışılık seviyesi diyor.
  • 4:54 - 4:57
    Dindışı kutsallığın zıttı oluyor.
  • 4:57 - 4:59
    Sadece sıradan anlamına geliyor.
  • 4:59 - 5:02
    Ve sıradan hayatlarımızda bireysel olarak varoluyoruz.
  • 5:02 - 5:05
    Bireysel arzularımızı tatmin etmek istiyoruz.
  • 5:05 - 5:07
    Bireysel hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz.
  • 5:07 - 5:09
    Ama bazen bu seviyenin değişimini
  • 5:09 - 5:11
    tetikleyen bir şeyler oluyor.
  • 5:11 - 5:13
    Bireyler birleşiyor
  • 5:13 - 5:16
    ve bir takım, bir hareket ya da bir ulus oluyorlar,
  • 5:16 - 5:19
    tek tek parçalarından çok farklı bir oluşum.
  • 5:19 - 5:22
    Durkheim bu seviyeye, kutsallık seviyesi diyor
  • 5:22 - 5:24
    çünkü dinin işlevinin insanları bir grup içinde,
  • 5:24 - 5:26
    ahlaki bir topluluğa dönüştürmek
  • 5:26 - 5:29
    olduğuna inanıyordu.
  • 5:29 - 5:32
    Durkheim bizi birleştiren her ne ise kutsallık
  • 5:32 - 5:34
    havasında yükseldiğine inanıyordu.
  • 5:34 - 5:36
    Ve insanlar kutsal bir değerin ya da nesnenin
  • 5:36 - 5:38
    etrafında döndüklerinde,
  • 5:38 - 5:41
    onu savunmak için de beraber savaşabilecek bir takım oluveriyorlar.
  • 5:41 - 5:43
    Durkheim
  • 5:43 - 5:45
    yoğun ortak duygularla ilgili
  • 5:45 - 5:48
    "Hepimiz biriz" mucizesini yaratabildiğini
  • 5:48 - 5:50
    ve bireylerden bir grup oluşturabildiğini yazmıştı.
  • 5:50 - 5:53
    2. Dünya savaşı bittiğinde
  • 5:53 - 5:56
    Britanya'daki ortak neşeyi bir düşünün.
  • 5:56 - 5:59
    Tahrir Meydanı'ndaki
  • 5:59 - 6:02
    bir diktatörü deviren ortak öfkeyi.
  • 6:02 - 6:04
    Ve 9/11'den sonra
  • 6:04 - 6:06
    hepimizi bir araya getiren
  • 6:06 - 6:09
    hepimizin hissettiği
  • 6:09 - 6:12
    ortak acıyı.
  • 6:12 - 6:15
    Nerede olduğumuzu özetleyecek olursam,
  • 6:15 - 6:17
    Diyorum ki, kendinden geçme kapasitesi
  • 6:17 - 6:20
    sadece insan olmanın doğasında var.
  • 6:20 - 6:22
    Kafamızın içinde var olan bir
  • 6:22 - 6:24
    merdiven metaforunu kullanıyorum.
  • 6:24 - 6:26
    Hepimizin aslında birbirini tamamladığını,
  • 6:26 - 6:29
    ve bu merdivenlerin bizi dindışı seviyeden
  • 6:29 - 6:31
    kutsallığa taşıdığını söylüyorum.
  • 6:31 - 6:33
    Bu merdivene tırmandığımızda,
  • 6:33 - 6:35
    benliğimize olan ilgi azalıyor,
  • 6:35 - 6:37
    daha az bencil oluyoruz,
  • 6:37 - 6:39
    ve bu bizi daha iyi, daha asil ve yükselmiş
  • 6:39 - 6:42
    hissettiriyor.
  • 6:42 - 6:45
    Şimdi benim gibi sosyal bilimciler için
  • 6:45 - 6:47
    milyonluk sorumuza gelelim:
  • 6:47 - 6:49
    Bu merdiven
  • 6:49 - 6:52
    evrimsel tasarımın bir parçası mı?
  • 6:52 - 6:55
    Doğal seleksiyonun, ellerimiz gibi
  • 6:55 - 6:57
    birer ürünü mü?
  • 6:57 - 7:00
    Yoksa sistemdeki bir virüs mü --
  • 7:00 - 7:02
    bu dini şeyler, beynimizde
  • 7:02 - 7:05
    bir şeylerin ters gitmesiyle oluşan bir hata mı --
  • 7:05 - 7:07
    Jill bir felç geçirdi ve bu dini deneyimi yaşadı,
  • 7:07 - 7:09
    bu sadece bir hata mıydı?
  • 7:09 - 7:13
    Din üzerine çalışan bilimadamları böyle diyorlar.
  • 7:13 - 7:15
    Mesela, Yeni Ateistler
  • 7:15 - 7:17
    dinin parazit gen taklitlerinden
  • 7:17 - 7:19
    ortaya çıktığını iddia ediyor,
  • 7:19 - 7:21
    bu parazitler zihnimize giriyor ve
  • 7:21 - 7:24
    her türlü çılgın dini şeyi yapmamızı sağlıyor.
  • 7:24 - 7:26
    Kendimizi yok eden şeyler, mesela intihar bombacılığı.
  • 7:26 - 7:28
    Yine de,
  • 7:28 - 7:30
    kendimizi kaybetmenin
  • 7:30 - 7:32
    bize ne yararı var?
  • 7:32 - 7:34
    Nasıl oluyor da organizmalar
  • 7:34 - 7:36
    kişisel çıkarlardan vazgeçmenin
  • 7:36 - 7:39
    edinilmesi gereken bir özellik olduğuna karar veriyor?
  • 7:39 - 7:41
    Şöyle göstereyim.
  • 7:41 - 7:43
    "İnsanın Türeyişi" kitabında
  • 7:43 - 7:45
    Charles Darwin ahlakın evrimi üzerine
  • 7:45 - 7:47
    çok şey yazmıştı --
  • 7:47 - 7:50
    nereden geldiğini ve neden sahip olduğumuzu.
  • 7:50 - 7:52
    Darwin erdemlerimizin çoğunun
  • 7:52 - 7:54
    kendimize az yararı olduğunu,
  • 7:54 - 7:56
    ama içinde yaşadığımız gruplar için yararlı olduğunu söyler.
  • 7:56 - 7:58
    İlk insan kabilelerinden ikisinin
  • 7:58 - 8:00
    iletişime geçip, rekabete başladığı
  • 8:00 - 8:02
    bir senaryosu vardı.
  • 8:02 - 8:05
    Şöyle anlatıyor: "Eğer bir kabilede
  • 8:05 - 8:07
    hatrı sayılır sayıda cesur, anlayışlı
  • 8:07 - 8:09
    ve inançlı üyeler varsa
  • 8:09 - 8:11
    ve bunlar birbirlerini korumaya hazırlarsa
  • 8:11 - 8:13
    bu kabile başarılı olur
  • 8:13 - 8:15
    ve diğerini fetheder."
  • 8:15 - 8:17
    Şöyle devam ediyor: "Bencil ve çekişmeli bir halk
  • 8:17 - 8:19
    birbirine tutunamaz
  • 8:19 - 8:21
    ve birlik olmayınca
  • 8:21 - 8:23
    hiçbir etki yaratılamaz."
  • 8:23 - 8:25
    Başka bir deyişle,
  • 8:25 - 8:27
    Charles Darwin
  • 8:27 - 8:29
    grup seleksiyonuna inanıyordu.
  • 8:29 - 8:32
    Bu fikir, son 40 yıldır tartışmalı bir konu olmuştur,
  • 8:32 - 8:35
    ama bu yıl büyük bir sonuca bağlanmak üzere,
  • 8:35 - 8:38
    özellikle E. O. Wilson'ın kitabı nisanda çıktıktan sonra,
  • 8:38 - 8:40
    bizim ve bazı başka türlerin
  • 8:40 - 8:42
    grup seleksiyonunun ürünleri olduğumuz
  • 8:42 - 8:44
    konusunda iddialı bir kitap.
  • 8:44 - 8:46
    Ama bu konuyu düşünmenin yolu
  • 8:46 - 8:48
    çok-seviyeli bir seçim.
  • 8:48 - 8:50
    Şimdi bir de bu yönden bakın:
  • 8:50 - 8:53
    Kendi grubunuz içinde ve başka diğer gruplarla rekabet içerisindesiniz.
  • 8:53 - 8:56
    Bir üniversite kürek takımı.
  • 8:56 - 8:58
    Bu grup içinde
  • 8:58 - 9:00
    rekabet var.
  • 9:00 - 9:02
    Birbiriyle yarışan gençler var.
  • 9:02 - 9:05
    En yavaş kürekçiler, en zayıfları, takımdan çıkarılacaklar.
  • 9:05 - 9:07
    Ve bu gençlerin sadece birkaçı bu spora devam edecek.
  • 9:07 - 9:10
    Hatta biri olimpiyatlara bile katılabilir.
  • 9:10 - 9:12
    Yani takım içinde,
  • 9:12 - 9:15
    benlikleri birbirlerine karşı yarışıyor.
  • 9:15 - 9:17
    Ve bazen, birisinin diğerlerini
  • 9:17 - 9:19
    sabotaj etmesi
  • 9:19 - 9:21
    kendisine avantaj sağlayabilir
  • 9:21 - 9:23
    Belki de koça en iyi rakibini
  • 9:23 - 9:25
    kötüleyecek.
  • 9:25 - 9:27
    Ama bot içindeki bu rekabet
  • 9:27 - 9:29
    sürerken,
  • 9:29 - 9:32
    botlar arası bir yarışma da devam ediyor.
  • 9:32 - 9:35
    Ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda,
  • 9:35 - 9:37
    ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor
  • 9:37 - 9:40
    çünkü artık aynı bottalar.
  • 9:40 - 9:42
    Sadece takım olarak
  • 9:42 - 9:44
    çalıştıklarında kazanabilirler.
  • 9:44 - 9:46
    Size klişe gibi gelebilir,
  • 9:46 - 9:48
    ama bunlar derin evrimsel gerçekler.
  • 9:48 - 9:50
    Grup seleksiyonuna karşı kullanılan argümanlar
  • 9:50 - 9:52
    her zaman şöyle olmuştur:
  • 9:52 - 9:55
    grup içerisinde ortak çalışanların olması çok iyi ama
  • 9:55 - 9:57
    ortak çalışanlar varsa,
  • 9:57 - 10:00
    diğerlerinin çalışmalarını sömürerek üstünleşecek
  • 10:00 - 10:03
    beleşçiler de ortaya çıkacaktır.
  • 10:03 - 10:05
    Şöyle açıklayayım.
  • 10:05 - 10:08
    küçük organizmalardan oluşan bir grubunuz var --
  • 10:08 - 10:11
    bakteriler olabilir, hamsterlar olabilir; ne olduğu mühim değil. --
  • 10:11 - 10:14
    ve diyelim ki bu küçük grup ortak çalışmak üzere evriliyorlar.
  • 10:14 - 10:16
    Gayet iyi. Birbirlerine destek olup koruyorlar,
  • 10:16 - 10:19
    beraber çalışıyor ve rahatlığa ulaşıyorlar.
  • 10:19 - 10:21
    Bu simülasyonda göreceğiniz gibi,
  • 10:21 - 10:24
    kazanç noktalarına ulaştıklarında, büyüyorlar
  • 10:24 - 10:26
    ve boyutları iki katına ulaşınca, bölünüyorlar
  • 10:26 - 10:28
    ve böylece çoğalıyorlar ve nüfus artıyor.
  • 10:28 - 10:31
    Ama diyelim ki, bir tanesi mutasyona uğruyor.
  • 10:31 - 10:33
    Geninde bir mutasyon oluşuyor
  • 10:33 - 10:35
    ve bencil bir yol izlemeye programlanıyor.
  • 10:35 - 10:37
    Diğerlerini kullanmaya başlıyor.
  • 10:37 - 10:40
    Ve bir yeşil, maviyle karşılaşınca,
  • 10:40 - 10:42
    yeşilin büyüdüğünü ve mavinin küçüldüğünü görüyorsunuz.
  • 10:42 - 10:44
    İşler bu şekilde yürüyor.
  • 10:44 - 10:46
    Sadece bir yeşille başlıyoruz,
  • 10:46 - 10:48
    ve diğerlerine ulaşınca
  • 10:48 - 10:51
    güçlerini, puanlarını ya da yiyeceklerini alıyor.
  • 10:51 - 10:54
    Ve kısa zamanda, ortak çalışmacılar tükeniyorlar.
  • 10:54 - 10:57
    Beleşçiler herşeyi ele geçiriyor.
  • 10:57 - 11:00
    Eğer bir grup beleşçi problemini çözmezse
  • 11:00 - 11:03
    ortak çalışmanın faydalarından yararlanamaz
  • 11:03 - 11:06
    ve grup seleksiyonu başlayamaz.
  • 11:06 - 11:08
    Ancak, beleşçi probleminin çözümleri var.
  • 11:08 - 11:10
    O kadar da zor bir problem değil.
  • 11:10 - 11:13
    Aslında, doğa bunu pek çok kez çözdü.
  • 11:13 - 11:15
    Ve doğanın en sevdiği çözüm
  • 11:15 - 11:18
    herkesi aynı bota koymak.
  • 11:18 - 11:20
    Mesela,
  • 11:20 - 11:23
    her hücrede mitokondrinin neden
  • 11:23 - 11:25
    kendi DNAsı var?
  • 11:25 - 11:28
    Neden çekirdeğin DNAsından tamamen ayrı?
  • 11:28 - 11:30
    Çünkü ikisi eskiden
  • 11:30 - 11:32
    ayrı yaşayan bakterilerdi
  • 11:32 - 11:34
    ve biraraya gelerek
  • 11:34 - 11:36
    bir süperorganizma oluşturdular.
  • 11:36 - 11:39
    Öyle ya da böyle -- belki biri birini yutuverdi; nasıl olduğunu asla bilemeyeceğiz --
  • 11:39 - 11:41
    ama çevrelerinde çeperleri oluşunca
  • 11:41 - 11:43
    artık aynı çeperin içinde olunca,
  • 11:43 - 11:46
    çalışmalarının üreteceği bolluk ve güç,
  • 11:46 - 11:48
    ortaklığın yarattığı tüm iyilik,
  • 11:48 - 11:50
    çeperin içinde kalacak
  • 11:50 - 11:53
    ve artık bir süperorganizmamız var.
  • 11:53 - 11:55
    Hadi simülasyonu yeniden oynatalım
  • 11:55 - 11:57
    ve bu sefer süperorganizmamızı
  • 11:57 - 12:00
    beleşçilerin, asalakların, sahtekarların olduğu topluluğun içine atalım
  • 12:00 - 12:03
    ve bakın ne oluyor:
  • 12:03 - 12:05
    Bir süperorganizma istediği şeyi kolayca alıyor.
  • 12:05 - 12:08
    O kadar büyük, güçlü ve etkili ki,
  • 12:08 - 12:10
    kaynakları yeşillerden,
  • 12:10 - 12:14
    beleşçilerden, sahtekarlardan kolayca alıyor.
  • 12:14 - 12:16
    Ve çok kısa sürede tüm popülasyon
  • 12:16 - 12:19
    bu süperorganizmalardan oluşuyor.
  • 12:19 - 12:21
    Burada size gösterdiğim şeye
  • 12:21 - 12:23
    bazen evrimsel tarihte
  • 12:23 - 12:26
    büyük geçiş deniyor.
  • 12:26 - 12:28
    Darwin'in kanunları değişmez,
  • 12:28 - 12:31
    ama şimdi sahada yeni bir tür oyuncu var
  • 12:31 - 12:34
    ve herşey farklılaşmaya başlıyor.
  • 12:34 - 12:36
    Bu geçiş doğada sadece bir defa ortaya çıkan
  • 12:36 - 12:38
    ve bazı bakterilerin başına gelen bir kaza değil.
  • 12:38 - 12:40
    120-140 milyon yıl önce
  • 12:40 - 12:42
    yine ortaya çıktı:
  • 12:42 - 12:45
    yalnız yaşayan yaban arıları
  • 12:45 - 12:47
    basit ilkel yuvalarını,
  • 12:47 - 12:50
    kovanlarını yaparken.
  • 12:50 - 12:53
    Birkaç yaban arısı aynı kovana yerleşince,
  • 12:53 - 12:55
    beraber çalışmaktan başka şansları kalmadı,
  • 12:55 - 12:57
    çünkü kısa sürede kendilerini diğer kovanlarla rekabet
  • 12:57 - 12:59
    içerisinde buldular.
  • 12:59 - 13:01
    Ve Darwin'in dediği gibi
  • 13:01 - 13:03
    en uyumlu çalışan kovan kazandı.
  • 13:03 - 13:05
    Bu ilkel yaban arıları
  • 13:05 - 13:07
    dünyayı kaplayan ve biyosferi değiştiren
  • 13:07 - 13:09
    arılara ve karıncalara
  • 13:09 - 13:11
    bir başlangıç oldular.
  • 13:11 - 13:13
    Ve sonra tekrar oldu,
  • 13:13 - 13:15
    bu defa daha olağanüstü şekilde,
  • 13:15 - 13:17
    son yarım milyon yıl önce
  • 13:17 - 13:19
    atalarımız toplumsal
  • 13:19 - 13:21
    varlıklar olmaya başladıklarında,
  • 13:21 - 13:24
    kamp ateşinin etrafında bir araya gelip
  • 13:24 - 13:26
    işleri paylaştıklarında,
  • 13:26 - 13:29
    vücutlarını boyayıp, ortak dillerini konuşmaya başladılar
  • 13:29 - 13:32
    ve zamanla ortak tanrılarına tapındılar.
  • 13:32 - 13:34
    Aynı kabileden olduklarında,
  • 13:34 - 13:37
    ortaklıklarının faydalarını da içeride tuttular.
  • 13:37 - 13:39
    Ve bu gezegen üzerinde bilinen
  • 13:39 - 13:41
    en güçlü silahı buldular,
  • 13:41 - 13:43
    ortak çalışma --
  • 13:43 - 13:45
    yapıcı olduğu kadar
  • 13:45 - 13:48
    yıkıcı bir silah.
  • 13:48 - 13:50
    Elbette, insan grupları hiç bir zaman arı kovanlarındaki kadar
  • 13:50 - 13:52
    uyumlu olmadılar.
  • 13:52 - 13:55
    İlk başlarda arı kovanı gibi görünseler de
  • 13:55 - 13:57
    sonradan dağılmaya meyilliler.
  • 13:57 - 14:00
    Bizler ortak çalışmaya arılar ya da karıncalar kadar sıkıca bağlı değiliz.
  • 14:00 - 14:02
    Aslında, sık sık
  • 14:02 - 14:04
    Arap Baharı ayaklanmalarında da gördüğümüz gibi,
  • 14:04 - 14:08
    bu bölünmeler dini çizgiler üzerinde ortaya çıkıyor.
  • 14:08 - 14:11
    Ancak, insanlar bir araya geldiklerinde
  • 14:11 - 14:13
    ve aynı hareketin parçası olduklarında
  • 14:13 - 14:16
    dağları yerinden oynatabilirler.
  • 14:16 - 14:19
    Size gösterdiğim fotoğraflardaki insanlara bir bakın.
  • 14:19 - 14:21
    Sizce sadece kişisel çıkarları
  • 14:21 - 14:23
    için mi oradalar?
  • 14:23 - 14:26
    Yoksa, kendilerinden vazgeçip
  • 14:26 - 14:29
    bir bütünün parçası olmalarını sağlayan
  • 14:29 - 14:33
    bir toplumsal çıkar için mi oradalar?
  • 14:34 - 14:36
    Tamam, işte bu, benim konuşmamın
  • 14:36 - 14:38
    TED standartlarında yapılmış haliydi.
  • 14:38 - 14:40
    Ve şimdi, tüm konuşmamı yeniden
  • 14:40 - 14:42
    üç dakika içinde
  • 14:42 - 14:45
    görüntülü şekilde yapacağım.
  • 14:45 - 14:47
    (Müzik)
  • 14:47 - 14:49
    (Video) Jonathan Haidt: Biz insanların çeşitli
  • 14:49 - 14:51
    dini deneyimleri vardır,
  • 14:51 - 14:53
    diye açıklar William James.
  • 14:53 - 14:56
    En yaygını gizemli merdivenleri tırmanıp
  • 14:56 - 14:58
    kendimizi kaybetmektir.
  • 14:58 - 15:00
    Bu merdiven bizi
  • 15:00 - 15:03
    dindışı ya da sıradan hayatlarımızdan çıkarıp
  • 15:03 - 15:05
    kutsal ya da derinden bağlı hayat deneyimlerine
  • 15:05 - 15:07
    götürür.
  • 15:07 - 15:09
    Durkheim'ın açıklamalarına göre
  • 15:09 - 15:11
    biz birbirimize bağlıyız.
  • 15:11 - 15:13
    Darwin'e göre de bağlıyız çünkü
  • 15:13 - 15:15
    çoklu seçimlerden geçerek
  • 15:15 - 15:18
    evrimleştik.
  • 15:18 - 15:20
    Bu merdivenlerin bir adaptasyon mu yoksa
  • 15:20 - 15:22
    sadece bir hata mı olduğunu bilemiyorum,
  • 15:22 - 15:24
    ama adaptasyonsa,
  • 15:24 - 15:26
    bunu anlamı çok derin.
  • 15:26 - 15:28
    Adaptasyonsa,
  • 15:28 - 15:31
    dindar olmak üzere evrildik.
  • 15:31 - 15:33
    Devasa dini oluşumlara katılmak
  • 15:33 - 15:35
    için evrildiğimizi söylemiyorum.
  • 15:35 - 15:37
    Tüm bunlar çok yeni ortaya çıktı.
  • 15:37 - 15:39
    Demek istediğim
  • 15:39 - 15:41
    etrafımızdaki kutsallığı görmek ve
  • 15:41 - 15:43
    diğerlerine katılarak
  • 15:43 - 15:45
    kutsal nesneleri, insanları ve düşünceleri
  • 15:45 - 15:47
    tavaf etmek için evrildiğimiz.
  • 15:47 - 15:50
    Bu yüzden siyaset böylesine kabul görüyor.
  • 15:50 - 15:53
    Siyaset biraz profan, biraz da kişisel çıkarlara hitap ediyor.
  • 15:53 - 15:56
    Ama aynı zamanda da kutsallıkla ilgili.
  • 15:56 - 15:58
    Diğerleriyle bir araya gelip
  • 15:58 - 16:00
    ahlaki fikirleri takip etmekle ilgil.
  • 16:00 - 16:03
    İyi ile kötü arasındaki o sonsuz savaşla ilgili,
  • 16:03 - 16:06
    ve hepimiz kendimizin iyi tarafta olduğuna inanıyoruz.
  • 16:06 - 16:08
    Ve daha da önemlisi,
  • 16:08 - 16:10
    merdiven gerçekse,
  • 16:10 - 16:12
    bu bize modern hayattaki
  • 16:12 - 16:14
    daimi tatminsizlik eğilimini açıklar.
  • 16:14 - 16:17
    Çünkü insanoğlu, bir bakıma,
  • 16:17 - 16:19
    arılar gibi toplu yaşayan varlıklardır.
  • 16:19 - 16:22
    Biz arıyız. Aydınlanma sürecinde kovanlarımızdan çıktık.
  • 16:22 - 16:25
    Eski oluşumları yıktık ve
  • 16:25 - 16:27
    ezilenlere özgürlüğü getirdik.
  • 16:27 - 16:29
    Dünyayı değiştiren yaratıcılığı serbest bıraktık
  • 16:29 - 16:32
    ve sonsuz rahatı ve zenginliği başlattık.
  • 16:32 - 16:34
    Bugünlerde ise yalnız arılar gibi
  • 16:34 - 16:36
    özgürlüğümüzü kutlayarak etrafta uçuşuyoruz.
  • 16:36 - 16:38
    Ama bazen de merak ediyoruz:
  • 16:38 - 16:40
    Hepsi bu mu?
  • 16:40 - 16:42
    Hayatımla ne yapmalıyım?
  • 16:42 - 16:44
    Eksik olan ne?
  • 16:44 - 16:46
    Eksik olan birbirimize bağlı olmamıza rağmen,
  • 16:46 - 16:49
    modern ve laik toplumun, dindışı ve sıradan olan
  • 16:49 - 16:52
    benliklerimizi tatmin etmek için kurulmuş olması.
  • 16:52 - 16:55
    Bu aşağı seviyede hayat gerçekten rahat.
  • 16:55 - 16:58
    Gel ve ev-eğlence merkezimde yerini al.
  • 16:58 - 17:00
    Modern hayatın en zor yanı ise
  • 17:00 - 17:03
    merdivenleri tüm o karışıklığın ortasında bulmak
  • 17:03 - 17:06
    ve tepeye tırmanarak
  • 17:06 - 17:09
    asil ve iyi bir şey yapmak.
  • 17:09 - 17:12
    Bu isteği Virginia Üniversitesi'ndeki öğrencilerimde görüyorum.
  • 17:12 - 17:14
    Kendilerini içine atabilecekleri
  • 17:14 - 17:16
    bir çağrı ya da bir amaç bulmak istiyorlar.
  • 17:16 - 17:19
    Hepsi kendi merdivenini arıyor.
  • 17:19 - 17:21
    Ve insanların sadece bencil
  • 17:21 - 17:23
    olmadıklarını görmek bana umut veriyor.
  • 17:23 - 17:25
    Çoğu insan küçüklüklerinin üstesinden gelmek
  • 17:25 - 17:27
    ve daha büyük bir şeyin parçası olmak istiyor.
  • 17:27 - 17:30
    Ve bu da 400 yıl önce ortaya çıkan
  • 17:30 - 17:32
    metaforun olağanüstü
  • 17:32 - 17:35
    yankılanışını açıklıyor.
  • 17:35 - 17:37
    "Hiç kimse sadece kendinden oluşan
  • 17:37 - 17:39
    bir ada değildir.
  • 17:39 - 17:42
    Herkes anakarayı oluşturan
  • 17:42 - 17:45
    bütünlüğün bir parçasıdır."
  • 17:45 - 17:47
    JH: Teşekkürler.
  • 17:47 - 17:55
    (Alkışlar)
Title:
Jonathan Haidt: Din, evrim ve kendinden geçmenin coşkusu
Speaker:
Jonathan Haidt
Description:

Psikolog Jonathan Haidt basit ama yanıtlaması zor bir soru soruyor: neden kendimizden geçmeye çabalarız? Neden kendimizi kaybetmeyi deneriz? Grup seçimi ile oluşan evrim bilimine yapacağımız bir turla bizlere kışkırtıcı bir cevap veriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
17:56
Diba Szamosi added a translation

Turkish subtitles

Revisions